07.05.2017 Views

Cinedergi 103

Binder103

Binder103

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Saydığınız isimlerin yerini doldurmanın mümkün<br />

olmadığını düşünüyorum. Çok büyük isimler!<br />

Bir yandan da o günkü durumla bugünkü biraz<br />

farklı.<br />

Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiniz?<br />

Ailenizin tepkisi ne oldu?<br />

İlkokul ve ortaokuldan itibaren oyunculuğa karşı<br />

yoğun bir ilgim vardı. O zamanlarda okulda<br />

amatörce devam eden bu ilgi, üniversiteye<br />

geçtiğim zaman tiyatro kulüplerinde devam etti.<br />

İstanbul Üniversitesi’nde okuduğum yıllarda<br />

da ajansa kayıt olmamla birlikte profesyonel<br />

oyunculuk hayatına başlamış oldum. Çok idealist<br />

bir aileye sahibim. İlk duyduklarında biraz<br />

şaşırmışlardı ama sonradan alıştılar. Bu konuyla<br />

alakalı sadece bir kez babamla konuştuğumuzu<br />

hatırlıyorum. “Eğitimini aksatmayacaksan<br />

istediğin gibi devam edebilirsin.” demişti. Ben de<br />

gerçekten aksatmadım ve bugün iki tane meslek<br />

sahibiyim.<br />

Sinemamızda son dönem oyuncuların daha<br />

çok dizilerden geldiğini görüyoruz. Bu<br />

anlamda sinema ve dizi oyunculuğunun<br />

farkları olduğunu kabul eder misiniz? Eğer<br />

teknik olarak farkları varsa şu an sinema<br />

oyunculuğu açısından bir dezavantaj<br />

yaşanıyor mu?<br />

Ben o oyuncuların dizilerden geldiğini<br />

düşünmüyorum aslında. Bir filmde gördüğümüz<br />

oyuncuyu, dizilerde popüler olduktan sonra<br />

tanıdığımız için öyle düşünüyoruz. Dizi<br />

oyunculuğu ya da sinema oyunculuğu diye de<br />

ayırmıyorum. Ama sinema filminde oynamanın<br />

daha avantajlı olduğuna inanıyorum. Çünkü<br />

elinizde başı sonu belli bir senaryo oluyor. Role<br />

hazırlanma süreniz daha fazla ve daha rahat bir<br />

set ortamında çalışıyorsunuz. Bu da oyunculuk<br />

performansına yansıyor. Dizilerde ise karakter<br />

devamlılığını sağlamak zor, bir haftada 120-130<br />

dakika dizi çekiyorsunuz. Çok hızlı ve uzun saatler<br />

çalışmak zorunda kalıyorsunuz. O yüzden<br />

sinemayı daha avantajlı ve keyifli görüyorum.<br />

İlk filminiz olan Suda Balık ile Nice<br />

Uluslararası Film Festivali’nde En İyi<br />

Erkek Oyuncu Ödülü’ne aday gösterildiniz.<br />

Duygularınız neler? Bu başarının altında<br />

yatan sebep nedir?<br />

Nice Uluslararası Film Festivali’nde aday<br />

olmamı filmde çok çalışarak ve yüreğimle<br />

oynamış olmama bağlıyorum. Aynı zamanda<br />

Tülay Kocatürk gibi bir yönetmen, harika bir<br />

senaryo ve çok başarılı bir ekiple çalışmış<br />

olmak da çok önemli. Çünkü bu iş, tam olarak<br />

bir ekip işi ve biz o sette harika bir ekiptik. Çok<br />

heyecanlıyım ve mutluyum! Orada olmayı, o<br />

heyecanı ve atmosferi yaşamayı sabırsızlıkla<br />

bekliyorum.<br />

İzleyiciler için filmle ilgili benim size<br />

sormadığım ama sizin söylemek istediğiniz<br />

bir şey var mı?<br />

Öncelikle güzel sorularınız için çok teşekkür<br />

ederim. Bu filmi herkesin, özellikle de gençlerin,<br />

iki saatlerini ayırıp izlemelerini rica ederim. Hem<br />

keyifli hem de ders verici bir film. Bir de Nice<br />

Uluslararası Film Festivali için herkesin duasına<br />

ihtiyacımız olacak. Umarım ödülleri de alır ve<br />

ülkemizi en iyi şekilde temsil ederiz.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!