13.07.2015 Views

Modernleşme Sürecinde Ankara ve Cumhuriyet Kentleri

Modernleşme Sürecinde Ankara ve Cumhuriyet Kentleri

Modernleşme Sürecinde Ankara ve Cumhuriyet Kentleri

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

içindekilerSon Günlerde <strong>Ankara</strong>’da... GÜVENPARK - ULUS - ANADOLU MEDENÝYETLERÝ MÜZESÝBilinmeyen <strong>Ankara</strong> ... Baraj Gazinosu - Ýnci AslanoðluUIA 2005 Ýstanbul’a Doðru/<strong>Ankara</strong> Kongresi268dosyaMODERNLEÞME SÜRECÝNDE ANKARA VE CUMHURÝYET KENTLERÝEditörler:Bilge Ýmamoðlu, Nuray Bayraktar10Kamusal Bir Gösteren Ve Mekansal Bir Temsil Olarak “Erken <strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong>sý” - Bülent Batuman<strong>Ankara</strong>: Modernliðin Temsili - Neþe YeþilkayaErken <strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong>sý’nda Mimarlýðýn Beden-Politikasý - Kývanç Kýlýnç30’lar <strong>Ankara</strong>sý’nda Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü - Pelin Gürol”Modern” <strong>Ankara</strong>’da Yaþama <strong>ve</strong> Mekana Dair - Nuray Bayraktar<strong>Ankara</strong> ‘Bankalar Caddesi’ <strong>ve</strong> Ötesi - Elvan Altan ErgutGeçen Modern Zamanlarýn Ardýndan Kaybolan Anlamlar - Zeynep Uludað12141618232830Meslek Yýlýna Saygý Töreni Yapýldý 34Mimar Sinan Anýldý 40Ökolojik Mimarlýk Ne Deðildir! - Ýhsan Duygulu 42Ortak Kültür Mirasýmýz - Ortak Bildirge, Kapadokya - Girit 44Kongre Vadisi Projesi Uygulanmýyor 46Olaðanüstü Genel Kurul Yapýldý 48Mimarlýk Mesleðinin Tanýmýna Dair TartýþmalarToz Dumana Karýþtý - Yavuz Önen 49Mimarlar Odasý TMMOB Ýliþkileri <strong>ve</strong> Meslek Alanýnýn Belirlenmesi Üzerine - Arif Þentek 50ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZÝ YAPILARI YOK EDÝLEMEZ! - Ortak Bildiri 53Okurdan 54EDEBÝ MEKANLAR - Güneþ Ülkesi - Tomasso CampanellaBasýnda Geçen AyHaber DuyuruGelir Gider Tablosu56586064Haziran: UIA 2005 Ýstanbul’a DoðruTemmuz-Aðustos: Bülten ÖzelEylül: AkademisyenTMMOB Mimarlar Odasý <strong>Ankara</strong> Þubesi AdýnaSahibi <strong>ve</strong> Yazý Ýþleri MüdürüH. Ali UlusoyYAYIN KOORDÝNASYON KURULUKadri Atabaþ, Metin Aygün, Nuray Bayraktar,Rabia Ç. Çavdar, Ayþe Ergül,Gülnur Özdaðlar Gü<strong>ve</strong>nç, Nurcihan D. Kadýoðlu,Ýsben Önen, Mustafa Önge, Aslý Özbay,Emel Özcanlý Akýn, Ali Özer, Mehmet Saner,Özlem Taþkýn, Zübeyde Turan, Zeynep Ömür YýlmazAylýk Bölgesel Süreli YayýnYayýna HazýrlayanGülnur Özdaðlar Gü<strong>ve</strong>nç, Esin SoydemirGrafik Tasarým Harman Þaner ÇakmakAdres: Konur Sokak No: 4/3 Kýzýlay <strong>Ankara</strong>Telefon: 0 312 417 86 65Faks: 0 312 417 18 04e-posta: info@mimarlarodasiankara.orgHttp://www.mimarlarodasiankara.orgReklam YetkilisiKAREMEDYATelefon: (312) 425 69 24, 425 69 42Faks: 0 (312) 425 55 41e-posta: ank@karemedya.comBaskýMatsa BasýmeviTMMOB Mimarlar Odasý <strong>Ankara</strong> Þubesi Bülteniayda bir yayýmlanmaktadýr.Burada yer alan yazýlarýn içeriðinin sorumluluðu yazarýna aittir.Kaynak gösterilmek koþuluyla alýntý yapýlabilir.


