01.01.2017 Views

Cinedergi 99

Binder99B

Binder99B

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

CINEKRiTiK<br />

FIRAT SAYICI<br />

UNITED STATES OF ROUGHNECK!<br />

n BUsta yönetmen Oliver Stone Amerika<br />

yönetimi ve istihbaratın kirli yüzüne güçlü<br />

bir tokat attığı filmi ile seyircisine yine<br />

soluksuz bir yapım sunuyor. Yeni yılın<br />

ilk güçlü filmlerinden sayabileceğimiz<br />

“Snowden” yaşanmış bir olaya<br />

dayanmasıyla da izleyiciyi düşündürmeyi<br />

başarıyor.<br />

Edward Snowden’ın, CIA’e<br />

girmek istemesinin en büyük sebebi, ülkesinin<br />

dünyada bir fark yaratmasına yardımcı<br />

olmaktı. Amerikan hükümetinin güvenlik adı<br />

altında e-postalara, sosyal medya hesaplarına,<br />

cep telefonu mesajlarına, hard disklerinize,<br />

kredi kartı ekstelerinize ve hatta masanızın<br />

üzerinde duran bilgisayar kamerasına kadar<br />

erişebildiğini öğrendi. İnternetin hudutsuz<br />

dünyasında hükümetler için gizli hesap diye bir<br />

şeyin olmadığını ve tüm bunların gizli kanunlarla<br />

yasallaştırıldığını 2013 yılı Haziran ayında<br />

tüm dünyaya duyurduğu gün “Amerikan tarihinin<br />

gördüğü en büyük vatan haini” ilan edilirken<br />

aynı zamanda da bir kahramana dönüştü.<br />

Üzerine kitaplar yazılan, belgeseli Oscar Ödülü<br />

kazanan Edward Snowden’ın gerçek hikayesi,<br />

bu kez Oliver Stone yönetmenliğinde Joseph<br />

Gordon-Levitt, Shailene Woodley, Melissa<br />

Leo, Nicholas Cage, Zachary Quinto ve Tom<br />

Wilkinson’un bulunduğu ödüllü oyuncu kadrosuyla<br />

karşımıza çıkıyor.<br />

“Platoon”, “Nixon”, “Natural Born Killers”,<br />

“JFK”, “Born on the Fourth of July”, “Any<br />

Given Sunday” ve “Wall Street” gibi önemli<br />

filmleriyle tanıdığımız Oliver Stone, aynı zamanda<br />

-bu yönüyle ülkemizde pek bilinmese<br />

de- araştıran, doğru soruları soran ve kafa<br />

açan değerli bir belgeselci aynı zamanda. Yeri<br />

geldiğinde Michael Moore kadar tehditkar ve<br />

cesur, yeri geldiğinde Werner Herzog kadar<br />

cüretkar ve izlenimci… Ki, izlemediyseniz<br />

mutlaka şu belgesellerini bir şekilde izleyin<br />

derim; Hugo Chavez’i anlattığı “Mi Amigo<br />

Hugo”, Fidel Castro’yu anlattığı “Comandante”<br />

ve “Castro in Winter”, Güney Amerika’nın<br />

politik yüzünü samimi bir dille anlattığı “South<br />

of the Border”… Yaşlandıkça daha da cesurlaşan<br />

Stone, Amerika’nın dış politikalarını sorgulayan<br />

ve zaman zaman da Amerikan toplumunun körü<br />

körüne bağlandıkları önyargıları kırmaya çalışan<br />

biri olageldi. Filminin sonunda canlı kanlı bize<br />

gösterdiği Eric Snowden’in, toplumu ikiye bölen<br />

(Hain mi? Kahraman mı?) varlığını, kuşkuya yer<br />

bırakmadan, dinamik ve can alıcı bir yapımla<br />

aktarıyor izleyiciye. Takdire şayan…<br />

Gerçek olaylardan yola çıkılarak çekilmiş<br />

her filmin olduğu gibi olumlu ve olumsuz yanları<br />

var elbette “Snowden”in... Ağırlıklı olarak Joseph<br />

Gordon-Levitt’in (başarıyla taşıdığı) omuzlarındaki<br />

oyun yükü, zaman zaman sevgilisini canlandıran<br />

Shailene Woodley üzerinde geziniyor. Kanımca<br />

diğer rollerdeki hiç bir oyuncu onlar kadar öne<br />

çıkamıyor. Hele ki, Nicholas Cage’in gerek-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!