You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
NAZIM HIKMET:<br />
HAYATI:<br />
Nazım Hikmet 20 Kasım 1921 yılında Selanik’te,<br />
hayata gözlerini açan ünlü şairimizdir.<br />
15 Ocak 1902 tarihinde ailesi tarafından<br />
nüfusa kaydettirilmiş ve doğum<br />
tarihi 1902 olarak resmi kayıtlara işlenmiştir.<br />
Feryad-ı Vatan Nazım Hikmet’in ilk şiiridir,<br />
1913 senesinde yazılan bu şiir Nazım<br />
Hikmet için ayrı bir önem arz etmektedir.<br />
Aynı yıl içerisinde Galatasaray Sultanisinde<br />
ortaokul öğrenimine başlamıştır. Heybeliada<br />
Bahriye Mektebi’ne geçişi ise 1917 yılında<br />
gerçekleşmiştir. Kurtuluş Savaşı sebebiyle<br />
Anadolu’ya geçer fakat Nazım Hikmet, sağlık<br />
sorunları nedeniyle Bahriye’den ayrılmak durumunda<br />
kalır. Belli bir süre sonra öğretmenlik<br />
gibi kutsal bir görev için Bolu’ya atanır Nazım<br />
Hikmet, daha sonra Moskova’ya giderek Siyasal<br />
ve İktisadi Bilimler eğitimi almaya başlar…<br />
1921 yıllarında devrim ve ilk siyasi tecrübeleri<br />
ile birlikte hayatın içine girmeye başlar. Memleketinden<br />
uzak kalamayan Nazım Hikmet ülkesine<br />
dönerek Aydınlık Dergisinde yazmaya<br />
başlar fakat yazdıkları için 15 yıl hapis istemi<br />
nedeniyle Sovyetler Birliği’ne gider.1928 yılında<br />
yararlandığı af kanunu ile ülkesine dönmek<br />
için can atmaktadır ve bir an önce harekete<br />
geçer ve geldiği gibi Resimli Ay isimli dergide<br />
yazmaya başlar. Burada da işler yolunda gitmeyecekti<br />
ve 1938 yılında tekrar hapis cezasına<br />
çarptırılır. 12 sene tutukluluk hayatından sonra<br />
askere alınma ve öldürülme korkusu onu yeniden<br />
dışarılara yönlendirmiştir. 1950 senesinde<br />
tekrar Sovyetler Birliği’ne gitmem kararı alan<br />
Nazım Hikmet Ran, 25 Temmuz 1951 senesinde<br />
Türkiye vatandaşlığından çıkartılmıştır. Bunun<br />
üzerine büyük dedesinin toprakları olan<br />
Polonya’ya gider ve Borzecki soyadını alır. Nazım<br />
Hikmet bu çileli hayattan sonra 3 Haziran<br />
1963 yılında kalp krizi geçirerek hayata gözlerini<br />
yummuştur. 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar<br />
Kurulu kararı ile kendisinden alınan Türk Vatandaşlığı<br />
yeniden Nazım Hikmet’e verilmiştir.<br />
EDEBI SÖYLEMI:<br />
Nazım Hikmet ilk şiirlerine hece ölçüsü ile<br />
başlamıştır fakat diğer hececilere nazaran yazdıkları<br />
ve ortaya koydukları çok daha farklı<br />
bir yapıya sahiptir. Şiir konusunda kendini<br />
geliştirdikçe, şiir için farklı yönler ve duygular<br />
aramaya başlamıştır… Sovyetler Birliğinde<br />
yaşadığı ilk yıllar ortaya koyduğu eserler diğer<br />
şairlere göre daha farklı ve dikkat çekiciydi.<br />
Kendini sürekli olarak geliştiren bir sanatçıydı<br />
Nazım Hikmet buna bağlı olarak zamanla hece<br />
ölçüsünden vazgeçerek serbest ölçüde eserler<br />
sunmaya başladı. Şiirlerinden Sovyet etkisini<br />
görmeniz mümkündür. Volkan Konak, Fuat<br />
Saka, Zülfü Livaneli gibi daha birçok ünlü isim<br />
Nazım Hikmet’in şiirlerini bestelemiş ve dinleyicilerine<br />
sunmuştur. Yalnızca Türk sanatçılar<br />
YAZAR KÖŞESİ<br />
değil Yunanistan’ın ünlü bestecilerinden Ma<br />
nos da Nazım Hikmet’in şiirlerini bestelemiştir.<br />
BAZI ESERLERI:<br />
* Memleketimden <strong>İnsan</strong> <strong>Manzaraları</strong><br />
* Unutulan Adam<br />
* Tahir ile Zühre<br />
* Sevdalı Bulut<br />
* Ferhad ile Şirin…<br />
Ayrıca Ferhad ile Şirin’in oyunu da sergilenen<br />
eserleri arasında yer almaktadır. Nazım<br />
Hikmet’in şiirleri,romanları ve onun adına<br />
yapılan filmleri de mevcuttur.<br />
Mavi Gözlü Dev,Bilinmeyen Yönleriyle Galina’nın<br />
Nazım’ı, Nazım’ın Küba Seyahati<br />
KENDI SÖZLERIYLE NAZIM:<br />