2son günlerde ankaraANKARA'NIN CUMHURÝYET MÝRASLARITEHLÝKE ALTINDA!Yüksel Yeþim UysalANKARAM PLATFORMUBASIN BÝLDÝRÝSÝKÜLTÜR VE SANATINBAÞKENTÝ ANKARA27 Aralýk 1919 tarihinde Atatürk'ün <strong>Ankara</strong> geliþi ile birlikte baðýmsýzlýk savaþýna <strong>ve</strong> ulusal devrime sahip çýkan <strong>Ankara</strong>halkýnýn kentlerinin de kaderi çizilmiþti. <strong>Cumhuriyet</strong>in ilaný <strong>ve</strong> <strong>Ankara</strong>'nýn baþkent ilan edilmesi ile çok boyutlu olarakbaþlatýlan modernleþme projesi, hiç þüphesiz yeni baþkentin fiziki yapýsýna öncelikle yansýmýþtýr. Büyük bir hýzla inþa edilen<strong>Ankara</strong> kenti, bir ulusun doðuþunu simgeleyen ilk Meclis Binasý, ikinci Meclis Binasý, <strong>Ankara</strong> Palas <strong>ve</strong> diðer kamu binalarý,çarþý <strong>ve</strong> maðazalarýn bulunduðu Ulus <strong>ve</strong> Bakanlýk binalarýnýn, konut <strong>ve</strong> halkýn ihtiyaçlarýný karþýlamaya yönelikcumhuriyetle özdeþleþen çeþitli parklarýn bulunduðu Yeniþehir semtleri çevresinde geliþmeye baþladý.1927 yýlýnda geniþ kapsamlý ilk kent planý yarýþmasý açýlmasý ise yeni ulusun fiziki çevresinin inþasýnýn popülistyaklaþýmlar üzerinden deðil, bilimsel temellere oturtularak güçlendirilmesi yönünde atýlan adým olarak önemlidir. Üçyabancý yarýþmacýnýn da<strong>ve</strong>t edilmesi ile gerçekleþtirilen yarýþmada, Berlin Teknik Üni<strong>ve</strong>rsitesinden Prof. Hermann Jansenbirinciliði aldý. Kesin imar planýnýn hazýrlanmasý <strong>ve</strong> 1932 yýlýnda TBMM onayý ile <strong>Ankara</strong>'da planlý dönem baþlamýþ oldu.Jansen planýnýn önemli özelliklerinden biri yeni baþkentin imarýný varolan yapýlý çevresi üzerinden kurgulamasýdýr.Jansen planýnýn bu özelliði Kale bölgesinin de planlama sürecine dahil edilmesiyle kendini gösterir. Bir yandan varolançevrenin kent planlamasýna dahil edilmesi, diðer yandan modern baþkentin imarý için Ulus bölgesinden baþlayan <strong>ve</strong>Çankaya sýrtlarýna kadar çýkan güçlü bir aksýn tanýmlanmasý planýn temelini oluþturmaktadýr. Hiç þüphesiz ki, planlamanýnbir diðer ayaðý olan yapý üretim biçimleri de, gerek mimari dil olarak, gerekse mekan kurgusunun tanýmlanmasý <strong>ve</strong> kentölçeðinde deðerlendirilmesi olarak cumhuriyet politikasý ýþýðýnda evrilmiþtir.Deðiþen modernite projesi ýþýðý altýnda ise çeþitli dönemlerde mimari <strong>ve</strong> kentsel ilkeleri esas alan, kamu yararý gözeten(kuþkusuz cumhuriyet ideolojisini yansýtan) mekan üretimi <strong>ve</strong> kentsel çözümlerin deðiþimi kaçýnýlmaz hale gelmiþtir.<strong>Cumhuriyet</strong>in ilk yýllarýnýn getirmiþ olduðu planlama anlayýþý <strong>ve</strong> mimarlýk üretim biçimleri zamanla yerini spekülasyon <strong>ve</strong>rant kurgusu ile tanýmlamaya baþlamýþtýr. 