Dergi54_Sayı_01
SAKARYASPOR Amasra karayolu dinlenme yeri ve anıtı olan Kuşkayası Yol Anıtı, Krateria-Amastris ara yolunun son dinlenme noktasında, Amasra’ya 4 km. mesafede yer alıyor. Yapıldığı zaman muhtemelen bir de anıtsal çeşmeyi kapsıyordu. Fakat sonradan bu çeşme yıkıldı ve suyu biraz aşağıda, halen Askersuyu diye bilinen yerde uzun zaman bir pınar olarak kullanılırdı. Anıt manzumesi şimdiki durumda, çok muntazam kaya dilimleri üzerine işlenmiş birbirini tamamlayan iki kitabeyi, bir insan figürü ile bir kartal figürü içeren “orta kabartma” tekniğiyle oyulmuş bir kompozisyon, oturma sedirlerini ve bir kaç kaya nişini kapsıyor. Tüm bunlar, yekpare kayaya oyulmuş, yol kalıntısı boyunca sıralanıyor. 260-140 cm boyutunda ve 50 cm derinliğinde kemerli bir nişin içinde kalan normal bir insan büyüklüğündeki başsız kabartmanın İmparator Claudius’a mı yoksa yolu yaptıran Aquilla’ya mı ait olduğu bilinmiyor. Bu nişin sağında Toskan üslubunda kalın oyma bir sütunun başlığına bir kartal oyulmuş. Kuşkayası, Anadolu’da başka örneği bulunmayan biricik yol anıtıdır. Eni 5 metreyi bulan Roma kaya yolunun son izleri de bu anıtın önünde, yüzyıllarca kullanılmaktan hasıl olan aşınmışlığı ile görülebiliyor. Amasra’ya kadar gidipte sahilde yürüyüş yapmamak olmaz. Yazın denize de girilebilen bu yerde deniz özleminizi bir miktar olsada giderebilirsiniz. Ege’nin en gözde adası Cunda Alibey Adası ya da Cunda, Ayvalık koyundaki Ayvalık adaları olarak adlandırılan irili ufaklı 23 adanın içinde yerleşime açık tek ada. Ayrıca Ege Denizi’nde bulunan 4. büyük ada olma özelliğini taşıyor. Alibey Adası’nın bugünkü ismi, Kurtuluş Savaşı’nda padişahın ‘Yunanlılar’a teslim olun’ emrine karşı gelerek silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya’ya ithaf edilmiş. Ada daha önce Cunda ve Moshonisia (Kokuluada) isimleriyle tanınıyormuş. Piri Reis’in Kitab-ı Bahriyesi’nde bahsettiği Yund Adaları’nın bu bölgeye ait olduğu tahmin ediliyor. Adanın nüfusu 2000 yılı itibariyle 5 bin, ancak bu rakam yazın 20 bin’e kadar çıkabiliyor. Adanın nüfusunun çoğunluğu Girit ve Midilli adalarından 1924 nüfus mübadelesi zamanında göç eden Türkler’den oluşuyor. Bu yüzden adanın yaşlı nüfusunun çoğu Rumca- Yunanca’yı bilmekte. Son yıllarda ada nüfusu, emeklilik günlerini sakin bir yörede geçirmek isteyen büyük şehir sakinleri tarafından arttırılmış. Alibey Adası’nın anakaraya bağlantısı iki ayrı köprü ile sağlanıyor. Dolap Boğazı mevkiinde 1964 yılında inşa edilmiş olan Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü, Alibey ve Lale Adaları’nı birleştiriyor. Lale Adası ise ankaraya 1817 yılında denizin doldurulmasıyla yapılan 500 metrelik hemzemin bir köprü-yol ile bağlanmakta. Adanın Kurtuluş Savaşı sırasında düşman kuvvetlerine katılacağı ancak halkın adayı düşman kuvvetlerine gitmesin diye bir gecede taşlarla anakaraya bağladıkları söyleniyor. Yazları Ayvalık’tan Alibey Adası’na her saat motor seferleri de yapılıyor. Adaya otomobilleriyle gidenler girişte park etmeliler. Zaten daracık sokaklarda yürümek çok daha keyifli. Alibey Adası son yıllarda yerli turizm merkezleri arasına girdi. Özellikle sahil şeridindeki rakı-balık lokantaları ve içki mezeleri ile biliniyor. 84
