HAZAR WORLD - SAYI: 36 - KASIM 2015

11.11.2015 Views

BLOG / BLOG ENERJİ GÜVENLİĞİ / ENERGY SECURITY ENERJI GÜVENLIĞI YENIDEN TÜRKIYE’NIN GÜNDEMINDE Türkiye-Rusya ilişkilerinin gerilmesi üzerine Türkiye’nin enerji güvenliği gündemde yeniden geniş yer almaya başladı. ENERGY SECURITY ON TURKEY’S AGENDA AGAIN Turkey’s energy security has once again took an important place on the agenda when Turkey-Russia relations strained. DR. RÜÇHAN KAYA HASEN ENERJI VE ULUSLARARASI İLIŞKILER UZMANI HASEN ENERGY AND INTERNATIONAL RELATIONS EXPERT Türkiye doğal gaz tedarik ettiği ülkelerle uzun vadeli ve uluslararası bağlayıcılığı olan anlaşmalara imza atsa da gaz tedarik etme konusunda problemler yaşayabileceği ihtimalini de göz önünde bulundurarak uzun vadeli önlemler için adımlar atmalı. Zira uluslararası boru hatlarında gaz kesintisine sebep olabilecek herhangi bir olay ülkeyi zor durumda bırakabilir. Geçmişe bakacak olursak, Rusya’nın Ukrayna’yla yaşadığı gaz krizlerinden sadece AB ülkeleri değil, Türkiye de negatif anlamda etkilenmişti. Bu anlaşmazlıklar uzun vadede Rusya’nın transit ülkeleri tamamen baypas etme planına ağırlık vermesine yol açtı. Belarus ve Polonya üzerinden taşımacılık yapmak yerine 2011 yılında hayata geçirilen 55 milyar metreküp kapasiteli Kuzey Akım bu stratejinin ilk meyvesi oldu. 2007’de ortaya atılan ve 2014 sonunda Türk Akımı adını alan Güney Akım projesi ise Ukrayna’nın transit ülke rolünü bitirmeye yönelikti. 2019 yılında Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz tedarikini sonlandırmayı amaç edinen Rusya’nın bu amacına ulaşması son dönemde Türkiye ile arasının açılmasıyla birlikte daha zor bir hal aldı. Ancak bu gerginliğin sonucunda iki ülke gaz ticaretine yan etkilerinin olması ve Türkiye’nin enerji arzında sıkıntılar yaşama ihtimalini de değerlendirmek ve buna dair önlemler almak gerekiyor. UZUN VADELI HEDEFLER HAYATA GEÇIRILMELI Kısa vadede, yani önümüzdeki kış ve hatta bir sonraki sene için Türkiye’nin gaz alımında %55 oranında bağlı olduğu Rusya’ya ciddi bir alternatif üretebilmesi mümkün görünmüyor. Ancak uzun vadeli hedefleri bir an önce gündeme taşımak ve bunların takibini yapmak gerekiyor. Örneğin, Hazar gazını Türkiye ve Güney Avrupa’ya taşıyacak olan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Türkiye’nin enerji arz güvenliği için ciddi önem taşıyor. İnşaatı bu yıl başlayan hattın ilk gazı 2019’da Türkiye Turkey should take long term steps bearing in mind that the country may face gas supply problems although it has long term and internationallybinding agreements with supplier countries. Anything that may cause an interruption in the gas flow of international pipelines may culminate in distress for the country. In retrospect, we observe that gas crises between Russia and Ukraine have negative consequences for not only EU countries but also Turkey. Such disagreements made Russia focus on the plan to by-pass transit countries in the long run. The Nord Stream, which was put into service in 2011 with a transport capacity of 55 billion cubic meters as an alternative to transportation through Belarus and Poland, was the first outcome of this strategy. Whereas the South Stream project, which was first suggested in 2007 and re-named ‘Turkish Stream’ in 2014, was designed to end Ukraine’s transit position. Russia intends to stop supplying gas to Europe through Ukraine by 2019; but reaching this aim is now more difficult as Russia’s relations with Turkey have deteriorated. This tension may have side effects on gas trade of both countries, and Turkey may have problems in the energy supply. In this context, those possibilities should be taken into consideration and related measures should be taken. LONG TERM GOALS SHOULD BE REALIZED In the short run –for the next winter or the upcoming year– it does not seem probable for Turkey to find a real alternative to Russia which it depends on by 55% for gas supplies. However, long term goals should be immediately put forward and followed up. For instance, the Trans Anatolian Natural Gas Pipeline (TANAP), which will transport Caspian gas to Turkey and Southern Europe, is a significant project for ensuring Turkey’s energy supply security. 44 KASIM 2015 SAYI 36 - NOVEMBER 2015 ISSUE 36