1920'lerden bu yana Ulus <strong>ve</strong> Yeniþehir kent merkezleri büyük projelere,spekülasyonlara, tadilatlara, yýkýmlara, planlamalara sahne olmuþtur. <strong>Cumhuriyet</strong>in kent mekaný ideolojisi, çok partilidönem, Demokrat Parti iktidarý ile birlikte yön deðiþtirmeye baþlamýþ, 1960'lý yýllarýn ardýndan, siyasi <strong>ve</strong> sosyal hayattayaþanan deðiþimler <strong>ve</strong> mimarlýk anlayýþý hiç þüphesiz kent merkezlerine yansýmýþ, 1980 sonrasýnda ise kent merkezlerinindönüþümü rant tarafýndan biçimlenen bir evre <strong>ve</strong> bilimsel çabalar arasýnda sýkýþýp kalmýþtýr. 2000'li yýllarda ise halen Ulus<strong>ve</strong> Yeniþehir bölgeleri, <strong>Ankara</strong> rant haritasýnýn önemli deðerlerini oluþturmaktadýr.Gü<strong>ve</strong>npark, <strong>Ankara</strong>’nýn Kýzýlay kent merkezindeki tek yeþil alandýr. Yýllardýr orasýndan burasýndan kýrpýlarak küçültülmüþ, altýndan üstünden iþgaledilmiþ, kirletilmiþ, özgün tasarýmýndan uzaklaþmýþ, kentsel yeþil alan kimliðini <strong>ve</strong> bütün bunlarýn sonucunda “prestij” ini büyük ölçüde yitirmiþtir.Baþkent <strong>Ankara</strong>'nýn yönetsel merkezi olarak planlanmýþ bir alanýn parçasý olan Gü<strong>ve</strong>npark artýk bu niteliði ile de algýlanamamakta <strong>ve</strong>deðerlendirilememektedir. Çaðdaþ <strong>ve</strong> modern bir Türkiye'ye örnek olmasýný istediði <strong>Ankara</strong>'da, bizzat Atatürk'ün onayý ile planlanan <strong>ve</strong> oluþturulanGü<strong>ve</strong>npark, diðer niteliklerinin yanýsýra kentsel <strong>ve</strong> tarihsel bir belge olarak korunmasý kaygýsý ile Birinci Derece Doðal Sit alaný olarak tescil edilmiþtir.Bugün Gü<strong>ve</strong>npark, bir alýþ<strong>ve</strong>riþ merkezi ile dolmuþ <strong>ve</strong> otobüslere yeraltý durak yerleri içeren bir dönüþüme konu edilmek istenmektedir. Oluþmasýndakitemel yaklaþým göz ardý edilerek gerçekleþtirilmek istenen bu düzenlemenin, kentin geliþmesinin gerektirdiði bir düzenleme olarak haklý görülmesiolasý deðildir. <strong>Ankara</strong> pek çok mekanýný bu tür gerekçelerle kaybetmiþ <strong>ve</strong> hafýzasý olmayan bir kent konumuna sürüklenmiþtir. Kentsel deðerleri özgünnitelikleriyle korumak da geliþmenin yadsýnamaz bir parçasýdýr.Bugün kullanýlan dolmuþ-otobüs duraklarýnýn bulunduðu alan, Gü<strong>ve</strong>npark'ýn bir parçasý olup, mevcut durumda yasadýþýdýr. Bu duraklarýn kaldýrýlmasýnayönelik alýnmýþ olan kararlara raðmen, 11 yýldýr bu duraklarýn taþýnmasý için hiçbir seçenek üretmemiþ olan <strong>Ankara</strong> Büyükþehir Belediyesi, bu kezolumsuzluklarý yasallaþtýrmayý amaçlayan, sonuçlarý yeterince düþünülmemiþ, noktasal yaklaþýmlarla <strong>Cumhuriyet</strong>in kamusal kimliðini göz ardý eden birprojeyi yaþama geçirmeye çalýþmaktadýr.Kente hizmet <strong>ve</strong>recek yeni kullanýmlarýn gerektirdiði düzenlemelerin, mevcut deðerleri yok eden bir anlayýþ yerine, onlarý daha da zenginleþtiren biranlayýþla planlanmasý gerekirken , Gü<strong>ve</strong>npark örneði bakýmsýz býrakýlmasýnýn yanýsýra mevcut olumsuz kullanýmlarý kalýcý hale getiren bir tür iþgalcianlayýþa konu edilmek istenmektedir. Öngörülen iþlevler kentin saðlýðý <strong>ve</strong> tarihsel kimliðinde yaratacaðý geriye