Cunda CUNDA UFAK VE SEVİMLİ BİR YER: DAR ARA SOKAKLARINDA BULUNAN EVLERİN MİMARİSİ, KİLİSELERİ, ESKİ EVLERİN YA DA AHIRLARIN DEKORE EDİLEREK BİR KAFE YA DA BAR HALİNE GETİRİLMİȘ OLMASI, İSKELENİN KARȘISINDAKİ TAȘ KAHVE’NİN İNANILMAZ YÜKSEKLİKTEKİ TAVANI, ENFES MİMARİSİ VE BÜYÜLEYİCİ ATMOSFERİ İLE… Günlük tekne gezileri sayesinde civar adalara ve adanın karadan ulaşılması zor bölgelerine gitmek mümkün. Midilli Adası’na günü birlik seferler ise özellikle yaz aylarında yabancı turistlerin adaya ve Ayvalık’a gelmelerini sağlıyor. Adanın yüksek kesimlerinden boğazların, adaların, iç içe girmiş koyların güzellikleri seyre değer. Alibey Adası doğal güzellikleri ve tarihi yapıları nedeniyle koruma altına alınmış ve 1976 yılında Ayvalık ve çevresindeki 17 bin 900 hektarlık alan doğal ve tarihi sit alanı olarak kabul edilmiş. Alibey Adası’nda mübadele öncesinden, Rum Ortodoks cemaatinden kalma sekiz tane manastır bulunuyor. Kiliselerin en büyüğü Taksiyarhis Kilisesi. Bu yapıların koruma altına alınması ancak Alibey Adası’nın tanınması ve restorasyon için sermaye aktaracak sponsorların adada mülk satın almaları ile mümkün olabilmiş. Son olarak ‘Aşıklar Tepesi’ olarak bilinen mevkide bulunan değirmenin restorasyonu 2006 yılında tamamlanmış ve ziyarete açılmış. Adada, halen restorasyon için sponsor bekleyen pek çok tarihi eser bulunuyor. Ada ufak ve sevimli bir yer. 85
- Page 35 and 36: DERNEK Biraz kendinizden ve aileniz
- Page 37 and 38: Biraz kendinizden ve ailenizden bah
- Page 39 and 40: SÜT ÜRÜNLERİ FABRİKALARI KURUY
- Page 41 and 42: ARAŞTIRMA 39
- Page 43 and 44: 41
- Page 45 and 46: düzgün çalışan, tüm hesaplar
- Page 47 and 48: Onlar için her takımın görünme
- Page 49 and 50: 47
- Page 51 and 52: GÜNDEM 49
- Page 53 and 54: ARAŞTIRMA hazırlanırken bu çok
- Page 55 and 56: 53
- Page 57 and 58: 55
- Page 59 and 60: ȘANSAL BÜYÜKA: ‘SAKARYASPOR’
- Page 61 and 62: KONUK 59
- Page 63 and 64: KONUK 61
- Page 65 and 66: Yeni sezon, yeni stat başarılı y
- Page 67 and 68: Bir gün, Adapazarı’nın güneyi
- Page 69 and 70: SEYİFLER KALESİ Diğer bir gezilm
- Page 71 and 72: MADEN DERESİ Sakarya-Karasu’da b
- Page 73 and 74: Sağlıklı beslenme önerileri 1.
- Page 75 and 76: 73
- Page 77 and 78: AYDER YAYLASI Yılın beş ayı kar
- Page 79 and 80: Uzungöl UZUNGÖL Botanik turu yap
- Page 81 and 82: SAPANCA GÖLÜ Sapanca Gölü doğu
- Page 83 and 84: HER BÖLGESİ, HER ȘEHRİ İLE Bİ
- Page 85: Amasra Başından birkaç evlilik g
- Page 89 and 90: Kapadokya Derin vadiler ve volkanik
- Page 91 and 92: Cumalıkızık Evleri lesinin eline
- Page 93 and 94: 1. Poyrazlar Gölü SAKARYA Marmara
- Page 95 and 96: Karagöl Yaylası 2. Deprem Müzesi
- Page 97 and 98: Geyve Ali Fuat Paşa Kuvayı Milliy
SAKARYASPOR<br />
Amasra<br />
karayolu dinlenme yeri ve anıtı olan<br />
Kuşkayası Yol Anıtı, Krateria-Amastris<br />
ara yolunun son dinlenme noktasında,<br />
Amasra’ya 4 km. mesafede yer alıyor.<br />
Yapıldığı zaman muhtemelen bir de<br />
anıtsal çeşmeyi kapsıyordu. Fakat sonradan<br />
bu çeşme yıkıldı ve suyu biraz<br />
aşağıda, halen Askersuyu diye bilinen<br />
yerde uzun zaman bir pınar olarak<br />
kullanılırdı. Anıt manzumesi şimdiki<br />
durumda, çok muntazam kaya dilimleri<br />
üzerine işlenmiş birbirini tamamlayan<br />