www.hazarworld.com ve Avrupa’ya göndermeye başlaması bekleniyor. Hat ilk aşamada Türkiye’ye 6 milyar, Avrupa’ya 10 milyar metreküp gaz taşıyacak. Ancak bunun da ötesinde Türkiye bölgedeki diğer gaz tedarikçilerini de projeye dahil edip hem kendi pazarını güvence altına almayı hem de gaz ticaret merkezi olma potansiyelini artırmayı hedeflemeli. Doğal gaz ticaret merkezi olmanın en önemli ön koşulu ise ülkedeki doğal gaz ticaretinin liberalleşmesi. Halihazırda kanuni altyapısı kurulmuş olan liberalleşme sürecini tamamlamak, gaz ithalatında %20 civarında olan özel sektör payını %80 seviyesine çekmek ve BOTAŞ’ın sadece iletim hattını kontrol etmesini sağlamak liberalleşme yönünde atılması gereken adımlardan birkaçı. Her ne kadar liberalleşme sürecinin tamamlanmasının tüketiciye kısa vadeli etkileri olacak olsa da, uzun vadede ülkenin doğal gaz faturası düşecek ve Türkiye’nin doğal gaz ticaret merkezi olabilmesine yol açacak kontratlara sahip olmasına ve al ya da öde sorunları yaşamamasına zemin hazırlayacak. Liberalleşme sonucunda Türkiye’nin halihazırda sahip olduğu sıvılaştırılmış doğal gaz ithalat terminallerinin sayısı da artabilir ve özel sektördeki oyuncular yeni terminallerin açılması için rol oynayabilir. Şu anda yıllık 12 (6 + 6) milyar metreküp olan LNG ithalat kapasitesi de büyüyerek doğal gaz tedarikçisi ülkelerden kaynaklanabilecek sorunlar LNG ikamesi ile çözülebilir. Son olarak, Türkiye bu önlemlerin de ötesinde enerjiyi en verimsiz değerlendiren ülkelerden biri olma gibi bir lüksü kalmadığını fark etmeli ve ona yönelik adımlar atmalı. Enerji verimliliği dendiğinde her ne kadar tüketicinin tasarrufu ve sanayinin enerjiyi etkin ve üretken bir şekilde kullanması akla gelse de verimsizliğin büyük bir kısmının da altyapı yetersizliğinden kaynaklandığını unutmamak gerekir. Altyapı yatırımlarında enerji altyapılarının geliştirilmesi ve yenilerinin inşa edilmesine öncelik verilmeli. Bunu başarabilmek için atılacak adımların ilk aşamada maliyeti yüksek olsa da uzun vadeli kazanımlar bu maliyetleri anlamlı kılıyor. Tabii enerji verimliliğini artıracak altyapı yatırımlarının maliyetinin karşılanabilmesi için de devletin finansman kolaylıkları sağlaması gerekiyor. Ancak son günlerde yeniden gündemimize giren enerji güvenliğine dair kaygılar düşünüldüğünde Türkiye’nin hem enerji verimliliğine dair hem de piyasa liberalleşmesine yönelik yapısal değişiklikleri gerçekleştirmesi büyük önem arz ediyor. TANAP ILK AŞAMADA TÜRKIYE’YE 6 MILYAR, AVRUPA’YA 10 MILYAR METREKÜP GAZ TAŞIYACAK. IN THE FIRST PHASE, TANAP WILL TRANSPORT 6 BCM GAS TO TURKEY AND 10 BCM GAS TO EUROPE. Construction works of this project have started this year, and the first gas flow will to Turkey and Europe is expected in 2019. In the first phase, the line will transport 6 bcm gas to Turkey and 10 bcm to Europe. But further to that, Turkey should set sight on securing its energy market and increasing its potential to become a natural gas hub by including other gas suppliers in the region to this project. Key precondition to become a natural gas hub is to liberalize the natural gas trade within the country. For this purpose, the liberalization process -the legal infrastructure of which is ready- should be completed; the private sector’s share in gas imports should be increased from 20% to 80%; and BOTAS should have a command only on the transmission line. Although completion of the liberalization process will have short term impacts on consumers; it will also lead to lower natural gas bill for the country, pave the way for contracts that will facilitate Turkey’s quest to become a natural gas hub, and eliminate take-or-pay problems in the long run. When the liberalization process is completed, the number of LNG import terminals may increase, and private sector actors may play a role in opening new terminals. Currently, LNG may substitute problems that may arise due to natural gas supplier countries by increasing the LNG import capacity of 12 (6+6) bcm per year. In conclusion, Turkey should be aware of the fact that Turkey can no longer have one of the most inefficient energy uses, and should take necessary steps to change this situation. Energy saving by consumers and efficient and productive use of energy in the industry may be the first things that come to mind when we say energy efficiency; but it should be noted that insufficient infrastructure is a key factor in inefficiency. Developing energy infrastructures and building new infrastructures should be given priority in infrastructure investments. Cost of these steps may be high in the first stage, but long term gains make those costs meaningful. The government is required to provide financing conveniences to be able to meet the costs of infrastructure investments that will increase energy efficiency. Considering Turkey’s concerns about energy security which has re-gained importance lately; it is highly significant for Turkey to realize structural reforms about energy efficiency and market liberalization. HAZAR WORLD 45

