07.01.2017 Views

İnovatif Kimya Dergisi Sayı 12

İnovatif Kimya Dergisi Sayı 12

İnovatif Kimya Dergisi Sayı 12

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

YIL : 2 SAYI : 7 TEMMUUZ 2014<br />

İPUCU<br />

NaOH ÜRETİMİ<br />

BİYOMALZEMELER<br />

VE BİYOUYUM<br />

NÜKLEER<br />

SİLAHSIZLANDIRMA<br />

TORYUM<br />

POLİESTER<br />

MAMÜLLERDE HAŞIL<br />

SÖKÜMÜ<br />

SİGARA<br />

KİMYA VE KEMOMETRİ<br />

RÖPORTAJ<br />

PROF. DR SEVİL<br />

ATASOY İLE<br />

RÖPORTAJ


Sahibi :<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Genel Yayın Yönetmeni :<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Yayın Danışmanı :<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Sevgili <strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> Okuyucuları,<br />

Dergimiz <strong>Kimya</strong> hakkında bilgiler vermesi, siz okuyucularımızın ufkunu<br />

açması, bildiklerimizin pekiştirilmesi, bilmediklerinizin öğrenilmesi amacıyla<br />

hazırlanmıştır.<br />

Dergimiz sizlerin göndereceği makaleler, yazılar ile oluşacaktır.<br />

Diğer bir deyişle bu derginin içeriğini sizler hazırlayacaksınız. Dergimizin<br />

içeriğinde<br />

* <strong>Kimya</strong> Sektörü ile ilgili bilgiler<br />

* <strong>Kimya</strong> Sektörü ile ilgili yazılar ve makaleler<br />

olacaktır.<br />

Ayrıca çeşitli bulmacalar,hos yazılar ve resimler ile de sıkılmayacağınızı ümit<br />

ediyoruz.<br />

Güzel bir dergi olacağı düşüncesindeyiz. Fayda sağlaması dileklerimizle...<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Dergi Editörleri :<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Aybike Kurtuldu<br />

Seda Çoban<br />

Haber Bölümü :<br />

Seda Çoban<br />

Röportaj Bölümü :<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Aybike Kurtuldu<br />

Ebru Çetinkaya<br />

Dergi Tasarımı :<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Facebook Yönetimi<br />

ve Bilgi Araştırma:<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Hatile Moumintsa<br />

Ebru Çetinkaya<br />

Ezgi Sulu<br />

Twitter Yönetimi :<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Büşra Yılmaz<br />

Instagram Yönetimi :<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Bize Ulaşın<br />

facebook.com/Inovatif<strong>Kimya</strong><strong>Dergisi</strong><br />

twitter.com/Inovatif<strong>Kimya</strong><br />

Bu <strong>Sayı</strong>da Yazanlar :<br />

Metin İNCİ<br />

Efe YAVUZSOY<br />

İsmail BAYRAKTAR<br />

Aybike KURTULDU<br />

Anıl Yasin AKDOĞAN<br />

Hatile MOUMİNTSA<br />

Yavuz Selim KART<br />

inovatifkimyadergisi@gmail.com<br />

instagram.com/inovatifkimyadergisi


İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

KURALLARI<br />

1. <strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>, yazılarını herhangi bir<br />

makalenizde veya yazınızda kullanmak için yazısını<br />

aldığınız kişiye mail atarak haber vermek durumundasınız.<br />

Ayrıca kullanmış olduğunuz bu yazıların<br />

kaynağını bu dergi olarak belirtmek durumundasınız.<br />

2. Dergide yazılan yazıların sorumluluğu birinci<br />

derece yazara aittir. Bu konu hakkında eğer bir sorun<br />

yaşıyorsanız ilk yazara ulaşacaksınız.<br />

3. Dergide yer alan bilgileri kullanarak başınıza gelebilecek<br />

felaketlerden ya da işlerden dergi sorumlu<br />

değildir.<br />

4. Dergide yazarların kullanmış olduğu resimler kesinlikle<br />

kaynak belirtilmektedir. Aksi durum olduğu<br />

zaman bunu yazarın kendisine ulaşarak hallediniz.<br />

Çünkü bizim yazarlarımızdan ricamız telif haklarına<br />

riayet ederek resimlerini dökümanlarına eklemeleri.<br />

Burdan çıkacak problemlerden direkt yazarlar<br />

sorumludur. Dergi sorumlu değildir.<br />

5. Dergide benim de yazım olsun diyen yazarlarımız<br />

var ise. Yazıları için Yavuz Selim Kart ile konuşmaları<br />

gerekmektedir.<br />

www.facebook.com/groups/147842018740235/<br />

Grubu aracalığı ile ulaşabilirler.<br />

Bu gruba yanlızca yazarlık yapan ve gerçekten yazmayı<br />

düşünen arkadaşları almaktayız. Burada çeşitli<br />

görüşler fikirler tartışılmaktadır. Bunun harici sayfamızı<br />

takip edenler için girişteki ÖNSÖZ kısmında<br />

gerekli adresler mevcuttur.<br />

6. Aşırı yazar bolluğu olmadığı takdirde her yazıyı<br />

yayınlamaya gayret edeceğiz. Amacımız hem yazan<br />

hem de bilgili güzel bir gençlik sağlamaktır. Ya<br />

benim yazım niye yayınlanmadı tarzı soruları üstte<br />

belirtmiş olduğum isime sorabilirsiniz.<br />

7. Sayfamızda yayınlanmasını istediğiniz yazıları<br />

inovatifkimyadergisi@gmail.com mail adresine<br />

göndermeniz rica olunur. Bu mail adresine gönderdiğiniz<br />

yazılarda bir eksiklik var ise editörlerimiz<br />

tarafından incelenecektir. Eksik kısımları var ise size<br />

geri dönüş yapılacaktır. Düzeltmeniz için tavsiyelerde<br />

bulunulacaktır. Lütfen geri dönüş yapılınca<br />

bunu kendinizi küçümsemek olarak görmeyin.<br />

Amaç daha güzel bir dergi çünkü.<br />

8. Dergimizde konu gönderen arkadaşlar, bazı tarz<br />

yazılar bazı kişilere verilmiştir. Misal , Ünlü bir<br />

kimyagerin hayatı ve kimya eğlence tarzı bölümler<br />

bazı arkadaşlarımıza verilmiştir. Bu konuları özellikle<br />

isteyenler olmuştur. Ama bu sizin bu konularda<br />

yazı yazmayacağınız anlamına gelmez. Yazı yazıp<br />

gönderirseniz illaki yayınlanacaktır. Bir yazar arkadaşımızın<br />

olur ya işi olur yazamassa, o zaman o<br />

yazıyı sizin adınız altında ekleriz. Hem dergi zaman<br />

kaybetmemiş olur. Hem de süreklilik sağlanmış olur.<br />

Ayrıca aynı konu hakkında birden fazla yazı dergide<br />

olursa bu seferde dergi amacından sapmış olur.<br />

9. Dergimize göndereceğiniz yazılar en fazla 6 sayfa<br />

olabilir. 6 Sayfayı geçmemeye çalışın. Geçen yazılar<br />

2 bölüm halinde yayınlanabilir. Bu konuda son söz<br />

hakkı dergi yönetimine aittir.<br />

10. Dergimize yapacağınız eleştirileri de arkadaşlarımıza<br />

saygısız bir biçimde değilde ölçülü bir<br />

biçimde sayfalarda yapmaya dikkat ediniz. Bu işi<br />

herkes gönüllü yapıyor. Saygıda lütfen kusur etmeyiniz.<br />

11. Son olarak Dergimizde yazabilecceğiniz konular<br />

aşağıda listelenmiştir.<br />

*Akademik Makaleler<br />

*Endüstriyel Yazılar<br />

*Üniversite Hayatında <strong>Kimya</strong><br />

*İş Hayatında <strong>Kimya</strong><br />

*Laboratuvar Üzerine<br />

*<strong>Kimya</strong> Güvenliği<br />

<strong>12</strong>. Bu konulardan baska konular olsun istiyorsanız.<br />

Edtörlere ve vermiş olduğumuz gruba ulaşabilirsiniz.Yazılarımız<br />

<strong>Kimya</strong> içeriği dışına çıkmamaya<br />

çalışılacaktır. İş hayatı ve okul hayatnda kişisel<br />

gelişime yönelik ek yazılar olabilir. Bunun hakkında<br />

da çalışmalar yapılacaktır.<br />

13. Dergi tasarım ve yönetiminden sorumlu arkadaş<br />

buraya ek maddeler koyup değiştirme yetkisine<br />

sahiptir.<br />

14. Dergiyi okuyanlar bu kuralları kabul etmiş<br />

sayılırlar.<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


“EDİTÖRDEN”<br />

Merhaba <strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Okuyucuları<br />

Değerli Okuyucularımız;<br />

Gönüllülük esasına göre işleyen dergimizde sizin gönderdiğiniz yazılarla bir senedir<br />

e-dergiyi çıkartıyoruz. Bize yazı gönderen herkese çok teşekkür ediyoruz.<br />

<strong>12</strong>. <strong>Sayı</strong>mıza gelene kadar bir çok değişiklik yaptık. Bir çok kişiden yazı geldi. Bazılarını<br />

yayımladık bazılarını yayımlamadık. Bu konuda biraz seçici olduk. Birkaç röportajımız<br />

oldu. Haberler kısmı ile sizi bilgilendirmeye çalıştık. Facebook ve Twitter kanallarını<br />

kullanarak kimya ile ilgili bildiklerimizi gördüklerimizi sizlerle paylaştık. Dergiye yazı gönderen<br />

meslektaşlarımızın yazılarını facebook ve twitter platformları üzerinden yayınlayarak<br />

yazarlarımızın tanınmalarını sağlamaya çalıştık. Kısacası uğraştık sabır ettik ve 1. sene bitti.<br />

<strong>12</strong>. <strong>Sayı</strong>yı çıkardık.<br />

Bu ay E-Dergimizde 7 farklı yazı bulunmakta ve bir de röportaj yaptık. Kanıt Dizisinden<br />

tanıdığımız Ünlü Hocamız Prof. Dr. Sevil Atasoy’a bizim ile röportaj yaptığı için çok<br />

teşekkürler. NaOH Üretimi başlığında sodyum hidroksitin üretimi ile ilgili bilgiler yer almakta.<br />

Biyomalzemeler ve Biyouyum başlığında ise biyomalzemeler ve vücut uyumları hakkında<br />

bilgiler yer almakta. Nükleer Silahsızlandırma ve Toryum başlığında ise geçen ayın<br />

Nükleer Enerji konusundan konumuz devam etmekte. İpucu başlığında ise Röportajımıza<br />

uyumlu olması açısından güzel bir konu ve değerli bilgiler yer almakta. Poliester Mamüllerde<br />

Haşıl Sökümü konusunda ise tekstil sektörü ile ilgili bilgiler yer almakta. Sigara başlığında<br />

ise sigaranın kimyasal ve insan sağlığı üzerine etkileri ile ilgili bilgiler yer almakta. <strong>Kimya</strong> ve<br />

Kemometri başlığında ise kemometri nedir ne değildir bu konuda bilgiler yer almakta.<br />

Bu ay ki konularımız bunlar. Umarım zevk alarak okursunuz. Bize yazı gönderen emek<br />

harcayan meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bize her zaman yazı gönderebilirsiniz. Bir sonraki<br />

ay görüşmek üzere sevgiyle kalın.<br />

Yavuz Selim Kart<br />

Dergi Editörü


İçindekiler<br />

<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

6<br />

10<br />

13<br />

16<br />

19<br />

25<br />

28<br />

30<br />

34<br />

38<br />

39<br />

40<br />

41<br />

NaOH ÜRETİMİ<br />

BİYOMALZEMELER VE BİYOUYUM<br />

NÜKLEER SİLAHSIZLANDIRMA-TORYUM<br />

AYIN RÖPORTAJI (PROF. DR. SEVİL ATASOY İLE)<br />

İPUCU<br />

POLİESTER MAMÜLLERDE HAŞIL SÖKÜMÜ<br />

SİGARA<br />

KİMYA VE KEMOMETRİ<br />

HABERLER<br />

KİMYA SÖZLÜĞÜ<br />

YARARLI SİTELER<br />

KİMYA BULMACA<br />

KİMYA BULMACA (GEÇEN AYIN ÇÖZÜMÜ)


