13.03.2017 Views

Hotel Restaurant Magazine Mart'17

http://www.hotelrestaurantmagazine.com

http://www.hotelrestaurantmagazine.com

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Editör<br />

İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli’ni seçtik<br />

Bu sayımızda turizm sektörünün ilgisini<br />

çekeceğini düşündüğümüz özel bir dosya<br />

konusu ile karşınızdayız. <strong>Hotel</strong> restaurant & hitech<br />

dergisi olarak İstanbul’un En İyi 5 SPA &<br />

Welness Oteli’ni sizler için seçtik, görüntüledik.<br />

Bu çalışmamızda dergimizin 20 yıllık sektör<br />

tecrübesi ve uzman yayıncılık anlayışı en güçlü<br />

destekçimiz; SPA & Welness olgusunu en<br />

üst seviyede tutan hijyen, misafir karşılama<br />

ve uğurlama, eğitimli personel, kaliteli ürün<br />

tedariki ve doğru atmosfer konumlandırması<br />

kriterleri ana yüklenicilerimiz oldu.<br />

Bu kapsamda konuya ilişkin uzman<br />

görüşlerinin yanı sıra sektörün önde gelen<br />

üretici firmalarının inovatif çalışmalarına,<br />

trendlere yön veren yepyeni ürün, ekipman ve<br />

sistemlerini de inceleme fırsatı bulabileceksiniz.<br />

Dergimizin bu ayki iş’te kadın konuğu Robinson<br />

Club Sarıgerme Park Tatil Köyü’nün sahibi<br />

GBH Turizm’in ortaklarından Zeynep Arca<br />

Şallıel... A Bağcılık Arcadia Vineyards şirketi ile<br />

bir şarap üreticisi aynı zamanda Kırklareli’de<br />

Nisan 2016’dan beri turizme konaklama<br />

hizmeti sunan Bakucha <strong>Hotel</strong> & SPA’nın da<br />

sahibi olan Şallıel, kendisini turizm gastronomi<br />

alanında Türkiye Kadın Girişimciler Derneği<br />

(KAGİDER)’in Yöresinde Fark Yaratan Kadın<br />

Girişimci ödülüne götüren başarı hikayesini ve<br />

gastronomi turizmine olan tutkusunu anlattı…<br />

Şubat ayı turizm, kongre, etkinlik, yeme içme<br />

ve tedarik buluşmaları anlamında çok verimli<br />

bir ay oldu. Bunlardan biri; kongre, toplantı ve<br />

etkinlik sektörünün buluşma noktası olan ACE<br />

of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines idi<br />

ki; gerek sektörün tüm bileşenlerini bir araya<br />

getiren başarılı organizasyonu gerekse yerli ve<br />

yabancı satın alıcıların, katılımcı firmaların<br />

ve konuşmacıların davetli olduğu görkemli<br />

‘Amezing Parti’ ile dördüncü kez sektöre<br />

damgasını vurdu. Bu başarılı organizasyon için<br />

Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan Ataman<br />

başta olmak üzere değerli ekibini bir kez daha<br />

kutlamak isterim.<br />

Şubat ayının önemli buluşmala noktalarından<br />

biri de, yine ICC Kongre Merkezi’nde<br />

gerçekleşen World Tourism Forumu oldu.<br />

Dünya turizm sektörünün en önemli konu ve<br />

konuklarını İstanbul’da ağırlayan Forum’a 20<br />

farklı ülkeden 100’lerce davetli katıldı.<br />

Bunlara ek olarak, bu yıl 24. sünü gerçekleştiren<br />

ANFAŞ 24. FoodProduct - Uluslararası Gıda<br />

ve İçecek İhtisas Fuarı ve Avrupa’nın en büyük<br />

tüketim malları, züccaciye ve hediyelik eşya<br />

fuarı Ambinete de sektörün en prestijli buluşma<br />

noktaları arasında yer aldılar. Buradan emek ve<br />

destek veren herkesi tebrik ederim.<br />

Ünlü aşçılar diyarı Bolu’nun mesleğe kattığı<br />

değerli lezzet ustalarından biri, Ünal Cenan.<br />

“Ne iş yapıyorsun değil, nerede çalışıyorsun?”<br />

sorusunun hafızalara mıh gibi yazıldığı Mengen<br />

kökenli bir isim ama aile büyükleri gibi kalbini<br />

ve ellerini çok erken yaşlarda mutfağa teslim<br />

etmiş biri değil o. Her ne kadar çocukluğu<br />

Mengen’in o görkemli yemek festivalleri<br />

ve gündelik aşçılık öyküleriyle geçtiyse de,<br />

anlattığına göre mesleki yolculuğu geç olsa da<br />

güç olmamış...<br />

Taksim ve Sultanahmet Eresin Otelleri’nin<br />

Executive Şefi Ünal Cenan’ın merak uyandıran<br />

aşçılık yolculuğu sizlerle...<br />

Bu ay da turizm, yeme içme sektörüne dair<br />

en güncel haber ve dosya konularımız,<br />

keyifli söyleşilerimiz ve özel çekimlerimiz ile<br />

sizlerleyiz...<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

Hatice Ünal Bilen<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK<br />

İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Adına H. FERRUH IŞIK<br />

GENEL MÜDÜR<br />

SORUMLU MÜDÜR<br />

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ<br />

YAYIN DANIŞMANLARI<br />

MEHMET SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

YUSUF OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

HATİCE ÜNAL BİLEN<br />

hatice.unal@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Prof. Dr. İSMAİL KAYA<br />

Doç. Dr. Murat Doğdubay<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TURGUT AY<br />

Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />

Federasyonu Başkan Yrd.<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

REKLAM MÜDÜRÜ<br />

EMİR ÖMER ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

VEYSEL BİRDAL<br />

veysel.birdal@img.com.tr<br />

CONSEPT TASARIM FATMA DEMİRBAĞ<br />

fatma.demirbag@img.com.tr<br />

BİLGİ İŞLEM Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

SOSYAL MEDYA Emir YENER<br />

emir.yener@img.com.tr<br />

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN<br />

hakki.gunerkan@img.com.tr<br />

KAPAK MEKANI Radisson Blu <strong>Hotel</strong> & SPA<br />

İstanbul Tuzla<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ<br />

MUHASEBE ve<br />

FİNANS MÜDÜRÜ<br />

ABONE ve DAĞITIM<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

EBRU PEKEL<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

MUSTAFA AKTAŞ<br />

mustafa.aktas@img.com.tr<br />

NURTEN DEMİR<br />

nurten.demir@img.com.tr<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

İhlas Plaza No:11 A/41<br />

Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Tel: 0212 454 30 00<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

Evren Mah. Bahar Cad.<br />

Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4<br />

Güneşli-Bağcılar/İstanbul<br />

Tel: +90 212 604 51 00<br />

Faks: +90 212 604 51 35<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın<br />

hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.


içindekiler<br />

İstanbul’un En İyİ<br />

5<br />

SPA & Welness Otelİ<br />

dosya<br />

44<br />

antre<br />

10 Sektörden kısa haberler<br />

marka /advertorial<br />

22 Kaliteli, ergonomik ve<br />

ekonomik; DGS Bahçe Mobilya<br />

gündem<br />

24 ACE of M.I.C.E. Exhibition by<br />

Turkish Airlines 4. kez gerçekleşti<br />

28 World Tourism Forum 3. kez<br />

gerçekleşti<br />

32 Timur Bayındır: Anadolu’daki turizm<br />

yatırımlarını inşaat yatırımı gibi<br />

görmeyin<br />

33 Yurt dışında Türkler için global otel<br />

fiyatları 2016’da düştü<br />

34 Jolly Tur ve Kilit Hospitality<br />

Group’tan güç birliği mesajı<br />

35 İstanbul’da düşüş sürdü<br />

36 2017 gemi içi deneyim trendleri<br />

37 Hangzhou, türk turistleri bekliyor<br />

38 Nevgül Bilsel Safkan: Yabancı<br />

turistlerin öncelikli beklentileri neler?<br />

116 72<br />

39 Ferzan Çelikkanat: 5 yıldız<br />

değerindeki bir ülkeyi 3 yıldız<br />

fiyatına satmamalıyız<br />

40 Yaz sezonu öncesi otellerde<br />

online pazarlama yarışı<br />

42 TÜROB’tan ‘Komşunu da al<br />

gel’ kampanyasına destek<br />

43 Kaçak günübirlik evler<br />

İstanbul Anadolu Yakası’nı<br />

sardı<br />

yeni yatırımlar<br />

44 Kempinski, Küba’da ilk<br />

modern beş yıldızlı lüks oteli<br />

açıyor<br />

46 Double Tree by Hilton Elazığ<br />

açıldı<br />

48 Accor<strong>Hotel</strong>s ile Rixos <strong>Hotel</strong>s<br />

arasında stratejik ortaklık<br />

50 Hampton by Hilton İzmir’de<br />

açıldı<br />

52 Savoy Grup’tan Kıbrıs’a marina<br />

yatırımı<br />

dosya<br />

54 İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness<br />

Oteli<br />

iş’te kadın<br />

76 Toprağın ‘girişimci’ ruhu: Zeynep<br />

Arca Şallıel<br />

marka<br />

80 Geleneksel Ege Seramik Yetkili<br />

Satıcılar Toplantısı yapıldı<br />

82 Faruk Dural: Slow Food<br />

hareketini destekliyoruz<br />

84 Porland Tiles Koleksiyon ile<br />

geçmişe kapı aralıyor<br />

86 Talha Çizmeci: Bu yıl büyümeden<br />

bahsetmek hayalcilik olur<br />

88 UR-GE ile rekabette bir adım öne<br />

geç!<br />

marka güncel<br />

90 Sektör firmalarından kısa haberler<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


92 124<br />

76<br />

şef’in gözünden<br />

92 Mutfağın tatlı serti: Ünal<br />

Cenan<br />

gastro etkinlik<br />

96 Unilever Food Solutions,<br />

Sokakları İstila etkinliğinde iş<br />

ortaklarıyla buluştu<br />

97 Tadında Anadolu ile 40 yıl<br />

hatırlı kahve sohbeti<br />

98 Cappadox, gastronomi<br />

deneyimi bu yıl doğanın içine<br />

taşıyacak<br />

99 Nestlé Professional Sevgililer<br />

Günü’nde yeni çikolata serisini<br />

tanıttı<br />

100 Fransa Sarayı AmourLAB’de<br />

kırmızıya boyandı<br />

101 Türk-Macar ortak mutfak<br />

kültürü tanıtıldı<br />

hijyen<br />

106 İkbal Yiğitalp; tekstil seçimi,<br />

kullanım ömürleri ve yıkama ile<br />

bağlantılarını yazdı<br />

fuar<br />

108 Frankfurt’ta beş Ambiente<br />

günü<br />

112 Kütahya Porselen ilham<br />

veren tasarımlarıyla<br />

Ambiente Fuarı’ndaydı<br />

14 ANFAŞ FoodProduct 24. sünü<br />

düzenledi<br />

yeni mekan<br />

116 Adını gökyüzünden alan<br />

restoran: ASMANİ<br />

118 İstanbul’un en iddialı<br />

Azerbaycan mutfağı: Zafaran<br />

<strong>Restaurant</strong><br />

122 Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’e<br />

Mitsubishi Electric imzası<br />

123 Turizm teknolojilerinde lider<br />

marka: Elektra Otel Yönetim<br />

Sistemleri<br />

ürün<br />

124 Dış mekanda şıklığın adresi:<br />

L‘Unica<br />

126 Geberit’ten yepyeni bir ürün:<br />

Setaplano Duş Zemini<br />

ürünler<br />

128 Yeni ürünler<br />

gastro aktüel<br />

102 Gastronomi sektöründen<br />

kısa haberler<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

otel-tech<br />

120 Ingenico YazarkasaPOS’lar<br />

şimdi ZUBİZU ile uyumlu<br />

22


12<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Atlasglobal’den 2017’ye başarılı<br />

başlangıç<br />

Türkiye’nin doğusuyla batısı arasında köprü oluşturma vizyonu<br />

çerçevesinde 35 ülkede 50’den fazla noktaya uçuş gerçekleştiren<br />

Atlasglobal, bu yılın ilk ay sonuçlarını içeren kapsamlı bir çalışma<br />

açıkladı. Uluslararası bir havayolu şirketi olma hedefiyle büyüme<br />

ivmesini sürdüren Atlasglobal, 2016 yılının Ocak ayıyla karşılaştırmalı<br />

olarak sunduğu raporla başarısını ortaya koydu. Atlasglobal bu yılın<br />

Ocak ayında dış hatlar kapasitesini, Ocak 2016’ya oranla yüzde 38<br />

artırmayı başardı. Şirketin iç hatlar kapasitesinde ise geçen senenin<br />

Ocak ayına kıyasla yüzde 22 oranında artış gerçekleşti.<br />

Elite World Europe Genel Müdürü<br />

Murat Arslan oldu<br />

İstanbul Güneşli Basın Ekspres Yolu’nda ihtişamlı mimarisi ile dikkat çeken,<br />

yeni bir iş modeli ile hizmet vermeye başlayan, 401 oda 802 yatak kapasiteli<br />

Elite World Europe <strong>Hotel</strong>s’in Genel Müdürlük görevine Murat Arslan atandı. 26<br />

yılı aşkın süredir turizm sektörünün içinde bulunan Murat Arslan, Swissotel<br />

The Bosphorus Istanbul, Ceylan Intercontinental Istanbul, Movenpick<br />

<strong>Hotel</strong> İstanbul, Crowne Plaza Minsk Belarus otellerinde üst düzey yönetici<br />

görevlerinde bulundu. Konaklama endüstrisinde genel yönetim alanında<br />

başarısını kanıtlamış Murat Arslan, 2014 yılında başladığı Kaya Ramada Plaza<br />

<strong>Hotel</strong> Istanbul’da Genel Müdürlük görevini üstlenmişti.<br />

Emirates’e En İyi<br />

Business Class ödülü<br />

Emirates Havayolu, dünya turizmine yön veren liderleri buluşturan ve bu yıl<br />

üçüncüsü düzenlenen Dünya Turizm Forumu’nda, “En İyi Business Class Hizmeti”<br />

kategorisinde ödüle layık görüldü. Çırağan Palace Kempinski’de gerçekleşen<br />

ödül töreninde, ödülü havayolu adına Emirates Türkiye, Bulgaristan ve Romanya<br />

Genel Müdürü Bahar Birinci teslim aldı. Konu ile ilgili açıklama yapan Emirates<br />

Havayolu Türkiye, Bulgaristan ve Romanya Genel Müdürü Bahar Birinci: “Amacımız<br />

müşterilerimizin yolculukları sırasında her adımda en üst düzeyde hizmet almalarını<br />

ve çok konforlu, keyifli bir yolculuk yapmalarını sağlamak. Uçaklarımızda en yeni<br />

ürün ve teknolojilerin kullanıma sunulması için büyük yatırımlar yapıyoruz. Çok uluslu<br />

kabin görevlilerimiz de çok ayrıcalıklı bir hizmet veriyorlar. Uluslararası saygın bir jüri<br />

tarafından bu gayretlerimizin fark edilmiş olması bizi onurlandırdı” dedi.<br />

Limak Sürdürülebilirlik Raporu’na Gold ödülü<br />

Limak, 2014-2015 Sürdürülebilirlik Raporu, dünyanın en prestijli halkla ilişkiler platformlarından Amerikan İletişim Profesyonelleri Ligi<br />

(League of American Communications Professionals – LACP) tarafından her yıl düzenlenen Uluslararası İletişim Ödülleri (2015/16 Vision<br />

Awards) değerlendirmesi sonucunda ödül aldı. Rapor, 10,000 üzeri çalışan sayılı holding - sürdürülebilirlik raporu kategorisinde 100<br />

üzerinden 98 puanla, ikinci en büyük ödül olan gold ödüle layık görüldü. Ödül; ilk izlenim, rapor kapağı, paydaşlara mesaj, rapor içeriği,<br />

yaratıcılık, mesaj verme, bilgilere erişim, finansal bilgilerin anlaşılabilirliği gibi 8 kriter üzerinden değerlendiriliyor.


14<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Bu yıl en çok uçuş aranan 2. ülke,<br />

Ukrayna<br />

Türkiye ile Ukrayna arasında pasaportsuz seyahat uygulamasına<br />

geçileceğinin duyurulması, iki ülke arasındaki turizm hacmini olumu yönde<br />

etkilemeye başladı. Seyahat sitesi momondo’nın verilerine göre Türk<br />

turistlerin Ukrayna’ya yönelik yaptığı uçuş aramaları, son üç yıldır istikrarlı<br />

bir artış trendi izliyor. 2015 yılı boyunca, en çok uçuş aradığımız 9. yurt dışı<br />

destinasyon olan Ukrayna, 2016 yılında yüzde 186’lık artışla 4. sıraya kadar<br />

yükseldi. Artış trendi 2017’nin ilk ayında da aynı şekilde devam ederken,<br />

Ukrayna, Ocak 2017 itibariyle Almanya’nın ardından en çok uçuş aranan<br />

ikinci ülke oldu.<br />

Sheraton Grand İstanbul Ataşehir<br />

Down Şefler projesini başlattı<br />

Sheraton Grand İstanbul Ataşehir, Down sendromlu gençlerin hayata<br />

katılmasına ve mutfak becerilerini geliştirerek kendi yiyeceklerini<br />

hazırlamalarına destek olmak amacıyla özel bir proje başlatıyor.<br />

İstanbul Down Sendromu Derneği öncülüğünde 23 hafta boyunca<br />

devam etmesi planlanan proje kapsamında, Down sendromlu<br />

gençler, otelin Mutfak Şefi Özkan Acar ve ekibinin mutfak eğitimlerine<br />

katılacak. Gençler, eğitimleri tamamladıklarında hem mutfak<br />

becerileri kazanacak, hem de program sonunda alacakları eğitim<br />

belgesi ile yiyecek-içecek sektöründe iş bulma imkanına kavuşacak.<br />

Wyndham Grand İzmir Özdilek<br />

‘Doğaya Dost’ adımlara devam<br />

Gelecek nesillere daha yaşanabilir hayat bırakmak için ‘sürdürülebilirlik’ ilkesini<br />

tüm iş süreçlerine entegre eden Wyndham Grand İzmir Özdilek, kendi bünyesinde<br />

0,8 MW gücünde Trijenerasyon Sistemi kurarak yeni yılın ilk aylarında doğalgazdan<br />

kendi elektriğini üretmeye başladı. Bu projeyle sürdürülebilir dünya adına sorumluluk<br />

üstlendiğini bir kez daha kanıtlayan Wyndham Grand İzmir Özdilek, Trijenerasyon<br />

Sistemi ile elektrik, ısınma ve soğutma enerjilerinin üçünü birden tek kaynaktan<br />

üretiyor. Böylelikle otel, sadece kendi elektriğini üretmekle kalmıyor aynı zamanda<br />

ısıtma ve soğutma anlamında da fayda sağlıyor.<br />

SunExpress: 2017’de turizmde artış<br />

bekliyoruz<br />

Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, Türk turizminin<br />

önemli bir ortağı olduğunu, olaylı ve zor geçen 2016 sonuçlarıyla bir kez daha<br />

gösterdi. Akdeniz ve Ege bölgelerine tarifeli ve direkt seferlerle en fazla turist taşıyan<br />

SunExpress, 2016’da batı Avrupa’dan gelen her beş turistten birini Türkiye’ye taşıyarak<br />

Türk turizmine önemli bir katkı sağladı. 2016’da Antalya turizminde yüzde 30’luk<br />

bir düşüş yaşanmasına rağmen, SunExpress’in Antalya’da yalnızca yüzde 9’luk bir<br />

düşüş yaşadığını, ancak buna rağmen Antalya’da pazar payını yüzde 36’ya çıkardığını<br />

belirten SunExpress Genel Müdürü Jens Bischof, “Aktarma merkezimiz İzmir’de ise<br />

pazar payımız yüzde 76’ya çıktı. Biz, SunExpress olarak, 2017’de bizim ana pazarımız<br />

Türkiye’ye odaklanmaya ve Almanya, Avusturya ve İsviçre’den haftada 450 tarifeli seferle<br />

turist taşımaya devam edeceğiz” dedi.


16<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Gloria 20. Yıldönümü Turnuvası gerçekleşti<br />

Doğanın kusursuz güzelliğinin, lüks ve konforla buluştuğu Gloria<br />

<strong>Hotel</strong>s & Resorts, kuruluşunun 20. yılı dolayısıyla düzenlenen Gloria<br />

20. Yıldönümü Turnuvası–Golf ve Gastronomi” haftası kapsamında<br />

Avrupa’nın dört bir yanından gelen golf tutkunlarını ağırladı. 11<br />

Şubat’ta başlayan ve 18 Şubat tarihinde sona eren, Gloria <strong>Hotel</strong>s<br />

& Resorts’ e 20 yıldır konaklamaya gelen isimlerin davet edildiği<br />

etkinliğe 200’e yakın katılım sağlandı. Etkinlik haftası boyunca Ünlü<br />

şef Fahir Telli, hazırladığı özel yemek menüleri ile katılımcılara,<br />

unutulmaz tatlar sundu. Etkinlik kapsamında tekler, çiftler ve<br />

takımlar olmak üzere 3 farklı turnuva düzenlendi.<br />

İstanbul Kongre sektörüne, ICCA’dan güçlü destek<br />

ICCA-Uluslararası Kongre ve Konvansiyonlar Birliği Yetkilileri; CEO Martin Sirk, Avrupa Bölge<br />

Direktörü David Bodor ve Yönetim Kurulu Üyesi Marta Gomez desteklerini ve işbirliklerinin devamını<br />

göstermek adına İstanbul’da bulundular. Martin Sirk, İstanbul ziyaretine yönelik açıklamasında,<br />

“Son 20 yılda İstanbul, uluslararası kongre ve toplantı sektöründe ‘premier league’ oyuncusu olarak<br />

yerini aldı. Türkiye de bu çalışmalara destek olarak ülke çapında güçlü bir altyapı geliştirdi. Türk<br />

Hava Yolları ise sahip olduğu iddialı ve küresel uçuş ağıyla bu gelişime büyük katkı sağladı. Türkiye<br />

ve İstanbul; kültürler ve halklar, Doğu ile Batı ve Avrupa ile Ortadoğu arasında paha biçilemez bir<br />

köprü görevi görmektedir. Şu anda Türkiye’nin karşılaştığı zorluklar; küresel endüstrimizde onun<br />

üstlenebileceği hayati rolün önemini görmemizi engellemiş olabilir. Bununla birlikte üyelerimizin,<br />

Türkiye’nin kongre ve toplantı sektöründe uzun vadeli büyüme ve gelişmeyi yeniden kurmalarına<br />

yardımcı olacak bazı pratik çözümler ve fikirler önerebileceğimizi umuyoruz” dedi.<br />

TAV’dan 2016’da<br />

1 milyar 92 milyon avro ciro<br />

Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki önemli markası<br />

TAV Havalimanları, 2016 yılında yedi ülkede işlettiği 14 havalimanında<br />

104 milyon yolcuya hizmet verdi. TAV Havalimanları İcra Kurulu<br />

Başkanı Sani Şener: “2016 yılında dünyada güvenlik kaynaklı endişeler<br />

havacılık sektörünü etkiledi. Hem dünyada hem Türkiye’de havacılık<br />

sektörü açısından oldukça zor bir yıl oldu. Buna rağmen TAV olarak<br />

sahip olduğumuz dengeli portföy sayesinde önceki yıla göre hizmet<br />

verdiğimiz yolcu sayısını yüzde 2 artırmayı başardık. 2017 yılında<br />

toplamda hizmet verdiğimiz yolcu sayısının yüzde 4-5 arası artmasını,<br />

ciro ile FAVKÖK’ün yatay seyretmesini ve net karda önemli bir artış<br />

bekliyoruz. 2017 yılı için yatırım harcaması beklentimiz ise yaklaşık 50<br />

milyon avro” diye konuştu.<br />

Türkiye’de bir ilk! Uçakbüs seferleri başladı<br />

Dünyada ve Türkiye’de olmayan karayolu hizmet modeli Vivalines ile İstanbul-<br />

Ankara arasında hizmet vermeye hazırlanıyor. Uluslararası VİP hava yolculuğu<br />

hizmet anlayışını baz alan ve bunu daha ileri götüren Vivalines karayolu seyahati<br />

ile ilkleri ve hizmet anlayışı ile kendinden söz ettirecek. Normal otobüslerde<br />

46 olan koltuk kapasitesi 31 adete düşürülmüş. Ve 31 adet özel tasarım lüks<br />

koltuklar yerleştirilmiş. İçinde tuvaleti ve hizmet mutfağı bulunan Vivalines<br />

otobüsleri ekspres seferleri ile hiçbir yerde durmayarak İstanbul- Ankara arasını<br />

4 saat 15 dk’ya indirecek. Yolculuk sırasında sıcak yemek ikramının olacağı ve<br />

her yolcuya özel tablet bilgisayar ile kesintisiz internet imkanı verecek Vivalines<br />

bitmesi hiç istenmeyecek yolcukları ile anılması bekleniyor. Havalimanı stresi<br />

ve uçak korkusuna son vermeyi hedefleyen Vivalines yolcularını evlerinden özel<br />

araçlar ile alıp sadece yolcularına özel olarak tasarlanmış VİP Lounge’da ağırlıyor.<br />

Yolcu güvenliğini çok önemseyen Vivalines kalkış noktalarına gelen yolcularının<br />

valizlerini X-Ray cihazlarından geçiriyor ve her yolcuya özel olarak hazırlanmış<br />

boarding pass ile otobüse binmesini sağlıyor.


18<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Celestyal Cruises 4 dalda en iyisi<br />

Efsanevi Yunan Adaları Turları’yla kalpleri fetheden, yıl boyunca<br />

düzenlediği otantik turlarıyla gerçek Küba deneyimi sunan Celestyal<br />

Cruises’dan güzel bir haber var. Türkiye pazarında cruise tecrübesini<br />

geniş kitlelere yayarak Türk gezginlerin de memnuniyetini kazanan<br />

Celestyal Cruises’un kalitesi; dünya kruvaziyer yolcuları tarafından<br />

da tescillendi. Celestyal Cruises CEO’su Kyriakos Anastassiadis,<br />

ödülle gelen başarıyı şöyle yorumladı: “Celestyal Cruises, Ege<br />

ve Küba sularında ziyaret ettiği her limanda, bölgenin kimliğine<br />

uygun hareket etmeye, otantikliğe ve hizmet bütünlüğüne kendini<br />

adamıştır. Bütün bu değerleri tek bir fiyata dahil etmekten mutluluk<br />

duyuyoruz: Sabah, öğlen ve akşam yemeklerinin yer aldığı tam<br />

pansiyon konaklama, en iyi markaları içeren herşey dahil konsepti,<br />

en iyi kıyı gezileri, güvertedeki eğlence ve armağanlar. Bu ödülleri<br />

almamız, çalışmalarımızın konuklarımız tarafından takdir edildiğini<br />

göstermektedir.’’<br />

Sosyal projeleriyle otelcilik sektörüne öncülüğe devam!<br />

The Ritz-Carlton, İstanbul, yaşama değer katan sosyal sorumluluk projeleriyle<br />

farkındalık oluşturmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir<br />

Kalkınma Programı’nın 2030 Hedef projesinde ilk kurucu üye şirket olan<br />

The Ritz-Carlton Otel Grubu, proje hedeflerinin ilk iki maddesinde yer alan<br />

yoksulluk ve açlıkla mücadele kapsamında ihtiyaç sahiplerine ulaşabilmek<br />

adına çalışmalarını sürdürüyor. 2016 yılında tamamen kendi kaynakları<br />

ile birbirinden önemli 10 projeye imza atan kuruluş, bu kapsamda kimi<br />

zaman kimsesiz çocukların dileklerini yerine getirdi, kimi zaman da Suriyeli<br />

göçmenleri ve evsizleri sevindirdi.<br />

Trendy Lounge & Bar Mart’ta çok eğlenceli<br />

Yeşil ve mavinin buluştuğu Sheraton İstanbul Ataköy <strong>Hotel</strong>’in<br />

içerisinde yer alan Trendy Lounge & Bar, sıcak atmosferi ve keyifli<br />

konsepti ile buluşma noktası oluyor. Eşsiz manzarası ve zengin<br />

menüsü ile özel günlerin adresi olan Trendy Lounge & Bar, Mart<br />

ayında hem farklı DJ Performansları hem de konserleriyle, müzik<br />

alanında her zevke hitap etmeye başlıyor. Haftanın altı günü farklı<br />

konseptlerde eğlenceli performansların sergileneceği mekanda<br />

her Çarşamba 45’likler, Pazartesi, Salı ve Perşembe günleri film<br />

müziklerinden lounge tarzına, 80’ler – 90’lar’dan Oldies But Goldies ve<br />

“Hits Nights”a kadar gibi birçok farklı konseptlerin sunulacağı müzik<br />

ziyafetinde keyfinize keyif katacaksınız.<br />

Marmara Bölgesi 2016 En İyi Toplantı Oteli<br />

ödüllü Wyndham Grand İstanbul Levent<br />

Son sistem işitsel ve görsel ekipmanlarla donatılmış 23 toplantı ve balo salonu<br />

ile misafirlerine sunduğu ayrıcalıklı hizmet anlayışı sayesinde iş toplantılarının<br />

vazgeçilmez adresi olmaya devam eden Wyndham Grand İstanbul Levent, özel<br />

teraslı ve gün ışığı alabilen yapıya sahip salonlarıyla misafirlerine konfor ve lüksü<br />

yaşatmaya 2017 yılında da devam ediyor. İstanbul’un en popüler iş ve alışveriş<br />

merkezlerinin kalbi, Levent bölgesinde bulunan merkezi konumu ve metro<br />

istasyonuna direkt bağlantısı sayesinde misafirlerine kolay ulaşımın rahatlığını da<br />

sunan beş yıldızlı otel, en büyüğü 1270 m2’den 54 m2’ye kadar değişen, aydınlık,<br />

son sistem işitsel ve görsel ekipmanlara sahip balo ve toplantı salonlarıyla başarılı<br />

iş toplantılarının en aranan adreslerinden biri olmanın gururunu yaşıyor.


nouvelle<br />

cuisine<br />

tasarıma yolculuk<br />

www.jumbo.com.tr -<br />

/jumboturkiye


20<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Malaysia Airports, yönetim kadrosunu değiştiriyor<br />

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın (ISG) sahibi Malaysia Airports Holdings<br />

Berhad (Malaysia Airports), havalimanının geleceğine ilişkin planlarını ve yeni yönetim<br />

kadrosunu kamuoyuna duyurdu. Malaysia Airports Genel Müdürü Badlisham Ghazali,<br />

“Havalimanı şehirleri oluşturma alanında global lider olmak, bizi sadece bir havalimanı<br />

işletmecisi olmaktan çıkarıp, dünyadaki trendlerle paralel olarak bir üst seviyeye taşıyacak.<br />

Bununla birlikte grubumuzun bir parçası olan ISG, Türkiye’nin en gelişmiş dört şehrinin<br />

ortasındaki konumu ve sahip olduğu önemli potansiyelle uluslararası büyüme stratejimizde<br />

önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Halihazırda yapmış olduğumuz ve yapacağımız<br />

yatırımlar sayesinde, ISG hem grubumuza hem de Türkiye ekonomisine ve ülkenin<br />

uluslararası itibarına katkı sağlamayı sürdürecek” dedi. Diğer yandan Malaysia Airports<br />

ISG CEO’su Gökhan Buğday’ın 1 Mart 2017 itibariyle görevinden ayrıldığını ve yerini büyüme<br />

hedefi doğrultusunda görev yapacak yeni bir yönetime bırakacağını açıkladı.<br />

Özbekistan Turizm Bakanı’ndan yatırım daveti<br />

Çocuklar duymasın<br />

tatile gidiyoruz!<br />

Türkiye’nin önde gelen tur operatörü Prontotour, hazırladığı özel paket turları<br />

ile seyahat severlere ayrıcalıklı tatil fırsatları sunmaya devam ediyor. Seyahat<br />

severler artık çocukların olduğu turların yanı sıra çocuksuz bir tur seçeneğinden de<br />

faydalanarak muhteşem bir Avrupa seyahatine çıkabilecek. Prontotour ile Avrupa’nın<br />

İtalya, Roma, Floransa, Venedik, Milano ve Napoli gibi gözde şehirlerini, bu kez<br />

çocuklar olmadan görme şansı bulmak mümkün.<br />

Türkiye Otelciler Birliği yönetimi ile görüşen Özbekistan Turizm Bakanı<br />

Kurbanovich, ülkede turizmin geliştirilmesi ve otel standartlarının geliştirilmesi<br />

gibi alanlarda Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak istediklerini söyledi.<br />

Toplantıda konuşan Özbekistan Turizm Bakanı Sharapov Anvar Kurbanovich,<br />

Özbekistan’da turizmin stratejik sektörlerden biri olarak belirlendiğini belirterek,<br />

ülkede turizmin geliştirilmesi ve otel standartlarının geliştirilmesi gibi alanlarda<br />

Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak istediklerini söyledi. Yatırım yapmak<br />

isteyen yatırımcılar için her türlü kolaylığın sağlandığını ifade eden Sharapov<br />

Anvar Kurbanovich, Özbekistan’ın özellikle tarihi eserleriyle büyük bir turizm<br />

potansiyeli barındırdığına işaret etti. TÜROB Başkanı Timur Bayındır da her türlü<br />

desteğe hazır olduklarını dile getirdi.<br />

“Happy Hour” buluşmaları Sait Halim<br />

Paşa Yalısı’nda başlıyor<br />

Boğaz’ın en güzel yapılarından Sait Halim Paşa Yalısı<br />

plazalarda geçen yorucu günün ardından çalışanlar için çok<br />

özel bir program hazırladı. Her ay bir kere saat 18.30’da<br />

gerçekleşecek “Happy Hour”lar Executive Şef Oktay Özgün’ün<br />

lezzetli ikramlarıyla başlayacak. 20.00’den itibaren canlı caz<br />

konseriyle devam edecek. Konserler kışın yalının tarihi Selamlık<br />

salonunda, yazınsa deniz üstünde yalının rıhtımında Boğaz’a<br />

karşı gerçekleşecek. Yılın ilk happy houru 16 Mart Perşembe<br />

saat 18.30’da Melis Sökmen & Uğur Güneş’le gerçekleşecek.


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Biletall, bu yıl<br />

200 milyon TL<br />

ciro hedefliyor<br />

E ticaret sektörünün güçlü oyuncularından online seyahat<br />

markası Biletall, her yıl bir önceki yıla göre büyüme<br />

gösteriyor. Ar-Ge ekibi ile müşterilerinin seyahatlerini<br />

kolaylaştırmak üzere yenilikler yapan Biletall ortak arama,<br />

sesli bilet arama, fiyat alarmı ve öğrenciler için sen seç<br />

ailen ödesin uygulamaları ile fark ortaya koyuyor. 5 yıl<br />

öncesine göre 50 kat büyüme sağlayan Biletall, 3 milyondan<br />

fazla bilet satışı ile 145 milyon TL ciro elde ederek e-ticaret<br />

sektöründe dikkatleri üzerine çekti. Her geçen yıl sattığı<br />

bilet sayısı ve cirosunu arttıran Biletall, 2017 yılında 200<br />

milyon TL ciro hedefliyor.<br />

İspanya ‘emanet’<br />

turistlerle rekor kırdı<br />

Geçen yıl Türkiye’ye gelemeyen yabancı turistlerin büyük<br />

bölümü İspanya’yı tercih etti. Türkiye Otelciler Birliği’nin<br />

hazırladığı rapora göre, İspanya turizm otoriteleri 2016 yılında<br />

İspanya’yı ziyaret eden 75 milyon yabancı turistin yaklaşık 12<br />

milyonunun ‘emanet turist’ olduğunu, bu turistlerin başta<br />

Türkiye olmak üzere Tunus ve Mısır gibi güvenlik kaygısı<br />

bulunan ülkeler yerine İspanya’yı tercih ettiklerini belirtti. Öte<br />

yandan İspanya’nın konaklama arzı konusunda çok dikkatli<br />

olduğu, Antalya’da İspanya’nın tamamından daha fazla beş<br />

yıldızlı otel olduğu kaydedildi.<br />

İsrail’den 400 bin turist<br />

bekleniyor<br />

Türkiye ve İsrail ilişkilerinde başlayan normalleşmenin<br />

ardından Tel Aviv’de gerçekleştirilen Uluslararası Akdeniz<br />

Turizm Fuarı’nda (IMTM) alınan sonuçlar, İsrail turizm<br />

pazarıyla ilgili beklentileri artırdı. Türkiye’nin 7 yıl aradan<br />

sonra ilk kez Bakanlık düzeyinde katıldığı fuar sonrasında<br />

İsrail’den gelen turist sayısında hızlanma bekleniyor. Türkiye<br />

Otelciler Birliği’nin (TÜROB) yaptığı değerlendirmeye göre,<br />

bu yıl İsrail’den gelen turist sayısı 400 bine ulaşabilir. İsrail,<br />

geçen yıl turizmde artış gösteren nadir ülkeler arasında yer<br />

almıştı. 2016 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısı yüzde 30<br />

düşerken, İsrail’den gelen turist sayısı ise yüzde 30 artarak<br />

294 bin kişiye ulaşmıştı.


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka / advertorial<br />

Kaliteli, ergonomik ve<br />

ekonomik<br />

DGS Bahçe Mobilya<br />

Özellikle alüminyum bahçe<br />

mobilyaları konusunda<br />

uzman DGS Bahçe<br />

Mobilya, 14 yıldır kaliteyi<br />

ergonomiyle buluşturuyor.<br />

Horeca sektörüne hitap<br />

eden firma, müşterilerinin<br />

istekleri doğrultusunda<br />

işlevsel ürünler de<br />

tasarlıyor.<br />

Samsun’da otel, plaj ve havuz mobilyaları üretimi yapmak<br />

üzere 2003 yılında kuruluşunu gerçekleştiren DGS Bahçe<br />

Mobilya, 2009 yılı itibari ile üretim faaliyetlerini sektöre<br />

daha yakın olmak adına İzmir’in Menderes ilçesine taşıdı.<br />

Çağın gereklerine uygun teknolojik ekipman ve alt yapısıyla<br />

donatılmış tesislerinde modern bir üretim gerçekleştiren<br />

DGS Bahçe Mobilya, alüminyum bahçe mobilyaları konusunda<br />

sektörün güçlü ve uzman firmaları arasındaki yerini koruyor.<br />

Özellikle alüminyum gövdeli ve dayanıklı file kumaşlı şezlong<br />

firmanın ürettiği önemli ürünlerden. DGS Bahçe Mobilya<br />

sandalye, masa ve sehpa üretimi de gerçekleştiriyor. Ayrıca<br />

firma özel projelerde müşterilerinin istekleri ve beklentileri<br />

doğrultusunda işlevsel ürünler de tasarlıyor.<br />

Hafif, istiflenebilir ürünler<br />

Ürün gamıyla Horeca sektörüne de hitap eden DGS Bahçe<br />

Mobilya’nın misyonu;“kaliteli, ergonomik ve ekonomik<br />

ürünler.” Bu doğrultuda ürünler geliştiriliyor. Ayrıca firma<br />

ürünlerin işlevselliğiyle de müşterilerine büyük avantajlar<br />

sağlıyor. Hafif ve istiflenebilir özelliğe sahip ürünleriyle DGS<br />

Bahçe Mobilya, tesislere stoklama ve saklama konusunda<br />

büyük kolaylık sağlıyor. Sektöre yön veren lider bir kuruluş olan<br />

DGS Bahçe Mobilya, kuruluşundan bugüne turizm ve eğlence<br />

sektörünün önde gelen tesislerini referansları arasına katmayı<br />

başarmıştır.<br />

DGS Bahçe Mobilya<br />

Cem Çakır<br />

Bu kapsamda Aquasis Deluxe Resort&Spa Didim, Flora Garden<br />

Ephesus <strong>Hotel</strong> Kuşadası, Maxxroyal Belek, Gloria Sports Arena<br />

Belek, Regnum Carya Golf&Spa Belek, Club Alibey Resort<br />

Kızılağaç, Club Alibey Resort Side, Heaven Beach Resort<br />

Kızılağaç, Sezer <strong>Hotel</strong> Grand Side, Kervansaray <strong>Hotel</strong> Lara,<br />

Ramada Resort Lara, Grand Şeker <strong>Hotel</strong> Manavgat, Alkoçlar<br />

<strong>Hotel</strong>s Kemer, Boyalık Beach <strong>Hotel</strong> Çeşme, Alkoçlar <strong>Hotel</strong>s<br />

Alaçatı, Az-Ka <strong>Hotel</strong> Bodrum, Ramada Resort <strong>Hotel</strong> Bodrum,<br />

Hilton Türkbükü, Hapimag Sea Garden Resort Bodrum, İsis<br />

<strong>Hotel</strong> Bodrum, Armonia Holiday Resort&Spa Bodrum, Diamond<br />

of Bodrum <strong>Hotel</strong>, İzer <strong>Hotel</strong> Beach Club Torba, İdeal Premium<br />

<strong>Hotel</strong> Marmaris,Marmaris Resort&Spa <strong>Hotel</strong>, Ramada Resort<br />

<strong>Hotel</strong> Didim, Sealight Resort <strong>Hotel</strong> Kuşadası, Korumar <strong>Hotel</strong><br />

Deluxe Kuşadası, Jiva Beach Resort Fethiye ve birçok değerli<br />

turizm tesisini referansları arasına katmış olmaktan dolayı da<br />

gurur duymaktadır.


