Layout 4 - İstanbul SMMM Odası
Layout 4 - İstanbul SMMM Odası
Layout 4 - İstanbul SMMM Odası
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
10 ● İ<strong>SMMM</strong>O YAŞAM<br />
Anadolu Üniversitesi Rektörü<br />
Prof. Dr. Fevzi Sürmeli’nin<br />
rektör olunca koydurduğu,<br />
‘kültürel etkinlikler dersi’nin<br />
sınıfı yok, hocası yok ama her<br />
öğrenci bu ders için 14<br />
etkinliğe gitmek zorunda.<br />
2007 yılında ‘topluma yaptığı<br />
entelektüel katkı’ nedeniyle,<br />
Avrupa 2007 Socrates Eğitim<br />
Ödülü’nü alan Prof. Dr.<br />
Sürmeli, İ<strong>SMMM</strong>O Yaşam’a,<br />
çok kültürlü iki şehre olan<br />
sevdasını anlattı…<br />
Eğitimci: Prof. Dr. Sürmeli<br />
Ders: Kültürel etkinlikler<br />
OCAK - ŞUBAT 2009
R A H M İ E M E Ç<br />
Şair Edip Cansever’in, “İnsan yaşadığı yere<br />
benzer” cümlesi, bazı insanların doğasına yerleşmiştir.<br />
Hatta, Cansever öylesine bilerek söylemiştir<br />
ki bu cümleyi, o insanlar, o kentin bir silueti olarak<br />
dolaşır aramızda.<br />
Bursa, nasıl hep ‘yeşil bir dal’, Antalya nasıl<br />
‘güneş ve deniz’, <strong>İstanbul</strong>, nasıl ‘yedi tepesi, boğaziçi<br />
ve camilerinin’ o akşamüstüne yerleşen gölgesiyle<br />
belleğimize taşınıyorsa; iki kent daha vardır ki, ‘farklı<br />
kültürlere kucak açmış’ birer taşra hüznü ve<br />
coşkusuyla uzaktan uzağa el sallar birbirine.<br />
O kentler de, olsa olsa Antakya ve Eskişehir<br />
olabilir.Bu iki kent arasında soluklanan bir insan,<br />
kardeşlik defterine dizili sözcükleri, hayat okulunun<br />
kitabı yapar.<br />
Bu iki kentin havasını solurken, ‘kardeşliğin’<br />
içinde sadece insanın ‘kendisi’ olması yetmez,<br />
‘karşısındaki’ olabilmesi de gerekir. Çünkü bir<br />
başkası için de yaşamayı göze almaktır, onunla o halini<br />
paylaşmaktır çok kültürlü coğrafyaların insanı.<br />
BİRAZ ANTAKYA, BİRAZ ESKİŞEHİR<br />
“Yaşadığı yere benzediğini”, yani biraz Antakya,<br />
biraz da Eskişehir olduğunu düşündüğümüz<br />
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli<br />
de, yaşam serüveniyle birbiriyle çok benzeşen Antakya-<br />
Eskişehir arasında yolculuğa çıkmıştır; ilk gençlik<br />
döneminin Antakya’sından, tam kırk iki yıldır<br />
havasını soluduğu Eskişehir’e doğru…<br />
Sürmeli, 1946 Antakya doğumlu. Liseyi Antakya’da<br />
tamamlayıp, 1967 yılında Eskişehir İktisadi<br />
ve Ticari İlimler Akademisi’nde yüksek öğrenime<br />
başladığında tanışmış Eskişehir’le. Sonra, Haziran<br />
1971’de mezun olup, Ocak 1972’de Akademi’nin<br />
Muhasebe Kürsüsü’nde asistan olduğunda üniversite<br />
içindeki yürüyüşü başlamış.<br />
Sonraki yıllarını birçok başarıyla süslemiş,<br />
Anadolu’nun içinde öğrenci potansiyeliyle bir ‘dünya<br />
üniversitesi’ haline gelen Anadolu Üniversitesi’nin<br />
rektörü olmuş 2005 yılında.<br />
Kişi hangi sosyal konumda, hangi görevde olursa<br />
olsun, bir yönüyle doğduğu yerlere aittir. Hem<br />
Mezun olduğu üniversiteye rektör oldu<br />
Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, 1946 Antakya Hatay doğumlu… Eskişehir İktisadi ve<br />
Ticari İlimler Akademisi'nden 1971’de mezun oldu. 1972’de asistan olarak aynı üniversitede<br />