Metin İNCİ<br />

metin_inci15@hotmail.com<br />

KIMYA<br />

MUHENDISI<br />

(MEZUN)<br />

NaOH<br />

ÜRETİMİ<br />

Atatürk<br />

Üniversitesi<br />

<strong>Kimya</strong>sal adı<br />

<strong>Kimya</strong>sal<br />

formülü<br />

Molekül<br />

ağırlığı<br />

CAS numarası<br />

Erime noktası<br />

Kaynama<br />

noktası<br />

Yoğunluğu<br />

:Sodyum Hidroksit, Kostik<br />

:NaOH<br />

:39,99 g/mol<br />

:1310-73-2<br />

:318 oC<br />

:1388 oC<br />

:2,13 g/cm3<br />

NaOH üretimi için kullanılan hammaddeler<br />

tuz çözeltileridir. Kaya tuzundan<br />

(%99.9 NaCI), Deniz suyunun hidrolizinden<br />

ve doğal tuz çöktürücülerinden<br />

elde edilmektedir.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 6


NaOH’ in kullanım alanları<br />

- Güçlü nem çekicidir ve CO2’ı absorblayarak<br />

Na2CO3 sentetik soda elde edilebilmektedir.<br />

- Sabun endüstrisinde<br />

- Tekstil sanayinde<br />

- Boyama işlerinde<br />

- Kaynatma kazanlarında<br />

- Şeker endüstrisinde<br />

- Vernik endüstrisi<br />

- Kağıt sanayinde kullanılmaktadır.<br />

NaOH üretim metodları:<br />

1-) Diyaframlı hücreler<br />

2-) Civa katotlu<br />

3-) Membran hücreler<br />

1-Diyaframlı hücreler:<br />

Diyaframlı hücrelerde anot malzemesi olarak Titanyum, magnetit, Pt kullanılmaktadır. Katot malzemesi<br />

olarak Demir, Çelik ve Grafit kullanılmaktadır. Diyafram malzemesi ise Asbest ve metaller kullanılmaktadır.<br />

Tüm sistemlerde NaCI çözeltisi saflaştırma işlemi uygulanarak sisteme gönderilmektedir.<br />

7<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Yukarıdaki şekilde sisteme anot tarafından doygun NaCI çözeltisi beslenir. Sistemde anot<br />

tarafındaki çözelti katot tarafındaki çözeltiden fazla olması istenir. Bunun sebebi katot tarafındaki<br />

OH- iyonu anot tarafına geçmesi istenmez yan reaksiyonlar oluşturur. Sisteme elektrik enerjisi<br />

verilerek elektroliz işlemi başlatılır. Elektroliz işlemi esnasında anot kısmında anotta CI2<br />

gazı oluşurken, katot kısmında ise H2 gazı oluşmaktadır. Katot kısmının alt kısmından NaOH ve<br />

NaCI birlikte alınarak ayırma işlemlerine tabi tutarak NaCI çözeltisi tekrardan geriye beslenir.<br />

CI2 gazı için;<br />

-Nemli klor gazı bir ısı değiştiriciden geçirilir<br />

ve su yoğuşturulur.<br />

-Suyun tamamını giderebilmek için derişik<br />

H2SO4 kuleden geçirilerek klor gazının<br />

nemi giderilir.<br />

Atm basıncında -50 oC soğutulur, oda<br />

sıcaklığında 10-<strong>12</strong> atm’ye sıkıştırılır veya<br />

-25 oC ye soğutularak 6 atm ye sıkıştırılarak<br />

depolanabilmektedir.<br />

H2 gazı için;<br />

Hidrojen gazını depolamak zordur bunun<br />

için çift çeperli çelik tüpler kullanılmaktadır.<br />

Genelde fırın içerisinde CI2 ile HCI<br />

asidi elde edilmektedir.<br />

2-Civa Katotlu:<br />

Bu hücrede adından da anlaşılacağı<br />

gibi civa kullanılmaktadır. Hücrede<br />

anot olarak titanyum kullanılmaktadır.<br />

Hücrenin alt kısmına civa serilir.<br />

Sisteme tuzlu su çözeltisi beslenir.<br />

Anot kısmının etrafında CI- iyonları<br />

toplanırken katot tarafında Hg üzerinde<br />

de Na+ iyonları toplanmaktadır.<br />

Hg Na iyonunu absorblar ve Na-amalgam<br />

oluşturur. Amalgam dekompozere<br />

gönderilerek NaOH elde edilmektedir.<br />

Bu sistem pek tercih edilmemektedir.<br />

Hg nın zehirleyici etkisinin olmasından<br />

dolayı tercih edilmemektedir.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 8


3-Membran Hücreler:<br />

Buradaki sistem tıpkı diyaframlı hücrede olduğu gibi çalışmaktadır fakat tek farkı diyafram<br />

kısmı yerinde membran kullanılmasıdır. Membra’nın en büyük avantajı sistemde NaCI ‘ün sadece<br />

Na iyonlarının geçişine izin vermektedir. Buda sistemdeki verimin artmasını sağlamaktadır.<br />

Elde edilen Sodyum Hidroksikler:<br />

Kaynaklar :<br />

PAYET KOST POTAS KOSTİK SUD KOSTİK<br />

- Doc.Dr. Turan ÇALBAN <strong>Kimya</strong>sal Teknolojiler ders notları derlemesi<br />

- http://www.wikipedia.org/<br />

9<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Efe YAVUZSOY<br />

efeyavuzsoy@gmail.com<br />

BIYO<br />

MUHENDISLIK<br />

(ÖGRENCI)<br />

Üsküdar<br />

Üniversitesi<br />

“Biyomalzemeler<br />

ve Biyouyum”<br />

Biyomalzemeler<br />

Malzeme biliminin çok hızlı gelişmeye başladığı günümüzde<br />

canlı vücuduna kolayca adapte edilebilen ve klinik olarak yarar<br />

sağlayacak biyomalzeme araştırmaları da önem kazanmıştır. Biyomalzeme<br />

konusunun bu denli önem kazanmasında şüphesiz ki<br />

kimya, biyoloji ve malzeme bilimi gibi alanların ortaklaşmasına<br />

dayalı multidisipliner bir bilim olmasının da rolü büyüktür.<br />

Biyomalzemenin başka bir alanı olan kemik implantasyonlarının<br />

tarihi ise milattan öncesine kadar gider. O zamanlarda<br />

bronz ve bakır kemik implantasyonları için kullanılıyordu.<br />

Çok eski tarihlerden beri bakır iyonunun vücuda zarar verdiği<br />

bilinmesine karşın başka madde bulamadıklarından kullanmaya<br />

devam etmişlerdir. Fakat 19. Yüzyılda biyomalzemelerin<br />

bir bilim olarak ele alınmasıyla araştırmalar ivme kazanmıştır.<br />

1880’de fildişi protezler vücuda yerleştirilmiştir. 20.<br />

Yüzyılda ise metalik biyomalzemelerdeki gelişmeler sonucu<br />

ilk metal protez üretilmiştir. 1960’lara kadar bu metal protezlerin<br />

kullanılmasına karşın korozyana uğradıkları belirlenen<br />

bu maddelerin çok ciddi olumsuz etkileri görülmüştür.<br />

Metalde yaşanan bu başarısız deneyimin ardından seramiklerin<br />

kullanılması fikri yaygınlaşmaya başlamıştır.<br />

Her ne kadar bir bilim olarak yeni gelişmeye başlasa da tarih<br />

boyu insanlar çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak için sayısız biyomalzemeler<br />

kullanmışlardır. Kullanılan ilk protezin günümüzden<br />

3000 yıl önce olduğuna dair bulgular bize biyomalzemenin tarihi<br />

açısından çok önemli veriler sunar. Romalılar, Çinler ve Aztekler<br />

2000 yıl önce diş protezi yapıyorlardı. Hatta diş hekimliğinde<br />

altının kullanılmaya başlanması da bu dönemlerdedir.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 10


Bu konuda en önemli atılım vücuda zararı olmayan ‘’ALU-<br />

MİNA’’ ve ‘’ZİRKONYA’’ isimli seramik yapıların kullanılmaya<br />

başlanmasıdır. Bu iki seramikte vücuda zarar vermemelerine<br />

karşın inert yapıda olmalarından dokuya bağlanmada<br />

sorun yaşamış ve uzun ömürlü olamamışlardır. Yine bu tarihlerde<br />

Hench tarafından bulunan ‘’BİYOCAM’’ ve ‘’Hİ-<br />

DROKSİAPATİT’’ gibi biyoaktif seramikler bu problemi<br />

çözmüş ve dokuya bağlanmayı sağlamışlardır. Bu gelişmeleri<br />

1950’lerde sentetik kemik plakalarının implantasyonu<br />

izlemiştir. 1960’larda ise kalça protezlerinde paslanmaz çelik<br />

kullanmak yaygınlaşmıştır. Aynı zaman diliminde bir polimer<br />

olan Poliüretan kalp ile ilgili implantasyonlarda kullanılmıştır.<br />

Biyouyum<br />

Özetle 1900”lerin ikinci yarımından itibaren<br />

çok sayıda malzeme implantasyonlarda kullanıldı.<br />

Bu kadar bahsettikten sonra biyomalzemenin<br />

sadece implante edilebilen malzemelerden<br />

ibaret olmadığını eklemek gerekir.<br />

Vücut dışına yerleştirilen ve vücutla etkileşim<br />

halinde olan ekstrakoporel cihazlar ve ilaç sektöründe<br />

kullanılan biyomalzemeler gibi bir<br />

çok alanda biyomalzemelerden yararlanılır.<br />

Biyomedikal mühendisliği, biyomühendislik,<br />

kimya mühendisliği, doku mühendisliği, malzeme<br />

mühendisliği gibi birçok alan biyomalzemelerin<br />

gelişmesine hizmet etmektedir. Günümüzde çok<br />

sayıda şirketin esas ürünü biyomalzemelerdir.<br />

Biyomalzemeyi bir bilim olarak ele aldığımızda<br />

bu bilimin sınırlarının çizilmesi için bir tanımlama<br />

gerekmektedir. Bilimsel olarak biyomalzemeler<br />

insan vücudundaki doku hasarlarının ve<br />

kayıplarının neden olduğu işlev kaybını düzeltmek<br />

üzere kullanılan malzemelere verilen addır.<br />

Biyomalzemeden bahsettiğimizde karşımıza biyouyum terimi çıkar. Biyouyum vücudun biyomalzemeyi<br />

kabul edebilirliği olarak tanımlanır. Biyomalzemelerin istenilen mekanik özelliğine ek olarak<br />

biyouyumluluğu da uzuv ve organ tedavisinde önemlidir. Vücut içerisinde istenmeyen zarar verici tepkimelere<br />

giren malzemelerin tespitinde biyouyum testleri çok önemli yer kaplamaktadır. Bu konuda<br />

dikkat edilmesi gereken unsur vücudumuzun her bölgesinin farklı özellik göstereceği ve biyomalzemenin<br />

hangi bölgeye göre tasarlandıysa ona göre testlerden geçirilmesi gerekliliğidir. Örnek olarak bir<br />

kalça eklemindeki ortalama yük vücut ağırlığının 3 katına çıkabilir. Fakat sıçrama gibi durumlarda 10<br />

katına kadar çıkabilir. Kalça ekleminde kullanılacak malzeme de bu şartlara uygun olarak seçilmelidir.<br />

11<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Günümüzde bir malzeme eğer biyouyumluysa biyomalzeme olarak tanımlanmaktadır. Bu konuda<br />

çok sayıda araştırma olmasına karşın mükemmel biyouyumluluğa sahip biyomalzeme bulunmuş<br />

değildir. Grafikte incelebileceğiniz bazı malzeme türleri ve uygulama alanları gösterilmiştir.<br />

Bunun dışında çok sayıda maddeyle ilgili biyouyumluluk araştırmaları sürmektedir.<br />

UYGULAMA ALANI<br />

İSKELET SİSTEMİ<br />

Eklemler<br />

Kırık Kemik Uçlarının Tespitte Kullanılan<br />

İnce Metal Levhalar<br />

Kemik Dolgu Maddesi<br />

Kemikte oluşan Şekil Bozukluklarının Tedavisinde<br />

Yapay Tendom ve Bağlar<br />

Diş İmplantları<br />

KALP-DAMAR SİSTEMİ<br />

Kan Damarı Protezleri<br />

Kalp Kapakçıkları<br />

Kataterler<br />

ORGANLAR<br />

Yapay Kalp<br />

DUYU ORGANLARI<br />

İç Kulak Kanalında<br />

Göz İçi Lensler<br />

Kontakt Lensler<br />

Kornea Bandajı<br />

MALZEME TÜRÜ<br />

Titanyum, Ti - 6 Al - 4 V alaşımı<br />

Paslanmaz çelik,Kobalt-Krom alaşımları<br />

Poli (metil metakrilat) (PMMA)<br />

Hidroksiapatit<br />

Teflon, Poli (Etilen Teraftalat)<br />

Titanyum, Alümina, Teflon, Poliüretan<br />

Poli (Etilen Teraftalat), Teflon, Poliüretan<br />

Paslanmaz çelik, Karbon<br />

Silikon Kauçuk, teflon, poliüretan<br />

Poliüretan<br />

Platin Elektrotlar<br />

PMMA, Silikon, Kauçuk, Hidrojeller<br />

Silikon-Akrilat, Hidrojeller<br />

Kolajen, Hidrojeller<br />

Tabloda da göreceğiniz üzere insanların farklı vücut bölgelerine farklı biyomalzemeler kullanılabilir.<br />

