17.07.2015 Views

www.notindir.com

www.notindir.com

www.notindir.com

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>www</strong>.<strong>notindir</strong>.<strong>com</strong>Büyük Piramitin nasıl, neden ve ne zaman yapıldığı hakkında hiç bir şey bilmemekteyiz164 metre yüksekliğinde ve 31.200.000 ton ağırlığında sunî bir dağ, akıl almaz biruygarlığın delili olarak karşımıza dikiliyor ve insanlar onun müsrif bir firavununmezarından başka bir şey olmadığımı ileri sürüyorlar! Bu açıklamaya inanabilecek varsabir şey denemez... Aynı ölçüde anlaşılmaz olan ve henüz inandırıcı biçimdeaçıklanmamış bulunan mumyalar da, geçmişin karanlıklarından büyülü bir sırsaklarmışçasına bize bakmaktalar. Arkeolojik buluntular, bazı ulusların gövdeyimumyalama tekniğini bildiklerini ve tarihöncesi insanının ölüm sonrası ikinci bir hayata,yani gövdesel dönüşe inandığımı ileri süren görüşü doğrulamaktadırlar. Söz konusugörüşün ispatlanması için, geçmişin dinsel felsefelerinde gövdesel dönüşle ilgili bir tekdelil bulunması yeterlidir. Çünkü ilkel atalarımız, yalnızca ruhsal dönüşe inansalardı,gövde üzerinde olağanüstü mumyalama işlemleriyle uğraşmazlardı. Oysa Mısırmezarlarından çıkan mumyaların hepsi de gövdesel dönüş için hazırlanmıştı.Belgelerin, gözle görülür delillerin söyledikleri şeyler saçma ya da gülünç olamazlar!Mısır'daki resimler ve destanlar, 'tanrıların' yıldızlardan geri gelerek, iyi korunmuşgövdeleri yeni bir hayata uyandıracaklarını söylerler. Mezar odalarından, çıkanmumyalanmış gövdelerin kusursuz biçimde olması ve mezarın ötesindeki bir hayataulaşma inancı da buradan gelir. Yoksa bir ölünün para, mücevher ve sevdiği eşyalarla nealışverişi olabilirdi? Üstelik ölen kişinin yanına, canlı canlı gömüldükleri kuşkusuz olanhizmetçiler verilmesi, bütün hazırlıkların eski hayatın yeni bir hayatta devam etmesi içinyapıldığını gösterir. Mezarların hepsi de inanılmayacak kadar dayanıklı yapılmıştır; hattabirçoğu bir atom patlamasına bile karşı koyabilecek sağlamlıktadır. İçlerine konan değerlitaşlar, özellikle altın, kolay kolay yok edilemeyecek türdendir. Ne var ki beni buradailgilendiren, mumyalama işleminin daha sonraki istismarı değildir. Beni yalnızca bir teksoru ilgilendirir:Gövdesel yeniden-doğuşu bu insanların kafasına kim koymuştu? Cesedin binlerce yılsonra diriltilebilmesi için gövde hücrelerinin çok emin bir yerde çok iyi bir biçimdekorunması gerektiği düşüncesi nasıl ortaya çıkmıştı?Bugüne kadar bu esrarengiz durum, yalnızca dinsel açıdan değerlendirilebilmişti. Ancak'tanrıların'törelerini ve yaşayış biçimlerini bütün Mısırlılardan iyi bilen Firavun, o çağiçin çılgınca sayılabilecek bu düşünceyi çok iyi biliyordu: «Kendime binlerce yılkorunabilecek ve çok uzaklardan görünebilecek bir mezar yaptırmalıyım. Tanrılar geridönüp beni uyandıracaklarına söz verdiler. (Belki de çok ileride yaşayacak doktorlarbeni, yeniden yaşatacak bir yol bulurlar.)»Bu konudauzay çağı insanı olarak neler söyleyebiliriz? Fizikçi ve astronom Robert C. W.Ettinger, 1965'te yayınladığı «The Prospect of Immortality» (Ölümsüzlük Umudu) adlıkitabında, insan gövdesi hücrelerinin tıp ve biyoloji açısından birkaç milyar kereyavaşlatılarak yaşayabileceği bir dondurma yolu gösteriyor. Bu düşünce günümüz içinütopik görünebilir, ancakdünya yüzündeki her büyük klinikte insan kemiklerini donmuşolarak yıllarca saklayabilen ve gerektiğinde yeniden kullanılmasını sağlayan bir 'kemikbankası' vardır. Yinedünya nın birçok yerinde, taze kan, eksi 196 derece santigrattasonsuz bir süre saklanabilmektedir. Canlı hücreler de sıvı nitrojen ısısında sonsuza kadar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!