Cinedergi 103
Binder103
Binder103
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“La Casa 2” isimleriyle gösterime girer.<br />
Her iki film de İtalya’da çok iyi gişe yaparlar.<br />
Hemen ertesi sene Joe d’Amato’nun<br />
yapımcılığında çekilen Ghosthouse (Umberto<br />
Lenzi, 1988), sanki Evil Dead serisinin<br />
devam filmiymiş gibi “La Casa 3”<br />
ismiyle gösterime girer ve iyi bir gişe<br />
başarısı elde eder. Joe d’Amato’nun<br />
açıklamalarına göre isim değişikliği<br />
yapımcı arkadaşı Achille Manzotti’nin fikridir<br />
ve gişe başarısının arkasındaki en<br />
önemli sebeptir. Joe d’Amato aynı taktiği<br />
yapımcılığını üstlendiği Witchery (Fabrizio<br />
Laurenti, 1988) ve Beyond Darkness<br />
(Claudio Fragasso, 1990) ile sürdürür ve<br />
filmleri “La Casa 4” ve “La Casa 5” isimleriyle<br />
gösterime sokar. Sonraki senelerde<br />
La Casa serisine iki film daha eklenir ama<br />
eklenen filmlerin daha eski tarihli olması<br />
kafaları iyice karıştırır. ABD yapımı House<br />
serisinin ikinci filmi House II: The Second<br />
Story (1987) “La Casa 6”, yine aynı serinin<br />
üçüncü filmi The Horror Show (1989) da<br />
“La Casa 7” ismini alır ve böylece Sam<br />
Raimi’nin iki Evil Dead filmine, birbirleriyle<br />
alakasız beş filmin eklenmesiyle oluşan<br />
sahte seri tamamlanmış olur. Alt başlıkta 8<br />
tane Evil Dead filmi olduğunu söylemiştik,<br />
burada 7 filmin bahsi geçiyor, sekizincisi<br />
nerede derseniz gayet resmi devam filmi<br />
Army of Darkness’ı (1992) unutmayın derim.<br />
Bu arada ilginçtir; etrafta o kadar sahte<br />
La Casa dolaşırken, Army of Darkness<br />
İtalya’da “L’armata delle tenebre” ismiyle<br />
gösterime girmiştir.<br />
La Casa serisinin sonuna ulanan son iki<br />
filmin de içinde olduğu House serisi de<br />
dönemin garipliklerinden payına düşeni<br />
alır. Bu sefer İtalyanların hiçbir günahı<br />
yoktur. Serinin ilk iki filmi House (1986)<br />
ve House II: The Second Story (1987) hem<br />
Amerika’da hem de Amerika dışında gayet<br />
iyi iş yapar. Ünlü yönetmen ve yapımcı<br />
Sean S. Cunningham’ın beyanatına göre;<br />
üçüncü filmin ön satışından gelen parayla<br />
seriyle ilintisiz yeni bir korku filmi çekilir.<br />
Dağıtımcı şirket, filmi Amerika’da The Horror<br />
Show (1989) ismiyle piyasaya sürerken,<br />
Amerika dışına “House III: The Horror<br />
Show” ismiyle pazarlar. Serinin üçüncü<br />
filmi daha sonra çekilir fakat karışıklığın<br />
üstesinden gelebilmek için House IV<br />
(1992) olarak isimlendirilir.<br />
İtalya’nın nevi şahsına münhasır yönetmenlerinden<br />
Bruno Mattei, bir dönem<br />
insanların çekinerek denize girmelerine<br />
sebep olacak kadar etkili Jaws’a (1975)<br />
üç devam filminin yetmediğini düşünmüş<br />
olacak ki seriye gayri resmi bir devam<br />
filmiyle katkıda bulunur(!). Cruel Jaws<br />
(1995) ismini taşıyan film, serinin ilk filmleri<br />
de dahil olmak üzere birçok filmden<br />
arakladığı köpekbalığı görüntülerinin<br />
yanı sıra müziklerini de Star Wars’tan<br />
ödünç alır. Mattei’nin bir başka sabıkası<br />
da Shocking Dark adıyla da bilinen Terminator<br />
2’dur (1989). Serinin resmi devam<br />
filminden iki sene önce piyasaya sürülen<br />
filmde bir Terminator vardır ama senaryo<br />
bütünüyle üç sene önce sinemalarda<br />
gösterilen Aliens’tan araklanmıştır. Evet,<br />
Mattei’nin filmleri yazıda bahsi geçen diğer<br />
örneklerden farklıdır. Yalnızca iş yapan bir<br />
filmin ismini sömürmekle kalmamış, birçok<br />
filmden arakladığı parçalarla bir bütün<br />
oluşturmaya çalışarak ‘sinemada kolaj’<br />
konusunda ustalık rütbesini bileğinin<br />
hakkıyla kazanmıştır. İlk iki film hariç<br />
kalanı gayrı resmi devam filmlerinden<br />
oluş(turul)an Demons serisi ve ‘en kötü<br />
filmlerin en iyisi’ (best worst movie) olarak<br />
yaftalan Troll 2 da kafa karıştırıcılıkta hiç<br />
de aşağı kalmayan yapım öyküleriyle, en<br />
azından adını anmamız gereken örneklerdendir.<br />
Görüldüğü üzere dönemin uyanık<br />
yapımcıları, biraz daha fazla kazanabilmek<br />
uğruna sinemaseverlerin kafalarını<br />
bulandırmaktan imtina etmemişlerdir.<br />
Neyse ki 90’lı yılların sonunda<br />
artık ağzı yanan seyircinin<br />
bu tip filmlere fazla rağbet<br />
etmemesi ve internetin de<br />
devreye girmesiyle “gayrı<br />
resmi devam filmleri” dönemi<br />
sona ermiştir.