Bunun dışında çok sayıda maddeyle ilgili biyouyumluluk araştırmaları sürmektedir. Organların<br />

yapısına göre belirlenen bu malzemeler teknolojinin ilerlemesiyle farklılık gösterebilir ve<br />

yeni biyouyumlu malzemeler bulunabilir.<br />

Kaynaklar :<br />

•PROF. DR. MENEMŞE GÜMÜŞDERELİOĞLU BİLİM TEKNİK DERGİSİ BİYOMALZEMEL-<br />

ER EKİ 2002<br />

•http://biomaten.metu.edu.tr<br />

•A.Kaya GÜR Mustafa TAŞKIN, 2004, METALİK BİYOMALZEMELER VE BİYOUYUM,<br />

Fırat Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Metal Bölümü-ELAZIĞ<br />

•www.bilgiustam.com<br />

•www.biyomedikal.kocaeli.edu.tr<br />

•www.pclabs.com.tr<br />

•www.radikal.com.tr<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> <strong>12</strong>


İsmail BAYRAKTAR<br />

ismbyrktr@gmail.com<br />

YÜKSEK<br />

KIMYAGER<br />

(MEZUN)<br />

Adnan Menderes<br />

Üniversitesi<br />

“Nükleer<br />

Silahsızlandırma -<br />

Toryum”<br />

Bir önceki yazımda “Nükleer Enerji” konusunda biraz da olsa sizleri bilgilendirdiğimi düşünüyorum.<br />

Enerji konusunda teknolojilerimiz, o kadar çok çalışıyor ki yeni metot ve yöntem bulmaya görsünler...<br />

Nükleer enerji konusunda atık sorunundan bahsetmiştim. Oluşan atıkların azaltılması ve bomba<br />

yapımında kullanılan Plütonyumun asgari şartlarda oluşturulmasıdır. Toryum elementinin güç reaktörlerinde<br />

kullanılması, nükleer enerjinin kullanıma girdiği 1950’li yıllardan beri düşünülen bir konudur.<br />

Nedeni basit: Toryumun dünya kabuğundaki bolluğu, uranyumun üç katıdır. Ne yazık ki toryum<br />

atomları kendiliğinden bölünmeye<br />

yatkın değildir. Oysa bir nükleer<br />

güç reaktörü için temel gereksinimdir.<br />

Toryum-232, belli bir miktar<br />

nükleer reaktör kalbine konduğunda,<br />

hemen nötron soğurmaya başlar<br />

ve uranyum-233’e dönüşür. Bu izotop<br />

da, uranyum-235 gibi parçalanma<br />

zincir tepkimelerini destekler.<br />

Uranyum-238’den plütonyum üretmek<br />

yerine, toryumdan uranyum-233<br />

üretmek daha çok verim sağlıyor[1].<br />

Nedeni, süreç içinde ortaya çıkan<br />

çeşitli parçalanmaz izotopların<br />

sayısının daha az olması. Reaktör<br />

tasarımcıları, bu görece yüksek<br />

verimden yararlanılarak üretilen<br />

birim enerji başına kullanılacak<br />

yakıtı azaltabilir, bu da saklanması<br />

gerekecek atık miktarı azaltabilir.<br />

13<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Bunların dışında toryum kullanımının başka artıları<br />

da var: Örneğin, toryumun nükleer güç için kullanılan<br />

biçimi olan toryum dioksit, kullanılan uranyuma göre<br />

daha kararlı, toryum dioksitin termal iletkenliği,<br />

uranyumdan % 10-15 daha fazla. Bu da ısının, reaktör<br />

kalbinde kullanılan ince yakıt çubuklarından daha<br />

kolay yayılması sağlıyor. Toryum dioksitin erime<br />

noktası, uranyum dioksitinkinden 500 o C daha yüksek..<br />

Aşırı güç yüklenmesi ya da soğutucunun kaybı<br />

gibi durumlarda ek bir güvenlik marjı oluşturuyor[2].<br />

Reaktöre Toryum çubuklarının<br />

konulması<br />

Buraya kadar çok teknik konulardan<br />

bahsettim ve belki de canınız sıkılmaya<br />

başladı. Konunun bir önceki<br />

yazımla ilişkili olmasıdır. Şöyle<br />

düşünürsek, nükleer atık miktarını<br />

düşürmek, bomba yapımında kullanılabilecek<br />

malzemenin yayılmasını<br />

önlemek konusundaki potansiyeli<br />

göz önüne alındığında, toryum tabanlı<br />

yakıtlara olan ilginin canlanması<br />

şaşırtıcı değil. Özellikle ABD Enerji<br />

Bakanlığı bu alandaki araştırmaları<br />

teşvik etmeye istekli. Radkowsky’nin<br />

şirketi ve ortaklarının Rus reaktörleriyle<br />

gerçekleştirdikleri deneylerin<br />

finansmanını üstlenmekle kalmayan Enerji Bakanlığı, son zamanlarda başlatılan girişimlere de<br />

destek sağlıyor. Araştırmacılar, farklı tiplerdeki yakıt ünitelerinin kendi homojen bir yapıya sahip<br />

oldukları “Bölünmüş Dizimli Tohum ve Battaniye Kalbi” tasarımında bile yakıtın oluşturulması<br />

ve kalbi içinde kontrol edilmesinin, alışılmış yöntemlere kıyasla daha karmaşık olacağı açık.<br />

Tipik bir nükleer güç reaktöründe yakıt ünitelerinin yerleri belirli zaman aralıklarında değiştirilir.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 14


Konuyu biraz teknik açıdan ele aldığımı söyleyebilirsiniz,<br />

araştırma sadece nükleer enerji çeşitlerinden<br />

veya yöntemlerinden maruz değildir.<br />

Oluşacak sorunlara da müdahil olunması, gerekirse<br />

atıkların bertaraf edilmesi gibi birçok sorunu teşkil eder.<br />

Konumuza dönersek, toryum yakıtlarının benimsenip benimsenmeyeceği<br />

elbette yalnızca maliyet hesaplarıyla<br />

belirlenecek bir şey değildir. Önemli olan değerlendirme<br />

yapılırken toryuma geçişi engelleyecek, aşılmaz teknik sorunların<br />

olmadığının bilinmesi. Gerçi toryuma geçiş, eldeki<br />

ticari nükleer santrallerde bir takım değişiklikler yapılması<br />

zorunlu; ama yepyeni bir teknoloji de gerekmiyor.<br />

Radkowsky’ nin önerisi<br />

(Tohum ve Battaniye tipi) [3]<br />

Ayrıca, gerekli malzemenin ( toryum ve<br />

zenginleştirilmiş uranyum) reaktörde<br />

uzun süre deneysel olarak kullanılmış olması<br />

da, siyasetçilerin nükleer endüstriye<br />

o yönü göstermeleri halinde toryum santrallerinin<br />

kısa sürede yaygın kullanım kazanabileceği<br />

görüşünü inanılır kılıyor[4].<br />

Sonuçta, ülkemizin yakın gelecekte nükleer<br />

santraller kuracağını biliyoruz. Neden bizde<br />

toryuma geçiş yapmayalım ki, hem ülkemizin<br />

yer altı kaynaklarında mevcut olması<br />

hem de nükleer silahsızlanmaya bir örnekte<br />

biz olalım. Konunun teknik kısımlarını çok<br />

özet geçmeye çalıştım, kimyagerler olarak<br />

nükleer enerjiye olan ilgim beni buralara kadar<br />

sürükledi umarım sizde okurken ülkemize<br />

kurulacak olan nükleer santralleri yakın takip<br />

edersiniz. Dünyanın nükleer silahlara olan<br />

ilgisi Toryumla beraber bitmesi ümidiyle… Gaz Soğutmalı Hızlı Reaktör<br />

Kaynaklar :<br />

1.Mujid S. Kazimi, “Thorium Fuel for Nuclear Energy”, American Scientist, Eylül-Ekim 2003.<br />

2.Bilim Teknik <strong>Dergisi</strong>, Ağustos 2004.<br />

3.Idaho Ulusal Mühendislik ve Çevre Lab. Toryum Raporu<br />

4.Seyida Turhan, Konya Ticaret Odası-Etüd ve Araştırma Raporu.<br />

Raşit Gürdilek’e bu konuyu bizlerle paylaştığı için teşekkür ederim.<br />

15<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


AYIN RÖPORTAJI<br />

Merhaba Hocam. Hoş geldiniz. Öncelikle bu röportajı bizimle yaptığınız için çok teşekkürler.<br />

Sizi birçok kişi Kanıt Dizisinden tanıyor. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?<br />

İstanbul Alman Lisesi ve <strong>Kimya</strong> Fakültesi mezunuyum. Biyokimya profesörüyüm, neredeyse 30<br />

yıldır adli bilimlerle ilgileniyorum.<br />

Ülkemizde <strong>Kimya</strong> Mesleği’nin gelişmesi için neler yapılabilir? Akademisyen olmak isteyen<br />

öğrenci arkadaşlar kişisel gelişimleri için neye dikkat etmeliler?<br />

Bana göre kimya, nedensellik bağları bulmayı, ayrıntıdan bütüne, bütünden ayrıntıya gidebilmeyi,<br />

kuşkulanmayı, alternatif üretmeyi, gördüğüne bile inanmamayı, düşünmeyi öğretir. Daha sonraki<br />

gerek meslek, gerekse özel hayatınızda bu beceri sizi hep ileriye taşır. Bana kalırsa herkesin önce<br />

kimya okuması gerekir.<br />

İstanbul Üniversitesi Biyokimya Bölümünde ihtisas yaptınız. Ülkemizde <strong>Kimya</strong> ilmi ile<br />

uğraşıp adli kimya konusunda ihtisas yapmak isteyen arkadaşlarımız için yurt içi ve yurt dışı<br />

tavsiyeleriniz nelerdir?<br />

Öncelikle yine kimya fakültelerinde analitik kimya, enstrümantal analiz gibi bir dalda lisansüstü<br />

eğitimi öneririm. Tez konularını adli kimyadan seçebilir, adli tıp enstitülerinden ve hukuk fakültesinden<br />

ders alarak mesleğe adım atabilirler.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 16


İnternette yaptığımız araştırmalar neticesinde 1980 yılından itibaren Adli Tıpta görev almaktasınız.<br />

Adli Tıpta kimya üzerine neler olduğunu çok merak eden var. Kuruma uzun yıllarını<br />

vermiş biri olarak kimya üzerine bölüm okuyan arkadaşları bilgilendirir misiniz?<br />

Yasa dışı uyuşturucu madde analizinden, gıda maddelerinin, ilaçların, vücut geliştiricilerin yasal<br />

düzenlemelere uygunluğuna; çevre kirliliğinden, görünmeyen parmak izinin ya da kan lekelerinin<br />

görünürleştirilmesine, bulunan kemik ve dişlerden yola çıkarak kişinin hangi coğrafyada doğup,<br />

nerede yaşadığına; hangi silahın ateşlendiğine, bombanın nerede imal edildiğine, hangi marka otomobilin<br />

kişiye çarptığına varıncaya dek her yerde kimya gerekir.<br />

Adli Tıpa olan merakınız nereden geliyor? Gençliğinizde bu tür romanlar okuyor muydunuz,<br />

çocukluk ve gençliğinizden gelen bir meslek miydi?<br />

Biyokimya doktorasını bitirdiğimde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin bahçesinde karşılaştığım farmakoloji<br />

hocası Prof. Dr. Alaeddin Akçasu’nun kimya ve biyokimya bilgimi adli tıpta değerlendirmemin<br />

“vatana – millete daha faydalı” olacağını söylemesi üzerine alan değiştirdim. Yoksa<br />

babamın adli tıp hocası olmasının ya da 6-7 yaşlarından itibaren morg salonlarında bulunmamın da<br />

bir etkisi olmadı.<br />

<strong>Kimya</strong> Fakültelerinde<br />

Analitik <strong>Kimya</strong>,<br />

Enstrümantal Analiz gibi bir dalda lisansüstü<br />

eğitimi öneririm.<br />

Adli Tıp hayata bakışınızı değiştirdi mi?<br />

Sanırım hayata bakışımı pozitif yönde etkiledi. En küçük şeyden mutlu olmasını bilirim.<br />

