31.07.2015 Views

S. Çağlar Onur ile Röportaj Yenilikleri - Tilkinin Dilinden

S. Çağlar Onur ile Röportaj Yenilikleri - Tilkinin Dilinden

S. Çağlar Onur ile Röportaj Yenilikleri - Tilkinin Dilinden

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

haberlerPardus’tanKamuoyunaPardus Proje YöneticisiErkan Tekman’ınblogunda Pardus Kullanıcıları Derneği<strong>ile</strong> ilgili yazdığı açıklamayı aktarıyoruz:Son günlerde yaşanmakta olan kimigelişmeler ışığında kamuoyuna biraçıklama yapma gereği duyulmuş olup,TÜBİTAK Hukuk Müşavirliği’nin duyurusuaşağıdadır:Pardus Kullanıcıları Derneği adı altındafaaliyet gösteren kişi ve kuruluşlarınPardus sisteminin yaratıcısı olan TÜBİTAK-UEKAE ve TÜBİTAK-UEKAE çalışanları <strong>ile</strong>hiçbir fiili veya hukuki ilişkisi veya işbirliğibulunmamaktadır. 556 sayılı MarkalarınKorunması Hakkında Kanun HükmündeKararname ve meri mevzuat hükümleriçerçevesinde doğab<strong>ile</strong>cek olası hukukiihtilaflara mahal vermemek adına bu türoluşumlar ve bu oluşumlar altında Pardusmarkası kullanılmak suretiyle yürütülecekfaaliyetler öncesinde TÜBITAK-UEKAE’denizin alınması gerekmektedir. Aksidurumda ilgili kiş<strong>ile</strong>r hakkında cezai vehukuki süreçlerin başlatılması yolunagid<strong>ile</strong>cektir.TÜBİTAK-UEKAE’nın izni dışında kurulanoluşumlardan ve bu oluşumların yürütmüşolduğu hiçbir faaliyetten TÜBİTAK-UEKAEsorumlu tutulamaz.Kamunun bilgisine saygı <strong>ile</strong> arz olunur.Kim KorkarPDF’ten?PDF düzenleme özelliği OpenOffice.org’aekleniyor, ama bunun için birkaç ay dahabeklememiz gerekecek.OpenOffice.org eklenti sitesinin haberinegöre Sun PDF Aktarıcı eklentisi (SPI)Nokia, Maemo4.1’i DuyurduNokia’nın N8xx serisi tabletlerindekullandığı Linux tabanlı işletim sistemiMaemo, yeni 4.1 sürümüyle iki önemliyeni özelliği getiriyor: Elektronik postaistemcisi Modest ve bir Linux dağıtımınadaha çok benzeyen yeni paket yönetimsistemi.Maemo 4.1’deki elektronik postaistemcisi Modest, SMTP , POP ve IMAPprotokollerine destek veriyor. ModestOpenOffice.org 3.0’ınmevcut geliştirici sürümündeçalışıyor. Kararlı sürümün nasılolacağını kimse kestiremezama beta sürümü, mevcutPDF araçlarının yeteneklerininneredeyse tamamına ulaşmışdurumda!SPI’yi denemek içinOpenOffice.org 3.0’ın bir önsürümünü indirip yüklemenizgerekiyor. Yüklemeden sonra SPI’yi,Araçlar-> Eklenti Yöneticisi üzerindenkurabilirsiniz.Öntanımlı olarak SPI, PDF dosyalarınıOpenOffice.org Çizim (Draw)programıyla açıyor, bunun yanı sıraisterseniz OpenOffice.org Sunu (Impress)programını da kullanabiliyorsunuz.ismine karşın (mütevazı anlamınageliyor), çoklu hesap yönetimi her hesapiçin ayrı imza vs. gibi gömülü sistemleriçin yazılmış olan e-posta istemc<strong>ile</strong>rindegenelde olmayan onlarca özelliğe sahip.4.1 güncellemesiyle Maemo kapalı,şirket tabanlı bir sistem olmaktan çıkıptam bir gömülü Linux dağıtımı olmayolundaki en büyük adımlarından biriniatıyor. Nokia , Maemo’nun ilk piyasaçıkışından itibaren yavaşça sisteminkapalı kodlu elemanlarını açık kaynakkodlu alternatifleriyle değiştirmeyeAslında Çizim programı, PDF formatınınkısıtlamaları göz önüne alındığındamantıklı. Hiçbir program –Adobetarafından hazırlanan Acrobat hariç–özgün dosya biçimini korumak suretiyle,bir satırdan fazlasını düzenleyemiyor. Bunedenle Çizim programına aktarmak sonderece mantıklı, çünkü Çizim programıher satıra ayrı ayrı düzenlenebilir metinalanı muamelesi yapıyor.Yapılan testlerde SPI mevcut haliyle b<strong>ile</strong>sadece metin aktarımı yapan AbiWord vesatır halinde olmayan metni çeviremeyenKWord’dan çok daha iyi durumda.OpenOffice.org 3.0’ın yayınlanmatarihine kadar SPI’nin de gelişimgöstereceğine ve en çok kullanılaneklent<strong>ile</strong>rden birisi olacağına hiç şüpheyok.başladı. Onaysızuygulamalarınkurulumunukolaylaştırdı,kabuk ve rooterişiminiaçtı,şimdi deson olaraksistem güncellemeişlemini diğer Linuxdağıtımlarında olduğu gibipaket sistemine çevirdi.Bakalım,Maemo buradan nereye gidecek?05


haberlerBirlikteÇalışabilirlikNerede?Kamu kurumlarının bilgi vebelgelerini işlemekte, saklamakta vebirbirleri <strong>ile</strong> değiştirmekte kullandıklarıformatlar bu kamu kurumlarının e-kurumuygulamalarının birbirleri <strong>ile</strong> çalışmasıve sonuçta vatandaşın e-devlet hizmetlerinihızlı ve kesintisiz bir şekilde almasıaçısından çok önemli. Bu bağlamda bizdede, pek çok diğer devlet gibi, e-devlet için“Birlikte Çalışabilirlik” esasları oluşturma,bunları bir kılavuz halinde kullanımasunma ve sonrasında da bu esaslarınuygulanmasını sağlama çalışmaları birsüredir devam etmekte.2003 yılında başlatılan ve koordinasyonu,izlenmesi, değerlendirilmesi ve yönlendirilmesiDPT Müsteşarlığı tarafındanyürütülen olan e-DönüşümTürkiye Projesi’ninçıktılarından birisi de BirlikteÇalışabilirlik Rehberi. 2004ve 2005 yıllarında katılımcı birsüreç <strong>ile</strong> hazırlanan rehberin ilksürümü, Ağustos 2005’te bir BaşbakanlıkGenelgesi <strong>ile</strong> yayımlanarak yürürlüğegirdi. Bu rehber özgür yazılımlaraçısından çok önemli, çünkü DOSYA(VERİ) SUNUMU ve DEĞİŞİMİ bölümündeofis dokümanları <strong>ile</strong> ilgili olarak:“Diğer taraftan, OASIS (Organizationfor the Advancement of StructuredInformation Standards) tarafından ofisdokümanları için standart olarak kabuled<strong>ile</strong>n “Open Document Format forOffice Applications - OpenDocument”formatının önümüzdeki dönemde kamukurumlarının belge değişimi için zorunlustandart olarak kullanılması öngörülmektedir.”şeklinde bir cümle içeriyor. Ayrıca ofisdokümanlarının değişimi için MicrosoftOffice 97 formatları ve OASIS ODFformatlarının ikisini de kabul ed<strong>ile</strong>bilir dosyabiçimleri olarak işaret ediyor. Kısacasırehberin ilk sürümü mevcut baskın formatıkabul etmekle birlikte özgür yazılımları daiçeren rekabetçi bir gelecek planlıyor.Geçen üç yılın getirdiği teknik <strong>ile</strong>rlemelergözönüne alındığında güncelliğiniyitirmekte olan rehber, 2007 ve 2008yıllarında yine katılımcı bir süreçte gözdengeçirildi ve ikinci sürüm taslağı hazırlandı.Ancak bu taslak ilk sürüme göre önemlibir yön değişikliğine işaret ediyor. ÖncelikleODF için sözü ed<strong>ile</strong>n öngörü sulandırılmışvaziyette. Daha da önemlisi, bir standartdeğil de bir ürün olan, rekabeti değil detekelin sürmesini hedefleyen, hapsolmadanbaşka bir gelecek vadetmeyen OOXMLformatı da rehbere girmiş. Ofis dokümanıformatları konusunun geleceği bir dipnotaindirgenmiş:“Office Open XML Formats” (OOXML)konusundaki gelişmeler ve bu kapsamdagerek Uluslararası Kuruluşlarda gerekAvrupa Birliği bünyesinde yürütülen ilgiliçalışmalar takip edilmekte olup, OOXML’eISO/IEC 26300 <strong>ile</strong> birlikte benimsenenstandart olarak yer verilmesi ya da ISO/IEC26300 standardının tek başına benimsenmesikonusu bu gelişmeler doğrultusundadeğerlendir<strong>ile</strong>cektir.”Dünya Ticaret Örgütü OOXML’i rekabeteengel olarak ilan etmiş, Avrupa KomisyonuOOXML’in ISO standardı haline gelmesürecini soruşturmaya başlamış, Microsoftyetkil<strong>ile</strong>ri “format savaşları”nın galibini ODFolarak ilan etmiş ve Microsoft firması Officeyazılımlarının ODF formatını OOXML’dendaha önce destekleyeceğini açıklamışken,bizdeki bu geri adımı anlamak zor.OOXML’in Birlikte Çalışabilirlik Rehberi’negirmesi <strong>ile</strong> kamu kurumları üzerindekiyeni Microsoft Office sürümlerine terfi veOOXML formatlarını öntanımlı olarak kullanmabaskısının artacağı kesin. Fransakamuda OOXML’i kullanımını yasaklamış,İngiltere’nin BECTA’sı (ki Microsoft <strong>ile</strong> dahageçenlerde uzun süreli ve geniş kapsamlıbir anlaşma imzaladı) dahi Microsoft Office2007’ye geçişi tavsiye etmezken, buadım, açık ve eşit rekabet, hapsolmanınve tekelleşmenin önlenmesi ve kamukaynaklarının etkin kullanımı açılarından hiçde parlak bir gelecek vadetmiyor.Neyse ki DPT bu taslağı yayımlamadan öncekamuoyu görüşlerini toplama yoluna gitmişdurumda. 1 Ağustos 2008 tarihine kadarbirliktecalis@dpt.gov.tr adresine e-posta<strong>ile</strong> ya da DPT Müsteşarlığı’na yazılı olarakgörüşünüzü <strong>ile</strong>tebiliyorsunuz.Türkiye’nin en büyük Pardus topluluğuÖzgürlükİçin, tüm katılımcılarını DPT <strong>ile</strong>ac<strong>ile</strong>n <strong>ile</strong>tişime geçmeye ve sesimizi tekraryükseltmeye çağırıyor.OOXML tüm dünyada da protestolarlakarşılanıyor.06