“... Çok şükür aşığım. Bana öyle geliyor ki bir<br />
tek insana, yüz milyonlarca insana, bir tek ağaca,<br />
bütün ormana, tek bir düşünceye, bir çok<br />
düşünceye ve fikre aşık olmadan yaşamak yaşamak<br />
değildir”<br />
Onun büyük bir şair olduğunu söyleyenlere:<br />
“Tüm yaşamım boyunca şiir yazarım, ve kimi<br />
kez hiç de fena değildir yazdıklarım, ama hiçbir<br />
zaman ‘Ben şairim’ diye tanıtmam kendimi…<br />
Bizde, Doğu’da, şairim demek, övünmekle,<br />
kendinin iyi insan olduğunu söylemekle<br />
aynı şeydir…”<br />
+ Eşine: “Geçenlerde şiirlerimin İzlandaca<br />
çevirilerini gönderdiler... Şaşılacak bir şey...<br />
Ama Türkiye’de yayımlamıyorlar beni. Zaten<br />
yayımlasalardı da, o şiirleri kendileri için yazdıklarım<br />
okuyamayacaklardı, çünkü okuma<br />
yazmaları yok...”<br />
Bu törelere uyma işi Nazım Hikmet’in pek<br />
hoşlanmadığı bir durumdur çünkü Nazım<br />
Hikmet törelere isyan eden “…hatta düğün,<br />
cenaze de korkunç ve anlamsız şeylerdir” diyen<br />
bir adamdı.<br />
HAYATINA DAIR<br />
BILINMEYENLER:<br />
+Nazım kadınlara duyduğu aşk kadar tatlı sevdalısıydı.<br />
+Aşk adamı Nazım son eşi ve kendisiyle arasında<br />
büyük yaş farkı olan aşkı Vera’yı etkilemek<br />
için ona çok romantik restler yapardı Yine<br />
elinde çiçeklerle Vera’ya gittiği bir gün Vera’nın<br />
iş arkadaşı Rais ona: “ Eğer onu hoşnut etmek<br />
istiyorsanız<br />
hıyar çurşusu, çiroz<br />
gibi şeyler getirin de bakın o zaman nasıl sevecek<br />
sizi.” der.<br />
Ve bu öğütten sonra litre litre turşular Vera’nın<br />
masasına doluşmaya başlar, sonrası hepimizin<br />
malumu. Nazım turşuyla kalp çalan ilk erkek<br />
olarak tarihe geçer.<br />
+Kız Çocuğu şiiri için Japon çocuklar Nazım’ın<br />
eşine armağan ve bir mektup yollar.<br />
”Unutulmaz insan Nâzım Hikmet” hitabıyla<br />
başlayan mektup şu şekilde devam etmektedir:<br />
Hiroşimalı küçük kızların armağanını kabul<br />
edin lütfen. Anınızın önünde başlarımızı minnettarlık<br />
ve saygıyla eğiyor, cenazenizin önüne<br />
yaptığımız binlerce turnayı, dünyaya özgürlük<br />
ve sonsuz barış taşıyan binlerce kuşu bırakıyoruz.<br />
Değerli Nâzım Hikmet’e, ailesine ve yakın<br />
dostlarına savaşmayı sürdüren Hiroşimalı<br />
okul çocuklarından; Hiroşima kâğıt turnaları<br />
derneğinden. 23 Haziran 1963.”<br />
+Nazım Hikmet’in onun şiirini okuyan yetim<br />
bir Azeri çocuğu evlat edindiğini ve ülkesini<br />
özleyen gencin daha sonra ondan habersiz ülkesine<br />
kaçmasına rağmen Nazım’ın onu sık sık<br />
aradığı ve görüştüğünü biliyor muysunuz?<br />
+Ya da büyük arzusunun Türkiye’ye dönmek<br />
olduğunu ?<br />
+Nazım Hikmet’in annesi Celile Hanım safkan<br />
Türk olmadığını ama İstanbul’un tüm törelerine<br />
ugun bir hayat yaşadığını?<br />
+Nazım Hikmet’in suyla yapılan işkencelerden<br />
dolayı hiç yıkanmadığını doktor olan eşi Galina’nın<br />
onu sabunlu bezle temizlediğini<br />
+Nazım Hikmet’in sevgilileri arasında şiir yazmadığı<br />
tek kadın Galina’dır.<br />
Yaşamak ümitli bir iştir, sevgilim.<br />
Yaşamak: Seni sevmek gibi ciddi bir iştir.<br />
Ben Senden Önce Ölmek İsterim<br />
Ben<br />
senden önce ölmek isterim.<br />
Gidenin arkasından gelen<br />
gideni bulacak mı zannediyorsun?<br />
Ben zannetmiyorum bunu.<br />
Iyisi mi,beni yaktırırsın,<br />
odanda ocağın üstüne korsun<br />
içinde bir kavanozun.<br />
Kavanoz camdan olsun,<br />
şeffaf, beyaz camdan olsun<br />
ki içinde beni gorebilesin<br />
Fedakarliğimi anlıyorsun<br />
vazgeçtim toprak olmaktan,<br />
vazgeçtim çiçek olmaktan<br />
senin yanında kalabilmek için.<br />
Ve toz oluyorum<br />
yaşiyorum yanında senin.<br />
Sonra, sen de ölünce<br />
kavanozuma gelirsin.<br />