26<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

ACE of M.I.C.E. Exhibition by<br />

Turkish Airlines 4. sünü düzenledi<br />

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan<br />

Kongre, toplantı ve<br />

etkinlik sektörünün<br />

buluşma noktası<br />

olan ACE of M.I.C.E.<br />

Exhibition by<br />

Turkish Airlines, bu<br />

yıl dördüncüsünü<br />

İstanbul Kongre<br />

Merkezi’nde<br />

gerçekleştirdi.<br />

İstanbul Kongre Merkezi Genel Müdürü<br />

Pervin Zeydanlı, Türk Hava Yolları Satış-<br />

Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı<br />

Ahmet Olmuştur, Beşiktaş Belediyesi<br />

Başkanı Murat Hazinedar, İstanbul<br />

Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı<br />

ve Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz,<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul İl<br />

Kültür Turizm Müdürü, İstanbul Valiliği<br />

Vali Yardımcısı İsmail Gültekin’in<br />

katılımları ile ACE of M.I.C.E. Exhibition<br />

by Turkish Airlines fuarının açılışı<br />

gerçekleştirildi.<br />

Ataman: “Bu yıl ‘Tüm<br />

renklerimizle bir araya<br />

geliyoruz”<br />

Bu yıl “Tüm renklerimizle bir araya<br />

geliyoruz” mottosuyla Türkiye ve<br />

dünyadan sektör profesyonellerine ev<br />

sahipliği yapan fuarın açılış konuşmasını<br />

gerçekleştiren Turizm Medya Grubu<br />

Başkanı Volkan Ataman; Türkiye’nin<br />

en büyük B2B etkinliği olan ACE of<br />

M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines<br />

kapsamında 15.000 profesyonel<br />

ziyaretçinin beklendiğini belirtti. Volkan<br />

Ataman, ‘’Fuarın bu sene 4’üncüsünü<br />

düzenliyoruz. Ülkemiz çok zor bir<br />

dönemden geçti. Bütün bunlara rağmen<br />

çok güçlü, içeriği çok yoğun, çok ciddi<br />

ziyaretçini ve satın alıcının geleceği bir<br />

fuar programı bizi bekliyor. Bu sene 220<br />

firma stant ile katılım gösteriyor. Bunlar<br />

kongre, toplantı ve etkinlik sektöründen<br />

firmalar. 15 binin üzerinde profesyonel<br />

ziyaretçi gelecek. Toplam 720 tane satın<br />

alıcı gelecek. Bunların 180 tanesi 39 ayrı<br />

ülkeden geliyor. Kendi ülkelerindeki en


MPI Turkey Chapter fuarda sektör ve<br />

üyeleri ile bir araya geldi<br />

Meeting Professional International Turkey Chapter,<br />

Ace of Mice by Turkish Airlines kongre ve etkinlik<br />

sektörü fuarında aktif katılım gerçekleştirdi. Dünyanın<br />

önde gelen toplantı, kongre ve etkinlik uzmanları,<br />

Global MICE sektörünün geleceğini tartıştığı MICE<br />

profesyonelleri geleceği inşa etmek için bir araya<br />

geliyor’ başlıklı panel MPI Turkey Chapter Başkanı Elif<br />

Balcı Fisunoğlu moderatörlüğünde gerçekleşti.<br />

MPI tarafından hazırlanan “Future of Meetings”<br />

raporundan sunumunda bahseden MPI Turkey Chapter<br />

Başkanı Elif Balcı Fisunoğlu; MPI’ın mottosu olan “Biz<br />

toplandığımızda dünyayı değiştiririz. Toplantılarda<br />

dünyayı değiştirmeye devam etmek istiyoruz. Dünyayı<br />

toplanmaya ve dünyayı değiştirmeye İstanbul’a davet<br />

ediyoruz.” diyerek kapanış konuşmasını gerçekleştirdi.<br />

Kongre, toplantı ve etkinlik sektörü<br />

KasapDöner’le dönere doydu<br />

“Hamburger çocuklarına döner yedirmeye geliyoruz”<br />

sloganıyla bilinen Türkiye’nin sıra dışı döner markası<br />

KasapDöner, kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün<br />

en önemli fuarlarından ACE of M.I.C.E. Exhibition<br />

by Turkish Airlines’in yiyecek sponsoru oldu. Fuar<br />

kapsamında 23 Şubat Perşembe günü Feriye<br />

Sarayı’nda yerli ve yabancı sektör profesyoneli 700’ün<br />

üzerinde kişinin katıldığı AMEzing Parti’de katılımcılar<br />

KasapDöner’in sadece bifteklik etten yapılan eşsiz<br />

lezzetiyle dönere doydu.


28<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

büyük kongre organizatörleri ve etkinlik<br />

firmalarının sahiplerini burada ağırlıyoruz.<br />

Bu yaptığımız çalışmalar ile ülkemize<br />

ciddi kongrelerin, ciddi toplantıların<br />

ve büyük grupların gelmesini sağmış<br />

olacağız’’ dedi.<br />

Ödül töreni 3 Nisan akşamı<br />

gerçekleşecek<br />

Her yıl tüm sektörün sabırsızlıkla<br />

beklediği ve çeşitli alanlarda projelerin<br />

belirleneceği ödül töreninin bu yıl 3 Nisan<br />

Pazartesi akşamı Zorlu Performans<br />

Sanatları Merkezi’nde gerçekleşeceğine<br />

de değinen Volkan Ataman Türkiye ve<br />

MICE endüstrisine hayırlı olmasını diledi.<br />

Zeydanlı: “Fuar sektöre sinerji<br />

kattı”<br />

İstanbul Kongre Merkezi Genel Müdürü<br />

Pervin Zeydanlı; Sektör için bu kadar<br />

zor bir dönemde ACE of M.I.C.E.<br />

Exhibition by Turkish Airlines’ etkinliğinin<br />

gerçekleştiriliyor olmasını çok anlamlı<br />

bulduğu ve kendilerinin de böylesi<br />

kapsamlı bir organizasyona ev sahipliği<br />

yapmaktan oldukça mutlu olduklarını,<br />

organizasyonun sektöre ayrı bir sinerji<br />

kattığını söyledi.<br />

Olmuştur: “Fuarın öncü olması<br />

en büyük dileğimiz”<br />

Türk Hava Yolları Satış-Pazarlama Genel<br />

Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur ise;<br />

‘Türkiye’nin milli bayrak taşıyıcısı olan<br />

Türk Hava Yolları olarak bizleri küresel<br />

ölçekte tanıtan misafirperverliğimiz başta<br />

olmak üzere kültürel değer ve medeniyet<br />

birikimimizi geniş kitlelere duyuran<br />

etkinlik ve faaliyetlere destek vermeyi<br />

sürdürüyoruz. Dünya Turizm Örgütü<br />

verilerine göre; dünya turizm gelirinin<br />

%30’u kongre ve toplantı sektöründen<br />

sağlanmakta. Kongre destinasyonu olmak<br />

bir şehrin marka imajı açısından da<br />

oldukça büyük önem taşırken 40’dan fazla<br />

sektöre de doğrudan veya dolaylı katkı


sağlanıyor.” dedi. İstanbul şehrinin 90’lı yıllardan itibaren kongre ve toplantı<br />

sektöründe aktif olarak yer aldığını, şu an dünyada 8. sırada bulunduğunu<br />

belirten Olmuştur; İstanbul’un bu minvalde uluslararası platformda önemli<br />

bir merkez olduğuna değindi. İstanbul’un ilk 5 içerisinde yer almasında her<br />

bir sektör temsilcisinin büyük önem taşıdığını belirtirken tek MICE fuarını<br />

Türk Hava Yolları olarak organizasyonu uluslararası alanda desteklemenin<br />

gururlandırıcı bir adım olduğunu söyledi. Ve organizasyonun ülkemiz turizm<br />

ve kongre çıtasının yükseltilmesinde öncü olmasının en büyük dilekleri<br />

olduğunu söyleyerek konuşmasını tamamladı.<br />

Beşiktaş Belediyesi Başkanı Murat Hazinedar, İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesi Başkan Danışmanı ve Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz, Kültür<br />

ve Turizm Bakanlığı İstanbul İl Kültür Turizm Müdürü, İstanbul Valiliği Vali<br />

Yardımcısı İsmail Gültekin; Türkiye’nin kongre turizminde diğer ülkelere<br />

göre çok değerli fırsatlar içerdiğini ve maliyetler açısından oldukça uygun<br />

olduğunu ve ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines organizasyonunun<br />

söz konusu konuların yurt dışı pazarda da tanıtılması açısından büyük önem<br />

taşıdığını ve İstanbul’un lider marka şehirlerden biri olabilmesi için her türlü<br />

katkıyı sunmaya hazır olduklarını söylediler.<br />

Boğaz ‘AMEzing Parti’ ile coştu<br />

İlk gün katılımcı ve hosted buyer ların birlikte yeni iş bağlantıları da<br />

kurdukları ‘Business Network Party’ ve yerli ve yabancı satın alıcılar,<br />

katılımcı firmalar, konuşmacılar ile basın mensuplarının davetli olduğu 23<br />

Şubat Perşembe gecesi Feriye Sarayı’nda gerçekleşti.


30<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

World Tourism Forum 3. kez gerçekleşti<br />

16-18 Şubat tarihlerinde ICC Kongre Merkezi’nde gerçekleşen World Tourism<br />

Forum dünya turizm sektörünün en önemli konu ve konuklarını İstanbul’da<br />

bir araya getirdi. Bu yıl 3. sü gerçekleşen Forum 20 farklı ülkeden 100’lerce<br />

konuğu ağırladı.<br />

Turizmin Davos’u World Tourism<br />

Forum, İngiltere Eski Dışişleri Bakanı<br />

ve IRC (International Rescue Committee/<br />

Uluslararası Kurtarma Komitesi) Başkanı<br />

David Miliband, İngiltere İçişleri ve<br />

Dışişleri Eski Bakanı Jack Straw ve turizm<br />

bakanlarını ağırladı. Bu yıl üçüncüsü<br />

düzenlenen World Tourism Forum Global<br />

Meeting, dünya turizm sektörünün en<br />

önemli konu ve konuklarını ikinci gününde<br />

de bir araya getirmeye devam etti.<br />

Küresel ölçekte düzenlenen dev forum 16<br />

Şubat Perşembe günü Başbakan Binali<br />

Yıldırım’ın açılış konuşması ile başladı.<br />

World Tourism Forum Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Bulut Bağcı’nın turizm vizyonunu<br />

ülke profesyonelleri ile paylaşarak, turizm<br />

potansiyelini artırmak ve ülke ekonomisi<br />

ile uluslararası ekonomilerin bağını<br />

güçlendirmek hedefiyle bu yıl 3. sünü<br />

düzenlediği forum Cuma günü de dev<br />

konuklarını ağırladı.<br />

Ana sponsorları, Denizbank ve<br />

Koral Turizm<br />

Denizbank ve Koral Turizm ana<br />

sponsorluğunda yapılan forumda ilk<br />

gün İngiltere Dışişleri Eski Bakanı,<br />

International Rescue Committee (IRC)’nin<br />

hem Başkanı hem de Yönetim Kurulu<br />

Başkanı David Miliband; İsveç’in en büyük<br />

turizm tanıtım ofisi Visit Stockholm’un<br />

Ceo’su Thomas Andersson; ikinci günde<br />

ise Tony Blair Başbakanlığı süresinde<br />

İçişleri ve Dışişleri Bakanı olan Jack Straw<br />

ve ünlü sosyal medya fenomeni Zach King<br />

konuşmacı olarak yer aldı.<br />

Bağcı: “Türkiye’ ye 75 milyon<br />

dolarlık bir ekonomik ivme<br />

sağladık”<br />

World Tourism Forum Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Bulut Bağcı forum ile ilgili yaptığı<br />

açıklamada “Turizmin öncü firmalarını<br />

böylesine ciddi bir organizasyonla bir<br />

araya getirmek Türkiye’nin turizm<br />

geleceği için çok önemli bir etkileşim<br />

sağlamıştır. Her sene büyüyen ve gelişen<br />

World Tourism Forum Global Meeting’in<br />

bu anlamda sektöre yapacağı katkının<br />

farkındayız. World Tourism Forum bu dev<br />

forum ile Türkiye’ ye 75 milyon dolarlık bir<br />

ekonomik ivme kazandırmıştır. Bu vesile<br />

ile dünyaca ünlü konuşmacıların yanı sıra<br />

20’den fazla ülkenin Kültür ve Turizm<br />

Bakanlarını da bir araya getirmekten<br />

son derece mutluyuz. T20 kapsamında<br />

20 ülkeden, 20 Turizm Bakanı ilk kez<br />

bir araya geldi. Azerbaycan, Somali,<br />

Mozambik, Pakistan, Tayvan, Kazakistan,<br />

Kamboçya, Filipinler, Gana, Makedonya,<br />

Benin, Özbekistan, Zimbabve, Ukrayna<br />

katılan ülkeler arasında yer aldı” dedi.<br />

Jack Straw oturumu büyük ilgi<br />

gördü<br />

Tony Blair Başbakanlığı süresinde İçişleri<br />

ve Dışişleri Bakanı olan Jack Straw


güvenlik sorunlarının sadece Türkiye özelinde gerçekleşmediğini<br />

İngiltere’de de bu tarz olayların zaman zaman cereyan ettiğini<br />

belirtti. “Türkiye’de yaşanan her türlü terör olaylarını şiddetle<br />

kınadıklarının altını çizen Straw; İngiltere ve Türkiye pek çok<br />

ortak noktada birleşiyor, her şeyden önemlisi Avrupa Birliği’nin<br />

kenarında duruyoruz. Her iki ülkede denizlerle çevrili.Bu coğrafi<br />

özellik turizm açısından da olukça önemli ve ortak noktamız”<br />

dedi.<br />

Ünlü fenomen Zach King “Türkiye güvenli” dedi<br />

Thy’nin kabin içi güvenlik filmini çeken ve Dünyada takipçi<br />

sayısı 17 milyonu bulan ünlü fenomen Zach King Türkiye’de<br />

olmaktan çok memnun olduğunu belirtti ve bence kimse<br />

korkmasın Türkiye çok güvenli dedi. Oturumu pek çok sosyal<br />

medya profesyoneli ve gençler tarafından yoğun ilgi gören Zach<br />

King; sosyal medyaya giriş hikayesini izleyicilerle paylaştı ve “İlk<br />

kez hayranlıkla izlediğim ve korktuğum Jurassic Park ilham<br />

kaynağım oldu. Bu filmden sonra ailem bana kamera aldı ve ilk<br />

çekim tecrübelerim böyle başladı. Üniversiteden mezun olup ilk<br />

çekimlerimi evin garajında yapmaya başladım.<br />

Youtube üzerinden film yapımı hakkında öğretici videolarla<br />

Sonra Vine ile tanıştım, 6 saniyelik videolara senaryolar ürettik.<br />

Bence sosyal medyada 3 şey çok önemli. Merak uyandırmak,<br />

içeriğin herkesi kapsaması ve beğeni-paylaşım uygunluğu.<br />

Video paylaşmayı seviyorum çünkü eğlenceli ve dil bariyeri yok”<br />

dedi.<br />

Turizm ve Sosyal Medya Raporu 16 Şubat’ta<br />

açıklandı<br />

Nielsen iş birliğiyle yapılan T20 açıklamasının ardından forumun<br />

ilk günü Socialbakers tarafından hazırlanan Turizm ve Sosyal<br />

Medya Raporu 16 Şubat’ta katılımcılar ile ilk kez paylaşıldı.<br />

Bunun yanı sıra STR Global tarafından hazırlanan Özel Resort<br />

Raporu da aynı gün ziyaretçilerin paylaşıma sunuldu.<br />

“World Tourism Awards”<br />

ile turizmin oscarları sahiplerini buldu<br />

World Tourism Forum kapsamında 17 Şubat 2017’de<br />

‘Dünya Turizminin Oscar’ı sayılan turizm endüstrisinin<br />

en prestijli ödülü World Tourism Awards Çırağan Palace<br />

Kempinski’de BBC World News’in usta yorumcusu ünlü<br />

gazeteci Kasia Madera moderatörlüğünde sektörün<br />

en’lerini belirledi. Açılış konuşmasını World Tourism<br />

Forum Başkan’ı Bulut Bağcı ve Bitlis Milletvekili Vedat<br />

Demiröz yaptı. Toplamda 35 kategoride verilen ödüller<br />

arasında En iyi Havayolu Şirketi Qatar Airways, En İyi<br />

Araç Kiralama Şiketi Hertz, En İyi Lüks Otel Çırağan<br />

Palace Kempinski, En Uygun Fiatlı Havayoluu Şirketi<br />

Pegasus, En İyi Dinlenme Salonu Ödülü Etihad Havayolları<br />

AbuDhabi Lounges, En İyi Resort Otel Ödülü Güral Premier<br />

Tekirova’ya, En İyi Butik Otel Ödülü Perdue Butik Otele,<br />

ülke turizmi tanıtımına sağladığı medya katkılarından<br />

dolayı Turkuvaz Grubu’na teşekkür plaketi, dünya<br />

turizmine yaptığı katkılardan dolayı Mükemmel Turizm<br />

Grubu Ödülü Coral Travel’a ve otel yöneticiliğinde üstün<br />

başarısından dolayı Jüri Özel Ödülü Sayın Ralph Radtke’ye<br />

verildi.


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Fotoğraf: Ümit Başer Alkaç<br />

World Tourism Forum’da<br />

Gastronomi Turizmi<br />

konuşuldu<br />

Gastronomi Turizmi Derneği, World Tourism Forumu’nun 17<br />

Şubat Cuma günü devam eden ikinci gününde Gastronomi<br />

Turizmi Paneli’ni gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü Gastronomi<br />

Turizmi Derneği Başkan Yardımcısı Ömer Kartın’ın yaptığı<br />

panele konuşmacı olarak Nicole <strong>Restaurant</strong> Kurucusu ve Şefi<br />

Aylin Yazıcıoğlu, Andiamo Travel sahibi Cem Polatoğlu, Brand<br />

Travel sahibi Şef Metin Süerkan katıldılar.<br />

“Kartın: “Türkiye’deki gastronomik ürünleri<br />

derecelendireceğiz”<br />

Panelin açılış konuşmasını yapan Ömer Kartın, derneğin son<br />

dönem çalışmaları ve projeleri hakkında kısa bir bilgilendirme<br />

yaparak, gastronomi turizminin yaygınlaşması ve bir ülke<br />

politikası haline gelmesi için çalışmalarına devam ettiklerini<br />

açıkladı. Bu alanda en etkili kurum ve kuruluşları harekete<br />

geçirmeye başladıklarının da altını çizen Kartın, 6 ay gibi kısa<br />

bir sürede 100 üyeye ulaştıklarını belirtti.<br />

Panelde dernek çalışmalarıyla ilgili bir müjdeyi de paylaşan<br />

Kartın, “Gastronomi Turizmi Derneği olarak Türkiye’deki<br />

gastronomik ürünlerin belli bir standartta derecelendirmeyi<br />

düşünüyoruz. Bununla ilgili yakında bir basın lansmanı<br />

da yapacağız. Maalesef yemeğimiz konusunda yeterli<br />

değerlendirme ve derecelendirme yok. Gastronomi Turizmi<br />

Derneği bu konuda bir ön alarak KALDER ile bir iş birliğiyle bir<br />

proje geliştirdik” diye konuştu.<br />

Süerkan: “Her şehir kendi ürün ve lezzetine<br />

sahip çıkmalı”<br />

Gastronomi Turizmi Paneli’nde konuşan Şef Metin Süerkan’dı.<br />

Her şehrin Gaziantep örneğinde olduğu gibi bir ya da iki ürünle<br />

World Tourism Forumu’nun gastronomi ile ilgili<br />

tek paneli olan oturum 17 Şubat Cuma günü<br />

gerçekleşti. Moderatörlüğünü Gastronomi<br />

Turizmi Derneği Başkan Yardımcısı Ömer<br />

Kartın’ın yaptığı panelde turizm ve gastronomi<br />

sektörünün çok değerli isimleri de yer aldı.<br />

markalaşma serüvenine katılabileceğini ifade eden Süerkan,<br />

marka kent olgusunun yaratılmasında bunun önemli bir adım<br />

olacağına işaret etti. Süerkan ayrıca şehirlerin kendi yöresel<br />

ürün ve tatlarına sahip çıkılmasının da önemine vurgu yaptı.<br />

Yazıcıoğlu: “Daha çok araştırma yapmalıyız”<br />

Türkiye’de ürün ve lezzetlerin çok iyi tanınmadığını dile getiren<br />

Şef Aylin Yazıcıoğlu şöyle konuştu: “Restoran ve yemek<br />

seçimlerimizde trendlere göre hareket ediyoruz. Bir dönem<br />

sevdiğimiz bir yiyecekten kısa süre sonra uzak durarak ya<br />

da sağlıksız olduğunu savunarak kulaktan dolma bilgilerle<br />

sevdiğimizden yiyeceklerden de uzaklaşıyoruz. Ben özellikle bir<br />

mekana gitmeden önce iyi araştırılması gerektiğini öneriyorum.<br />

Yine ayı şekilde mutfağımıza aldığımız ürünlerin seçiminde de<br />

iyi bir araştırma yapmak önemli.”<br />

Polatoğlu: “Türkiye turizmini Japonya modeli<br />

gibi 12 aya yayabiliriz”<br />

Panelin diğer konuşmacılarından biri de, bir gastronomi<br />

turizmcisi olan Cem Polatoğlu’ydu. Konuşmasında turizm<br />

sektörüne ilişkin iyileştirilmesi gereken noktalara temas<br />

eden Polatoğlu, tıpkı Japonya’da olduğu gibi tatil günlerinin<br />

bölgelere göre belirlenmesi gerektiğini, böylece turizmin 12<br />

aya yayılabileceğinin mümkün olabileceğini söyledi.<br />

Ömer Kartın, panelde yaptığı konuşmada Gastronomi Turizmi<br />

Derneği olarak çok yakın bir zamanda KALDER iş birliği<br />

ile Türkiye’deki gastronomik ürünlerin belli bir standartta<br />

derecelendirmeye başlanacağının müjdesini verdi.


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜROB Başkanı Bayındır’dan yatırım<br />

yorumu:<br />

“Anadolu’daki turizm<br />

yatırımlarını inşaat yatırımı gibi<br />

görmeyin”<br />

Ocak 2017’de otel yatırımları miktar olarak yüzde 19<br />

azalırken, proje sayısı yüzde 11 arttı. Trabzon başta olmak<br />

üzere Anadolu’daki yatırımların hareketlendiği gözlendi.<br />

TÜROB Başkanı Timur Bayındır, Anadolu’daki yatırımların<br />

memnuniyet verici olduğunu belirtti ve bir uyarıda bulundu:<br />

“Turizm yatırımları bir inşaat yatırımı gibi görülmemesi, sağlıklı<br />

bir pazar analizi yapılması gerekiyor” dedi.<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />

Başkanı Timur Bayındır, Anadolu’da<br />

yapılan turizm yatırımlarının<br />

bir inşaat yatırımı gibi görülmemesi<br />

gerektiğini belirterek, yatırımları hayata<br />

geçirmeden önce sağlıklı bir pazar analizi<br />

yapılması gerektiğini söyledi. Ocak 2017<br />

döneminde yapılan otel yatırımlarına<br />

yönelik teşvik başvurularını yorumlayan<br />

Başkan Bayındır, ocak ayında ülke<br />

genelinde toplamda 14 şehirde toplam<br />

yatırım bedeli 187.9 milyon TL olan 20<br />

yeni otel projesinin teşvik belgesi, toplam<br />

10.5 milyon TL yatırım tutarı olan 4 otelin<br />

ise yenileme belgesi aldığını hatırlattı.<br />

“Doğru fizibilite önemli”<br />

Turizm yatırımlarında geçen yıldan<br />

itibaren başlayan yavaşlama sürecinin<br />

devam ettiğine işaret eden Bayındır,<br />

“İstanbul ve Antalya gibi turizm<br />

merkezlerinde artık yeni kapasite<br />

yatırımlarına ihtiyaç olmadığı<br />

görüşümüzü sürdürüyoruz. Buralarda<br />

yeni otel değil, mevcut otellerin<br />

yenilenmesine yönelik yatırımlar<br />

yapılmalı. Teşvikler de ona göre<br />

düzenlenmeli. Anadolu’da yapılan yeni<br />

yatırımlardan ise memnuniyet duyuyoruz.<br />

Ancak burada da, sağlıklı pazar analizi<br />

yapmak gerek, turizm yatırımlarını<br />

bir inşaat yatırımı gibi görmemeli. Bu<br />

yatırımların amacına ulaşabilmesi için<br />

doğru bir fizibilite ile işletilmesi önemli.<br />

İhtiyaçlar çerçevesinde uygulanacak<br />

doğru teşvikler sayesinde, yatırımlar<br />

yurt genelinde ihtiyaç duyulan bölgelere<br />

doğru yönlendirilirken, mevcutların da<br />

kârlı ve sağlıklı bir şekilde işletilmesi<br />

sağlanabilir” diye konuştu.<br />

“Trabzon yatak kapasitesinde<br />

ikinci”<br />

Öte yandan Ekonomi Bakanlığı verilerine<br />

göre, ocak ayında ülke genelinde<br />

toplamda 14 şehirde toplam yatırım<br />

bedeli 187.9 milyon TL olan 20 yeni otel<br />

projesinin teşvik belgesi, toplam 10,5<br />

milyon TL yatırım tutarı olan 4 otelin<br />

ise yenileme belgesi aldı. Yatırım tutarı<br />

geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19,<br />

proje sayısı yüzde 11 arttı. Geçen yılın<br />

aynı ayında 18 otel için 232.1 milyon<br />

TL’lik teşvik başvurusu yapılmıştı. Ocak<br />

2017’de yapılan teşvik başvurularının<br />

sonuçlanmasıyla yatak kapasitesi 2.543<br />

adet artacak. Ocak 2017’de yapılan<br />

başvurularda yatak sayısı açısından 654<br />

yatak İstanbul ilk sırada yer alırken, 354<br />

yatak ile Trabzon ikinci ve 230 yatak ile<br />

Antalya üçüncü sırada yer aldı. İstanbul,<br />

yeni yatırım yapılacak tesis sayısı<br />

bakımından da 4 otel ile ilk sırada yer<br />

aldı. Teşvik belgesi alan oteller içerisinde<br />

3 yıldızlı oteller 13 otel ilk sırada yer<br />

alırken, kapasite bakımında 1.148 yatak<br />

ile 4 yıldızlı oteller ilk sırayı aldı.<br />

2017 OCAK YATIRIM TEŞVİK LİSTESİ<br />

Sıra No İl Toplam Otel Sayısı Toplam Yatak Sayısı<br />

1 ANTALYA 2 230<br />

2 BURSA 1 108<br />

3 DENZİLİ 1 50<br />

4 ISPARTA 1 216<br />

5 İSTANBUL 4 654<br />

6 KARABÜK 2 214<br />

7 KASTAMONU 1 134<br />

8 KAYSERİ 1 127<br />

9 MANİSA 1 103<br />

10 MUĞLA 2 134<br />

11 ORDU 1 63<br />

12 SİVAS 1 106<br />

13 TOKAT 1 50<br />

14 TRABZON 1 354<br />

Toplam 20 2543<br />

2014- 2015-2016-2017 Yılları Ocak ayı Karşılaştırması<br />

YIL İl Otel Sayısı Yatak Sayısı Ek İstihdam Yatırım Tutarı<br />

2014 15 38 10.970 2.486 641 MİYON TL<br />

2015 10 18 3.134 666 195,4 MİLYON TL<br />

2016 15 18 3.853 1.042 232,1 MİLYON TL<br />

2017 14 20 2.543 544 187,9 MİLYON TL


Yurt dışındaki Türklere<br />

global otel fiyatları<br />

2016’da düştü<br />

Yurt dışında Türk ziyaretçiler için gözde<br />

destinasyonlardaki global otel fiyatları<br />

2016’da düştü.<br />

Son <strong>Hotel</strong>s.com ‘<strong>Hotel</strong> Price Index’ine göre,<br />

2016 yılında dünyada yaşanan büyük politik<br />

değişimler ve kur oynamalarına rağmen, seyahat<br />

edenler dünya çapında ortalama gecelik otel<br />

konaklaması için 2015’te uygulanan aynı fiyatları<br />

ödediler.<br />

2016’da 114 dolarda kalan global indeks, böylece<br />

üst üste 3 yıl aynı fiyatta sabitlendi. Kuzey Amerika<br />

ve Karayipler yıl boyunca ortalama olarak<br />

küçük fiyat artışları (her ikisi de %1) gösteren<br />

tek bölgeler olarak dikkat çekti. Ancak diğer<br />

bölgelerdeki fiyat düşüşleri genel global fotoğrafı<br />

yumuşattı.<br />

Türkiye’deki seyahat severler, 2016 yılında en<br />

gözde seyahat noktalarında daha uygun fiyatlara<br />

konaklamanın tadını çıkardılar. İngiltere’ye<br />

seyahat edenler, bir önceki yıla oranla oranla %11<br />

daha az fiyat ödedi. 2016’da İzlanda, Mauritus ve<br />

Seyşeller seyahatlerinin maliyeti de bir önceki yıla<br />

göre daha az olurken; ortalama fiyatlar sırasıyla<br />

%23, %46 ve %54 oranında düşüş gösterdi.<br />

Vize olmadan seyahat edilebildiği için Türkiye’deki<br />

seyahat tutkunlarının yurt dışı gezileri için tercih<br />

ettikleri Gürcistan’da da otel konaklamalarına bir<br />

önceki yıla kıyasla %5 daha az ödendi. Türkiye’den<br />

giden ziyaretçiler tarafından ödenen ortalama fiyat<br />

düşüş gösterdi ve bir önceki yıl 315 TL olan bu<br />

rakam, 2016’da 298 TL’ye geriledi.<br />

Yurt dışında en gözde 100 destinasyondaki ilk 5 fiyat düşüşü analizi<br />

Ülke Ortalama Fiyat 2016 (₺) Ortalama Fiyat 2015 (₺) Ortalama Fiyattaki düşüş<br />

İngiltere 486 548 -11%<br />

Vietnam 157 204 -23%<br />

İzlanda 453 587 -23%<br />

Mauritius 664 1,219 -46%<br />

Seyşeller 1,036 2,271 -54%<br />

Türkiye’deki tatilciler yurt içindeki birçok uygun seçenekten yararlandılar<br />

Türkiye’nin gözde beldelerine güzel bir seyahati tercih edenler ise 2016’da, kendilerine<br />

sunulan birçok uygun seçenekten ve yeni açılan tesislerin gerçekleştirdiği özel<br />

kampanyalardan yararlandılar. 2016 yılında Alanya, yerli konukların en çok tercih ettiği<br />

tatil beldesi oldu. Konuklar 2015’te Alanya’da ortalama gecelik otel konaklamalarına 195<br />

TL öderken; bu rakam 2016’da 175 TL olarak gerçekleşti. Dünya turizminin de en gözde<br />

bölgelerinden olan Bodrum’da ise ortalama gecelik otel konaklamaları %3 oranında bir<br />

değişimle 2015’te 363TL iken, 2016’da 373TL olarak gerçekleşti.


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Jolly Tur ve Kilit Hospitality Group’tan<br />

güç birliği mesajı!<br />

Jolly Tur ve Kilit Hospitality Group, Rahmi Koç Müzesi’nde basına yönelik<br />

düzenlenen toplantıda güç birliği mesajı vererek, turizmin toparlanmaya<br />

başladığı 2017’de yeni yatırımlara yol alacaklarını açıkladılar.<br />

Turizm sektörünün iki önemli aktörü<br />

Jolly Tur ve Kilit Hospitality Group,<br />

27 Şubat Pazartesi günü Rahmi Koç<br />

Müzesi’nde düzenlenen basın toplantısında<br />

bir araya geldiler. Jolly Tur Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Mete Vardar ve Kilit Hospitality<br />

Group Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Kilit,<br />

yeni stratejilerle iki grubun ilişkisinin<br />

giderek güçlendiği mesajını verirlerken,<br />

turizmin toparlanmaya başladığı 2017<br />

yılında hedeflere doğru emin adımlarla<br />

ilerleyerek yatırım sürecini devam<br />

ettirdiklerini vurguladılar.<br />

Toplantıda ayrıca Amara World <strong>Hotel</strong>s<br />

CEO’su Korhan Alşan, Crystal <strong>Hotel</strong>s<br />

CEO’su Umman Çetinbaş ve Jolly Tur<br />

Akdeniz Bölge ve Kontrat Müdürü Yavuz<br />

Öztürk de hazır bulundular.<br />

Yeni stratejilerle giderek güçlenen ilişkiler<br />

Turizm sektörünün iki öncü oyuncusu<br />

olarak hız kesmeyen yeni yatırımlar ve<br />

stratejileriyle geleceğe güvenle baktıklarını<br />

vurgulayan Jolly Tur Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Mete Vardar, şöyle konuştu:<br />

“Jolly Tur ve Kilit Hospitality Group’un<br />

güvene, müşteri memnuniyetine dayalı<br />

ilişkisi her yıl yeni projeler ve yeni<br />

yaklaşımlarla daha da gelişiyor. Jolly Tur<br />

olarak Türkiye’nin otelcilik sektöründe<br />

yaptığı girişimler kadar müşteri<br />

memnuniyetine odaklı yapısıyla ana<br />

hedefleri doğrultusunda emin adımlarla<br />

ilerleyen Kilit Hospitality Group’un ana<br />

partneri olmaktan büyük bir memnuniyet<br />

duyuyoruz.”<br />

“Yatırımlara ve hedeflere doğru istikrarlı<br />

adımlarla ulaşacak”<br />

Jolly Tur’un 2017 performansının yanı sıra<br />

sektörle ilgili açıklamalarda da bulunan<br />

Mete Vardar, sektörün, kayıplar verdiği<br />

2016 yılını turist sayısında yüzde 26,<br />

ciroda yüzde 23 büyüme oranına erişip<br />

başarılı bir performans sergileyerek<br />

kapattıklarını belirterek, 2017 için<br />

belirledikleri hedeflere de emin adımlarla<br />

ilerlediklerine dikkat çekti. 2017 için yüzde<br />

32’lik büyüme oranı ve 1.000.000 kişilik<br />

tatil hedefi belirlediklerini anımsatan Mete<br />

Vardar, yılın ilk çeyreği itibariyle eriştikleri<br />

erken rezervasyon rakamlarının bu<br />

hedeflere ulaşacaklarını ortaya çıkardığını<br />

kaydetti. Diğer yandan, Jolly Tur’un “global<br />

bir marka olma hedefi” doğrultusunda<br />

yatırımlara devam ettiğine de dikkat çeken<br />

Vardar, bu yatırımlardan biri olarak 3 yıl<br />

içinde teknolojiye yapacakları 10 milyon<br />

dolarlık yatırıma işaret etti. Teknolojiye<br />

yaptıkları yatırımın dünya çapında bir<br />

iddiaya sahip olduğunun altını çizen<br />

Vardar, bu yatırımların sadece Jolly Tur<br />

için değil, Türkiye turizm sektörü açısından<br />

da önem taşıdığını belirtti. Mete Vardar,<br />

30 yıllık turizm geçmişleri boyunca olduğu<br />

gibi bugün ve gelecekte de Türkiye’ye ve<br />

onun dinamiklerine güvenmeye devam<br />

ederek yatırımlara sürdüreceklerini<br />

vurguladı.<br />

Kilit: “İstihdam ve yatak kapasitesinde<br />

Türkiye’nin en büyükleri arasında”<br />

Kilit Hospitality Group (KHG) hakkında bilgi<br />

veren Tolga Kilit, Türkiye’nin en büyük<br />

otel zincirlerinden biri konumunda olan<br />

gruplarının şu anda Crystal <strong>Hotel</strong>s, Nirvana<br />

Lagoon Villas ve Amara World <strong>Hotel</strong>s<br />

markaları ile toplam 16 tesisle hizmet<br />

verdiğini kaydetti. 16 tesisteki yaklaşık 25<br />

bin yatak kapasitesi ile sektörün en hacimli<br />

yatak kapasitesine sahip gruplardan biri<br />

olduklarının altını çizen Kilit, 7 bin 500<br />

kişilik istihdamla sektörde en yüksek<br />

istihdam rakamlarından birini temsil<br />

ettiklerini belirtti. KHG, Antalya Belek<br />

bölgesinde Crystal markalı 5 yıldızlı dört<br />

otel, Antalya Kemer bölgesinde Crystal,<br />

Nirvana ve Amara markalarıyla 5 yıldızlı<br />

altı otel, Antalya Side bölgesinde Crystal<br />

markalı 5 yıldızlı dört otel, Bodrum ve<br />

Kapadokya’da ise yine Crystal markalı 1’er<br />

otelle çalışmalarını sürdürüyor.<br />

“Cazip yatırım fırsatlarını inceliyor”<br />

Tolga Kilit, 2017 yılını turizmde tekrar<br />

bir toparlanma sürecinin başlangıcı<br />

oduğunu düşünerek bu yönde hazırlıklar<br />

ve planlamalar yaptıklarına dikkat<br />

çekti. Özellikle, mevcut yatırımları daha<br />

da geliştirmek ve değişen trendlere<br />

uygun yeni faaliyet alanlarının tesislere<br />

kazandırılması yönünde bir iç yatırım<br />

sürecine odaklarını bildiren Kilit, diğer<br />

yandan dış yatırımlar için de yeni<br />

planlamaları olduğu mesajını verdi.<br />

Kilit, “Şirket yapımız çok dinamik ve<br />

her zaman yeni ve farklı cazip yatırım<br />

fırsatlarını etüd ediyor, inceliyoruz. Ülke<br />

turizminin gelişimi ile doğru orantılı olarak<br />

mutlaka yatırımlarımız devam edecek ve<br />

grubumuzun büyüme ivmesi artacaktır”<br />

dedi.<br />

“Rusya ve BDT ülkelerinin Türkiye talebi ciddi<br />

oranda artacak”<br />

Turizm sektörünün 2017 ve 2018<br />

yıllarındaki olası performansı hakkında<br />

açıklamalarda bulunan Kilit, Rusya<br />

ve Bağımsız Devletler Topluluğu<br />

ülkeleri başta olmak üzere uluslararası<br />

mecralarda Türkiye’ye olan ilginin<br />

arttığının altını çizerek, bu ilginin Akdeniz<br />

Bölgesi odaklı olmak üzere turizm<br />

sektörüne yansımaları hakkında şu<br />

öngörülerde bulundu: “Bu ilgi, mutlaka<br />

yaz satışlarına yansıyacak. Akdeniz Bölgesi<br />

için 2017 yaz sezonunun 2016’ya göre kişi<br />

sayısı olarak minimumda yüzde 25 – 35<br />

büyüyeceğini öngörüyoruz. Bu toparlanma<br />

süreciyle birlikte 2018 ve devam yıllarında<br />

Türkiye turizm sektörü olarak hak ettiğimiz<br />

seviyelere ulaşacağımıza inanıyorum.”


İstanbul’da düşüş sürdü<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından<br />

açıklanan verilere göre, Türkiye’nin Ocak<br />

2017 otel dolulukları geçen yılın ilk ayına göre<br />

herhangi bir değişiklik olmadan yüzde 47.2<br />

olarak kaydedildi. İstanbul’daki<br />

kayıp ise devam etti.<br />

Yılın ilk ayında Türkiye’nin konaklama sektörü doluluk<br />

rakamları belli oldu. Dünya çapında veri ve analiz<br />

şirketi STR Global’in Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) için<br />

hazırladığı Ocak 2017 Ülke Performans Raporu açıklandı.<br />

TÜROB tarafından değerlendirilen ve 2017 yılına ilişkin ilk<br />

işaretleri de veren Ocak 2017 sonuçlarına göre, Türkiye’nin<br />

Ocak 2017 otel dolulukları, 2016 yılının aynı dönemine<br />

oranla herhangi bir değişiklik olmadan yüzde 47.2 olarak<br />

kaydedildi. Buna karşılık İstanbul destinasyon bazında en<br />

düşük doluluktan kurtulamadı.<br />

İstanbul etkileniyor<br />

TÜROB’un açıkladığı STR verilerine göre, İstanbul’un Ocak<br />

2016’da yüzde 48.9 olan doluluk oranı, Ocak 2017’de yüzde<br />

6.5 düşerek yüzde 45.7 ölçüldü. İstanbul bu düşüş oranı ile<br />

Avrupa destinasyonları arasında Ocak 2017’de en büyük<br />

düşüşü yaşayan destinasyon oldu. İstanbul aynı zamanda,<br />

Ocak 2017’de Average Daily Rate (ADR) olarak adlandırılan<br />

ortalama günlük satılan oda bedelindeki yüzde 29.7’lik<br />

düşüş ve odabaşı elde edilen gelirlerde (RevPAR) yüzde<br />

34.2’lik düşüş ile en büyük gelir kaybı yaşayan Avrupa<br />

destinasyonu oldu. Ocak 2017’de İstanbul’da ortalama<br />

günlük satılan oda bedeli 67.4 Euro’ya geriledi. Ocak<br />

2016’da bu rakam 95.8 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı<br />

üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise (RevPAR) 30.8<br />

Euro olarak ölçüldü. Ocak 2016’da bu rakam 46.8 Euro<br />

olmuştu.<br />

Acil önlem şart<br />

İstanbul’a yönelik acil önlemler alınması gerektiğini<br />

belirten Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur<br />

Bayındır, turizmdeki sıkıntının en ağır etkilerine İstanbul’un<br />

maruz kaldığına işaret etti. Bayındır, “Fiyatlardaki<br />

düşüş devam etmesine rağmen Kasım ve Aralık 2016<br />

dönemindeki doluluk verileri geleceğe ilişkin olarak bize<br />

umut vermişti. Ancak Ocak ayı rakamları yine umutlarımızı<br />

kırdı. Özellikle İstanbul turizmi için vakit geçirmeksizin<br />

tedbir almak gerekiyor” diye konuştu.


38<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

2017 gemi içi deneyim trendleri<br />

MSC Cruises, 2017 gemi içi deneyim<br />

trendlerini paylaştı. MSC Cruises<br />

gemilerinde eğlence, yeme içme<br />

imkanlarından teknoloji yatırımlarına,<br />

Wellness-SPA deneyimlerinden aile<br />

odaklı seyahatlere kadar her türlü olanağı<br />

yakalamak mümkün…<br />

Eğlence İmkanları: Gemilerde 4<br />

boyutlu sinema, Formula 1 Ferrari<br />

aracı test simulasyonu, diskodan, jazz<br />

ve canlı popüler müziğe kadar eğlence<br />

alternatifleri, Broadway şovlarını<br />

aratmayan animasyon imkanları ve gemi<br />

içi etkinlikleri, kaptanın gecesi, gala gecesi<br />

gibi balo organizasyonları sunulmakta.<br />

MSC Cruises tarafından 20 Milyon<br />

Euro yatırım yapılarak dünyanın en iyi<br />

animasyon şovlarından biri olan Cirque du<br />

Soleil ile anlaşma yapılıp, diğer muhteşem<br />

animasyon gösterilerine ilave olarak da<br />

yeni nesil gemilerde 2 özel şov seyretme<br />

imkanı sunulacak. 2017 Haziran ayında<br />

suya inecek dünyanın en büyük yeni nesil<br />

gemilerinden MSC Meraviglia ile gemilerde<br />

animasyon kavramı bambaşka bir boyuta<br />

taşınmış olacak.<br />

Yeme-İçme İmkanları: Gemilerde kahvaltı,<br />

öğle ve akşam yemekleri için pek çok<br />

seçenekler sunuluyor. Açık büfeden,<br />

Alakart restaurantlara, değişik konseptte<br />

Cafe’ler, müzikli-eğlenceli barlar, hatta<br />

pastaneye kadar yeme-içme alanında<br />

misafirleri şımartan deneyimler yaşatılıyor.<br />

Çin, İtalyan, Japon, Meksika, Fransız gibi<br />

pek çok Alakart <strong>Restaurant</strong> seçeneği de<br />

bulunuyor. Artık gemilerde Michelin yıldızlı<br />

dünyanın popüler şefleri de görev yapmaya<br />

başlıyor. Üstelik Füzyon mutfağının en<br />

güzel örneklerini oluşturabilmek için<br />

şimdiden kollar sıvanmış ve dünyaca<br />

ünlü şeflerle anlaşmalar imzalanmış.<br />

2017 Aralık ayından itibaren Asia Füzyon<br />

mutfağının öncülerinden Bay Roy<br />

Yamaguchi MSC Seaside gemisinde,<br />

Füzyon restaurantında hizmet vermeye<br />

başlayacak. Ayrıca artık gemilerde görev<br />

alacak Michelin şefleri ve uluslararası<br />

alanda ödüller kazanmış pek çok şef de<br />

görebileceksiniz.<br />

Teknoloji yatırımları: 2017 yılından<br />

itibaren suya inmeye başlayacak yeni nesil<br />

gemiler, son teknolojilerle donatılmaya<br />

özen gösteriliyor. Dünya devi teknoloji<br />

firmaları ile anlaşmalar yapılıp, LCD<br />

ekranlardan, oda içi teknolojik ürünlerin<br />

tasarımları, kişiye özel aplikasyonlar,<br />

Bar’da içecekleri hazırlayan ve sizinle<br />

sohbet eden Robotlara kadar pek çok<br />

teknoloji gemi seyahatleri içinde hayatınıza<br />

dokunacak.<br />

Wellness-SPA deneyimleri: Dünyanın<br />

SPA konusunda en popüler ülkelerinden<br />

getirilmiş profesyonel çalışanlardan<br />

oluşan ekipler ile gemiler yıllardır<br />

kadrolarını geliştirme çabasında. Sadece<br />

masaj anlamında değil aynı zamanda<br />

tedavi, bakım hizmetleri, vücudu zihni<br />

dinlendirme, zihinsel arınma gibi<br />

konularda da son derece ciddi çalışmalar<br />

yapılmakta. Dünyaca ünlü Wellness<br />

şirketleri ile anlaşmalar yapılıp, cep<br />

telefonlarına indirilebilen uygulamalar<br />

sayesinde MSC gemilerinde kişiye özel<br />

Wellness deneyimleri yaşatılıyor, yoga,<br />

golf, gündoğumu ve batımında özel spor<br />

etkinlikleri, yürüyüş, tırmanma, basketbol<br />

ve golf gibi etkinlikler organize ediliyor.<br />

Diyet programları ve sağlıklı beslenme<br />

konusunda seyahat boyu programlar<br />

çıkarılıyor, en güzeli de seyahat edeceğiniz<br />

şehri arzu ederseniz bisiklet veya yürüyüş<br />

yolu planlamaları ile gezebileceğiniz<br />

Wellness seyahat deneyimleri yaşatılıyor.<br />

Aile odaklı mükemmel seyahat: Gemi<br />

pek çok kişinin düşündüğü gibi yaş almış<br />

kişilerin yaptığı bir seyahat değil. Özellikle<br />

çocuklu aileler için ideal bir seyahat aracı.<br />

Zira bavul açıp kapama derdi olmayan,<br />

her sabah yeni bir limana uyanabildiğiniz<br />

ve çocuklarınıza pedagoglar tarafından<br />

oyunlar oynatılıp, animasyon etkinlikleri<br />

yaptırılan, gelişimlerine katkı sağlamayı<br />

amaçlayan bir seyahat biçimi… Gemilerde<br />

merdiven aralıklarından, animasyon<br />

salonları, basamakların düzenine kadar<br />

her şey çocuklu aileler göz önüne<br />

alınarak hazırlanıyor. Hatta arzu eden<br />

aileler çocuklarını gemide son derece<br />

gelişmiş mini club’lara bırakıp, çocukları<br />

eğlenirken, kendileri de rahatça eşleri ile<br />

şehri keşfedebiliyorlar.