dönülmez tahribatile birlikte, kentsel <strong>ve</strong>çevresel zararlarý bakýmýndan da son derece yanlýþ bir kararýn ürünüdür.Bizler, TMMOB'ye baðlý mühendisler, mimarlar <strong>ve</strong> þehir plancýlarý Odalarýnýn üyelerini temsil eden 19 Odanýn Yönetim Kurulu Üyeleri <strong>ve</strong> bu ülkeninbilim insanlarý olarak; yarýþmayla elde edilecek bile olsa, hem konum, hem de iþlev olarak Baþkentin tarihsel kimliðinden önemli bir parçayý dahakoparmayý amaçlayan, teknik <strong>ve</strong> bilimsel esaslardan yoksun , “olmazsa olmaz” hiçbir yönü bulunmayan bu projenin bilime, tekniðe <strong>ve</strong> kamu yararýnaaykýrý olduðunu düþünüyoruz.Bu nedenle Gü<strong>ve</strong>npark'ta, böyle bir proje fikrinden vazgeçilmesini, mevcut otobüs-minibüs duraklarýnýn park dýþýna çýkarýlmasýný <strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>npark’ýnözgün tasarým ilkeleri göz önünde tutularak, yeniden kentin bir prestij alaný olarak düzenlenmesini <strong>ve</strong> yaþatýlmasýný talep ediyoruz.”ULUS BENÝM! ULUS BENÝM! ULUS BENÝM! ULUS BENÝM!<strong>Cumhuriyet</strong>in <strong>ve</strong> yeni ulusun fiziksel inþasýnýn baþladýðý Ulusbölgesi, 1920'li yýllar boyunca <strong>ve</strong> ulusal mücadeleninbaþlamasýndan bu yana, günlük hayatýn hiç durmaksýzýn iþlediðikent merkezidir. Bugün, bu bölgedeki rant deðerinin gittikçeazaldýðýný <strong>ve</strong> diðer bölgelere doðru kaydýðý düþünülebilir. Ancak<strong>Ankara</strong> Büyükþehir Belediye Meclisinin 14.01.2005 tarih <strong>ve</strong>210 sayýlý kararý bize bu bölge için tasarlanan baþka planlarolduðunu göstermektedir.Ulus Tarihi Kent Merkezine yönelik 1980 yýlýnda ilk SÝT kararýalýnmýþ, koruma planý için bir yarýþma hazýrlanmýþ <strong>ve</strong> birincigelen ekip tarafýndan 1/1000 ölçekli Ulus Tarihi Kent MerkeziKoruma Islah Ýmar Planý ihale edilmiþ <strong>ve</strong> hazýrlanan plan<strong>Ankara</strong> Kültür <strong>ve</strong> Tabiat Varlýklarýný Koruma Kurulu tarafýndan15.01.1989 günü 33 sayýlý kararla onaylanmýþtýr. Ortaya konanplanýn uygulanmasý yönünde maalesef yerel yönetimdenyeterince destek alýnamamýþtýr. Bununla birlikte, proje müellifiBaykan Günay'ýn da belirttiði gibi “Alandaki kamu proje alanlarýuygulanmamýþ, önerilen trafik düzenine iliþkin her hangi birprojelendirme yapýlmamýþ, koruma amaçlý özendirmeleregiriþilmemiþtir. Konu tekil uygulamalara <strong>ve</strong> mülk sahiplerindengelen önerilerin deðerlendirilmesine indirgenmiþtir.” Açýkçasorunlara maruz býraktýrýlan bu planýn yenileme aðýrlýklý,koruma aðýrlýklý, ýslah aðýrlýklý olmak üzere üç programüzerinden Kamu Proje Alanlarý, Kamusal Projeler, KorumaAmaçlý Toplulaþtýrma/Kamulaþtýrma Parselleri, Yeni YapýlaþmaAmaçlý, Toplulaþtýrma/Kamulaþtýrma Parselleri alanlarýtanýmlanmýþ olmasý zaten yerel yönetimle iþbirliðinin öneminiarttýrmaktadýr.Fakat maalesef <strong>Ankara</strong> Büyükþehir Belediye Meclisi14.01.2005 tarihli <strong>ve</strong> 210 sayýlý kararýnda, “SÝT kararýnýnalýndýðý 1980 yýlýndan itibaren Ulus