göreve başladı. Mastırını Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi'nde yaptı.<br />
1978’te doktor, 1980’de doçent, 1988’de profesör olan Sürmeli, 1982-1985 yılları<br />
arasında Açıköğretim Fakültesi Eğitim Planlama ve Koordinatörlüğü, 1987-1996 arasında<br />
Sivil Havacılık Yüksekokulu Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1993-2006 yılları<br />
arasında Anadolu Üniversitesi’nde rektör yardımcısı olan Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, 2005<br />
yılından bu yana da üniversitenin rektörlüğünü yapıyor.<br />
dünya tarihinde, hem de onun dünyasında yer eden Antakya, Fevzi Hoca’nın da dünyaya bakışını<br />
da etkileyen en önemli zenginlik… Doğduğu kenti anımsattığımızda, “Lise sona kadar çok güzel<br />
izler bıraktı Antakya bende. Sık sık da gidip geldiğim bir kent. Çok evrensel bir kent... Evrenselliği<br />
de farklı düşüncelerde olan insanlarından, onların yan yana yaşamasından kaynaklanır” diyor<br />
ve ekliyor:<br />
DÜNYANIN ÇOĞU YERİNDE BU ÖZELLİK YOK<br />
“Tarih olarak çok eskilere dayanır Antakya. Bu eski tarihin günümüze kadar taşınmış yönü<br />
de bu kenttir. Öyle bir kültür ki, benim doğduğum, yaşadığım sokak ve mahallede, yüz metre,<br />
elli metre ilerisinde bir cami, bir kilise ve bir havrayı görürsünüz. Düşünce itibariyle bütün insanlar<br />
inançlarıyla birlikte yan yana yaşamayı kültür haline getirmişler. Hala da öyle devam ediyorlar.<br />
Bu, dünyanın çoğu yerinde olmayan bir özellik…”<br />
‘Medeniyetler buluşması’ diye bilinen o çağdaş tanımlamanın günümüzde sıkça kullanılır<br />
olmasından dolayı UNESCO ve Birleşmiş Milletler de Antakya’nın üzerinde çok durmuş. Hıristiyanlık<br />
OCAK - ŞUBAT 2009 İ<strong>SMMM</strong>O YAŞAM ● 11<br />
Z İ R V E D E K İ L E R
Z İ R V E D E K İ L E R<br />
Prof. Dr. Sürmeli, Maliye<br />
Bakanı Unakıtan ile..<br />
12 ● İ<strong>SMMM</strong>O YAŞAM<br />
Sivil havacılığa katkıları büyük<br />
Yeminli Mali Müşavirlik belgesine sahip olan Prof. Dr. Fevzi Sürmeli’nin,<br />
Eskişehir’in ‘havacılar kenti’ kimliğinde de katkıları var. 1987-1996 arasında<br />
Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu’nun müdürlüğünü de yapan<br />
Sürmeli, “sivil havacılık eğitimi ve uygulamaları” alanında da birçok araştırma<br />
ve incelemelerde bulundu.<br />
Sürmeli, Fransa ile Türkiye arasında<br />
üniversiteler, sivil havacılık, teknoloji<br />
ve bilimsel alanlarda yapmış olduğu<br />
katkılar nedeniyle 6 Mayıs 1997 tarihinde<br />
Fransa Cumhurbaşkanı kararı ile<br />
Devlet Likayat Şeref Madalyası (Ordre<br />
National du Merit) şövalye derecesi ile<br />
ödüllendirildi.<br />
Anadolu Üniversitesi’nin Sivil<br />
Havacılık Eğitimi alanında dünya çapında<br />
bir noktaya geldiğini söyleyen<br />
Sürmeli, “Pilot, hava trafik kontrolörü,<br />
havaalanı yöneticisi, havayolu işletmecisi<br />
ve teknisyen yetiştiriyoruz. Şu<br />
anda yalnızca Türk Hava Yolları’nın uçaklarında<br />
bizden mezun 130 pilotumuz<br />
var” diye konuşuyor.<br />
isim olarak orada doğmuş. Daha sonra gelen bütün<br />
kültürlerde insanlar ‘bir arada yaşamayı’ öğrenmişler.<br />
“Onun üstümde bıraktığı iz çok önemlidir. Her Antakyalı<br />