Hangzhou, Türk turistleri bekliyor<br />

Çin’in beş bin yıllık kültürü<br />

bulunan Hangzhou şehri,<br />

Türk turistleri bekliyor.<br />

Çin’in en güzel şehirlerinden biri olarak<br />

bilinen, tarihinin yanı sıra doğal<br />

güzellikleri, zengin mutfağı ve modern<br />

yapılanmasıyla dikkat çeken Hangzhou,<br />

Türkiye’de tanıtım atağı başlattı.<br />

İstanbul’da Hilton Oteli’nde düzenlenen<br />

tanıtım etkinliğine Çinli yetkililerin yanı sıra<br />

çok sayıda Türk turizmci katıldı.<br />

Dorak Itır Tour tarafından organize edilen<br />

tanıtım etkinliğine; Çin Halk Cumhuriyeti<br />

İstanbul Başkonsolosu Zhang Qingyang,<br />

Hangzhou Belediye Başkanı Yardımcısı<br />

Zhang Jianting ve Hangzhou kentinden<br />

gelen turizmcilerin yanı sıra İstanbul Vali<br />

Yardımcısı İsmail Gültekin ile Türk turizm<br />

acentelerinin yetkilileri katıldı.<br />

Qingyan: “Türk kardeşlerimizi<br />

Hangzhou’ya bekliyoruz”<br />

Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul<br />

Başkonsolosu Zhang Qingyan yaptığı<br />

konuşmada, Çin ve Türkiye arasındaki<br />

dostluğun çok eskilere dayandığını<br />

belirterek, “İki ülke arasında turistik<br />

iş birliklerini güçlendirmek ve Türk<br />

kardeşlerimizi şehrimizde ağırlamak<br />

istiyoruz. Yeryüzündeki cennet, zengin<br />

doğası, ipek ve pirinç diyarı Hangzhou<br />

5 bin yıllık bir medeniyeti barındırıyor.<br />

Çin’deki en mutlu kent seçilen Hangzhou,<br />

Marco Polo’nun da belirttiği gibi en güzel<br />

ve en lüks şehir. Türk kardeşlerimizi<br />

Hangzhou’ya bekliyoruz” dedi.<br />

Hangzhou Belediye Başkanı Yardımcısı<br />

ZhangJianting ise, iki nesle başkentlik<br />

yapmış olan Hangzhou’nin dünya<br />

mirası seçilen doğal güzellikleriyle<br />

görülmeye değer bir şehir olduğunu<br />

söyledi. ZhangJianting, “Dünyanın<br />

mutlaka görülmesi gereken şehri seçilen<br />

Hangzhou’ya Türkleri bekliyoruz. Bu<br />

harika destinasyon boyunca dünyanın<br />

başka hiçbir yerinde bulunmayan seviyede<br />

misafirperverliği paylaşmaya istekli,<br />

sıcak ve dost canlısı insanlar sizi bekliyor<br />

olacak” dedi.<br />

Gültekin: “Gökyüzünde cennet var ise<br />

yeryüzünde Hangzhou var’<br />

Toplantıda bir konuşma yapan İstanbul<br />

Vali Yardımcısı İsmail Gültekin de,<br />

Türkiye ile Çin arasındaki turizmin<br />

artırılması için Çin Halk Cumhuriyeti<br />

İstanbul Başkonsolosu ZhangQingyan<br />

ile her hafta toplantı yaptıklarını söyledi.<br />

Vali Yardımcısı Gültekin, “Gökyüzünde<br />

cennet var ise yeryüzünde Hangzhou var’<br />

sözü her şeyi anlatıyor aslında. Bu güzel<br />

kentten misafirlerimizi ağırlamaktan<br />

büyük mutluluk duyuyoruz. Seyahat<br />

acenteleri her türlü iş birliğine hazır. Biz<br />

de kendilerine her türlü desteği vermeye<br />

hazırız” dedi.<br />

Konuşmaların ardından Hangzhou<br />

Belediye Başkanı Yardımcısı<br />

ZhangJianting, İstanbul Vali Yardımcısı<br />

İsmail Gültekin’e kendi yaptığı ve 180<br />

yıllık bir restoranın yer aldığı resmi hediye<br />

etti. Gültekin de, ZhangJianting’e çini bir<br />

tabak takdim etti. Etkinlik, yenen öğlen<br />

yemeğinin ardından sona erdi.


40<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Yabancı turistlerin<br />

öncelikli beklentileri<br />

neler?<br />

Global seyahat sektörü<br />

profesyonellerine teknoloji ve<br />

rezervasyon çözümleri sunan<br />

<strong>Hotel</strong>sPro’nun Genel Müdürü Nevgül<br />

Bilsel Safkan, Türkiye’yi ziyaret eden<br />

ve ülke ekonomisine katma değer<br />

sağlayan yabancı turistlerin otellerden<br />

ve diğer turizm tesislerinden öncelikli<br />

beklentilerini açıkladı. Yarattığı katma<br />

değer, istihdam yaratma kapasitesi<br />

ve döviz getirisi ile ekonomiye önemli<br />

oranda katkı sağlayan turizm sektörünün<br />

geleceği için yabancı turistlerin<br />

beklentilerinin son derece önemli<br />

olduğunu belirten Safkan, Türkiye’yi<br />

ziyaret eden yabancı turistler için önem<br />

taşıyan noktaları şu şekilde sıraladı:<br />

Hizmet sunan kişilerin dil<br />

becerisi<br />

Yabancı dilleri öğrenmek turizm<br />

sektörü açısından bir artı değil, bir<br />

şart ve gereklilik. Bir veya birden fazla<br />

yabancı dil bilen personel sayısı, yabancı<br />

turistlerin beklentilerinin başında geliyor.<br />

Eğitimli personel<br />

Turist davranışlarını ve beklentilerini<br />

yakından bilen, bu noktalar ekseninde<br />

eğitim almış nitelikli insan gücü, tesisturist<br />

ilişkisinde en önemli noktalardan<br />

biri durumunda.<br />

İnternet altyapısı<br />

Sinyal gücü zayıf olmayan, bağlantı<br />

problemi ve kesintisi yaşanmayan oteller<br />

turistler açısından önem taşıyor ve tesisle<br />

ilgili genel beğeniye de birebir etki ediyor.<br />

Rehberlik ve danışmanlık<br />

hizmetleri<br />

Rehberlerin turizm sektöründe büyük<br />

görevleri, katkıları ve aynı oranda da<br />

sorumlulukları söz konusu. Bilgi birikimi<br />

yüksek ve çok yönlü rehberler turistlerin<br />

önem verdiği bir diğer nokta.<br />

Turistik bölgelerdeki altyapı<br />

Konaklanacak tesise kolay ulaşım,<br />

konaklama tesislerinin güvenliği, tesisten<br />

merkez ve tarihi noktalara ulaşım<br />

rahatlığı, toplu taşıma sistemi gibi<br />

detaylar turistler açısından önem taşıyor.<br />

Çocukların eğlenebileceği oyun alanları<br />

Tatil süresince çocukların<br />

sıkılmamalarını sağlamak ebeveynler<br />

açısından önem taşıyan konulardan biri.<br />

Çocukların gün boyu koşuşturabilecekleri<br />

ve eğlenebilecekleri geniş alanlar, tesis<br />

seçimini etkileyen bir diğer faktör.


Ferzan Çelikkanat: “5 yıldız<br />

değerindeki bir ülkeyi 3 yıldız<br />

fiyatına satmaktan vazgeçmeliyiz”<br />

Turizmde sahip olduğu potansiyeli<br />

gelire dönüştürmeyi başaramayan<br />

Türkiye, içinden geçmekte<br />

olduğumuz süreçte daha çok gelir ve<br />

turist kaybı yaşıyor. Geçen yıl turizmden<br />

elde edilen gelir, bir önceki yıla kıyasla<br />

yüzde 29,7 azalarak yaklaşık 22 milyar<br />

dolara düşerken, ülkeye gelen yabancı<br />

ziyaretçi sayısı ise bir önceki yıla yüzde<br />

30,05 azaldı. Son yıllarda, turizm<br />

sektörüne yaptığı yatırımlarla dikkat<br />

çeken ve aynı zamanda Four Points by<br />

Sheraton markasının işletmecisi Er<br />

Yatırım firmasının Genel Müdürlüğünü<br />

yürüten Ferzan Çelikkanat, “Doğal<br />

güzellikleri, tarihi ve jeopolitik konumuyla<br />

dünyanın sayılı ülkelerinden biri olan<br />

Türkiye’nin, turizmdeki potansiyelini<br />

açığa çıkarmamasının en temel nedeni;<br />

sahip olduklarımızın değerinin farkında<br />

olmamamızdır. O nedenle; 5 yıldız<br />

değerindeki bu ülkeyi, 3 yıldız fiyatına<br />

satıyoruz. Bundan vazgeçmeliyiz ” dedi.<br />

“Turizmde, toptan pazarlama<br />

dönemi bitti”<br />

Ferzan Çelikkanat, Türkiye’nin dünya<br />

turizminden hak ettiği payı alması,<br />

turizm gelirlerini artırması için turizme<br />

bakış açımızın değişmesi gerektiğini<br />

vurgulayarak, önerilerini şöyle<br />

sıraladı: “Tanıtım ve pazarlamada yeni<br />

yöntemler geliştirmeliyiz. Toptancı<br />

pazarlama anlayışından<br />

çıkıp perakende pazarlama<br />

anlayışına geçmeliyiz. İspanya,<br />

perakende pazarlama<br />

yöntemini kullanarak, turizm<br />

sezonunu uzattı. Alternatif<br />

turizm enstrümanları ortaya<br />

koymalıyız. Özel temalar,<br />

bölgesel ve destinasyon bazlı<br />

alt markalar oluşturmalıyız.<br />

Mesela Urfa Göbeklitepe,<br />

Nevşehir Kapadokya,<br />

Kastamonu Valla Kanyonu<br />

gibi. Satış stratejisinde<br />

ve satış kanallarındaki<br />

alışkanlıklarımızı dönüştürmeliyiz. IT<br />

altyapısına, online satış kanallarına ve<br />

dijital pazarlamaya yatırım yapılarak,<br />

ülkeyi büyük tur operatörlerinin<br />

güdümünden kurtarmalıyız. Her<br />

şey dahil sistemi kesinlikle ortak bir<br />

konsensüs ile yapısal olarak değiştirmeli<br />

ve ucuz ülke kavramından uzaklaşmalıyız.<br />

Aynı şekilde tur operatörlerinin,<br />

güdümünden de çıkmalıyız. Ürün<br />

çeşitlendirmesi yapmalıyız ve başka<br />

pazarlara yönelmeliyiz. Dünyanın<br />

ekseni Batı’dan Doğu’ya kayıyor.<br />

Ülke stratejilerimizi, geliştireceğimiz<br />

ürünlerimizi hatta okullarda vereceğimiz<br />

dersleri planlarken, bu değişime göre<br />

hazırlanmalıyız. Politikalarımızı bu<br />

realiteye göre oluşturmalı, pazarlamada,<br />

destinasyon yönteminde ve planlarımızda<br />

bu geleceği okuyarak hareket etmeliyiz.<br />

Uzak Doğu, özellikle Çin pazarı dünyayı<br />

ciddi şekilde etkilemeye ve etkisi altına<br />

almaya başladı.” Çelikkanat, içinden<br />

geçmekte olduğumuz süreçte; yeni<br />

yatırımları teşvik etmek yerine, bir<br />

süreliğine de olsa, mevcut işletmelerin<br />

ayakta kalması için destek verilmesi<br />

gerektiğine vurgu yaptı ve “Turizm<br />

Acil Eylem Destek Paketi’nin kapsam<br />

ve içeriği genişletilmeli. Faaliyetteki<br />

işletmelere KDV kolaylıkları sağlanmalı.<br />

Devlet destekli işletme sermayesi<br />

kredileri paketleri oluşturulmalı” dedi.<br />

“Önce insana yatırım<br />

yapmalıyız”<br />

Sektörde en önemli kaynağın insan<br />

olduğunu, ancak sektöre yatırım yapan<br />

firmaların mermere, taşa ve musluğa<br />

yaptığı yatırımı insana yapmamasını<br />

eleştiren Çelikkanat, “İnsan kaynağına<br />

değer verilmemesi, yine sektörü vuruyor.<br />

Kalifiye ara eleman bulmak kolay<br />

olmuyor. Yeni jenerasyon, ara eleman<br />

pozisyonunu meslek olarak görmüyor.<br />

Okuldan mezun olan, hemen genel<br />

müdür olacağını sanıyor. Ne kadar<br />

iyi yatırım yaparsanız yapın, hizmet<br />

veren insan iyi değilse, hiç bir değeri<br />

kalmıyor” diye konuştu. Çelikkanat,<br />

konaklama sektöründeki istihdama<br />

yönelik olarak kamudan beklentilerini<br />

de şöyle anlattı: “Turizm Sektörü<br />

İstihdam Destek Paketi’nin kapsam ve<br />

içeriği genişletilmeli. SGK ve muhtasar<br />

ödemelerini en az 18 ay faizsiz olarak<br />

ertelemeli. 2017 sonuna kadar sosyal<br />

sigorta primlerinin, en azından yarısı<br />

merkezi bütçe tarafından karşılanmalı. İş<br />

ve iş kanundaki düzenlemelerle, özellikle<br />

esnek çalışma modeli en kısa sürede<br />

hayata geçirilmeli.”<br />

“Avrupa’da yatırım<br />

değerlendirmesi yapmayı<br />

planlıyoruz”<br />

Er Yatırım’ın devam etmekte olan<br />

projeleri hakkında da bilgi veren Ferzan<br />

Çelikkanat; “Orta ölçekli şehir içi iş oteli<br />

yatırım modeli oluşturduk. Uluslararası<br />

pazarlama gücü yüksek, fon değeri<br />

yaratmak istiyoruz. Şu anda devam<br />

etmekte olan 6 otel projemiz var. Four<br />

Points by Sheraton markası adı altında<br />

işleteceğimiz otellerden ilkini, haziran<br />

ayında İzmir Bayraklı da hizmete açmaya<br />

hazırlanıyoruz. Aynı zamanda, Avrupa’da<br />

yatırım değerlendirmesi yapmayı<br />

planlıyoruz.”


42<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Ramazan Becer<br />

“Turizmin ivme<br />

kazanması otellerin<br />

kendi pazarlamasını<br />

yapmasına bağlı”<br />

Türkiye’de otelcilik sektörünün dijital pazarlama<br />

kanallarını kullanmada henüz istenilen seviyelere<br />

ulaşmadığını belirten CRM Medya Ajans Başkanı<br />

Ramazan Becer, CRM Medya ve Google Partners<br />

iş birliğiyle düzenlenen Turizmde Dijital Pazarlama<br />

Konferansı’nda; otelcilik sektörü için ‘dijital<br />

pazarlamanın’ önemine bir kez daha dikkat çekti.<br />

Hem tatilcilerin hem<br />

de turizmcilerin aktif<br />

olarak kullanması<br />

nedeniyle dijital kanallar<br />

turizm sektörü içinde klasik<br />

pazarlamanın tanımını da<br />

değiştiriyor. Yaz sezonunun<br />

yaklaşması nedeniyle<br />

turizm sektöründe<br />

online kanallarda da<br />

trafiğin hızlandığını<br />

belirten Ramazan Becer,<br />

“Günümüzde insanların<br />

büyük bir bölümü, internet<br />

üzerinden araştırmalarını<br />

yapıp rezervasyonlarını<br />

gerçekleştiriyor. Bu<br />

noktada internet ve<br />

sosyal medyanın<br />

doğru kullanımının<br />

rezervasyonlara direkt<br />

olarak etkisi var. Ancak bu<br />

alandan pay alabilmek için<br />

öncelikle otellerin kendi<br />

dijital pazarlamalarını<br />

oluşturmaları ve kendi<br />

dinamiklerini çok iyi<br />

bilmeleri lazım. Tanıtım<br />

ayağında doğru sosyal<br />

mecrada olmamak ya<br />

da yanlış stratejiler<br />

oluşturmak firmanın fark<br />

edilmemesine neden<br />

olabiliyor” dedi.<br />

“Turizmde geleceğin<br />

satış ve pazarlama<br />

kanalı, sosyal medya<br />

olacak”<br />

Ramazan Becer, dijital<br />

pazarlama yöntemlerinin<br />

ve sosyal medyanın<br />

rezervasyonlara katkı<br />

sağlayarak turizmcilerin<br />

web sitelerine trafik<br />

çekebildiğini söyledi. Becer,<br />

“Son yıllarda turizmciler<br />

dijital pazarlamanın farkına<br />

vardılar ve etkili bir şekilde<br />

bu alanı kullanmaya<br />

çalışıyorlar. Ancak turizm<br />

sektöründe mevcut<br />

pazarlama kanallarının<br />

doğru kullanılması<br />

gerekiyor” diye açıkladı.<br />

Otel pazarlamasında da<br />

satışın üç temel unsurdan<br />

oluştuğunu ifade eden<br />

Becer; Medyanın tüm<br />

unsurlarının en etkili<br />

şekilde kullanılması, Medya<br />

faaliyetlerinin bir sonucu<br />

olarak elde edilen lead ve<br />

telefonların karşılanması<br />

için call center altyapısının<br />

hazırlanması ve<br />

personellerin eğitilmesi,<br />

CRM sistemi ile gelen<br />

çağrıların sisteme<br />

girilerek elde edilen<br />

datanın anlamlandırılması<br />

ve gelecekte<br />

gerçekleştirilecek<br />

pazarlama faaliyetlerinde<br />

en etkin şekilde<br />

kullanılabilmesi için<br />

altyapının sağlanmalıdır.”<br />

Becer konuşmasında<br />

gerçekleştirilen<br />

pazarlama stratejisinden<br />

sonra sonuçların anlık<br />

değerlendirilmesi<br />

gerektiğini ve sonuçlara<br />

göre yeni stratejiler<br />

geliştirilmesi gerektiğini<br />

ifade etti.<br />

Ramazan Becer’in<br />

ifadelerinden dijital<br />

pazarlamanın avantajları<br />

Bütçe çerçevesinde ihtiyaç kadar satış<br />

yapma imkanı sağlar.<br />

Diğer kanallara göre rekabet azlığı<br />

sebebiyle fiyat politikasında daha pozitif<br />

yol izleyebilir.<br />

Sadık müşteri kitlesi oluşturur.<br />

Loyalty avantajı sağlar; Konaklayan<br />

müşteri artık senin müşterin olur<br />

Shorta (kapasite fazlası rezervasyon<br />

alma) düşmeden ara dönem doluluğu<br />

sağlayabilmek gibi avantajları sağlar.


44<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜROB’tan<br />

‘Komşunu<br />

da al gel’<br />

kampanyasına destek<br />

TÜROB Başkanı Timur Bayındır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip<br />

Erdoğan’ın yurtdışındaki vatandaşlarımıza çağrıda bulunarak<br />

‘komşunu da al gel’ kampanyası başlatmasını memnuniyetle<br />

karşıladıklarını belirtti.<br />

Turizm sektörü temsilcilerine<br />

seslenen Cumhurbaşkanı Recep<br />

Tayyip Erdoğan’ın, yurt dışındaki<br />

vatandaşlarımıza çağrıda bulunarak<br />

‘komşunu da al gel’ kampanyası<br />

başlatması Türkiye Otelciler Birliği<br />

(TÜROB) tarafından memnuniyetle<br />

karşılandı. Cumhurbaşkanlığı<br />

Külliyesi’deki buluşmaya TÜROB üst<br />

yönetimi de katılırken, TÜROB Başkanı<br />

Timur Bayındır, bu tür bir kampanyanın<br />

olumlu olacağına, yurt dışındaki Türklerin<br />

turizm açısından önemli bir potansiyeli<br />

bulunduğuna dikkat çekti. Bayındır, sektör<br />

olarak bu konuda gerçekleştirilecek her<br />

türlü uygulamaya destek olacaklarını dile<br />

getirdi.<br />

“Turizmci bir danışman faydalı<br />

olur”<br />

Bayındır, bu tip kampanyalarım olumlu<br />

olduğunu, ancak sektörün içinde<br />

bulunduğu sıkıntıları aşabilmek için<br />

başka destekler de beklediklerini ifade<br />

etti. Türkiye, uluslararası arenada<br />

imaj ve itibar yönetimini acele devreye<br />

sokması gerektiğini belirten Bayındır,<br />

turizm sektöründen bir profesyonelin bu<br />

dönemde Cumhurbaşkanlığı Danışmanlığı<br />

görevine getirilmesinin, sektördeki<br />

gelişmelerin ve sektör örgütlerinin de<br />

dahil edilmesi ile yapılacak çalışmaların<br />

doğrudan planlamasına katkı<br />

sağlayacağını vurguladı.<br />

Bayındır, sektörümüzde faaliyet<br />

gösteren işletmelerin SGK primlerinin<br />

en az 1 yıl ertelenmesi, primlerin yüzde<br />

50’sinin İşsizlik Fonu, İŞKUR veya Hazine<br />

tarafından karşılanması sağlanması<br />

ve banka kredileri konusundaki<br />

sorunların çözüme kavuşturulması<br />

gerektiğini kaydetti. Bayındır, sektörde<br />

yaşanan olumsuz gelişmelerin tüm<br />

ülkeyi etkilediği göz önüne alınarak,<br />

açıklanan/açıklanacak desteklerin coğrafi<br />

bölge belirtilmeksizin tüm ülkemizi<br />

kapsamasının önemli olduğunu belirtti.


Kaçak günübirlik evler<br />

İstanbul Anadolu Yakası’nı sardı<br />

Kaçak günübirlik evler, hükümetin hayata geçirdiği yeni<br />

uygulamalar ile kontrol altına alınmaya başladı. Ancak<br />

yine de günübirlik kiralık evler Anadolu Yakası’nda<br />

geniş bir faaliyet alanı buluyor.<br />

İstanbul Anadolu Yakası’nda da<br />

İstanbul’un diğer bölgeleri gibi<br />

konaklama sektöründe aşırı arz<br />

riski oluşurken, bölgedeki kayıt dışı<br />

ve kontrolsüz günübirlik kiralık evler<br />

sektör için tehdit oluşturmaya devam<br />

ediyor. Hem güvenlik hem de mali açıdan<br />

devlete büyük zararı bulunan bu tip<br />

evler, hükümetin hayata geçirdiği yeni<br />

uygulamalar ile kontrol altına alınmaya<br />

başladı. Ancak yine de bu bölgede<br />

günübirlik kiralık evler geniş bir faaliyet<br />

alanı buluyor. Türkiye Otelciler Birliği’nin<br />

(TÜROB), İstanbul Anadolu Yakası’nı<br />

kapsayan araştırmasına göre, bu bölgede<br />

45 adet müstakil bina ‘günübirlik kiralık’<br />

adı altında otelcilik faaliyeti yapıyor. Bu<br />

45 binada toplam yatak kapasitesi 1.800<br />

adet düzeyinde bulunuyor. TÜROB’un<br />

araştırmasına göre, Anadolu Yakası’nda<br />

bu 45 müstakil binanın haricinde 1.732<br />

adet de ‘günü birlik kiralık daire’ yer<br />

alıyor.<br />

Tamamen kayıt dışı<br />

Araştırmayla ilgili bilgi veren TÜROB<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Levent Erdoğan, bu<br />

tip evlerin tamamen kayıt dışı çalıştığına<br />

işaret ederek, uyguladıkları fiyatlar ile<br />

tamamen kayıt içindeki otellerle haksız<br />

rekabete neden olduklarını dile getirdi.<br />

Anadolu Yakası’nda yer alan toplam<br />

kayıtlı konaklama tesis sayısının 190,<br />

toplam yatak kapasitesinin ise 22 bin 220<br />

civarında olduğunu hatırlattı. Erdoğan,<br />

Anadolu Yakası’ndaki otellerin müşteri<br />

kitlesinin Avrupa Yakası’nın aksine<br />

ağırlıklı olarak yerli olduğuna dikkat<br />

çekti.<br />

Güvenlik için büyük risk<br />

Erdoğan şunları söyledi: “TÜROB<br />

olarak defalarca dile getirdiğimiz üzere<br />

bu tür yerler terör örgütleri ve kanun<br />

dışı kişilerin kullanımına son derece<br />

müsait. 18 yaş altı gençlerin kanun<br />

gereği otellerde tek başına konaklaması<br />

mümkün olmadığından dolayı bu<br />

tür yerlere yöneldiğini de üzülerek<br />

gözlemlemekteyiz. Hem devletin hem<br />

de sektörün maddi ve manevi büyük<br />

zararına yol açan günlük evler sorununun<br />

çözüme kavuşturulması yönünde kamu<br />

nezdinde girişimlerde bulunduk ve<br />

bulunmaya da devam ediyoruz. En son<br />

geçen Kasım ayında günlük kiralık ev<br />

kiralayanların kimlik bildirimi yapması<br />

zorunlu hale getirilmiş olmasına rağmen<br />

ruhsatlı olmadıklarından ve konut özelliği<br />

taşıdıklarından dolayı denetimi neredeyse<br />

imkansız. Kanuna aykırı hareket etmeleri<br />

halinde ruhsat iptali ile ilgili maddenin<br />

işletilebilmesi mümkün değil, çünkü<br />

zaten ruhsatları yok. İstanbul’a gelen<br />

turist ve otellerde yapılan konaklama<br />

sayıları karşılaştırıldığında, kayıt dışı<br />

konaklamadaki artışın devam ettiği<br />

aşikar. Son yıllarda sayısı 20 bini aşan<br />

kayıt dışı günlük kiralık evler, sektörümüz<br />

açısından bir çok riski beraberinde<br />

getirdiği gibi önemli miktarda vergi<br />

kaybına da neden oluyor.”<br />

Rakamlarla Anadolu<br />

Yakası’nda konaklama<br />

sektörü<br />

• İstanbul’un Anadolu yakasında yer<br />

alan toplam konaklama tesis sayısı<br />

190, toplam yatak kapasitesi 22.220<br />

adet düzeyinde bulunuyor. Bu otellerin<br />

dağılımına bakıldığında; Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı’ndan belgeli tesis sayısı 48 olup<br />

toplam yatak kapasitesi 13.630.<br />

• Bu tesislerin, 19 adedi 5 yıldızlı (yatak<br />

kapasitesi 9.000)<br />

• 14 adedi 4 yıldızlı (yatak kapasitesi 3.000)<br />

• 12 adedi 3 yıldızlı (yatak kapasitesi 1.490)<br />

• 2 adedi 2 yıldızlı (yatak kapasitesi 110)<br />

• 1 adedi özel belgeli (yatak kapasitesi 30)<br />

• Belediye belgeli tesis sayısı 97 (yatak<br />

kapasitesi 6.290)<br />

• Hostel sayısı 8 (yatak kapasitesi 500)<br />

• Bunların haricinde İstanbul Anadolu<br />

yakasında 45 adet müstakil bina<br />

günübirlik kiralık adı altında işletiliyor.<br />

Bunların toplam yatak kapasitesi 1.800.<br />

• 45 adet müstakil binanın haricinde 1.732<br />

adet günübirlik kiralık daire ilanları da<br />

Anadolu Yakası’nda gözlemleniyor.


hotel restaurant<br />

46 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Kempınskı, Küba’da ilk<br />

modern beş yıldızlı lüks<br />

oteli açıyor<br />

Kempinski Otelleri Küba’nın<br />

ilk modern beş yıldızlı lüks<br />

oteli olacak olan Gran <strong>Hotel</strong><br />

Manzana Kempinski La<br />

Habana için kısa bir süre<br />

önce Grupo de Turismo<br />

Gaviota SA ile bir yönetim<br />

sözleşmesi imzaladı.


Kempinski’nin bu yılın ikinci<br />

çeyreğinde Küba’da ilk otelini<br />

açacağını duyurmaktan mutluluk<br />

duyuyoruz. 246 odaya ve süitlere sahip<br />

The Gran <strong>Hotel</strong> Manzana Kempinski<br />

La Habana, UNESCO tarafından Dünya<br />

Mirası ilan edilen Eski Havana’nın<br />

kalbinde yer alan tarihi Manzana de<br />

Gómez binasında bulunuyor.<br />

Küba’nın ilk modern beş yıldızlı<br />

lüks oteli<br />

“Bu seçkin oteli baharda hizmete<br />

sunacak olmaktan çok mutluyuz,” diyen<br />

Kempinski Otelleri Yönetim Kurulu ve<br />

İcra Kurulu Başkanı Markus Semer<br />

sözlerine şöyle devam etti: “Küba’nın<br />

ilk modern beş yıldızlı lüks oteli olacak<br />

olan Gran <strong>Hotel</strong> Manzana Kempinski La<br />

Habana açılışımızla öncü olma ilkemiz<br />

devam edecek. Ayrıca lokasyon olarak<br />

ünlü bir tarihi binada yer alması, otelimizi<br />

Eski Havana’nın en özel projesi kılıyor.”<br />

Grupo de Turismo Gaviota SA İcra<br />

Kurulu Başkanı Carlos M. Latuff ise,<br />

“Otellerimizin yönetimini üstlenecek<br />

yeni ortaklarımızın uluslararası<br />

bilinirliğe sahip olması bizim için<br />

büyük önem taşıyor. Bu nedenle,<br />

Havana’daki yeni otelimizi yönetmesi<br />

için Kempinski markası seçildi” dedi ve<br />

ekledi: “Avrupa’nın en köklü lüks otel<br />

grubu Kempinski; 120 yıllık kusursuz<br />

geçmişi, Avrupa’ya özgü lüks anlayışı ve<br />

olağanüstü kalitesiyle Manzana de Gómez<br />

için ideal bir ortak. Bu bina, Küba’da 20.<br />

yüzyılın başlarında Avrupa tarzındaki<br />

ilk alışveriş merkezi olarak inşa edilen<br />

ve önemli bir tarihi bölgede bulunan<br />

simgesel bir yapıdır. İşte bu kıymetli<br />

mücevheri, Kempinski ile birlikte şehrin<br />

lider lüks oteli yapacağız”.<br />

Havana’nın tarihi en derin<br />

bölgesinin merkezinde<br />

The Gran <strong>Hotel</strong> Manzana Kempinski<br />

La Habana’nın yarattığı heyecan,<br />

daha açılmadan Küba sınırlarını aştı.<br />

Misafirler, tümü dört ila beş metrelik<br />

tavan yüksekliğine sahip, büyüklükleri 40<br />

metrekareden başlayan ve baş döndürücü<br />

Presidential Süit’te 150 metrekareye<br />

ulaşan 246 lüks oda ve süitler arasından<br />

seçim yapabiliyor. Eski şehir manzarasına<br />

hakim çatı terası ve yüzme havuzu, otelin<br />

dikkat çekici noktaları arasında yer alıyor.<br />

Misafirler konaklamaları süresince 1000<br />

metrekarelik alanda Resense tarafından<br />

yönetilen muhteşem bir Spa hizmeti<br />

alabiliyorken; ayrıca üç farklı restoran<br />

seçeneği, bir lobi bar, puro salonu ve bir<br />

iş merkezi ile unutulmaz bir konaklama<br />

için ihtiyacları olan her şeye sahip<br />

olabilecek. Havana’nın tarihi en derin<br />

bölgesinin merkezinde, şehrin en ilgi<br />

çekici noktalarının hemen yanı başında<br />

yer alan bu yeni lüks otelin, Küba’nın<br />

başkentinde deneyim edinilecek yer<br />

haline geleceğinden hiç kuşku yok.<br />

Grupo de Turismo Gaviota SA<br />

Hakkında<br />

Küba’yı tüm boyutlarıyla deneyimlemek<br />

için Grupo de Turismo Gaviota SA bir<br />

çeşitlilik ve konfor evreni sunar: önemli<br />

şehirlerde ve sahil bölgelerinde yer alan<br />

64 otel ve villasındaki 27.000’den fazla oda,<br />

ülkenin toplam kapasitesinin üçte birini<br />

oluşturur. Gaviota, faaliyetlerini çeşitli bağlı<br />

kuruluşları ile güçlendirir; özel ulaşımla<br />

ilgilenen Transgaviota, mükemmel bir dizi<br />

denizcilik hizmeti sunan Marinas Gaviota,<br />

sahip olduğu turizm merkezleri, spa’lar,<br />

dalış merkezleri, yunus akvaryumlarının<br />

yanı sıra çeşitli gezi ve seyahatler<br />

düzenleyen, Gaviota’nın kendi seyahat<br />

acentesi Gaviota Tours. Bu kuruluşlar<br />

Grupo Gaviota’nın Küba turizmindeki en<br />

geniş kapsamlı ve çok yönlü işletmeci<br />

olarak öne çıkmasını sağlamaktadır.


hotel restaurant<br />

48 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Double Tree<br />

by Hılton<br />

Elazığ açıldı<br />

Hilton’un sektör lideri 14<br />

markasından biri olan DoubleTree<br />

by Hilton, yeni oteli Double<br />

Tree by Hilton Elazığ’ın açılışını<br />

duyurdu. Elazığ’daki otel,<br />

Türkiye’de halihazırda faaliyet<br />

gösteren 11 Double Tree by Hilton<br />

otelinin arasında yerini aldı.<br />

Şehir merkezinde ve belli başlı<br />

turistik merkezlere de yakın<br />

konumda bulunan 110 odalı<br />

Double Tree by Hilton Elazığ, Elazığ<br />

Havalimanı’na 12 km mesafede. Çatı<br />

katındaki Terrace Bar & Cafe, şehrin<br />

en büyük teras kafelerinden biri. All<br />

Day Dining restoranında Türk ve dünya<br />

mutfağından birbirinden leziz yemekler,<br />

Lobby Bar’da atıştırmalıklar sunuluyor.<br />

Hem iş hem eğlence amaçlı<br />

konaklamalar için<br />

DoubleTree by Hilton Global Başkanı<br />

Dianna Vaughan şöyle konuştu:<br />

“DoubleTree by Hilton Elazığ<br />

konuklarını, DoubleTree by Hilton’a<br />

özgü misafirperverlik ve markanın<br />

alametifarikası, check-in sırasında<br />

çikolata parçacıklı sıcak kurabiye<br />

ile karşılıyor, konaklama boyunca<br />

mükemmel hizmet sunuyor. Merkezi<br />

konumu, tarihi alışveriş yerlerine ve<br />

Elazığspor’un kalesi Elazığ Atatürk<br />

Stadyumu’na yakınlığıyla otelimiz Elazığ’a<br />

hem iş hem de eğlence amacıyla gelenler<br />

için mükemmel bir seçim.”<br />

Ayrıca konuklar sauna, hamam, özel<br />

dinlenme alanları, masaj odaları, buhar<br />

odası, kuru ve ıslak sauna, jakuzi, kapalı<br />

havuz ve Vitamin Bar’ın bulunduğu<br />

spa’da stres atıp rahatlayabilir ya da<br />

24 saat açık modern spor merkezinden<br />

yararlanabilirler. İş gezisi veya etkinlik<br />

nedeniyle otelde konaklayanlar içinse,<br />

300 konuğa kadar ağırlayabilecek<br />

şekilde balo salonuna dönüştürülebilen<br />

toplantı alanı ve ücretsiz kapalı otopark<br />

bulunuyor.<br />

Eşsiz tasarım<br />

Double Tree by Hilton Elazığ Genel<br />

Müdürü Sercan Köse ise “Double<br />

Tree by Hilton Elazığ’ın açılışını<br />

gerçekleştirmekten dolayı mutluyuz.<br />

Baştan aşağı yenilenen bu güzel<br />

otelde misafirlerimizi ağırlamak için<br />

sabırsızlanıyoruz. Modern ve tarihi<br />

detayların kombinasyonundan oluşan<br />

tasarımı, eşsiz yemek seçenekleri,<br />

üst sınıf servis ve hizmetleri ile<br />

Elazığ’ı ziyaret eden turistlerin tercihi<br />

olacağımızdan eminiz” dedi.<br />

Otelin her odasında ücretsiz Wi-Fi, mini<br />

bar, kasa ve DoubleTree Sweet Dreams<br />

Sleep Experience yatakları bulunuyor.<br />

Bazı odalarda balkon, ayrıca süit<br />

kategorisindeki geniş odalarda jakuzi ve<br />

elektrikli şömine yer alıyor.<br />

Markanın “sıcak karşılaması” çikolata<br />

parçacıklı Double Tree kurabiyelerinin<br />

yanı sıra otel misafirlerine Wake<br />

Up DoubleTree Breakfast kahvaltı,<br />

oda içi gurme çay-kahve çeşitleri<br />

ve doğal Aroma Actives Essentials<br />

cilt ve vücut bakım ürünleri, kaliteli<br />

buklet malzemeleri ve tabii benzersiz<br />

DoubleTree by Hilton servisini sunuyor.


hotel restaurant<br />

50 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Accor<strong>Hotel</strong>s<br />

ile Rıxos<br />

<strong>Hotel</strong>s<br />

arasında<br />

stratejik<br />

ortaklık<br />

Resort otelcilik segmentinde küresel ölçekte faaliyetlerini geliştirmeye odaklanan<br />

Accor<strong>Hotel</strong>s ile Rixos <strong>Hotel</strong>s, lüks pazardaki varlıklarını genişletme hedefleri ve<br />

büyüme stratejileri çerçevesinde stratejik ortaklık anlaşması imzaladı.<br />

Her iki marka uzun vadeli ortak bu<br />

girişim kapsamında, Rixos marka<br />

çatısı altında çeşitli ülkelerde<br />

faaliyet gösteren resort otellerin<br />

geliştirilmesi ve yönetimi konusunda<br />

işbirliği yapacak. Ortak girişim şirketi,<br />

Accor<strong>Hotel</strong>s ve Rixos <strong>Hotel</strong>s’in %50 eşit<br />

ortaklık yapısıyla kuruldu. Accor<strong>Hotel</strong>s,<br />

yapılan işbirliği anlaşması ve ortak<br />

girişim sayesinde Türkiye, Birleşik<br />

Arap Emirlikleri, Mısır, Rusya ve<br />

Avrupa’daki önemli destinasyonlarda<br />

en özel konumlara sahip 15 oteli kendi<br />

ağına entegre edecek. Ayrıca, işbirliği<br />

kapsamında Rixos, 5 şehir otelini de<br />

Accor<strong>Hotel</strong>s bünyesinde yer alan bir<br />

otel markası ile yönetmeyi planlıyor.<br />

Rixos <strong>Hotel</strong>s, mevcut tesislerine kısa<br />

süre içerisinde Dubai’deki ikinci lüks<br />

oteli ve 2018 yılı sonunda Abu Dabi’de ve<br />

Maldivler’de iki yeni yatırımı ekleyecek.<br />

Bulunduğu destinasyonlarda lüks tatil<br />

anlayışını benimseyen Rixos <strong>Hotel</strong>s,<br />

hem seçkin müşteri kitlesine hem de<br />

grup misafirlerine hitap eden özelliklere<br />

sahip, ender resort markaları arasında<br />

yer alıyor. Tesis kalitesi, sunduğu yeme -<br />

içme hizmetleri ve eğlence konseptleri ile<br />

Türkiye ve Ortadoğu’da önde gelen lüks<br />

destinasyon markalarından biri olarak<br />

kabul ediliyor. Misafirlerine benzersiz<br />

hizmet anlayışı ile özel ve unutulmaz<br />

deneyimler sunan birbirinden ayrıcalıklı<br />

her tesis, çevresindeki geleneklere de<br />

uyum sağlıyor. Rixos <strong>Hotel</strong>s markası<br />

bünyesinde, Antalya’daki Rixos Premium<br />

Belek ve Dubai’deki Rixos The Palm<br />

gibi önemli tesisler bulunuyor. Bunun<br />

yanısıra, Rixos, ülkenin turizm merkezi<br />

Antalya’da kapılarını açan Türkiye’nin<br />

en büyük yaşam ve eğlence parkı The<br />

Land of Legends Theme Park’ı Temmuz<br />

2016’da hayata geçirdi. Yeni kurulan ortak<br />

girişim, park içerisinde yeralan otelin<br />

yönetimini de üstlenecek.<br />

Tamince: “Rixos olarak<br />

yatırımlarımızı genişleteceğiz”<br />

Rixos markasının küresel ölçekte büyüme<br />

ve genişleme hedefinin bir parçası olan<br />

bu stratejik ortaklığın önemini vurgulayan<br />

Rixos <strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Fettah Tamince, “Rixos <strong>Hotel</strong>s olarak<br />

küresel hedeflerimiz doğrultusunda<br />

konaklama sektöründe çok güçlü bir<br />

marka ile işbirliği yapıyoruz. Rixos,<br />

partnerimizin marka gücü ve geniş dijital<br />

pazarlama faaliyetleri ile desteklenen<br />

satış ve rezervasyon ağı ile misafir<br />

kitlesini ve yeni destinasyonlardaki<br />

yatırımlarını genişletecek. Ayrıca,<br />

dünyada 100 milyondan fazla üye<br />

ile sektördeki en güçlü sadakat<br />

programlarından biri olarak bilinen<br />

Le Club Accor<strong>Hotel</strong>s’e katılımımız<br />

da misafirlerimize önemli imkanlar<br />

sunacak.” dedi.<br />

Her iki marka<br />

uzun vadeli<br />

ortak bu girişim<br />

kapsamında, Rixos<br />

marka çatısı altında<br />

çeşitli ülkelerde<br />

faaliyet gösteren<br />

resort otellerin<br />

geliştirilmesi<br />

ve yönetimi<br />

konusunda<br />

işbirliği yapacak.