incelemePardus 2008 <strong>ile</strong> beraber yen<strong>ile</strong>ndi. C++ dili yerine Python <strong>ile</strong> kodlanan Kaptanbu sayede diğer Pardus uygulamaları <strong>ile</strong> daha entegre çalışıyor. Yeni arayüzüsayesinde daha kolay bir kullanıma kavuşan Kaptan <strong>ile</strong> fare ayarlarınızı vetemel masaüstü ayarlarınızı yapabilirsiniz. Ağ ve depo ayarlarını da Kaptan <strong>ile</strong>yapmanız mümkün. Depo ayarlarında katkı deposunun da isteğe bağlı bir şekildesisteme eklenmesinin sağlanması <strong>ile</strong> yeni kullanıcılara daha fazla paketi kolaycakurma şansı veriliyor.Görüntü YöneticisiPardus 2008 <strong>ile</strong> beraber gelen yeniliklerden birisi de Görüntü Yöneticisi. GörüntüYöneticisi <strong>ile</strong> özellikle deneyimsiz kullanıcıları çok zorlayan ekran kartı ayarlarıkolayca yapılabiliyor. Görüntü Yöneticisi’ni Tasma’da ilk çalıştırdığınızda ekrankartınızın modelini algılayarak size ekran kartınıza ilişkin özel sürücüleri kurmanızıtavsiye ediyor. Bu sürücüleri kuruduktan sonra görüntü yöneticisinden sürücünüzüseçip bilgisayarınızı yeniden başlattığınızda bilgisayarınız üç boyut desteği <strong>ile</strong>beraber açılacaktır. Görüntü Yöneticisi <strong>ile</strong> ayrıcakullandığınız monitörü de seçebilir ve bu sayedemonitörünüze ilişkin özel ayarları da kullanabilirsiniz.Görüntü Yöneticisi <strong>ile</strong> ekranınızın renk derinliğini veçözünürlüğünü de değiştirmeniz mümkün.Ağ Yöneticisi uygulaması <strong>ile</strong> bağlandığınız ağlaraait profiller oluşturabilirsiniz. Oluşturduğunuzprofiller daha sonra otomatik olarak algılanır vebu ağların kapsamına girdiğinizde sisteminiz ağaotomatik olarak bağlanır. Bağlantı bilg<strong>ile</strong>rini sistemçekmecesinden izleyebilir ve ağınızla ilgili güncelbilg<strong>ile</strong>ri alabilirsiniz. Kablolu, kablosuz ve modembağlantıları ağ yöneticisi üzerinden yapmanızmümkün.Tasma ve diğer yeniliklerTasma, Pardus 2008 <strong>ile</strong> yen<strong>ile</strong>nen teknoloj<strong>ile</strong>rdenbiri. Pardus’un önceki sürümlerinde tasma-ekstrapaketi <strong>ile</strong> kurulan gelişmiş seçenekler artık Tasmamenüsünden kolayca açılabiliyor. Tasma’nınkullanıcılara kolaylık sağlayan sekmeli arayüzü iseayarların hızla ve kolaylıkla yapılmasını sağlıyor.Pardus 2008’in altyapısına bakıldığında ise özgün Pardus teknoloj<strong>ile</strong>ri olanÇomar ve Müdür’ün de yen<strong>ile</strong>ndiğini görüyoruz. D-Bus altyapısına geçen Çomarbu sayede uzaktan yönetim işlemlerinde büyük kolaylıklar sağlıyor ve sisteminkararlılığını arttırıyor.Pardus 2008’in güncel çekirdek desteği <strong>ile</strong> sisteminize bağladığınız tüm çevrebirimleri kolayca tanınıyor ve yapılandırılıyor. Yazıcı kurulumu ise Pardus2008 <strong>ile</strong> son derece kolay. Yazıcınızı bilgisayara bağlayın ve Pardus 2008 tümkurulum işlemlerini birkaç dakika içinde sizin için tamamlasın. Yazıcınızı artıkkullanabilirsiniz.Pardus 2008 sürümü, Pardus teknoloj<strong>ile</strong>rindeki yeniliklerin yanında birçokgüncellemeyi de içeriyor. Pardus 2008 masaüstü yöneticisi olarak KDE 3.5.9sürümü <strong>ile</strong> geliyor. KDE’nin 3 sürümünün son güncellemesi olan bu yönetici <strong>ile</strong>kullanıcılar masaüstü ihtiyaçlarını sorunsuz bir şekilde karşılayabiliyor. KDE 4dahil olmak üzere Pardus kullanıcıları farklı masaüstüyönetic<strong>ile</strong>rini de depodan kurarak Pardus’u kendiihtiyaçlarına göre özelleştir<strong>ile</strong>biliyor.En güncel Linux çekirdeği olan 2.6.25 serisi <strong>ile</strong> Pardus2008 çok daha fazla donanım desteği, kararlı vegüvenilir bir bilgisayar deneyimi sunuyor. Altyapıtarafında ise GCC 4.3 ve Python 2.5 gibi önemlib<strong>ile</strong>şenlerle JAVA 6 bulunuyor.Pardus 2008 internet tarayıcısı olarak en hızlı ve beceriklitarayıcı Mozilla Firefox’un 3.0 sürümünü bizlerlebuluşturuyor. Bu sayede internet kullanıcılarını hızlı vegüvenli sörf imkanını buluyor. OpenOffice.org ise tümofis dosya biçimleri <strong>ile</strong> uyumlu 2.4.1 sürümü <strong>ile</strong> Pardus’uiş süreçlerinde kullananların yardımına koşuyor.Tüm bunların yanı sıra değişmeyen şeyler de var. Pardus,2008 sürümü <strong>ile</strong> de bilişim okur yazarlarının temelihtiyaçlarını ve çok daha fazlasını karşılamaya devamediyor. Türkçe arayüzleri ve büyük topluluk desteği <strong>ile</strong>siz de özgürlük için bir adım daha atın ve Pardus 2008kullanın!09


OpenOffice.orggörüyor. Paketimizin diğer modüllerinde de karşımıza çıkan ve anlata anlatabitiremeyeceğimiz bir diğer işlevi ise en çok şirket çalışanlarının işine yarayan,belgeyi .pdf olarak kaydetme seçeneği. OpenOffice.org bu konuda tektir. Busayede Kelime İşlemci’de yazmış olduklarınızı patronunuzla paylaşırken bu özelliksize büyük fayda sağlayacak. Artık dosyalarınızı PDF olarak kaydederken, aralığıve içerdiği resimlerin sıkıştırma seviyesini de tanımlamak mümkün oluyor. Ekolarak, PDF dosyaları küçük resimleri ve köprüleri de tam olarak içeriyor.Eski ismi Auto-Pilot olan uygulamadan bahsetmeden geçmenin, OpenOffice.orgKelime İşlemci’ye haksızlık olacağı kanısındayım. Yeni sürümde sihirbazlarbaşlığı altında toplanan uygulamalar sayesinde birkaç aşamada mektup, faksvb. oluşturabilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra, yukarıda eksiklik olarak belirttiğimize-posta işini bu uygulamada halledebilirsiniz. Hazırladığınız belgeleri PostaBirleştirme Sihirbazı yardımı <strong>ile</strong>, birkaç kısa işlemle d<strong>ile</strong>ğiniz kiş<strong>ile</strong>re e-postayoluyla gönderebilirsiniz.Sunu (Impress)Sunu yapmak denince akla ilk olarak PowerPoint gelir. OpenOffice.orgcephesinde bunun karşılığı, kullanıcıların değişmez uygulaması, OpenOffice.orgSunu. İçerdiği şablonlar <strong>ile</strong> işinizi kolaylaştırması, sahip olduğu geliştirilmiş yazıtipleri ve çizim nesneleri, ses, video, grafik gibi sunumlarınızı zenginleştirmenizisağlayacak materyalleri çalışmalarınıza eklemenize olanak tanıması ilk bakıştadikkati çeken özelliklerinden. Tasarımlarımızda iki ve üç boyutlu resimlerden,simgelerden, canlandırmalardan da faydalanabilirsiniz.OpenOffice.org Sunu, dosyabiçimi olarak bizlere çok fazlaseçenek sunuyor. Bunların enöneml<strong>ile</strong>rini, PowerPoint ve Flashformatlarında kayıt yapılabilmesiolarak sıralayabiliriz. Dışa aktarmayöntemiyle tek tıkla sunumumuzu birMacromedia Flash dosyası halinegetirebilir, ayrıca sunumlarınızıİnternet’te de yayınlayabilirsiniz.Flash çıktısı alma özelliği rakip ofispaketleri arasında sadece OpenOffice.org’da var. Tabii bu alternatiflerin yanında,OpenDocument açık standardını seçerek hep özgür de kalabilirsiniz... :)Formül (Math)Open Office.org Formül, son derece gelişmiş yetenekleriyle MS Office’de küçükbir eklenti halinde olan denklem düzenleyiciyi geride bırakmakla kalmayıp,izini b<strong>ile</strong> kaybettiriyor! Formül(Math), isminden de anlaşıldığıgibi, matematiksel formüllerleçalışanlar için hazırlanmış biruygulama. Formül’de yapmışolduğunuz uygulamaları kendiiçerisinde kullanmak haricinde, diğerOpenOffice.org modülleriylebütünleşik bir şekildekullanabilirsiniz. Örneğin birtez hazırlarken kullanmakistediğiniz matematik formülleriniuygulamamızda hazırladıktansonra Kelime İşlemci’de Nesne Ekleseçeneğinden bu işi pratik bir şekildehalledebilirsiniz.Çizim (Draw)Windows ortamında Paint’in yetersizliğinden, Photoshop’un da karmaşıklığındanşikayetçiyseniz, OpenOffice.org Çizim (Draw) bu boşluğu doldurmak için imdatçağrınıza cevap veriyor. Çizimlerde iki boyutu destekleyen OpenOffice.org Çizim,ilk bakışta sade arayüzü <strong>ile</strong> sizleri yanıltabilir. Bu özelliği onun son derece pratikve kullanışlı bir yazılım olmasını sağlıyor. Çizim, içerisinde barındırdığı hazırşekillerle hazırlamayı düşündüğünüz şemalarda sizlere kolay tasarım imkânıveriyor. Bunun yanı sıra, elbette sadece hazır taslakları değil, dışarıdan çağırdınızgörseller üzerinde de değişiklikler yapabilirsiniz.Ayrı satılan daha profesyonel resim işleme araçlarından beklenen işlemlerbir çırpıda gerçekleştir<strong>ile</strong>biliyor; resmin açısını, rengini değiştirebiliyor, gölgegibi efektler verebiliyorsunuz. Resmin renkleri, gama, parlaklık, kontrast gibiözelliklerini değiştiren efektlere kolayca ulaşabiliyorsunuz. Aslında efektler listeside çok şey saklıyor. Resmi eskitme gibi filtreler b<strong>ile</strong> mevcut.OpenOffice.org’un diğer b<strong>ile</strong>şenlerinin resim işleri için Çizim’i yardımaçağırdığından bahsettim. Çizgi biçimlerindeki cömertliği de resim işlerindemarifetini aratmıyor. Örneğin, Kelime İşlemci de çok işe yarayabiliyor. Çizg<strong>ile</strong>rinizi16


OpenOffice.orgkesikli yapabiliyor (hatta bu kesikli çizg<strong>ile</strong>rin aralıklarınıayarlayabiliyor), uçlarına çok çeşitli oklar kullanabiliyorsunuz.OpenOffice.org Çizim (Draw) altında hazırladığınız resimlerikaydetmek istediğinizde de karşınıza birden fazla seçenekçıkıyor. Eğer bu resimleri OpenOffice.org <strong>ile</strong> kullanacaksanızkendi dosya biçiminde kaydetmeniz önerilir. Çünkü Çizim<strong>ile</strong> yaptığınız işlerdeki efektler farklı dosya biçimlerindedesteklenmeyebiliyor, resmin bazı özelliklerinin kaybolmasıçok büyük bir olasılık. Çizimlerinizi JPEG gibi yaygın bir dosyabiçiminde de saklayabilirsiniz elbet...Tüm bu olanakların yanında OpenOffice.org Çizim’ingücünü ortaya çıkaran önemli bir nokta daha var: Hız.Bu araç <strong>ile</strong> yaptığınız işlemler neredeyse eşzamanlıgerçekleşiyor.Hesap Tablosu (Calc)Her yönüyle Excel’i andıran OpenOffice.org Hesap Tablosu, her zamanelinizin altında olması gereken bir araç. Calc <strong>ile</strong> Excel’de hazırlamış olduğunuztabloları sorunsuzca açabiliyorsunuz fakat grafiklerde ve önceden bahsettiğimgibi makrolardaki sorunlar gözden kaçmıyor. DataPilot teknolojisi <strong>ile</strong>veritabanından çek<strong>ile</strong>n ver<strong>ile</strong>n işlenmesi, özetlenmesi gibi faaliyetleri kolaylıklasonuçlandırabilirsiniz. OpenOffice.org 1.1 zamanlarında bir belgede sadece32.768 satır desteklenirkenkullanıcılardan gelenyoğun istek üzerine bu sayıMicrosoft Excel <strong>ile</strong> aynıseviyeye çıkartıldı. Artık Calc<strong>ile</strong> hazırlanan hesap tabloları65.536 satır uzunluğundaolabiliyor.OpenOffice.org HesapTablosu’nun en büyükmucizesi sihirbazlar,gelişmiş hesap tablosufonksiyonları arasındankolayca seçim yapmanıza olanak sağlıyor. Senaryoyöneticisi (Scenario Manager), özellikle istatistikalanında çalışanlara yönelik geniş açılımlı analizleryapabilir. Bunların haricinde diğer modüllerde deolduğu gibi OpenOffice.org Calc <strong>ile</strong> hazırladığınızhesap tablolarını, XML uyumlu OpenDocument biçimindekaydedebilir, Microsoft Excel biçiminde kaydederek elindeMicrosoft Excel olan arkadaşlarınıza gönderebilir, sadecesonuçları göstermek için PDF biçiminde kaydedebilirsiniz.Veritabanı (Base)OpenOffice.org’un 2.x sürümleriyle <strong>ile</strong> birlikte gelen Veritabanı,bilg<strong>ile</strong>rin büyük bir hız, verim ve şeffaflıkla veritabanına aktarılmasınaizin verir. OpenOffice.org Veritabanı yardımıylaMS Access de olduğugibi tablo, form, sorgu ve raporlaroluşturup düzenleyebilirsiniz. Özellikleyeni başlayan kullanıcılar için YeniTablo Sihirbazı mucizeler yaratıyor. HiçSQL bilmeyenler b<strong>ile</strong> kolayca gömülüHSQLDB veritabanı motoru sayesindeJava teknolojisini de kullanarakveritabanı oluşturabiliyor. Böylece haricibir veritabanına gerek duyulmuyor. Budurumda tüm bilg<strong>ile</strong>r (tablo tanımları,ver<strong>ile</strong>r, sorgular, formlar, raporlar vb) bir XML dosyasında tutuluyor.Önemli bir not olarak belirtmek isterim ki, OpenOffice.org bugün Dünya’dave ülkemizde, aralarında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, İsviçre Sigorta,Atom Enerjisi Kurumu, Emekli Sandığı, TÜBİTAK, Bayındırlık Bakanlığı, İnönüÜniversitesi, Sabancı Üniversitesi, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, MemorialHastanesi, Özel Safa Hastanesi, Porland ve Alarko’nun da bulunduğu yüz binlercekurum ve milyonlarca kişi tarafından kullanılıyor.Yazımı noktalarken, Linux dünyasına adım atmasıyla beni de bu yolda dahaazimli kılan sınıf arkadaşıma bu yazı aracılığıyla bir kez daha teşekkür eder,hepinize bol Pardus’lu günler d<strong>ile</strong>rim.17


gimpŞaban KUŞsabankus@yahoo.comGİMP FİLTRELERİNİ TANIYALIM – 2Yapab<strong>ile</strong>ceklerinizin hayal gücünüzle sınırlı olduğuGimp’te, fırça ve filtrelerİ doğru kullanarak çok başarılıtasarımlara imza atabilirsiniz. Bunun yolu da filtreleritanımak ve onlarla denemeler yapmaktan geçiyor.Gimp filtrelerini tanımakla ilgili ilk yazımızda Bulanıklaştır ve Gürültü filtreleriniincelemiştik. Devam niteliğinde olan bu yazıda da Kenar tanıma, Birleştir veGeneric filtreleri üzerinde duracağız. Bu arada; filtreleri bir resme, katmana yada sadece seçili bir bölgeye uygulayab<strong>ile</strong>ceğimizi unutmayalım.BÖLÜM 3 : KENAR TANIMA FİLTRELERİBu bölümde “Difference of Gaussians”, “Edge”, “Laplace”, “Neon” ve “Sobel”filtreleri bulunmaktadır. Bu filtreler, bir resimdeki farklı renkler arasındakisınırları bularak resimde yer alan nesnelerin dış hatlarını belirlememizi sağlar.Şimdi bu filtreleri teker teker inceleyelim.1. Difference of Gaussians: Resimdeki nesnelerin kenarlarını belirlemede ençok kullanılan filtrelerden biridir. Resme ya da seçili bölgeye iki farklı yarıçapdeğerine sahip bulanıklık filtresini (gaussian blur) uygulayarak bir sonuç eldeeder. Önemli olan bulanıklık yarıçaplarını belirlemektir. Önizleme seçeneği bukonuda bize yardımcı olur. Küçük yarıçap değerlerini arttırmak kalın görünümlükenarlar verirken; büyük çap değerlerini azaltmak, kenar için tanımladığımızeşik değerinin artmasına neden olur. Güzel bir netice için yarıçap-2 değerininyarıçap-1 değerinden küçük olmasını tercih edin. (Radius 1 > Radius 2). Ayrıcayarıçap değerlerinin yanında bir zincir simgesi vardır. Eğer zincir birleşik şekilde18


