SAKARYASPOR / TURİZM HER BÖLGEDE BİR CENNET 80
HER BÖLGESİ, HER ȘEHRİ İLE BİR TURİZM CENNETİ OLAN, KEȘFEDİLMEMİȘ BİRÇOK GÜZELİĞİ İÇİNDE BARINDIRAN BİR ÜLKEDE YAȘIYORUZ. TARİHİ VE DOĞAL GÜZELLİKLERİ İLE HER YIL BİNLERCE TURİSTİ ÇEKEN BU ÜLKEDE BİZLER BAZEN BİRÇOK YERİN İSMİNİ BİLE DUYMAMIȘ OLABİLİYORUZ. TÜRKİYE’Yİ YEDİ BÖLGE ÜZERİNDEN DEĞERLENDİREREK EN DİKKAT ÇEKEN YERLERİ, GÖRÜLMEYE DEĞER MERKEZLERİ SİZLER İÇİN ARAȘTIRDIK. Mardin Zigana Geçidi 2 bin 32 metre yükseklikte Kültürler Sentezi: Mardin, Anadolu’yu Mezopotamya’ya bağlayan Mardin; tarihsel gelişim içerisinde, onlarca uygarlığa ve onlarca değişik din, etnik grup ve mezhebe ev sahipliği yapmış ve birbirinden farklı bu kültürler, sevgi ve hoşgörüyü bir potada harmanlayarak ve farklılıklarını koruyarak, yüzlerce, binlerce yıl bir arada ve dayanışma içerisinde yaşamasını bilmiş. Müslüman, Süryani, Yakubi, Keldani, Nesturi, Yezidi, Yahudi, Kürt, Arap, Çeçen, Ermeni vs. gibi farklı din ve farklı etnik kökenden gelen topluluklar; “doğal toplumsal hoşgörü” ve uzlaşma ile, “barış ve kardeşlik içerisinde” bir arada yaşamışlar. Mardin, bu özelliklerinden dolayı, “değişik kültürel yapıların barışçıl bir sentezini oluşturuyor”. Mardin isminin menşei üzerinde çeşitli rivâyetler vardır. Mardin’in bulunduğu bölgeye yerleştirilen “Marde” kavminden geldiği, bu bölgeye hükmeden bir kralın Mardin isminde oğlunun hastalanıp havası ve suyu iyi olan Batı Kalesi’ne gönderildiği, burada iyileşmesi üzerine Kale’nin bulunduğu yerde Mardin isimli şehrin kurulduğu, Süryânice mukaddes “Mara” kelimesinden geldiği, Sâsânî komutanlarından Mardius bu şehri îmâr ettiği için şehrin eski ismi yerine bu komutanın isminin verildiği gibi çeşitli rivâyetler var. Selçuklu Türkleri bu şehri fethedince, Bizanslıların “Mardie” Arapların “Maridin” ismi yerine kendi lisanlarına uygun olarak “Mardin” demişlerdir. Mardin’in bilinen târihi 3000 sene öncelere dayanıyor. Mardin bölgesi, Anadolu’da ilk siyâsî birliği kuran Hitit İmparatorluğu’nun sınırları dışında kalmış. Hititler zamânında bu bölge, Hurri Mitanni Krallığının elindeydi. Uzun müddet Bâbil ve Asur hâkimiyeti altında kalan Mardin’i Medler ele geçirmiş. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Anadolu ve İran’ı işgâl ederek imparatorluğuna ilhak etti. İskender’in ölümü üzerine imparatorluk parçalandı. Bu bölge Anadolu gibi Selevkos Devleti’nin payına düştü. Pers ve sonra Sâsânî hânedanları, bu bölgeyi ele geçirdiler. M.S. 1. asırdan îtibâren Roma İmparatorluğu, Toros ve Fırat ötesi Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu için İran’la mücâdele etti. Her iki ülke arasında bu bölge el değiştirdi ve Roma tam bir hâkimiyet kuramadı. M.S. 395’te Roma İmparatorluğu bölününce Anadolu gibi bu bölge de, Doğu Roma (Bizans)’nın payına düştü. 640 târihinde Hazret-i Ömer’in halîfeliği zamânında, İyaz ibni Ganm kumandasındaki İslâm ordusu, Mardin’i fethederek, İslâm devletine kattı. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Mardin toprakları Selçuklu Türklerinin eline geçti. Büyük Selçuklulardan sonra ise Eyyûbîler, Türkiye Selçukluları, İlhanlılar, Mısır-Suriye-Türk-Memlûk İmparatorluğu, Timurlular, Karakoyunlular ve Akkoyunlular hâkim oldu. 1507’de İran’daki Safevîler, Mardin’i ele geçirdiler. Mardin 81