Cinedergi 103
Binder103
Binder103
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
NEDEN<br />
BÜTÜN FİLM<br />
FESTİVALLERİ<br />
BİRBİRİNE<br />
BENZİYOR?<br />
MURAT TOLGA ŞEN<br />
SUSMAYAN KÖŞE<br />
Türkiye’de yapılan film<br />
festivallerinin neredeyse<br />
tamamına katıldım. Basın<br />
davetlisi, jüri üyesi ya da<br />
panelist olarak görevler<br />
aldım. Memleketin<br />
festival yapılan her iline,<br />
ilçesine gittim ve gördüm<br />
ki, bunların hepsi<br />
birbirine benziyor!<br />
Türkiye’de yapılan film festivallerinin<br />
neredeyse tamamına<br />
katıldım. Basın davetlisi, jüri üyesi<br />
ya da panelist olarak görevler aldım.<br />
Memleketin festival yapılan her iline,<br />
ilçesine gittim ve gördüm ki, bunların<br />
hepsi birbirine benziyor!<br />
Aslında Türkiye’de şablonunu İstanbul<br />
Film Festivali’nin oluşturduğu tek bir<br />
“film festivali” var. Nerede yapıldığı<br />
önemli değil, kendi kimliğini kazanmış<br />
bir şehir festivaline henüz rastlamadım.<br />
Malatya’ya da gitseniz, Kütahya’ya da<br />
gitseniz değişmez; festivali aynı isimler<br />
takip ediyor, aynı filmler yarışıyor,<br />
aynı bilirkişiler sinema konuşuyor.<br />
Onur ödülü verilecek isimlere kitaplar<br />
hazırlanıyor. Açılışından kapanışına,<br />
hepsi İstanbul Film Festivali’nin bir<br />
varyasyonu… Başkalaşım çabaları<br />
da mevcut ama özenme hali tam gaz<br />
devam. Antalya, Türkiye’nin Cannes’ı<br />
olmaya çalışıyor mesela, başındaki<br />
yapımcılıktan gelen ekip sebebiyle<br />
tıpkı Cannes gibi bir “film marketi”<br />
olma çabasında. Suntadan da olsa bir<br />
gösterişi var ama “50 yıllık Portakal<br />
ağacını kesip yerine Palmiye dikmenin<br />
ne alemi var” diye soruyor insan…<br />
Kendi karakteri olan bir film festivali<br />
yapmak konusunda beni en çok<br />
heyecanlandıran çaba 2010 yılında<br />
Malatya’dan geldi. Malatya Film Festivali<br />
bir “komedi filmleri festivali” olarak<br />
başlamıştı. Bunu kim düşündüyse gidip<br />
alnından, büyüğümse elinden öpmek isterim<br />
zira hem bir Malatyalı olan Kemal<br />
Sunal’ın anısı yaşatılıyor hem de festivallerden<br />
kovularak gişenin erozyonuna<br />
terk edilmiş bir tür olan komedi filmleri<br />
takdir ediliyordu. Murat Şeker’in, Çakallarla<br />
Dans filmini ağzına kadar dolu bir<br />
salonda izlediğimizi hatırlıyorum, en<br />
neşeli festival anılarımdan biridir. Herkes<br />
perdede oynayan filme gülerken<br />
ben salondaki seyircilere hayran hayran<br />
bakıyordum. Uyumayan, sıkılmayan,<br />
sahte sanat takipçiliği tuzağına<br />
düşmemiş insanlar…