Ve orada beraber yaşarız<br />
külümün içinde külün<br />
ta ki bir savruk gelin<br />
yahut vefasız bir torun<br />
bizi ordan atana kadar...<br />
Ama biz<br />
o zamana kadar<br />
o kadar<br />
karışacağız<br />
ki birbirimize,<br />
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz<br />
yan yana düşecek.<br />
Toprağa beraber dalacagız.<br />
Ve bir gün yabani bir çiçek<br />
bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse<br />
sapında muhakkak<br />
iki çiçek açacak :<br />
biri sen<br />
biri de ben.<br />
Ben<br />
daha ölümü düşünmüyorum.<br />
Ben daha bir çocuk doğuracağım<br />
Hayat taşıyor içimden.<br />
Kaynıyor kanım.<br />
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,<br />
ama sen de beraber.<br />
Ama ölüm de korkutmuyor beni.<br />
Yalnız pek sevimsiz buluyorum<br />
bizim cenaze şeklini.<br />
Ben ölünceye kadar da<br />
Bu düzelir herhalde.<br />
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?<br />
Içimden bir şey :<br />
belki diyor.<br />
Bence Şimdi Sen De Herkes Gibisin<br />
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor<br />
Onlardan kalbime sevda geçmiyor<br />
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor<br />
Çünkü bence şimdi herkes gibisin<br />
Yolunu beklerken daha dün gece<br />
Kaçıyorum bugün senden gizlice<br />
Kalbime baktım da işte iyice<br />
Anladım ki sen de herkes gibisin<br />
Büsbütün unuttum seni eminim<br />
Maziye karıştı şimdi yeminim<br />
Kalbimde senin için yok bile kinim<br />
Bence sen de şimdi herkes gibisin<br />
Bu Vatana Nasıl Kıydılar<br />
<strong>İnsan</strong> olan vatanını satar mı?<br />
Suyun içip ekmeğini yediniz.<br />
Dünyada vatandan aziz şey var mı?<br />
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?<br />
Onu didik didik didiklediler,<br />
saçlarından tutup sürüklediler.<br />
götürüp kâfire : “Buyur...” dediler.<br />
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?<br />
Eli kolu zincirlere vurulmuş,<br />
vatan çırılçıplak yere serilmiş.<br />
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.<br />
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?<br />
Günü gelir çarh düzüne çevrilir,<br />
günü gelir hesabınız görülür.<br />
Günü gelir sualiniz sorulur :<br />
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?<br />
Bulut mu Olsam<br />
Denizin üstünde ala bulut<br />
yüzünde gümüş gemi<br />
içinde sarı balık<br />
dibinde mavi yosun<br />
kıyıda bir çıplak adam<br />
durmuş düşünür.<br />
Bulut mu olsam,<br />
gemi mi yoksa?<br />
Balık mı olsam,<br />
yosun mu yoksa?..<br />
Ne o, ne o, ne o.<br />
Deniz olunmalı, oğlum,<br />
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla<br />
2 3<br />
Kerem Gibi<br />
Hava kurşun gibi ağır!!<br />
Bağır<br />
bağır<br />
bağır<br />
bağırıyorum.<br />
Koşun<br />
kurşun<br />
erit-<br />
-meğe<br />
çağırıyorum...<br />
O diyor ki bana:<br />
- Sen kendi sesinle kül olursun ey!<br />
Kerem<br />
gibi<br />
yana<br />
yana...<br />
“Deeeert<br />
çok,<br />
hemdert<br />
yok”<br />
Yürek-<br />
-lerin<br />
kulak-<br />
-ları<br />
sağır...<br />
Hava kurşun gibi ağır...<br />
Ben diyorum ki ona:<br />
- Kül olayım<br />
Kerem<br />
gibi<br />
yana<br />
yana.<br />
Ben yanmasam<br />
sen yanmasan<br />
biz yanmasak,<br />
nasıl<br />
çıkar<br />
karan-<br />
-lıklar<br />
aydın-<br />
-lığa..<br />
Hava toprak gibi gebe.<br />
Hava kurşun gibi ağır.<br />
Bağır<br />
bağır<br />
bağır<br />
bağırıyorum.<br />
Koşun<br />
kurşun<br />
erit-<br />
-meğe<br />
çağırıyorum.....<br />
Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri<br />
Ne güzel şey hatırlamak seni :<br />
ölüm ve zafer haberleri içinden,<br />
hapiste<br />
ve yaşım kırkı geçmiş iken...