bundan gururla bahseder” diyor Sürmeli ve şunları<br />
söylüyor:<br />
“Lisede bu güzelliği yaşadık. Yanımızda bir<br />
arkadaşımız oturur, adı Michael’dir. Ama benim de<br />
arkadaşımdır. Aynı okulda, aynı mahallede…”<br />
AYNI İZLER ESKİŞEHİR’DE DE<br />
Anadolu Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Fevzi<br />
Sürmeli’nin çocukluğu ve ilk gençliği Antakya’da geçmiş<br />
ama hayatının önemli bir bölümünde de Eskişehir<br />
havasını solumuş. Dile kolay, tam 42 yıldır Eskişehir’de…<br />
Sürmeli için, Antakya ile Eskişehir bir elmanın<br />
iki yarısı gibi… Elmanın diğer yarısı olan Eskişehir için<br />
de Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, “Bende Antakya ile aynı<br />
güzel izleri bıraktı. Çok kültürlerin bir arada yaşadığı<br />
ikinci bir kent olarak Eskişehir’i görürüm” diyor. Bunu<br />
da şöyle açıklıyor:<br />
“Kültürü, sanatıyla aynı… Çok değişik kültürler<br />
yan yana yaşamasını biliyor hiç sorun olmadan…<br />
Balkanlar’dan var, Kırım’dan var, Kafkasya’dan var.<br />
Türkiye’nin çoğu yerinden de insan var. Burada da aynı<br />
çok kültürlülük var.”<br />
SINIFSIZ, HOCASIZ BİR DERS<br />
Söz sanat açıldığında, “Sanatın herhangi<br />
bir dalında üretici değilim” diyor Prof. Dr. Fevzi<br />
Sürmeli. Ama, sanatın ve kültürün ‘yaşam tarzı’<br />
haline gelmesi için destek veren bir insan<br />
olduğunu üstüne basarak söylüyor.<br />
Rektörlüğü döneminde ‘kültürel etkinlikler<br />
dersi’, bütün fakültelerin, bölümlerin dersi haline<br />
gelmiş. O ‘kültürel etkinlikler dersi’nin sınıfı<br />
yok, hocası da yok. Ama, her öğrenci bu ders için<br />
on dört etkinliğe gitmek zorunda. Sürmeli, bu dersin<br />
kurallarını şöyle açıklıyor:<br />
“Bu sinema olur, konferans olabilir, senfoni<br />
orkestrasının konseri olabilir, tiyatro olabilir,<br />
karikatür sergisi olabilir. On dört etkinliğe katılan<br />
öğrenci yüz alır. Kültürel etkinliklere katılmayı<br />
yaşam biçimi haline getiren bir ders… Çünkü şunu<br />
OCAK - ŞUBAT 2009
görmek lazım: burada öğrenci en yüksek seviyede<br />
eğitiliyor. Veya hepimiz bir şeyler okuyoruz. Ama,<br />
bunun yanına kültürü ve sanatı getirdiğimizde<br />
insanın bakış açısı değişiyor, hoşgörüsü, yaşama<br />
ve insana verdiği değer kat kat artıyor. Bu son<br />
derece önemli… Yıl içinde birlikte olduğunuz insanlara<br />
kadar yansıyan bir şey. Ülkenin yönetimine<br />
kadar yansıyan, ülkenin çağdaşlaşması<br />
yönünde önemli bir konudur.”<br />
Anadolu Üniversitesi’nde 41 kulüp var. Ana<br />
özelliği öğrencilerin sosyalleşmesini sağlamak…<br />
Sadece kulüplerin yer aldığı “öğrenci merkezi”<br />
hazırlanmış. Her kulübe yer verilmiş; masasıyla,<br />
bilgisayarıyla, diğer donanımlıyla…<br />
Yani, sanatın herhangi bir alanında ‘üretici’<br />
olmasa da, rektör olarak kültür ve sanatın<br />
yanında Sürmeli. 2007 yılında da, bu çabalarından<br />
dolayı “Avrupa İş Konseyi” ve Oxford<br />
Rektörler Birliği kararı ile Oxford Şehir Meclisi<br />
binasında yapılan törenle “Topluma yaptığı entelektüel<br />
katkı” nedeniyle “Avrupa 2007 Socrates<br />
Eğitim Ödülü” verilmiş.<br />
Prof. Dr. Sürmeli’ye ‘Hangi kitapları<br />
okuduğunu?’ soruyoruz. Yazarlar itibarıyla yelpazesi<br />