2. Edge: Bu filtre bize farklı kenarbelirtme yöntemleri sunar.ise, yarıçap-1 için girdiğinizdeğerle orantılı olarak yarıçap-2değeri de değişecektir. İstersenizfare <strong>ile</strong> üstüne tıklayarakzinciri ayırabilir ve yarıçapdeğerlerini ayrı ayrı girebilirsiniz.“Normalize” ifadesinin seçiliolması resimdeki parlaklığıarttırır. “Invert” seçimi isesınırların beyaz arkaplan üstündegörünmesini sağlar, aksi halderesmin arkaplanı siyah olur.Bu yöntemler:• Sobel: Asıl Sobel filtresi kadarseçeneği olmadığı için özel bir yanıyoktur. Arkaplanı koyulaştıraraksınırları farklı renkle belirgin hale getirir.• Prewitt: Sobel’den farklı bir görünümü yoktur.• Gradient: Kenarlar daha ince, renk karşıtlığı (kontrast) az ve sobel’den dahabulanık olur.• Roberts: Sobel’den belirgin bir farkı yoktur.• Differential: Kenar parlaklığı daha azdır.• Laplace: Kendi özel filtresinden farklı bir yanı yoktur.Filtre penceresinde yer alan “amount” küçük değerlerdeince siyah kenarlı yüksek kontraslı resimler; büyükdeğerlerde ise kenarların yoğun olduğu düşük kontrastlı,koyu bölgelerin çok renkle gösterildiği resimler ortayaçıkarır. Wrap, Smear, Black seçeneklerinin ise bir işleviyoktur.3. Laplace: Bu filtre, ince, geniş kenarlı pikseller üretenlaplacian yöntemini kullanarak resimdeki kenarlarıbelirginleştirir. Resmin arkaplanı siyah olur.4. Neon: Resimdeki kenarlara parlak neon efektiniuygulayarak kenarları ortaya çıkarır. Yarıçap (Radius)değeri kenarların hangi genişlikte belirginleşeceğiniayarlamamızı sağlar. Miktar değeri ise fitrenin hangioranda uygulanacağını ayarlar. Örrnek olarak ver<strong>ile</strong>nresimde yarıçap değeri: 5 ve miktar : 0,40 için alınansonuç görülmektedir.5. Sobel: Resim üstünde ayrı ayrı yatay ve düşey kenarları belirginleştirir.Sobel horizontal (yatay): yakın yatay sınırlara uygularSobel vertically (düşey): yakın düşey sınırlara uygularKeep sign of result:Bu özellik sadeceyönlerden biri seçiliolduğunda çalışır.Girinti ve çıkıntılarlaresme kabartmagörünümü verir.BÖLÜM 4 : BİRLEŞTİR FİLTRELERİİki ya da daha fazla resmi tek resimolarak birleştiren filtrelerdir. “DepthMerge” ve “Film” olmak üzere ikiadettirler.1. Depth Merge: İki resim ya dakatmanı birleştirmek için kullanılır. Herresmin hangi bölümlerinin görüneceğinibelirleyebilirsiniz. Resimlerin her birimaske olarak çalışan bir haritaylaeşleştirilir. Resme uygulandığı zaman,maskenin koyu kısımları alttaki resmigösterir ve parlak kısımlar da resmimaskeler. Bu filtre <strong>ile</strong> çalışmak için resimve haritalar aynı büyüklükte olmalıdır.Çok katmanlı bir resme de bu filtreyi19


gimpuygulayabilirsiniz. Bu durumda seçim yapabilmek için bütün katmanlar bir listedesunulur.Source 1, Source 2: Birleşmede kullanılacak kaynak resimleri tanımlar.Depth Map: Kaynaklar için dönüşüm haritası olarak kullanılacak resimleritanımlar.Overlap: Resimler arasındaki yumuşak geçişi sağlar.Offset: Bu özellik resimlerin birleşme oranını ayarlar. Resimlerden birinin diğerinegöre daha çok ya da daha az ön planda olmasını sağlar.Scale 1, Scale 2: Offset özelliğine benzer. Farkı daha hassas olması ve her birharitayı ayrı ayrı işlemesidir. Ölçeği daha düşük değere getirdiğinizde resmi dahakoyu yapacak, böylece birleştirmede siyah renk ön plana çıkarak resmin dahafazla kısmının görünmesini sağlayacaktır.Yazı Tipi: Sayıların yazı tipini belirler.Renk: Sayılar için kullanılacak rengi belirler.At Top, At Bottom: Sayıların film şeridi üzerindeki yerini belirler. (at top: üstte, atbottom: altta)Available Images: Birleştirme için kullanılab<strong>ile</strong>cek resimleri gösterir.On Film: Birleştirmek için kullanılan resimleri gösterir.Ekle: Birleştirilmesini istediğimiz resimleri film şeridine ekler.Kaldır: Film şeridinde kullanmak istemediğimiz resimleri kaldırmak için kullanılır.“Advanced” bölümünde yer alan ifadeleri incelersek;2. Film: Birçok resmi bir fotoğraf filmi içinde birleştirir. Resimlerde renk ya daherhangi başka bir özelliği değiştirmez. Filtreyi seçtiğimizde açılan menünün“Selection” bölümünde yer alan ifadeleri incelersek;Fit Height to Images: Elde ed<strong>ile</strong>cekfilm şeridinin yüksekliğini anaresimlerin yüksekliğine uydurur.Yükseklik: Elde ed<strong>ile</strong>cek resminyüksekliğini ayarlamamızı sağlar.Eğer ana resimlerin yüksekliklerifarklı ise belirt<strong>ile</strong>n değere uygun halegetirir.Renk: Resimlerin çevresindekullanılacak rengi belirler.Start Index: Resimler için kullanılacakbaşlangıç numarasını belirler.Image Height: Film şeridinde yer alan her bir resmin yüksekliğini ayarlar.Image Spacing: Film şeridinde yer alan resimler arası boşluğu ayarlar.Hole Offset: Film şeridinde yer alan deliklerin yerini ayarlar.Hole Width: Film şeridinde yer alan deliklerin enini ayarlar.Hole Height: Film şeridinde yer alan delikler arası boşluğun yüksekliğini ayarlar.Hole Spacing: Film şeridinde yer alan delikler arası mesafeyi ayarlar.Number Height: Sayıların yüksekliklerini, resmin yüksekliğiyle orantılı olarak20


gimpayarlar.BÖLÜM 5 : GENERİC FİLTRELERİ1. Convolution Matrix : Basit bir filtre oluşturmanıza yardımcı olur. 5x5 pikselkutu içinde bulunan renk değerlerini, matristen aldığı değere uygun olarakçevredeki bütün piksellere ekler. Böylece matrise ekleyeceğiniz sayısal değerlerleçok değişik filtre efektleri elde etmeniz mümkün olur. Eksi sayı değerlerini dekullanabilirsiniz.değerdir. Olumsuz sonuçları önlemek için kullanışlıdır. Negatif değerkullanılabilir.border: İlk piksel kenara geldiğinde resimden atılır. Bu durumda hangi filtreninseç<strong>ile</strong>ceği önemlidir :• Extend: Bahsed<strong>ile</strong>n bölüm hesaba katılmaz.• Wrap: Bahsed<strong>ile</strong>n bölüm karşı taraftaki piksellere geçer, böylece pikseller birtaraftan kaybolur ve öteki tarafa taşınır.• Crop: Bahsed<strong>ile</strong>n taraftaki piksellere herhangi bir şey yapılmadan resimdenkesilip atılır.Kanallar : Bir ya da daha fazla kanal seç<strong>ile</strong>bilir.Alpha Weighting : Bu özellik seçili değilse filtre uygulanırken şeffaflık hesabakatılmaz .Açılan filtre penceresindeki ifadeleri incelersek;Matrix:İstediğimizdeğerleri kutularagireceğimiz 5x5matrisdir.Divisor: İlkhesaplamadanelde ed<strong>ile</strong>ceksonuç bu değerebölünecektir.Genelde “1”kullanılır böylecesonucu etk<strong>ile</strong>mez.Offset: BölmesonucunaeklenecekFiltrenin işleyişi aslında birdizi matematiksel işlemdir. Buuygulamayı, biri resime ait olan,diğerini bizim belirlediğimiz ikimatrisin çarpımı ve elde ed<strong>ile</strong>nsonucun resime uygulanmasışeklinde özetleyebiliriz.2. Dilate : Resimdeki koyubölgeleri resme yayar, böyleceresimdeki parlaklık azalırkenkoyuluk artar.3. Erode : Resimdeki parlakbölgeleri resme yayar, böyleceresimdeki parlaklık artarken21


xfceGökmen GÖRGENgkmngrgn@gmail.comXfce’de MasaüstünüGüzelleştirmekPardus’u ilk defa çalıştırdığınızda, siz de önceliklemasaüstünü kişiselleştirmeye yönelmiyormusunuz? Xfce <strong>ile</strong> ilgili ikinci yazımızda size bukonuda yardımcı olabilmeyi umuyoruz. :)Özgürlükİçin e-dergisi, Temmuz sayısında Pardus’ta Xfce4’ün nasıl kurulacağıüzerine bir makale yazmış ve makalenin sonunda da, sonraki sayılarımızda yineXfce <strong>ile</strong> ilgili makaleler yazacağımı belirtmiştim.Daha önce de anlattığım gibi, kimi kullanıcılarda Xfce’nin dezavantajları,kim<strong>ile</strong>rinde de avantajları daha ağır basacaktır. İşte size avantajları:• Basit, daha basit, olabildiğince basit! Ama görsellikten taviz vermeden..• Beraberinde gelen ufak tefek programlar da Xfce’nin kendisi gibi basit.• Programlar hızlı açılıyor, masaüstü karmaşık yapıdan olabildiğince uzak.Dezavantajlarının başında ise, kendine ait ağ programcığı, e-posta ya daRSS okuyucusunun olmaması geliyor. Ancak bu eksiklikleri Pardus’ta KDE’ninprogramlarıyla giderebilirsiniz ya da üçüncü parti yazılımları seçebilirsiniz. İkincibir dezavantaj ise, çok fazla kişiselleştirme yapamamanız. Ancak bu konudakifikirler kişiden kişiye göre değişebilir. Sonuçta, kişiselleştirmeyi kabaca ikiyeayırabiliriz.- Göze hitap eden kişiselleştirme- Amaca hitap eden kişiselleştirmeEğer amacınız göz zevkinizi bozmadan işinizi çabuk, sorunsuz ve sakin birşekilde yapmaksa; Xfce sizin için gerçekten iyi bir seçime benziyor.22