Kent Merkezinde köklüdeðiþim/dönüþüm saðlanamadýðý, mevcut dokudaki yapýlaryýkýlmaya yýpranmaya yüz tutmuþ olduðu, alan mezbelelik birgörünüm kazandýðý” gibi nedenleri bahane ederek, bu planýiptal etmiþ <strong>ve</strong> yeni “Ulus Tarihi <strong>ve</strong> Kültürel Kentsel Dönüþüm<strong>ve</strong> Geliþim Alaný” oluþturulduðunu beyan etmiþtir. Yenioluþturulan bu alan Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma IslahÝmar Planýnýn tamamýný, "Tarihi Kale" içini, Kale'nin doðusundayer alan bölgeye ait Eski Kent Dokusu Koruma Amaçlý imarPlaný'nýn kuzey bölümünü, Atýfbey 1. Etap Park <strong>ve</strong> RekreasyonAlaný Uygulama Ýmar Planýný, Ýsmetpaþa Mahallesini <strong>ve</strong> RomaHamamýný kapsamaktadýr.Böylesi bir alanýn yeniden yapýlanmasýnda yýpranan <strong>ve</strong>mezbelelik görünümü alan binalarýn kaderi düþünüldüðündekaramsar olmamak elde deðildir. Tanýmlanan bu alan içerisindebulunan <strong>ve</strong> yýktýrýlmasý an meselesi olan <strong>Cumhuriyet</strong> tarihimimarlýk geliþiminin her bir evresini oluþturan, Ulus meydanýnýUlus meydaný yapan önemli binalar bulunmaktadýr. 1937yapýmý <strong>Ankara</strong> Hali, Oerley tarafýndan tasarlanmýþ <strong>ve</strong>günümüze kadar halkýn önemli alýþ<strong>ve</strong>riþ mekanlarýndan biriolmuþtur. Elbette günümüzün tüketime endeksli devasaalýþ<strong>ve</strong>riþ mekanlarý ile yarýþamaz. Ancak hal binasý,koþullarýnýn iyileþtirilmesi durumunda, <strong>Ankara</strong>lýlarýn önemliuðrak yerlerinden biri olmaya adaydýr. Bir diðer önemli bina,1947 yapýmý <strong>Ankara</strong> Belediyesi Ticaret Evi (<strong>Ankara</strong>Belediyesi Eski Binasý), Eldem tasarýmý bir döneminmimarlýðýný sembolize etmesi bakýmýndan önemlidir.Yukarýda sözü edilen meclis kararýnýn ardýndan Þubemizharekete geçmiþtir. <strong>Ankara</strong> Kültür <strong>ve</strong> Tabiat VarlýklarýnýKoruma Kurulu ile temasa geçilmiþ, tüm sivil toplum örgüt<strong>ve</strong> kuruluþlarý <strong>ve</strong> bölge esnafý ile görüþmelere baþlanmýþ <strong>ve</strong>Ulus Giriþimi adý altýnda bu örgütleri birleþtirmiþtir. Ulusbölgesini canlandýrmak <strong>ve</strong> bu alanlarda madur olacak esnafýdesteklemek amacýyla her Cumartesi Ulus'ta toplantýlar,geziler <strong>ve</strong> basýn açýklamalarý planlanmýþtýr. Ýlk günlerdeçoþkuyla gerçekleþen bu planýn çeþitli bölümleri maalesefyeterince destek bulamamýþ, gittikçe zayýflayan bir gruba<strong>ve</strong> son olarak da, sadece Þube yönetimi <strong>ve</strong> çalýþanlarýndanoluþan küçük bir gruba inmiþtir. Tüm bu etkinlikleriyürütürken de <strong>Ankara</strong> Kültür <strong>ve</strong> Tabiat Varlýklarýný KorumaKurulu'na yýkýlmasý planlanan yukarýda deðinilen binalar içintescil baþvurusunda bulunulmuþtur. Ancak konu üzerinekuruldan henüz ses çýkmamýþtýr.