Birçok projeniz oluyor. Bunlardan biri de Masumiyet Projesi. Bu proje nedir, bahseder misiniz?<br />

Başta cinsel saldırı olmak üzere şiddet suçlarından cezaevine girmiş, masum olduğunda ısrar eden<br />

kişilerin, bu suçu DNA analizlerinin yapılmadığı bir dönemde işlemesi halinde, eğer bulunabilirse<br />

biyolojik delillerin yeniden analizini ve yeniden yargılama yolunu açmayı hedefleyen uluslararası<br />

bir projedir.<br />

Masumiyet Projesi ile 2005’den beri yürütüyorsunuz. Bu konuda olumlu sonuçlar aldınız mı?<br />

Sizin öncülük ettiğiniz bu projeye alternatif sistemler çıktı mı? Bu konu da bilgi verebilir<br />

misiniz?<br />

Evet, olumlu sonuçlar aldık. Alternatif isim çıkmadı, bu konuya meraklılarla birlikte çalışıyorum<br />

zaten.<br />

Masumiyet Projesi’nden sonra hukuk ile tıp arasında bir köprü olduğunuzu ve düşüyor<br />

musunuz?<br />

Adı üzerinde “adli tıp” yani adalete hizmet eden tıp. Ama ben büyük ölçüde adli bilimlerle ilgiliyim,<br />

yani delillerin analizi ve olay yeri inceleme ile.<br />

17<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Rapordaki en ufak bir değişiklik insanı ya mahkûm ettirir, ya serbest bıraktırır. Sizde Masumiyet<br />

Projesiyle bunun önüne geçmek için uğraşıyorsunuz ve bu yolda DNA kullanıyorsunuz<br />

peki ülkemizde DNA bankasının olmaması yapılan çalışmalarda Adli Tıp Kurumunu<br />

çok fazla etkiliyor mu?<br />

Bankanın olmaması Adli Tıp Kurumu’nu ilgilendirmez, sadece gerçek suçlunun yakalanmasını<br />

kimi zaman imkansız kılar. Aynı kişinin işlediği suçları birbirine bağlayamazsınız. Seri suçlu, hatta<br />

seri katil yok sanırsınız, halbuki vardır.<br />

“Kusursuz cinayet yoktur.” diyoruz peki çözülemeyen cinayetlerin çözülememe nedeni nedir?<br />

Sistematik hatalardan kaynaklı mı yoksa yeterli teknolojinin ya da donanımın olmamasını<br />

mı?<br />

Yeterli delil toplanamamasından, personelin olay yerinden delil toplarken kafasında bir senaryonun<br />

olmasından ve bu senaryoya göre delil toplamasından, yoksa teknoloji ve donanım sahibiyiz.<br />

Kriminal laboratuvarların gelişmesine katkıda bulunarak, “Yılın Bilim İnsanı Ödülü” ‘ne<br />

layık görüldünüz. Kriminoloji terimi ülkemizde çok fazla bilinmiyor. Bizi bu konuda aydınlatır<br />

mısınız? Neden bu kadar önemli kriminoloji?<br />

Kriminoloji bir sosyal bilim dalıdır ve suç bilimi demektir. Genelde hukuk fakültelerinde bir dal<br />

olarak açılır. Kriminalistik ise, fen bilimlerinin kullanılmasıyla delillerin incelendiği alandır. Fizik,<br />

kimya, biyoloji, istatistik ve her türlü mühendislik dallarıyla ilgilidir.<br />

Batı ile Türkiye'nin suçlara bakış acısını hakkında görüşleriniz nelerdir?<br />

Dünyanın her ülkesinde adam öldürme suçtur, uyuşturucu imal edip satmak suçtur, insan<br />

kaçakçılığı, çocuklara cinsel saldırı suçtur. Mühim olan suçlara verilen cezalar arasındaki farktır.<br />

O da toplumların hassasiyetleri ve hangi suçun daha fazla olduğu, infial uyandırdığı ile ilgilidir.<br />

Elbette ilginç uygulamalar yok değil. Örneğin seks işçiliği hemen her ülkede yasaktır. Ama kimilerinde<br />

seks işçisi olarak çalışana ceza verilir, kiminde seks işçisine giden müşteriye. Önemli<br />

olan yasa koyucu iradenin suçla mücadele için hangi yolun daha doğru olduğuna karar vermesidir.<br />

Ancak ideal olanı, küreselleşen dünyanın her ülkesinde aynı suça, eşit ceza verilmesidir ki, yakın<br />

gelecekte bu görünmüyor.<br />

Bu güzel Röportaj ve değerli vaktini bize ayırdığı için <strong>Sayı</strong>n Prof. Dr. Sevil Atasoy Hocamıza<br />

çok teşekkür ediyoruz.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 18


Aybike KURTULDU<br />

aybikekurtuldu@hotmail.com<br />

KIMYAGER<br />

(ÖGRENCI)<br />

“ İPUCU”<br />

Kırklareli<br />

Üniversitesi<br />

Kriminalistik Latince crimen anlamına<br />

gelen suç kelimesinden<br />

türetilmiştir. Kriminalistiğin en<br />

önemli dallarından biri olan adli<br />

kimya; bir suç ile ilgili olan mikro<br />

veya makro düzeydeki bulguları, temel<br />

olarak kimya, yardımcı olarak<br />

da fizik, biyoloji, jeoloji temellerine<br />

dayalı laboratuvar analizleri ve<br />

incelemeleri ile tanımlayarak bulguların<br />

suç ile ilgisini belirleyen<br />

ve suçun aydınlatılmasına somut<br />

olarak katkıda bulunan bir bilim<br />

dalıdır. Kriminalistik kriminolojinin<br />

bulgularından faydalanır ancak<br />

nitelik ve maksat açısından<br />

bu iki dal birbirinden ayrılır.<br />

Adli kimya, kimya bilimindeki gelişmelere paralel olarak gelişmiş ve 19. yüzyılın sonlarından itibaren<br />

kimya biliminin içinde yer almaya başlamış ancak ikinci dünya savaşı sonrasına kadar yeterince<br />

etkin olamamıştır. İkinci dünya savaşından sonra aletli analiz tekniklerindeki gelişmeler ile adli<br />

kimya da çok hızlı gelişmiş ve adli bilimde büyük gelişmelere yol açarak bu bilimin en önemli dalı<br />

olmuştur. Bu nedenle Adli <strong>Kimya</strong>nın adli bilimler içindeki doğum tarihi olarak 1950 tarihi verilebilir.<br />

Adli kimya alanında fonksiyonu olan kurumlardan en önemlisi adli kimya laboratuvarlarıdır. Bu<br />

laboratuvarlarda başlıca üç temel soruya yanıt aranır:<br />

* Bu nedir?<br />

* Bununla şu ya da şunlar arasında bir ilişki var mıdır?<br />

* Bunda, şu nesne veya şu nitelik var mıdır?<br />

19<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Gaz kromatografi-Kütle Spektroskopisi, Gaz kromatografi,<br />

Atomik Absorpsiyon spektroskopisi,<br />

X-ışını analizörlü Taramalı Elektron Mikroskop<br />

gibi oldukça hassas aletli analiz teknikleri bu sorulara<br />

yanıt ararken kullanılan inceleme teknikleridir.<br />

Bir suçu aydınlatmada olay yerinde bulunan her<br />

türlü fiziksel maddenin farklı kimyasal yapısı<br />

olduğu için adli kimya laboratuvarında incele<br />

yapılması suçun aydınlatılmasında oldukça<br />

önemlidir. Olay yerinde bulunan merminin daha<br />

önce kullanılan bir silaha ait olup olmadığı, kan<br />

lekeleri, DNA ile kişinin kimlik tespiti, parmak<br />

izleri, bulunan belgelerin sahte ya da üzerinde<br />

oynama yapılıp yapılmadığının incelenmesi, ceset<br />

üzerinde bulunan larva, böcek, polen ile olayın<br />

gerçekleşme zamanın ve ölüm yerinin tayinin<br />

olayın aydınlatılma son derece önemli bulgulardır.<br />

Kriminalistik ve Adli <strong>Kimya</strong>da Kullanılan Yöntemler<br />

• Parmak izinin belirlenmesi<br />

Parmak izi yüz yıllardır kullanılan bir kimlik<br />

belirleme tekniğidir. Tek yumurta ikizleri de<br />

dahil olmak üzere; her insanın parmak izinin<br />

farklı oluşu, yıllarca değişmemesi dolayısı ile<br />

faillerin tespitinde yaygın olarak kullanılmaktadır.<br />

Parmak izlerinin belirlenmesi için kullanıldığı<br />

bilinen kimyasallar Ninhidrin, DFO<br />

(1,8-diazafluoren-9-one), Gümüş Nitrat, Gentain<br />

Moru, Sudan Siyahı, Amido Siyahı ve İyottur.<br />

Son zamanlarda kullanılan en yaygın teknik ise<br />

Ninhidrin<br />

Ninhidrin, parmak izinin belirlenmesinde en yaygın kullanılan kimyasaldır. Primer<br />

ve sekonder aminlerle ya da amonyak ile reaksiyon veren ninhidrin, serbest aminlerle<br />

reaksiyona girdiğinde Ruhemann moru olarak bilinen koyu mavi-mor renk meydana<br />

gelmektedir. aminoasit kalıntısı olan parmak izindeki aminlerle reaksiyon verir. Renk<br />

değişiminin nedeni reaksiyon sonunda meydana gelen schiff bazıdır. Amonyak ve primer aminde<br />

mavi-mor renk oluşurken, sekonder aminlerle sarı-turuncu renkli iminyum tuzu meydana gelir.<br />

DFO<br />

DFO, gözenekli yüzeylerden parmak izi alınmasında kullanılan<br />

kimyasaldır. Parmak izindeki aminoasitlerle reaksiyona<br />

girdiğinde yüksek floresans özelliğe sahip türevine<br />

dönüşmektedir. 470 nm’ de uyarılan bu madde,<br />

570 nm’ de ışıma yapmaktadır. Parmak iziyle etkileşmesi<br />

sonucunda oluşan mavi- yeşil ışığın sebebi budur.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 20


•Kan izlerinin belirlenmesi<br />

Kan izlerinin tespitinde en yaygın olarak kullanılan kimyasal luminoldür. Bununla birlikte benzen reaktifi,<br />

loko-malaşit reaktifi, orthotolidin testi, kastle mayer reaktifi, Van Dean reaktifleri de kullanılır.<br />

Luminol test solüsyonu bir yere asılmış veya yayılmış olan lekeli<br />

giysi veya kumaşın üzerine karanlık odada atomizer ile spreylenir. Parlak<br />

mavi bir görünümün ortaya çıkması, kuvvetle lekenin kan lekesi olduğunu gösterir.<br />

Luminolün kan üzerine sıkıldığında verdiği rengin temeli kemiluminesans dediğimiz olaya dayanır.<br />

Burada luminol maddesi, hidrojen peroksit ile birlikte kan olduğu tahmin edilen bölgeye sıkılmak ve<br />

eğer kan kalıntıları varsa, kandaki hemoglobinin Fe(II) iyonları, luminol’ un hidrojen peroksit ile yükseltgenmesi<br />

tepkimesini katalizleyerek, luminol’ un, aminoftalat’ a yükseltgenmesini sağlamaktadır.<br />

Oluşan yüksek enerjili aminoftalat enerji fazlalığından dışarıya foton yani ışık yayarak kurtulmaktadır.<br />

• Ateş eden elin tespiti<br />

Silah kullanılarak işlenen suçlarda bazen birkaç şüpheli olmakta veya suçlunun olay esnasında yakalanması<br />

durumunda delil olarak kullanmak amacıyla kişilerden Hand Svabs alınarak ateş eden kişinin<br />

kim olduğu tespit edilmektedir. Ülkemizde ilk kez kimya laboratuvarının 1979 yılında kurulması ile bu<br />

metot kullanılmaya başlanılmış olup mahkemede önemli deliller arasında sunulmaya da başlanılmıştır.<br />

Silahın ateşlemesi durumunda mekanizmanın hareketlenmesi ve barut gazının dışarı çıkartırken<br />

bir taraftan da boş kovanı dışarı atacaktır. Bu esnada barut gazı silah tutan ele yapışır ve atomik<br />

absorbsiyon cihazı kullanılarak alınan el svabından atış artığının olup olmadığı tespit edilebilir.<br />