www.hazarworld.com<br />

ve Avrupa’ya göndermeye başlaması bekleniyor.<br />

Hat ilk aşamada Türkiye’ye 6 milyar,<br />

Avrupa’ya 10 milyar metreküp gaz taşıyacak.<br />

Ancak bunun da ötesinde Türkiye bölgedeki<br />

diğer gaz tedarikçilerini de projeye<br />

dahil edip hem kendi pazarını güvence altına<br />

almayı hem de gaz ticaret merkezi olma<br />

potansiyelini artırmayı hedeflemeli.<br />

Doğal gaz ticaret merkezi olmanın en önemli<br />

ön koşulu ise ülkedeki doğal gaz ticaretinin<br />

liberalleşmesi. Halihazırda kanuni altyapısı<br />

kurulmuş olan liberalleşme sürecini tamamlamak,<br />

gaz ithalatında %20 civarında olan<br />

özel sektör payını %80 seviyesine çekmek ve<br />

BOTAŞ’ın sadece iletim hattını kontrol<br />

etmesini sağlamak liberalleşme yönünde<br />

atılması gereken adımlardan birkaçı. Her<br />

ne kadar liberalleşme sürecinin tamamlanmasının<br />

tüketiciye kısa vadeli etkileri<br />

olacak olsa da, uzun vadede ülkenin doğal<br />

gaz faturası düşecek ve Türkiye’nin doğal<br />

gaz ticaret merkezi olabilmesine yol açacak<br />

kontratlara sahip olmasına ve al ya da öde<br />

sorunları yaşamamasına zemin hazırlayacak.<br />

Liberalleşme sonucunda Türkiye’nin halihazırda<br />

sahip olduğu sıvılaştırılmış doğal<br />

gaz ithalat terminallerinin sayısı da artabilir<br />

ve özel sektördeki oyuncular yeni terminallerin<br />

açılması için rol oynayabilir. Şu anda<br />

yıllık 12 (6 + 6) milyar metreküp olan LNG<br />

ithalat kapasitesi de büyüyerek doğal gaz<br />

tedarikçisi ülkelerden kaynaklanabilecek<br />

sorunlar LNG ikamesi ile çözülebilir.<br />

Son olarak, Türkiye bu önlemlerin de ötesinde<br />

enerjiyi en verimsiz değerlendiren<br />

ülkelerden biri olma gibi bir lüksü kalmadığını<br />

fark etmeli ve ona yönelik adımlar<br />

atmalı. Enerji verimliliği dendiğinde her ne<br />

kadar tüketicinin tasarrufu ve sanayinin<br />

enerjiyi etkin ve üretken bir şekilde kullanması<br />

akla gelse de verimsizliğin büyük bir<br />

kısmının da altyapı yetersizliğinden kaynaklandığını<br />

unutmamak gerekir. Altyapı<br />

yatırımlarında enerji altyapılarının geliştirilmesi<br />

ve yenilerinin inşa edilmesine öncelik<br />

verilmeli. Bunu başarabilmek için atılacak<br />

adımların ilk aşamada maliyeti yüksek olsa<br />

da uzun vadeli kazanımlar bu maliyetleri<br />

anlamlı kılıyor. Tabii enerji verimliliğini<br />

artıracak altyapı yatırımlarının maliyetinin<br />

karşılanabilmesi için de devletin finansman<br />

kolaylıkları sağlaması gerekiyor. Ancak<br />

son günlerde yeniden gündemimize giren<br />

enerji güvenliğine dair kaygılar düşünüldüğünde<br />

Türkiye’nin hem enerji verimliliğine<br />

dair hem de piyasa liberalleşmesine yönelik<br />

yapısal değişiklikleri gerçekleştirmesi<br />

büyük önem arz ediyor.<br />

TANAP ILK<br />

AŞAMADA<br />

TÜRKIYE’YE<br />

6 MILYAR,<br />

AVRUPA’YA<br />

10 MILYAR<br />

METREKÜP GAZ<br />

TAŞIYACAK.<br />

IN THE FIRST<br />

