Cinedergi 99
Binder99B
Binder99B
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
sinemacıları hiç tutamazsın. Bugün sevişme sahnesi<br />
kesilir yarın başka bir şey, kaç dakika kesildiği de<br />
önemli değil, sürekli değişen dönüşen filmler izlemeye<br />
başlarız ve zaten bakanlığın istediği de bu. “18+<br />
film çekersen yardımı geri ödersin” diyerek sansür<br />
takozunu baştan koymuş oluyor. Bu takoza hangi<br />
aşamada takıldığın çok mühim değil, bir şekilde sansüre<br />
uygun davranmış oluyorsun. Burada bakanlığın<br />
zekası, sinemacının eserinden taviz vermesi sayesinde<br />
işe yarıyor. Filmler devlet eliyle değil bizzat<br />
yaratıcısı tarafından sansürlenmiş oluyor. Eti kıyma<br />
makinesine bile sokmadan çekmek… Çok zahmetsiz<br />
ve işte bunun adı: OTOSANSÜR.<br />
Gölgeler gerçek değildir ama bizi daha fazla korkuturlar<br />
çünkü kocamandırlar. Türkiye’de gölgeler giderek<br />
büyüyor. Sanat yapanların iddialı söylemlerine<br />
kanmayın, kimsenin bu gölgelerle savaşmaya yetecek<br />
cesareti yok.<br />
Herkes gerektiği yerde taviz vermeye hazır çünkü<br />
devlet parasıyla film çekip devletin yaptırdığı festivallerden<br />
ödül toplayan ve bununla da övünen bir<br />
sinemacı nesli yetişti. Seyirciyle arası iyice açık bu<br />
sinemacılar devlet filmlerini fonlamayı keserse ya da<br />
festivaller hepten düzenlenemez hale gelirse ürün<br />
veremez hale gelecekler. Sinemanın sanat hali dahi<br />
seyirci tarafından takdir edilmelidir yoksa her geçen<br />
yıl daha da olmamış filmlerle, tuhaf söylemlerle<br />
karşılaşacağız.<br />
80’lerin sıkıyönetim zamanlarında bile yaşanmayan bir<br />
şey bu, ne acı değil mi? Sansür bir kıyma makinesidir.<br />
İktidarın hazmedebileceği leziz köfte için eti (filmi)<br />
tekrar çekmen gerekebilir belki ama herkes yutacak<br />
diye bir şart yok. Eleştiriler olacaktır, olmalı.<br />
Sinema sanatının sıradan insanı alıp dönüştürme<br />
gücü vardır. Eskiden böyle bir dert vardı ama artık<br />
yok. Çünkü nasıl olsa devlet filmleri fonluyor ve sonra<br />
da festivaller tertip edip bunları gösteriyor, ödüllendiriyor.<br />
Seyirci bağı koptu. Y. Ustaoğlu’nun derdi bu değil<br />
ama dert buna dönüştü.<br />
Bakanlık desteği hibe değil ama belli şartlar<br />
karşılanınca hibeye dönüşüyor. Bir sinemacı filmini<br />
buna uygun hale getiriyorsa kafasında sinemadan çok<br />
ticaret vardır. Bu iş artık çok sıkıntılı. Bakanlık destekli<br />
filmlerin festival serüveni sinemamızı kuruttu. The<br />
Wailing diye bir film izledim bu yıl, çok iyiydi. Gişesini<br />
merak edip baktım. 7 milyona yakın bilet satmış<br />
Kore’de… İşte sinema budur, bu filmdir, bu gişedir. Biz<br />
artık saçmalıyoruz, her şey ucuz ticaretten ibaret.