• Boya mürekkep analizi<br />

Boya suçların aydınlatılması için oldukça geçerli bir delildir. Bir aracın duran bir araca<br />

veya bir şahsa çarpıp kaçması; hırsızlık olaylarında; pankart yazılması ve duvarlara slogan<br />

yazılması sırasında şüphelilerin giysi, ayakkabı, elleri üzerine ve tırnak aralarına bulaşan<br />

boyalar; dokümanların aynı kalem tarafından yazılıp yazılmadığı; bir kadına saldıran<br />

adamın giysisi üzerine bulaşan dudak boyaları ile bardak, sigara izmariti, kağıt mendil ve benzeri<br />

üzerine geçen, sıçrayan çeşitli boyalar bunun yaygın örnekleridir. Boyalar ve mürekkeplerin<br />

yapısını bilmek bunların analizi için gereklidir. Boya analizi için şu teknikler kullanılmaktadır.<br />

21<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


* İnce Tabaka Kromatografisi<br />

Boyalar farklı amaçlarla farklı formülasyonda<br />

yapıldıkları için farklı solventlerde çözünürler.<br />

Selülozik boya etil asetat da, fırın boya toluen<br />

veya ksilende, sentetik boya toluen veya<br />

white spirite de iyi çözünür. Uygun solventle<br />

çözünen boya örnekleri TLC plakası üzerine<br />

spotlanır ve ayrılmaları sağlanır. Kurutulduktan<br />

sonra ayrılan boya pigmentleri<br />

çıplak gözle ve UV ışık altında incelenir.<br />

* İnfrared Spektrofotometri<br />

Bir boyanın hem bağlayıcı hem de pigmenti<br />

için karakteristik bir spektrum veren analitik bir<br />

metottur. Çok ince bir film halinde hazırlanan<br />

şüpheli ve kontrol boya pulcuklarının her bir tabakasının<br />

organik bileşenlerinin IR spektrumları<br />

alınarak mukayese yapılır. Boyaların daha detaylı<br />

ve güvenilir incelenebilmesi amacıyla, İnfrared<br />

mikroskop bağlantılı cihazlarda kullanılır.<br />

* Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM)<br />

* TCL ile Mürekkep Analizi<br />

Dokümanların yazıldığı yazı mürekkebinin<br />

kimyasal bileşiminin incelenmesi, bilinen ve<br />

şüpheli dokümanların aynı kalem tarafından<br />

hazırlanıp hazırlanmadığını doğrulayabilir. Hatta<br />

bize yazının yaşı hakkında da değerli bilgi<br />

verebilir. Ümit edilir ki mukayese edilen şüpheli<br />

mürekkeplerden bir tanesi dokümanın hazırlandığı<br />

tarihten sonra sentezlenmiş olabilir.<br />

TLC mürekkep mukayeseleri için özellikle uygun<br />

bir tekniktir. Çoğu ticari mürekkepler, özellikle<br />

Çeşitli boyalar ve tabaka yapısına sahip olan<br />

boyaların inorganik bileşenleri SEM ile tanımlanabilir<br />

ve boyaların mukayesesi için çok elverişlidir.<br />

Hem morfolojik hem nitel hem de nicel<br />

analizleri yapılabilir.<br />

tükenmez kalem mürekkepleri gerçekte birkaç<br />

organik boyanın karışımıdırlar. Bu boyalar, ince<br />

tabaka kromatografik plakası üzerinde hızlıca<br />

ayrılabilirler. Bariz bir şekilde renkli bileşenlerine<br />

ayrılan farklı mürekkep boyaları TLC plakası<br />

üzerinde gözle görülebilir. Daha sonra UV ışık<br />

254 nm ve 366 nm de incelenir. Böylece şüpheli<br />

bir mürekkep ile bilinen bir mürekkep arasındaki<br />

mukayese birçok özellikler ortaya çıkarır.<br />

* UV-VIS Spektrofotometrisi ile Mürekkep Analizi<br />

* Kapiler Elektroforez ile Mürekkep<br />

Boyalarının Mukayesesi ve Tanımlanması<br />

Alifatik primer alkoller yakın UV bölgede herhangi<br />

bir absorbans üretmezler. Metanol, etanol<br />

ve izopropanol başka bileşiklerin spektrumlarının<br />

hazırlanmasında sıkça kullanılır. Metanolde<br />

çözülen mürekkepler 200-900 nm. UV-<br />

VIS bölgede taranarak mukayeseleri yapılabilir.<br />

Kapiler Elektroforez ile uyuşturucu maddeler,<br />

ilaç etken maddeleri, patlayıcı maddeler,<br />

mürekkepler, inorganik anyon ve katyonlar vb.<br />

maddeler adli amaçlarla mükemmel bir şekilde<br />

ayrıntılı olarak incelenebilmektedir. Mürekkeplerin<br />

boyar madde bileşenleri bu teknik ile<br />

tek tek ayrılarak, tükenmez kalem mürekkepleri<br />

mukayese edilebilir ve her bir boya tanımlanabilir<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 22


* Uyuşturucu madde incelemesi<br />

Uyuşturucu madde, psikotropik ilaçlar ve normal<br />

reçete ile satılan ilaçlar, katkı maddeleri,<br />

yardımcı kimyasal madde ve malzemeler, kullanıcıların<br />

üzerinde ele geçen enjektör ve benzeri<br />

malzemelerin nitel ve nicel analizlerinin<br />

yapılması, büyük miktardaki uyuşturucu<br />

maddelerden saflık oranının belirlenmesi<br />

* Patlayıcı ve Yanıcı Madde İncelemeleri<br />

Patlayıcı madde, yardımcı malzeme, patlama<br />

olay yeri artıklarını incelemek suretiyle kullanılan<br />

patlayıcı maddenin <strong>Kimya</strong>sal bileşimini<br />

tespiti.<br />

Kundaklama olaylarında olarak ele geçirilen<br />

benzin, gazyağı, tiner ve benzeri yanıcı ve<br />

yangın başlatıcıların ve bunların kullanıldığı,<br />

olay yerinden elde edilen şişe, kap ve benzeri<br />

malzemelerin incelenmesi yoluyla yangın ve<br />

kundaklama olaylarının aydınlatılması.<br />

* Toksik Madde İncelemeleri<br />

Orijinal haldeki toksik maddelerin nitelik ve<br />

niceliklerinin belirlemesi. Zehirlenme olayları<br />

ile ilgili olarak ele geçirilen, içerisinde henüz<br />

kimyasal değişime, herhangi bir bozunmaya<br />

uğramamış tarım ilacı ve benzeri toksik maddeler<br />

ile uyuşturucu ilaç aktif maddelerinin tespiti.<br />

* Genel incelemeler Atomik Absorbsiyon Spektroskopisi<br />

Özellikle metallerin eser analizinde kullanılan<br />

bir yöntemdir. Örnekteki toplam metal miktarı<br />

ile ilgilenir fakat metalin örnekteki molekül şekli<br />

ile ilgilenmez. Bu nedenle özel bir elementin<br />

analizi kolayca yapılabilmektedir. Bu serbestlik<br />

örnekteki analiz elementini diğer elementlerden<br />

ayırmayı gereksiz kılmaktadır.<br />

Atomik Absorbsiyon Spektroskopisi cihazı laboratuvarımızda,<br />

atış artıklarının tespiti amacıyla,<br />

şüpheli şahıslardan plaster bantlarla alınan el<br />

svabı numunelerinde Sb, Pb, Ba elementlerinin<br />

analizlerinde kullanılmaktadır.<br />

* FTIR (IR Spektroskopisi)<br />

IR Spektrofotometresi organik ve inorganik<br />

bileşiklerin tanınmasında kullanılır. IR bölgesi<br />

elektro manyetik spektrumun görünür bölge ile<br />

mikrodalga bölgesi arasında yer alır. Bu bölge<br />

yaklaşık olarak 13000 cm-1 dalga sayısından<br />

başlayarak 33 cm-1 dalga sayısından kadar<br />

uzanır.Uygulamaların büyük çoğunluğu temel<br />

bölge olan 4000 ile 667 cm-1 arasındaki<br />

bölgede sınırlanmıştır. Görünür ışığın dalga boyundan<br />

daha büyük olan dalga boyları yakın IR<br />

bölgesini <strong>12</strong>500 ile 3300 cm-1 oluşturur. Uzak<br />

IR bölgesi ise 675 cm -1 ile 250 cm-1 arasındadır.<br />

Bunun ötesi ise mikrodalga bölgesidir<br />

23<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


* Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM)<br />

Maddelerin yüzeylerinin mikro yapısını yüksek<br />

çözünürlükte görüntülenmesi ve bu yüzeyler<br />

üzerinde elementel analizlerin yapılmasına olanak<br />

sağlar.<br />

Taramalı elektron mikroskobu kriminal olayları<br />

aydınlatmak için yapılan çalışmalarda delil<br />

teşkil edebilecek aşağıda genel örnekleri verilen<br />

maddelerin analizleri ve mukayeseleri için kullanılmaktadır:<br />

Lif, boya, cam, kağıt vb. malzeme mukayeseleri,<br />

Atış artıklarının tespiti,<br />

Muhtelif metal analizleri, biyolojik numunelerin<br />

incelenmesi,<br />

* Gaz Kromatografisi - Kütle Spektrometresi (GC-MS)<br />

Gaz kromatografisi birbirine çok benzeyen<br />

karışımların ayrılmasında kullanılan ve renk<br />

ayırma anlamına gelen bir yöntemdir. Ayırma<br />

yöntemi olarak ekstraksiyon, kristallendirme ve<br />

damıtma yöntemleri kullanılır.<br />

Kütle spektrometresi yapısı belli maddeleri belirtmek<br />

ve tayin etmek amacıyla kullanılabildiği<br />

gibi, yapısı belli olmayan yeni maddelerin<br />

* GRIM 2 Cam Kırılma İndisi Tayini Cihazı:<br />

İNOVATİF<br />

yapısını aydınlatmak amacıyla da kullanılabilir.<br />

Çok kesin nitel ve nicel analizlerin istendiği<br />

durumlarda kütle spektrometresi gaz kromatografinin<br />

bir bulucusu olarak kullanılabildiği gibi<br />

gaz kromatografdan çıkan her maddenin kütle<br />

spektrumu alınabilir.<br />

Cam, Adli Bilimler alanında suçun aydınlatılmasına yönelik yapılan çalışmalarda, şüpheli-mağdur-olay<br />

yeri bağlantısını kurmayı sağlayabilecek fiziksel delillerdendir. Olay yerinden, mağdurdan<br />

veya şüpheliden elde edilebilecek çok küçük boyutlardaki cam parçacıklarının incelendiği ve<br />

kırılma indislerinin tayininin yapılabildiği bir cihazdır.<br />

Kırılma indisi tayini cam parçacıklarının uygun bir sıvı içerisine konulması ve sıcaklığın<br />

değişimiyle mikroskop ile gözlenmesiyle yapılır. Sıcaklığın hassas bir şekilde arttırılması ile ortam<br />

sıcaklığı, kullanılan sıvının kırılma indisinin cam parçacıklarının kırılma indisiyle aynı olduğu bir<br />

sıcaklığa ulaşılır ve bu noktada mikroskoptaki cam parçacıklarının görüntüsü kaybolur. Böylece<br />

kullanılan sıvının sıcaklık değişimi ile kırılma indisindeki değişimden faydalanılarak camın kırılma<br />

indisi hesaplanır.<br />

Bertillon’un Antropometrisi ile başlayan bu süreç bugün birçok bilim dalının bir araya<br />

gelmesiyle farklı bir boyut kazanmıştır. Artık tıp doktorları, biyologlar, entomologlar, toksikologlar,<br />

kimyacılar, bilgisayar programcıları, fizikçiler ve hatta meteoroloji uzmanları gibi çok<br />

farklı dallarda çalışan kişiler suçların çözümlenmesi, suçluların yakalanması ve masumların serbest<br />

kalması için omuz omuza çalışmakta ve adalete hizmet vermektedir.<br />

Kaynaklar :<br />

http://www.polisiye.com/yazidevam.asp?ID=143<br />

http://en.wikipedia.org/wiki/Ninhydrin<br />

http://en.wikipedia.org/wiki/1%2C8-Diazafluoren-9-one<br />

http://www.sucbilimi.org<br />

http://kriminal.iem.gov.tr<br />

http://www.kriminal.org<br />

http://www.kimyaturk.net<br />

http://www.aktifkriminal.com/?pnum=16&pt=KR%C4%B0M%C4%B0NAL%20HAKKINDA<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 24