xfceXfce Ayar YöneticisiKDE’de kullandığımız Tasma gibi, Xfce’nin kendi içinde de bir küçük Tasma’mızvar: Xfce Ayar Yöneticisi. Xfce menüsünden veya masaüstünde sağ tıklayarak,Ayarlar sekmesinde Xfce4 Ayarları seçeneği <strong>ile</strong> bu güzel ve basit yöneticimiziçalıştırabilirsiniz.Ayar yöneticimizde, açılış ekranından tutun sese kadar ihtiyaç duyab<strong>ile</strong>ceğinizher türlü ayar mevcut. Ama ben bu ayarların hepsinden bahsetmek yerine,masaüstümüzü nasıl kişiselleştirebiliriz, onu anlatmaya çalışacağım. İlk önce, sizinde çok hoşunuza gideceğini düşündüğüm bir seçeneği kurcalayalım:MasaüstüSizi bilmem ama yeni biroturum açtığım zaman benimilk işim masaüstü resminideğiştirmek olur. Görüntübölümünden “Resim Göster”eçentik atıp, alttaki metin girişinden de masaüstü resminizi seçin. Site tavsiyesiisterseniz, http://www.deviantart.com, tam bir resim deposu.“Davranış” sekmesindeki “Masaüstü Simgeleri” bölümünden de simgelerinbüyüklüklerini ayarlayabilirsiniz.Pencere Yöneticisi İnce AyarlarıBu seçenekte sadece tekbir sekmeye değineceğim,diğerlerini keyfinize göredeğiştirebilirsiniz. Birleştiricisekmesinde “Görüntüdüzenlemeyi etkinleştir”e birçentik atalım:Alttaki üç seçenekten benimözellikle tavsiye ettiğim ayar,“Açılan pencereler altındagölge göster” seçeneğidir.Sadece açık pencerelerinçevresi gölgeleniyor ve onundiğer pencerelerin önündeolduğu belirginleşiyor. Buözellik, daha çok kenargenişliği sıfıra eşit olanpencere stillerinde faydalıoluyor. Böylece aktif pencerediğer pencerelerden dahakolay ayırt ed<strong>ile</strong>biliyor.Çentiklerin altında yatayçizg<strong>ile</strong>rle şeffaflık ve opaklıkdeğerini ayarlamayıunutmayın. MacOsXkullanıcılarına bu özellik oldukça tanıdık gelecek. İşte size güzel bir örnek (inanınbana Compiz Fusion kullanmıyorum):Kullanıcı Arayüzü“Kullanıcı Arayüzü” penceresinde üç tip kişiselleştirme yapabiliyorsunuz.Bunlardan birincisi “yazı tipleri”. Yeni yazı tiplerini “Paket Yöneticisi”nden kurabilir23


xfceya da Tasma’yı kullanabilirsiniz. İkinci ayar “pencere stilleri” üzerine. Gnome’unvazgeçilmez stili olan Clearlooks’u Xfce’de de kullanabiliyorsunuz. Sadece gtkenginespaketini kurup, buradan Clearlooks’u seçmeniz yeterli.Üçüncü ayarımız ise, “simge teması”; yani ikonlar. Xfce’de ikon yüklemek içinyapmanız gereken üç şey var:kombinasyonunu kullanarak görebilirsiniz.Simge teması olarak benim kişisel tercihim gTango, sizin de denemenizi tavsiyeediyorum. Bu arada, fare ikonlarını da .icons dizinine atın.Pencere YöneticisiEvet, Pencere Yöneticisi, Tasma’da KDE için yaptığınız pencere seçiminin Xfcesürümünden başka bir şey değil. MacOsX tutkunlarına pencere stili olarakAguamelon tavsiye ederim. Sağ alt bölümden pencere düğmelerinin düzenini,düğmeleri alta veya üste sürükleyerek değiştirebilirsiniz. Gelişmiş sekmesindeyerleşim ve boyutlandırmayla ilgili kurcalayab<strong>ile</strong>ceğiniz bir-iki ayar dahabulacaksınız.1. Ev dizininizde -eğer yoksa- “.icons” dizini oluşturun: mkdir ~/.icons 2. Xfcelookya da Gnome-look gibi sitelerden bir simge teması beğenin ve indirin. 3. Sonolarak indirdiğiniz arşivi açın ve doğrudan .icons dizininin içine atın: tar -xf xxx.tar.bz2 && mv xxx ~/.icons -rNot: Konqueror yerine Thunar kullanın. Thunar’da gizli dosyaları “Ctrl + h” tuş24


xfceNot: Xfce-look sitesinde beğeneb<strong>ile</strong>ceğiniz birkaç Xfce teması olabilir. Simgeve fare temalarını ev dizininizde oluşturduğunuz .icons dizinine attığınız gibi,temalar ve pencere stillerini de -eğer yoksa- yine ev dizininizde oluşturacağınız.themes dizini içine atmalısınız. Xfce uyumlu Gnome temalarını kullanabilmek içinya paket isteğinde bulununuz ya da tema arşivinin içinden çıkan INSTALL veyabenzeri dosyayı okuyunuz.Xfce4 Paneli ve Applet Denen Panel Eklent<strong>ile</strong>riXfce’nin başarılı bulduğum en güzel yanlarından biri de “panel”i. İsterGnome, ister KDE tipinde, isterseniz MacOsX işletim sistemlerinde olduğugibi bir panel elde edebiliyorsunuz. Tüm bu ayarları Xfce Ayar Yöneticisi’ndenGördüğünüzgibi, Gnomebenzeri bir panelgörünümüne sahipolmanız mümkün.Yapmanızgereken ise PanelYöneticisi’nibiraz karıştırmak.Resimde Firefoxsimgesininsağ yanındagördüğünüziki buton birer“applet”, yanipanel eklent<strong>ile</strong>ri.Bunların bir kısmıdepomuzdayer alıyor. Eğerpaketlenmesiniistediğiniz başkabir panel eklentisivarsa Uluzilla’mızahata girin, mutlakabir<strong>ile</strong>ri sizinleilg<strong>ile</strong>necektir.Xfce Menüsünü KişiselleştirmekEvet, son olarak Xfce menüsüne el atıp bu ayki yazımızı sonlandıracağız. Xfce’ninmenüsü, Gnome’un sadeliğini barındırıyor. D<strong>ile</strong>rseniz, kullanmadığınız menülerigizleyip bazı menüler arasına ayraç ekleyebiliyorsunuz. Tüm bu kişiselleştirmeleri,Xfce menüsüne sağ tıklayıp “Menüyü Düzenle”yi seçerek de yapabilirsiniz.yapabildiğiniz gibi, panele sağ tıklayıp “Paneli Özelleştir” diyerek de aynı ayarlaraulaşabiliyorsunuz. Sonradan hayal kırıklığına uğramamanız için peşin peşinsöyleyeyim, bu bir Xfce paneli, gereksiz veya abartılı atraksiyonlar beklemeyin.Xfce Menüsü’nün paneldeki görünümünü nasıl değiştireceğinizi merakediyorsanız, menüye sağ tıklayıp Özellikler seçeneğini kullanın.Bu ayki Xfce yazımız bu kadar. Bundan sonraki sayımızda, başka bir konu <strong>ile</strong>tekrar görüşmek üzere. Özgür kalın.25


yerelleştirmeNecmettin BEGİTERnecmettin.begiter@gmail.comÇeviri YaparakKatkıda Bulunmak İster Misiniz?Yerelleştirmeve uluslararasılaştırmanıngenellikle aynı şey oldukları düşünülürve sık sık karıştırılır. Her ne kadar aynıamaca hizmet etseler de, aslındayerelleştirme ve uluslararasılaştırmaaynı şey değildir.Yerelleştirme (y11e - localization - l10n), bir programın arayüzünde (kendisinde)ve yardım belgelerinde bulunan metinleri, başka bir d<strong>ile</strong> (doğal olarak ve büyükihtimalle kendi dilinize) çevirerek o programın başka dillerle de kullanılabilmesiiçin yapılan çalışmalardır. Hemen gözünüzün önünde bulunan bir örnek, buprogramın menü çubuğundaki ögelerdir. Bu dosyaya bakmak için kullandığınızprogram hangisi olursa olsun, sizin yukarıdaki çubukta “Dosya” gördüğünüzyerde önceden “F<strong>ile</strong>” yazarken, yazılım artık sistemdeki ayarlara bakıyor veböylece İngilizce yerine Türkçe metinler gösteriyor. Kısacası, y11e programlarınfarklı dillerde kullanılabilmesini sağlayan sistemdir.Uluslararasılaştırma (u18a - internationalization - i18n) ise, ülkelerin uzunlukve ölçü birimleri, noktalama işaretlerinin kullanım farkları gibi ülkeden ülkeyefarklılık gösteren ölçüm ve yazım farklarının kullanılabilir olmasını sağlar.Örneğin İngiltere’de ondalık işareti olarak nokta kullanılırken, biz virgül kullanırız26


yerelleştirmeİşte uluslararasılaştırma, bu ve benzeri farkların kullanılabilir olmasını sağlamaüzerine kuruludur. Yani u18a pek işten sayılmaz, asıl zor olan bizimkidir. ;)Özgür yazılım camiasına çeviri yaparak katkıda bulunmak istiyorsanız, temelolarak çevireb<strong>ile</strong>ceğiniz üç grup şey vardır: Program arayüzleri, programver<strong>ile</strong>ri ve program belgeleri. Program arayüzü; programın menüleri, hatave bilg<strong>ile</strong>ndirme mesajları ve programın pencerelerindeki yazılardan oluşur.Program ver<strong>ile</strong>ri; arayüzde görünsün görünmesin, program tarafından kullanılanve çevr<strong>ile</strong>bilir olan metinlerden oluşur. (Bir dünya haritasındaki ülke ve şehirlerinadları gibi.) Program yardım metinleri ise; programın ve kullanılan sisteminKendi başınıza çeviri yapmaya kalkışmamanızönemlidir. Çevirisini yapmak istediğinizuygulamanın çeviri ekibiyle görüşmelisiniz.yardım menüleri, araçları ve siteleri vasıtasıyla ulaşılab<strong>ile</strong>n ve programınkullanımını ve ilgili çeşitli detayları anlatan metinlerdir.Burada önemli olan, kendi başınıza çeviri yapmaya kalkmamaktır. Neredeyseher özgür yazılımın bir çeviri ekibi vardır. Bir yazılımı, ver<strong>ile</strong>rini ya da belgeleriniçevirecekseniz ilgili ekiple görüşmelisiniz, aksi taktirde çabanız boşa gidebilir.Eğer çevirisini yapmak istediğiniz uygulamanın bir çeviri ekibi yoksa, o zamano uygulamanın geliştiric<strong>ile</strong>riyle görüşerek o uygulamanın Türkçe çeviri ekibinibaşlatabilirsiniz.Nereden Başlamalı?Eğer özgür yazılım dünyası için çeviri yapmaya yeni başlıyorsanız veyabaşlayacaksanız, program arayüz çevir<strong>ile</strong>rinden başlamanızı öneririm.Tecrübeniz artıkça program ver<strong>ile</strong>ri ve belge çevirme sırasıyla <strong>ile</strong>rleyebilirsiniz.Bundan ayrı bir de hangi programı çevireceğiniz konusu var ki, o konudaizlemeniz gereken sıra da şu şekildedir: Gün içerisinde defalarca kullanılanve özel bir amaca ya da sadece belirli bir kullanıcı kitlesine hitap etmeyenprogramlar (örneğin Kwrite, Mousepad), daha seyrek ama genel ve sıkkullanılan programlar (OpenOffice Kelime İşlemci, Kopete, Konversation), yinesık kullanılan ama çok fazla teknik bilgi gerektirmeyen programlar (Kontact,KDiff3, Geany gibi...), sadece belirli bir kullanıcı kitlesine (örn. bestec<strong>ile</strong>r) veyabelirli bir kullanıma (örn. nota yazmak) hitap eden programlar (örn. Avidemux).27


sonda (5% gibi) olduğu için, Türkçe’de yüzde ifade eden durumları boşluklaayırmakta fayda vardır (“% 5” gibi). Bunu da, kaçış karakteri olmasa b<strong>ile</strong>, özelmuamele görmesi gereken karakterler arasında düşünmekte fayda var.İleti: İleti; bir cümle, bir yancümle (cümlecik), bir tamlama, bir kelime,menüdeki bir ifade ve -biçimlendirilmiş- bir sayı olabilir. Bu sayfayı okuduğunuzprogramı düşünün. Menüsündeki “Dosya” kelimesi bir <strong>ile</strong>tidir örneğin. “Yardım”menüsündeki “... hakkında” ifadesi de bir <strong>ile</strong>tidir. İlet<strong>ile</strong>r, bir programınarayüzünü (veya başka bir şeyini) oluşturan parçalardır.Bir <strong>ile</strong>ti kataloğunda 500 tane <strong>ile</strong>ti olabilir, ama bu 500 tane cümle çevireceğinizanlamına gelmez. Bunların 50 tanesi sadece kelime, 20 tanesi sadece sayı,5 tanesi cümle, geri kalanı tamlama olabilir. Bu sayılar dosyadan dosyayadeğişiklik gösterir, dolayısıyla bugüne kadar çevirdiğiniz <strong>ile</strong>ti sayısını hava atmakiçin kullanamazsınız. ;)Faydalı Bilg<strong>ile</strong>rPOT ve PO Dosyaları: Özgür yazılım dünyasında, programların içindeki(arayüzünde görünen) yazılar özel bir şekilde belirtilip hazırlanarak, programson kullanıcıya (bize, size, onlara, herkese) ulaşmadan önce “<strong>ile</strong>ti kataloğu”(PO veya POT dosyası, mesaj kataloğu) denen özel dosyalar yaratılır. Bu <strong>ile</strong>tikatalogları, programın kullanıcının istediği dilde görüntülenmesi için gereklidir.İleti katalogları sayesinde aslı İngilizce olan bir program başka herhangi bir d<strong>ile</strong>çevr<strong>ile</strong>bilir. Bir .pot dosyası içerisinde sadece çevr<strong>ile</strong>cek <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>ri taşır. Yani .potdosyaları kök dosyalardır. Bir .po dosyası ise, içersinde hem asıl <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>ri hem dehedef dildeki karşılıklarını taşır. Aslında aralarındaki tek fark uzantıdır. Ancak bir.pot dosyası çevr<strong>ile</strong>ceği zaman önce .po uzantısıyla kopyalanır.Özel Anlamlı Karakter (Kaçış Karakteri): İleti kataloglarında <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>r çift tırnaklasarıldığı için (örneğin “çeviri”), “, ‘, \ gibi bazı karakterleri kullanırken başlarına \koymalısınız (\”, \’, \\ gibi). Ayrıca \n “yeni satıra geç”, \t sekme işareti (tab) koyanlamlarına gelir. %1, %s gibi ifadeler “ilk parametre” veya “o sıradaki katar”gibi anlamlara geldiği için, metin içinde onları aynen kullanmalısınız. Bu %, “, ‘, \gibi karakterlerin hepsine birden kaçış karakteri deniyor.Bir de Türkçe’ye has şöyle bir durum var: İngilizce yüzde ifadelerinde “%” işareti28


