AramızdanAyrılanlar

Sayfa 439
1 Şubat 2003, “ şimdilik beni tek düşündüren mayıs da gireceğim ve 3 gün süren 6
sınavlık yeterlilik sınavı, biliyorsun fizik her konuya açık, mikro ve makro düzeydeki her türlü
olay bir soru olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu çeşitlilik beni korkutuyor ve üniversitedeki çekişme
ve diğer anlayamadığım egoistce yaklaşımlar yüzünden bu sınava hazırlanırken de tek
başımayım. Senin gibi bende soruyorum, neden yapıyorum bunları? Nobel de alsam saygı
göremeyeceğim sonuçta bu ülkede ama bu değil. Demek ki ben farkında olarak yaşamayı
seviyorum, doğayı bir parça da olsa anlayabilmek orada meydana gelen veya yanı başımızda
var olan ama kimsenin fark etmediği büyüleyici şeyleri fark edip hayatı başka gözle görmek,
onun uçsuz bucaksız derinliklerini veya mükemmelliklerini hissetmek, bilmek .. (üstelik takdir
edilmeyi veya başka bir şeyi beklemeden bunları yapmak ) o yüzden herhalde sadece fiziğe
değil, matematiğe, sanata, mimariye, müziğe içinde gizem ve kusursuzluk taşıyan her şeyi,
bunları seviyorum ben ve bunları anlatmayı, kısaca bizi bu işlere sürükleyen öğrenme, anlama,
öğretme ve hayata geçirme tutkusu her halde, herkesten farklı bir hayatı seçip taşın altına
elimizi koymamızın nedeni bu her halde, biz soru seçtik çünkü biz tutkulu insanlarız”
Ocak 2003 “ben de kitap, resim veya heykel veya şarkı her neyse o ürünü yaratan hayal
gücünü seviyorum, sahip olduğumuz en önemli şeyde bu galiba hayal gücümüz“
Mimar Sinan’a mimariye özel bir hayranlığı vardı. Resime olan kabiliyeti Mimar Sinan
hayranlığı Oben’e Çekül Vakfının açtığı Mimar Sinan Eserleri Eskiz Yarışmasında yaptığı eskiz
ona ödül kazandırdı. Çok iyi bir fizikçi olması sebebi ve mimariye olan merakı ile Mimar Sinan’ın
eserlerini uzun süre inceledi. Yaşasaydı 2004 kışında Mimar Sinan’ın eserlerinin gizli kalmış
yönleri ve Sinan’ın yapıtlarında kullandığı altın oranla ilgili bir kitap yazacaktı. Mimar Sinan’ın
eserlerini onla ilgili Osmanlıca yayınları anlamak için kendi gayreti ile Osmanlıca öğrendi.
Sanata mimariye olan hayranlığı sanat tarihi masterı yapma isteği bile uyandırmıştı O bende.
Kazadan önceki son gece 28 Mayıs
2004 Cuma gecesi evde 2.5 yaşındaki yeğeni
Kaan ile kaldı uzun saatler onla oynadı doya
doya... Birbirlerini son kez gördü amca yeğen,
son kez sarıldılar, kokladılar...
Oben bir arkadaşına yolladığı mailde Kaan’dan
ve çocuklardan şöyle bahsetmiş;
31 Ekim 2001 ( Kaan 2 haftalıkken )
Aramızdan Ayrılanlar
Türk Fizik Derneği