Bazin: “Bu iş birliğiyle en iyi olma hedefimizde<br />

bir adım daha ileri gidiyoruz”<br />

Accor<strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Sébastien<br />

Bazin, gerçekleştirdikleri stratejik ortaklığa ilişkin şunları<br />

söyledi: “Bu yeni ortaklık bize pek çok fayda sağlayacak.<br />

Büyüyen bir pazarda önde gelen resort işletmecisi olarak<br />

misafirlerimize ve sadakat programı üyelerimize cazip tatil<br />

destinasyonları sunacağız. Yeni işbirliğimiz ile hem büyüme<br />

stratejisi açısından yeni fırsatlar yakalama hem de müşteri<br />

deneyimi açısından konuklarına farklı hizmetler ve eğlence<br />

konseptleri sunma konusunda en iyi olma hedefimizde bir<br />

adım daha ileri gidiyoruz.”


50<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Hampton<br />

by Hılton<br />

İzmir’de açıldı<br />

Hampton by Hilton İzmir Aliağa ideal konumuyla misafirlerini<br />

ağırlamaya başladı. İzmir Mühendislik Şirketler Grubu’nun sahibi<br />

olduğu 121 odalı otel, markanın Türkiye’de faaliyet gösteren 51 Hilton<br />

oteli arasında yer alıyor.<br />

Hilton’un orta fiyat segmentinde<br />

yer alan, kaliteye önem verenlere<br />

yönelik küresel markası Hampton by<br />

Hilton, en yeni oteli Hampton by Hilton<br />

İzmir Aliağa’yı açtı. İzmir Mühendislik<br />

Şirketler Grubu’nun sahibi olduğu<br />

121 odalı otel, Hilton Garden Inn İzmir<br />

Bayraklı ile birlikte Türkiye’de faaliyet<br />

gösteren 51 Hilton oteli arasında yerini<br />

aldı. İzmir’in demir çelik endüstrisi<br />

merkezi Aliağa ilçesinde bulunan<br />

Hampton by Hilton İzmir Aliağa,<br />

endüstriyel liman ve tesislere, ayrıca<br />

şehrin tarihi bölgelerine de yakın. Halka<br />

açık plaja yürüme mesafesinde bulunan<br />

otele metro, otobüs ve araba ile rahatça<br />

ulaşılabiliyor.<br />

Hampton by Hilton İzmir Aliağa Genel<br />

Müdürü Cihangir Kılıkçı şöyle konuştu:<br />

“Misafirlerimize rahat ve keyifli<br />

bir konaklama sunacağımız İzmir<br />

Aliağa’daki yeni otelimizin açılışından<br />

dolayı mutluyuz. Denize yakın, huzurlu<br />

konumu ve endüstriyel merkezlere<br />

yakınlığı ile otelimiz uluslararası<br />

standartlarda bir konaklama deneyimi<br />

yaşamak isteyenler için ideal bir<br />

alternatif.”<br />

Ücretsiz sıcak kahvaltısı<br />

Hampton by Hilton İzmir Aliağa’da<br />

markanın alametifarikası sıcak<br />

kahvaltı, tüm konuklara ücretsiz<br />

olarak sunuluyor. Atıştırmalıkların ve<br />

içeceklerin satıldığı alan gün boyu açık.<br />

Otelde konaklayanlar ayrıca ücretsiz<br />

Wi-Fi, 24 saat açık spor salonu ve iş<br />

merkezinden faydalanabiliyor. Tüm<br />

odalarda kaliteli buklet malzemeleri,<br />

konforlu sandalyeler, 40-inç LCD<br />

televizyon ve ücretsiz çay/kahve<br />

bulunuyor. Hampton by Hilton,<br />

“Hamptonality” olarak anılan, markaya<br />

has kültürü konuklarına yaşatması ile<br />

biliniyor. “Hamptonality”, tüm otellerde<br />

misafirlere güler yüzle hizmet sunmak<br />

ve onların ihtiyaçlarını anlamaya<br />

çalışarak civarda görülecek yerler,<br />

tarihi mekanlar ve eğlenceli aktiviteler<br />

ile ilgili tavsiyede bulunmak anlamına<br />

geliyor. Hilton’un 14 markası altında<br />

hizmet veren tesislerinde uygulanan<br />

ödülü sadakat programı Hilton Honors,<br />

Hampton by Hilton otellerinde de<br />

uygulanıyor. Doğrudan diledikleri bir<br />

Hilton kanalı üzerinden rezervasyon<br />

yapan Hilton Honors üyeleri, hem<br />

zamandan tasarruf ediyor hem de<br />

avantajlı fiyatlardan yararlanıyor.<br />

Bunun yanı sıra özel üye indirimi,<br />

ücretsiz standart Wi-Fi ve Hilton Honors<br />

Puanları (Points) ile ödeme fırsatı<br />

yakalıyorlar.


hotel restaurant<br />

54 & hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Savoy Grup’tan Kıbrıs’a<br />

300 milyon dolar’lık<br />

marina yatırımı<br />

Savoy Grup, Kıbrıs Girne Savoy Ottoman <strong>Hotel</strong>’den sonra Girne<br />

Merkez’de ilk marinası açılıyor.<br />

Savoy Grup, Kıbrıs Girne Savoy<br />

Ottoman <strong>Hotel</strong>’den sonra Girne<br />

Merkez’de ilk marinasını açıyor.<br />

Çatalköy bölgesinde yaklaşık 34.800<br />

metrekarelik bir alana sahip Savoy<br />

Luxury Marin Resort <strong>Hotel</strong> yaklaşık<br />

90.000 metrekare alan üzerinde dünya<br />

standartlarında ultra lüks bir tesis için 24<br />

ayda tamamlanması bekleniyor.<br />

Helikopter pistli oteli de var<br />

Yaklaşık 300 milyon dolar’a mal olması<br />

planlanan marinada bölgenin tek<br />

helikopter pisti olan bir otel de yer<br />

alacak. Yaklaşık 320 tekne kapasiteli<br />

marina, tam donanımlı olarak her<br />

türlü hizmet verecek. Türkiye girişli<br />

tekneler için gümrük kapısı kurularak<br />

yurt dışından gelen yabancı turistler için<br />

ciddi bir ticari geri dönüşüm sağlaması<br />

hedeflenen yatırımın otel kısmında özel<br />

plajı 401 oda, 288 standart oda, 44 deluxe<br />

suit oda, 28 executive oda, 4 king süitin<br />

yanı sıra bölgenin en büyük kongre<br />

salonu ile birlikte 4 havuz, 7 dünya<br />

mutfağına hizmet veren restoran-bar,<br />

spa merkezi ve golf sahası da bulunuyor.


hotel restaurant<br />

56 & hi-tech<br />

İstanbul’un<br />

En İyİ<br />

5SPA<br />

& Welness<br />

Otelİ<br />

Bu sayımızda turizm sektörünün ilgisini çekeceğini düşündüğümüz özel bir<br />

dosya konusu ile karşınızdayız.<br />

<strong>Hotel</strong> restaurant & hi- tech dergisi olarak İstanbul’un En İyi 5 SPA &<br />

Welness Oteli’ni sizler için seçtik, görüntüledik.<br />

Bu çalışmamızda dergimizin 20 yıllık sektör tecrübesi ve uzman yayıncılık<br />

anlayışı en güçlü destekçimiz; SPA otelciliği olgusunu en üst seviyede<br />

tutan hijyen, misafir karşılama ve uğurlama, eğitimli personel, kaliteli ürün<br />

tedariki ve doğru atmosfer konumlandırması kriterleri ana yüklenicilerimiz<br />

oldu. Dosya konumuz kapsamında uzman görüşlerinin yanı sıra sektörün<br />

önde gelen üretici firmalarının yeni çalışmalarına, trendlere yön veren<br />

yepyeni ürünler, ekipman ve sistemleri de inceleme fırsatı bulabileceksiniz.


İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />

Çırağan Palace Kempinski Sanitas SPA<br />

Hilton İstanbul Kozyatağı Hitclub SPA&Fitness<br />

Radisson Blu <strong>Hotel</strong> & SPA Istanbul Tuzla<br />

Raffles SPA<br />

The Grand Tarabya Therapia SPA


hotel restaurant<br />

58 & hi-tech<br />

dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />

Boğaz’ın ‘Saraylı’ SPA’sı<br />

Çırağan Palace Kempinski<br />

Sanitas Spa


Geçen yıl World Travel Awards tarafından Avrupa’nın En İyi<br />

Otel SPA’sı seçilen Çırağan Palace Kempinski Sanitas Spa’da<br />

bedeninizin ve ruhunuzun ihtiyacı olan her türlü bakımı bulmak<br />

mümkün. Sanitas SPA’da ister Uzak Doğu’nun mistik geçmişini<br />

ayağınıza getiren Asian Spell masajı sayesinde vücudun<br />

ihtiyacı olan dinginliği Balili terapistlerin usta dokunuşları ile<br />

sağlayabilir ister geleneksel Türk Hamamı’nda uygulanan<br />

kese ve köpük masajı eşliğinde sultanların ihtişamını gerçek<br />

bir sarayda yaşamanın tarif büyüsüne siz de dahil olabilirsiniz.<br />

Her cilt tipi, her yaş ve her ihtiyaca uygun bakım çözümleri<br />

sunan Sanitas SPA, St. Barth adasında yetişen özel bitkilerin<br />

köklerinden elde edilip özenle işlenmiş St. Barth ürünleri<br />

ve okyanusun derinliklerinden toplanmış yosun özlü Thalgo<br />

ürünleri ile hizmet veriyor.


hotel restaurant<br />

60 & hi-tech<br />

Bir SPA’yı En İyi<br />

Yapan 5 Özellik<br />

Elite World Europe <strong>Hotel</strong> Fit Life Spa Health Center Sağlık Merkezi Müdürü<br />

Anıl Solmaz<br />

Yetenekli Personel<br />

Tesisin eğitilmiş ve deneyimli kişiler<br />

tarafından çalıştırılması gerekir. Misafirlere<br />

aile gibi davranmak için personelinizi<br />

eğitin. Müşterilerle olan etkileşimlerinin<br />

robotik olmadığına ve genel etkileşimin<br />

olabildiğince insani olduğuna özen gösterin.<br />

Temel ipucu: Mutlu bir çalışan, misafir için<br />

mutlu bir deneyim yaratacaktır. Misafirlerin,<br />

istedikleri hizmetin ayrıntılarını sormasını<br />

beklememek gerekir. Proaktif olun ve<br />

süreçle ilgili her şeyi - kullanacağınız<br />

ürünler, avantajları (veya sınırlamaları),<br />

alınan zaman, bakım sonrası ipuçları -<br />

her şeyi açıklayın. Bilginin paylaşılması<br />

sadece müşteri için değil, aynı zamanda<br />

yeteneklerinize ve tesisinize de güven<br />

oluşturur...<br />

Rahatlatıcı Estetik Görünüm<br />

SPA’nın ambiyansı, ilk izlenimi ortaya<br />

koymada çok önemlidir. Misafirinizin<br />

tesise girdiği anda hissettiği ilk<br />

izlenimler kalıcıdır. Mümkün olduğunca<br />

olumlu olarak bu izlenimleri yapmanız<br />

önemlidir. Misafirlerin kötü deneyimlerine<br />

baktığımızda, atmosfer en çok bahsedilen<br />

sebeptir. Bu çoğunlukla gürültü, sıcaklık,<br />

kalabalık bir duygu, steril veya rahatlatıcı<br />

bir atmosfer eksikliği, rahatsız edici<br />

konuklar veya kötü aydınlatma kaynaklıdır.<br />

SPA’lar, misafirlerin görünüm ve zihinsel<br />

refaha odaklanırken dinlenip gevşemelerini<br />

sağlamak için tasarlanmıştır ve tesisinizin<br />

estetiği bunu yansıtmalıdır. SPA’nın tüm<br />

görünümünü gevşeme ve rahatlığı teşvik<br />

etmek için uygun hale getirin, misafirlerin<br />

tam da aradıkları şey budur. Elbette<br />

yerinizi tasarlamadan önce SPA konusunda<br />

profesyonel bir mimarın yardımını alın.<br />

Kaliteli Ürün<br />

Misafirlerin sıklıkla yaşadığı bir başka<br />

kötü deneyim tesiste olmayan içecek,<br />

atıştırmalıklar, SPA ürünleri, terlik - havlu<br />

servisi gibi özelliklerin olmamasıdır. Elbette<br />

sadece bahsedilen ürünlerin olması yeterli<br />

değildir. Aynı zamanda ürünlerin kaliteleri<br />

misafire verilen değeri gösterir. En iyi<br />

deneyimlerinden bahseden misafirler,<br />

bu ürünlerin gerçekten deneyime değer<br />

kattığını görmüşlerdir.<br />

Hizmet Çeşitliliği<br />

SPA, fitness ve havuz gibi çeşitli hizmetlerin<br />

bir arada olduğu tesisler kullanıcıların<br />

tercih sebebi olabilmektedir. Odaklanmak<br />

istenen sadece SPA ise, o takdirde sadece<br />

o konuda bir tesis açabilirsiniz. Ancak<br />

tüm hizmetlerin bir arada olması birçok<br />

açıdan avantaj sağlar. Müşterilere çeşitli<br />

masajlar ve diğer SPA hizmetleri sunmak,<br />

fitness da farklı stüdyo dersleri yaratmak<br />

yeni müşteriler arasında ilgi uyandırır ve<br />

mevcut müşterilerin kaybedilmemesini<br />

sağlar. Bununla birlikte, daha fazla hizmet<br />

veya ürün sunmak her zaman bir rekabet<br />

avantajı değildir. Daha fazla hizmet<br />

vereceğim derken misafirlerde şaşkınlık<br />

ve karmaşıklık yaratabilirsiniz. Eğer daha<br />

fazla hizmet veya ürün sunmayı seçerseniz,<br />

eklediğiniz menünün karmaşıklığını yöneten<br />

bir sisteme sahip olduğunuzdan emin olun.<br />

Altın Kurallar<br />

Tesisinizdeki altın kuralları oluşturun.<br />

Bunlar Sunum, Bütçe / Finansman,<br />

Operasyon, Pazarlama ve Eğitim.<br />

Sunum: Tesisinize ilişkin sunum,<br />

resepsiyonunuzdan çalışanlarınızın<br />

görünüşüne kadar her şeyi kapsar. Web<br />

siteniz, basılı makbuzlarınız, menüleriniz,<br />

dekorlarınız ve hepsi sunumun bir<br />

parçasıdır. Sunum işinizin imajını etkiler<br />

ve bu genel imaj, iş dünyasında ağızdan<br />

ağıza bilginin, itibarın ve nihai başarının<br />

omurgasıdır.<br />

Bütçe / Finansman: Finansal akışınızı ne<br />

kadar kontrol altına alırsanız o kadar da<br />

başarılı olma olasılığınız artar. Gerçek<br />

rakamları izleyerek, güçlü ve zayıf<br />

noktalarınızın nerede olduğunu görebilir ve<br />

buna göre aksiyon alabilirsiniz.<br />

Operasyon: Tüm çalışanlarınız tesise hakim<br />

olmalıdır. Bunun için görev tanımlamalarını,<br />

standart operasyon prosedürlerini ve<br />

iş akışlarını belirleyin. İhtiyacınız olan<br />

tüm bilgileri verecek bir bilgisayar<br />

sistemi kurun. Doğru bilgilere erişirken,<br />

gerçeklere dayalı olarak yönetebilir ve karar<br />

verebilirsiniz.<br />

Pazarlama: Pazarlama düşünürken bu<br />

sekiz unsuru düşünün – Araştırma,<br />

Konumlandırma, Ambalaj, Sunum,<br />

Fiyatlandırma, Teşvik, Halkla İlişkiler ve<br />

Karlılık.<br />

Eğitim: İdeal olarak, operasyonunuzun<br />

her aşamasının ayrıntılı talimatlarıyla<br />

hazırlanmış bir el kitabınız olmalıdır. Bu<br />

kitapçık başlangıç ​eğitiminizin tümünün<br />

başlangıç ​noktasıdır. Ayrıca, işlemleriniz<br />

genişledikçe ve yeni hizmetler ekledikçe,<br />

değiştirilecek ve güncellenecek bir ‘iş<br />

ilerleyişi’dir. Her çalışanınızı işiniz için<br />

bir elçi olmasını sağlamak çok önemlidir.<br />

Herkes, ürün ve hizmetleri satmak için<br />

eğitilmeli, pazarlama materyalleri, ürünler<br />

ve ekipmanlar konusunda bilgili olmalıdır.<br />

Elite World Europe <strong>Hotel</strong> Fit Life Spa Health<br />

Center’da fitness bir tarafı havuz diğer bir<br />

tarafı papağanların yer aldığı botanik bahçesi<br />

ile çevrilidir.


hotel restaurant<br />

62 & hi-tech<br />

dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />

Egzotİk ve geleneksel<br />

Hilton İstanbul Kozyatağı<br />

Hitclub SPA&Fitness


Hilton İstanbul Kozyatağı içerisinde 2 bin metrekarelik alanda<br />

hizmet veren Hitclub Spa& Fitness, Uzakdoğu’nun egzotik<br />

atmosferiyle, Türk geleneklerini birleştiren bir ortamda<br />

hizmet veriyor. Binlerce yıllık geleneklerden esinlenen,<br />

farklı mekanların tatlarını sunan, enerji verici, iç dünyanızı<br />

yeniden keşfedeceğiniz harika masaj ve bakımlarla süslenmiş.<br />

Zengin masaj seçeneklerinin sunulduğu Hitclub’da vücuttaki<br />

yorgunluğu almak için Singapur Masajı, sinir sistemini<br />

rahatlatmak için Zen Shiatsu Masajı, kas ağrılarını yok<br />

etmek için Medikal Masaj gibi farkı masaj uygulamalarıyla<br />

yenilenmek mümkün. SPA bakımlarında La Rose des Sables,<br />

cilt bakımında Aura Chake, hamam terapilerinde ise dalyan<br />

çamuru ve kabak lifinin kullanıldığı Hitclub’ın Technogym<br />

markasıyla donatılmış fitness alanında ise profesyonel<br />

eğitmenler eşliğinde, eğlenceli bir ortamda sağlık yaşamı<br />

yakalayabilirsiniz.


hotel restaurant<br />

64 & hi-tech<br />

dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />

Mermer/doğaltaş üretiminde 15 yılı aşkın tecrübe<br />

Taşman Mermer<br />

İnşaat sektöründe otel, AVM, hastane gibi ticari projeler ile konut projelerine<br />

mermer/doğaltaş imalat, ithalat, stoklama, dağıtım ve tedarik hizmeti vermek üzere<br />

kurulan Taşman Mermer, 15 yılı aşkın sektör tecrübesiyle faaliyetlerini sürdürüyor.<br />

Ümraniye IMES Organize<br />

Sanayi Bölgesinde<br />

bulunan 3 adet depoda<br />

15 bin metrekare civarı<br />

plaka ve ebatlı mermer/<br />

doğaltaş stoku ile hizmet<br />

veren firma, 50’nin üzerinde<br />

mermer/doğaltaş çeşitliliğine<br />

sahip. Ürün gamı içerisinde<br />

mermer, kireçtaşı, kumtaşı<br />

ve kayrak gibi malzemeler<br />

bulunan firma aynı zamanda<br />

köprü kesmeler ve muhtelif<br />

atölye ekipmanları ile<br />

projelerin ihtiyacı olan tüm<br />

atölye hizmetleri de veriyor.<br />

Geniş kayrak stoku<br />

SPA ve havuz alanlarında<br />

en çok tercih edilen<br />

malzeme kalemi olarak<br />

doğaltaş üretiminde<br />

sektörün önde gelen tedarik<br />

sağlayıcılarından biri olan<br />

Taşman Mermer, Türkiye’de<br />

alanında en tecrübeli ve<br />

donanımlı firmalardan bir<br />

tanesi. Kayraklarda olan<br />

geniş stoku özellikle SPA<br />

girişlerinde dekorasyonda<br />

çeşitlilik yapma imkanı<br />

sağlıyor. Havuz kenarlarında<br />

kaymazlık esas olduğu<br />

için kayraklar hem renk<br />

çeşitliliği hem de kaymazlık<br />

özelliği ile öne çıkıyor.<br />

Ayrıca mermerlerin yüzeyine<br />

uygulanan çeşitli yüzey<br />

çalışmaları da benzer<br />

mekanlarda kullanım imkanı<br />

sağlıyor.


hotel restaurant<br />

66 & hi-tech<br />

dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />

Çam kokuları arasında<br />

özel bİr SPA<br />

Radisson Blu <strong>Hotel</strong> & SPA<br />

İstanbul Tuzla


İstanbul şehir merkezinin karmaşasından uzak, sakin ve<br />

huzurlu bir otel deneyimi sunan Radisson Blu <strong>Hotel</strong> & SPA<br />

Istanbul Tuzla, çam ağaçları ile çevrili bir alan üzerinde<br />

çok özel bir dinlence ve rahatlama adresi. Misafirlerini<br />

tamamen SPA konseptiyle ağırlayan beş yıldızlı otel,<br />

4000 metrekarelik alana yayılan lüks Spa merkezi Elysia<br />

bünyesinde açık havuz, kapalı havuz, performans havuzu,<br />

tam donanımlı fitness merkezi, birbirinden ferah masaj ve<br />

bakım odaları, saunaları, aroma buhar odaları, laconium<br />

odası, Türk hamamları, dış mekan dinlenme jakuzileri<br />

ve eğlenceli macera tüneli ile hizmet veriyor. Vücut ve<br />

ruhunuzu aynı anda bütünsel bir biçimde iyileştirecek<br />

olan özel terapi ve bakımların organik Decléor ürünleri ile<br />

uygulandığı Elysia SPA, özenle hazırlanmış menüsü ile de<br />

ayrıcalıklı!..


hotel restaurant<br />

68 & hi-tech<br />

dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />

Seramiksan’dan doğal mermer<br />

dokusunu desenlerinde<br />

yaşatan göz alıcı seriler<br />

Asia ve Alaska...<br />

Her ürün grubunda farklı kültürlerden ve tasarım<br />

yaklaşımlarından ilham alan ve yaşam alanlarında<br />

fark ortaya koymak isteyenlere özel seçenekler<br />

sunan Seramiksan, Asia ve Alaska serileriyle doğal<br />

mermer dokusunu yaşam alanlarına taşıyor. Aynı<br />

mekanda kullanılan Asia ve Alaska’nın doğal olarak<br />

yarattığı kontrast etki, son derece etkili tasarımlar<br />

oluşturulmasına olanak tanıyor.<br />

Asia 60x60 ve 60x90, Alaska ise 60x60 ve 30x60 ebatları<br />

ile hem iç hem dış mekanlarda bulundukları alana<br />

değer katıyor. Seriler parlak yüzeyleriyle de dikkat<br />

çekiyor. Serilerin, Seramiksan’ın vitrifiye grubundaki<br />

koleksiyonları ile yakaladığı ahenk göz kamaştırırken,<br />

Asia ve Alaska’nın birbirleriyle olan uyumuyla donatılan<br />

banyolar tasarımın estetiğiyle tanışıyor.<br />

Mekanlarda derinlik zamanı<br />

Seramiksan New Orleans<br />

Dünyadaki en son trendlere uygun olarak ürün<br />

yelpazesini genişleten Seramiksan, yeni serisi New<br />

Orleans ile yaşam alanlarına derinlik katıyor. Mermerin<br />

asaletinin yansıtıldığı seri her mekana kolayca<br />

uyum sağlarken estetik görünümü ile tarz mekanlar<br />

yaratıyor. İç ve dış mekanda rahatlıkla kullanılan seri,<br />

mermer efektinin sadeliği, dekoratif görünümüyle<br />

dikkatleri çekiyor. Beyaz rengiyle dingin ve huzurlu<br />

bir atmosfer sunan yer ve duvar karosu New Orleans,<br />

büyük ebatlarda üretilmesi ve kullanım alanlarının<br />

çeşitliliği sayesinde yoğun ilgi görüyor.<br />

Seramiksan New Orleans serisi 60x60, 60x120, 120x<br />

120 ebatlarında full lappato, leke tutmayan ve bakteri<br />

barındırmayı önleyen nano teknoloji ile üretiliyor.<br />

Estetik tasarımlarını ileri teknoloji ile birleştiren<br />

Seramiksan, her zevke hitap eden New Orleans ile<br />

hayallerdeki yaşam alanlarını gerçeğe dönüştürüyor.


hotel restaurant<br />

70 & hi-tech<br />

dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />

Şehİrdekİ en kapsamlı<br />

huzur vahası<br />

Raffles SPA


Şehrin kalbinde yer alan ve konuklarını ‘İyi Yaşam’ konsepti<br />

ile ağırlayan; Raffles İstanbul Zorlu Center’ın en önemli<br />

alanlarından biri olan Raffles SPA, şehirdeki en kapsamlı<br />

spa’lardan biri… Dünyanın neresinde olursa olsun, lotus<br />

çiçeğinin sembolize ettiği Raffles Spa’ların her biri, tıpkı<br />

içinde yer aldıkları oteller gibi birer huzur vahası, konukların<br />

kendileri olabildiği mekanlar olarak tasarlanıyor. Raffles<br />

Spa, kapalı havuzu, sauna ve buhar odaları, üç hamamı,<br />

ikisi VIP spa süit olan toplam dokuz masaj odası ile geniş<br />

resepsiyonu, dinlenme alanlarının yanı sıra, kişisel eğitmenle<br />

çalışma olanağı da sunan fitness merkezi, pilates ve yoga<br />

stüdyosu ile hizmet veriyor. SPA ürünlerinin özenle seçildiği<br />

RAffles SPA’da The Organic Pharmacy ve Gazelli Skincare<br />

ürün ve bakımları tercih ediliyor.


hotel restaurant<br />

72 & hi-tech<br />

dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />

AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO / Tezer Öner<br />

SPA ve Islak Zemİnlerde Elektronİk ve<br />

Lüks Yaşam Standartları<br />

SPA merkezlerinde ve hayatımıza<br />

renk ve konfor katan dinlenme<br />

ve eğlenme alanlarında ıslak<br />

alanlar çok önemli bir yer tutmaktadır.<br />

Bu alanlarda geleneksel uygulamaların<br />

yapıldığı ortamlarda bile artık konfor<br />

ve lüks diğer taraftan da içinde<br />

artık bütünleştiğimiz teknolojik<br />

uygulamalardan vazgeçmemiz söz<br />

konusu bile olamaz.<br />

Türk hamamı gibi en klasik ve geleneksel<br />

bir ortamda bile en azından aydınlatmada<br />

bir farklılık veya kullanan kişilerin zevk<br />

veya isteklerine göre ışık şiddeti, rengi,<br />

DIM gibi seviye kontrolleri ve müzik<br />

vazgeçilmez olarak sunulmak zorundadır.<br />

Hatta daha ileri giderek göbek taşında<br />

tabletten emaillerinizi okumaya kadar<br />

varacak bir wi-fi, tablet, müzik seçimleri,<br />

ses dağılımı ve şiddeti, aydınlatmaların<br />

ışık şiddeti veya ışık renklerine kadar<br />

ortamı kişiselleştirmek artık çok kolaydır.<br />

Bunun yanı sıra aynı şekilde havuz,<br />

dinlenme alanları, jakuzi, sauna ve masaj<br />

alanlarında da kişiye özel uygulamalar<br />

veya işletmenin teknolojik kapasitesi<br />

tercih sebebi olabilmektedir. Siz<br />

masajınızı alırken ortamdaki müzik, renk,<br />

koku, aydınlatma şiddeti ve bunların<br />

oluşturduğu toplam ambians bir sonraki<br />

ziyaretinizi de etkileyecektir.<br />

Artık geniş hayaller ve efektler<br />

ile zenginleştirilmiş ortamlarda<br />

dinlenebiliyoruz. Şelalelerden duş alıp,<br />

havuzda dalga efektinden tutunda duş<br />

ortamında tropik hava veya fırtınayı ses,<br />

ışık, su şiddeti ve hava akımı olarak<br />

hissederek ortamın sanki içindeymiy<br />

gibi duyularımız bize farklı heyecanlar<br />

hissettirebiliyor.<br />

Yaşadığımız çağın getirdiği tüm teknolojik<br />

alt yapı ve bilgi birikimini dinlenme<br />

ve konfor anlamında olabildiğince<br />

kullanmak elbette en büyük hakkımız.<br />

Dolayısıyla gittiğimiz SPA merkezleri<br />

ve dinlenme – eğlenme tesislerinde bu<br />

özellikleri en üst düzeyde arar olduk.<br />

Aydınlatma bu işteki en önemli<br />

etmenlerden biridir. Müzik ( Ses ) ile<br />

birlikte zihni ve beyni direk etkileyen<br />

faktörlerin başında gelir. Aydınlatma<br />

tekniği, kaliteli ve ekonomik bir aydınlık<br />

seviyesi oluşturmak, aydınlatma<br />

projelerinin tasarımı ve uygulanması<br />

ile ilgilenen bir sanat hem de bir<br />

bilimdir. Bilimdir, çünkü ihtiyaç duyulan<br />

aydınlatma lüksü ve aydınlatmanın<br />

kalitesini belirleyen parametreler<br />

aritmetiksel olarak bulunur. Gözde<br />

kamaşma ve yorgunluk oluşturan ve<br />

uygun olmayan aydınlatma, görme<br />

problemleri oluşturmakta ve iş<br />

kayıplarına sebep olmaktadır. Görme<br />

kalitesi üzerinde ışık kaynaklarının<br />

önemli bir etkisi vardır. Eylemler ve renk<br />

arasındaki ilişkilerin doğru kurulması<br />

sonucu görsel konforun sağlanması<br />

kolaylaşacaktır. Bununla beraber<br />

kişilerin eylemleri daha kolay ve istekle<br />

yerine getirmeleri sağlanacaktır. Bu<br />

etkilerin sağlanabilmesi için uygun<br />

aydınlatma düzeneklerinin ve uygun ışık<br />

kaynaklarının seçilmesi gerekmektedir.<br />

Aydınlatma bir sanattır, çünkü ışık<br />

ancak duyu organları yardımıyla<br />

hissedilir. İnsanları aktif, rahatlamış,<br />

üretken, yaşam dolu yapma yönünde<br />

motive ederek olumlu bir etki yaratan<br />

aydınlatma, mekanın görünürlüğünü,<br />

karakterini ve atmosferini belirlerken<br />

beraber kullanıldığı ortamla da uyumlu<br />

bir ilişki kurulmasını sağlar. Aydınlatma<br />

tasarım tekniklerinde ışık, bir yüzeye<br />

çarpana ve ortamı şekillendirene kadar<br />

aydınlatılacak yüzeyler görünmez,<br />

hissedilmezler.


Işığın yüzeye nasıl ulaştığı, açısı, niteliği,<br />

yoğunluğu gibi özelliklerinin tümü,<br />

objelerin farklı şekillerde görünmesi<br />

için bir araya gelir. Tarihi yapıtların<br />

aydınlatma projelerinde dikkat<br />

edilmesi gereken husus, mimarlarla<br />

paralel hareket edilmesi gerektiğidir.<br />

Aydınlatması yapılacak yapıtın mimarisi<br />

en iyi şekilde yansıtılmalı ve aydınlatma<br />

mimarinin bir branşı olarak ele<br />

alınmalıdır.<br />

Kaliteli bir aydınlatma, kaliteli<br />

bir yaşam ortamını sağlar. Işığın,<br />

insanların bedensel, fizyolojik ve<br />

psikolojik sağlıkları ve özellikle<br />

çalışma alanlarında insan performansı<br />

üzerinde derin etkileri bulunmaktadır.<br />

Bu etkiler dikkate alınarak uygun<br />

aydınlatma şartlarını oluşturmak için<br />

aydınlatma parametreleri, kaliteli<br />

aydınlatma, aydınlatma dizaynı, gün<br />

ışığı ve aydınlatmanın birlikte kullanımı<br />

kavramlarının ele alınması gerekir<br />

SPA ve benzeri ıslak alanlarda neme<br />

dayanaklı, gömme veya sıva üstü armatür<br />

ve etanş aplikler kullanılabilir. Önü<br />

camlı armatür veya kapalı tip lambalar<br />

da bu mekanlarda kullanılabilir. Ayna<br />

önlerinde ışığın göz almasını önlemek<br />

amacıyla, armatürler aynanın iki yanına<br />

konulmalı ve ışığın geliş doğrultusuyla<br />

bakış doğrultusunun geniş açı yapması<br />

sağlanabilir.<br />

Aydınlatmada güvenliğin ve kalitenin en<br />

ihtiyaç duyulduğu bölümlerden olan SPA,<br />

hamam, banyo, nemli ortamlara göre<br />

tasarlanmış sistemlerle aydınlatılmalıdır.<br />

Yoğun hayatın temposuna ara verip<br />

deşarj olabildiğiniz bir alan olan spa<br />

aydınlatması ile kullanıcılarına huzur ve<br />

ferahlığı bir arada vermesi gerekir.<br />

Fonksiyonel olması bakımından ıslak<br />

alan aydınlatmasında yumuşak ve<br />

yaygın ışıklar tercih edilmelidir. Bu tip<br />

ortamlarda genel aydınlatmanın yanı sıra<br />

kullanılması gereken aydınlatmalardan<br />

biri de lavabo aydınlatmasıdır. Lavabo<br />

aydınlatması yüzde gölge oluşturmayacak<br />

şekilde, göz hizasında ve aynanın iki<br />

kenarına eşit yüksekliklerde monte<br />

edilmelidir.<br />

Elbette ortamın ıslak zeminler olarak<br />

tanımlanması, yoğun nem, ısı ve buhar<br />

barındırması elektronik ve teknolojik<br />

cihazlarda özel materyaller veya üretim<br />

şekillerinin kullanılmasını gerektiriyor.<br />

Aksi takdirde cihazların ve sistemlerin<br />

kısa ömürlü olmaları bir yana çok ciddi<br />

sağlık tehdidi ve kaza riski içermesi<br />

de söz konusu olabilir. Bu anlamda<br />

gelişen teknoloji de standartlarını birlikte<br />

getiriyor. Islak zeminlerde kullanılan tüm<br />

ekipmanların gerekli IP standardında, CE,<br />

TSE belgeleri olan ve nitelik bakımından<br />

da özel olarak bu tarz ortamlar için<br />

üretilmiş oldukları belirlenmiş ve<br />

belgelenmiş ürünler olmasına dikkat<br />

edilmelidir. Bu durumda akla gelen ilk<br />

soru IP standartlarının ne olduğudur?<br />

IP Koruma Sınıfları maddesel temasgiriş,<br />

su ve toza karşı koruma sınıfları<br />

olarak ele alınır. Elektronik cihazlar<br />

birçok zorlu ortama göre tasarlanırlar.<br />

IP koruma sınıfı, bir cihazın nerede<br />

nasıl güvenlik riski alınmadan<br />

kullanılabileceğini tanımlar. IEC 60529 ve<br />

NEMA 205 referanslarına göre koruma<br />

derecelerinin karşılaştırılması. IP koruma<br />

sınıfları (Ingress Protection Classes) IEC<br />

60529 a göre tanımlanmıştırlar. Avrupalı<br />

üreticiler IEC standardını kullanırken;<br />

Amerikalı üreticiler NEMA standartlarını<br />

kullanmaktadırlar.<br />

Sonuç olarak seçilen ürünün koruma<br />

sınıfının; ürünün çalışma ortamına ne<br />

kadar uyumlu olduğunu iyice tespit etmek<br />

durumundayız.<br />

Bu anlamda hayatımıza kolaylık ve konfor<br />

veren cihazların hangi ortamda daha<br />

uygun olarak çalıştığını ve sağlık riski<br />

yaratmadan aynı zamanda cihazın da<br />

ömrünü uzatmak ve efektif bir kullanım<br />

süresi yaratmak anlamında ekonomik<br />

verim elde edebilmek adına doğru<br />

ürün ve sistemlerin kullanıldığı alanlar<br />

yaratabilir. Müşteri memnuniyetini<br />

maksimum sağlayabiliriz.<br />

Asgari olarak güvenlik ve doğru ürün<br />

gamını doğru alanda kullandığımız<br />

andan itibaren gerisi tamamen mimari<br />

ve kullanıcı zevkine kalan hayallerimizle<br />

sınırlı bir dinlenme ve eğlenme ortamı<br />

oluşturmak demektir.<br />

Bu aşamada buhar banyolarından, fırtına<br />

duşlarından, tropik orman duşlarından,<br />

tuz odalarından, Türk hamamı veya sauna<br />

ortamlarından hem ambians olarak<br />

hem de azami fayda olarak teknolojik<br />

yatırımlarla her çeşit ambiansı elde<br />

edebiliriz.<br />

Herkese sağlıklı, dinlence ve eğlencesi<br />

bol günler dileriz...


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />

Boğaz’ın en lüks yaşam ve<br />

yeniden doğuş merkezi<br />

The Grand Tarabya


The Grand Tarabya’nın adını ‘terapiden’ alan 4500 metrekarelik<br />

kullanım alanıyla İstanbul’un Boğaz manzaralı SPA’sı Therapia,<br />

yenilenmeyi keşfetmek isteyenler için ideal… Beş yıldızlı otelin<br />

içinde yer alan SPA merkezinde uygulanmaya başlayan ‘İlk terapi<br />

masajı’ rahat ve sıkıntıdan uzak bir doğum gerçekleştirmek<br />

isteyen anne adayları için oldukça cazip. Cildi gençleştirmek,<br />

yaş ilerledikçe ortaya çıkan deformeleri onarmak, yoğun nem<br />

ihtiyacını gidermek, belirgin kırışıklıklar ve cilt sarkmalarına<br />

karşı yepyeni anti-aging bakımı gibi geniş güzellik ve bakım<br />

olanakları sunan SPA ayrıca dopdolu kamp programıyla da iyi<br />

bir alternatif. Therapia Spa’da stresli ve yorucu hayatın olumsuz<br />

etkilerinden arınmak, ruhunuzu ve vücudunuzu forma sokmak<br />

için fitness koçu ile birebir dersler, Boğaz’da yürüyüş, Belgrad<br />

Ormanı’nda pilates yapmak imkanınız mevcut. Üstelik kişiye özel<br />

beslenme danışmanlığı desteği ile…


hotel restaurant<br />

76 & hi-tech<br />

dosya / İstanbul’un En İyi 5 SPA & Welness Oteli<br />

Su keyfinde devrim<br />

yaratan duş<br />

deneyimi<br />

GROHE AquaSymphony, duşu kişisel<br />

SPA deneyiminin yeni bir boyutu<br />

haline getirerek tüm duyulara<br />

hassasiyet gösteren bir sığınağa<br />

dönüştürüyor.<br />

Tierra del Fuego’nun zarif sisini,<br />

Bali’nin sıcak yaz yağmurlarını ve<br />

Kuzey Işıkları’nın renk yelpazesini<br />

hayal edin. Sydney opera binasından<br />

yükselen zarif seslerin keyfine varırken<br />

İzlanda’nın Skógafoss şelalesinden<br />

çıkan ferahlatıcı su damlacıklarını<br />

deneyimleyin. AquaSymphony, tüm bu<br />

muazzam hisleri tek bir SPA deneyimine<br />

dönüştürerek kendi evinizde size<br />

sunuyor. Dünyanın en lüks ev duşu<br />

AquaSymphony, kullanıcılarını dünyanın<br />

en büyüleyici ve en güzel noktalarında<br />

bir yolculuğa çıkararak evde duş<br />

deneyiminde yeni ve devrimci bir dönemin<br />

gelişini müjdeliyor.<br />

GROHE’nin, Almanya’nın Lahr şehrinde<br />

üretilen lüks duşu, banyo tasarımında<br />

devrim yaparak su keyfini tamamen<br />

kişisel hale getiriyor. AquaSymphony,<br />

en üst düzeyde rahatlama sunan<br />

özelliğiyle gerek doğal gerekse insan<br />

elinden çıkmış en özel SPA ortamlarını<br />

tüm duyular için tek bir bütüncül duş<br />

deneyimi içinde harmanlıyor. 1016 mm<br />

x 762 mm’lik etkileyici boyutlarıyla, suda<br />

sizi canlandırıp tazeleyecek bir karşılıklı<br />

etkileşim yaratıyor.<br />

Farklı akış şekilleriyle farklı<br />

deneyimler<br />

Üzerinize bir perde gibi düşen su<br />

zerreciklerinden oluşan AquaCurtain,<br />

düşsel bir yolculuk yaratıyor.<br />

Gökkuşağından ödünç aldığı renkleriyle<br />

Işık Perdesi’nin kişiye özel ışık gösterisi<br />

rahatlatıcı renk terapisi sağlarken,<br />

birbirinden farklı akışlar sayesinde su<br />

cildiniz üzerinden akıp giderken değişik<br />

hisler oluşturuyor. Ekstra geniş bir su<br />

çıkışından gelen Waterfall XL Akış, bir<br />

şelale hissi yaratıyor. Dinamik olarak<br />

nefes alma efekti sağlayan sekiz su<br />

çıkış noktasından oluşan Bokoma Akışı,<br />

canlandırıcı bir parmak ucu masajından<br />

farksız. Yağmur Akışı lüks duş hissi için<br />

çok büyük ve yumuşak su damlacıkları<br />

sunuyor. Drizzle Akış serin, ince buğusu<br />

ile cildinizi yeniden canlandırıyor. Sade<br />

Akış dimdik düşen su ile taze bir dağ<br />

pınarı gibi stresinizi alıp götürüyor.<br />

Ayrıca, kişisel SPA’nız için opsiyonel<br />

lüks özellik olan Nazik Buhar da, sakin<br />

ve yatıştırıcı bir deneyim için vücudu<br />

toksinlerinden arındıran bir buhar<br />

banyosunun rahatlatıcı hissini yaratıyor.<br />

Bir diğer opsiyonel özellik ise, en<br />

sevdiğiniz ezgileri sıçrayan suyun sesi<br />

ile karıştıran son derece gelişmiş ses<br />

sistemi. Bir Apple veya Android mobil<br />

cihaz ile bağlanabileceğiniz F-digital<br />

Deluxe baz ünite kutusu, GROHE SPA<br />

uygulaması ile ışık, ses ve buharın tam<br />

olarak kontrol edilmesine imkan veriyor.<br />

Bu teknolojik özellikler, duşunuzun<br />

keyfini yeni boyutları ile sürmenize<br />

yardımcı oluyor.<br />

Lüks deneyimi bireyselleşiyor<br />

Geniş özellik yelpazesi, farklı<br />

kombinasyonlar içinde kullanılabiliyor:<br />

AquaSymphony ile herkes kendi renk<br />

tasarımlarını hayata geçirerek en üst<br />

düzeyde kişiselleştirme sağlayabiliyor.<br />

Kullanıcılar en sevdikleri renkli<br />

yüzeyi ekleme seçeneğiyle GROHE<br />

AquaSymphony deneyimini bir duş<br />

senfonisine dönüştürebiliyor. Bu kişiye<br />

özel ev SPA’sı ile rahatlatıcı bir SPA<br />

deneyimi için başka bir yere gitmeye<br />

gerek kalmıyor. Grohe Tasarımdan<br />

Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael<br />

Seum, “Müşterilerimiz bize yoğun,<br />

modern yaşam tarzları nedeniyle bir<br />

SPA’ya gitmek gibi geleneksel sağlık ve<br />

sağlıklı yaşam kaçamaklarına daha az<br />

zaman ayırabildiklerini söylüyor. Bunun<br />

yerine kendilerini evlerinde şımartmanın<br />

yollarını arıyorlar. AquaSymphony<br />

duşun çığır açan tasarımı ve lüks özellik<br />

yelpazesi de bir SPA deneyiminin keyif<br />

veren lüksünü banyonuza taşıyarak<br />

doğrudan bu ihtiyaca cevap veriyor” diyor.


