AramızdanAyrılanlar

Sayfa 106
Her hamlenin bir de bedeli vardır. Bilim insanlarımızı organik olarak kendimizin
yetiştirmesi plânı, pahalı bir proje gibi görünmesine rağmen, gelişme için kuşkusuz en ucuz
plândır. Çünkü, bilimi ve teknolojiyi üretmek uzun vadede ithalden daha ucuzdur. Beyine, bilim
insanına yapılan yatırımdan daha verimli yatırım yoktur. Bu yatırım kısa zamanda masrafını
öder. Böyle bir yatırım, gelişme ve kalkınmanın ileride süreceğinin garantisi olan bir yatırımdır.
Toplumlar bilime yaptıkları katkılarla haklı olarak öğünürler. Bilime hizmet insanlığa
hizmettir. Özgün bilim onu destekleyen bir çevrede ve onu seven, tartışan, düşünen kimseler
tarafından yapılır. Şimdi genel olarak Batı’ dan gelen problemleri, fikirleri, akımları ve hatta
modaları (bilimde de belirli modalar olur) takip ediyorsak da, bunun her zaman şart olmadığını
bilmeliyiz. Eğer, bilimi, problemleri anlamış ve hazmetmiş yeterli sayıda bilim insanımız olsa,
yeni yöntemler, yeni akımlar, yeni fikir okulları bizde de başlatılabilir; kendi araştırma
problemlerimize kendimiz yön veririz, yeni kuramlar ortaya atabilir, yeni deneysel olaylar
bulabiliriz ki, bunların uygulamaları da en çabuk bizim ülkemizde yapılabilir. Yani, bizde de
nitelikli araştırma yapılırsa, kabul edilmiş buluşlar olursa, bugünkü durumun tersi olacak. Bu
sefer yabancılar bizim yaptıklarımıza bakacak ve bizim yaptıklarımızı taklit edeceklerdir.
Geçmişe bakınca, bütün buluşların Batı’ dan gelmediğini görürüz.
Bugün özgün bilimin %95 i dünya nüfusunun %25 i tarafından üretiliyor. Demek ki,
insanlığın beyin gücünün %75 i gelişemeden, verimli olamadan sönüp gidiyor. Türkiye’ de de
nice insanımızın beyin gücü gelişmeyi bekliyor. Toplumların kuvvetinin yetişmiş, en yüksek
düzeyde düşünen fertlerin sayısıyla ölçüldüğü bir dünyada hareketsiz kalmamalıyız. Geleceğe
düşe kalka sürekli diğer ülkelerin ardından mı gidelim; yoksa onlarla beraber, bilime bazı
dallarda yeni katkılar, buluşlar yaparak mı?
Bilimsel gelişmeyi, milli eğitimi, millî savunmanın bir parçası, bir millî savunma projesi
olarak da kabul etmeliyiz. Çünkü bugünkü dünyada millî savunma da bilim ve teknolojiye
dayanıyor. Hayat ve hürriyeti her gün yeniden kazanmamız lazım. Sürekli çabalama, insan
gelişmesini özellikle fikrî gelişmeyi destekler. Beyin bir adale gibi ne kadar fazla çalışırsa o
kadar fazla gelişir. Bilim insanı olmayan ülke hür olamaz, bağımsız kalamaz.
Bilim insanı yetiştirmek konusunda en büyük görev üniversitelere ve dolayısıyla bugünkü
bilim insanlarının kendilerine düşüyor. Bunlar üniversite ve dernekler yoluyla hem kendilerinin,
hem de yeni neslin yetişmesi için uğraşacaklardır. Üniversite idaresi, hükümet ve diğer yetkililer
bunlara yardımcı olmalı ve görevlerinin kolaylaşması için gerekli tedbirleri almalıdırlar. Bilimsel
çalışmaların önceliğinin idari işlerden ve kurallardan önde tutulması gerekir. Bilim dernekleri
Aramızdan Ayrılanlar
Türk Fizik Derneği