yerelleştirmeBulanık İleti: Bulanık <strong>ile</strong>ti, çevirisi düzgün olmayan (veya düzgün olmamaihtimali olan) <strong>ile</strong>ti demektir. Çevirisini yaptığınız ama çevirisinin düzgünolmadığını, tam oturmadığını ya da bozuk olduğunu düşündüğünüz <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>ribulanık olarak işaretlersiniz. Böylece sizden sonra o dosyayı alan ya da o dosyayıkontrol eden kişi, hangi <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>rin özellikle gözden geçirilmesi gerektiğini bilir.Hangi programı çevireceğiniz konusundatecrübenize göre bir sıra izlemelisiniz.Bir diğer kullanım amacı da, programın iki sürümü arasında değişen <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>riişaretlemektir. Örnekle açıklayalım: Mousepad programının 1.0 sürümü <strong>ile</strong> 1.1sürümü arasında 10 yeni eklenen <strong>ile</strong>ti ve 20 değişen <strong>ile</strong>ti olsun. 1.0 sürümüiçin hazırlanmış olan Türkçe dosyasındaki tüm <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>rin de çevrilmiş olduğunuvarsayalım. 1.1 sürümünü Türkçeleştirme görevini alan kişi, ilgili dosyayı (1.0sürümü Türkçe dosyasının üzerine eklenmiş 1.1 Türkçe dosyasını) açtığında 10çevrilmemiş ve 20 bulanık (asıl metnin değiştiği, dolayısıyla çevirisinin de eldengeçmesi gereken) <strong>ile</strong>ti görecektir. Böylece hangi <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>rin değiştiğini, hang<strong>ile</strong>rininelden geçmesi gerektiğini bilmek mümkün olur.Çeviri sistemi gereği, programların arayüz çevir<strong>ile</strong>rinin saklandığı dosyalardakaynak (İngilizce) metin değiştiğinde hedef (Türkçe) metin “bulanık” (eldengeçmesi gerek) diye işaretlendiği için çevir<strong>ile</strong>rin hiçbiri kaybolmaz. Bu nedenleprogramlar devamlı güncellendiği, nasıl olsa bir süre sonra sil baştan yapılmasıgerektiği için çevirmenin anlamsız olduğu argümanı geçerlilik taşımaz..Kısayol Belirteci ya da Hızlandırıcı: Kullandığınız herhangi bir programda,belirli yerlerde (menülerde, düğmelerde, vb.) altı çizili harfler bulunur. Bununkaynak hali, yani o harfin altının çizilmesini sağlayan hali, o harften önce konanbir semboldür. Bu sembol KDE uygulamalarında “&”, GNOME uygulamalarındaise “_” sembolüdür. Örnekleyelim: Bir KDE uygulamasının menüsünde“Dosya”daki “D”nin altında çizgi varsa, ilgili PO dosyasındaki ilgili yerde“&Dosya” yazıyordur. Eğer uygulama KDE değil, GNOME uygulaması olsaydı,“&Dosya” yerine “_Dosya” yazıyor olacaktı. İşte o sembole “kısayol belirteci” veya“hızlandırıcı” (accelerator) denir. Ben birincisini tercih ediyorum.Kısayol Belirtecinin Kullanımı: Bir uygulamanın ana menüsünün şöyleolduğunu farzedelim: “_F<strong>ile</strong> _Edit _View” (elbette siz _ sembollerini arkalarındakiharfin altında göreceksiniz). Bu durumda çevirisi şöyle olabilir örneğin: “_DosyaDü_zen Görü_nüm”. Burada “D”lerin ikisinin de soluna “_” koymak mantıklıdeğildir, çünkü o zaman programı kullanacak olan kişi iki kez Alt+D basmakzorunda kalır. Kısayol belirteçlerinin belirlenmesinde önemli olan, aynı seviyedeki(örneğin “Dosya” menüsünün altındaki) kısayol belirteçlerinin birbirleriyleçakışmamasını sağlamaktır. Aynı seviyedeki öğelerde, öğelerin kısayolbelirteçlerinin farklı olması uygulamayı kullanacak kiş<strong>ile</strong>ri fazladan tuş basmaktankurtarır. Dolayısıyla kullanılabilirliği arttırmak adına çevir<strong>ile</strong>rimizde buna dadikkat etmeliyiz.Kısayol Belirteçlerinin Birbirleriyle Çakışması: Eğer çevirisini yapmaktaolduğunuz uygulamayı daha önce kullandıysanız, hangi öğelerin aynı seviyedeolduğunu tahminen b<strong>ile</strong>bilirsiniz. En doğrusu o uygulamayı kurup menülerinive ekranlarını gezerek kısayol belirteçlerini kontrol etmektir, ama bunu yapanarastlamak zordur ;). Eğer siz göz kararı b<strong>ile</strong>biliyorsanız, kısayol belirteçlerini ona29


yerelleştirmegöre ayarlamak en hızlısıdır. Önemli olan bir başka şey de, kaynak metindekısayol belirteci varsa, hedef metinde de olmasıdır.Birbirleriyle çakışmadıklarını anlamanın tek yolu, yaptığınız çeviriyi denemektir.O anda deneme imkânınız yoksa b<strong>ile</strong>, ilgili uygulamayı kullandığınız zaman ilkişiniz kısayol belirteçlerini kontrol etmek olursa uygulamanın kullanılabilirliğiniarttırma şansımız olur.b<strong>ile</strong> kullanabilirsiniz. Ama çeviri için özel hazırlanmış programlardan birinikullanmak işinizi kolaylaştıracaktır. KDE kullanıyorsanız KBabel, GNOME yada Xfce kullanıyorsanız POEdit tavsiye edebilirim. Ayrıca Windows kullandığınızzamanlarda da POEdit (ya da başka yazılımlar) kullanabilirsiniz.Anlamını çözemediğiniz ya da anlamından tam emin olamadığınız kelime, ifadeve cümleler için çevirinin bağlı olduğu proje grubuna danışabilirsiniz. Türkiye’dekiAnahtar: Özellikle PO dosyalarında, bazı <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>rde bazı açıklamalar görürsünüz.Bu açıklamaların bazıları kaynak metnin çevrilmeyeceğini, onun yerine başkabir şey yapılacağını anlatır. Bazıları ise çevirirken nelere dikkat ed<strong>ile</strong>ceğine işareteder. Örneğin, kaynak metin “TRANSLATORS” olarak verilmişse ve açıklamaolarak “#Use Name seperated by \n” gibi bir ifade verilmişse, sizhedef metin olarak “ÇEVİRMENLER” yazmayacaksınız demektir. Onun yerine“Adım Soyadım \nÖbür Eleman ” yazmanız gerekir (elbette isim ve e-posta adresleri farklıolacak ;)).TavsiyelerÇeviriyi yapmak için kullanacağınız program aslında tamamen size kalmıştır.İsterseniz, sıradan bir düz metin editörünü (örneğin KWrite programını)başlıca çeviri ekiplerinin listesini yazının sonunda bulabilirsiniz. Soracağınızsoruların net bir cevabı oluşturulana kadar ilgili <strong>ile</strong>tiyi ya da <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>ri bulanıkolarak işaretleyip daha sonra dönmek üzere bırakırsanız, bir karara varıldığındao <strong>ile</strong>tiye/<strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>re geri dönüp gereken düzeltmeyi yapabilirsiniz, aksi taktirde takipetmeniz zor olacaktır. Eğer çeviri ekibi net bir karara ulaşamazsa, ifadeyi bulanıkolarak bırakın ve öyle teslim edin. Dosyadaki her <strong>ile</strong>tiyi mükemmel bir şekildeçevirmeniz şart değil, çevirebildiklerinizi çevirebildiğiniz kadarıyla çevirmenizbizler için yeterli.Eğer sizi çok zorluyorsa, benim tavsiyem çeviriyi sizden daha tecrübeli birisinepaslamanızdır. Eğer “Varsın zorlasın, ben de bir yandan öğrenirim.” diyorsanız,o zaman çeviriyi projenin y11e-u18a ekiplerine sık sık danışarak yürütün. İş,bu şekilde belki çok daha yavaş gider, ama böylece siz de tecrübe kazanırsınız30


yerelleştirmeve daha sonra yakın zorlukta bir çeviriyle karşılaştığınızda önceki kadarzorlanmazsınız.Hedef metin alanları tamamen boş bir dosya, aslında en kolayıdır. Önce kaynakmetinlere hızlıca göz gezdirin ve bu dosyanın sonunda listesini bulacağınız çeviriekiplerinin sözlüklerinden, kaynak metinlerde kafanıza takılan ifadeleri kontroledin ve o karşılıkları bir kenara not edin. Eğer o sözlüklerde bulamadıklarınızolursa, onları da projenin e-posta listelerine hemen danışın, böylece siz ocümleye/ifadeye/tamlamaya geldiğinizde çevirisi netleşmiş olur. Çevir<strong>ile</strong>riyaparken dikkat edeceğiniz şeylerin listesini aşağıda bulabilirsiniz. Aşağıdakitavsiyeleri de okuduktan sonra işe girişin.*Çeviri sırasında kullandığınız kelime ve ifadelerin o yerelleştirme projesindekullanılan kelime ve ifadelerle örtüşmesi gerekir. Örneğin, o projede “library”yerine “kitaplık” kullanılmışsa siz “kütüphane” olarak çevirmeyin. Eğer “kitaplık”çevirisinin yeterince iyi olmadığını düşünüyorsanız bunu çeviri ekibiyle paylaşın vekararın birlikte alınmasını sağlayın.* İfade tarzlarının yapmakta olduğunuz çevirinin aslı (kaynak metin) <strong>ile</strong> uyumluolmasına dikkat edin. Örneğin, programın kendisi esprili metinler içermiyorsa sizesprili davranmayın.* İzole (yalnız başınıza) çalışmayın. Çeviri <strong>ile</strong> ilgili olarak ne yaptığınızdan vetahmini bitiş zamanından takım koordinatörünün haberi olsun.* Eğer uzun süre çeviriye katkıda bulunamayacaksanız, bunu takıma ya dakoordinatöre bildirin. Özgür projelerin çeviriyle ilgili çalışmaları genellikle büyükolduğu için, takım çalışması en önemli öğedir.* Takıldığınız yeri sormaktan çekinmeyin. Kendi başınıza karar vermek yerine,daha tecrübeli olanların tecrübelerinden faydalanın.* Belirli ifadeler için belirli çevir<strong>ile</strong>r bulunur. Bunları çeviri ekibinden öğreninve bu çevir<strong>ile</strong>re sadık kalın. Oturmuş bir çeviriyi takımın onayı olmadandeğiştirmeyin.* Emin olmadığınız ya da yeterince düzgün olduğuna inanmadığınız <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>ribulanık işaretlemekten çekinmeyin.* Çevirdiğiniz her dosyada, o dosyada sık kullanılan kelime ve ifadelerinkarşılıklarını çeviri yaparken bir kenarda toplamanızı öneririm. Çeviriyibitirdiğiniz zaman da, bu topladığınız karşılıkları projenin sözlük veritabanınagönderebilirsiniz. Böylece herkes faydalanabilir.* Eğer PO dosyalarının yapısını iyice özümsemediyseniz, çeviriyi düz metineditörüyle yapmayın. KBabel veya POEdit gibi, özellikle PO dosyaları içinhazırlanmış uygulamaları kullanın. Hem daha verimli olur,hem daha hızlı.* .po dosyalarında satırların önemli olmadığınıunutmayın. Metnin uygulamada bir sonrakisatıra geçmesi için \n gereklidir. Bu kaçışkarakterleri <strong>ile</strong> ilgilidir, \n yoksa görüntüdeyeni satıra geçilse b<strong>ile</strong> sonuçta geçilmez.* Ne yaptığı hakkında az ya da çok(tercihen çok) bilgi sahibi olduğunuzprogramların çevir<strong>ile</strong>rini tercih etmeniz,hem sizin hem de ekibin yararınaolacaktır. Aksi durumda ise o uygulamayıkurup çevirisini yaparken bir yandan daara sıra da olsa programı çalıştırıp hangiçevirinin nereye gideceğini görmektefayda var ki bu çevir<strong>ile</strong>rin istenenanlamı verdiğinden daha emin olmanızısağlayacaktır.TÜRKİYE’DEKİ ANA ÇEVİRİ ÇALIŞMALARIKDE Türkiye çeviri çalışmalarıGNOME TürkiyeOpenOffice.org TürkiyeMozilla Türkiye31


