17.07.2015 Views

www.notindir.com

www.notindir.com

www.notindir.com

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>www</strong>.<strong>notindir</strong>.<strong>com</strong>ailesi gibi kaçması ve kurtulması gerekenler, dağlara götürülmüştü, çünkü kayalartehlikeli ışınları büyük ölçüde emerek az zararlı duruma getirebilirlerdi. Ve -hepimizhikâyenin sonunu biliyoruz- Lût'un karısı döndü ve atom patlamasının oluşturduğu,güneşten defalarca parlak ışığa baktı! O anda düşüp ölmüş olması, günümüz insanını,özellikle atom bombasının ne olduğunu bilenleri, hiç şaşırtmayacaktır!«Sonra Tanrı Sodom ve Gomora üzerine kükürt ve ateş yağdırdı...» Felâketin öyküsüYaradılış Bölümü xix. 27-28'de şöyle sona bağlanıyor:«Ve İbrahim sabah erkenden kalkarak Tanrı'nın önünde durduğu yere gitti: Ve Sodom veGomora'ya, düzlükteki topraklara baktı. Ve gördü ki, şehrin dumanları, ocak dumanlarıgibi göğe yükselmektedir.»Babalarımız kadar dindar olabiliriz ama, hiç olmazsa onlar kadar saf ve körü körüneinanmış değiliz. En iyi niyetimizle bile, her yerde bulunan, her şeye kadir olan mutlak birTanrı'nın, yaptığı işin sonunun nereye varacağını bilmediğimizi kabul edemeyiz: Tanrıinsanı yaratmış ve eyleminden memnun kalmıştı. Ama her halde bir süre sonra pişmanlıkduymuş olmalı ki, yarattığı insanları yok etmeye karar verdi. Çağımızın aydını buçelişkiyle birlikte, bir Şefkatli Babanın nasıl olup da, sayısız oğlunu ölüme yollarken Lûtailesi gibilerini kayırdığı konusunda kuşkuya düşmelidir.Tevrat'ta Tanrı'nın ve meleklerin gökten korkunç gürültülerle ve dumanlar saçarak indiğibirçok bölümde, değişik kişilerin ağzından, pek etkileyici biçimde anlatılır. Bunların enilginçlerinden birini peygamber Hezekiel anlatıyor: (Tevrat, Hezekiel i-iv)«Ve otuzuncu yılda, dördüncü ayda, ayın beşinci gününde, ben Kebar ırmağı yanındasürgünler arasında iken vaki oldu ki, gökler açıldı... Ve baktım, ve işte, kuzeyden buranyeli, durmadan ateş saçan büyük bir bulut geliyordu, çevresinde parıltı ve ortasında sankiateş ortasında ışıldayan maden. Ve onun ortasından dört canlı yaratık benzeri çıktı. Veonların görünüşü şöyle idi: Onlarda insan benzeyişi vardı ve her birinin dört yüzü vardıve onlardan her birinin dört kanadı vardı. Ve ayakları doğru ayaklardı; ve ayaklarınıntabanı buzağı ayağının tabanı gibiydi ve cilâlı tunç gibi pırıldamakta idiler.»Görüldüğü gibi Hezekiel aracın yere nasıl indiğini ayrıntılarıyla anlatıyor: Kuzeyden,ışıklar saçan, pırıldayan bir şey, çöl kumlarını havalandırarak yaklaşıyor ve yere konuyor.Tevrat ikide birde Tanrı'nın her yerde bulunduğunu belirtir. Öyleyse Tanrı burada nedenbelirli bir yönden geliyor? Hem her şeye kadir olan Tanrı'nın istediği yere gitmesi için bukadar gürültü patırtı çıkarmasına gerek var mıdır?Durumu biraz daha aydınlatmak için Hezekiel tanıklığını izleyelim:«Ben canlı yaratıklara bakarken, işte canlı yaratıkların yanında, onların her yüzü içinyerde bir tekerlek vardı. Tekerleklerin ve yapılarının görünüşü zümrüt gibi idi; vedördünün benzeyişi ve görünüşleri ve de yapıları sanki tekerlekler içinde tekerlek.Yürüdükleri zaman dört yanlarına da giriyorlardı; dönmeyerek yürüyorlardı. Tekerlekçemberleri ise yüksekti ve korkunçtu; ve dördünün çemberleri çepçevre gözlerle dolu idi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!