19.04.2016 Views

AramızdanAyrılanlar

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

Türk Fizik Derneği : " Aramızdan Ayrılanlar"

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayfa 34<br />

bakardım ama hoşuma giden bir şeyler göremezdim. Eve gelen kesekağıtları hep gazeteden<br />

yapılırdı, onları açar okurdum. Aktardan döndükten sonra ben o külahı da açıp okudum. O<br />

kadar enteresan şeyler yazıyordu ki. Enerji diye bir şey tarif ediyordu: Isı enerjisi vardır, elektrik<br />

enerjisi vardır. Gittim aktardan kitabı aldım ve eve geldim. Aman yarabbi! O enerjilerin<br />

birbirine nasıl dönüştüğünü, sorup tecrübe etmek istediğim ama tecrübe edemediğim bilgilerin<br />

hepsi vardı. Kitabın ne başı ne sonu belliydi. Yalnız bir sayfasının başında hikmet-i tabiyye diye<br />

bir yazı vardı. Eskiden fiziğe böyle derlermiş.”<br />

1927 yılında ilkokulu bitiren Sait Akpınar, 1930 yılında Eyüp Ortaokulu’ndan mezun olur<br />

ve ilk öğrencilerinden biri olduğu Aksaray’daki Pertevniyal Lisesi’ne başlar. Bu yıllarda<br />

Fransızca öretmeni Nurullah Ataç’tır. Akpınar’ın çok iyi Fransızca bildiğini gören Ataç, ona bol<br />

bol Fransızca kitap okumasını ve Almanca öğrenmesini önerir. Bunun üzerine Akpınar,<br />

sonraları Dil Tarih- Coğrafya Fakültesi’nde profesör olan Christinus adlı bir Avusturyalıdan<br />

Almanca dersleri almaya başlar. Sait Akpınar’ın üniversiteye başladığı yıl olan 1933, üniversite<br />

reformunun yapıldığı yıldır. Elektrik ve elektronik Akpınar’ın ilgisini çekmektedir ve İstanbul<br />

Üniversitesi Elektronik Bölümü’ne başlar.“İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Elektrik-<br />

Elektronik Bölümü’nün sonradan kapatılmış olmasının Mühendislik Fakültesinin olmadığı<br />

yıllarda Fizik Bölümü’nün gelişmesinin hızını kesmiştir” yorumunun [2] yanlış olmadığını<br />

burada da görüyoruz. Örneğin Sait Akpınar’ın bir yıl sonra Maarif Vekâleti Avrupa imtihanını<br />

kazanıp devlet bursu alarak Almanya’ya, Goethe Üniversitesi’ne gitmesini ve sonra da fizikçi<br />

olmaya karar vermesini elektronik merakı yanında Elektronik Bölümüne kayıt olmasına<br />

borçludur:<br />

“İstanbul’da 1926 yılında ilk radyo kurulduğu zaman ben radyo yapmayı öğrendim.<br />

Kendime yaptığım gibi başkalarına da yapardım. İTÜ’de okutulan kalın bir kitap vardı. Abbas<br />

adında bir arkadaşımla bu konuları sürekli konuşur tartışırdık. Okulda yabancı hocalar vardı.<br />

Von Mises [3] adlı bir Alman matematik hocamız vardı. Von Mises Alman olmasına rağmen<br />

Fransızca konuşurdu ve okuldaki bazı doçentler söylediklerini bize tercüme ederlerdi; Ratip<br />

Berker ve Cahit Arf bunlardandı. Bir ders beni okumaktan neredeyse alıkoyacaktı: teknik resim.<br />

Teknik resim dersinde bazı makine parçaları masanın üzerine konulur ve bunların şekilleri<br />

çizilirdi, ben de gayet güzel çizerdim. Fakat sonra, ‘teknik resmi mürekkeple yapacaksınız,<br />

hepinizin de bir pergel takımı olacak’ dendi. Pergel takımı yirmibeş lira, babamın maaşı onbeş<br />

lira. ‘Ben bunu babama söyleyemem,’ dedim kendi kendime, onun için bu tahsili bırakmak<br />

lazım. Ben böyle kararsızlık içindeyken eve bir mektup geldi:<br />

Aramızdan Ayrılanlar<br />

Türk Fizik Derneği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!