hotel restaurant<br />

78 & hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Toprağın<br />

‘girişimci’ ruhu<br />

Zeynep Arca<br />

Şallıel<br />

“Gastronomiye ilgim uzun<br />

seneler hobi boyutundaydı.<br />

Günün birinde bir işe dönüşeceği<br />

aklımın ucundan bile geçmemişti.<br />

Oysaki farkında olmadan bütün<br />

seyahatlerimi gastronomi turizmine<br />

dönüştürmüşüm. Ben öğrenciyken<br />

gastronomi turizmi diye bir bölüm<br />

olsaydı, kesin orada okurdum.”<br />

Dergimizin bu ayki iş’te kadın konuğu<br />

Robinson Club Sarıgerme Park Tatil<br />

Köyü’nün sahibi GBH Turizm’in<br />

ortaklarından Zeynep Arca Şallıel...<br />

Arcadia Vineyards şirketi ile bir şarap<br />

üreticisi aynı zamanda Kırklareli’de Nisan<br />

2016’dan beri turizme konaklama hizmeti<br />

sunan Bakucha <strong>Hotel</strong> & SPA’nın da sahibi<br />

olan Şallıel, kendisini turizm gastronomi<br />

alanında Türkiye Kadın Girişimciler<br />

Derneği (KAGİDER)’in Yöresinde Fark<br />

Yaratan Kadın Girişimci ödülüne götüren<br />

başarı hikayesini ve gastronomi turizmine<br />

olan tutkusunu anlattı…<br />

Zeynep Hanım, turizm sektörüne<br />

girişiniz ilk nasıl oldu?<br />

Ben Beşiktaş Atatürk Lisesi’nde okudum.<br />

Devlet okuluydu ama müfredatında<br />

yabancı diller dahil birçok seçmeli dersi<br />

vardı. Çocukluğumdan beri tarihi kültürel<br />

gezilere ve yabancı dillere ilgim yoğun<br />

olduğundan seçmeli turizm dersini aldım.<br />

Sağ olsun, öğretmenimiz de bayağı<br />

ilgili bir hanımdı. Hiç unutmuyorum,<br />

bizi bir keresinde Topkapı Sarayı’nı en<br />

bilinmedik yerlerinde gezdirmişti ve ben<br />

çok keyif almıştım. Liseden sonra İstanbul<br />

Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne girdim.<br />

O günlerde de çok belli bir istikametim,<br />

hedefim yoktu. O zamanlar merkezi<br />

sınav sistemiyle yerleştirildiğimiz için<br />

hasbelkader işletme okudum. Ama birinci<br />

sınıftan sonra farklı bir şeyler yapmak<br />

hevesiyle yurt dışında uluslararası ilişkiler<br />

eğitimi gördüm.<br />

İşletme okurken hedef şaşırtıp<br />

yurt dışında uluslararası ilişkiler<br />

okuduğunuzu söylediniz. Bu<br />

kritik kararın sebebi neydi?<br />

Sonrasında kendinize nasıl bir<br />

yol haritası çizdiniz?<br />

Bunun nedeni dünyayı tanıyarak ufkumu<br />

genişletmek istediğiydi sanırım. Hayat<br />

yolumu çizebilmek için biraz daha tecrübe<br />

edinip, yaşayıp görmem gerektiğini<br />

düşündüm. O yüzden de yurt dışındaki<br />

bir okula kaydımı yaptırdım. Bir de<br />

sadece Fransızca biliyordum, amacım<br />

İngilizceyi de öğrenmekti. Bunun üzerine<br />

ilk olarak Amerika’da Clark University’de<br />

dil eğitimi aldım. Ardından eğitimimi<br />

Fransa’da Schiller University’de devam<br />

ettirdim. Farklı kültürleri tanımayı çok<br />

küçük yaşlardan beri hep çok sevdim ve<br />

önemsedim. Uluslararası İlişkiler okumak,<br />

genel kültürümü geliştirmek manasında<br />

çok faydalı oldu. Tamamen bilinçli olmasa<br />

da içgüdüsel olarak bir şekilde kariyer<br />

yolumu çizmiş oldum.<br />

“Gastronomi Turizmi bölümü<br />

olsaydı, orada okurdum”<br />

Okuldayken Fransız Kültürü dersinde<br />

ilk defa peynir ve şarapla tanıştım.<br />

Hatta öğretmenimiz bu dersin<br />

Fransız gastronomisini öğrenmeden<br />

okunamayacağını söyleyerek bize bir<br />

tadım yaptırdı, yemek kültürünü anlattı.<br />

Bu benim için çok ufuk açıcı oldu. O kadar<br />

ki, birkaç arkadaş öğrenci halimizle<br />

bütün bir haftayı evden götürdüğümüz<br />

sandviçleri yiyerek geçirdik ki, cuma<br />

akşamı iyi bir restoranda kaliteli yemekler<br />

yiyebilelim diye. Ben ilk yurt dışı<br />

seyahatimi 16 yaşımda İtalya’ya yaptım.<br />

Dedim ya seyahat ve farklı kültürleri<br />

tanımayı çok küçük yaşlardan beri hep<br />

çok sevdim. O yaşta yurt dışına üstelik de<br />

tek başına giden bir kız çocuğu bavulunda<br />

sizce neyle döner? Kıyafet, ayakkabı değil<br />

mi? Bense ülkeme yarım bavul dolusu<br />

yiyecekle döndüm. Fransa’da yediğim her<br />

şeye aşık oldum. Zamanımın yarısını köylü


pazarlarında geçirdim. Gastronomiye<br />

ilgim bu boyuttaydı ama ben hobim<br />

olduğunu düşünüyordum. Günün birinde<br />

bir işe dönüşeceği aklımın ucundan bile<br />

geçmemişti. Oysaki farkında olmadan<br />

bütün seyahatlerimi gastronomi turizmine<br />

dönüştürüyormuşum. Bu tanımları<br />

bilmiyordum ama o dönem dünya da<br />

bilmiyordu. Şayet öğrenciyken gastronomi<br />

turizmi diye bir bölüm olsaydı kesinlikle<br />

orada okurdum.<br />

“Türkiye’ye dönüşümde altı yıl<br />

reklamcılık yaptım”<br />

1994 yılında okulumu bitirip Türkiye’ye<br />

döndüm. Gastronomi okurken bir iki<br />

yabancı basın kuruluşunda fixer olarak<br />

çalıştım. Gazetecilik çok ilgimi çekti.<br />

Tam da o dönem bir arayış içindeyken<br />

Türkiye’ye dönüşümde karşıma bir iş<br />

fırsatı çıktı ve hiç düşünmediğim bir<br />

şekilde kendimi reklam prodüksiyonunun<br />

içinde buldum. Çok da eğlenceli geldi.<br />

Çünkü reklamcılık çok kısa bir sürede pek<br />

çok şeyi öğrenmeniz gereken bir alan.<br />

Çalıştığım altı yıllık süre bana iş hayatında<br />

esneklik, hızlı sorun çözme yeteneği ve öz<br />

disiplin becerisi kattı.<br />

“Ben iyi bir gastro turisttim”<br />

Bu süre içinde gastronomiyle<br />

bağınız ne şekilde devam etti?<br />

Kendimi ödüllendirmek için yaptığım tek<br />

şey seyahat etmek ve yemek yemekti.<br />

Bunlar da tamamen kişisel isteklerle…<br />

Ben iyi bir gastro turisttim. O dönemde<br />

Güney Fransa’da çok vakit geçirme şansım<br />

oldu. İtalya’ya çok defalar gittim. Sadece<br />

gastronomi gezileri de değil tabii; gençlik<br />

ruhu ve enerjisiyle Afrika’ya seyahatler<br />

yaptım. Aynı şekilde Amerika’da daha önce<br />

görmediğim yerleri gezme fırsatım oldu.<br />

Reklamcılık yaparken bu süreçte<br />

toprakla çalışmak üzerine bir istek oluştu<br />

bende. O sıralar teorik anlamda hobi<br />

olarak toprakla ilgili kitaplar okumaya<br />

başlamıştım. Ben de hep öyle oluyor<br />

zaten. Bir işe bunu yapacağım diye<br />

başlamıyorum… Önce içimde bir his<br />

uyanıyor ve her şey ona doğru giderken<br />

şekilleniyor. Bu arada reklamcılık ile<br />

yollarımızı saygıyla ayırma zamanının<br />

geldiğini fark ettim. Bana göre ritmi,<br />

temposu çok yoğundu. Üstelik karşılıklı<br />

alacağımızı almış, vereceğimizi vermiştik…<br />

Toprağa duyduğunuz bu ilginin<br />

sizce sebebi ne olabilir?<br />

Ben doğma büyüme şehirliyim. Yazları<br />

dedemin Tekirdağ’daki bahçeli yazlık<br />

evinde sebze yetiştirirdik, hepsi o kadar.<br />

Çiftçi geçmişim yok aslında. Ama o günler<br />

hayatımın en mutlu zamanlarıydı. Toprakla<br />

bağım sanırım çok hayata dair olması<br />

ve gastronomiye zaafımdır belki de. Bir<br />

domatesi dalından koparıp yemenin ve<br />

o tadı hiçbir yerde bulamamanın, her<br />

yerde onu aramanın getirdiği bir sonuç da<br />

olabilir. Benimki de tam böyle işte!.. 20’li<br />

yaşların sonuydu. Reklamdan alacağımı<br />

alıp vereceğimi verdiğim noktada<br />

sektörden ayrılarak aile şirketimizde<br />

profesyonel manada turizm hayatım<br />

başladı. Biz Robinson Club Sarıgerme<br />

Park’ın yatırımcısı ve sahibiyiz. Babam<br />

ve geniş aile iki amcamın ortak olduğu<br />

bir şirket. Benim reklamdan sonraki işim<br />

turizm yatırımcılığı oldu. 2000 yılında aile<br />

şirketine girdim.<br />

“Hayalimizde bir lezzet vardı”<br />

O aralar babamla Cihangir’deki ofisimizde<br />

uzun saatler çalışıyorduk. Günün sonunda<br />

ise en büyük keyfimiz, karşılıklı bir iki<br />

kadeh eşliğinde sohbet etmekti. Biz ailece<br />

yeme içme gastronomiyi seven insanlarız.<br />

Dolayısıyla ağırlıklı sohbet konumuz da<br />

ya yemektir ya da pişirme şekilleri… O<br />

yüzden de kimi şeyler tesadüfen olmuyor.<br />

Her ne ise, yine bir akşam babamla<br />

oturmuş konuşuyoruz… Ülkemizde<br />

neden teruar şarabının üretilemediğini<br />

tartıştık bir süre. Derken 2002 yılı oldu<br />

ve Türkiye’de 1 milyon litrenin altında<br />

şarap üretimi serbest kaldı. Günümüzde<br />

bu kadar çok butik üreticinin olmasının<br />

sebebi de budur. Üretim serbest kalınca<br />

bizim gibi iş dünyasından heyecanlı çok<br />

sayıda insan yola çıktı. Yaşanan bu süreç<br />

benim toprakla çalışma isteğime de çok<br />

denk düştü. Bir de şarap, konu olarak<br />

üretiminde köylü tüketiminde şehirli bir<br />

mevzu. O yüzden diğer üretimlerden de<br />

biraz farklı. Baktığınızda sofistike bir alan<br />

aslında. Dolayısıyla hem üretimi hem de<br />

tüketimindeki kombinasyon bana çok ilgi<br />

çekici geldi. Her iki hayatın en iyi tarafını<br />

deneyimleyebileceğim bir paket gibiydi.<br />

Onun üzerine eğitimlerime devam ettim.<br />

Dünyadaki üretim yerlerini gezdim ve<br />

gittiğim yerlerde gördüm ki gastronomi<br />

turizmiyle kol kola giden bir işti bu. Bizim<br />

de hayalimizde bir lezzet olduğu için<br />

birlikte kolları sıvayıp yola çıktık.<br />

Turizm yatırımcılığından<br />

gastronomi turizmine geçiş de<br />

bu şekilde mi gerçekleşti?<br />

Aslında yavaş yavaş oldu o geçiş.<br />

2004’te araziyi bulup satın aldık. Aslına<br />

bakarsanız, 2002-2004 arasındaki süreçte<br />

tüm bu gezmeler ve konuşmalar sırasında<br />

projeyi tamamen tasarlamış olduk. Bunun<br />

sadece bir şarap üretimi değil; bağlar,<br />

üretim ve gastronomi turizmini de içinde<br />

barındıran bir birim olmasına karar verdik.<br />

Tabii çok sabır gerektiren bir iş.<br />

Gastronomi turizmini yapabilmeniz için<br />

önce bağınızın büyüyüp ürününüzün<br />

ortaya çıkması lazım. 2002’de karar<br />

verdik, 2006’da diktik, 2009’da ilk<br />

hasadımızı yaptık. 2010 yılının sonunda<br />

da ilk ürünlerimiz piyasaya çıktı. Tabii çok<br />

eğitici ve geliştirici bir süreç oluyor insan<br />

için. Ben her yerde bir şey öğrendiğimi<br />

düşünüyorum. Ama hiçbir değişim burada<br />

yaşadığım kadar büyük olmadı. Çünkü bu<br />

benim alıştığım ve bildiğim hayattan çok<br />

farklı bir ritim. Esnek olmayı, dışarıdan<br />

gelen veriyi okuyup hareket etmeyi<br />

öğrendim. Sörf yapmak, tango yapmak gibi<br />

bir şey aslında; hedefe kilitlen ama gelen<br />

verileri de oku!..<br />

Sizi dinlerken anlıyorum ki<br />

Arcadia, girişimci ruhunuzu<br />

da açığa çıkaran özel bir proje<br />

olmuş. Hatta üzerine bir de<br />

ödülünüz var, öyle değil mi?


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Tam da öyle. Geçen yıl Garanti Bankası,<br />

KAGİDER ve Ekonomist dergisinin birlikte<br />

verdiği Türkiye’nin Kadın Girişimcisi<br />

ödüllerinde Yöresinde Fark Yaratan Kadın<br />

Girişimci ödülünü aldım. Benim için çok<br />

büyük bir sürpriz ve moral oldu.<br />

Sürpriz diyorum, onun da bende şöyle<br />

tatlı bir anısı var, paylaşmak isterim. 2006<br />

yılıydı. Dikim için Kırklareli’ye çok sık gidip<br />

geliyorum. Çünkü o dönem İstanbul’da<br />

da aktif olarak çalışıyorum. Yolda devamlı<br />

ya radyodan haber dinliyorum ya da<br />

telefonla konuşuyorum. 2006 da Kadın<br />

Girişimci ödüllerinin ilk yılıymış. Çok iyi<br />

hatırlıyorum, NTV Radyo’da sürekli ödül<br />

haberi dönüyordu. Ben de “ya ne kadar<br />

güzel bir şey düşünmüşler, insanlar için<br />

ne büyük bir motivasyon” diyorum kendi<br />

kendime… Ama birgün ödül alacağım<br />

aklımın ucundan bile geçmiyor tabi…<br />

Yarışmaya tamamen başkalarının<br />

yüreklendirmesi ile başvurdum. O kadar<br />

işime gücüme yoğun bir insanım ki, bazen<br />

dışarıya karşı körleşebiliyorum. Bu da<br />

kendime bir özeleştirimdir. O yüzden<br />

dışarıdan objektif bir bakış insana iyi<br />

gelebiliyor. İnsanın iyi dostlarının olması<br />

hem yüreklendirme hem de eleştiri<br />

açısından çok kıymetli. O sebeple hayatım<br />

boyunca değer verdiğim insanların<br />

fikirlerine danışmışımdır, ben danışma<br />

müessesine çok inanırım. Sonuçta<br />

herkesin bakış açısından öğreneceğiniz bir<br />

şey vardır. Neticede başvurumu yaptım ve<br />

ödül benim için çok büyük bir sürpriz oldu.<br />

Çünkü bu sene hem ödüllerin 10. yılıydı<br />

hem de bağların 10. yılını kutladık.<br />

“Bakucha’da lükslerin tamamı<br />

var”<br />

Ödül almak çok keyifli ve teşvik ediciydi.<br />

Çünkü Kırklareli’ndeki Bakucha <strong>Hotel</strong> &<br />

SPA’yı Nisan 2016’da açtık. En başından<br />

beri zaten orada bir otel açma fikrimiz<br />

vardı. Gelişen süreçte 2012 yılında bölgede<br />

günübirlik turizme başladık. Daha önce<br />

konaklama imkanımız yoktu. Biz o bölgede<br />

belli bir kültür ve beğeni seviyesine hitap<br />

ettiğimiz için yerel ürünlerin daha gelişmiş<br />

beklentisi olan damaklara uyarlanmış<br />

versiyonlarını yaptık. Bu da çok ilgi çekti.<br />

Şu an 11 ay açığız. Otelimizin özelliği şu,<br />

Bakucha’da öyle bir doğanın içindesiniz<br />

ki en yakın köye 4 km mesafedesiniz. Bu<br />

biz şehirliler için hiç alışık olunmadık bir<br />

ortam. En büyük lüksümüz aslında alan,<br />

temiz hava, lezzetli yemek. Şehirli bir<br />

insan için bence bunlar lüks tanımının<br />

en önde giden kriterleri. Oradaysa işte<br />

bu lükslerin tamamı var. Yavaşlamak ve<br />

yapılandırılmamış bir zaman yaşamak<br />

için çok doğru bir adres sunduğumuzu<br />

düşünüyorum.<br />

Arcadia Projesi üretim ve otelle<br />

birlikte hedefine ulaştı mı?<br />

Yoksa yatırım ajandanızda yeni<br />

planlamalar da var mı?<br />

Arcadia’da üç hayalimiz vardı. İlki biraz<br />

önce anlattığım üretim safhasıydı.<br />

İkincisi turizmdi. Projemiz Trakya’da ve<br />

Türkiye’de olmayan bir turizm şeklinin<br />

ilk canlı örneği oldu. Tarlaların ortasında<br />

üst kalite hizmet verebilen bir otel ve çok<br />

şık bir restorandan bahsediyorum. Bu<br />

bölgemizde var olmayan bir çeşitliliğin<br />

sunumuydu. Bildiğiniz üzere Doğu Trakya<br />

çok bakir ve kıymeti anlaşılamamış<br />

bir turizm destinasyonu. Biz aslında<br />

Bakucha’yı hizmete açarak Doğu Trakya’yı<br />

üst düzey bir turizm destinasyonu<br />

olarak da ilan etmiş olduk. Devamında<br />

Arcadia’nın üçüncü etabı da devreye<br />

girecek. Şu an turizmden sonraki adım<br />

olarak üçüncü hayalimiz olan çiftlik<br />

satışlarımıza başlıyoruz. 2 bin dönümlük<br />

arazinin 900 dönümünü çiftliklere ayırdık.<br />

Bu eskiden bir emeklilik hayaliydi ama<br />

artık günümüzde çalışan pek çok insan<br />

toprakla kucaklaşmanın hayalini kuruyor.<br />

Üretim yapmak üzere düşünülmüş<br />

çiftlikler bunlar. Bu çiftlikler sistemden<br />

bakım hizmeti de alabilsinler diye<br />

düşündük. Bizden know how alabilsinler<br />

istedik. Aslında satışlarımız ilkbaharda<br />

başlayacak ama otele gelen misafirlerden<br />

gelenler oldu ve bir tanesi satıldı, iki tanesi<br />

de satılmak üzere.<br />

Bunların dışında hayata dair<br />

kişisel hayalleriniz de var mı?<br />

Ben doğma büyüme şehirliyim ama<br />

kırsalı da çok sevdim. Günümüz modern<br />

insan profilinin de bu iki dünyanın<br />

kombinasyonuna ihtiyacı olduğunu<br />

düşünüyorum. Bunun içinde temiz hava,<br />

doğru yemek ve kültür var. Dolayısıyla<br />

benim gönlümde kırsalda kültür var. Ama<br />

şu an sadece his aşamasında. Dedim ya<br />

bende öyle oluyor, günün birinde bir fikre<br />

dönüşüyor.


Bu kadar yoğun çalışırken<br />

nasıl dinleniyorsunuz? Özel<br />

zamanlarınızda en çok neler<br />

yapmaktan hoşlanıyorsunuz?<br />

Beş yaşımda bir kızım var. Arcadia’da<br />

büyüdü desem yalan olmaz. O yüzden<br />

doğaya ve hayvanlara çok bağlı bir çocuk.<br />

Hatta İstanbul’da biraz zorlanabiliyor.<br />

Kızım ve ailemle Arcadia’da çok keyifli<br />

vakit geçiriyoruz. Onun dışında denizi çok<br />

seviyorum. Ama ne yazık ki bu iş benden<br />

deniz tutkumu elimden aldı. Çünkü<br />

yaz bizim için üretim ayları. Kendimi<br />

topraklamak için toprakla sıkça haşır<br />

neşir oluyorum ama zaman zaman tuzlu<br />

suyla ilişkiye de ihtiyacım oluyor.<br />

Çok ilginçtir, bu işe başladığım 30’lu<br />

yaşlarıma kadar benim doğa ve dünyayla<br />

ilişkim hep deniz üzerinden oldu. Şimdiyse<br />

toprağa dönüştü. Şu sıralar ailece seramik<br />

yapmaya çalışıyoruz. Fırsat buldukça<br />

kitap okurum. Onun dışında birkaç yıldır<br />

Yeditepe Üniversitesi Gastronomi ve<br />

Mutfak Sanatları bölümünde Şarap Bilimi<br />

dersi veriyorum.<br />

Deniz kızı Zeynep Arca 30’undan<br />

sonra toprakla nasıl bir kimliğe<br />

büründü? Hayatınızda neler<br />

değişti? Biraz da kendinizden<br />

bahsederek anlatır mısınız?<br />

Biz insanlar attığımız her bir adımla<br />

değişiyoruz, gelişiyoruz aslında. Ben hiçbir<br />

zaman benim bulunmam gereken yer<br />

tamam burası hissini yaşamadım, ta ki<br />

toprakla çalışmaya başlayana kadar…<br />

O yüzden de mükemmeli aramak için bir<br />

şey yapmayayım mı, hayır. O sırada ne<br />

varsa onu yapayım, oradan öğreneceğimi<br />

öğreneyim. Sonra da yoluma devam<br />

edeyim bakışıyla katıldım hep. İnsanın<br />

kendini tanıması çok zor tabii. Kendimizi<br />

tanıdığımızı zannediyoruz ama kendimizi<br />

tanıdıkça değişiyoruz da. Doğru olan,<br />

o değişimi tanımlayabilmek bence. Bu<br />

herkes için geçerli. Zaten bir insan 20 ila<br />

40 arasında değişmiyorsa bir hata olması<br />

lazım. Benim çalışkan, azimli, meydan<br />

okumayı seven, mücadeleden kaçmayan<br />

bir yapım oldu hep. Biraz da kutunun<br />

dışında düşünmeyi seven bir insanım.<br />

Başka ne yapılabileceği, üzerine ne<br />

koyulabileceğini düşünen bir düşünceye<br />

sahip oldum. Her zaman da böyleydi.<br />

Sorumluluk sahibiyimdir. Şu ana kadar üç<br />

farklı sektörde çalıştım ama her birinden<br />

aldığımı bir sonrakine taşımayı da bildim.<br />

Baktığınız zaman hayat daha çok<br />

disiplinler arası bir yaklaşımla yürüyor<br />

artık. Eskiden bir tek spesiyaliteniz olurdu.<br />

Günümüzde başarı için kimi durumlarda<br />

biraz daha disiplinler arası donanım<br />

gerekiyor. Özellikle de girişimcilik<br />

yapıyorsanız buna çok daha fazla<br />

ihtiyacınız var.<br />

Babanızdan neler öğrendiniz?<br />

Ben babamdan çok şey öğrendim. Aslına<br />

bakarsanız ilk mezun olduğumda aile<br />

şirketimizde çalışmaktan çok çekinmiştim.<br />

Çünkü bir aile şirketinin içinde kendiniz<br />

olarak var olmanız zor. Sonuçta siz o<br />

ailenin bir bireyisiniz ve aile ilişkileri ile iş<br />

ilişkileri bir arada çok zorlayıcı olabiliyor.<br />

Beni çocukluğumdan beri tanıyanlarla<br />

birlikte çalışma fikri iyi gelmemişti. Alan<br />

çok sıkışık kalıyor diye düşünmüştüm.<br />

Ama bir süre tecrübe edindikten sonra aile<br />

şirketine gelmek korktuğum gibi olmadı.<br />

Ve iyi bir zamanlama oldu. O zaman<br />

birbirimizle daha profesyonel ilişkiler<br />

kurabildik. Bu süreçte de babam gerçek<br />

bir mentor oldu benim için. Hiç bilmediğim<br />

bir alanda tecrübelerinden ciddi manada<br />

faydalandım. Çok yaratıcı bir işadamıdır<br />

babam. Onun cesareti ve vizyonundan hala<br />

da yararlanmaktayım.<br />

Son olarak Türk gastronomisinin<br />

gelişimine dair neler<br />

söyleyebilirsiniz?<br />

Biz bu işe başlarken dünyadaki<br />

gastronomi turizmini inceledik. 2007-2008<br />

döneminde gastronomi turizmi, turizmin<br />

kendisinden 30 kat fazla büyüyordu.<br />

Bunu anlamak hiç zor değil. İnsanlar<br />

kişiselleşmiş tatil istemeye başladılar<br />

ve markadan çok tecrübe satın almak<br />

istiyorlar. İşte bizim yaptığımız şey de<br />

tam olarak bu. Çünkü biz otelimizde çok<br />

iyi bir yemek tecrübesi, doğada vakit<br />

geçirme tecrübesi, bir de farklı turizm<br />

alanlarını ziyaret tecrübesi sunuyoruz. Bu<br />

bir turizm projesi ama aslında agro-ekogastronomi<br />

turizmi projesi. Bu aslında<br />

kültür turizmine de bir yandan bulaşan<br />

bir model. Çünkü gastronomi aslında<br />

bir kültür. Disiplinler arası derken bunu<br />

kastediyorum. Avrupa gastronomisinin<br />

temellerinin atıldığı Aşağı Pınar Höyüğü<br />

bizim olduğumuz yere 20 km uzaklıkta<br />

bulunuyor. Avrupa’daki ilk tarım toplumu.<br />

Gastronomi turizmi için ben bunu çok<br />

önemli buluyorum. Çünkü tarım aslında<br />

beslenme şeklinin değişmesi demek.<br />

Dolayısıyla orada bir gastronomi tarihi var.<br />

Bunlar çok kıymetli değerler ve bunları<br />

sadece pazarlamak değil paylaşmak<br />

gerekiyor. Gastronomi turizmi dediğiniz<br />

zaman hem ruha hem zihne hem damağa<br />

hitap edeceksiniz. Biz de bu doğrultuda<br />

arayıp da bulamadığımız oteli yaptık.<br />

Ürünler de de öyle. Tüketmek istediğimiz<br />

ama bulamadığımız şarabı ürettik. O<br />

samimiyet işinize yansıdığında sonuç da<br />

başarılı oluyor.


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

Geleneksel<br />

Ege Seramik Yetkili Satıcılar<br />

Toplantısı yapıldı<br />

Ege Seramik Geleneksel Yetkili Satıcılar Toplantısı 9-11 Şubat 2017<br />

tarihlerinde, kongrelere, iş toplantılarına ve organizasyonlara ev sahipliği<br />

yapan Renaissance Polat İstanbul <strong>Hotel</strong>’ de gerçekleştirildi.<br />

Kurulduğu günden bu yana sektöre<br />

öncülük eden firmaların başında<br />

gelen Ege Seramik’in 150 bayisinin<br />

katılımı ile düzenlenen geleneksel<br />

yetkili satıcılar toplantısında, 2016 yılı<br />

değerlendirmeleri yapıldı. Toplantının<br />

ikinci bölümünde yapılan panel<br />

görüşmelerde bayilerle birebir iletişim<br />

ve karşılıklı görüş alışverişi sağlandı.<br />

Toplantıda ayrıca 2017 yılı Unicera Fuarı<br />

için özel olarak geliştirilen 30’ a yakın<br />

yeni serinin lansmanı gerçekleştirildi.<br />

Polat: “42. yılımızda yeniden<br />

birlikte olmaktan mutluyuz”<br />

Toplantının açılış konuşmasını İbrahim<br />

Polat Holding ve Ege Seramik A.Ş<br />

Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat<br />

gerçekleştirdi. 1975 yılında üretim<br />

faaliyetine başlayan Ege Seramik’in<br />

42. yılında, yeniden bir arada olmaktan<br />

duyduğu memnuniyeti dile getiren<br />

İbrahim Polat, tüm bayilerden toplantının<br />

özellikle panel bölümünde görüş ve<br />

önerilerini detaylı şekilde belirtmelerini<br />

istedi. Uzun yıllar boyunca Ege Seramik<br />

Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Seramik<br />

Federasyonu Başkanlığı yapan Adnan<br />

Polat, toplantının konukları arasındaydı.<br />

Polat konuşmasında, ekonominin genel<br />

durumu, İbrahim Polat Holding grup<br />

şirketlerinden Piyalepaşa Gayrimenkul<br />

AŞ’nin gerçekleştirmekte olduğu<br />

Piyalepaşa Projesi ve Türkiye’de sektör<br />

lideri konumunda oldukları rüzgar<br />

enerjisi projelerine ilişkin bilgiler paylaştı.<br />

Toplantının devamında konuşan İbrahim<br />

Polat Holding CEO’su ve Ege Seramik<br />

Yönetim Kurulu Başkan Vekili Baran<br />

Demir, “Bu şirketlerimiz içerisinde Ege<br />

Seramik ve Ege Vitrifiye, TSE tarafından<br />

verilen Çift Yıldız Belgesi’ne sahipler.<br />

Onun dışında ihracat yaptığımız ülkelerin<br />

tüm standartlarına sahipler, her ikisi de<br />

her sene ticaret odaları, sanayi odaları<br />

ve maliyeden ödüller almaktadırlar.<br />

Ege Seramik yurtdışında bilinen ilk 100<br />

Türk firması arasında yer almaktadır.<br />

İhracata gelince, Ege Seramik’te<br />

%35-%37 arasında ihracatımız var,<br />

Ege Vitrifiye’ de ise bu sene %50, %55<br />

civarına çıkmasını bekliyoruz” dedi.<br />

Ege Seramik ve Ege Vitrifiye olarak<br />

yenileme yatırımlarını sürdürdüklerini<br />

açıklayan Demir, “Renaissance Polat<br />

Istanbul <strong>Hotel</strong>’de 40 milyon dolar’lık<br />

yatırım yaptık” dedi. Konuşmasında 2017<br />

yılı ile ilgili belirsizliğe dikkat çeken<br />

Demir, ne çok karamsar, ne de çok<br />

iyimser olmadıklarını, ‘temkinli iyimser’<br />

yaklaşımla hareket edeceklerini ifade<br />

ederek sözlerini tamamladı.<br />

2017 yılında da yatırımlara<br />

devam!...<br />

Toplantı ve ödül töreni sonrasında<br />

konuşan Ege Seramik A.Ş. Genel Müdürü<br />

Göksen Yedigüller “2016 yılı içinde 50<br />

den fazla yeni seri geliştirdik ve pazara<br />

sunduk. Bu sayı sektörümüz için çok<br />

büyük bir başarı anlamına gelmektedir.<br />

Sektördeki arz fazlalığına rağmen<br />

geliştirdiğimiz zengin ürün portföyümüzle<br />

şirketimize katma değer sağlamaya<br />

devam edeceğiz” dedi. Konuşmasına,<br />

ürün portföyünde gerçekleştirilen yeni<br />

tasarımlardan bahsederek başlayan Ege<br />

Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş ise,<br />

fuarların marka ve ürün tanıtım fırsatları<br />

olduğunu belirterek, “2016 yılında ulusal<br />

ve uluslararası birçok fuara katılarak<br />

marka bilinirliğimizi ve satışlarımızı<br />

artırdık, 2017 senesinde de Türkiye,<br />

Almanya, İtalya, Rusya ve Ortadoğu’da<br />

fuar katılımlarımız devam edecektir”<br />

dedi. 2017 yılında orta ve üst segmente<br />

yönelik ürün tasarımları, kanalsız klozet<br />

ürünleri, anti bakteriyel yüzeyler, mat<br />

sırlı çalışmalar ve yardımcı malzeme<br />

çeşitleriyle, yetkili satıcılara yeni ürün<br />

alternatifleri sunduklarını belirtti.


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

Faruk Dural:<br />

“Slow Food<br />

hareketini<br />

destekliyoruz”<br />

“Dünyadaki ve Türkiye’deki<br />

ekonomik gelişmelere<br />

bağlı olarak gıda, tarım,<br />

hayvancılık ve perakende<br />

sektöründe büyümeyi<br />

arzu ediyoruz. Mısır ve<br />

Türkiye’de yatırımlarımızı<br />

başlattık ve daha da<br />

geliştiriyoruz.”<br />

Faaliyetlerine 2000 yılında Sinpaş<br />

A.Ş. bünyesinde başlayan Üç<br />

Öğün Catering, bugün beş şehirde<br />

toplamda 500 çalışanı ile catering<br />

sektöründeki güçlü konumunu devam<br />

ettiriyor. 2016 yılını 60 milyon TL ciro<br />

ile kapatan firma, 2017 yılında yüzde 20<br />

büyümeyi hedefliyor.<br />

Üç Öğün Catering’in yeni dönem<br />

planlamalarını ve sektörel gelişmeleri<br />

firma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

Faruk Dural ile konuştuk.<br />

Üç Öğün Catering’i kısaca<br />

tanıtarak; cirosu, büyüme<br />

hedefleri ve istihdam sayısı<br />

hakkında bilgi verebilir misiniz?<br />

2000 yılında Sinpaş A.Ş. bünyesinde<br />

kurulan şirketimiz, 2014 yılında Ömer<br />

Faruk Çelik şirketi olan EYG Grup<br />

bünyesine katılmıştır. 2015 yılında<br />

Kuveytli Murabahat fonu ile başlayan<br />

ortaklık görüşmeleri Nisan 2016’da<br />

resmileşmiş ve bugün 5 şehirde 500<br />

çalışanı ile hizmet vermekte olan bir<br />

şirket haline gelmiştir. Şirketimiz geçen<br />

yılı 60 milyon TL ciro ile tamamladı, bu<br />

yıl için de yüzde 20 büyüme hedefliyoruz.<br />

Yılda 10 milyon öğün yemeği 500<br />

personelimiz ile müşterilerimize<br />

sunuyoruz. Tedarikçilerimizden yılda 30<br />

milyon TL değerinde hammadde tedarik<br />

ediyoruz.<br />

Fabrika sayınız nedir? Yeni<br />

planlamalarınız var mı?<br />

Şu an Türkiye’de İstanbul, Ankara,<br />

Bilecik, Eskişehir ve Denizli illerimizde<br />

hizmet veriyoruz. Bilecik fabrikamızı yeni<br />

ve modern yerine taşıdık, kapasitesini<br />

4 kat arttırmış olduk. Önümüzdeki<br />

dönemde Bilecik ve Eskişehir bizim için<br />

stratejik önem taşımaktadır. İstanbul<br />

Avrupa yakasında da Esenyurt fabrikamızı<br />

açtık. Taşıma yemek kategorisinde<br />

Avrupa yakasından gelen yoğun talebi<br />

böylelikle karşılamış olacağız. Gebze’den<br />

Çerkezköy’e kadar taşıma yemek hizmeti<br />

vereceğiz.


Franchise'a olan bakış açınız<br />

nedir? Franchise vererek uzun<br />

vadede ne kadarlık bir şube<br />

ağına çıkarsınız?<br />

Perakende sektöründe 5 ayrı konsept ile<br />

yer alacağız, 2017 yılı Nisan ayında 3 adet<br />

açılış için anlaşma yaptık, şube sayımız<br />

10’a ulaştığında ve doğru yatırımcı profili<br />

ile yollarımız kesiştiğinde franchising<br />

vermeye başlayabiliriz. Özellikle diyet<br />

yemek ve paket yemek konularında<br />

büyümek istiyoruz.<br />

Gündeminizde yeni projeleriniz<br />

var mı?<br />

Geçen yıla göre satışlarımız aynı<br />

olmasına rağmen, re-organizasyon ile<br />

verimlilik artışı sağlayarak karlılığımızı 3<br />

kat arttırdık. 2017 yılı hedeflerimiz ise;<br />

mevcut müşterilerimiz ile işbirliğimizi<br />

güçlendirmek, Türkiye ve yurt dışında<br />

kapsama alanımızı artırarak yeni ve<br />

katma değerli projelere başlamak.<br />

Perakende ve diyet yemek sektöründe<br />

önemli bir oyuncu olmak istiyoruz.<br />

Ayrıca Türkiye’den değerli perakende<br />

markalarının master francheise’nı alarak<br />

Körfez bölgesinde pazarlamak için<br />

görüşmelerimiz devam ediyor.<br />

Dünyadaki ve Türkiye’deki<br />

ekonomikgelişmelere bağlı olarak<br />

gıda, tarım, hayvancılık ve perakende<br />

sektöründe büyümeyi arzu ediyoruz. Mısır<br />

ve Türkiye’de yatırımlarımızı başlattık ve<br />

daha da geliştiriyoruz.<br />

Sektörde yaşadığınız sorunlar<br />

nelerdir?<br />

Toplu yemek sektörünün büyüyüp<br />

gelişebilmesi için eşit rekabet koşullarını<br />

sekteye uğratan faktörlerin ortadan<br />

kaldırılması büyük önem taşıyor. İnsana<br />

hizmet ettiğimiz unutulmamalı. Toplum<br />

sağlığını tehdit eden kurum ve kişilerin<br />

teşhir edilmesi bir nevi “önleyici sağlık<br />

hizmeti” olarak topluma büyük katkı<br />

sağlayacaktır. Ülkemizde, tüm dünyada<br />

arz fazlalığı sebebiyle düşüş trendinde<br />

olan hammadde fiyatlarının yükselişi<br />

de önümüzdeki bir diğer engel. Ayrıca<br />

ülke olarak sosyo-ekonomik refahımızı<br />

yükseltebilmemiz için gıda üretimi ve<br />

tüketiminde bilinçli ve etkin politikalar<br />

yaratmamız gerektiği muhakkak.<br />

Yapılan araştırmalar dünya genelinde en<br />

iyi beslenen ülkeler sıralamasında birinci<br />

olarak Fransa’yı gösteriyor. Fransa’yı<br />

sırasıyla Japonya ve Kanada takip ediyor.<br />

Üzücü ki Türkiye bu endekste 19. sırada<br />

geliyor. Gıda sektörünün gelişmesinde<br />

sürdürülebilir tarıma önem vermek<br />

önemlidir ki, bu noktada da dünya<br />

sıralamasında Almanya, Kanada ve<br />

Japonya yine ön plana çıkıyor. Bir diğer<br />

önemli husus ise, su kaynaklarının etkin<br />

yönetimi hiç kuşkusuz. Bunun için tarım<br />

ilacı ve gübreyi az kullanıyor olmak<br />

mühim ki bu noktada da birinci Almanya.<br />

Tüm bunlara karşın hükümetimizin yeni<br />

tarım ve gıda politikasını yakından takip<br />

etmekte ve desteklemekteyiz. Ucuzlayan<br />

gıda; enflasyonu düşürecek, banka<br />

faizleri düştüğünden faiz giderleri yükü<br />

omuzlarımızda hafifleyecek ve yatırıma<br />

kanalize edeceğimiz kaynaklarımız<br />

artacak. Adım adım sektörel anlamda<br />

refahımız böylece artış gösterecektir<br />

Son olarak eklemek<br />

istedikleriniz…<br />

“Sağlıklı Yemek” en önemli konu olarak<br />

toplumun gündeminde. Dünyadaki<br />

Slow Food hareketinin bir mottosu var<br />

biliyorsunuz, “Ne Yersen O’sun” biz<br />

buna yürekten inanıyor ve destekliyoruz.<br />

Tüketicinin bilinçlenme hızı arttıkça<br />

sektörden beklentileri de artacaktır.<br />

Sağlıklı Yemek servisi sunma konusunda<br />

Kuveytli ortaklarımızla know-how<br />

transferi ile çalışmalarımıza başlamış<br />

bulunmaktayız. Çok yakında AVM, Plaza<br />

ve Cadde konseptleri ile perakende<br />

sektöründe de konumlanmış olacağız.


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

Porland Tiles<br />

Koleksiyon ile<br />

geçmişe kapı<br />

aralıyor<br />

Tasarımda ve üretimde dünyanın sayılı<br />

porselen markalarından biri olan<br />

Porland, yeni sezonda da trend yaratan<br />

koleksiyonlara imza atıyor.<br />

Türkiye'de 20. yüzyıl başlarından itibaren<br />

kullanılan desenli yer karolarından ilhamla<br />

hazırlanan Tiles Koleksiyon, Porland’ın 2017<br />

tasarımları arasında yer alıyor.<br />

Modern çizgilerle geleneksele atıf<br />

Osmanlı - Türk kültürünü yansıtan mimari yapılarda<br />

özellikle eski konaklarda kullanılan karo desenler<br />

günümüz yorumu ile porselende hayat bulurken<br />

nostalji teması sofraları süslüyor. Üç farklı desende<br />

hazırlanan koleksiyon çini renklerle el yapımı çiçekli<br />

ve pastoral çizgileri kombinleyerek geleneksel bir<br />

tasarım havasına bürünüyor. Modern çizgilerle<br />

geleneksele atıf yapan Tiles, çini mavisi, kırmızı<br />

ve yumuşak renk geçişlerinin sağlandığı karma<br />

renkleri ile alternatif sunumlar vadediyor.<br />

Eskitilmiş efektler ile geçmişin bugüne<br />

uyumu<br />

Porland’ın el yapımı ve seri üretimi birleştirerek<br />

modern formlarda ürettiği koleksiyonda; farklı<br />

ölçülerde düz ve kayık tabaklar, çukur tabaklar,<br />

kupa, lokumluk ile çay ve kahve fincanlarının yanı<br />

sıra traverten bardak altlıkları gibi özel parçalar<br />

da yer alıyor. Eskitilmiş efektler ile geçmişin<br />

günümüze uyumunu yansıtan Tiles Koleksiyon’a ait<br />

parçalar bulaşık makinesinde yıkanabilir, fırın ve<br />

mikrodalga fırın kullanımına uygundur.


