SAKARYASPOR OSMAN ÖZDEMİR 30 yıllık bir kariyer... Gençlerbirliği, Konyaspor, Adana Demirspor ve daha niceleri... Ancak her zaman en çok heyecanlandıran da Sakaryaspor! Teknik Direktörümüz Osman Özdemir ile takımımızı, kariyerini, unutamadıklarını Sultanbeyli Belediyespor maçı öncesi takımımızın kamp yaptığı otelde konuştuk. 28
Sadece profesyonel olarak değil, Sakarya doğumlu ve Sakaryaspor’a gönül vermiş birisiniz de aynı zamanda. İlk olarak Sakaryaspor ne ifade ediyor sizin için, onu soralım. Sakaryalı olmak bizim için tabii ayrı bir şeref. Sakaryaspor’da çalışmak da ayrı bir gurur. Sakaryaspor’un benim için bir tutku olduğunu düşünüyorum. Geriye dönük yaklaşık 30 yıllık bir profesyonel hayatım var. Hem futbolculuk hem antrenörlük anlamında ama, Sakaryaspor başka bir şey benim için bambaşka bir anlam ifade ediyor. Buraya bütün hizmetimizi amatör ruhla verebilmek amacımız. İnşallah bunu da başarırız. Kulüpten bu dönem için ilk teknik direktörlük teklifi geldiğinde neler hissettiniz? Zor bir karar oldu mu böyle bir sorumluluk almak? Sakaryaspor’da çalışsam da çalışmasam da Sakaryaspor beni her zaman heyecanlandırmıştır. Bu benim 2. göreve gelişim, Sakaryaspor’da daha önce de geldim. Bu heyecanı yaşadım ve finalde kaybettik biz. Bu sene de böyle bi teklif tabii ani bir gelişme oldu. Bu hafta Pazartesi itibariyle başkan ve yönetimle görüştük. Açıkçası tekrar 2. olarak takımın başına gelmek beni gururlandırdı. Bundan onur duydum ama bu ihtiyaca karşılık vermek bizim için çok daha da önemli, inşallah bekleneni de karşılarız. Mevcut takım ve mevcut kadro hakkında ne düşünüyorsunuz? Takımı nasıl buldunuz geldiğiniz günden bu yana? Takımın başına gelmeden önce de tüm Türkiye futbolunu nasıl takip ediyorsam tabii ki Sakaryaspor’u da takip ediyordum. Az çok tanıdığım oyuncular var. Daha önce birlikte çalıştığım oyuncular da var. Onlarla da şimdi tekrar birlikte çalışma imkanı sağlayacağız. Şöyle söyleyeyim; Sakaryaspor’un teknik yapısı ile, oyuncu kariyeri, oyuncu kalitesi ile ilgili hiç bir sorun yok. Bu konuda diğer antrenör arkadaşlarım da farklı düşünmemişlerdir ama futbol bir performans oyunu. Özellikle bu alt liglerdeki mücadele başka bir şey. Buralarda bazen sadece teknik kapasite ve kağıt üzerindeki kariyer ve kalite yeterli olmayabiliyor. Tamamen mücadeleye dönük oyun. Evet, tecrübe gerekli ve bu tecrübe bizde var ama biz en az karşı takımlar kadar koşabilirsek, mücadele edebilirsek zaten kalitemiz ve teknik kapasitemiz sonuca mutlaka etki edecektir. Sakaryaspor’a nasıl bir takım ruhu kurgulamak istiyorsunuz? Nasıl bir oyun felsefesi yansıtmak istiyorsunuz? Bu soruya cevap vermek kolay değil. Bir oyun felsefesi oluşturmak için gerçekten uzun bir zamana ihtiyaç var. Bunu hemen hayata geçirmeniz mümkün değil. Mazeret olarak söylemiyorum ama msela önümüzdeki maça dört eksikle çıkacağız. Cezalı oyuncularımız var. Kalecimizin bir sakatlığı var. Yine söylüyorum bu bir mazeret değil, çünkü kadronun genişliği, oyuncu sayısı yeterli diye düşünüyorum bu oyun felsefesini oluşturabilmek için nasıl bir oyun ortaya koyacağınızı anlatabilmek biraz zaman alır. Gerçekten kolay bir soru ve kolay bir cevap değil bu. Takımla birlikte yaşamak lazım, birlikte nefes almak lazım. Bu bir süreç. Bu süreç yeterli mi? 13 hafta kaldı. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Takımın belirli bir gücü, belirli bir potansiyeli zaten var. Bunu açığa çıkarabilmek benim için çok önemli. 13 hafta kaldı dediniz. Sezon sonu için öngörünüz ne yönde? 11 puan gibi bir fark var şu an liderle aramızda. Yarıştığınız takım sizden 2 maçta 4 puan almış. Bu bir handikap. Büyük bir dezavantaj. İkili averajda da kaybetmiş durumdayız. Bu 11 puanlık fark matematiksel baktığınız zaman kapanmayacak bir fark değil. Ancak hayalci de olmamak lazım. Karşı taraf 4 maç peşpeşe kaybedecek. Biz 4 maç peşpeşe kazanacağız. Bu da ilk 4-5 haftada olması gereken bir durum. Düşününce bu ne kadar gerçekleşir? Bilemeyiz. Ancak, biraz uzak bir ihtimal gibi gözüküyor. Sistem olarak play-off var. Bu play-off potasının içinde kalabilmek önemli. Biz takvim, yarış son güne kadar neyi gösteriyorsa biz bu yarışın içinde olmalıyız. Ama 1.lik ama ilk 5 takımın içinde yer almak, bu hedefimiz zaten her zaman var bizim. Uzun vadede Sakaryaspor için neler söylersiniz? 3-4 yıl sonrasını düşündüğünüz zaman nerede görüyorsunuz takımı? Ben 2 sezon önce Sakaryaspor’da çalıştım. 2 sezondan sonra bu sene geldim. Çok şey değişmiş. Sadece tanıdığım 3 tane oyuncu var Sakaryaspor’da. Önce bir takımın iskeletini muhafaza etmesi gerekirken ben şu anda bunu göremiyorum. Tekrar yeni bir takım kurulmuş. Ancak yeni bir yönetim ve bu yeni yönetimin heyecanını, tesis anlamdaki yapılanmasını gayet iyi görüyorum. Çok olumlu karşılıyorum. Yeni yapılan stadın hayata geçmesiyle bu daha da canlanacak diye düşünüyorum. Şöyle bir durum var; Sakarya şehri her zaman futbolla yatıyor, futbolla kalkıyor. Bu tesisleşme anlamında yeni bir statla beraber bu sene inşallah bir üst lige çıkmayı da başarabilirsek bu şehrin varolan potansiyelinden dolayı daha da yukarılara çıkmak daha kolay olacaktır, diye düşünüyorum. Yani, gelecekle ilgili Sakaryaspor’un yönetim istikrarı önemli, takım istikrarı önemli, taraftarın istikrarı önemli. Sadece teknik adamla, yönetimle değil zincir şeklinde bu iş ve bunların her biri zincirin halkaları. Eğer kolektif anlayışı birlikte oturtabilirsek, aynı şeyleri düşünüp üzerine basa basa durabilirsek, kenetlenme sürerse bu şehir hakettiği yerlerde olur. Son olarak sizin de bahsettiğiniz 30 yıllık kariyeriniz boyunca, Sakaryaspor ile yaşadığınız ya da başka bir takımla yaşadığınız unutamadığınız anlar hangileridir? Çok fazla var. Futbolculuğumda Gençlerbirliği’nde oynarken Türkiye Kupası kazanmanın mutluluğunu yaşadım, onu unutamam. Şimdiki adıyla Hacettepespor olan takım, o zamanki adıyla Gençlerbirliği Oftaşspor’du. Antrenör olarak Gençlerbirliği Oftaşspor ile PTT 1. Lig’den Süper Lig’e çıkma başarısını gösterdik. Süper Lig’de çok güzel işler yaptık. Konyaspor ile PTT 1. Lig’de antrenör olarak bir play-off oynadım. Sakaryaspor ile burda bir final oynadık ama nasip olmadı kazanabilmek. Geçen sene Hacettepespor ile Bandırma karşısında kaybettik yine play-off’ta. Yani unutamadığın anlar çok fazla. Ancak hepsini sonuçlandırmak önemli. Hele ki bunu Sakaryaspor ile sonuçlandırabilmek benim için çok fazla önem taşıyor. Manevi yönden özellikle büyük önem taşıyor. 2 yıl önce 54 yaşındaydım. 54 yaşımda öyle bir finali kaybetmek beni çok üzmüştü. Nasip değilmiş ama, inşallah bu sene bunu gerçekleştireceğiz. 29