iki kitabeyi, bir insan figürü ile bir<br />
kartal figürü içeren “orta kabartma”<br />
tekniğiyle oyulmuş bir kompozisyon,<br />
oturma sedirlerini ve bir kaç kaya<br />
nişini kapsıyor. Tüm bunlar, yekpare<br />
kayaya oyulmuş, yol kalıntısı boyunca<br />
sıralanıyor. 260-140 cm boyutunda ve<br />
50 cm derinliğinde kemerli bir nişin<br />
içinde kalan normal bir insan büyüklüğündeki<br />
başsız kabartmanın İmparator<br />
Claudius’a mı yoksa yolu yaptıran<br />
Aquilla’ya mı ait olduğu bilinmiyor. Bu<br />
nişin sağında Toskan üslubunda kalın<br />
oyma bir sütunun başlığına bir kartal<br />
oyulmuş.<br />
Kuşkayası, Anadolu’da başka örneği<br />
bulunmayan biricik yol anıtıdır. Eni 5<br />
metreyi bulan Roma kaya yolunun son<br />
izleri de bu anıtın önünde, yüzyıllarca<br />
kullanılmaktan hasıl olan aşınmışlığı<br />
ile görülebiliyor. Amasra’ya kadar<br />
gidipte sahilde yürüyüş yapmamak<br />
olmaz. Yazın denize de girilebilen bu<br />
yerde deniz özleminizi bir miktar olsada<br />
giderebilirsiniz.<br />
Ege’nin en gözde adası Cunda<br />
Alibey Adası ya da Cunda, Ayvalık<br />
koyundaki Ayvalık adaları olarak<br />
adlandırılan irili ufaklı 23 adanın içinde<br />
yerleşime açık tek ada. Ayrıca Ege<br />
Denizi’nde bulunan 4. büyük ada olma<br />
özelliğini taşıyor.<br />
Alibey Adası’nın bugünkü ismi, Kurtuluş<br />
Savaşı’nda padişahın ‘Yunanlılar’a<br />
teslim olun’ emrine karşı gelerek<br />
silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin<br />
kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya’ya<br />
ithaf edilmiş. Ada daha önce Cunda<br />
ve Moshonisia (Kokuluada) isimleriyle<br />
tanınıyormuş. Piri Reis’in<br />
Kitab-ı Bahriyesi’nde bahsettiği Yund<br />
Adaları’nın bu bölgeye ait olduğu tahmin<br />
ediliyor.<br />
Adanın nüfusu 2000 yılı itibariyle 5<br />
bin, ancak bu rakam yazın 20 bin’e<br />
kadar çıkabiliyor. Adanın nüfusunun<br />
çoğunluğu Girit ve Midilli adalarından<br />
1924 nüfus mübadelesi zamanında göç<br />
eden Türkler’den oluşuyor. Bu yüzden<br />
adanın yaşlı nüfusunun çoğu Rumca-<br />
Yunanca’yı bilmekte. Son yıllarda ada<br />
nüfusu, emeklilik günlerini sakin bir<br />
yörede geçirmek isteyen büyük şehir<br />
sakinleri tarafından arttırılmış.<br />
Alibey Adası’nın anakaraya bağlantısı<br />
iki ayrı köprü ile sağlanıyor. Dolap<br />
Boğazı mevkiinde 1964 yılında inşa<br />
edilmiş olan Türkiye’nin ilk boğaz<br />
köprüsü, Alibey ve Lale Adaları’nı birleştiriyor.<br />
Lale Adası ise ankaraya 1817<br />
yılında denizin doldurulmasıyla yapılan<br />
500 metrelik hemzemin bir köprü-yol<br />
ile bağlanmakta. Adanın Kurtuluş<br />
Savaşı sırasında düşman kuvvetlerine<br />
katılacağı ancak halkın adayı düşman<br />
kuvvetlerine gitmesin diye bir gecede<br />
taşlarla anakaraya bağladıkları<br />
söyleniyor. Yazları Ayvalık’tan Alibey<br />
Adası’na her saat motor seferleri<br />
de yapılıyor. Adaya otomobilleriyle<br />
gidenler girişte park etmeliler. Zaten<br />
daracık sokaklarda yürümek çok daha<br />
keyifli.<br />
Alibey Adası son yıllarda yerli turizm<br />
merkezleri arasına girdi. Özellikle<br />
sahil şeridindeki rakı-balık lokantaları<br />
ve içki mezeleri ile biliniyor.<br />
84