Anıl Yasin AKDOĞAN<br />

anil_yasin_akdogan@hotmail.com<br />

KIMYA<br />

TEKNIKERI<br />

(MEZUN)<br />

“Poliester<br />

Mamüllerde Haşıl<br />

Balıkesir<br />

Üniversitesi<br />

Sökümü”<br />

Merhaba değerli <strong>İnovatif</strong><br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> okuyucuları…<br />

Bu ayki yazımda sizlere poliester ürünlerde<br />

haşılın önemi , haşıl sökümü , haşıl sökümünde<br />

kullanılan kimyasallar ve haşıl sökümü<br />

için örnek formülasyonlarını aktaracağım.<br />

Günümüzde hızla gelişen tekstil sektöründe<br />

Türkiye ‘ nin önemli bir rolü vardır. Elde<br />

edilen kumaşın kaliteli olması ve dokuma<br />

makinelerinin randımanlarının yüksek olması<br />

büyük önem arz etmektedir. Günümüzde<br />

dokuma makinelerinin çalışma hızları da<br />

düşünülürse dokuma işleminin sürekliliği<br />

açısından haşıllama işlemi büyük önem kazanır.<br />

Kumaşların dokuma sırasında çözgü iplikleri<br />

mekiğin gidip gelmesi ve diğer mekanik zorlamalarla<br />

karşı karşıya kalmaktadır. Bu iplikleri koruyabilmek<br />

ve çözgü kopmalarını azaltmak için<br />

yüksek dayanımlı , çok katlı , ipliklerin dışında<br />

kalan çözgü iplikleri genellikle haşıllanır.<br />

Çözgü ipliklerinin haşıllanmasında ki amaç ,<br />

liflerin birbirlerine daha iyi yapışarak , daha<br />

kapalı , sağlam bir hale gelebilmeleri ve kayganlıklarının<br />

artmasını sağlamaktır. Böylece ipliklerin<br />

lopma ve sürtünme özellikleri gelişir<br />

ve dokuma sırasında iplik kopması azalır.<br />

En basit şekilde haşıl maddeleri , makro moleküllü<br />

film oluşturabilen ve liflere belirli<br />

bir yapışma veren ve tutunma yeteneğine<br />

sahip olan doğal yada yapay maddelerdir.<br />

Ancak boyama aşamasında bu haşıl maddeleri<br />

mamul üzerinde istenmez. Çünkü haşıllama<br />

işleme sırasında kullanılan ürünlerin<br />

büyük bir kısmı suda çözünemediklerinden<br />

ve hidrofob olduklarından yaş terbiye işlemleri<br />

sırasında kumaşın ıslanma ve emme yeteneğini<br />

azaltarak rahatsız etmektedirler.<br />

Bir polyesterin elektron mikroskobu görüntüsü<br />

25<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Haşıl maddeleri suda çözünürlük bakımından şu şekilde sıralanır;<br />

Poliester liflerin haşıllanmasında başta poliakrilat<br />

ve poliester esaslı haşıl maddeleri olmak<br />

üzere sentetik haşıl maddleri kullanılmaktadır.<br />

Dolayısıyla poliester kumaşlarda haşıl sökme<br />

işlemi bir yıkamadan ibarettir ve genel olarak<br />

0,5 – 1 g/l noniyonik – anyonik yıkama maddesi<br />

, 0,5 – 1 g/l Na2CO3 ( soda ) içeren bir çözeltiye<br />

110 C <strong>12</strong>0 dakikalık bir yıkama yeterli olacaktır.<br />

Haşıl sökümü sırasında şöyle bir sıkıntıyla<br />

karşılaşılır. Yukarıda bahsettiğim gibi haşıllamada<br />

iki değişik haşıl maddesi ( poliester esaslı<br />

, poliakrilat ) kullanımı durumunda sorunla<br />

karşılaşırız. Poliester esaslı ve poliakrilat haşıl<br />

maddelerinin birlikte kullanımı halinde yıkama<br />

flottesine geçen poliakrilat kısmı poliester haşıl<br />

filminin çözünürlüğünü azaltarak haşıl sökümünü<br />

zorlaştırır ve leke oluşumuna sebep olur. Bu tip<br />

haşıl maddeleri suyun sertliğinden olumsuz etkilenirler.<br />

Bu nedenle ya yumuşak su kullanılmalıdır<br />

yada flotteye iyon tutucu ( kompleks<br />

yapıcı ) ilave edilmelidir. Geçen ay ki yazımda da<br />

belirttiğim gibi iyon tutucular suya sertlik veren<br />

Ca+2 ve Mg +2 iyonları ile şelatlanarak zararsız<br />

bir kompleks haline getirir. İyon tutucu olarak<br />

fosfatlanmış amino-poli-karboksili asitler kullanılmalıdır.<br />

Çünkü polifosfatlar 100 C ve üstü<br />

sıcaklıklarda normal fosfat yapılarına dönüşerek<br />

iyon tutuculuk özelliklerini kaybederler.<br />

Yıkama yani haşıl sökümü işleminde noniyonik<br />

ve anyonik maddeler birlikte kullanılmalıdır.<br />

Anyonik maddelerin tek başlarına kullanımları<br />

durumunda fazla köpük yapma problemiyle<br />

karşılaşabiliriz. Noniyonik maddelerin tek<br />

başlarına kullanılmalarında ise , yüksek sıcaklıklarda<br />

( 110,<strong>12</strong>0,130 C gibi ) iyi sonuçlar<br />

alınmaz. Çünkü bulanma noktası aşılmış olur.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 26


BULANMA NOKTASI NEDİR ?<br />

Noniyonik yüzey aktif maddelerin yağ asitleri ile etilen oksit kondensatlarıdır.<br />

Bunların suda ki çözünürlükleri , moleküllerinde ki eter oksijen atomlarının su molekülleri ile<br />

karşılıklı çekim kuvvetleri neticesinde polioksanyum hidroksitleri meydana getirmeleriyle izah edilir.<br />

Yüksek temparatürlerde polioksanyum hidroksitlerinde ki su molekülleri kopmakta<br />

ve poliglikol eter şekline dönmektedir. ( yani denge yukarı kaymaktadır. ) bu durumda<br />

suda ki çözünürlük , azalmakta olan noniyonik ürün çökeceğinden suda bulanma başlar.<br />

Örnek bir haşıl söküm formülasyonu;<br />

1g/l haşıl sökücü yıkama maddesi ( anyonik )<br />

1g/l Na2CO3 ( soda )<br />

1g/l iyon tutucu ( fosfonat kökenli. Fosfatlanmış amino-poli-karboksili asit. )<br />

110 C <strong>12</strong>0 ‘<br />

Ph = 9<br />

Kumaşta alkali atıkların kalmaması için son durulama banyosunda bir miktar asetik asit ilavesi<br />

yapılmalıdır. Çünkü poliester mamülleri 4,5 – 5 ph aralığında boyanır kumaşta alkali atıkların kalması<br />

durumunda boyama flottesinin ph sını bozarak abraj oluşumuna sebebiyet verir.<br />

Kaynaklar :<br />

• Data sheet<br />

• Tekstil ön terbiye<br />

27<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Hatile MOUMINTSA<br />

hatile_m@hotmail.com<br />

KIMYA<br />

(MEZUN)<br />

“Sigara”<br />

University of Ioannina<br />

Yazıma başlamadan önce sigara içen tüm<br />

arkadaşlarıma, tanıdıklarıma ve tüm herkese<br />

saygı duyduğumu belirtmek isterim.<br />

Bazen aniden aldığımız kararlardan biride sigara<br />

içmektir. Etkilendiğimiz ortam olur, denemek<br />

isteriz. Problemlerimiz olur, sigarayla<br />

hafifler sanırız. Ya da daha çok erkeklerde<br />

görülen kendimizi kız arkadaşımıza göstermek<br />

isteriz, ya da büyüdüğümüzü ortamımıza<br />

göstermek isteriz ve yine başlarız. Fakat o an<br />

düşünemediğimiz bir şey var, sonra ne olacak?<br />

Tamam ben sigaraya başladım ama ya sonra… ?<br />

Biraz düşünelim ve sigarayı iki kategoriye ayıralım:<br />

Olumlu tarafı: Sessizlikte arkadaşımız, bizi anladığını sandığımız tek dostumuz, problem giderici<br />

sandığımız tek doktorumuz.<br />

Olumsuz tarafı: Öğrenciler için en önemli olan para kaybı, ağız kokusu, günümüzde en önemli<br />

olan ve bazen maalesef tedavisi bulunamayan KANSER hastalığı ( Karaciğer, Gırtlak, Yemek<br />

borusu, Boğaz, Mide, Göğüs, Prostat, Rahim kanserleri). Hamile kadınlar için erken doğum, erken<br />

yaşlanma, diş kaybı, kalp hastalıkları gibi...vs.<br />

Gördüğümüz gibi olumsuz<br />

tarafı daha çok olan fakat<br />

içmekten vazgeçemediğimiz<br />

sigaraya en çok psikolojik<br />

olarak bağlıyız. Onsuz yapamadığımızı<br />

zannediyoruz. Fakat<br />

hiç düşündünüz mü bilmem<br />

ama sigara bitince sorunumuz<br />

her ne ise aynen çözülmemiş<br />

bir şekilde bizi beklemektedir.<br />

Demekki çözüm bu değildir.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 28


Diyelim ki, sigarayı bırakmaya karar verdiniz, bu seferde bırakmanız zor oluyor, çünkü artık vücudunuz<br />

sigaranın içindeki niko-<br />

tine alışmıştır. Neden derseniz<br />

nikotin maddesinin bağım- lılık yaratıcı özelliği eroininkine<br />

çok benzemektedir. Niko- tin; renksiz, kokusuz ve oldukça<br />

zehirli bir maddedir. Si-<br />

gara içiminde dolaylı ve çok<br />

yavaş olarak kana geçmekte-<br />

dir, metabolizma hızı ile alım<br />

hızı dengelidir, dolayısıy- la vücutta birikim yapmaz ve<br />

güçlü bir uyuşturucu mad-<br />

de olduğu için bir süre sonra<br />

tolerans gelişir. Bu yüzden<br />

de çok toksik olmasına ve sigara<br />

tiryakileri tarafından sürekli alınmasına rağmen hızlı bir ölüme yol açmaz.<br />

Sigarada daha hangi kimyasal maddeler var görelim:<br />

Üstünde bu kadar zararlı kimyasal<br />

maddeleri olan bir şeyi<br />

biz ağzımıza koyabiliyoruz.<br />

Kendi kendimizi yavaş yavaş<br />

ölüme sürüklüyoruz. Hem kendimize<br />

zarar vermiş oluyoruz<br />

hem etrafımızda olan çocuklarımıza,<br />

yeğenlerimize ve tüm<br />

sevdiklerimize. Çünkü içmeyen<br />

birinin yanında içtiğimiz zaman<br />

içmiş kadar oluyor. Fakat diyelimki<br />

sevdiklerinizin yanında<br />

içmiyorsunuz yalnızken içiyorsunuz<br />

ve belki diyorsunuzdur<br />

sadece kendime zararım olur,<br />

bunu yapmakla yoksa çok bencil<br />

mi olursunuz acaba, kendinizi ölüme sürükleyip sevdiklerinizi arkanızda bırakacaksınız. Onlar<br />

sizden kopmak hiç ister mi ki? Sizsiz bir hayatta devam etmek ister mi? Onlara hiç sormuyorsunuz.<br />

Birde dini açıdan düşünün, bu can bize bir emanettir. Ona<br />

yapılan herşeyin hesabını vereceğiz. Kendize sadece bir<br />

haftalık bir deney yapın, sigaraya verdiğiniz paraları bir<br />

kutuya biriktirin. Sadece bir haftalık sigaraya ne kadar para<br />

verdiğinizi göreceksiniz.<br />

Sigaraya başlamak isteyenler bir daha düşünsün. Kurtulmak<br />

isteyenler içinde artık bir sürü metod uygulanmaktadır.<br />

Yardım edenler vardır. Yeterki herşeyin sizde bittiğini inanın.<br />

Kendinize güvenin ve artık ondan kurtulun. Hayatınız<br />

için en güzel kararı siz verin.<br />

Kaynaklar :<br />

http://ecigaretguiden.dk/sadan-trapper-man-ned-pa-nikotin-med-sin-e-cigaret/<br />

http://www.ogrendur.com<br />

http://www.ensonhaber.com<br />

http://www.sigarabirakmak.com/blog/sigarayi-birakmanin-faydalari<br />

29<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Yavuz Selim KART<br />

kim_muhselim@hotmail.com<br />

KIMYA<br />

MÜHENDISI<br />

(MEZUN)<br />

“<strong>Kimya</strong> ve<br />

Kemometri”<br />

Cumhuriyet<br />

Üniversitesi<br />

Merhaba Sevgili Okuyucularımız.<br />

Bu ayda diğer aylarda olduğu gibi bilgisayar üzerine bir yazı yazdım. Her ay değişik yazılar<br />

yazarak sizlere elimden geldiğince faydalı olmaya çalışıyorum. Umarım bu yazı da size fayda<br />

sağlar. Bu ayki konumuza gelince “<strong>Kimya</strong> ve Kemometri” konusunu anlatacağım. Konu biraz<br />

spesifik bir konu. Hangi üniversitelerde bu eğitim var pek emin değilim. Temel bilgisayar bilimleri<br />

içinde veriliyor da olabilir, ayrıca ders olarak okutuluyor da olabilir. Bu okulun müfredatına göre<br />

değişen bir sistem.<br />

Kemometri nedir?<br />

Kemometri; istatiksiksel, matematiksel ve bilgisayar bilimlerinin elde ettiğimiz kimyasal verilere<br />

uygulanmasıdır diyebiliriz. Kısacası bilgi sentezleme işidir. İşimize yarayan kısmı bize verir.<br />

