10.12.2012 Views

3 NOKTALAMA Ä Ä¡ARETLERÄ 

3 NOKTALAMA Ä Ä¡ARETLERÄ 

3 NOKTALAMA Ä Ä¡ARETLERÄ 

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

134 / Faysal Okan ATASOY<br />

kullanmağa çalıĢmıĢlar, eserlerinde de tutarlı noktalama yapmıĢlardır. Noktalama<br />

iĢaretlerinin dil bilgisi kitaplarında ayrıntısıyla iĢlendiği dönem, bu<br />

dönem olmuĢtur. 151 Aynı dönemde yaĢamıĢ olan MUALLĠM NACĠ [1850-1893],<br />

Istılâhât-ı Edebiyye adlı eserinde vav harfine karĢılık ―virgül‖ kullanılmasını<br />

istemiĢ, bu iĢaretin de Arap harflerinin sağdan sola doğru dizilmesinden<br />

dolayı Avrupalıların kullandığının tersine ―ters virgül‖ Ģeklinde yazılmasını<br />

teklif etmiĢtir. Dönemin eserlerinde ters virgülün kullanıldığı görülür.<br />

Virgül ilk zamanlar Fransızca okunuĢuyla değil, Osmanlı aydınının<br />

pek çok kelimede yaptığı gibi, adı da o günkü Türkçeye çevrilerek girmiĢtir.<br />

Tanzimat edebiyatı ve sonrasında kelime değiĢik adlarla anılmıĢtır.<br />

MUALLĠM NACĠ [1850-1893], ġEMSEDDĠN SAMĠ [1850-1904]‘nin noktalamayı ele<br />

alan eseri Usûl-i Tenkıt ve Tertib‘de virgül için ―fâsıla‖ kelimesini teklif<br />

ettiğini, MEHMED ZĠHNĠ [1846-1913]‘nin al-Muntahab adlı eserinde ise bu iĢarete<br />

―sekte‖ kelimesini uygun gördüğünü, kendisinin de ―fâsıla‖ kelimesini<br />

tercih ettiğini yazmıĢtır. 152 Naci, söze ait olan akıcılık (selâset) ve anlama ait<br />

olan açıklığın (vuzuh) virgülle sağlanabileceğini, bunların sözün dayandığı<br />

iki önemli meziyet olduğunu ve kolayca okunamayacak, kolayca anlaĢılamayacak<br />

sözün yazılmaması gerektiğini söyler. MUALLĠM NACĠ [1850-<br />

1893]‘nin üzerinde durduğu bir nokta da ―ve‖ bağlacı yerine ―virgül‖ kullanılması<br />

konusudur. Bağlaç yerine her zaman virgül kullanmanın mümkün<br />

olmayacağını, virgül yerine de her zaman bağlacın kullanılmasının sakıncalı<br />

olabileceğini örneklerle açıklamıĢtır. Burada üzerinde durduğu iki önemli<br />

nokta yine ―selaset‖ (akıcılık) ve ―vuzuh‖ (açıklık)‘tur. Virgülün gereksiz<br />

yere kullanılmasının, duraksamaya sebep olacağına, bunun da akıcılığı bozacağına<br />

değinmiĢ, iĢaretlerin yerli yerinde kullanılmasını dilin inceliklerinden<br />

saymıĢtır.<br />

MEHMED ZĠHNĠ Efendi, virgül için ―sekte‖ kelimesini tercih ettiğini<br />

söylemiĢtir: Al-Muktazab adlı eserinin ―sarf‖ bölümünde diğer iĢaretlerin<br />

adlarına iliĢkin teklifleri görülür:<br />

―Bunlardan ma‘dâ nidâ ve istifhâm ve nakl ve temsîl, tafsîl ve fasıl ve<br />

tevkif alâmeti olmak üzere Ģu iĢârâtı istimâle dahi lüzum vardır; (! ? . : ،).<br />

ġuna : noktateyn, ve Ģuna ( ) kulâmeteyn ve Ģuna « » nimnimeteyn demelidir<br />

ki, önceki iki tırnak kesintisi ve ikincisi iki tırnak niĢanı demektir. ġuna da ,<br />

151 Dönemin dilbilgisi kitaplarında görülen noktalama iĢareti kuralları için bk. Mahir<br />

KALFA, Noktalama ĠĢaretlerinin Türkçenin Öğretimindeki Yeri ve Önemi, s. 38-43.<br />

152 MUALLĠM NACĠ, Istılâhât-ı Edebiyye, s. 139.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!