Cinedergi 103
Binder103
Binder103
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
kölelerin çocukları sayesinde orada Hıristiyanlık<br />
sağlam bir kale bulacaktır. Bu ülkenin adına da<br />
Liberya derler yani özgürlük. Başkentine dönemin<br />
ABD başkanı olan Monroe’ya ithafen, Monrovia<br />
derler. Buraya gönderilen siyahi Amerikalılar yerlileri<br />
kendilerinden daha aşağı bir ırk olarak kabul<br />
eder, bu ülkenin vatandaşı bile saymazlar. Hatta<br />
köleliği Batı medeniyetinin yasaklandığı dönemde<br />
Amerikalı Liberyalılar yerlileri işçi olarak başka<br />
ülkelere kiralamaya başlarlar. Mesela İspanya’nın<br />
tarlalarında bu modern köleleri kullanırlar. Yani<br />
dedeleri köle olanlar renkleri siyah olsa da ruhları<br />
beyazlaşmış ve emperyalizmin en önde gelenleri<br />
olmuştur. Daha sonra kauçuk, kahve ve petrol gibi<br />
madenlerin önem kazanması Liberya ve komşuları<br />
olan Gine ve Sierra Leone’nin Batılı ülkeler<br />
tarafından tekrar karıştırılmasına sebep olur. Bundan<br />
sonra günümüze kadar süren bir iç savaşın<br />
her üç ülkeyi de mahvettiğini görürüz. Liberya,<br />
çocuk askerleri, toplu tecavüzleri, farklı kabilelerin<br />
yamyamlığıyla bugüne kadar gelir. Şimdi bütün bu<br />
gerçekler ortadayken ben nasıl Charlize Theron<br />
ile Javier Bardem’in aşkından etkileneyim? Filmi<br />
yöneten Sean Penn’in isyancı ve muhalif kişiliği<br />
ne kadar daha gözlerimi kapatmamı sağlayabilir?<br />
Filmin adı Gerçeğin İki Yüzü ama bu medeniyetin<br />
yüzsüzlüğü karşısında ne yazar bin yüz olsa?