Kemometri nasıl doğmuştur?<br />

1972 yılında İsveçli Svante Wold ve Amerikalı Bruce R. Kowalski tarafından ileri sürülmüştür.<br />

1974 yılında ulusalarası kemometri derneği tarafından bu disiplinin açıklaması yapıldı. Sonraki<br />

izleyen yıllarda bu konuda çeşitli etkinlikler ve organizasyonlar yapılmıştır.<br />

Kemometri neden tercih edilir?<br />

Kemometri neden tercih edilir çünkü kimya ve analitik kimyada kompleks numunelerin analizinde<br />

* Hızlı<br />

* Güvenilir<br />

* Keskin<br />

* Doğru<br />

* Esnek<br />

* Çok yönlü çözümler sunması<br />

gibi yönlerinden dolayı işlemlerde tercih edilir. Eğer analitik kimya ile ilgileniyor ve analitik<br />

kimya hoşunuza gidiyorsa kemometri öğreneceksiniz demektir. Tabi sadece analitik kimya için<br />

değil diğer bilimsel sonuçlar içinde kullanılabilir.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 30


Kemometri neleri kapsar?<br />

Kemometrinin içerdiği temel başlıkları şöyle sıralayabiliriz.<br />

* Açıklayıcı İstatistik<br />

* Sinyal İşleme<br />

* Deneysel Tasarım<br />

* Modelleme<br />

* Kalibrasyon<br />

* Optimizasyon<br />

* Yapı Tanıma<br />

* Sınıflandırma<br />

* Yapay Akıl Yöntemleri<br />

* Resim İşleme<br />

* Bilgi ve işlem kuramı<br />

Gibi kavram ve uygulamaları kapsamaktadır. Kemometri disiplin olarak temel amaç istatistiksel<br />

ve matematiksel sistemlerin rastgele düzensiz olan verilerimize uygulanması yöntemin içerdiği<br />

açıklayıcı işlevlerden yararlanarak test edilmesi işlemidir. Analitik kimyada kullanılan istatistik<br />

yöntemlerini hatırlarsınız. Bu işlemi daha gelişmiş ayrıntılı bir varyasyonu olarak düşünebiliriz.<br />

Şekilde kemometri disiplinin hangi bilim dallarıyla iç içe olduğu görülmektedir. Şeklimizde<br />

gördüğünüz üzere Fizikokimya, Analitik <strong>Kimya</strong>, Organik <strong>Kimya</strong> (<strong>Kimya</strong>ger<br />

arkadaşların vazgeçilmez dersleri) en temel olanlarıdır. Ayrıca en solda bulunan Sanayi<br />

ise bu bilimi öğrenmenin bize ne çok yarar sağlayacağı gözükmektedir. Demek<br />

oluyor ki bu yazıyı okuyup ne yapmalısınız? Bu eğitimi öğrenmedi iseniz bir şekilde öğrenmelisiniz.<br />

Hem kendinizi geliştirmenizi hem de sanayide daha verimli bir çalışan olmanızı sağlayacaktır.<br />

Kemometrik hesaplar nasıl yapılır?<br />

Kemometrik hesaplamalar sıradan hesap makinaları ile yapılmazlar. Çok fazla kompleks hesaplama<br />

işlevi olduğundan bu hesaplamalar Excel ve MATLAB gibi paket programlar kullanılarak yapılır.<br />

31<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Kemometri hesaplamaları nerelerde kullanılır?<br />

Kemometri; analitik kimya, adli tıp, biyoloji, gıda kimyası, çevre kimyası gibi alanlarda kullanılmaktadır.<br />

Fizikokimya bilim dalı ile ilgilenenler, sinyal işleme ve çok değişkenli verilerin<br />

analizinde bu disiplini kullanmaktadır. Organik <strong>Kimya</strong>cılar ve Farmasötik <strong>Kimya</strong>cılar reaksiyon<br />

koşullarının optimizasyonunda deneysel tasarım ve ilaç tasarımında kullanmaktadırlar.<br />

Kemometri hesaplamalarında kullanılan hesaplama çeşitleri nelerdir?<br />

Analiz sırasında kullanılan başlıca işlemler şunlardır.<br />

* Klasik en küçük kareler yöntemi<br />

* Ters en küçük kareler yöntemi<br />

* Temel birleşen regresyon yöntemi<br />

* Kısmi en küçük kareler yöntemi<br />

gibi yöntemler bulunmaktadır. Her birinin ayrı ayrı işlemi ve algoritması vardır. İçerikleri üzerinde<br />

fazla durmayacağım. Anlatsak her biri ayrı yazı dizisi olur. Oldukça uzun ve ayrıntılı konulardır.<br />

Kemometri hesaplamaları uygulama alanları nelerdir?<br />

Bu kısım en önemli kısım diyebilirim. Madem bir şey öğreniyoruz öğrendiğimiz şeyin ne işe<br />

yaradığını nerelerde kullanıldığını bilmek isteriz ki insan bir şeyi nerede nasıl kullanacağını<br />

bilmediği zaman sudan çıkmış balık gibi oluyor. Tamam öğrendim de ne işe yarayacak durumunu<br />

herkes az çok yaşamıştır. Konuya dönecek olursak, çok çeşitli uygulama alanları mevcuttur. Bunları<br />

aşağıda listeliyorum.<br />

* Analitik kimyada miktar tayini çalışmalarında<br />

* Kemometrik kalibrasyon yöntemlerinde<br />

* Çok değişkenli kalibrasyon yöntemlerinde<br />

* IR Spektrofotometrelerde<br />

* UV-Görünür alan spektrofotometrelerde<br />

* Spektroflorimetrelerde<br />

* Potansiyometrelerde<br />

* Elektrokimyasal analizörlerde<br />

* Kütle spektrometrelerde<br />

* HPLC’lerde<br />

* Kapiler Elektroforez<br />

gibi cihazlarda bu disiplin kullanılmaktadır.<br />

Anlatılanlar ile çıkaracağımız sonuç ne olmalı?<br />

Bu uygulama çok geniş bir bilgi yumağıdır. Okullarda değişik değişik formüler ezberletir dururlar.<br />

Bunu yapma sebepleri anlayıp kavramınızı istemeleri. Eğer bu konuyu ilk kez duyuyorsanız sizin<br />

yapmanız gereken bu konuyu araştırmanız ve öğrenmeniz. Ayrıca net ortamında bununla ilgili<br />

yabancı birçok kaynak var. Uygulamalarını örneklerle öğrenebileceğiniz web siteleri mevcut. Bu<br />

kadar çok sanayi ile iç içe olan bir şeyi daha okurken öğrenmek size çok şey kazandırır. Henüz<br />

öğrenmeyenler için de çok şey kazandırır<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 32


Bu arada uygulamanın Excel ve Matlab gibi iki dev programla çalışıyor olması da bizler için<br />

avantaj. Çünkü Excel işletmelerde çok kullanılan bir program. Matlab ise daha çok üniversitelerde<br />

akademik anlamda kullanılıyor. Tabi istisna durumlar olabilir onları katmıyorum. Bu sayede 2 programı<br />

da öğrenmiş olacaksınız. Bu anlattığım bilgilerden yararlanarak ve önceki sayılarda az çok<br />

giriş yaptığımız Matlab ve Excel konularından da istifade edip geniş çaplı araştırmalarla bu yazı<br />

verimli geçireceğinizi umuyorum. Bir sonra ki yazıda görüşmek dileğiyle.<br />

Kaynaklar :<br />

http://www.eczfakder.hacettepe.edu.tr/Arsiv/EskiDergiler/01_2007/ecz-06.pdf<br />

33<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


iNOVATiF KiMYA DERGiSiİ’NDEN<br />

HABERLER<br />

Kalbin Devası : Domates Hapı<br />

İngiltere’de yapılan araştırmalar sonucunda, domates kabuğundan elde edilen hapların kalp hastalarına<br />

faydalı olacağı düşünüldü.<br />

Domates kabuğundan elde edilen domates hapı, araştırmalar için 72 kişiden oluşan ve yarısının kalp<br />

hastası olduğu bir grupta İngiliz Bilim adamları tarafından gerçekleştirildi.2 ay boyunca düzenli olarak<br />

hapların alımı sağlanan hastaların, kalp damarlarındaki olumlu fonksiyonlarının-damarlardaki kan<br />

akışının iyileşmesiyle- gerçekleşmesiyle araştırma üzerine daha çok çalışmaları gerektiğini söylediler<br />

Domates hapı, domatese kırmızı rengini veren ve<br />

doğal antioksidan olarak likopen içeriyor. Bilim adamları<br />

uzun süredir likopenin birkaç kanser türüne ve<br />

kalp hastalıklarına tedavi olarak uygulanabileceğini<br />

düşünüyor. Sebze, meyve, zeytin ve zeytinyağı gibi Akdeniz<br />

diyetiyle beslenmenin sağlıklı olduğu yönünde<br />

açıklama yapan bilim adamları, bu beslenme yöntemlerinin<br />

yerine domates hapının yer alacağını söylediler.<br />

Likopenin (doğal antioksidan) vücut hücrelerinin zarara uğramasını önlediğine inanılıyor. Likopen<br />

domatesin dışında birkaç sebze ve meyvede (karpuz, kayısı… )bulunduğu biliniyor. Likopenin bu<br />

yararlarına rağmen farklı bir tedavi olarak uygulanabileceği hakkında kesin bir bilgi edinilmedi.<br />

Bununla birlikte araştırma grubundan Dr. Joseph Cheriyan, araştırmanın ilk bulgularının pozitif<br />

olarak sonuçlandığı fakat domates hapının tek başına diğer tedavi yöntemlerinin yerine değil ek<br />

olarak kullanılabileceği belirtildi.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 34


Fondüden Terlik Yapıyorlar<br />

Fondü, Fransızlar tarafından yaygınlaşan<br />

bir yemek tarzıdır. Sert peynir(-<br />

gravyer), yarı sert peynir(emmental)<br />

ve beyaz şarap karışımından<br />

oluşmaktadır. Birden fazla çeşidi<br />

vardır: et fondü, çikolata fondü… vs.<br />

Tasarımcı Satsuki Ohata’nın geliştirdiği<br />

yöntemdir bu. Görmüş olduğunuz<br />

Kit halindeki Fondü satın alınıp bir kabın<br />

içinde ısıtılıyor ve biraz soğuduktan<br />

sonra ayağınız kabın içine daldırılıyor.<br />

Bu şekilde kişinin ayak şeklini birebir<br />

alan harika terliklere kavuşuyorsunuz.<br />

Polivinil klorürden oluşan ve suya<br />

dayanıklı olan terlikler hem içerde hemde<br />

dışarıda rahatça kullanılabiliyor. Çilek, çikolata gibi çeşitleri olan bu Fondüler yıkanabiliyor da…<br />

Japonya halkının büyük bir kısmında bu terlikleri görebilirsiniz. Fondü Terlikleri son moda akımı<br />

haline gelmekte...<br />

35<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


Karabon Keçeden Platine Eşdeğer Malzeme Üretildi<br />

Bingöl Üniversitesi (BÜ) Fen Edebiyat Fakültesi <strong>Kimya</strong> Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr.<br />

Ramazan Solmaz, hidrojen enerjisi üretim maliyetlerinin düşürülmesi için yaptığı çalışmada karbon<br />

keçeden platine benzer malzeme geliştirdi.<br />

Solmaz, yenilenebilir enerji, piller, yakıt pilleri, hidrojen enerjisi ve iletken polimerler konusunda<br />

yaptığı çalışmalarla Bilim Kahramanları Derneğince 2013 yılı “Genç Bilim İnsanı” ödülüne layık<br />

görüldü. BÜ laboratuvarlarında daha ucuz ve verimi arttırıcı malzeme geliştirmesiyle bilimsel<br />