geliştirme araçlarıUğur ÇETİNugur.jnmbk@gmail.comPyQt Dersleri - 3Önceki yazımızın sonlarına doğru belirttiğimiz gibi, bu yazıda çok basit işlevleriolan bir metin düzenleyicisi yapacak ve Python’un setuptools kitaplığını kullanarakuygulamamızı nasıl dağıtıma hazır hale getireceğimizi göreceğiz. Buradaanlatılanları anlamak için önceki yazıları (1. ve 2. ders) mutlaka okumanız gereklidir.Bu ayki yazımızda yapacağımız uygulama, şimdiye kadar anlatılan bütünkonuları kapsamakta. PyQt’yle birkaç tane uygulama yazdıktan sonra, programındağıtıma hazır hale getirilmesi gibi bazı işleri sürekli tekrar etmektense, <strong>ile</strong>rki PyQtuygulamalarında kullanab<strong>ile</strong>ceğim çok basit bir iskelet yapısı oluşturdum. Artıkbir uygulamaya başlarken bu iskelet yapı üzerinden <strong>ile</strong>rliyorum. İsterseniz siz dekullandığım bu yapıdan faydalanabilirsiniz.Uygulama İskeletinin OluşturulmasıBahsettiğim iskelet yapı aşağıdaki dosyalardan oluşuyor:.|-- AUTHORS|-- CHANGELOG|-- COPYING|-- INSTALL|-- MANIFEST.in|-- README|-- TODO|-- data| |-- editor| |-- editor.desktop| |-- editor.png| |-- editor.qrc| `-- editor_tr_TR.ts|-- editor| |-- __init__.py| |-- main.py| `-- mainwindow.py|-- setup.py`-- ui`-- mainwindow.uiPyQt <strong>ile</strong> yapılan açık kaynaklı uygulamalarda, Qt’yi geliştiren Nokia’nın (öncedenTrolltech) belirlediği bir lisans kısıtlaması var. Buna göre açık kaynaklı bir Qtuygulaması sadece GPLv2 ya da GPLv3 lisanslı olabilir. Bu nedenle iskelet yapıdaherhangi bir özgür yazılımda olması gereken dosyaları (AUTHORS, COPYING,vb.) da ekledim ve tüm geliştiric<strong>ile</strong>rin anlayabilmesi için programın kodlarındave dosya adlarında sadece İngilizce kullandım. Dosyaları bu adresten indiripistediğiniz gibi düzenleyebilirsiniz:Şimdi, hangi dosyanın ne işe yaradığını görelim.Ana dizindeki dosyalarAUTHORS: Uygulamayı yazan kiş<strong>ile</strong>rin adları ve e-posta adresleri.CHANGELOG: Uygulamanın hangi sürümünde nelerin değiştiğini listeleyenbelge.COPYING: GPLv2 veya GPLv3 lisansının tam metni.INSTALL: Uygulamanın nasıl kurulması gerektiğini açıklayan metin.README: Uygulamayı tanıtan ve nasıl kullanılacağını anlatan metin.32


editor.qrc: Programın veri dosyalarının yerlerinigösteren xml dosyası. Qt Designer <strong>ile</strong> açılabilir.editor_tr_TR.ts: Programın Türkiye Türkçe’sini içerençeviri dosyası. Qt Linguist <strong>ile</strong> açılabilir.“ui” dizinindeki dosyamainwindow.ui: Programın ana penceresi. QtDesigner <strong>ile</strong> açılabilir.“Uygulamamız kodu değiştirmeden Windows ve Pardus altında aynı şekilde çalışabiliyor”TODO: Uygulamada yapılması planlanan işlerin listesi.setup.py: Python’un setuptools kütüphanesini kullanan bir kurulum betiği. Bubetikte PyQt uygulamaları için faydalı olab<strong>ile</strong>cek bazı eklemeler yaptım. Bueklemeler sayesinde python setup.py build komutunu verdiğinizde .ts dosyalarılrelease-qt4’ten geçerek .qm dosyasına; .qrc dosyaları pyrcc4’ten, .ui dosyalarıda pyuic4’ten geçerek Python betiklerine çevriliyor ve programın dizinine konuyor.Her şey otomatik olduğu için size sadece pylupdate4 komutuyla .ts dosyasınıgüncellemek kalıyor.MANIFEST.in: setuptools <strong>ile</strong> dağıtım paketi oluşturduğumuzda dağıtımdayer alacak dosyaların listesi. python setup.py sdist --formats bztar komutunuverdiğimizde uygulamamızın tar.bz2 paketi oluşacaktır. Daha sonra paketç<strong>ile</strong>r butar.bz2 paketini kullanarak çeşitli dağıtımlar için paket (ör. pisi) hazırlayabilirler.Ayrıca python setup.py --help komutunu vererek diğer setup komutlarını daöğrenebilirsiniz.“data” dizinindeki dosyalareditor: Programın adını taşıyan ve sadece programın ana modülündeki anafonksiyonu çağırarak programın çalışmasını sağlayan küçük bir Python betiği.Pardus üzerinde setup.py <strong>ile</strong> kurulum yaptığınızda bu betik /usr/bin altınagidecektir.editor.desktop: Programın, masaüstünüzdeki programlar menüsüne yerleşmesiiçin gerekli olan dosya.editor.png: Programın simgesini içeren resim dosyası.“editor” dizinindeki dosyalar__init__.py: Programın sürüm bilgisini ve paket adınıiçeren dosya. Herhangi bir Python uygulamasındafrom editor import main diyebilmemiz için bu dosyagereklidir.mainwindow.py: Ana pencerenin sınıfını içeren dosya.main.py: Programın ana fonksiyonunu içeren, çalışmasını sağlayan dosya.İskelet Programın Kurulumu ve ÇalıştırılmasıINSTALL dosyasında nasıl kurulup çalıştırılacağı anlatılmasına rağmen buradatekrar etmekte fayda var. Uygulamamızın çalışabilmesi için python setup.py buildkomutunu bir kere vermemiz gereklidir. Sonrasında python editor/main.py diyerekçalıştırmak mümkündür. Kurulum içinse python setup.py install yeterli olacaktır.Eğer KDE masaüstü kullanıyorsanız kurulumdan sonra menüdeki simgesini hemengörebilmek için kbuildsyscoca komutunu vermeniz de gerekecektir.Kodları İnceleyelimBu seferki uygulamanın kodları çok uzun olduğundan dolayı buradavermeyeceğim. Dosyaların tamamını yukarıda verdiğim adresten indirebilirsiniz.main.py dosyamızda önceki yazıda da olduğu gibi sistem yereline göre dildosyasını yükleyen ve ana pencereyi çalıştıran kodumuz bulunuyor. Bu sefer ekolarak iki satır daha eklendiğini göreceksiniz.import signalBu satırda Python’un standart kitaplıklarından signal’ı kullanacağımızı belirtiyoruz.signal.signal(signal.SIGINT, signal.SIG_DFL)Bu satır sayesinde konsoldan PyQt uygulamamızı çalıştırırken ctrl+c tuşlarınabasarak uygulamayı sonlandırabiliyoruz.33


geliştirme araçlarımainwindow.py ise programın ana penceresiyle ilgili her işlemin gerçekleştiğidosyamız oluyor. Burada kullanılan tüm Qt sınıfları hakkında bilgi almak için herzaman olduğu gibi Assistant’ta arama yapabilirsiniz. Şimdi bu dosyadaki önemlisatırları inceleyelim.from PyQt4 import QtGuifrom ui_mainwindow import Ui_MainWindowclass MainWindow(QtGui.QMainWindow, Ui_MainWindow):def __init__(self):QtGui.QMainWindow.__init__(self)self.setupUi(self)Aslında kodun bu bölümü pencereyi işlevsiz olarakbaşlatmak için yeterlidir. Fakat işlevsiz bir uygulamaistemediğimiz için nereye tıklandığında ne iş yapılacağını dayazıyoruz.@QtCore.pyqtSignature(“bool”)def on_action_New_triggered(self):if self.textChanged:answer = QtGui.QMessageBox.warning(self,QtGui.QApplication.translate(“MainWindow”, “Warning”),QtGui.QApplication.translate(“MainWindow”, “All changes will be lost,continue?”),QtGui.QMessageBox.Yes|QtGui.QMessageBox.No,)if answer == QtGui.QMessageBox.Yes:self.newF<strong>ile</strong>()else:self.newF<strong>ile</strong>()Buradaki ilk satır kendinden sonra gelen otomatik bağlantının sadece “bool”tipinde sinyal verildiği zaman çalışmasını sağlıyor. Yani kısacası o satır olmasaydıF<strong>ile</strong>>New tıklandığında alttaki kod iki kere çalışırdı diyebiliriz.Daha önceki derslerde anlatıldığı gibi, pencere sınıfı içindeki on_nesneadı_sinyaladı şeklindeki metod tanımlamaları setupUi çağırıldığı zaman otomatikolarak ilgili sinyale bağlanıyorlar. Tabi ki burada otomatik bağlantı yapmakzorunda da değiliz. Pencere sınıfının __init__ metodunda QtCore.QObject.connect(nesne, QtCore.SIGNAL(“sinyaladı()”), metodadı) şeklinde bir satırekleyerek de istediğimiz sinyalleri istediğimiz metodlara bağlayabiliriz. PyQt vesinyaller hakkında ayrıntılı bilgi için İnternet’te arama yaparak bazı kaynaklarbulabilirsiniz.Kod parçamızın devamında ise yazının değişipdeğişmediği kontrol ediliyor. Eğer yazı değişmemişsehiçbir uyarı vermeden yeni bir dosya açabiliriz fakatdeğişmişse yeni dosya açınca bu değişikliklerin yokolacağını söyleyip kullanıcıdan onay almalıyız. Onayalırken gördüğünüz gibi Yes ve No düğmeleri olanbir QmessageBox oluşturuluyor. Daha sonra bu <strong>ile</strong>tikutusundan gelen sonuca (answer) bakılarak yeni dosyaaçılma işlemi gerçekleştiriliyor.Farkettiğiniz gibi kod parçasındaki tüm <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>r İngilizceolarak yazılmış ve QtGui.QApplication.translatefonksiyonu içine alınmış durumda. Kodları bu şekildeyazdıktan sonra pyludate4 editor/mainwindow.py editor/ui_mainwindow.py -ts data/editor_tr_TR.ts komutuylaTürkçe dil dosyasını oluşturup bunu Qt Linguist <strong>ile</strong> açarakçevirisini yapabiliyoruz. Çeviri dosyası zaten varsa, bu komutu verdiğimizdesadece yeni eklenen ve değişen <strong>ile</strong>t<strong>ile</strong>r dosyaya eklenecek, önceki çevir<strong>ile</strong>rimizkabolmayacaktır.currentF<strong>ile</strong> = QtCore.QF<strong>ile</strong>(f<strong>ile</strong>Name)if not currentF<strong>ile</strong>.open(QtCore.QIODevice.ReadOnly|QtCore.QIODevice.Text):self.statusBar().showMessage(QtGui.QApplication.translate(“MainWindow”,“Unable to open %1: %2”).arg(f<strong>ile</strong>Name).arg(currentF<strong>ile</strong>.errorString()))else:self.textEdit.setPlainText(unicode(currentF<strong>ile</strong>.readAll(), “utf8”, “ignore”))Dosya açan bölümdeki bu satırlarda bir metin dosyasının tek seferde UTF-8kodlamasıyla nasıl okunab<strong>ile</strong>ceğini görebilirsiniz. Eğer dosya açılırken bir sorunoluşmuşsa bu sorunun ne olduğunu da yazacaktır.Kodun geri kalan kısmını keşfetmeyi size bırakıyorum. Bu keşifte Qt Assistant sizeher konuda yardımcı olacaktır. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere ;).34


öportajÖzgürlükiçin Topluluğu“Kopyala YapıştırDeğil, Alınteri veGözyaşı”Geçtiğimiz günlerdeTÜBİTAK’a veda edenS.Çağlar <strong>Onur</strong> <strong>ile</strong> Linux,Pardus, geliştiricilik veekip üzerine keyifli birsöyleşi gerçekleştirdik.S.Çağlar <strong>Onur</strong> kimdir, nedir, ne yapar, ne yapmıştır da Pardus Projesi’ne dahilolmuştur? Bilgisayar, yazılım ve özgür yazılımla tanışıklığınızı anlatabilir misiniz?Yarışma sorusu gibi olmuş bu, hemen o düzlemde cevaplamaya çalışayım;S.Çağlar <strong>Onur</strong>, 1980 yılının Kasım ayında Ankara’da dünyaya gelmiş,ilkokul yıllarında Atari 800XL <strong>ile</strong> bilgisayar kavramı <strong>ile</strong> tanışmış ve daha sonraCommodore 64 <strong>ile</strong> kafa ayarı kavramını öğrendikten ve Amiga 500 <strong>ile</strong> disketdeğiştirme maratonlarından birinci çıktıktan sonra bu ilgisini üniversite yıllarınakadar PC’ler <strong>ile</strong> sürdürmüştür. O yıllara kadar süren insan-bilgisayar etk<strong>ile</strong>şimlihalini, ilkokul yıllığında da yazdığı gibi Bilgisayar Mühendisi olmaya karar verereknihayete erdirmeye karar vermiş olması da şaşırtıcı değildir.Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Bilgisayar Mühendisliği bölümündeokurken, daha önce sadece kurmaya çalıştığı Linux işletim sisteminin öğrenimhayatı sırasında hallice işine yarayacağını düşünerek bir Linux kullanıcısı olmuş,bu süre zarfında o zamanlar kullandığı dağıtım projesine çeşitli şekillerde katkıvermiş, bu süreç içinde tanıştığı bir çok değerli insan <strong>ile</strong> birlikte geçtiğimiz yılakadar üyesi olduğu Linux Kullanıcıları Derneği’nde çeşitli faaliyetlerde bulunmuş,Türkiye’nin birçok yerinde çeşitli konularda bolca seminer vermiş, bunlarıyaparken de 2. sınıfın sonunda stajyer olarak başladığı TÜBİTAK’ta yakaladığıyarı-zamanlı çalışma şansını bu kurum içinde web programcısı, proje sorumlusuve sistem yöneticisi gibi farklı sıfatlar <strong>ile</strong> sürdürmüştür.35