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

Talha Çizmeci: “Bu yıl<br />

büyümeden bahsetmek<br />

hayalcilik olur”<br />

“Bu yıl çok çetin geçeceğe benziyor. Bir<br />

büyümeden bahsetmek şu an itibariyle<br />

bence hayalcilik olur. Sektördeki yerimizi<br />

korusak, ne mutlu bize!..”<br />

Sektöründe 25 yıllık tecrübesiyle lüks ve delüks<br />

segmentlerinde hac ve umre programları düzenleyen<br />

Vizyon Turizm’i yeni dönem hedefleri ve 2017 yılı<br />

değerlendirmeleri doğrultusunda Vizyon Grup Yönetim Kurulu<br />

Üyesi Talha Çizmeci ile konuştuk.<br />

faaliyet gösteriyor olmamız ve masrafların yüksek olması<br />

karımızı ciddi oranda azaltıyor. Bunun yanında turizm gibi elle<br />

tutulamayan bir sektörde olmamız ve birçok organizasyonlarda<br />

sadece komisyon veya düşük yüzde ile para kazanmamız<br />

ve ödemeyi organizasyondan en az 1 ay geç almamız ayrıca<br />

Vizyon Turizm hakkında bilgi verir misiniz?<br />

Vizyon Turizm olarak, değişim ve gelişimin<br />

adresi olma adına geleceğin vizyonunu<br />

yakalayabilme çabamızla 1990 yılından itibaren<br />

iç ve dış hatlarda bilet ve vize işlemleri, yurt<br />

içi ve yurt dışı kültür turları, iş adamlarına<br />

yönelik yurt dışı seyahat hizmetleri ve fuar<br />

organizasyonlarında ‘başlangıçta ve bitişte<br />

dost kalabilme’ prensibimiz ile ‘ilkeli bir duruş’<br />

sergileme gayreti içindeyiz. Vizyon olarak<br />

markaların planladıkları organizasyonlar için;<br />

bilet ve vize işlemleri, yurt içi ve yurt dışı otel<br />

rezervasyonları, markaların yurt dışından<br />

gelen misafirlerinin tüm organizasyonları<br />

ile özellikle bayiler için planladığımız Umre,<br />

yurt içi ve yurt dışı bütün gezi programlarıyla<br />

partnerlerimize daha iyi hizmet vereceğimize<br />

inanıyoruz. 25 yıllık tecrübeye sahip profesyonel<br />

kadromuzla iş ortaklarımızı memnun edecek<br />

alt yapı ve birikime sahibiz. Merkezi Taksim’de<br />

bulunan Vizyon Grup olarak bünyemizde; Vizyon<br />

Turizm, Şiar Turizm, Gezonline.com, Gezmice,<br />

Muhafazakarotelim.com, Vizyon Health olmak<br />

üzere 6 ayrı marka bulunmaktadır.<br />

Vizyon Turizm’in ciro, net kar, geçtiğimiz yıla göre<br />

yüzdelik büyüme anlamında 2016 yılı kapanış<br />

rakamlarını öğrenebilir miyiz?<br />

Vizyon Grup olarak yaklaşık 50 milyon ciromuz<br />

var. Tabii kişi sayımızın fazla olması, 4 ayrı ofiste


finansal zorluk da getiriyor. Geçtiğimiz yıla göre açıkçası<br />

küçülmeden yerimizde saydık diyebilirim. Umre sayımız ise<br />

yaklaşık 3.000 civarında, bunun 2.500’ü Vizyon, 500 kişisi Şiar<br />

Tur olarak. Bu yıl umre için konuşmak gerekirse; yaklaşık<br />

2.500 kişi tahmin ediyoruz bunu kadın-erkek oranını yarı yarıya<br />

düşünebiliriz.<br />

Hac için ise Vizyon-Şiar olarak toplamda tahmini 200 kişi<br />

beklemekteyiz.<br />

Türkiye’de inanç turizminin geldiği son noktayı değerlendirebilir<br />

misiniz? Son 5 yılda başvuru sayılarında bir artış yaşandı mı? Bu<br />

artışın nedenleri sizce nelerdir?<br />

Yaklaşık 500 bin civarında umre, 60 bin civarında hac, 15.000<br />

civarında Kudüs yolcusu var Türklerin. Açıkçası delüks<br />

segmentinde sayılar her geçen gün azalıyor. Umre artışı<br />

ağırlıklı olarak orta ve ekonomik gruplarda oluyor. Geçmiş<br />

5 seneye göre umreci sayımız yarı yarıya azaldı diyebilirim.<br />

Artışın nedenleri olarak ise, ulaşım ve konaklama imkanlarının<br />

artması ve ayrıca eskiden acaba başıma bir şey gelir mi<br />

düşüncesinin ortadan kalkmış olmasını gösterebilirim.<br />

Bu yıl Türkiye’den kaç vatandaş kutsal topraklara hacı olmaya<br />

gidecek? Bunun ne kadarı sizin tarafınızdan götürülecek?<br />

Yaklaşık 80 bin kişi Türkiye’den hacca gidecek. Bunun 200<br />

kişisini biz götürmeyi planlıyoruz.<br />

Bu yıl için hedefleriniz neler? Yatırım planlarınız var mı? Bu yıl<br />

yüzde kaç büyümeyi hedefliyorsunuz?<br />

Vizyon health olarak sağlık markamıza biraz yatırım yaptık<br />

açıkçası oradan bir geri dönüş bekliyoruz. Bir de gezonline.com<br />

markamızla yavaş yavaş münferit yurt dışı organizasyonları<br />

satma hedefimiz var. Bu yıl doğrusu çok çetin geçecek<br />

gözüküyor. Bir büyümeden bahsetmek şu an itibariyle<br />

hayalcilik olur. Yerimizi korusak bugün ne mutlu bize.<br />

Son olarak sektörünüzün yaşadığı sıkıntılardan bahseder misiniz?<br />

Sizce sektördeki eksikler neler?<br />

Kaçak acentacılık, sektöre giriş-çıkışlardaki kolaylık, önüne<br />

gelen tur rehberinin acenta açması, piyasayı bilmeyen<br />

rakiplerin her sene sektöre darbe vurması ve karlılığın her<br />

geçen gün azalması sektörün bence en önemli sorunları<br />

arasında geliyor.


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

UR-GE ile rekabette bir<br />

adım öne geç!<br />

Türkiye Ticaret Odaları tarafından düzenlenen UR-GE projeleri ile üretici<br />

firmaların ihracat kapasitesinin geliştirilmesi, firmaları hedef pazarlara<br />

yönlendirme ve ihracatta istikrar sağlanmak hedefleniyor. Bu proje ile Türk<br />

firmaları yurt dışı pazarlarında aktif bir profil çiziyor.<br />

UR-GE projesi kapsamında,<br />

kümelenme yaklaşımı esas<br />

alınarak, iş birliği kuruluşların<br />

önderliğinde yurt dışı fuarlarına katılım<br />

sağlayarak ve hedef ülke pazarlarına<br />

ziyaretler düzenlenerek ihracatta<br />

seferberlik başlatılıyor. Ekonomi<br />

Bakanlığına bağlı olarak düzenlenen<br />

UR-GE projeleri ile Türk firmalar<br />

rekabette bir adım öne geçiyor. Bu proje<br />

ile firmaların rekabet ortamında daha<br />

etkin faaliyette bulunması, kendilerini<br />

geliştirmeleri, markalarıyla uluslararası<br />

arenada aktif bir profil çizmesi ve<br />

ihracatta yeni pazarlara ulaşabilmesi<br />

amaçlanıyor. Bunu sağlayabilmek<br />

adına etkili projeler geliştiriliyor. UR-<br />

GE projesine katılan firmaların, projeyi<br />

hazırlayan kuruluş önderliğinde, ortak<br />

ihtiyaç analizi, ortak öğrenme (eğitim ve<br />

danışmanlık) ve ortak pazarlama (tanıtım,<br />

marka, ticaret heyeti, eşleştirme) gibi<br />

ihracata yönelik eylem ve faaliyetleri<br />

yerine getirerek bu alandaki eksiklerin<br />

tamamlanması planlanıyor. Bu projelerin<br />

maliyetinin %75’i Ekonomi Bakanlığı<br />

kalan %25’lik kısmı ise projeye katılan<br />

firmalar tarafından karşılanıyor.<br />

Yeni pazarlara UR-GE ile ulaşın<br />

Bir araya gelen firmaların kümelenmesi<br />

projede başarıya ulaşmanın anahtarını<br />

oluşturuyor. İhracata teşvik konusunda<br />

da misyon üstlenen proje, yurt dışı<br />

gezileri ve B2B görüşler sayesinde<br />

firmaları yeni pazarlar ve profesyonel<br />

iş ortaklarıyla buluşturuyor. Burada<br />

Ekonomi Bakanlığının sağladığı %75<br />

oranındaki teşvik ihracatta itici güç<br />

unsuru olarak dikkat çekiyor.<br />

UR-GE ile neler yapılıyor?<br />

Proje ile ilk olarak “İhtiyaç Analizi”<br />

gerçekleştirilmektedir. Ön bir hazırlık<br />

evresinin ardından ortak bir vizyon<br />

oluşturuluyor. Belirlenen vizyon<br />

çerçevesinde 3 yıllık bir stratejik<br />

planlama hazırlanıyor. Makro & mikro<br />

rekabetçilik analizleri baz alınıyor ve<br />

sektördeki trendlerin nabzı tutuluyor.<br />

Öte yandan yeni gelişmelere ayak<br />

uydurabilmek ve sürekli gelişmek<br />

için firmaların analizleri yapılıyor.<br />

Eksik noktalar saptanarak, bu yönden<br />

yapılan çalışmalarla fayda sağlamak<br />

adına önemli adımlar atılıyor. Yurt dışı<br />

pazar fırsatları değerlendirilerek tüm<br />

sektörler dünyadaki profesyoneller ve iş<br />

ortaklarıyla buluşturuluyor.<br />

UR-GE projesi kapsamında; Dış<br />

Ticaret Yönetimi, Uluslararası<br />

Pazarlama ve Elektronik Ticaret,<br />

Markalaşma, İnovasyon ve Kümelenme,<br />

Kurumsallaşma ve İnsan Kaynakları<br />

Yönetimi, Bilgi ve İletişim Teknolojileri,<br />

Finansal Yönetim ve Risk Yönetimi,<br />

Kalite ve Verimlilik, Proje Yönetimi ve<br />

Stratejik Yönetim, Moda ve Tasarım,<br />

Bakanlıkça uygun görülen sektöre özgü<br />

konular gibi önemli eğitim ve danışmanlık<br />

faaliyetlerine imza atılıyor.<br />

UR-GE ile Türk firmaları yurt<br />

dışında yeni başarılara imza<br />

atıyor<br />

Devlet teşvikleri ile yurt dışı<br />

fuarlarında boy gösteren Türk firmaları<br />

sundukları özgün tasarımları kaliteyle<br />

harmanlayarak uluslararası arenada yeni<br />

başarılara imza atıyor. UR-Ge ile kümelen<br />

firmalar yurt dışı fuarları ve hedef<br />

olarak belirlenen sektör için potansiyel<br />

oluşturan uluslararası iş gezileri ile Türk<br />

ekonomisine katkı sağlanıyor. Yapılan bu<br />

iş gezileri neticesinde, ihracat için yüksek<br />

potansiyel oluşturan pazarlar, sektörü<br />

buluşturan önemli Türk fuarlarına ve<br />

firmaların üretim tesislerine davet<br />

ediliyor. Böylece iş partnerleri üretimi<br />

yerinde görerek ve sürece yakından tanık<br />

olmaları firmaların elini güçlendiriyor.<br />

UR-GE kapsamında ‘Bilgi ve İletişim<br />

Teknolojileri, Finansal Yönetim ve Risk<br />

Yönetimi, Kalite ve Verimlilik, Üretim<br />

ve Tedarik Zinciri Yönetimi, Bakanlıkça<br />

uygun görülen firma ihtiyaçlarına özgü<br />

diğer konularda danışmanlık alımı’<br />

faaliyetleri destekleniyor.<br />

UR-GE aşağıdaki işbirliği<br />

kuruluşlar aracılığı ile<br />

düzenleniyor:<br />

• İhracatçı Birlikleri<br />

• İl Sanayi / Ticaret Odaları<br />

• TOBB, TİM ve DEİK<br />

• Teknoloji Geliştirme Bölgeleri<br />

• Organize Sanayi Bölgeleri<br />

• Endüstri Bölgeleri<br />

• Sektörel Üretici Dernekleri<br />

• Sektörel Dış Ticaret Şirketleri (SDŞ)<br />

• İmalatçıların kurduğu dernek, birlik<br />

ve ya kooperatifler


hotel restaurant<br />

92 & hi-tech<br />

marka güncel<br />

KDV %18’den 8’e indi, mobilya<br />

sektörü kayıt altına girmeye başladı<br />

Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Nuri Öztaşkın,<br />

açıklanan KDV düzenlemesiyle mobilya sektörünün kayıt altına alınacağını<br />

düşündüklerini söyledi. Bu düzenlemeyle mobilya satışlarında ciddi oranda<br />

artış yaşanmaya başladığını belirten Öztaşkın, yakın dönemde de bu artışın<br />

gözle görülür şekilde sektör rakamlarına yansıyacağı söyledi. Öztaşkın öte<br />

yandan yüzde 8 bandına çekilen KDV ile tüketicilerin garantili ürün, satış<br />

sonrası hizmet ve 7/24 ulaşabileceği müşteri hizmetleri gibi sebeplerle<br />

markalı mobilyalara satın alma eğilimi gösterdiğini aktardı.<br />

Nelipide, istihdamda pozitif ayrımcılık<br />

Kadınların iş hayatına katılımının bir tercih değil eşitlik meselesi<br />

olduğunun farkındalığıyla IK süreçlerini yöneten Nelipide Gurme,<br />

2016 yılında74 kadın personeli şirket bünyesine dahil ederek<br />

toplamda 262 kadın çalışanıyla, yoluna daha güçlü devam<br />

ediyor. Nelipide Gurme’nin yüzde 60 kadın çalışanıyla kendi<br />

sektöründe örnek ve öncü olduğunu söyleyen Aktaşlar Lezzet<br />

Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Aktaş, “Fabrikalarımızda<br />

ve restoranlarımızda kadın çalışan ortalamamız yüzde 60 Türkiye<br />

ortalamalarının üstünde kadın istihdam rakamlarımız olmasından<br />

dolayı gurur duyuyoruz. Aslına bakarsanız sadece kadın<br />

çalışanlarımızın değil tüm çalışma arkadaşlarımızın kendileri<br />

geliştirmeleri için uygun ortamlar sunuyoruz” dedi.<br />

Uğur Soğutma<br />

Ege’nin ihracat şampiyonu oldu<br />

Uğur Soğutma, 2016 yılı içerisinde iklimlendirme sektöründeki en fazla<br />

ihracatı gerçekleştirerek, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) arasında birinci firma<br />

oldu. Kurulduğu günden bu yana, Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren<br />

firmaları arasında yer alan Uğur Soğutma, bu başarısı ile ihracat<br />

şampiyonluğu unvanını perçinlendi ve ülke ekonomisine olan katkısını bir kez<br />

daha gösterme imkânı buldu.<br />

Şişecam Topluluğu cam elyaf üretim<br />

tesisi kuracak<br />

Düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve cam elyafı gibi<br />

camın tüm temel alanlarında küresel bir oyuncu olan<br />

Şişecam Topluluğu, 2017 yılında da yatırımlarına hızla<br />

devam ediyor. Türkiye’nin en köklü kuruluşları arasında<br />

yer alan Şişecam Topluluğu, yaklaşık 400 milyon TL’lik<br />

bir yatırımla cam elyafı üretim tesisi kurma kararı aldı.<br />

Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel<br />

Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Başlangıçta yıllık 70<br />

bin ton üretim kapasitesine sahip olacak yeni yatırımız<br />

sayesinde ülkemizin cam elyafı ithalatını ikame etmeyi ve<br />

başta bor olmak üzere yerel kaynaklarımızı katma değerli<br />

ürünlere dönüştürmeyi hedefliyoruz” dedi.


​Kayseri Erciyes A.Ş. ve İstikbal<br />

arasında protokol imzalandı<br />

Türkiye tarihinde ikinci kez 4 Mart 2017 tarihinde yine Erciyes Evrensel<br />

Kış Sporları Merkezi’nde düzenlenecek FIS Snowboard Dünya Kupası için<br />

İstikbal ana sponsor oldu. Protokole ilgili konuşan Erciyes A.Ş. Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Dr. Murat Cahid Cıngı, “Aslında bu destek sadece sportif<br />

ve reklama dayalı bir destek olmayıp aynı zamanda hem Erciyesimizin hem<br />

Kayserimizin hem de Türkiyemizin yaklaşık 2 milyar insana canlı yayınla<br />

ulaşacak global çapta tanıtımına da yapılan bir destektir” dedi.<br />

LG, Innofest 2017’de stratejik odağını güçlendirdi<br />

Birçok ödüllü tasarımıyla birlikte inovatif teknolojilerin yönünü belirleyen<br />

küresel teknoloji lideri LG Electronics, en yeni ve premium ürünlerini<br />

Barselona’da iki gün süren geleneksel InnoFest 2017 etkinliğinde<br />

kullanıcıların beğenisine sundu. Etkinlikte konuşan LG Electronics<br />

Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Başkanı Kevin Cha şunları söyledi:<br />

“Teknoloji çok daha hızlı bir şekilde ilerliyor ve değişimin etkileri de<br />

gittikçe güçleniyor. İnovasyon kavramı ise günümüzde hayata değer<br />

katmanın ötesinde kullanıcılara çok daha güzel bir hayat tarzı sunmayı<br />

amaçlıyor. LG olarak premium ürün felsefemizin kaynağını da bu eğilim<br />

oluşturuyor. LG Electronics 2017 yılında yine inovatif, enerji tasarruflu ve<br />

birinci sınıf ürünlere odaklanan pazar stratejisiyle, tasarım, rahatlık ve<br />

stil sahibi bir teknoloji üreticisi olarak konumlanıyor.”<br />

Porland, Kayseri’deki 2.<br />

mağazasını açtı<br />

Porland, Kayseri’de BYZ Garage AVM’den sonra Forum Kayseri AVM’de açtığı<br />

bin 425 metrekare alana sahip yeni mağazası ile perakendede büyümeyi<br />

sürdürüyor. Porland Fabrika konseptinde açılan mağazada; günlük kullanım<br />

ve özel davet sofralarının yanı sıra her türlü ikramda kullanılmak üzere çeşit<br />

çeşit porselen takımlar, cam ve çelik ürünler, mutfak araç gereçleri ile tekstil<br />

ürünleri, banyo takımları, ev ve ofis aksesuarları, her zevke ve bütçeye uygun<br />

hediyelik ürünler bulunuyor. Porland Fabrika mağazada, ev kullanıcılarının<br />

yanı sıra horeca kesimi için ayrıcalıklı ürün seçenekleri yer alıyor.<br />

Global Restoran Yatırımları,<br />

2016’da %30 büyüdü<br />

Türkiye’nin en sıra dışı döner markası KasapDöner’i bünyesinde<br />

bulunduran Global Restoran Yatırımları AŞ, 2016 yılını 46 milyon TL<br />

ciroyla kapattı. 2015 yılını 36 milyon TL ciro ile kapattıklarını anlatan<br />

Global Restoran Yatırımları A.Ş. Genel Müdürü Bahar Özürün şunları<br />

söyledi: “2016 yılı, yaşanan birçok olumsuz gelişmeye rağmen başta<br />

KasapDöner olmak üzere tüm Global Restoran Yatırımları A.Ş.<br />

markaları için hızlı bir büyüme süreciyle geçti. 2015 yılını 35, 2016 yılını<br />

da 47 şube ile kapattık. 2017 yılı sonuna kadar bu sayıyı 80’e ulaştırmayı<br />

hedefliyoruz. Geçen yıl iş hayatında daha çok kadın bulunmasını<br />

sağlamak için başlattığımız sosyal sorumluluk projelerine bu yıl da<br />

devam edeceğiz. 2017 yılında en büyük hedefimiz, tüm şubelerimizde en<br />

az 1 kadın döner ustası ve 1 kadın motor-kurye istihdam etmek.”


hotel restaurant<br />

94 & hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

Mutfağın<br />

tatlı<br />

serti .<br />

Ünal<br />

Cenan<br />

Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />

“Lezzette elin hüneri çok önemli. “Ben el<br />

lezzetine çok inanırım. Herkes salata yapar<br />

ama salatayı karıştırmak bir maharettir. Sosunu<br />

kıvamında hazırlamak, tabağa yerleştirip<br />

sunmak ayrı bir hüner ister.”<br />

Ünlü aşçılar diyarı Bolu’nun mesleğe<br />

kattığı değerli lezzet ustalarından<br />

biri, Ünal Cenan. “Ne iş yapıyorsun<br />

değil, nerede çalışıyorsun?” sorusunun<br />

hafızalara mıh gibi yazıldığı Mengen<br />

kökenli bir isim ama aile büyükleri gibi<br />

kalbini ve ellerini çok erken yaşlarda<br />

mutfağa teslim etmiş biri değil o. Her ne<br />

kadar çocukluğu Mengen’in o görkemli<br />

yemek festivalleri ve gündelik aşçılık<br />

öyküleriyle geçtiyse de, anlattığına göre<br />

meslekte karar kılışı lise dönemlerine<br />

denk geliyor!.. 1989 yılında ailesi<br />

ile birlikte İstanbul’a yerleştiğini<br />

söyleyen Ünal Şef’in o vakte kadar çok<br />

başka hevesleri olmuş çünkü. “Ben<br />

babam, abim, amcalarım, dayılarım ve<br />

kuzenlerim gibi kendimi hiçbir zaman<br />

mutfağın içinde görmedim. O zamana<br />

kadar kafamda aşçılıkla ilgili hiçbir plan,<br />

istek yoktu. Ben lisedeyken bilgisayar<br />

öğrenmek çok popülerdi. Onun üzerine<br />

ben de bilgisayarlı muhasebe kursuna<br />

yazıldım” diyen Cenan, ilk mesleki<br />

arayışlarını bu sözleriyle anlatıyor.


“Baba beni artık çırak olarak<br />

yerleştirebilirsin”<br />

Ünal Şef’in meslekteki en büyük<br />

şanslarından biri Mengenli olmak gibi<br />

aşçılığın kitabını yazmış bir ailenin bireyi<br />

de olmak şüphesiz. Cenan, babasıyla<br />

yaptığı bir konuşmayı anımsayarak,<br />

mesleğe giriş hikayesini şöyle paylaşıyor:<br />

“Birgün babamla oturmuş konuşuyoruz.<br />

Benim lise bitmiş, kurslarım sona<br />

ermiş. O vakitler ağabeyim de Park<br />

Şamdan’da aşçı yardımcısı olarak<br />

çalışıyor. Hiç unutmam babam, ‘oğlum<br />

sana bir kere söyleyeceğim daha<br />

söylemeyeceğim. Aşçılık gün geçtikçe<br />

gelişiyor, yarınları çok daha aydınlık. Sen<br />

birgün muhasebeci de olursun ama bu<br />

kadar yıldızı parlak bir mesleğe yüzünü<br />

dönersen hem kendine hem de bu işe<br />

hayatını adamış atalarına haksızlık<br />

edersin’ dedi.”<br />

İlk mesleki kıpırdanışlar,<br />

heyecanlanmalar…<br />

Ünal Şef’in mesleğe yönelişinin ilk<br />

adımları bu kıymetli konuşmayla başlar<br />

başlamasına da asıl büyük karar Park<br />

Şamdan’da çalışan ağabeyini ziyareti ile<br />

gerçekleşir. Bir akşam Vural ağabeyinin<br />

çalıştığı mutfaktaki aşçıların yoğun,<br />

heyecanlı koşuşturmaları ile aynı<br />

heyecanı duyduğunu hisseder ve babasına<br />

şu sözleri söyler: “Aşçılık eğitimi<br />

alabileceğim bir arkadaşının yanına beni<br />

çırak olarak verebilirsin artık.” Tencere<br />

yemeklerinin ve türlü çeşit aşçılık<br />

hikayelerinin arasında büyüyen biri için<br />

sanki mesleğe uzanan yolculuk biraz<br />

daha kolay olabilir diye düşünürken,<br />

Ünal Şef’in anlattıklarıyla irkilmiyorum<br />

desem yalan olur. Mutfağa ilk adımı 1997<br />

yılında Bahçeşehir Üniversitesi’nde adım<br />

attığını söyleyen Cenan, ilk deneyimini<br />

2 bin kişilik catering servisleriyle<br />

kazanır. Anlattığına göre bu 16 yaşında<br />

genç bir delikanlı için yükü oldukça<br />

ağır, zahmetli ve ömür törpüsü bir<br />

iştir… Çuval çuval patates, soğanlar, içi<br />

binleri aşan kocaman kocaman küvetler<br />

kurduğu hayallerin bir parçası değildir<br />

asla. “Benim kafamda daha küçük<br />

porsiyonlar vardı. Bu yemekleri küvete<br />

değil de tabağa koysak nasıl durur diye<br />

kendi kendime düşünüyordum hep”<br />

diyen Cenan, okullar kapanana kadar<br />

sabırla çilesini doldurur ve ardından kolej<br />

mutfağına vedasını eder.<br />

Çin işi Japon işi…<br />

Dedim ya bir Mengenli için aşçılığa<br />

uzanan yol bu kadar çetrefilli olmamalı!<br />

Bu kez küçük porsiyonlar hayaliyle soluğu<br />

ağabeyinin de yardımıyla Bebek’teki<br />

Little China’da alır. Ta ki toplu taşıma<br />

araçlarında üzerine sinen sarımsak,<br />

soya kokuları kendine ve çevresine dert<br />

olmaya başlayıncaya kadar çalışır ve 8<br />

ayın sonunda bu defa Nişantaşı’nda bir<br />

sushi restoranında Japon mutfağının<br />

inceliklerini öğrenmeye heves eder.<br />

Ünal Şef o günleri tatlı bir tebessümle<br />

şöyle anlatıyor: “Tencere yemeklerinden<br />

kaçarken benimkisi yağmurdan kaçıp<br />

doluya tutulmak oldu. Ama her ne kadar<br />

catering, Çin ve Japon mutfaklarıyla<br />

çok zor bir işin altına girdiysem de<br />

kendimi geliştirmek, farklı mutfaklardan<br />

beslenmek anlamında faydalı bir deneyim<br />

oldu. İyi ki de çalışmışım diyorum.”<br />

“Askerlik dönüşü 1’dim 2 oldum”<br />

1997 yılına geldiğimizde Ünal Şef için de<br />

artık yerini bulma zamanıdır! Sardunya<br />

Fındıklı’nın mutfağına komi olarak<br />

giren Cenan, restorana askerlik vazifesi<br />

sebebiyle 2001 yılında dömi şef olarak<br />

veda eder. “Her son bir başlangıç”<br />

derler ya hani, Ünal Şef için Ankara’da<br />

geçirdiği 17 aylık vatani görevini bir nevi<br />

ara kapatma gayretleri olur. Jandarma<br />

sosyal tesislerinde dur durak bilmeden<br />

yemek pişirerek aslında mesleki manada<br />

da pişme fırsatı elde ettiğini dile getiren<br />

Cenan, “Ben askere gittiğimde 1’sem 2<br />

olarak döndüm. Çünkü orada kendimi<br />

geliştirme şansım oldu. Artık tam<br />

bir aşçıydım ve İstanbul’da istediğim<br />

restoranın mutfağına girebilirdim” diyor.


96<br />

“Tencere<br />

yemeklerinden<br />

kaçarken benimkisi<br />

yağmurdan kaçıp<br />

doluya tutulmak<br />

oldu. Ama her ne<br />

kadar catering, Çin ve<br />

Japon mutfaklarıyla<br />

çok zor bir işin<br />

altına girdiysem de<br />

kendimi geliştirmek,<br />

farklı mutfaklardan<br />

beslenmek anlamında<br />

faydalı bir deneyim<br />

oldu. İyi ki de<br />

çalışmışım diyorum.”<br />

“Dursun Ustamın bende emeği<br />

çoktur”<br />

Anlattığına göre Ünal Şef’in meslekteki<br />

en büyük şanslarından biri de, Dursun<br />

Ustası olur. Onunla uzun ince bir yolda<br />

uzun seneler birlikte aynı mutfağa baş<br />

koyarlar. İstanbul, Bodrum ve Uludağ<br />

otel ve restoranları olmak üzere…<br />

İstanbul dönüşünde bir arkadaşı<br />

vasıtasıyla Ritz Carlton Otel’in Çintemani<br />

<strong>Restaurant</strong>’ına aşçı olarak girdiğini<br />

anlatan Cenan için beş yıldızlı otel<br />

mutfağı mesleki kariyeri için adeta<br />

bir dönüm noktası olur. “Keşke daha<br />

öngörülü davranıp o fırsatı layığınca<br />

kullanabilseydim” diyerek bugünden<br />

pişmanlığını dile getiren Ünal Şef,<br />

hayalini kurduğu bir yurt dışı işi<br />

dolayısıyla otele veda etiğini söylüyor.<br />

Birkaç arkadaşıyla kurduğu Londra<br />

hayali gerçekleşmeyince İstanbul’un<br />

birkaç restoranında çalışan Cenan, sonra<br />

sırasıyla Bulgaristan, İstanbul, İran ve<br />

Çanakkale yaptıktan sonra 2013 Ekim<br />

ayı itibari ile İstanbul’a dönerek Eresin<br />

Crowne Sultanahmet’in mutfağını<br />

yönetmeye başlar.<br />

Eresin Otelleri ile ilk<br />

buluşma<br />

Şu an Taksim ve Sultanahmet<br />

otellerinin mutfak şefliğini yapan<br />

Ünal Şef, her iki otelde misafirlere<br />

Türk ve dünya mutfaklarından özel<br />

seçkiler sunduklarını dile getiriyor.<br />

Şefin menüsünden en iddialı<br />

bulduklarımız arasında Bademli<br />

Piliç, Pazıya Sarılmış Buharda<br />

Somon, Kabakçiçeği ile sunulan<br />

Zeytinyağlı Armut Kerevizi, Çıtır<br />

Börek ve Balkabaklı Fondant var.<br />

Mutlaka tatmanızı tavsiye ederim.<br />

“Benimle çalışan rahat<br />

eder”<br />

Benim de kendisini bir miktar<br />

tanıma fırsatı bulduğum Ünal<br />

Cenan’ı size biraz daha yakından<br />

tanıtmak isterim. Hani onunla<br />

çalışan bir daha çalışmak ister


diye tabir edebileceğimiz şahsiyetler vardır<br />

ya, Ünal Şef de hiç abartısız o gruptan. Son<br />

derece yumuşak, sevimli, cana yakın… Bir<br />

o kadar da yardımsever, paylaşımcı… Tablo<br />

bu ama mevzu mutfak olunca şefin kırmızı<br />

çizgileri de yok değil hani. Mutfakta tam<br />

bir temiz bez hastası olduğunu söyleyen<br />

Cenan, temizlik ve hijyen konusunda çalışma<br />

arkadaşlarından da aynı hassasiyeti bekliyor,<br />

bu birincisi. Onun dışında Ünal Şef için ekip<br />

arkadaşlarının sorumluluk sahibi, disiplinli<br />

ve paylaşımcı olmaları da çok önemli.<br />

İnsan ilişkilerinde karşılıklı değer esasını<br />

gözettiğini belirten Cenan, “Çok iyi tartarım.<br />

Ama benimle çalışan rahat eder” diye de<br />

ekliyor.<br />

lezzetini veririm. Ben el lezzetine çok<br />

inanırım. Herkes salata yapar ama salatayı<br />

karıştırmak bir maharettir. Sosunu<br />

kıvamında hazırlamak, tabağa yerleştirip<br />

sunmak ayrı bir hüner ister.”<br />

“Lezzet sabır işidir”<br />

Son olarak değerli şefe lezzet sırlarını<br />

soruyorum. Lezzeti sabırla yakaladığını<br />

dile getiren Ünal Şef, yapılan işi sevmenin<br />

de önemine vurgu yaparak, “Eğer<br />

sevmeden yapıyorsan yemeğe lezzetini<br />

yeterince veremezsin” diyor ve sözlerini<br />

şöyle noktalıyor: “Lezzette elin hüneri<br />

de paha biçilmez. Yemeklerime elimin


hotel restaurant<br />

98 & hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Unilever Food<br />

Solutions,<br />

Sokakları İstila<br />

etkinliğinde<br />

iş ortaklarıyla<br />

buluştu<br />

Unilever Food Solutions, ‘Geleneksel<br />

Sokakları İstila Günü’nde Türkiye<br />

genelindeki iş ortaklarıyla buluşurken,<br />

Rama Krema ve Knorr Sebzeli Çeşni<br />

ile En Güzel Makarna’yı aradı.<br />

Ev dışı gıda sektöründe her iki noktadan birine ulaşan<br />

Unilever Food Solutions, 2007 yılından beri her yıl<br />

geleneksel olarak düzenlediği ‘Sokakları İstila”<br />

etkinliğinin onuncu yılında iş ortaklarıyla buluşmaya devam<br />

ediyor. Türkiye genelinde müşteriler ve iş ortaklarıyla kendi<br />

ortamlarında bir araya gelmenin amaçlandığı ‘Sokakları<br />

İstila’ etkinliğinde, üretim, satış, pazarlama, insan kaynakları<br />

ve finans başta olmak üzere şirketin tüm departmanlarından<br />

Unilever Food Solutions çalışanları müşterilerinin<br />

mutfaklarını ziyaret etti. Şefler, restoran çalışanları ve<br />

işletmecilerle buluşan Unilever Food Solutions bu kez en<br />

güzel makarna tarifini aradı.<br />

134 noktada buluştu<br />

Bu yılın ilk Sokakları İstila etkinliğinde, Ege, Akdeniz, İç<br />

Anadolu ve Kuzey Marmara Bölgeleri’nden 134 noktada iş<br />

ortakları ile bir araya gelindi. Rama Krema ve Knorr Sebzeli<br />

Çeşni ile lezzetli makarna tariflerinin konuşulduğu etkinlikte,<br />

şefler lezzetli makarnanın sırrının ‘kaliteli malzeme ve her<br />

tabağın arkasında yer alan emek’ olduğu ortak görüşüne<br />

vardı. Sokakları İstila kapsamında düzenlenen yarışmada,<br />

şeflerin Rama Krema ve Knorr Sebzeli Çeşni ile hazırladığı<br />

makarna tariflerini değerlendiren Unilever Food Solutions<br />

Mutfak Yöneticisi Yasemin Ataman ‘En Güzel Makarna’yı<br />

seçti. Etkinlikte menüler birlikte incelendi, daha hesaplı<br />

ve müşteri memnuniyetini arttıran menülerin nasıl olması<br />

gerektiği iş ortakları ile birlikte değerlendirildi. Ev dışı<br />

tüketim sektörüne katkı sağlayacak çözümler iş ortaklarıyla<br />

paylaşıldı.


Tadında Anadolu ile<br />

40 yıl hatırlı<br />

kahve sohbeti<br />

Capitol Tadında Anadolu, kahve<br />

tutkunlarını yiyecek-içecek<br />

danışmanı Osman Serim ile<br />

Türk Kahvesinin Hikayesi<br />

etkinliğinde buluşturdu.<br />

Anadolu mutfağının damak zenginliklerini dünyayla paylaşmak,<br />

kültür mirasımıza sahip çıkmak hedefiyle yola çıkan Tadında<br />

Anadolu, 28 Şubat Salı günü Capitol şubesinde kahve<br />

tutkunlarını Türk Kahvesinin Hikayesi adlı özel bir etkinlikte<br />

buluşturdu. Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği’nin<br />

kurucu üyelerinden, yiyecek-içecek danışmanı Osman Serim’in<br />

konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, kahvenin tarihçesinden<br />

yapılışına birçok konu ele alındı.<br />

Serim: “İlk kahve Topkapı Sarayı’nda içildi”<br />

Kahveyle 16. yüzyılda Yemen’in fethiyle tanıştığımızı anlatan Osman<br />

Serim, “Kahve ilk defa Kanuni Sultan Süleyman döneminde Topkapı<br />

Sarayı’nda içildi. 1554’te İstanbul’da ilk kahvehane açılmasıyla<br />

yayılmaya başladı. Arap ülkelerinde mırra, İtalya’da espresso denilen<br />

yöntemle yapılan kahve, biz de cezve kahvesi olarak geçiyordu.<br />

Bu yöntem bize has olduğu için Türk kahvesi olarak isimlendirildi.<br />

Osmanlı’da şekerin hem pahalı hem de bulunmasının zor oluşu<br />

nedeniyle kahve sade olarak içiliyor, yanında şeker niyetine lokum ya<br />

da incir, kayısı, üzüm gibi meyveler ikram ediliyordu” dedi.<br />

“Kahve Yemen’den değil, Brezilya’dan geldi”<br />

Kahvenin bilinenin aksine Yemen’den değil, Brezilya Rio Minas’dan<br />

geldiğini de belirten Serim, pişirme tekniklerini ilişkin ise şunları<br />

anlattı: “Lezzetli bir kahve için çekirdeklerin taze öğütülmüş olması<br />

önem taşıyor. Kahve, soğuk suyla hazırlanır ve sadece bir defa<br />

karıştırılarak kısık ateşte yaklaşık 6-7 dakikada pişirilir. Eğer su<br />

sıcak ya da ılık olursa çabuk kaynar ve kahvenin rengi, aroması, tadı<br />

suya düzgün şekilde geçmez.”


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Cappadox<br />

gastronomi<br />

deneyimi<br />

bu yıl<br />

doğanın içine<br />

taşıyacak!<br />

“Dünyadan Çıkış Yolları” teması altında 18 – 21 Mayıs 2017 tarihleri arasında Volkswagen ana<br />

sponsorluğunda gerçekleştirilecek Cappadox, bu yıl deneyimlerine bir yenisini daha ekleyerek<br />

gastronomi deneyimi doğanın içine taşıyacak. Programın başındaki isim ise, Şef Mustafa Otar!..<br />

Cappadox Piknik, Gurme Tadımlar<br />

gibi daha önceki yıllarda<br />

gerçekleştirilen ve Cappadoxluların<br />

vazgeçemediği deneyimlere bu yıl bir<br />

yenisi eklendi: Doğada Açık Ateşte<br />

Pişirme. Otar’ın modern pişirme<br />

yöntemlerini bir kenara bırakıp<br />

katılımcıları yakılan büyük bir ateşin<br />

etrafında ağırlayacağı Doğada Açık<br />

Ateşte Pişirme ile Cappadox gastronomi<br />

deneyimi doğanın içine taşınacak. Tüm<br />

pişirme unsurlarının kül, toprak, çamur,<br />

odun, taş gibi organik malzemelerden<br />

oluşturulacağı ve tandır ocağı, odun fırını,<br />

çırpı ocaklarının kullanılacağı etkinlik,<br />

katılımcıları aynı zamanda lezzetin<br />

kökenine doğru bir yolculuğa çıkaracak.<br />

Programın başında Şef Mustafa<br />

Otar var<br />

Edremit’te doğayla iç içe büyüyen<br />

Mustafa Otar’ın açık ateşe olan tutkusu<br />

Kaz Dağları’ndaki Avcılar köyünde zeytin<br />

toplarken ateşte hazırlanan yemeklerle<br />

başlıyor. Ateşin yemeğe kattığı dokunun,<br />

tadın hiçbir şeyde bulunmadığını<br />

söyleyen Otar, Doğada Açık Ateşte<br />

Pişirme’yle katılımcıları doğayla ve<br />

yemeğin kökenleriyle buluşturmayı<br />

hedefliyor. Doğada Açık Ateşte Pişirme<br />

Otar’ın, sabahın erken saatlerinde taze<br />

sebze ve otları doğadan toplamasıyla ve<br />

etleri hazırlamasıyla başlayacak, uzun<br />

şölen masalarında sunulan yemeklerle<br />

devam edecek. Kral Deresi’nin beyaz<br />

dokusunda, orijinal güvercinliklerin<br />

ve organik bahçelerin içinde, peri<br />

bacalarının gölgesinde gerçekleşecek<br />

Doğada Açık Ateşte Pişirme’de, etten,<br />

sebzeye, ottan ekmeğe kadar, ateşin<br />

farklı uygulamalarla yiyeceklere lezzet<br />

kattığı zengin bir menü servis edilecek.<br />

Gün batımına doğru başlayıp, akşam<br />

saatlerine kadar müzik eşliğinde<br />

devam edecek etkinlikte katılımcılar,<br />

doğanın, ateşin ve yemeğin buluştuğu bir<br />

gastronomi deneyimi yaşayacak.<br />

Bu yılki tema, düğün yemekleri<br />

Cappadox Piknik’in bu yılki teması<br />

Anadolu’nun hikayelere konu olan düğün<br />

yemekleri. Adına uygun olarak müzik<br />

ve kır oyunlarının eşliğinde kurgulanan<br />

piknikte, Kapadokya’nın düğün şölenlerini<br />

nesillerdir yaşatan kadınlar, imece usulü<br />

çalışarak yöresel lezzetleri katılımcılara<br />

ikram edecek. Her yıl katılımcıların zevkle<br />

not aldıkları lezzetli bir ders havasında<br />

geçen Gurme Tadımlar, yine Levon<br />

Bağış ile yemek kültürü araştırmacısı,<br />

yazarı Nilhan Aras’ın anlatımıyla<br />

Maara Konak’ta yapılacak. Tadımlar,<br />

Kapadokya’nın karakteristik üzümlerinin<br />

Türkiye’nin peynirleriyle yakaladıkları<br />

uyumu ortaya koyacak.


Nestlé Professional<br />

Sevgililer Günü’nde yeni<br />

çikolata serisini tanıttı<br />

Nestlé Professional, Sevgililer<br />

Günü’nde, aşk tadında yeni bir seriye<br />

imza attı ve geliştirdiği Nestlé Docello<br />

Profesyonel Çikolata Serisi’nin ilk<br />

ürünlerini tanıttı.<br />

Dünyanın lider beslenme, sağlık ve<br />

iyi yaşam şirketi Nestlé’nin ev dışı<br />

tüketim alanında uzman iş birimi Nestlé<br />

Professional, Sevgililer Günü’nde tüm<br />

mutfak profesyonellerinin çikolatalı<br />

tatlılardaki yaratıcı imzası ve ilham<br />

kaynağı olacak yepyeni ürünlerinin<br />

ilk serisini St. Regis <strong>Hotel</strong>’de tanıttı.<br />

Nestlé Professional, Nestlé’nin 150<br />

yıllık köklü geçmişini, yüzyılı aşkın<br />

uzmanlığını ve ürünlere adanmış<br />

uluslararası tecrübesini yansıtan yeni<br />

Nestlé Docello Profesyonel Çikolata<br />

Serisi ile profesyonel mutfaklarda enfes<br />

bir kakao, kuvertür ve tadı damakta uzun<br />

kalan çikolata deneyimini yaşatmayı<br />

sürdürüyor.<br />

Alibaz: “Yeni serimizle<br />

Nestlé’nin 150 yıllık köklü<br />

geçmişini, uzmanlığını<br />

yansıtıyoruz”<br />

Nestlé Professional Türkiye Ülke Müdürü<br />

Arzu Alibaz, Nestlé Docello Profesyonel<br />

Çikolata Serisi’nin tanıtımında yaptığı<br />

konuşmada şunları söyledi: “Yeni<br />

serimizle, dünyanın lider beslenme,<br />

sağlık ve iyi yaşam şirketi olan Nestlé’nin<br />

150 yıllık köklü geçmişini, yüzyılı aşkın<br />

uzmanlığını ve ürünlere adanmış<br />

uluslararası tecrübesini yansıtıyoruz.<br />

Nestlé Docello Profesyonel Çikolata<br />

serisini kafe, pastane, otel, butik çikolata<br />

ve waffle müşterilerinin ihtiyaçlarına<br />

göre geliştirdik. Bu yeni ürün serimiz<br />

ile birlikte Nestlé Kakao ve Nestlé<br />

Docello markalı mevcut Panna Cotta ve<br />

Crème Brulée ürünlerimizle beraber<br />

profesyonel tatlı çözümleri kategorisini<br />

güçlü-kaliteli-premium ürünlerle<br />

büyütmeye devam ediyoruz.”<br />

Mutfak profesyonellerine<br />

ilham verecek lezzetli çikolata<br />

ürünleri<br />

Nestlé Docello Profesyonel Çikolata<br />

Serisi’nde birbirinden lezzetli bitter,<br />

sütlü, fildişi pul çikolatalar ve bir Nestlé<br />

Professional klasiği olan tekli, bitter<br />

ve sütlü blok kuvertürler var. Küçük<br />

formatlarıyla kolay eriyen pul çikolatalar<br />

2.5 kiloluk ambalajlarında bitter, sütlü<br />

ve fildişi çeşitlerinde üretildi. Kuvertür<br />

ve bitter olarak sunulan tekli bloklar<br />

ise 8 adet tekli paketlerle 2.5 kiloluk<br />

ambalajlarda usta ellerle buluşmaya<br />

hazırlanıyor. Nestlé Professional bu<br />

seri ile premium kuvertür çikolata<br />

kategorisinde, otel, kafe, pastane,<br />

butik çikolata müşterilerine lezzette<br />

farklılaşma fırsatı sunuyor.<br />

Nestlé Docello Waffle Çikolata Serisi, waffle<br />

için özel olarak üretildi. Bitter ve sütlü<br />

çeşitlerindeki sürülebilir çikolatalar çok<br />

daha akışkan bir yapıya sahip olmalarıyla<br />

şeflerin işini kolaylaştırıyor. Serideki<br />

10 kiloluk üründeki pompa, kolay bir<br />

dozajlama sunuyor. Nestlé Docello<br />

Waffle Çikolata Serisi’ndeki 10 kiloluk<br />

Waffle Sütlü çikolata ürünü, Nestlé<br />

Professional’ın AOA Bölgesi Yiyecekler<br />

Kategorisi’nde “Ilham veren büyüme”<br />

ödülünü alan ürünü... Seride 5 kg Waffle<br />

Dark (bitter) çikolata ürünü pazara ilk<br />

kez sunuluyor.