çalışmalar yaptıklarını kaydetti.<br />

Çok hafif, sünger gibi nanometre boyunda liflerden oluşan bir malzeme olan karbon keçe, platine<br />

göre daha ucuz olan nikel polipten ve kobalt gibi metallerle çok mikrometre boyutlarında ince<br />

filmlerle kapatılıyor. Böylece kilogramlarca platin kullanmak yerine gram başına miligram, mikrogram<br />

olarak çok az bir miktarda bunların yüzeyine serpiştirerek elektrotlar geliştiriliyor ve çok<br />

daha az platin kullanıldığı için malzemelerin maliyeti düşürülmüş oluyor.<br />

Yapılan çalışmalarla platine göre daha ucuz maliyetli ve daha verimli yeni malzeme ile sanayicilere<br />

ve dünya bilimine önemli katkı sunulmuş oluyor.<br />

Enerji üretiminde önemli katalizörün platin maddesi olduğunu söyleyen Solmaz, ayrıca şunları da<br />

ekledi:<br />

“Yaptığımız çalışmalara göre platine göre daha ucuz ve bir o kadar da verimli yeni malzemeler<br />

geliştirdik. Bunlar sanayicilerimize ve Dünya Bilimine önemli katkı sunacak. Bu malzemeyle ilgili<br />

makalelerimizi de yayınladık. Konuyla ilgili bilim adamlarına önemli bir rehberlik taşıyacak çünkü<br />

malzemenin geliştirilmesiyle ilgili yeni teknikler, yaklaşımlarda bulunduk.”<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 36


Kaynaklar :<br />

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2014/06/140610_dametes_hapi.shtml<br />

http://www.arcaajans.com/haber/saglik/kalbin-devasi-domates-hapi/268171/<br />

http://karnaval.com/article.php?article_id=172<strong>12</strong>&channel_id=19#/gallery.php?gallery_<br />

id=1357&channel_id=19<br />

http://fondu.nedir.com/<br />

http://www.turkishny.com/health-news/90-health-news/153820-kalp-hastalarina-domates-hapi-mujdesi#.U5oQZ0A0cok<br />

http://www.hakimiyet.com/bilim-teknoloji/karbon-keceden-platine-esdeger-malzeme-uretildi-h475164.html<br />

http://www.haberler.com/karbon-keceden-platine-esdeger-malzeme-uretildi-6078682-haberi/<br />

http://www.anadoludabugun.com.tr/karbon-keceden-platine-esdeger-malzeme-uretildi-25484h.htm<br />

http://www.buyuyenturkiye.com/haber/platine-esdeger-malzeme-uretildi<br />

37<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Graphitic Acid-Grafit Asidi<br />

Nitrik asit ve Potasyum Klorat ile muamele edilen grafit.<br />

Flow Sheet-Üretim Şeması<br />

Verilen planla üretim işletmesinde yapılan işlerin şemasını gösteren tablo<br />

<strong>Kimya</strong> Sözlüğü<br />

Exothermic-Ekzotermik<br />

Isının çıkışı ile birleşen. Isı veren.<br />

Ethyl Benzoate-Etil Benzoat<br />

Aromatik kokulu renksiz, berrak sıvıdır. Parfümeride kullanılır.<br />

Meniscus-Menisküs<br />

İnce tübde bulunan sıvı yüzeyinin yüzey geriliminden dolayı içbükey olması.<br />

Metachemistry-Metakimya<br />

Atomik ve altatomik olayları inceleyen kimya dalı.<br />

Nitrogen-Azot<br />

Renksiz, kokusuz, tatsız ve havanın 1/5 ‘ni işgal eden gaz.<br />

Portlandite-Portlandit<br />

Altıgen levhalar halinde bulunan kalsiyum hidroksit.<br />

Silver Sulfide-Gümüş Sülfür<br />

Grimsi siyah toz. Derişik sülfürik ve nitrik asitlerde çözünür.<br />

Styrene Resins-Stiren Reçineler<br />

Stiren polimerizasyonu ile oluşan polistiren bileşikleri.<br />

Tepidone-Tepidon<br />

Sodyum dibütilditiyokarbonatın sulu çözeltisi.<br />

Wood Ash-Ağaç Külü<br />

Ağacın yanmasında arda kalan inorganik atık.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 38


İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Yararlı Siteler<br />

<strong>Kimya</strong> ile ilgili sitelerden biri daha. Bu sitede neler var.<br />

Genel kimya ile ilgili içerikler sitede bolca var. Sitede sorular<br />

ve ders notları ile bilgiler harmanlaşmış şekilde sunulmuş.<br />

Biraz basit görünümü olan bu sitedeki bilgileri incelemenizi<br />

öneriyoruz.<br />

http://www.chemtutor.com/<br />

Stokiometri, <strong>Kimya</strong>sal Kinetik, Termokimya, Fiziksel<br />

<strong>Kimya</strong> ile ilgili çeşitli bilgilerin bulunduğu bu siteyi de<br />

incelemenizi öneriyoruz. Çeşitli simülasyonlarında olduğu<br />

bu sitede bir çok bilgi mevcut. Ayrıca sanal kimya laboratuvarında<br />

her konu ile ilgili anlatımlar verilmiş.<br />

http://www.chemcollective.org/<br />

Bu sitede sanal kimya laboratuvarı uygulamaları ile çeşitli<br />

kimya animasyonları mevcut. Bu animasyonları izleyip<br />

incelemenizi öneriyoruz. Çeşitli kimya soruları da var.<br />

Sınavlardan önce bu soruları çözüp sınava girmeniz sizlere<br />

fayda sağlayacaktır.<br />

http://www.ochem.com/<br />

39<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

<strong>Kimya</strong> Bulmacasi<br />

1 2<br />

3<br />

4<br />

5 6<br />

7<br />

8<br />

Soldan Saga<br />

1. Bir molekülün degisik sekillerde gösterimine denir<br />

4. Bir siviyi buharlastirip, olusan buharini yogunlastirarak<br />

ayristirma islemi.<br />

6. Bir alkil grubuna bir hidroksil (-OH) grubu baglanmasiyla<br />

olusan bilesiklere denir.<br />

7. Gaz moleküllerinin küçük bir delik araciligiyla bir kaptan,<br />

daha düsük basinçli ortama yayilmasi.<br />

8. Iki farkli maddenin birleserek kendi özelliklerini kaybedip<br />

yeni özellikte bir madde meydana getirmesi olayina denir.<br />

Yukaridan Asagiya<br />

2. Bir elementin elektron alarak veya vererek bilesik<br />

olusturma istegine denir.<br />

3. Kati+sivi heterojen karisimlarinin özel adidir.<br />

4. Bir gazin havada veya baska bir gaz içinde yayilmasina<br />

denir.<br />

5. <strong>Kimya</strong>sal metodlarla daha basit parçaciklara ayrilamayan,<br />

ayni cins atomlardan meydana gelen en basit yapidaki<br />

madde.<br />

7. Sudaki hidrojenlerin yerine alkol gruplarinin geçmesiyle<br />

olusan bilesiklere denir.<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> 40


İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Geçen Ayın Çözümü<br />

<strong>Kimya</strong> Bulmacasi<br />

3<br />

A<br />

9<br />

O<br />

7<br />

F<br />

2<br />

M<br />

Y i R M A 4 S i C A K L i K<br />

6<br />

M<br />

1<br />

S<br />

T<br />

O<br />

N O I<br />

O Y 5 Y Ü K S E L T G E N<br />

M G O<br />

L O R E S A N S M<br />

L T Z E<br />

A R T<br />

L E 8 B A R O M E T R E<br />

I<br />

T<br />

K T E T<br />

I<br />

Soldan Saga<br />

3. Karisimi olusturan maddeleri fiziksel yöntemlerle<br />

ayristirma. [AYiRMA]<br />

4. Termal iliski içindeki maddeler arasinda meydana gelen isi<br />

akisini tanimlayan fiziksel özellik. [SiCAKLiK]<br />

5. <strong>Kimya</strong>sal reaksiyonlarda elektron alarak (indirgenerek)<br />

karsisindakini yükseltgeyen madde. [YÜKSELTGEN]<br />

7. Bir maddenin kisa dalga boylu radyasyon ile uyarilmasi<br />

sonucu isik yaymasi uyarici ortamdan uzaklastirildiginda<br />

isik yayma islemi durur. [FLORESANS]<br />

8. Açik hava basincini ölçmek için kullanilan düzenek.<br />

[BAROMETRE]<br />

9. Bir atomun en dis seviyesindeki elektron sayisinin 8<br />

olmasi. [OKTET]<br />

Yukaridan Asagiya<br />

1. <strong>Kimya</strong>sal reaksiyondaki giren maddelerle, ürünler<br />

arasindaki iliski. [STOKIYOMETRI]<br />

2. Kapali kaptaki gazlarin basincini ölçmek için kullanilan<br />

düzenek. [MANOMETRE]<br />

4. <strong>Kimya</strong>sal reaksiyonlara karsi ilgisiz elementler.periyodik<br />

tablodaki 8Agrubu. Inört veya asal olarak ta bilinirler.<br />

[SOYGAZ]<br />

6. Bir kilogram çözücü içerisindeki çözünmüs maddenin mol<br />

sayisi. [MOLALITE]<br />

41<br />

İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong>


İNOVATİF<br />

<strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong><br />

Bende Yazmak İstiyorum<br />

Dergide bende yazmak istiyorum benim de<br />

yazılarım olsun diyorsanız.<br />

***Yazacağınız konuyu belirleyin. (<strong>Kimya</strong> içeriği olan herhangi bir konu olabilir) Örnek: Polimerden<br />

ya da organikten bir konu ya da sanayide gördüğünüz bir şey ile ilgili bir konu. Kendi cümleleriniz<br />

ile olması şart. Alıntı alıyorsanız kesinlikle kaynak belirtmelisiniz.<br />

***Konuda kullanılan resimlerin kaynakları belirtilmeli.<br />

***Yazılar kesinlikle facebook üzerinden bizlere gönderilmemeli. Çünkü bu oldukça işimizi zorlaştırıyor.<br />

Yazılar inovatifkimyadergisi@gmail.com adresine gönderilmeli.<br />

***Dergi editörlerimiz olan<br />

Yavuz Selim Kart, Aybike Kurtuldu,Seda Çoban arkadaşlarımıza ulaşması gerekmektedir.<br />

***Yazıları gönderdikten sonra kendiniz ile ilgili bilgileri de mail ile bize göndermelisiniz. Yoksa<br />

yazınız yayınlanmayacaktır.<br />

***Ad Soyad<br />

Ulaşılabilecek Mail Adresi(Hızlı ulaşılabilecek sık kullanılan bir mail olmalı)<br />

Bitirdiğiniz ya da okumakta olduğunuz Üniversite İsmi<br />

Çalışıyor iseniz çalıştığınız kurumdaki pozisyonunuz.<br />

Dergiye koyabileceğimiz türden bir profil resminiz.<br />

*** 2014 Ağustos ayı sayısı için yazılarınızın son teslim tarihi. 20 Temmuz 2014 dür.<br />

Her ayın son yazım tarihi 20. de bitecektir. 20. den sonra göndereceğiniz yazılar<br />

Bir sonraki ay yayınlanacaktır.<br />

***Ve son olarak kopyala-yapıştır ile yazıyı ben yazdım gönderiyorum derseniz yazınız kesinlikle<br />

yayınlanmaz. Bu şekilde yazı olmaz. Böyle uyanıklık yapıp kolaya kaçmak fark edilmeyecek bir şey<br />

değil. Sonuçta yazılarınızı okunuyor araştırılıyor. Bir şeylere emek verip orjinal şeyler çıkarırsanız<br />

rağbet görürsünüz. Lütfen bu konulara dikkat edelim.<br />

***Yazılarınızı word dosyası halinde maile atacaksınız. Resimleriniz varsa da konu içinde aralarda<br />

en az bir tane resim olsun. Fikir düşünce tarzı kimya sektöründe sorun yazıları çözüm yazılarında<br />

olmayabilir ama diğer konularda en az bir tane olmalı çünkü görsellik yazıya çok şey katıyor.<br />

***Şimdilik aklımıza gelenler bunlar sorun olursa eklemeler-çıkarmalar yaparız.<br />

***<strong>İnovatif</strong> <strong>Kimya</strong> <strong>Dergisi</strong> gönderdiğiniz yazıların yayınlanıp yayınlanmaması hakkını elinde tutar.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!