öportajÜniversiteden mezun olmasının hemen ardından o zamanki adı <strong>ile</strong> Ulusal DağıtımProjesi (Uludağ), günümüzdeki adı <strong>ile</strong> Pardus Projesi geliştirme ekibine katılmış veburada yaklaşık 3.5 sene zevkle tam zamanlı olarak çalıştıktan sonra 4 Temmuz2008 itibariyle TÜBİTAK <strong>ile</strong> olan profesyonel ilişkisini sonlandırmıştır.Monitör <strong>ile</strong> sandalye arasında bulunmadığı zamanlarda yaptığı eylemler arasındafotoğraf çekmeye çalışmak ve piyano çalma gayretleri göstermek sayılabilir.Yarışmacı arkadaşlara başarılar d<strong>ile</strong>rim...Proje’ye katılırken işlerin bu noktaya varab<strong>ile</strong>ceğini, Pardus’un bu kadargelişeb<strong>ile</strong>ceğini hayal ediyor muydunuz?Öncelikle Pardus’un teknik olarak geldiği nokta <strong>ile</strong> sosyal olarak varılan noktayıbirbirinden kalınca çizg<strong>ile</strong>r <strong>ile</strong> ayırmak gerektiğini düşünüyorum.Projenin web sayfalarında yazan tanımı, Pardus’u benzerlerinden ayıran enönemli noktalarından birinin teknik yenilikleri ve insan temelli düşünce yapısıolduğunu söyler. Daha ilk günlerinden itibaren tüm ekip bu benzerleri ne yapıyor,bu yaptıkları uzayındaki doğruları ve yanlışları neler, biz bu doğru ve yanlışkümesinden hang<strong>ile</strong>rini tekrarlamalı veya hang<strong>ile</strong>rini tamamen değiştirmeliyizgibi yapılan işi tanımlarken hallice basit görünen ama süreci işletirken büyük birbilgi birikimi ve disiplin gerektiren bir doğrultuda çalıştı. O yüzden teknik olarakgelinen noktanın kesinlikle bir tesadüf veya beklenilmeyen bir nokta olduğunudüşünmüyorum ve buraya gelirken atılan her adımın daha o adımlar atılmadanhesaplandığını biliyorum.Varılan sosyal noktaya gelince ise benzerlerinden fazlaca sahip olduğumuzteknik avantajlarımız, arkamızda TÜBİTAK gibi köklü bir kurumun bulunması vebenzeri sebepler <strong>ile</strong> bir ilgi oluşacağını düşünüyor ama bu ilginin kendi ayaklarıüzerinde bu kadar sağlam durab<strong>ile</strong>n, hızla yaygınlaşsan, yurt içi ve dışındaböyle dikkat çeken, gün geçtikçe gelişen & değişen ve büyüyen bir mekanizmayadönüşeb<strong>ile</strong>ceğini pek tahmin etmiyordum. Bu konudaki öngörülerim “kimsekullanmazsa b<strong>ile</strong> biz kullanıyoruz nasılsa” <strong>ile</strong> sınırlıydı :) Fakat şimdi düşününcebizi bu güne getiren en temel şeyin profesyonel görünümlü amatör ruhumuzolduğunu düşünüyorum.Eğer siz de projeyi “başarılı” olarak nitelendiriyorsanız, bunu sağlayan etmenlerisıralayabilir misiniz?Herhalde en önemli etmen ekip içindeki tasviri imkânsız uyum, arkadaşlık veberaber bir şeyler yapmanın verdiği haz olsa gerek. Ekibin projede görev almakiçin seçtiği elemanların (projeye eleman alımları ekibin oylaması <strong>ile</strong> yapılıyor) heraçıdan doğruluğu da bu başarının tadı tuzu oldu diye düşünüyorum.Sokaklarda göreb<strong>ile</strong>ceğinizbirçok “tek tip” profesyonelbilişim dünyası çalışanınıntersine, Pardus projesindeTÜBİTAK personeli olarakçalışan insanlar, “benzaten bu işi yapıyordum, buadamlar çıktı, üzerine bir depara veriyor. Ben kendimigarip zannediyordum,bunlar benden de garip”şaşkınlığı <strong>ile</strong> yaptıkları işesonuna kadar inanarakbir bütünün parçası halinegeliyorlar. Böyle bir kitlenin,her ne iş yapıyor olursaolsun, başarısız olmasınazaten ihtimal yok ki.Linus Torvalds kodlamayıkendisi için bir nevi eğlenceolarak tanımlamıştı. Siziniçin bu ne kadar doğru?Eğer doğruysa Pardusiçin çalışırken işin eğlenceboyutu sizi tatmin ediyormu?“Just For Fun” gerçektenkonuya ilgi duyanherkesin mutlaka okumasıgereken nefis bir söyleşikitabı. Fakat bu kitaptanedinilmesi gereken anafikrin “Yahu ne kadar çokeğleniyoruz. Eğlendikçede kod yazıyoruz. Hanım oradan oynak bir müzik aç iyice şenlenelim.” temasıçerçevesinde sindirilmemesi gerektiğini de düşünmüyor değilim.Özgür yazılımcı olmak, çok yükseklerden bakınca bir felsefeye inanmak ve belki36


yerelleştirme röportajŞükrü BEZENbunnyynnub@gmail.com37bir yaşam biçimini benimsemek olarak anlatılabilir belki konuyu hiç bilmeyenbirine. Bu yaşam biçimi içinde eğlence bir ürün de olabilir fakat bu üründüşüncenin köklerinde yatan özgürlük, beraber bir şeyler yapabilmek, tüketmekyerine üretmek, paylaşmak, bilginin herkese ait olması gibi daha temel hammaddelerin ürettiği bir sonuç sadece. Bu yüzden “Özgür yazılım geliştirmek =eğlenmek”, “Özgür yazılım geliştiricisi = eğlenceli” gibi bir seri önermenin çok dagerçek olduğuna inanmıyorum. Gürersan yazdığı kodları hep “Kopyala & yapıştırdeğil, alınteri ve gözyaşı” diye tanımlar, bu kadar eğlenceli olsa o böyle demezdisanki :)Fakat Pardus Projesi içinde geçirdiğim zamandan bir sonuca varmak zorundakalırsam, özgür yazılım geliştirmek sizi mutlu eder, size başka yerde aslaedinemeyeceğiniz sosyal tecrübeler kazandırır, bu sırada inceden inceyeegolarınızı tatmin eder, beraber bir şeyler yapmanın tadına varırsınız, bu tadıaldıkça bir şeyler yapmaya motive olursunuz, ufacık da olsa bir şeyleri başardıkçaçocuk gibi sevinirsiniz ve bunların sonucunda da ister istemez eğlenirsinizsonucuna rahatlıkla varabilirim.Yakın zamanda çekirdek ekip, aralarına sizin de dahil olduğunuz bir grupgeliştiriciyle vedalaştı. Sizlerin gidişi, Proje bünyesinde uzun süredir çalışangeliştiric<strong>ile</strong>rin sayısının önemli ölçüde azalması anlamına geliyordu. Bu ayrılıklarınasıl değerlendiriyorsunuz? Projenin gelecekteki günleri, <strong>ile</strong>rleyişi hakkında nelerdüşünüyorsunuz?Ben klişeleri çok severim. Klişelerin bunca senedir halen var olma sebeplerinin,onların her şeye rağmen halen geçerli olmaları diye okumuştum bir kitapta veçok hoşuma gitmişti. Bu yüzden gayet klişe bir cevap <strong>ile</strong> ayrılıklar da bu sürecindeğişmez bir parçası diye cevap vermek istiyorum bu sorunun ilk bölümüne.Sonuçta ortada profesyonel olarak yapılan, bunun karşılığında da maaş alınan bir“iş” hali de mevcut.Daha esk<strong>ile</strong>rin TÜBİTAK çalışanı olmaktan vazgeçiyor olmalarının bir etkisisanki bu bilgi birikimin veya tecrübenin de onlarla beraber uzaklara gitmesi gibigörünse de aslında bu doğru değil. Bir kere bu gidenlerin hiçbiri birer Pardusgeliştirici olmaktan vazgeçmiş değil, zaman veya ilgi alanlarının değişmesisebepleri <strong>ile</strong> eskiden gösterdikleri ilgiyi göstermiyor olabilirler fakat hepsi halenfikirleri sorulduğunda bunları paylaşıyor, üzerlerine iş alıyor veya onlara paslananişleri büyük biz zevk <strong>ile</strong> yapıyor. Şu geçtiğimiz zaman açıkca gösterdi ki gidenherkesin yeri aynı şekilde doluyor ve dolmaya da devam edecek.Projenin kısa geçmişine bakınca 1.5 sene kadar başarı <strong>ile</strong> sürdürülmüş ve halensürdürülen bir 2007 sürümü ve dumanı üstünde tüten bir 2008 sürümü mevcut


öportajortada. Her sürüm kendi iç dinamikleri <strong>ile</strong> birdiğerinden daha iyi, daha başarılıya doğrudoğrusal bir başarım gösteriyor. Bu yüzden2009 veya bundan sonra çıkacak sürüm(ler)en az büyük ab<strong>ile</strong>ri kadar başarılı ve iyi olacak,bu kadar zamanı bu ekiple geçirmiş olmam buşekilde ahkam kesme otoritesini bana veriyor,o yüzden projenin gelecekteki başarılarına daeminim.S. Çağlar <strong>Onur</strong>’un gelecekle ilgili planlarınelerdir? Bir gün yeniden çekirdek ekibe dönermisiniz?Hayattan bugüne kadar öğrendiğim en yegâneders, kendisinin gelecek <strong>ile</strong> ilgili çok ciddi planlaryapanları veya tam tersine rüzgâr nereye eserseoraya savrulanları pek sevmediğidir. O yüzdenbu sorunun ikinci bölümünü bir gün tekrarTÜBİTAK çalışanı olmayı şu an düşünmüyorumdiye cevaplayabilirim ancak. Gene aynıçekinceler <strong>ile</strong> de umuyorum ki Pardus veçevresinde yer almaya daha uzun zaman devamedeceğim diyebilirim sanki.Yakın zaman gelecek planlarım içinde ise meselabilgisayarları falan bırakıp bir kasabaya yerleşipdomates & salatalık yetiştirmek gibi sarsıcı veyaçarpıcı şeyler yer almıyor, en azından şimdilik :)Linux’un ev kullanıcıları açısından geleceğininasıl tahmin ediyorsunuz? Özgür yazılımın geleceğini nasıl tahmin ediyorsunuz?Bununla ilgili birkaç hayalinizi bizimle paylaşır mısınız?Çok parlak :), gerçekten örneğin şu dört senede gelinen noktaya dönüp bakılıncabunu tahminde bulunmaya zahmet b<strong>ile</strong> etmeye gerek olduğunu düşünmüyorum.Özgür yazılımlar bu kadar kısa bir sürede Google gibi bir dev yarattı, Amazon,Facebook, Twitter v.s. gibi web dâh<strong>ile</strong>rine güç verdi. Bir kere bu sayede bizfarkında olmadan evlerimize girdi b<strong>ile</strong>. Diğer yandan evlerdeki masaüstübilgisayarlara bakacak olursak Linux artık “böyle de birşey var, ilginizi çekerse”halinden “bir alternatifiniz de var” noktasına geleli çok oldu. Birçok bilgisayarüreticisi sadece Linux kurulu makina satmaya başladı, standartlar özgür olanlararasından seçilmeye başlandı ve bunlar katlanarak çoğalmaya da devam edecek.Bu yüzden hem özgür yazılımların hem de Linux dağıtımlarının kişisel işletimsistemi piyasında hali hazırda yediği paylarını kat ve kat artırmalarına bence öyleçok seneler yok ve yakın bir zamanda bugün nasıl Microsoft Windows işletimsistemini birçok yerde görünce yadırgamıyorsak oralarda Linux gördüğümüzzaman da yadırgamamaya başlayacağız.Linux geliştirme süreçlerindeki en büyük verimsizlikler sizce nerede ortaya çıkıyor?Ve siz bunu kişisel olarak nasıl engelliyorsunuz?38