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Fransa Sarayı<br />

AmourLAB’de<br />

kırmızıya<br />

boyandı<br />

Fransa Başkonsolosluğu’nda<br />

Amour LAB konseptiyle ikinci<br />

kez düzenlenen İstanbul’un<br />

aşk gecesi Fransa<br />

Sarayı’nın tarihi ve romantik<br />

atmosferinde gerçekleşti.<br />

Fransa Başkonsolosluğu’nda<br />

Amour LAB konseptiyle ikinci<br />

kez düzenlenen İstanbul’un<br />

aşk gecesi, 17 Şubat Cuma günü<br />

Fransa Sarayı’nın tarihi ve romantik<br />

atmosferinde gerçekleşti. Aşkın<br />

kimyasının ön planda olduğu;<br />

müzikten, sunulan ikramlara kadar<br />

afrodizyak detayların yer aldığı<br />

gecede, Fransa Başkonsolosu<br />

Bertrand Buchwalter, Ender<br />

Mermerci, Heves Ekinci, Ayhan<br />

Sicimoğlu, Bedri Baykam ve Güneri<br />

Civaoğlu gibi birçok renkli isim bir<br />

araya geldi.<br />

Saray aşk kırmızısına<br />

boyandı<br />

Renault Koleos ana partnerliğinde<br />

gerçekleşen AmourLAB için, Fransa<br />

Sarayı’nın tüm ışıkları kapatıldı ve<br />

Saray özel ışıklandırma sistemiyle<br />

aşk kırmızısına boyandı. Tüm<br />

duyulara hitap eden Amour LAB<br />

Gecesi; aşkı Fashion LAB, Beauty<br />

LAB, Coffee LAB, Music LAB, Taste<br />

LAB konseptlerine ayırarak Jumbo,<br />

Tiffany Co. Yves Rocher, Air France,<br />

Raffles Patisserie, Fairmont ve Fox<br />

TV partnerliği ile her bir bölümde<br />

farklı bir deneyim yaşattı. Fransa<br />

Başkonsolosu’nun yanı sıra diğer<br />

ülke başkonsolosları ve birçok<br />

önemli davetlinin katıldığı geceye,<br />

özel afrodizyak lezzetler, müzik ve<br />

bol keyif eşlik etti. Amour LAB ile<br />

lezzetli, çarpıcı ve unutulmaz bir<br />

gece yaşandı.


Türk-Macar<br />

ortak mutfak<br />

kültürü<br />

tanıtıldı<br />

Türk-Macar mutfağının ortak mutfak kültürü, Macar Kültür Merkezi’nde düzenlenen<br />

bir etkinlikle tanıtıldı. Renkli görüntülere sahne olan etkinlikte, iki ülke arasında<br />

gelişmiş olan ortak mutfak gelenekleri ve tarihsel süreçte oluşan<br />

etkileşimler anlatıldı.<br />

Türkiye ile Macaristan arasındaki<br />

ortak mutfak kültürünü tanıtmak<br />

amacıyla gerçekleştirilen “Türk-<br />

Macar Yemekleri Tadım Etkinliği” Macar<br />

Kültür Merkezi’nde düzenledi. Macaristan<br />

İstanbul Başkonsolosluğu işbirliği ve ALX<br />

Hungary sponsorluğunda yapılan etkinlik,<br />

“Elmapaprika” projesi kapsamında<br />

gerçekleştirildi. Renkli görüntülere<br />

sahne olan etkinlikte, iki ülke arasında<br />

gelişmiş olan ortak mutfak gelenekleri<br />

ve tarihsel süreçte oluşan etkileşimler<br />

anlatıldı. Katılımcılar, Kök Projekt’ten<br />

Semi Hakim, Richard Madzar, Ceren<br />

Yalçınkaya ile Macar Aşçı Zsofia Szonja<br />

Illes’in hazırladığı bu iki muhteşem<br />

mutfağın nefis lezzetlerini tadabilme<br />

imkanına da sahip oldu. Etkinlikte<br />

aynı zamanda, konuya uygun, Macar<br />

gelenekleri ve Macar kimliği gösterilen<br />

‘Ulusal Natürmort’ isimli fotoğraf sergisi<br />

de açıldı.<br />

Elmapaprika Projesi Hakkında<br />

Elmapaprika Projesi Macar ve Türk<br />

kültürü arasında tarihsel süreçle<br />

gelişmiş kültürel bağları araştırıyor.<br />

Proje kapsamında tarihsel olarak<br />

birçok kalıcı bağa sahip olan bu iki<br />

coğrafyanın, mutfak kültürüne ve<br />

geleneklerine derinlemesine bakışlar<br />

ile gelişmiş hikâyeler araştırılıyor. Proje<br />

kapsamında araştırmacılar iki mutfak<br />

kültürünün ortak tarifleri, teknikleri,<br />

gelenekleri ve hikayelerinden hareket<br />

ederek, yeni nesil reçeteler geliştirmeyi<br />

hedefliyor. Geliştirilen reçeteler ve bütün<br />

araştırmalar arşivlenerek, iki mutfak<br />

kültürünün anlattığı hikâyeler kayıt<br />

altına alınıyor. Düzenlenen etkinliklerde,<br />

araştırmacıların geliştirdikleri reçeteler<br />

katılımcılara sunularak, bu iki mutfağın<br />

yeni nesil tariflerini oluşturulması,<br />

kültürler arası kalıcı hikâyeler ve arşivler<br />

üretilmesi amaçlanıyor.


hotel restaurant<br />

104 & hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Polonez Türkiye’nin<br />

lezzet haritasını çıkardı<br />

Polonez; Türkiye genelinde sahip olduğu 10 binden fazla satış<br />

noktasından aldığı bilgiye göre, hangi bölgede hangi geleneksel<br />

tatların daha çok tercih edildiğini açıkladı. Türkiye’nin lezzet<br />

haritasına göre, sucuk tüketimi tüm şarküteri et ürünleri arasında<br />

açık ara lider. Türkiye’nin doğusu geleneksel tatlarda daha tutucu<br />

davranırken, batı bölgeleri yeni tatlar ve farklılıklar arayışında.<br />

Polonez Genel Müdürü Andaç Günsoy, “1986 yılından beri şarküteri<br />

et ürünleri alanında Türkiye genelinde 10 binden fazla satış<br />

noktasında tüketicilerinin istek ve ihtiyaçlarını yakından takip<br />

edebilen bir markayız. Pazardaki deneyimizle tüketicilerimizin<br />

damak tadını ve lezzet tercihlerini çok iyi ölçümleyebiliyoruz. Bazı<br />

bölgelerimizde yeni tat arayışları sürekli artarken, bazı bölgelerimiz<br />

farklı tatlara karşı tutucu davranabiliyor. Bizim hedefimiz ise<br />

geleneksel lezzetlerimizi günümüz insanının yaşam ve ihtiyaçlarına<br />

uygun hale getirmek. “ dedi.<br />

Spago,<br />

ünlü şef Murat Bozok’a emanet<br />

St. Regis İstanbul’un teras katında yer alan ve Michelin yıldızlı ünlü şef Wolfgang<br />

Puck’ın Amerika dışındaki ilk restoranı olan Spago İstanbul’un mutfağı, dünya<br />

çapında Michelin yıldızlı birçok restoranın mutfağını deneyimleyen ünlü şef<br />

Murat Bozok’a teslim edildi. Bozok, İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme<br />

Bölümünden mezun olduktan sonra, radikal bir karar ile sevdiği meslek olan<br />

aşçılığı seçti. Mimolett <strong>Restaurant</strong> ile sayısız ödül alan Bozok, aynı zamanda<br />

uzun süredir düzenli olarak çeşitli gazetelerdeki yeme-içme üzerine yazılarına<br />

devam ediyor. Yeme-içme sektörünün en önemli ayaklarından bir tanesi olan<br />

aşçılık okulları ile ilgili projesini gerçekleştirmek üzere 2014 yılında ‘Murat<br />

Bozok’s Kitchen’ı kurdu.<br />

TAB Gıda Türkiye’de 1.000’inci<br />

restoranı için gün sayıyor<br />

Türkiye’de hızlı servis restoran sektörünün lideri TAB Gıda, hizmete<br />

açtığı restoranlarla hız kesmeden büyümeye devam ediyor. Hızlı<br />

servis restoran zinciri kategorisinde dünyaya örnek olacak bir gıda<br />

ekosistemi yaratmayı başaran TAB Gıda, yeni yıl itibarıyla restoran<br />

sayısını 970’e yükselti. 23 yıllık tecrübesiyle her yıl 400 milyonu<br />

aşkın müşteriye hizmet veren TAB Gıda’nın Burger King, Popeyes,<br />

Sbarro, Arby’s ve Usta Dönerci markalarıyla Türkiye’de 1.000’inci<br />

restorana ulaşmasına ise sadece 30 restoran kaldı. Konuyla ilişkin<br />

değerlendirmede bulunan TAB Gıda Genel Müdürü Caner Dikici,<br />

“1994 yılında sıfırdan kurulan bir sistemle yola çıktık ve bugün, 20<br />

bin çalışanımızla 70’ten fazla ildeki 1.000’e yakın restoranımızda<br />

tüketicilerimizi ağırlamaya devam ediyoruz.” dedi.


BTA misafirleri<br />

Kronotrop ile butik<br />

kahve lezzetini<br />

yudumluyor<br />

Üçüncü dalga kahve akımına uzak kalamayan BTA, kahvelerini yeniledi.<br />

Artık tüm BTA noktalarında, Türkiye’nin en önemli butik kahvecilerinden<br />

Kronotrop tarafından özenle seçilmiş ve taze kavrulmuş çekirdeklerle<br />

hazırlanan kahveler servis edilecek. Konuya ilişkin konuşan BTA<br />

Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi İbrahim Demir, “Sekiz<br />

ülkede 16 havalimanında hizmet veriyoruz. Bu noktalarda en çok<br />

tüketilen içeceklere baktığımızda kahve üst sıralarda yer alıyor. Biz de<br />

misafirlerimize butik üretim bir kahve sunmak istedik. Kronotrop’un<br />

en kaliteli çekirdeklerden BTA için özel olarak hazırladığı bu kahveyi<br />

misafirlerimizin de çok beğeneceğine inanıyoruz” dedi.<br />

Mondelēz International<br />

Türkiye’de yeni atama<br />

Mondelez International Türkiye’nin deneyimli isimlerinden Serkan Tekeş, 1 Ocak<br />

2017 tarihi itibarıyla şirketin Kategori Planlama, Aktivasyon ve Satış Operasyon<br />

Direktörü görevine atandı. 10 yılı aşkın süredir Mondelez International Turkiye<br />

bünyesinde görev alan Tekeş, sırasıyla Zincir Mağazalar Satış Yöneticisi, Zincir<br />

Mağazalar Satış Müdürü, Çikolata ve Bisküvi Kategori Ticari Pazarlama Müdürü,<br />

Geleneksel Kanal Satış Müdürü ve son olarak Modern Kanal Satış Müdürü olarak<br />

görev yaptı. Tekeş, Mondelēz International Türkiye’ye katılmadan önce de Metro<br />

Cash&Carry, USA ve Coca-Cola İçecek A.Ş.’de satış ve pazarlama alanında<br />

çeşitli sorumluluklar üstlendi.<br />

Türkiye ve Tunus<br />

zeytin-zeytinyağında iş birliği başlattı<br />

Zeytinyağı üretiminde Avrupa Birliği ülkeleri İspanya, İtalya ve<br />

Yunanistan’dan sonra dünyanın en fazla zeytinyağı üreten iki ülkesi olan<br />

Türkiye ve Tunus zeytincilik sektöründe iş birliği kararı aldı. Türk ve Tunuslu<br />

ihracatçılar iş birliğinde dünyaya daha katma değerli ihracat yapacak<br />

kazanan Türk ve Tunuslu ihracatçı ve üretici olacak. Türkiye ve Tunus’un<br />

dünya zeytin ve zeytinyağı üretiminin yüzde 15’ini karşıladığı bilgisini<br />

paylaşan EZZİB Başkanı Davut Er, Zeytinin anavatanının Anadolu olduğunu,<br />

Anadolu’da zeytin tarımının 6 bin yılı aşan bir tarihinin bulunduğunu, Dost<br />

ve Kardeş Tunuslu Zeytin-Zeytinyağı üreticisi ve ihracatçılarıyla işbirliği<br />

yapmak istediklerini anlattı. Er, zeytin ağacının her yıl aynı seviyede ürün<br />

vermediğini, iki ülkenin işbirliği yaparak ihraç pazarlarındaki konumlarını<br />

güçlü tutabileceklerine dikkati çekti.


hotel restaurant<br />

106 & hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Nişantaşı’nda öğlen yemeklerinin<br />

ideal adresi Nopa <strong>Restaurant</strong><br />

İstanbul’da yeme-içmenin merkezlerinden Nişantaşı’nın en gözde mekanı<br />

olan Nopa <strong>Restaurant</strong>, baştan sona yenilenen menüsü ve mekandaki sürpriz<br />

değişikliklerle iddiasını sürdürüyor. Son dönemde dünyada hızla yükselen<br />

‘comfort food’ akımını menüsündeki yemeklere yansıtan Nopa; hazırladığı özel<br />

menü ile öğlen yemekleri için de benzersiz bir alternatif sunuyor. Nopa’nın öğlen<br />

yemeklerini ‘The House Cafe uygulaması’ ile ödeyenler ise yüzde 20 indirim<br />

avantajından yararlanabiliyor.<br />

Dünyanın En Yenilikçi<br />

Gıda Firması Chobani<br />

Dünyaca ünlü Fast Company Dergisi, Dünyanın En Yenilikçi Şirketleri 2017<br />

listesini açıkladı. Türkiyeli girişimci Hamdi Ulukaya’nın ABD’de kurduğu<br />

Chobani adlı doğal gıda firması, listenin Gıda ve Sosyal Fayda kategorilerinde 1<br />

numaraya yerleşti. Chobani kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya, çalışanlarına<br />

gönderdiği mektupta konuya ilişkin şunları söyledi: “Bu yıl Fast Company’nin<br />

listesinde en yenilikçi gıda firması olarak ilk sırada yer almaktan, hele<br />

de Sosyal Fayda kategorisinde ilk sıraya yerleşmekten çok büyük gurur<br />

duyuyorum. Chobani’yi yenilikçi yapan, bizim farklı özelliklerimiz: Burada<br />

çalışan insanlar, ürettiğimiz gıda, eylemlerimiz ve daima kolay olanı değil<br />

doğru olanı seçerek karar vermemiz. Bundan sonraki girişimlerimizde de<br />

olasılıkların sınırlarını zorlamaya devam edeceğiz. Bana en çok gurur veren,<br />

böyle bir listede yer almak değil, bizi bu noktaya getiren özelliklere yürekten<br />

bağlı bir ekibin parçası olmak aslında.”<br />

S.Pellegrino 3.kez “Dünyanın En İyi<br />

Genç Şefi”ni belirleyecek<br />

Tüm dünyada İtalyan yaşam stilinin ve fine dining konseptinin temsilcisi S.<br />

Pellegrino’nun düzenlediği Genç Şef yarışmasının 3’üncüsü için başvurular<br />

1 Şubat’ta başladı. Yarı final ve finallerin toplam 18 ayda tamamlanacağı<br />

yarışmaya başvuranlar, “S.Pellegrino Young Chef 2018” unvanını almak için<br />

yarışacak. Yoğun ilgi gören ve her yıl 3 bini aşkın genç şefin ilgi gösterdiği<br />

yarışmanın başvuruları 30 Nisan’a kadar devam edecek. Yarışmaya<br />

katılmak için 30 yaş altında olmak ve bir restoranda şef, sous chef veya<br />

chef de partie olarak en az bir yıl çalışmış olmak kriterleri aranıyor.<br />

Torku’nun fabrikası üretime başladı<br />

Ürün portföyünü hızla genişleten ve bölgede ziraatı yapılan veya yapılabilecek<br />

tarımsal ürünleri işlemeye yönelik yatırımlarını sürdüren Konya Şeker, bölgenin<br />

en önemli üretim kalemi olan buğdayın bisküvilik ve gofretlik çeşidini girdi olarak<br />

kullanacak ve buğday üreticisine de teminat oluşturacak yatırımını tamamladı.<br />

Günlük 200 ton bisküvilik ve gofretlik buğday işleme kapasitesine sahip Torku Un<br />

Entegre Tesisi’ni tamamlayarak un üretimine başladı. İlk etapta endüstriyel un<br />

çeşitleri üretecek olan tesis, Torku unlu mamuller, bisküvi, kek, ve gofret üretim<br />

tesislerinin de hammadde ihtiyacını karşılayacak.


Namet’e<br />

Anadolu 500’den İhracat Ödülü<br />

Türk gıda sektörünün öncü kuruluşu, ülkemizin lider et ve et ürünleri üreticisi<br />

Namet Gıda, ihracatını en çok artıran üç şirketten biri oldu. Namet adına ödülü<br />

alan İhracat Müdürü Nihal Kayar, Dünya standartlarına uygun üretim yapan<br />

şirketin, Azerbaycan, KKTC, Afganistan, Çin, Hong Kong, Vietnam, Kuveyt,<br />

Bahreyn, Dubai ve Katar’a ihracat gerçekleştirdiğini dile getirdi ve şunları<br />

söyledi: “İhracatta planlarımız dahilinde kontrollü büyümemizi sürdürüyoruz.<br />

Sahip olduğumuz helal sertifikası ve ürünlerimizin bölge insanının damak tadına<br />

uygunluğu, Ortadoğu ülkelerinin Namet ürünlerine olan ilgisini her geçen<br />

gün artırıyor. Bu nedenle gelecekte dış ticaret portföyümüzün genişlemesini<br />

sürdüreceğini öngörüyoruz.”<br />

AYD Ödülü bu yıl da Baydöner’in<br />

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneğinin, Akademetre işbirliğiyle<br />

Türkiye genelinde tüketicilere sorarak gerçekleştirdiği araştırma sonucunda<br />

en iyi restoran kategorisinde Baydöner, bu yıl da birinciliğe layık görüldü.<br />

Kurucu Ortağı Levent Yılmaz ödülü alırken; “Halkımızın tercihlerini iyi ve<br />

doğru analiz ederek, onları sağlıklı et ile buluşturmak için ekip arkadaşlarımla<br />

birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. Fiyat, ürün kalitesi, servis ve tüketiciye<br />

dokunan reklam çalışmalarımızla Türk dönerini dünya standartlarına<br />

getirmekte öncü olduğumuzu bir kez daha kanıtladık. Türk halkı geçen yıl da<br />

bizi bu ödüle layık görmüştü. İki yıldır bizleri birinciliğe taşıyan Türk halkına,<br />

Baydöner Ailesi olarak tüm kalbimle teşekkür ediyorum’’ dedi.<br />

Su ürünleri sektörü 2023 hedefi için<br />

yol haritasını çizdi<br />

İhracatın yükselen yıldızı su ürünleri sektörü, 2023 hedefi için yol<br />

haritasını belirlemek üzere Çeşme’de bir araya geldi. Ege Su Ürünleri ve<br />

Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan<br />

Kızıltan, Türk balıklarının Omega-3 zengini olduğunu, en fazla Omega-<br />

3’ün hamsi başta Türk balıklarında olduğunu, Karadeniz’de somon<br />

üretiminin başladığını, Norveç Somonunun balığının Türk balıklarından<br />

daha sağlıklı olduğunu ima eden reklamların gerçeği yansıtmadığını<br />

söyledi. Kızıltan, “Balığımızı Norveç somonuna yedirmeyeceğiz.<br />

Önümüzdeki süreçte tanıtım çalışmalarımızda doktorlardan ve<br />

diyetisyenlerden destek alacağız. Türk balıkları tercih edilsin. Döviz<br />

Türkiye’de kalsın. Devletten bundan sonraki süreçte üretim yerine<br />

tüketime destek olması” dedi.<br />

Uluslararası Portakal<br />

Çiçeği Karnavalı<br />

5’inci kez gerçekleşecek<br />

5’incisi 4-9 Nisan 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Her yıl<br />

portakal ağaçlarının çiçek açtığı dönemde düzenlenen, yurt içinden ve<br />

yurt dışından gelen binlerce kişiyi Adana’da buluşturan karnavalda,<br />

eğlenceli etkinliklerin yanında çok sayıda kültürel ve sanatsal aktivite<br />

de yer alacak. Resmi açılışı 8 Nisan Cumartesi günü yapılacak olan<br />

karnavalda geçmiş yıllarda olduğu gibi yine binlerce kişi rengarenk<br />

kostümleriyle Adana’nın meydanlarında olacak.


hotel restaurant<br />

108 & hi-tech<br />

hijyen<br />

Otel F&B ve odalarında kullanılan<br />

tekstillerin seçimi, kullanım<br />

ömürleri, yıkama ile bağlantıları<br />

İkbal Yiğitalp / Yiğitalp Laundry Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

Ülkemiz turizm tesisleri ve bu<br />

tesislerde verilen F&B hizmetleri<br />

açısından, sadece Avrupa’nın<br />

değil, dünyanın sayılı merkezlerini<br />

barındırmaktadır. Turizm tesisleri<br />

sadece eğlence ve dinlenme amaçlı<br />

hizmetleri değil, özellikle İstanbul<br />

gibi şehirlerde pek çok kongrenin,<br />

ticari faaliyetin, fuar aktivitelerinin,<br />

kültür ve sanat aktivitelerinin yarattığı<br />

hareketliliği de karşıladığını görmemiz<br />

gerekir. Her ne amaçla olursa olsun,<br />

verilen hizmet kalitesinin en önemli<br />

göstergelerinden biri temizlik ve<br />

hijyen, bu temizlik ve hijyenin de<br />

en çok dikkate alındığı kalem daha<br />

doğrusu parametre, tekstildir. Zira<br />

otel misafirleri vücutları ile direkt<br />

temas eden oda tekstillerinin, otel<br />

restoranlarında kullanılan peçete,<br />

runner ve örtü gibi F&B tekstillerinin<br />

temizliğini sadece görsel olarak<br />

değil, gerek koklayarak gerekse<br />

hissederek de algılamaktadırlar ve<br />

bunu işletmenin genel temizliği ile<br />

bağdaştırmaktadırlar.Otel ve F&B<br />

işletmeleri bu sebeple tekstil seçiminde<br />

ve bu tekstilin temizlenmesinde<br />

çok özenli olmalıdır. Özenden öte,<br />

bilimsel olarak bakarsak, uygun<br />

parametrelerde hareket etmelidir.<br />

Tekstil ve özellikle F&B tekstili<br />

dediğimiz grupla çarşaf ve nevresim<br />

grubu diye adlandırdığımız düz linen<br />

gurubunda, tel sayısı, ip büküm şekli,<br />

dokuma şekli ve ipin harmanı önem<br />

kazanır. Dünya standartları artık %100<br />

pamuğa oturmuştur. Bu olgu, bu<br />

tekstili kullanan insan sağlığı açısından<br />

çok önemlidir. Pamuğun ip haline<br />

dönüştürülmesi esnasındaki bükümü<br />

ayrı bir seçim kriteridir. Kumaşı<br />

oluşturan atkı ve çözgü iplerinin birbiri<br />

arasından geçmesindeki sıralama yani<br />

tahar, kumaşın dokusunu belirler.<br />

Bu atkı ve çözgü iplerinin 1 cm² deki<br />

toplam tel adedi, o tekstilin tel sayısını<br />

verir ki bu da dayanım yani ömrü<br />

için önem kazanır. Yıkama firmaları<br />

yani laundryler için ise her birinin<br />

ayrı önemi vardır. Tekstil alımı yapan<br />

oteller, konuyu sadece satın alma<br />

departmanlarının fiyat mukayese<br />

bazlı inisiyatifine bırakmamalıdırlar.<br />

Seçilen kumaş, aynı zamanda yıkama<br />

firmasının kalitesini ve sunumu ile<br />

direk alakalıdır. İşin yıkama ayağına<br />

gelecek olursak; hijyen ve temizlik<br />

kalitesini belirleyen parametreler<br />

şunlardır; su, kimyasal, mekanik<br />

etki, zaman ve sıcaklık (enerji). Bunu<br />

bir pasta olarak düşünürsek, bu<br />

pastadaki dilimlerin sadece boyutları<br />

farklı olacaktır. Biri küçülürken<br />

diğeri büyüyecektir. Örneğin enerji<br />

maliyeti fazla diyerek yıkama<br />

sıcaklığı düşürülürse, mekanik etki<br />

dilimini artırmak gerekir. Yani, aynı<br />

kalitede temizlik ve hijyen için, bu<br />

parametrelerin oluşturduğu pasta<br />

bellidir, değişmez sadece dilimlerin<br />

büyüklüğü farklıdır, biri azalırken<br />

diğerinin mutlaka artırılması<br />

gerekecektir. Bu ikilinin yani tekstil<br />

ve yıkama ikilisinin birbiri ile olan<br />

etkileşimine bakacak olursak, çok çok<br />

önemli çıkarımların farkına varacağımız<br />

kesindir. Birinin seçimi diğerinin<br />

sonucunu etkiler. Yani birbirlerinin<br />

değişkeni ve sonuçlarıdır. Yanlış tekstil<br />

seçimi kötü yıkama sonucu yaratırken,<br />

yanlış yıkama tekstil ömrünü ve<br />

hijyenini düşürecektir. Özellikle ucuz<br />

diye alınacak eksik tel sayısına sahip<br />

ya da polyester içeren tekstiller, doğal<br />

olarak kendisinden fazla olan tel sayılı<br />

tekstillere göre daha az ömürlü olacak<br />

ve daha çabuk discarta ayrılacaktır.<br />

Oysa yıkama firmaları bu tekstil şu<br />

sayıda bu programı uygulansın, diğeri<br />

şu sayıda bunu uygulansın diyemezler.<br />

Tüm tekstiller, dokusu ne olursa<br />

olsun, iplik harmanı ister polyester<br />

karışımı ister %100 pamuk olsun ve<br />

tel sayısı ne olursa olsun, aynı banyo<br />

ve programda yıkanır. Doğal olarak,<br />

iyi bir yıkama programında farklı doku<br />

ve tel sayılarındaki alacağınız temizlik<br />

görüntüsü ile tekstil ömrü de farklı<br />

olacaktır. Tekstil seçimi bu yüzden<br />

çok önemlidir. F&B tekstili açısından<br />

konunun önemi daha da büyüktür.<br />

Zira F&B tekstili, üzerinde olması<br />

muhtemel yağ, tanen vb çok farklı<br />

lekeleri içerdiği için, yıkama şartları<br />

daha da ağır olacaktır. Gerek sıcaklık,<br />

gerek kullanılacak deterjanın kimyası<br />

gerek bu deterjanın oranı ve gerekse<br />

yıkama ve işlem süresi açısından daha<br />

ağır şartlar içeren bu yıkama, tekstilin<br />

aşınmasını da artırmakta, ömrünü<br />

kısaltmaktadır. Bunların dışında F&B<br />

tekstillerinin bıçak gibi kesici ve çatal<br />

gibi delici eşyalarla kullanılıyor olması,<br />

işi daha da zorlaştırmaktadır. Zira<br />

kullanım esnasında fark edilemeyen<br />

küçük delinmeler veya doku yönündeki<br />

yarım kesilmeler, yıkama esnasında<br />

patlayacak, açılacak ve belirgin<br />

hale gelecektir. Daha sonra yıkama<br />

firması ile F&B işletmesi arasında<br />

kısır döngü haline gelen sizde oldu,<br />

bizde oldu çekişmesi olacaktır. Bu,<br />

önlenemez döngüde seçilecek olan<br />

tekstil ve o tekstili oluşturan ipliğin<br />

yapı ve dokusu, belki de bir nebze<br />

bunu önleyebilecektir. Özetle şunu<br />

söylemekte fayda var, turizm ve F&B<br />

işletmeleri seçecekleri tekstil için,<br />

yıkama, kullanıcı faktörü ve personel<br />

faktörünü dikkate alarak en uygun<br />

harmanı oluşturmalıdırlar.


110<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

Frankfurt’ta beş Ambiente günü…<br />

Ambiente, Avrupa’nın en büyük<br />

tüketim malları, züccaciye ve<br />

hediyelik eşya fuarı olup, tam<br />

96 ülkeden 4.454 firmanın katıldığı bir<br />

fuar. Satın almak için insanların sel gibi<br />

aktığı fuarda bir yandan tasarımlar, bir<br />

yandan trendler bir yandan da ticaret için<br />

inanılmaz bir dinamizm ve enerji vardı.<br />

Normal bir sergiden çok öte, yeniliklerin<br />

çılgınca denilebilecek şovunda ilk<br />

defa 144 tane de Türk firma yer aldı ve<br />

bunlardan Aniva Ev Ürünleri firması da<br />

dünya çapında çok prestijli bir yarışma<br />

olan German Design Awards’da ödül alan<br />

bir Türk firması oldu.<br />

Öne çıkan ürünler ve sunumlar<br />

Ambiente’nin üçüncü gününde Speed-<br />

Dating@Ambiente hız ve randevu temalı<br />

sunumlar yapılarak öne çıkarılan ürün<br />

grupları hayli ilgi çekiciydi. El çantalarıyla<br />

ilgili her şey, duvar ile ilgili her şey, ev<br />

aletleriyle ilgili her şey kategorilerinde<br />

öne çıkan ürünlerle alakalı otuza yakın<br />

firma sunum yaptı ve gerçekten yenilikçi,<br />

çağdaş ve katma değerli ürünlerden<br />

bazıları tanıtıldı.<br />

Tasarım turları...<br />

Dünyadan kalabalık bir basın ordusunun<br />

katıldığı fuarda basına özel tasarım<br />

turları düzenlendi. Prof. Hansjerg<br />

Maier-Aichen’in rehberliğinde Living and<br />

Giving (yaşam ve hediyelik eşya) temalı<br />

tasarım turları, Prof. Mark Braun’un<br />

rehberliğinde de Dining (yemek) temalı


tasarım turları yapıldı. Kalabalık bir<br />

basın grubuna sunum yapan profesörler<br />

özgün tasarımlardan, sadeliğin ön plana<br />

çıkmasından, yüzyıllar boyu süregelen<br />

ve hiç ölmeyen tasarım unsurlarından<br />

örnekler göstererek tasarımcılara ilham<br />

veren unsurları yorumladılar.<br />

başarılı bir 2016 yılından sonra ihracattaki<br />

başarısını 2017 yılında da artırabilmek<br />

için sıklıkla yurt dışı fuarlarına katılım<br />

gösteriyor. Bu anlamda zücaciye<br />

Ambiente’de Ho-Re-Ca<br />

hamlesi...<br />

Fuarda bu yıl ilk defa Ho-Re-Ca<br />

sektöründen 270 firma sunum yaptı ve<br />

ağırlama sektörüne yönelik ürünler ön<br />

plana çıktı. Fuarın ilk günü Partnerland<br />

Ülke olan Birleşik Krallık’tan Graven<br />

temsilcisi Ross Hunter Ho-Re-Ca<br />

kapsamında “The Future of Bespoke”<br />

(Ismarlamanın Geleceği) konulu bir<br />

konferans verdi ve farklı olmanın, dikkat<br />

çekmenin, kalitenin ve sürdürülebilirliğin<br />

önemine dikkat çekti.<br />

Ambiente’de Türk rüzgarı esti<br />

2016 yılını yaklaşık 4 milyar dolarlık<br />

bir ihracatla kapatan zücaciye sektörü,<br />

sektörünün en önemli fuarlarından biri<br />

olma özelliğini taşıyan, dünyanın ikinci,<br />

Avrupa’nın ise en büyük zücaciye ve<br />

hediyelik eşya fuarı Almanya “Ambiente<br />

Frankfurt Fuarı”nda Türk rüzgarı<br />

esti. 10-14 Şubat tarihleri arasında<br />

düzenlenen fuarda, 22 yıldır fuara<br />

katılan ZÜCDER de, 91 üye firmasıyla<br />

yerini aldı. İMMİB (İstanbul Maden ve<br />

Metaller İhracatçı Birlikleri) tarafından<br />

milli organizasyonuyla fuara katılan<br />

ZÜCDER’in Başkanı Ömer Ertuğrul<br />

Erdoğan şöyle konuştu: “ZÜCDER olarak<br />

22. kez fuara katılım sağlıyoruz. Salon<br />

3 H50 standımızla fuarda yerimizi aldık.<br />

144 Türk firmasının katıldığı ve 91’inin<br />

ZÜCDER üyesi olduğu Ambiente fuarında,<br />

bu kez yaklaşık 4500 metrekarelik bir


112<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

alanda hem ülkemizi hem de sektörümüzü temsil<br />

ettik. Fuar, üyelerimiz için yenilikleri ve trendleri<br />

yerinde takip etmek ve önemli sözleşmeler yapmak<br />

adına büyük bir fırsat oldu. Yıllık 6,7 milyar dolar<br />

üretim hacmine ulaştığımız zücaciye sektörü,<br />

yaklaşık 4 milyar dolarlık ihracatla başarılı bir<br />

2016 yılı geçirdi. Birçok sektörde ihracat rakamları<br />

azalırken, zücaciye sektörü olarak ihracatımızda<br />

azalma yaşamayan sektörlerden biri olduk ve<br />

yaklaşık 2.500 Milyar Dolarlık dış ticaret fazlası<br />

verdik. Almanya’ya yaklaşık 350 milyon Dolarlık<br />

bir ihracat gerçekleştiriyoruz ve sektörümüz için<br />

büyük önem taşıyan Ambiente fuarına katılım, hem<br />

Almanya’ya, hem Avrupa Birliği ülkelerine, hem<br />

de diğer ülkelere olan ihracatımızı arttırmak adına<br />

büyük önem arz ediyor.” İhracata yönelik rekabet<br />

gücünü arttırmayı hedefleyen fuarda, cam ürünler,<br />

plastik ürünler, çelik mutfak ürünleri, porselen<br />

grupları, elektrikli küçük ev aletleri, ev tekstili<br />

ürünleri, aksesuar ve hediyelik eşyalar sergilendi.<br />

German Design Awards<br />

Almanya’da marka ve tasarım konusunda uzman<br />

olan Alman Tasarım Konseyi tarafından sunulan<br />

German Design Awards, dünyanın tasarım<br />

konusunda en prestijli organizasyonlarından birisi<br />

olup bu yıl bu büyük rekabette ilginç bir başarı<br />

hikayesi olan Aniva Ev Ürünleri firması da ödül<br />

alan ilk Türk şirketi oldu. Tasarım yoluyla ürünlere<br />

değer katmayı hedefleyen organizasyon, 1953<br />

yılında Alman Parlamentosu’nun alt kanadı olan<br />

German Bundestag’ın teşebbüsüyle kurulmuş.


Gazete baskılarında Türkiye’nin en geniş web ofset makine parkur<br />

ağına sahip olan“İhlas Gazetecilik A.Ş.” bünyesinde, Türkiye<br />

gazetesi başta olmak üzere, günlük olarak çok sayıda ulusal ve yerel<br />

gazeteyi, 6 bölgede bulunan tesislerimizde basmaktayız.<br />

Heatsetlerde (63 kesim günlük 800 bin forma), (58 kesim günlük 800 bin<br />

forma) yüksek üretim kapasitemiz baskı makinelerimizdeki üretim özellikleri<br />

sayesinde siparişlerinizi terminlerine uygun ve kaliteli bir şekilde hazırlayıp<br />

teslim ediyoruz. Modern renk kontrol ve izleme-denetim sistemleri ile<br />

maksimum renk kalitesine ulaşılmakta kokulu sayfalar, özel renkler ve silikon<br />

uygulamaları ile siz müşterilerimize farklılık kazandırmaktadır.<br />

WEB OFSET<br />

İhlas Matbaacılık Baskı Tesisleri, tabaka ofset baskı alanında sektörün önde<br />

gelen isimleri arasındadır. Tabaka ofset baskı makine parkurumuzun zenginliği<br />

ve profesyonel ekibimiz sayesinde tek renkli işlerden, çok renkli işlere<br />

kadar her türlü baskılarınızı uluslararası standartlara göre yapmaktayız.<br />

Mürekkep kontrolü ve renk yönetim sistemleri ile çalışan tabaka ofset<br />

baskı makinelerimiz; laminasyon çeşitleri ile de hizmet vermektedir.<br />

DÜZ OFSET<br />

İhlas Matbaacılık Baskı sonrası tesislerde. Modern makine,<br />

ekipmanları ve kalifiye personelimiz ile hizmet<br />

vermekteyiz. Amerikan cilt, iplik dikiş, mukavva taslama<br />

cilt, iplik dikiş flexi kapaklı cilt, tel dikişli cilt<br />

(tel-omega) spiral cilt, işlere çeşitli fonksiyonlarla<br />

birlikte yapılmaktadır.<br />

MÜCELLİT<br />

İhlas Matbaacılık, ambalaj alanında da faaliyetlerine<br />

başlamıştır. Baskılı ve baskısız dopel<br />

koli, krome karton ve sıvamalı kutu üretimini<br />

bünyesinde toplayarak, ürün yelpazesini daha da<br />

genişletmiştir.<br />

AMBALAJ<br />

“İşi profesyonellerine bırakın”<br />

Merkez Mah. 29 Ekim Caddesi<br />

İhlas Plaza No:11 A / 41<br />

Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE<br />

Tel.: + 90 212 454 30 00<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

Detaylar İçin:


114<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

Kütahya<br />

Porselen<br />

ilham veren<br />

tasarımlarıyla<br />

Ambiente<br />

Fuarı’ndaydı<br />

Almanya’da gerçekleşen<br />

Ambiente Frankfurt 2017<br />

Züccaciye ve Ev Aksesuarları<br />

Fuarı’na 4 ayrı standıyla<br />

toplamda 525 metrekareden<br />

oluşan sergi alanı ve eşsiz<br />

koleksiyonlarıyla katılan<br />

Kütahya Porselen ilham veren<br />

tasarımlarıyla fuara damgasını<br />

vurdu.<br />

Dünyanın en büyük üretim<br />

kapasitesine sahip Kütahya<br />

Porselen; Mitterteich Porzellan,<br />

1400 Mitterteich ve Naturaceram<br />

markalarıyla birlikte 4 ayrı standı ile<br />

toplamda 525 metrekareden oluşan<br />

sergi alanı ve eşsiz tasarımlarıyla fuara<br />

damgasını vurdu. Ürünlerde ve stant<br />

genelinde sadelik ve yalınlık ön plandaydı.<br />

Almanya’nın önemli şehirlerinden<br />

Mitterteich’ın Belediye Başkanı Roland<br />

Grillmeier, Kütahya Porselen ve<br />

Mitterteich Porzellan standlarını ziyaret<br />

edip, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Sema Güral Sürmeli ve Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Gülden Güral ile görüşerek<br />

sektör ve ürünler hakkında bilgi aldı.<br />

Tasarım ve üretimdeki<br />

ustalığıyla dikkat çekti<br />

Kütahya Porselen’in sektördeki yarım<br />

asırlık tecrübesiyle Türkiye’de bir ilke<br />

imza atarak ürettiği bone porselen<br />

serisi, ince yapısı ve zarifliği ile standa<br />

şıklık kattı. Kütahya Porselen’in usta<br />

ellerinden çıkan bone porselenleri;<br />

şık çizgileri, şeffaflığı, zarafeti ve<br />

dayanıklılığıyla diğer geleneksel sofra<br />

eşyası ürün gruplarından ayrılarak ön<br />

plana çıkıyor. Üretimi ciddi ve maliyetli<br />

bir teknolojik çalışma gerektiren bone<br />

porselenler, Kütahya Porselen’in tasarım<br />

ve üretimdeki ustalığı ile can buluyor.<br />

Dünyaca ünlü tasarımcı Defne Koz’un<br />

1400 Mitterteich için hazırladığı Gurme<br />

Koleksiyonu, 1400 Mitterteich standında<br />

sergilendi. RedDot ve İdea ödülüne<br />

sahip olan Plano, Ala ve Onda serilerin<br />

yanı sıra koleksiyona yeni ilave edilen,<br />

beyaz parlak sırın yanı sıra, renkli mat<br />

dokunuşlar ile hazırlanan ‘Bordo’ serisi<br />

de çok beğenildi. Ho-Re-Ca sektörü<br />

için tasarlanan Zen serisi standın<br />

gözdesiydi. Uzakdoğu’nun Zen bilgeliğini<br />

ve dinginliğini hissettiren seri, insanları<br />

günlük hayatın karmaşasından kurtarıyor.<br />

Her bir parçası, farklı bir taş formundan<br />

esinlenerek tasarlanan seriyle Zen<br />

bahçeleri gibi özgür düşünceleri açığa<br />

çıkaran sofralar kuruluyor. Ho-Re-Ca<br />

sektörünün beklentilerini karşılayan<br />

serilerden ‘Corendon’ ise reaktif sırlı,<br />

rustik ve craft yapısıyla büyük beğeni<br />

topladı. Bu yılın moda renklerinden<br />

oluşan yeni ürünlerin eklendiği<br />

Naturaceram koleksiyonu ise doğanın<br />

canlılığını yaşam alanlarına taşımak<br />

isteyenlerin tercihi oldu.