çok geniş. Ama yazardan çok, eserin<br />
‘konusu’ onu daha çok ilgilendiriyor. “Bibliyografya severim, Anıları severim,<br />
bazı kitapları özellikle yaz tatiline saklarım. Daha dikkat gerektiren kültür<br />
ve medeniyetler çatışması gibi, bir toplumun yönlendirilmesi gibi özel araştırmayla<br />
ilgili kitaplara ilgim vardır” diyor.<br />
ÖĞRENCİ NEDEN TERCİH ETSİN?<br />
Anadolu Üniversitesi kampusunda halen 25 bin öğrenci öğrenim görüyor.<br />
Uzaktan öğretim kanalıyla da yaklaşık 1 milyon 300 bin öğrenci Açık Öğretim<br />
Fakültesi’ne kayıtlı. Üniversite’nin 6 bin çalışan var. Prof. Dr. Fevzi Sürmeli,<br />
“Üniversite’nin kente maddi katkısı 2007’de eski parayla 1 katrilyon lira”<br />
diyor.<br />
Biz Fevzi Hoca’ya asıl yanıtını merak ettiğimiz soruyu soruyoruz. “Bir<br />
öğrenci neden Anadolu Üniversitesi’ni tercih etmeli?” Bu soruyu Sürmeli şöyle<br />
yanıtlıyor:<br />
“Üniversitenin 50. yılını kutladık. Ben 42 yılımı Eskişehir’de yaşadım.<br />
Öğrenciyi Eskişehir’e çekecek çok neden var. Şehir, medeni bir şehir… İkinci<br />
nedeni, bir öğrencinin istediği nedir? İyi bir eğitim. Burada iyi bir eğitim verildiğini<br />
düşünüyorum. Burada barınmayı ister. Onu burada sağlayabiliyor<br />
Eskişehir. Bir diğeri beslenme. Öğrencimize 2006- 2007, 2008 ve şimdi içinde<br />
Anadolu<br />
Üniversitesi<br />
Rektör Prof.<br />
Dr. Fevzi<br />
Sürmeli’nin<br />
çocukluğu ve<br />
ilk gençliği<br />
Antakya’da<br />
geçmiş ama<br />
hayatının<br />
önemli bir<br />
bölümünde de<br />
Eskişehir<br />
havasını<br />
solumuş. Dile<br />
kolay, tam 42<br />
yıldır<br />
Eskişehir’de…<br />
Sürmeli için,<br />
Antakya ile<br />
Eskişehir bir<br />
elmanın iki<br />
yarısı gibi…<br />
bulunduğumuz 2009’da yemeği 1 liraya veriyoruz. Bu çok önemli… Ve bunun<br />
yanında, tabii en iyi eğitimi verdiğimizi iddia ediyoruz. Öğrenciler 5 tercihleriyle<br />
geliyorlar. Ama bunun yanında, sağlık hizmeti, bizim buradaki eskiden Mavi<br />
Hastane dediğimiz Anadolu Üniversitesi Hastanesi’nde veriyoruz. Biz, 5 bin<br />
400 öğrenciye barınma ve beslenme yardımı yapıyoruz karşılıksız… Her türlü<br />
bilgi ve teknoloji iletişimini bulabiliyor öğrenci. Kültür ve sanat faaliyetleri<br />
var.”<br />
Anadolu Üniversitesi ayrıca, Türk üniversiteleri içinde Avrupa’ya en<br />
fazla öğrenci gönderen üniversite. Geçen sene 367 öğrenciyi ve 162 öğretim<br />
üyesini ders vermeye Avrupa’ya göndermişler. Oradan da 170 öğrenci<br />
gelmiş. Son yıllarda Eskişehir’in kabuk değiştirdiğini, bu yönüyle görüntüsünün<br />
çok değiştiğini ve bu değişimin de Eskişehir’e olan ilgiyi artırdığını belirtiyor<br />
Sürmeli. O, bu değişimi en iyi görenlerden biri; kırk iki yıllık tanığı ayrıca…<br />
Antakya’dan çıkıp gelmiş olmak ve daha sonra rektörlüğe kadar yükselmişliğiyle<br />
o da “tercihini” kullanmış bir bakıma.<br />
Kim bilir, Antakya’nın ‘hoşgörü’ ortamından çıkıp bir başka ‘hoşgörü’<br />
ortamının limanında kalakalmanın hali bu…<br />
Hani şairimizin dediğince, biraz Antakya, biraz Eskişehir… Prof. Dr.<br />
Fevzi Sürmeli’de görüyor insan bunu: İnsan yaşadığı yere benzer...<br />
OCAK - ŞUBAT 2009 İ<strong>SMMM</strong>O YAŞAM ● 13<br />
Z İ R V E D E K İ L E R