öportajBen sürecin en kuvvetli olduğu noktasının aynı zamanda onun yumuşak karnıda olduğunu düşünüyorum. Özgür, dağınık ve dağıtık yapı yaratıcılığı tetiklesede aynı zamanda bazı durumlarda istenmeyen düzensizliği de yanında getiriyor.Birçok özgür yazılım ana geliştiricisi uygulaması <strong>ile</strong> “n senedir” ilg<strong>ile</strong>nmediği içinneredeyse sahipsiz halde, bir sürü dağıtımın sadece kendi problemini çözen anlıkçözümleri <strong>ile</strong> özgür yazılım dünyası içinde var olmak zorunda kalabiliyor gibionlarca olası sorun saymak mümkün. Fakat bunların tamamı teknik değil sosyalsorunlar oldukları için kişinin bakış açısına göre bu doğru veya yanlış olabilir, benburada benim doğrularımı paylaşıyorum, toplum henüz buna hazır değilse benimyapacak bir şeyim yok :)Ben en başarılı özgür yazılımların arkalarındahep bir ticari kâr düşünen finansman olduğunugörüyorum (dipnot, bu böylesi doğru demekdeğil, mevcut durum bu demek). Bu finansmanilla üret<strong>ile</strong>n yazılımın da sahibi veya üreticisiolmak konumumda da değil. ÖrneğinMySQL veya Trolltech çift lisans politikaları <strong>ile</strong>ürettikleri enfes ürünlerin uzun süre (MySQLyakın zamanda Sun Microsystems, Trolltech iseNokia Corp. tarafından satın alındı) boyuncaayakta kalmasını sağladıkları gibi, üret<strong>ile</strong>nürünün arkasında destek & eğitim ve benzerikalemlerde de durarak ürettiklerinden kâr etmeyide başardılar. Fakat diğer yandan örneğinLinux Çekirdeği arkasında direkt olarak birfinansman durmamasına rağmen gelişiminin3/4’ünden fazlasını özgür yazılım geliştirirekpara kazanmayı hedefleyen firmaların (Google,Redhat, Novell, Sony, IBM, HP ve niceleri)geliştiric<strong>ile</strong>ri tarafından sürdürülüyor, kezaFSF’in haklarına sahip olduğu Glibc, GCC veyabinutils’de benzer firmaların geliştiric<strong>ile</strong>rindenbesleniyor.Özgür yazılım dünyasında da kurallar gerçekdünyada olduğundan farklı işlemiyor bence.Güçlü olan kazanıyor (buradaki güçlü finansalanlamda değil, belli bir olgunluğa ulaşan, birkullanıcı kitlesi olan “doymuş yazılımlardan”bahsediyorum), zayıf olan ise yerine başka biri daha iyisini yazana kadarvar olmaya devam edip sonra yavaşca aramızdan ayrılıyor. Fakat bu tekrarlıevrim döngüsü yanında verimsizliği de peşinen getiriyor. Örneğin Pardusprojesinin ilk zamanlarında en çok aldığımız eleştiri neden başka bir dağıtımıalıp değiştirmek yerine benzer işleri tekrarladığımızdı, fakat o gün yaptığımızanalizler sonucunda bu tekrarın aslında bir tekrar değil bir başkalaşım olduğunakarar verdik ve bugün geldiğimiz noktada yüzlerce Linux dağıtımı arasındaen modern altyapı ve araçlara sahip dağıtımdan biri olduk. Fakat bu yolculuksırasında yaptığımız yanlışları (mesela 2007 <strong>ile</strong> gelen ÇOMAR’da o zaman bu39


öportajkadar olgun olmasa da D-Bus kullanmamayı seçmiştikfakat 2008 için bu kararımızdan vazgeçtik ve ÇOMARartık IPC işlerini D-BUS üzerinden yapar hale geldi) dagörmezden gelmedik ve elimizden geldiğince bunlarıda iy<strong>ile</strong>ştirerek yola devam ettik. Ben verimsizliğisürtünmeye benzetiyorum ve doğru çözümün onu yoketmenin yollarını aramak değil onu azaltmanın yollarınıaramaya oynamak olduğunu düşünüyorum.Yıllar sonra.. bir gün, Pardus çekirdek ekip olarakbir araya gelip bir albüm yapmaya karar verseniz,kim hangi sazı çalardı? Ortaya çıkan ne tür bir müzikolurdu?..Ben bu soruyu “Pardus ekibinin bir kısmından (herkesebir enstrüman bulma işi tahmin ettiğimden uzun sürdü,soruyu kestim :P) bir orkestra kurmaya kalksak, kimhangi enstrüman olur?” diye değiştirmek istiyorum,soruları cevaplayan ben olduğuma göre de kendisorumu kendim sorup birkaç satır sonra da afiyetlecevaplıyorum diyerek devam ediyorum.Erkan Tekman (gerçek hayatta Bass gitar çalar kendisi),ilk akla geldiği gibi “Orkestra Şefi” değil de bence böylenerede ne konser ver<strong>ile</strong>ceğini ayarlayan, salonları falanbulan, turne programı yapan orkestranın “Menajer”’iolurdu kesin. A. Murat Eren (gerçek hayatta Bassgitar çalar kendisi), hem çalması & dinlemesi, hemustalaşması zor olan ama bir kere bünyene sirayetedince sesini unutamadığın için olsa gerek, “Kanun”olabilirdi. Gürer Özen (gerçek hayatta Armonika çalar kendisi)’den harika“Davul” olurdu, böyle bütün parça boyunca sessiz sessiz bir kenarda dururkenveya arkadan tempo verirken an gelirdi gümbür gümbür gelirdi. Barış Metin’den(gerçek hayatta Ney çalar kendisi) böyle bir gösterir ama anlaşılmaz hisliliği,bir anlatsa da dinlesek hali <strong>ile</strong> çok güzel “Flüt” olur. Koray Löker’den (gerçekhayatta Bass gitar çalar kendisi) muhteşem “Tef” olur, böyle şıkır şıkır olanlardan,bir çalıp iki dinleten halinden. Gökmen Göksel (gerçek hayatta hariçten gazelokur kendisi) olsa olsa “Borazan” olur, hiç ummadık bir anda çıkar solo falanatar, tüm dinleyenlerini ağzı açık bırakır. Bahadır Kandemir böyle bir duran birçoşan hali <strong>ile</strong> “Piyano” olur, o susar orkestra başlar, o başlar orkestra susar. EkinMeroğlu’ndan (gerçek hayatta gitar çalar kendisi) “Harp” olur çok güzel, böyleheybetli duruşu <strong>ile</strong> ahenkli kırılgan sesler falan çıkartır, tadından yenmez. GökçenEraslan yaylı dörtlüde “1. Keman” mevkine oturur, parça başını sonunu o bulur,Ozan Çağlayan (gerçek hayatta gitar çalar kendisi), Pınar Yanardağ (gerçekhayatta gitar çalar kendisi) ve Fatih Aşıcı ise yaylı dörtlüyü tamamlar, 1. Keman’ınarkasını toplar. Serbülent Ünsal kesin “Saksafon”u olur, böyle bir girizgâh yaparsonra da uzun uzun çalar, neler anlatıyor acaba diye düşünür dinleyenler uzunzaman. Sonra Işıl Poyraz’ı da böyle az ama öz çıkan sesi <strong>ile</strong> “Zil” yaptık mıorkestra tamamdır. Benden de herhalde olsa olsa “Klarnet” olur, ama böyle uzunuzun neşeli çalınanından :)40


oyun incelemeCeyhun ALYEŞİLceyhunalyesil@gmail.comArabaylaAkrobasi Yapın!Rampalardan fırlamak, çılgınpistlerde yerçekimine meydan mıokumak istiyorsunuz? O halde buoyun tam size göre!


oyun incelemeYapımcıların sözlerinden yola çıkarakManiaDrive’ın TrackMania oyununun birklonu olduğunu söyleyebiliriz. Birçok yarışoyunu sizi grafikleriyle kendisine hayranbırakırken, ManiaDrive bunu size yaşattığıheyecan <strong>ile</strong> başarıyor. Gittikçe zorlaşanbölümlerde zamana karşı yarışarak kendinizitatlı bir heyecana kaptırıyorsunuz. İstersenizPist Düzenleyicisi sayesinde kendi yarattığınızpistlerde yarışma zevkini b<strong>ile</strong> yaşayabilirsiniz.Raydium 3D oyun motoruyla geliştir<strong>ile</strong>nManiaDrive oyununa girdiğinizde anamenüde üç çeşit oyun türü olduğunugörüyorsunuz. Bunlardan birincisi “StoryMode” olarak geçen, başlangıç seviyesindebeş, profesyonel seviyede ise 12 bölüm içerenbir bölüm. “Beginner” seviyesinde oyundakitemel konuları öğrenirken “pro” seviyesinde42saatlerinizi online mücadelelere hazırlanarakgeçireceğinizi söyleyebiliriz. Oyunungeliştiric<strong>ile</strong>ri, oyunu hızlı değil, temiz bir şekildeyeni özellikleri öğrenerek bitirmenizi tavsiyeediyor.“Çok oyuncu Desteği”“Internet Track” bölümünde, yarışmalarınızınskorlarının kaydı canlı olarak tutuluyor vediğer oyuncular arasındaki pozisyonunuzsize bildiriliyor. Oyunun en heyecanlıkısmını oluşturan bu bölümdeki skorlaraoyunun sitesinden ulaşıp kendinize bir hedefbiçebiliyorsunuz. Bu şekilde kendinizi kaptırıpoyunun başında durmadan dahaüst seviyeler için yarışıyorsunuz.Oyun sadece internet üzerindendeğil, yerel ağ üzerinden demultiplayer olarak oynanabiliyor.Arkadaşlarınızla kimin dahahızlı(ve de dikkatli) bir pilotolduğunu öğrenmek isterseniz buseçeneği kullanabilirsiniz.ManiaDrive’ın grafikleri, fiziksistemi ve müzikleri epey başarılı.Müzikleri özellikle açık kaynakkodlu oyunlar arasında enbaşarılı olanlardan. Fizik sistemi,aracın kontrolünü zaman zamanzorlaştırsa da oyunu güzel yapanbu zorluklarla mücadele etmek.Sonuç olarak; Trackmania,Flatout gibi oyunlardanhoşlandıysanız bu oyunudenemenizi tavsiye ederim.Bilg<strong>ile</strong>r:Web sitesiÇalışma Yolu:Programlar>Oyunlar>ManiaDriveÖğrenme Süresi: 30 dakikaLisans: GPLDeğerlendirme:Oynanabilirlik: 7Grafik: 7Ses: 7Senaryo: 2Atmosfer: 66.0


kültür sanatCeren ÇALICIceren.calici@gmail.comÖzgürlüğün Sesi:Last.fmSesler, melod<strong>ile</strong>r, diller değişsede varlığını sürdüren; insanınçağlardan beri vazgeçemediği birsanat müzik... Müzik şimdi de, Last.fm <strong>ile</strong> hayatımızı keyifli kılmayadevam ediyor.İnternet, inanılmaz derecede büyük bir dünya.Aklınıza gelen hemen her şey hakkında, istediğinizibulabiliyorsunuz. Ama bazı siteler var ki varlıklarıhayatınızı gerçekten (en azından bilgisayar başındayken)daha keyifli kılabiliyor. İşte bence bu sitelerden biridirLast.fm.2002 yılında Londra’da kurulan bir İnternet radyosuve kardeş proje Audioscrobbler <strong>ile</strong> Ağustos 2005’tebirleşmiş bir müzik önerme sistemi olan Last.fm,kendini “sosyal müzik devrimi” olarak tanımlıyor. Last.fm gerçekten de bir devrim. Yazılımını bilgisayarınızaindirdiğiniz andan itibaren aklınıza gelen her dilde, hertürde müziğe ulaşabiliyorsunuz.Last.fm’in sitesine girdikten sonra yapmanız gerekenilk şey bir hesap oluşturmak. Hesabınızı gayet kolaybir şekilde oluşturduktan sonra, site üzerinde bir profilsayfası oluşuyor. Bu profil sayfasında resminizdendinlediğiniz şarkılara kadar her şey bulunuyor.İkinci adımda ise yapmanız gereken Last.fmyazılımını bilgisayarınıza indirmek. Bu yazılım <strong>ile</strong>şarkıları etiketlendirmek suretiyle sınıflandırabilir,sevdiğiniz şarkılardan bir istasyon oluşturabilir,başkalarının oluşturduğu istasyonlardan kolayca müzikdinleyebilirsiniz. Siz müzik dinledikçe de dinlediğiniz43


kültür sanatşarkılar birer birer skroplanır. “Bu da ne demek?” sorunuza cevap olarak şunusöyleyebilirim: Bir şarkının skroplanması, o şarkının adının Last.fm’e gönderilmesive profilinize eklenmesi anlamına geliyor. Bu sayede arkadaşlarınız (Evet; Last.fm’in, arkadaşları ve aynı müzik zevkine sahip insanları bir araya getirme gibibir özelliği de var!) sizin en son hangi şarkıları dinlediğinizi görebiliyorlar. Bununda şöyle bir güzel yanı var: Last.fm, dinlediğiniz şarkılardan yola çıkarak en çokdinlenen şarkıları gerçekçi bir şekilde listeliyor. Ayrıca bu şarkıları kategorizeederek sitedeki kullanıcılara da tavsiyelerde bulunuyor.Last.fm’de komşularınız da var. Komşularınız, müzik zevki size uyan kullanıcılar.Bu kiş<strong>ile</strong>r dinlediğiniz müziğe göre oluşturuluyor. Komşularınızın olması için en azbeş sanatçı dinleyip sitede bir haftayı doldurmanız gerekiyor.Last.fm’in bir başka güzelliği de “Etkinlikler” başlığı. Burada, yaşadığınız şehregöre arama yapıp şehrinizdeki konserlerden haberdar olabiliyorsunuz.Şimdi hepinizin aklından şu soru geçiyor: “Peki, bütün bunlar için para ödeyecekmiyim?” İşte güzel bir cevap: Hayır. Bu hizmetlerin tamamı size ücretsiz olaraksunuluyor.Müzik, insanınçağlardan berivazgeçemediği birsanattır. Sesler,melod<strong>ile</strong>r, diller değişsede o hep vardır. Last.fm,müziğin günümüzdekibir başka sunumşeklidir.Açık kaynak kodlu veGPL <strong>ile</strong> korunan Last.fm, sunduğu hizmetlerleşimdi “özgürlüğünsesi”dir.Sizi de bu sesi dinlemeyedavet ediyoruz.44

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!