PHASE, TANAP WILL<br />

TRANSPORT<br />

6 BCM GAS<br />

TO TURKEY AND<br />

10 BCM GAS<br />

TO EUROPE.<br />

Construction works of this project have<br />

started this year, and the first gas flow will<br />

to Turkey and Europe is expected in 2019.<br />

In the first phase, the line will transport 6<br />

bcm gas to Turkey and 10 bcm to Europe.<br />

But further to that, Turkey should set sight<br />

on securing its energy market and increasing<br />

its potential to become a natural gas<br />

hub by including other gas suppliers in the<br />

region to this project.<br />

Key precondition to become a natural gas<br />

hub is to liberalize the natural gas trade<br />

within the country. For this purpose, the<br />

liberalization process -the legal infrastructure<br />

of which is ready- should be<br />

completed; the private sector’s share in gas<br />

imports should be increased from 20% to<br />

80%; and BOTAS should have a command<br />

only on the transmission line. Although<br />

completion of the liberalization process will<br />

have short term impacts on consumers; it<br />

will also lead to lower natural gas bill for<br />

the country, pave the way for contracts that<br />

will facilitate Turkey’s quest to become a<br />

natural gas hub, and eliminate take-or-pay<br />

problems in the long run. When the liberalization<br />

process is completed, the number<br />

of LNG import terminals may increase,<br />

and private sector actors may play a role<br />

in opening new terminals. Currently, LNG<br />

may substitute problems that may arise<br />

due to natural gas supplier countries by<br />

increasing the LNG import capacity of 12<br />

(6+6) bcm per year.<br />

In conclusion, Turkey should be aware of<br />

the fact that Turkey can no longer have one<br />

of the most inefficient energy uses, and<br />

should take necessary steps to change this<br />

situation. Energy saving by consumers and<br />

efficient and productive use of energy in the<br />

industry may be the first things that come<br />

to mind when we say energy efficiency;<br />

but it should be noted that insufficient<br />

infrastructure is a key factor in inefficiency.<br />

Developing energy infrastructures and<br />

building new infrastructures should be<br />

given priority in infrastructure investments.<br />

Cost of these steps may be high in<br />

the first stage, but long term gains make<br />

those costs meaningful. The government is<br />

required to provide financing conveniences<br />

to be able to meet the costs of infrastructure<br />

investments that will increase energy efficiency.<br />

Considering Turkey’s concerns<br />

about energy security which has re-gained<br />

importance lately; it is highly significant for<br />

Turkey to realize structural reforms about<br />

energy efficiency and market liberalization.<br />

<strong>HAZAR</strong> <strong>WORLD</strong><br />

45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!