116<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

ANFAŞ FoodProduct<br />

24. sünü düzenledi<br />

ANFAŞ 24. FoodProduct - Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı sektöre<br />

damgasını vurdu.<br />

başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. 21 ülke katıldı<br />

Fuarın açılış töreni Antalya Valisi<br />

Fuara Türkiye ve 4 farklı ülkeden<br />

Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Azerbaycan, Polonya, Romanya ve<br />

Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel, Dubai’den 1000’in üzerinde marka ve<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim 21 farklı ülkeden gelen alım heyetlerine<br />

Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye ev sahipliği yaptı. Ekonomi Bakanlığı<br />

Otelciler Federasyonu Osman Ayık, bünyesinde BAİB - Batı Akdeniz<br />

Akdeniz Turistik Otelciler Birliği Yönetim İhracatçılar Birliği ile Kosova, Tunus,<br />

Kurulu Başkanı Erkan Yağcı, ANFAŞ Filistin ve Azerbaycan’dan, BAKA ve<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Badak ANFAŞ İşbirliği ile Suudi Arabistan<br />

ve ANFAŞ Genel Müdürü Murat ÖZER ve Kazakistan’dan, ANFAŞ’ın yurt dışı<br />

tarafından yapıldı. Konusunda bulunduğu acenteleri aracılığıyla İran, Irak, Birleşik<br />

coğrafyanın tek ihtisas fuarı olan<br />

Arap Emirlikleri, Ürdün ve Katar’dan,<br />

FoodProduct Fuarı, hedef ziyaretçilerin Yeni Avrupa bölgesinden Sırbistan,<br />

katılımcı firmalarla buluştuğu<br />

Makedonya, Arnavutluk, Polonya,<br />

uluslararası bir arena olmuştur. Son Romanya ve Bulgaristan’dan gelen<br />

derece verimli geçen fuar, açılışta tüm alım heyetlerinin yanı sıra Türk – Dünya<br />

kamu ve özel sektör temsilcilerini ilk defa İşadamları Konseyi destekleri ve ANFAŞ<br />

yenilenen fuar alanında ağırlama fırsatı işbirliği ile Almanya, Hollanda, Belçika<br />

elde etti.<br />

ülkelerinde faaliyet göstermekte olan<br />

ANFAŞ’ın düzenlediği 24.<br />

FoodProduct - Uluslararası<br />

Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı,<br />

15-18 Şubat 2017’de başta Gıda Tarım<br />

ve Hayvancılık Bakanlığı, Ekonomi<br />

Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı’nın değerli<br />

destekleri olmak üzere, ortak paydaşları,<br />

TESK – Türkiye Esnaf ve Sanatkârları<br />

Konfederasyonu, TOBB (Türkiye Odalar<br />

ve Borsalar Birliği, Antalya Ticaret<br />

Borsası), TÜROFED (Türkiye Otelciler<br />

Federasyonu), TAFED (Türkiye Aşçılar<br />

Federasyonu), AKTOB (Akdeniz Turistik<br />

Otelciler ve İşletmeciler Birliği), OSMED<br />

– Otel Satın Alma Müdürleri Derneği,<br />

EGD – Ekonomi Gazetecileri Derneği,<br />

POYD (Profesyonel Otel Yöneticileri<br />

Derneği) ve TUYAD’ın (Uydu Elektronik<br />

İletişim İş İnsanları Derneği) iş birlikleri<br />

ve katkılarıyla Antalya Expo Center’da


Türk market zincirleri sahipleri ve gıda<br />

toptancıları da alım heyeti olarak fuardaki<br />

katılımcılarla bir araya geldiler.<br />

Fuar, 2017 hazırlıklarının aşamasında<br />

süregelen verimli görüşmeler neticesinde<br />

TESK, TOBB, Antalya Ticaret Borsası,<br />

TÜROFED, TAFED, AKTOB, OSMED ve<br />

GİMAT ile yürütülen ortak çalışmalarla<br />

Fakültesi’nden profesörlerin ve<br />

Finlandiya – Savonia Üniversitesi’nden<br />

Prof. Dr. Anna-Maria SAARELA,<br />

Hacettepe Üniversitesi’ nden Prof. Dr.<br />

Vural Gökmen, Maltepe Üniversitesi’nden<br />

Prof.Dr.Gonca Telli Yamamoto’nun<br />

konuşmacı olarak katıldığı “Gıda İşleme<br />

Eğilimleri, Riskler, Gıda Üretiminde<br />

alanı kiralanması için gelen talepler<br />

doğrultusunda 2018 yılının satışlarına da<br />

başlayarak önümüzdeki seneye şimdiden<br />

hızlı bir giriş yaptı. FoodProduct Fuarı,<br />

bir sonraki yıl <strong>Hotel</strong>Equipment Fuarı ile<br />

birlikte 17-20 Ocak tarihleri arasında eş<br />

zamanlı olarak düzenlenecektir.<br />

gıda ve gastronomi sektöründe<br />

gerçekleştirilen etkin tanıtım ve<br />

duyurular sayesinde Türkiye’nin dört bir<br />

yanından pek çok sektör profesyonelinin<br />

akınına uğradı. Bununla beraber fuarda<br />

Türkiye’nin dört bir yanından pek çok<br />

şehrin borsa üyeleri, ticaret ve sanayi<br />

odalarının üyeleri, lokantacılar odalarının<br />

üyeleri de ağırlandı. ANFAŞ FoodProduct<br />

Fuarı kapsamında Makedonyalı acentanın<br />

getirdiği ziyaretçi yıllık 1 trilyonluk<br />

anlaşma yaptı.<br />

Sektör etkinlikleri yeni bir soluk<br />

getirdi<br />

24. FoodProduct Fuarı kapsamında<br />

TAFED – Türkiye Aşçılar Federasyonu’yla<br />

ortak düzenlenen Anadolu Mutfakları<br />

etkinlikleri, Anadolu’nun çeşitli<br />

yörelerinden otantik yemeklerle katılımcı<br />

ve ziyaretçilere lezzetli dakikalar yaşattı.<br />

Fuar boyunca Antalya Expo Center’ın<br />

yenilenen toplantı ve kongre salonları<br />

eş zamanlı düzenlenen yerli ve yabancı<br />

kapalı oturum B2B görüşmelerine ev<br />

sahipliği yapmıştır. Ayrıca fuarımız<br />

boyunca katılımcı ve ziyaretçilerden<br />

büyük ilgi gören EGD – Ekonomi<br />

Gazeteciler Derneği’nin “Gıda Sektörü’<br />

ne Ekonomiden Bakış” konulu paneli,<br />

Akdeniz Üniversitesi – Gıda Mühendisliği<br />

Yeni Yaklaşımlar” ve<br />

“Turizm, Beslenme,<br />

Tüketici Davranışları<br />

ve Gıda Pazarlaması”<br />

konulu paneller ve<br />

ASÜD – Ambalajlı<br />

Süt ve Süt Ürünleri<br />

Sanayicileri Derneği’nin<br />

“Akdeniz Bölgesi ve<br />

Sütçülük” ana başlığı<br />

altında düzenlenen<br />

“Çiğ Süt Kalitesini<br />

Belirleyen Unsurlar<br />

ve Alınması Gereken<br />

Tedbirler,” “Süt ve<br />

Süt Ürünleri Mevzuatı<br />

ve Üretim Hijyen<br />

Esasları,” “Hastalıktan<br />

Ari İşletmeler ve<br />

Onaylı Süt Çiftlikleri ve<br />

Sütçülük” ve “Bölgesel<br />

Kalkınmada Süt ve Süt<br />

Ürünleri Üretiminin<br />

Payı Nasıl Arttırılır”<br />

konulu paneller<br />

gerçekleştirildi. Son<br />

derece verimli geçen<br />

FoodProduct Fuarımız<br />

henüz kapılarını<br />

kapatmadan katılımcı<br />

firmalarından rebook<br />

/ tekrar stand


118<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Adını gökyüzünden alan restoran<br />

ASMANİ<br />

Yemeklerin Executive Şef Sertaç Hastürk ve ekibine, müziklerin Suat Ateşdağlı’ya emanet<br />

edildiği, adını gökyüzünden alan ASMANİ, tarladan toplanıp aynı gün servis edilen<br />

taptaze ve doğal lezzetleriyle Antalya’nın çekim merkezi olmayı sürdürüyor.


Urban Social konseptiyle<br />

konaklamada duygu ve<br />

deneyimi ön plana çıkartan<br />

Akra’nın lezzet durakları arasında<br />

özel bir yere sahip Asmani<br />

restoran; casual fine dining<br />

mekan olarak ulaşılabilir lüksü<br />

ve rahatlığı misafirlerine sunuyor.<br />

Otelin 10. katında, etkileyici<br />

panoramasıyla birlikte iyi<br />

yemeği, iyi bir servis ve etkileyici<br />

müziklerle birleştiren Asmani;<br />

misafirlerine tekrar tekrar<br />

gelmek isteyecekleri, günün<br />

koşturması ve stresinden uzak<br />

saatler vadediyor.<br />

Yöresel ve dünya<br />

mutfağından seçkin tatlar<br />

Ülkemize ait yöresel tatlarla<br />

birlikte, dünya mutfağından<br />

çeşitli lezzetlerin de bulunduğu<br />

Asmani menüsünde lezzetiyle<br />

fark yaratan ürünler, bahçeden<br />

toplanarak vakit kaybetmeden<br />

aynı gün tabaklara taşınıyor.<br />

Arkadaşlarınızla, sevdiklerinizle<br />

geçireceğiniz özel zamanların<br />

vazgeçilmezi olan mekan,<br />

iş toplantıları ve kalabalık<br />

kutlamalar için de farklı bir<br />

alternatif...<br />

Lezzet ve eğlence bir<br />

arada<br />

Executive Şef Sertaç Hastürk’ün<br />

hazırladığı turunçgil soslu “Piliç<br />

Çöp Şiş Salatası”, “İstakoz Bisk<br />

Çorbası”, “Karides ve Mantarlı<br />

Volovan”, “Kayısılı Kuzu İncik”,<br />

“Fırında Ördek”, sarımsaklı<br />

fırın sebzeleri ile servis edilen<br />

“Levrek ve Limon çektirmesi”<br />

gibi birbirinden farklı lezzetlere<br />

Asmani’nin özel şarap kavı eşlik<br />

ediyor. Ünü sadece İstanbul<br />

sınırlarını değil, Türkiye sınırlarını<br />

da aşan deneyimli DJ Suat<br />

Ateşdağlı’nın hazırladığı müzikler<br />

tüm yemek boyunca, gecenin<br />

ilerleyen saatlerine kadar<br />

misafirlere eğlenceli zamanlar<br />

geçirtiyor.<br />

Arkadaşlarınızla,<br />

sevdiklerinizle<br />

geçireceğiniz<br />

özel zamanların<br />

vazgeçilmezi olan<br />

mekan, iş toplantıları<br />

ve kalabalık<br />

kutlamalar için de<br />

farklı bir alternatif...


hotel restaurant<br />

120 & hi-tech<br />

yeni mekan<br />

İstanbul’un en iddialı Azerbaycan<br />

mutfağı<br />

Zəfəran <strong>Restaurant</strong><br />

Azerbaycan lezzetlerinin en iddialı adresi Zəfəran <strong>Restaurant</strong> dünyaca ünlü<br />

şef Stalic Khankishiev’in katıldığı lansman gecesiyle kapılarını açtı.<br />

Azerbaycan mutfağının en özgün<br />

lezzetlerini muhteşem bir İstanbul<br />

manzarası eşliğinde sunan Zəfəran<br />

<strong>Restaurant</strong> 7 Şubat Salı akşamı Rusya<br />

ve Türki Cumhuriyetlerin dünyaca ünlü<br />

şefi ve Gourmand Book Awards ödüllü<br />

yazarı Stalic Khankishiev’in katılımıyla<br />

gerçekleşen çok özel bir lansmanla<br />

kapılarını açtı. Ajwa <strong>Hotel</strong> Sultanahmet’in<br />

sekizinci katında yer alan restoran,<br />

Azerbaycan coğrafyasının çeşitliliğini ve<br />

lezzetli mutfak kültürünü İstanbul’da<br />

hakkıyla temsil eden en iddialı mekan<br />

olarak öne çıkıyor.<br />

Lansmana katılan seçkin davetlilere ve<br />

basın mensuplarına hitaben bir konuşma<br />

yapan 12 Group Şirketler Grubunun<br />

Turizm ve Eğitim Yatırımlarından<br />

Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Selim<br />

Geçit, “Türk turizminin yaşadığı zor<br />

günlerin ardından yeniden cazibe merkezi<br />

olacağına inanıyoruz. Otelimizin yapımı<br />

aşamasında, kalite her adımda birinci<br />

kriter oldu. Bu felsefenin ayrılmaz<br />

parçası olan restoranda da gelenekseli<br />

gelecekle buluşturuyor, misafirlerimize<br />

kalite, lezzet ve tamamen artizan bir<br />

anlayışla çerçevelenen benzersiz bir<br />

gastronomi deneyimi vaat ediyoruz.<br />

Restoranda dekorasyondan, menüye her<br />

türlü detay sayısız denemeler sonucunda<br />

oluşturuldu ve çalışmalar işine tutkuyla<br />

bağlı bir ekip tarafından gerçekleştirildi.<br />

Zəfəran <strong>Restaurant</strong> da işte bu eşine zor<br />

rastlanır tutkunun eseri” dedi.


Azerbaycan coğrafyasının<br />

çeşitliliğini ve lezzetli mutfak<br />

kültürünü İstanbul’da en<br />

iddialı şekilde temsil eden<br />

restoranın en özel tatları<br />

arasında Lüle kebabı, Tike<br />

kebabı, Hazar Denizi’nin<br />

bereketini yansıtan balık<br />

yemekleri, kutab, kükü,<br />

düşbere çorbası, 50’den fazla<br />

pilav yemeği yer alıyor.<br />

Göz alan Gastroshow<br />

Lansmanda dünyaca ünlü ödüllü<br />

şef Stalic Khankishiev ve Zəfəran<br />

<strong>Restaurant</strong>’ın dinamik Executive Şefi<br />

Ramin Nuriyev, birlikte gerçekleştirdikleri<br />

gastroshowla büyük beğeni topladı.<br />

Gastroshowda Türki Cumhuriyetlerin<br />

mutfaklarından yok olmaya yüz tutmuş<br />

“bakhsh plov” (kuzu etli ve otlu pilav)<br />

isimli bir tarifi uygulayan ikili, mutfak<br />

sırlarını da izleyiciler ile paylaştı.<br />

Meslek hayatına Hyatt Regency Bakü’de<br />

başlayan, daha sonra Kazakistan’da ve<br />

Bakü’de butik otellerin executive şefliğini<br />

yapan genç ve yetenekli şef Nuriyev,<br />

geleneksel Azerbaycan mutfağının<br />

inceliklerini yansıtan menüyü hazırlarken<br />

çok titiz bir çalışma gerçekleştirdi.<br />

Lansmanda Nuriyev’in çalışmalarını<br />

yansıtan menüden leziz seçkilerle<br />

hazırlanan ziyafet sofrası, davetlilere<br />

unutulmaz bir gastronomi şöleni<br />

yaşattı. Gecenin sonunda sahneye davet<br />

edilen restoran mutfak ve servis ekibi<br />

sergiledikleri mükemmel performansla<br />

büyük alkış aldı.<br />

Leziz yemeklere ihtişamlı<br />

İstanbul manzarası eşlik edecek<br />

Fenerbahçe burnundan başlayıp<br />

tarihi yarımadayı, Prens adalarını ve<br />

Yeşilköy sahiline kadarki şeridi gören,<br />

muhteşem deniz manzaralı restoran,<br />

haftanın yedi günü 07.00 ile 24.00<br />

saatleri arasında hem otel misafirlerini<br />

hem de dışarıdan gelecek misafirlerini<br />

ağırlıyor. 80 kişi kapasiteli restoranda<br />

Azerbaycan mutfağının farklı bölgelerine<br />

ait birbirinden lezzetli yemekler<br />

sunuluyor. Lüle kebabı, tike kebabı gibi<br />

en geleneksel usulle hazırlanan özel<br />

kebaplar, pilav çeşitleri, Hazar Denizi’nin<br />

bereketini yansıtan balık yemekleri,<br />

kutab, kükü, düşbere çorbası gibi hiçbir<br />

restoranda kolay kolay rastlanmayacak<br />

çeşitlilikteki geleneksel Azerbaycan<br />

yemeklerine Azerbaycan, Osmanlı ve<br />

Anadolu’nun ferahlatıcı şerbetlerinin<br />

yanı sıra taze meyve suları ve alkolsüz<br />

kokteylleri eşlik ediyor.<br />

Artizan bir kahvaltı şöleni<br />

Zəfəran <strong>Restaurant</strong>, eşi benzeri zor<br />

rastlanır zenginlikteki kahvaltı menüsüyle<br />

de fark yaratıyor. Bu özel kahvaltı<br />

menüsü, Azerbaycan ve Anadolu’nun<br />

değişik yörelerinden uzun araştırmalar<br />

sonucu titizlikle seçilerek doğrudan<br />

üreticisinden temin edilen bol çeşitli<br />

kahvaltılıkları içeriyor. Unutulmaz bir<br />

ziyafet yaşatan bu kahvaltıda Divle obruk<br />

peyniri, Azerbaycan Şamahı yöresine ait<br />

motal peyniri, Kargı tulumu, Kars eski<br />

kaşarı, karakovan balı, manda kaymağı,<br />

Kastamonu pastırması, ev yapımı<br />

tereyağlı katmer, ekmek çeşitleri, kükü,<br />

taze meyve suları, ev yapımı reçeller ve<br />

tatlılar gibi Azerbaycan geleneklerine<br />

uygun olarak masayı yer bırakmayacak<br />

şekilde donatan farklı lezzetler yer alıyor.<br />

Bu çay ritüeli başka yerde yok<br />

Yemeğin tamamlayıcısı ve Azerbaycan<br />

mutfak kültürünün ayrılmaz bir parçası<br />

olan çay ritüeli ise başlı başına bir<br />

estetik gösteri gibi. Çay ritüeline, feyhua<br />

(Azerbaycan’a özgü bir meyve), kayısı,<br />

vişne, çilek, böğürtlen, zeytin gibi<br />

meyvelerden yapılan mürebbe adı verilen<br />

çeşitli reçeller, kuru yemiş ve meyvelerle<br />

çeşitli yöresel hamur işleri eşlik ediyor.<br />

Sıfır atık felsefesi<br />

Azerbaycan ve Anadolu’nun zengin<br />

coğrafyasından beslenen restoranda<br />

malzemeler bizzat üreticisinden temin<br />

ediliyor. Yiyeceklerin mevsiminde<br />

yenmesine çok önem verildiği için artizan<br />

ve sürdürülebilir ürünlerle hazırlanan<br />

yemeklerin sunulduğu restoranda<br />

israftan kaçınma öncelik taşıyor.<br />

Bu nedenle de restoranda “sıfır atık<br />

felsefesi” benimseniyor.<br />

Dekorasyonu da iddialı<br />

Zəfəran’ın yemekleri kadar dekorasyonu<br />

da oldukça iddialı. Türk ağaç işçiliğinin<br />

nadide örnekleri, kehribar renkli kristal<br />

aydınlatmaları, geleneksel el sanatlarının<br />

dokunuşları ve Azerbaycan’ın önemli<br />

ressamlarının orijinal tabloları ile<br />

restoran, görkemli ve eşsiz bir mekana<br />

dönüşmüş durumda. Yemeklerin<br />

Azerbaycan seramik sanatının en nadide<br />

örneklerinden yüz yıllık antika tabak ve<br />

çanaklarda servis edilmesi ise restoranın<br />

sunduğu gastronomi deneyimini özgün<br />

bir ritüele dönüştürüyor.


hotel restaurant<br />

122 & hi-tech<br />

otel-tech<br />

Ingenico YazarkasaPOS’lar<br />

şimdi ZUBİZU ile uyumlu<br />

Uçtan uca ödeme konusunda dünyanın ve Türkiye’nin<br />

lider şirketi Ingenico Group, müşterilerine daha iyi hizmet<br />

verebilmek için yeni nesil yazarkasaPOS cihazlarını yeni<br />

uygulamalarla desteklemeye devam ediyor. Ingenico’nun<br />

en yeni uygulaması ZUBİZU oldu.<br />

Yazar kasalarında çalıştırdığı<br />

uygulama sayısı, donanım zenginliği<br />

ve dayanıklılığı ile ön plana çıkan<br />

Ingenico, yeni nesil yazarkasaPOS<br />

cihazlarını her geçen gün farklılaştırmaya<br />

devam ediyor. Ingenico iWE280 Seyyar<br />

yazarkasaPOS ve iDE280 masaüstü<br />

yazarkasaPOS’lar şimdi tüketicilere<br />

sanat-eğlence, yeme içme, seyahat<br />

otomobil gibi birçok alanda özel<br />

ayrıcalıklar ve hizmetler sağlayan<br />

ZUBİZU ile tam uyumlu çalışıyor.<br />

Sidal: “Kullanıcılara eşsiz bir<br />

kullanım kolaylığı ve deneyimi<br />

sağlıyoruz”<br />

Ingenico Türkiye ve Ortadoğu Genel<br />

Müdürü Alpay Sidal ZUBİZU iş birliği<br />

ile ilgili şunları söyledi: “Yeni nesil<br />

yazarkasaPOS cihazlarımıza entegre<br />

ettiğimiz ZUBİZU uygulaması sayesinde,<br />

ZUBİZU kullanıcıları ödeme sırasında<br />

kendilerine sağlanan tüm ayrıcalıklardan<br />

faydalanabiliyor. Tüm sistem uçtan uca<br />

entegre çalışıyor. Bu sayede hem iş<br />

yerlerine hem de kullanıcılara eşsiz<br />

bir kullanım kolaylığı ve deneyimi<br />

sağlıyoruz. ZUBİZU avantajlarını<br />

sunmak için iş yerlerinin ÖKC dışında<br />

farklı bir tablet cihaz kullanması<br />

gerekliliğini de ortadan kaldırıyoruz.<br />

Tüketici de ödeme sırasında<br />

uygulanan kampanyaların yanında,<br />

ZUBİZU uygulamasına önceden<br />

tanıtılmış kredi kartı ile dilerse mobil<br />

ödeme imkanına da sahip oluyor.<br />

Ingenico YazarkasaPOS’lar ZUBİZU<br />

uygulamasına tam olarak entegre<br />

çalışıyor.”<br />

Kaplan: “Uygulamanın daha<br />

çok iş yerine ulaşmasını<br />

hedefliyoruz”<br />

Doğuş Müşteri Sistemleri CEO’su<br />

Hakan Kaplan ise şunları ekledi.<br />

“Ingenico ile iş birliğimiz sayesinde<br />

ZUBİZU yüklü Ingenico yazar kasalar iş<br />

ortaklarımıza uygulama anında büyük


kolaylık sunuyor. ZUBİZU<br />

kullanımı sırasında hız ise<br />

yazar kasa kullanımının<br />

sunduğu bir diğer<br />

avantaj. Aynı zamanda<br />

ek tablet cihazının<br />

kullanımını kaldırarak<br />

iş yerinin maliyetini<br />

düşürürken operasyonu<br />

hızlandırıp müşterilerin<br />

deneyimini iyileştiriyor.<br />

Ödenecek tutar<br />

entegrasyon vasıtasıyla<br />

ZUBİZU uygulamasına<br />

gönderiliyor. Kullanıcı<br />

ödeyeceği tutarı görüyor<br />

ve tek tuşla, sadece<br />

birkaç saniyede ödemeyi<br />

tamamlıyor. Bu uygulama<br />

ilk olarak Delimonti,<br />

Go Meso, Günaydın<br />

Steakhouse, Lacivert,<br />

Masa ve Mezzaluna’da<br />

başlatıldı. Önümüzdeki<br />

dönemde yeme içme<br />

sektöründeki tüm üye<br />

restoranlara ve diğer<br />

sektörlerden daha çok<br />

iş yerine ulaşmasını<br />

hedefliyoruz.”<br />

ZUBİZU üye iş<br />

yerlerinde, kullanıcının<br />

mobil uygulamasında<br />

yer alan QR kodu,<br />

Ingenico yazarkasaPOS<br />

üzerindeki barkod<br />

okuyucu kullanılarak<br />

veya manuel olarak<br />

girilebiliyor. ZUBİZU’dan<br />

gelen avantajlı alışveriş<br />

seçenekleri kullanıcıya<br />

anında sunuluyor.


hotel restaurant<br />

124 & hi-tech<br />

otel-tech<br />

Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’e<br />

Mitsubishi Electric imzası<br />

Stone Group, Antalya’nın tanınmış otellerinden<br />

Adam & Eve’den sonra Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’in<br />

iklimlendirme sistemleri için de ileri teknolojili<br />

çevreye dost çözümleri ile dikkat çeken Mitsubishi<br />

Electric’i tercih etti.<br />

Temel çalışma politikasını kalite<br />

anlayışı üzerine kurgulayarak<br />

tesislerinde birinci sınıf ürün ve<br />

hizmetler kullanan Stone Group, Antalya<br />

Side’de otantik mimarisi ile fark yaratan<br />

Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’in iklimlendirme<br />

sistemlerini teknoloji öncüsü Mitsubishi<br />

Electric’e emanet etti. Müşteri beklenti<br />

ve taleplerini en ince ayrıntılara kadar<br />

titizlikle değerlendiren Stone Group,<br />

Antalya’nın ses getiren otellerinden<br />

Adam & Eve projesinin iklimlendirmesi<br />

için de tercihini Mitsubishi Electric’ten<br />

yana kullanmıştı. Mitsubishi Electric’in<br />

yüksek teknolojili, sessiz, çevreye duyarlı<br />

ve enerji tasarruflu klimalarının yanı sıra<br />

proje özel çözüm odaklı yaklaşımından<br />

ve servis kalitesinden etkilenen Stone<br />

Group, 40 bin metrekare alan üzerine<br />

kurulu Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’de de<br />

misafirlerine üst düzey iklimlendirme<br />

konforu yaşatıyor.<br />

Her mekan için farklı çözümler<br />

ve tek merkezden kumanda<br />

Turizm sektöründe yenilikçi hizmet<br />

anlayışı ve farklı konseptlere sahip<br />

prestijli otelleri ile dikkat çeken Stone<br />

Group’un Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ramazan Taş, Mitsubishi Electric’in<br />

Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’de hayata geçirdiği<br />

iklimlendirme projesiyle ilgili şu bilgileri<br />

aktardı; “Stone Group olarak bünyemizde<br />

bulunan Royal Taj Mahal <strong>Hotel</strong>’de<br />

Mitsubishi Electric’in VRF sistemlerini<br />

kullandık. Otel odalarında ince gizli<br />

tavan tipi (VMS) iç ünite cihazlarını tercih<br />

ederken, genel mekânlarda iki yöne ve<br />

dört yöne üflemeli kaset tipi, kompakt<br />

kaset tipi, orta statik basınçlı gizli tavan<br />

tipi ve duvar tipi klimalar kullandık.<br />

Çamaşırhane ve mutfak gibi taze hava<br />

ihtiyacı olan mahaller içinse yüzde yüz<br />

taze havalı gizli tavan tipi VRF iç ünite<br />

klimaları seçtik. Mitsubishi Electric’in<br />

YHA serisi dış ünitelerini kullandığımız<br />

otelimizin SPA bölümünde Heat Recovery<br />

dış üniteleri, güvenlik noktası ve amfi<br />

tiyatro gibi dış mekânlarda split ve<br />

Mr. Slim cihazları tercih ettik. Farklı<br />

cihazların yer aldığı tüm bu sistemi<br />

Mitsubishi Electric’in merkezi kumanda<br />

teknolojisi sayesinde tek merkezden<br />

kolaylıkla kontrol edebiliyoruz.”<br />

İşletme maliyetlerini düşüren<br />

enerji verimli teknoloji<br />

Projelerinde kullandıkları klimalarda<br />

öncelikli olarak enerji tasarrufu ve<br />

sorunsuzluğa önem verdiklerinin<br />

altını çizen Ramazan Taş, Mitsubishi<br />

Electric’in iklimlendirme çözümleriyle<br />

bu beklentilerini karşıladıklarını ifade<br />

etti. Taş, “Enerji verimli ve çevreye dost<br />

Mitsubishi Electric klimalarla işletme<br />

maliyetlerimizde avantaj sağlıyoruz. Aynı<br />

zamanda şantiye sürecinde karşılaşılan<br />

sorunlara karşı sunulan hızlı ve akılcı<br />

çözümler sayesinde çalışmalarımıza hız<br />

kesmeden devam etmenin konforunu<br />

yaşıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.


Turizm<br />

teknolojilerinde<br />

lider marka<br />

Elektra Otel<br />

Yönetim<br />

Sistemleri<br />

2017 yılına yeni versiyonu V5 ile merhaba diyen Elektra Otel Yönetim Sistemleri,<br />

yeni modülleri ile kullanıcılarına artık çok daha kapsamlı çözüm olanakları sunuyor.<br />

Türkiye’nin en kapsamlı otel yönetim<br />

yazılımı olarak, gelişen teknoloji ve<br />

değişen ihtiyaçlar doğrultusunda<br />

daha kapsamlı ve online süreçlere daha<br />

hakim bir Elektra haline dönüşen sistem,<br />

gelişmiş form altyapısıyla büyük veri ile<br />

yüksek hız performansını daha da arttırdı.<br />

Hızın yanı sıra birden fazla kayıt ekranının<br />

aynı anda kullanılabilmesi ve milyonlarca<br />

kayıt listesine tek tuş ile 1-2 saniyede<br />

ulaşılabilir olması V5’in en önemli<br />

avantajları. Finansal ve operasyonel pek<br />

çok işlemin mobil olarak yapılabildiği<br />

Elektra’nın online veri alışverişine uygun<br />

altyapısı değişen ihtiyaçlara ve teknolojiye<br />

kolayca uyum göstermesini sağlıyor.<br />

Yeni modüller eklendi<br />

V5 Versiyonu ile Elektra’ya, Kanal<br />

Yöneticisi, Misafir Yorum Sitelerinin<br />

Entegrasyonu, Grup Rezervasyon Portalı,<br />

Misafirler İçin Mobil Uygulamalar,<br />

Sadakat Yönetimi, Call Center & Satış<br />

CRM Entegrasyonu, Merkezi Veri Tabanı<br />

Yönetimi gibi yeni modüller de eklendi.<br />

Elektra Otel Yönetim Sistemleri, grup<br />

otellerin “Online Merkezi Rezervasyon”<br />

ihtiyaçları için entegrasyona hazır bir<br />

altyapı sunuyor. Bu sistem sayesinde<br />

oteller daha az maliyetle, daha kârlı B2B<br />

ve B2C satışlar yapabildikleri gibi, call<br />

center veya web sitelerinde, otellerini,<br />

uçak ve transfer servisleri ile paketleyip,<br />

online ödeme alarak satabiliyor. Tüm<br />

otellerin aynı portaldan satışa sunularak<br />

hem daha çok satış fırsatı yaratıldığı, hem<br />

de tanıtım bütçelerinin minimize edildiği<br />

çözümün en önemli özelliklerinden biri<br />

de, acentelere doluluk ve fiyatı XML<br />

ile verip XML ile online rezervasyon ve<br />

ödeme alabilmesi. Acentelerin şifre<br />

ile giriş yaptıkları özel bir platform<br />

üzerinden 7 gün 24 saat özel fiyat ve<br />

müsatlik bilgisi alıp, rezervasyon ve<br />

ödeme yapabilmelerine imkan tanınıyor.<br />

Artık çok daha kapsamlı çözüm<br />

olanakları sunuyor<br />

Otellerin misafir ilişkileri konusunda<br />

artan ihtiyaçlarına Elektra OPEX’in<br />

CRM modülü ile uzun bir süredir cevap<br />

veren Elektra, artık call center yönetim<br />

yazılımı ile CRM’i entegre ederek çok<br />

daha kapsamlı bir çözümü kullanıcılarına<br />

sunuyor. Tüm görüşmelerin kayıt alınıp<br />

sınıflandırılabildiği, anında rezervasyon<br />

ve ödeme alınabilen bu sistem ile<br />

arayan kişinin profil bilgilerine hemen<br />

ulaşılabiliyor. Önceki konaklamaları,<br />

doldurduğu anketler, talepleri vb bilgiler<br />

ışığında anında kişiye özel teklifler ve<br />

hediyeler sunulabiliyor. Telefon üzerinden<br />

tuşlama ile ödeme süreçleri de rahatlıkla<br />

tamamlanabiliyor. Raporlama konusunda<br />

da pazarlama departmanlarına benzersiz<br />

veriler sağlayan Elektra OPEX ile<br />

hangi otellerin daha çok sorgulandığı,<br />

rezervasyonların hangi sebeplerle satışa<br />

dönmediği, ücretlendirme, müsaitlik<br />

vb.kriterlerin satış üzerindeki etkileri<br />

rahatlıkla gözlemlenebiliyor.<br />

Bunlara ek olarak, 01.01.2017’den<br />

itibaren KHK ile yayınlanan 1774 sayılı<br />

kanundaki ek düzenleme kapsamında,<br />

pansiyon, yurt, dernek, vakıf benzeri<br />

konaklama imkanı olan kurumların ilgili<br />

Emniyet Müdürlüklerine anlık kimlik<br />

/ konaklama bilgilerinin gönderimi<br />

zorunlu hale geldi. Bu kapsamda Elektra<br />

işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik olarak<br />

“Kimlikbildir” çözümünü sunuyor.<br />

KimlikBildir, herhangi bir tarayıcı, tarayıcı<br />

özelliği olan her tür donanım ve web cam<br />

ile çalışabiliyor. Kimliğin fotoğrafını alıp,<br />

programa aktararak arşivleyen yazılım,<br />

tüm bilgileri otomatik ve zahmetsiz<br />

olarak AKBS’ye gönderebiliyor. Aynı<br />

zamanda bir otel yönetim yazılımı olan<br />

sistem sayesinde rezervasyon, check-in,<br />

check-out, folyo, fatura işlemleri, polis,<br />

maliye, misafir, kasa raporlamaları<br />

rahatlıkla gerçekleştirilebiliyor.


126<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

ürün<br />

Dış mekanda<br />

şıklığın adresi<br />

L‘unica<br />

Fonksiyonel tasarımlarını<br />

kalite, dayanıklılık, konfor ve<br />

estetikle buluşturan bahçe<br />

mobilyası markası L’unica;<br />

evler, oteller, beach club’lar,<br />

marinalar, restoranlar,<br />

kafeler gibi pek çok ortamda<br />

dış mekanların havasını<br />

değiştiriyor.<br />

Türkiye’nin önde gelen bahçe mobilyaları markası<br />

L’unica’da koltuktan masa ve sandalyeye, sehpadan<br />

servis arabasına, salıncaktan şezlonga, dresuardan<br />

sandığa, gazebodan daybed’e, şömineden barbeküye ve<br />

çok çeşitli aksesuarlara kadar bahçe dekorasyonu için<br />

gerekli her türlü mobilya yer alıyor. Teak ağacı, sentetik<br />

rattan ve alüminyum olmak üzere üç farklı malzemeden<br />

bahçe mobilyaları bulunan L’unica; biçim, renk, derinlik<br />

gibi detayları Türk tüketicisinin tercihlerine uygun şekilde<br />

kurguluyor. Ürünlerinin konsept ve tasarımlarını kendi ekibi<br />

ile gerçekleştiren L’unica, tasarımlarını hayata geçirirken<br />

dünya markalarının kullandığı üst düzey malzemeleri tercih<br />

ediyor. L’unica’nın gerçek teak ağacından ürettiği A kalite<br />

mobilyalarında ağaçlar devlet lisanslı ormanlardan kesiliyor.<br />

Ürünlerinde kullandığı minderleri Türkiye’de kaliteli Türk<br />

işçiliği ile üreten L’unica, kumaş yelpazesinde ise İspanyol<br />

markalı dış mekana uygun 5 yıl dayanıklılık garantili<br />

kumaşları tercih ederek uzun ömürlü bahçe mobilyaları<br />

sunuyor.<br />

buluşturan L’unica, bu yıl Danimarkalı Cane-line ve Houe ile<br />

Amerikalı Big Green Egg’i de Türkiye’ye getiriyor.<br />

El yapımı premium tasarımlar<br />

İnovatif materyalleri estetik ve fonksiyonellikle buluşturan<br />

dünyaca ünlü premium bahçe mobilyaları markası Cane-line,<br />

titizlikle seçtiği Danimarkalı tasarımcılarla çalışarak üstün<br />

kaliteli malzemeler ve benzersiz Cane-line teknolojileriyle<br />

üretim yapıyor. Mobilyalarını üretirken doğaya ve insana<br />

büyük bir özen ve saygı gösteren Cane-line, yıllarca<br />

kullanabilecek zamansız tasarımları ve konforu bir arada<br />

sunuyor. Minimum düzeyde bakım gerektirmesi sayesinde<br />

oteller, restoranlar, kafeler gibi mekanların bahçeleri ve<br />

terasları için ideal olan Cane-line koleksiyonu, el yapımı<br />

benzersiz bahçe mobilyalarından oluşuyor. İskandinavya’nın<br />

yaz günleri ve geceleri düşünülerek yaratılan her bir tasarım,<br />

mobilyanın atmosferi tamamladığı canlı ve dinamik bir dış<br />

mekan deneyimi sağlıyor.<br />

Dış mekanların havası değişecek<br />

Dış mekanda konforun ve şıklığın adresi L’unica bahçe<br />

mobilyaları, 2017 yılının ilkbahar-yaz sezonuna iddialı bir<br />

giriş yapıyor. Yeni sezonda ahşap, metal, kumaş, ip gibi<br />

farklı materyalleri harmanlayarak modern, vintage ve casual<br />

seriler yaratan ve tutkuyla bağlanılacak zamansız tasarımlar<br />

ortaya koyan L’unica, Türkiye’ye getirdiği yeni markalarla<br />

da ürün gamını genişletiyor. Kendi tasarımlarının yanı<br />

sıra Belçikalı Oasiq, Danimarkalı Morso Living, Amerikalı<br />

Weber ve Hollandalı Happy Cocooning’i bahçe tutkunlarıyla


hotel restaurant<br />

128 & hi-tech<br />

ürünler<br />

Geberit’ten<br />

yepyeni bir ürün<br />

Setaplano Duş<br />

Zemini<br />

İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit, son<br />

teknolojiyi kullanarak geliştirdiği yeni<br />

duş zemini Setaplano ile konforu kişisel<br />

hijyenle buluşturarak banyolarda hayatı<br />

kolaylaştırıyor. Dokun ve aşık ol…<br />

142 yıllık deneyimini arkasına alarak ürünler geliştiren Geberit,<br />

kullanıcılarının karşısına yepyeni bir ürünle çıkıyor. Geberit mühendisleri<br />

tarafından son teknoloji kullanılarak geliştirilen Geberit Setaplano Duş Zemini;<br />

yüksek kaliteli yüzey malzemesinden üretilmesinin ötesinde kullanıcısına<br />

hissettirdiği ipeksi ve sıcak dokunuş hissiyle büyük beğeni topluyor.<br />

Minimalist<br />

Kusursuz tasarımı optimum hijyenle taçlandıran Geberit Setaplano Duş<br />

Zemini, pürüzsüz ve kesintisiz geçişleriyle banyoları minimalist bir çizgiyle<br />

buluşturuyor. Setaplano, mineral döküm malzemeden üretilen yüzeyi; bakteri,<br />

mikrop veya mantar barındırmazlık, pürüzsüzlük ve kaymazlık özelliğiyle<br />

kullanıcısının hayatında uzun yıllar yer edinebiliyor. Metal, cam veya seramikten<br />

farklı olan yüzey malzemesi sayesinde kullanıcısına ipeksi bir dokunma<br />

hissi veren Geberit Setaplano Duş Zemini, devrim niteliğindeki özellikleriyle<br />

kullanıcısına ilk gün yaşadığı heyecanı ve hayranlığı asla kaybettirmiyor.<br />

Üstün temizlik<br />

Tüm detaylarında maksimum hijyen düşünülerek tasarlanan Setaplano; süzgeç<br />

etrafında kirin toplanacağı hiçbir alan bırakmayarak kullanıcısının hijyenini bir<br />

üst skalaya taşıyor. Ayrıca Setaplano’nun süzgeç kapağının altından kolayca<br />

çıkarılabilen saç tutucu tarak, kullanıcısına kolay temizlik imkanı sunuyor.<br />

Kusursuz montaj<br />

Yeni ve renove edilen yapılar için mükemmel bir tercih olan Geberit Setaplano<br />

Duş Zemini, kolay montaj sağlayan avantajları sayesinde banyoları üst düzey<br />

bir tasarımla buluşturuyor. Öte yandan Setaplano’nun birden çok parçası ön<br />

montajlı olarak kullanıcısına ulaşırken, izolasyon bezi fabrikada entegre edildiği<br />

için özellikle montajda olağanüstü bir güvenlik sağlıyor. Geberit Setaplano Duş<br />

Zemini, kare veya dikdörtgen formdaki farklı boy seçenekleriyle Nisan 2017’de<br />

kullanıcısıyla buluşmaya hazırlanıyor.


hotel restaurant<br />

130 & hi-tech<br />

ürünler<br />

Kahve<br />

keyfinin en<br />

şık hali<br />

Emblama<br />

Profesyonel mutfak donanımlarıyla dünya<br />

çapında tercih edilen İnoksan’ın güvencesiyle<br />

Türkiye’de kullanıcılar ile buluşan Emblama<br />

Kahve Makinesi, göz kamaştıran tasarımının ve<br />

sahip olduğu ergonomik ayrıntıların yanı sıra<br />

kusursuz kahve lezzeti vadediyor. Ferrari’nin de<br />

yaratıcısı olan ünlü İtalyan otomobil tasarımcısı<br />

Giorgetto Giugiaro’nun tarzının, İtalyan kahve<br />

makinesi üreticisi Faema’nın ustalığı ile<br />

buluştuğu Emblama Kahve Makinesi, çarpıcı<br />

stili, üstün teknolojisi ve kullanım kolaylığı ile<br />

kullanıcıların tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor.<br />

Dayanıklı ve güçlü;<br />

KONE’den Transys Yük Asansörü<br />

Enerji etkin KONE EcoDisc asansör makinesine sahip olan, güçlü ve yüksek<br />

performanslı KONE TranSys yük asansörü çözümleri; süpermarketler,<br />

alışveriş merkezleri, havalimanları, depolar, hastaneler, oteller, endüstriyel<br />

tesisler ve ofisler gibi birçok alanda zorlu dikey taşımacılık görevleri için en<br />

doğru seçim olmayı başarıyor. KONE TranSys yük asansörleri, 5 tona kadar<br />

kaldırma gücü, kapsamlı yük kapasitesi aralığı ve her ihtiyaca uyacak kabin<br />

boyutları ile dikkat çekiyor. 3 sinyalizasyon serisi bulunan ürün, farklı stili<br />

ve uzun yıllar kullanılabilmesi için dayanıklı olarak tasarlanmış, iyi seçilmiş<br />

materyal ve aksesuar opsiyonları ile de benzerleri arasından sıyrılıyor.<br />

TP-Link’ten duvar prizi<br />

şeklinde erişim noktası<br />

Kablosuz ağ pazarında dünya lideri olan TP-Link, çok sayıda<br />

kişinin WiFi’a bağlandığı yerler için kolay kurulup kullanılan,<br />

şık ve her ortama uygun, duvar tipi yeni erişim noktasını<br />

satışa sunuyor. Duvar prizi şeklinde tasarlanan EAP115-Wall,<br />

son derece kolay olarak kuruluyor ve ürünle birlikte ücretsiz<br />

verilen Auronet Yönetim Yazılımı sayesinde basit bir şekilde<br />

yönetilebiliyor. Başta oteller, iş merkezleri, AVM’ler olmak üzere<br />

işyerleri için uygun bir WiFi çözümü olan EAP115-Wall, duvar<br />

prizi şeklindeki yapısı ve yüzlerce cihazın tek bir PC’den kontrol<br />

edilebilmesi özellikleri ile WiFi altyapısına sahip konut siteleri<br />

için de uygun bir ağ çözümü.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!