07.05.2017 Views

Cinedergi 103

Binder103

Binder103

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sonraki yıl Malatya’nın festivali tamamen<br />

biçim değiştirdi ve prestij kazanmak uğruna bir<br />

İstanbul Film Festivali replikası olmaya karar<br />

verdi. Bizdeki festivallerin danışma kurulları ya<br />

da film seçicileri hep aynı 3-5 kişiden oluşur.<br />

Malatya’daki rantı görünce bala üşüşen arılar<br />

gibi üşüştüler festivale ve yine boş salonlar… Bir<br />

şehir festivali yaparken o şehrin kimliğini reddetmek,<br />

o şehrin sinema seyircisini görmezden<br />

gelmek ve sonra yine o seyirciye “filmlere gelmiyorlar”<br />

diye kızmak?<br />

Malatya Film Festivali, geçtiğimiz yıl ülkenin<br />

yaşadığı siyasi çalkantılar yüzünden iptal edildi.<br />

1 yıl aradan sonra bu sonbaharda yeniden<br />

yapılacak ama değişen hiçbir şey olmayacak.<br />

Henüz resmen açıklanmasa da festivalde görevlendirilen<br />

kimi isimleri öğrendikten sonra bu<br />

konudaki umudumu yitirdim. Suat Köçer ve ekibinin<br />

bu tuzağa düşmemesini isterdim ama olan<br />

olmuş görünüyor.<br />

Festivallerden bahsederken, 2016 yılında<br />

yapılan Edirne Film Festivali maceramı anlatmam<br />

şart. Edirne “festival” kelimesinin içini tam<br />

dolduracak bir etkinlik yapmak için müthiş bir<br />

potansiyel taşıyordu ama yine aynı şey, üstelik<br />

bu kez bir valinin “bu işi çok para harcamadan<br />

yapalım” demesi yüzünden iyice ucuzcu bir<br />

kafayla girişilmiş ve çökmüş bir festival deneyimi<br />

yaşattı. Festivalde çalışan insanların emeğinin<br />

üzerine yatıldı ki bu en fenası!<br />

Yarışan filmlere gelelim. Ülkemizde her yıl<br />

100’den fazla film üretiliyor artık ama film festivallerinde<br />

hep aynı 20 film yarışıyor. 2016’da<br />

Adana’da izlediğim Koca Dünya’yı daha kaç<br />

festivalde izleyeceğim diye merak ediyorum?<br />

Kültür bakanlığı desteğiyle çekilen filmler yine<br />

kültür bakanlığından gelen desteklerle kotarılan<br />

festivallerde gösteriliyor. Jüriler her yıl daha<br />

da saçma kararlara imza atıyor çünkü öyle dar<br />

bir elbise giyiyor ki bu ülkenin sinema sektörü;<br />

bakıyorsunuz İstanbul’da yarışan sinemacı 1<br />

hafta sonra Ankara’da jüri başkanı… Tarihe<br />

not düşmek gerek; dünyanın hiçbir ülkesinde<br />

filmografisi 3 filmden ibaret olan ve son filmini<br />

neredeyse 10 yıl önce çekip akabinde sinemaya<br />

sırt dönen ve yeteneklerini ucuz TV dizilerinde<br />

harcayan sinemacılara jüri başkanlığı emanet<br />

edilmez! Edilirse ne olur? Mecburen de olsa televizyon<br />

dünyasındaki “yandaş” ilişkileri gözeten<br />

bu “biraderler” Kaygı gibi son 1o yılın en cesur<br />

sinema örneği dururken festivalin en az izlenen<br />

filmine verirler büyük ödülü! Bir kez daha geçmiş

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!