17.07.2015 Views

www.notindir.com

www.notindir.com

www.notindir.com

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>www</strong>.<strong>notindir</strong>.<strong>com</strong>İkinci tablette, gökler tanrıçası Aruru'nun, Gılgamış'a rakip olması için Enkidu'yuyarattığını okuyoruz. Enkidu gövdesi kıllarla kaplı, posttan elbiseler giyen, çayırlardaotlayan, sığırlarla aynı yalaktan su içen bir yaratıktır. En büyük eğlencesi çavlanlardayüzmektir.Uruk kralı Gılgamış, bu sevimsiz yaratığın sığırlardan ayrılması için güzel bir kadıngerekli olduğunu anlar ve şehrin en güzel kadınlarından birini, Enkidu'yu kendineçekmekle görevlendirir. Saf Enkidu bu oyuna gelir ve altı gün altı gece kadınla yaşar.Derken Enkidu'yla Gılgamış dost olurlar.Üçüncü tablet, uzaklardan gelen bir duman bulutunu anlatır. Gökler gümbürder, yersarsılır, sonunda 'Güneş Tanrısı' gelerek Enkidu'yu güçlü kanatları ve pençeleriyle kavrar.Enkidu'nun gövdesine kurşun gibi biner ve göğsüne kaya gibi bir ağırlık oturur.Destan yazarlarının çok gelişmiş bir hayal gücü olduğunu ve destanı çevirenler veçoğaltanların değişiklikler yaptığını kabul etsek bile, asıl şaşırtıcı yan olduğu gibi kalır:Destan yazarları gövdenin belirli bir hızdan sonra kurşun gibi ağırlaştığını neredenbiliyorlardı? Bugün yerçekimi ve hız yasalarını en ince ayrıntılarına kadar biliyoruz. Birastronotun kalkış sırasında nasıl bir güçle koltuğuna yapıştırıldığını, göğsüne binenbasıncın ne ölçüde büyük olduğunu biliyoruz.Peki Sümerliler bu bilgiyi nereden elde etmişlerdi?Beşinci tablet, Enkidu'yla Gılgamış'ın 'tanrıların' oturduğu yere gidişlerini anlatır.Kahramanlar tanrıça İrninis'in yaşadığı, ışıklar saçan kuleyi çok uzaklardan görürler.İyice yaklaşınca bir ses duyarlar:«Geri dönün! Hiç bir ölümlü, tanrıların yaşadığı kutsal dağa gelemez. Tanrıların yüzünügören ölmelidir.»Exodus'te de: «Sen benim yüzümü göremezsin, beni gören insan yaşayamaz...» diyordu!Yedinci tablette, Enkidu'nun ağzından bir uzay yolculuğu anlatılır. Enkidu bir kartalınpirinçten pençelerine tutunarak saatler boyu uçmuştur. İzlenimleri şöyledir:«Bana dedi ki: «Karalara bak. Neye benziyorlar? Deniz'e bak. Nasıl görünüyor?» Vekara, bir dağa; deniz de bir göle benziyordu. Dört saat daha uçtuk ve o yine konuştu:«Karalara bak. Neye benziyorlar? Deniz'e bak. Nasıl görünüyor?» Ve kara, bir bahçeye;deniz de bahçıvanın su kanallarına benziyordu. Dört saat daha uçtuktan sonra o yinesordu: «Karalara bak. Neye benziyorlar? Denizlere bak nasıl görünüyor?» Ve kara,lapaya, deniz de su birikintilerine benziyordu.»Bu anlatım, bir canlı yaratığın dünyayı çok yükseklerden gördüğünü açıklamaktadır.Olay tümüyle hayal ürünü olamayacak kadar doğrudur. Eğer yerkürenin çokyükseklerden görünüşü hakkında bir bilgi olmasaydı, kim çıkıp da karaların lapaya,denizlerin de su birikintilerine benzediğini söyleyebilirdi? Çünkü çok yükseklerden

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!