Þube'nin seçim sürecine girmesi ile Ulus'a yönelik çalýþmalarmaalesef aksamýþtýr. Ancak diðer kurumlar konuya ilgigöstermiþ, TMMOB'un bir bileþeni olan ANKARAMPlatformu bünyesine taþýnan Ulus Giriþimi pek çok disiplini,konu ile ilgili olarak biraraya getirmiþtir. Þehir PlancýlarýOdasý da bahsi geçen Belediye kararýna itiraz etmiþ, <strong>Ankara</strong>Büyükþehir Belediyesi'ne konu ile ilgili dava açmýþtýr.Bu çerçe<strong>ve</strong> içerisinde Ulus Giriþimi sekretaryasýný yürütenÞubemiz, yýkýlmasý gündemde olan binalar <strong>ve</strong> Ulus kentmerkezinin kötü koþullarýnýn iyileþtirilmesi, bu alana erkencumhuriyet döneminden bu yana hakkettiði deðerin<strong>ve</strong>rilmesi, bölge esnafýnýn maðdur edilmemesini ilkeedinerek, Ulus'a yönelik çalýþmalarý tekrar gündemetaþýmayý istemektedir. Bu amaçla ANKARAM Platformu -Ulus Giriþimi grubu olarak, 17.05.2005 tarihinde yapýlacakUlus Panelini organize etmek istemekteyiz. ProjeMüellifinin, <strong>Ankara</strong> millet<strong>ve</strong>killerinin, konu üzerine uzmanöðretim üyelerinin, meslek odalarýnýn <strong>ve</strong> bölge esnafýnýnkatýlacaðý bu panele katýlým, Ulus bölgesinde yaþanangeliþmeleri takip etmek açýsýndan oldukça önemlidir. Erken<strong>Cumhuriyet</strong> Dönemi miraslarýmýza, toplumsal belleðimizesahip çýkmamýz açýsýndan katýlýmcýlarýn desteðine ihtiyacýmýzvar.


4son günlerde ankaraGÜVENPARK ANKARA'NIN KALBÝDÝR!Bir yandan Ulus Giriþimi grubu Ulus'a yönelik çalýþmalarýný sürdürmekteyken, diðer yandan <strong>Ankara</strong> Kültür <strong>ve</strong>Tabiat Varlýklarýný Koruma Müdürlüðünden 1. derecede SÝT alaný olan Gü<strong>ve</strong>npark'ta, otobüs <strong>ve</strong> dolmuþduraklarýnýn bulunduðu alana yönelik proje için yarýþma açýlabileceði yönünde bir karar alýnmýþ olmasý,<strong>Cumhuriyet</strong> simgesi olan bölgeler için baþlatýlmýþ bir hareket oluþturulmaya çalýþýldýðý izlenimini doðurmaktadýr.Yine ayný SÝT alaný içinrisinde tanýmlanan otobüs <strong>ve</strong> dolmuþ duraklarýna ayrýlan alanýn, basýndan izlendiði kadarýile yer altý otoparký ya da alýþ<strong>ve</strong>riþ merkezine dönüþtürülmesi, Gü<strong>ve</strong>npark bütününe zarar <strong>ve</strong>rilmeden inþaedilmesi mümkün gözükmeyen bir projedir.Bu kapsamda konu yine ANKARAM Platformu bünyesinde Gü<strong>ve</strong>npark Çalýþma Grubu adý altýndaki bir gruptarafýndan araþtýrýlmakta, dolmuþ <strong>ve</strong> otobüs duraklarýna yönelik atölye çalýþmalarý yapýlmaktadýr. Bu çalýþmagrubunun sekretaryasýný yürüten Peyzaj Mimarlarý Odasý ise Koruma Kurulu'nun aldýðý kararý dava sürecinetaþýmaktadýr. ANKARAM Platformunun ürettiði ortak basýn bildirisi ise bir önceki sayfada yer almaktadýr.Kent estetiðinin beðeni olarak algýlandýðý, profesyonellerin ütopyalarla uðraþtýðýnýn sanýldýðý, meslek disiplinlerininhiçe sayýldýðý, yerel yöneticilerin meslek disiplinlerine dudak büktüðü <strong>ve</strong> kral edalarý ile kente dair büyük projeleriilan ettiði günümüzde, ortaya çýkan tablo artýk hiçbirimizi maalesef þaþýrtmýyor. Bu karanlýk tablo içerisinde, kendidisiplinimize sahip çýkmak, kente dair sorunlarda söz sahibi olabilmek için birlik olmalýyýz. Bu birlikteliðin ilk adýmýda 17 Mayýs 2005 tarihinde saat 10.00'da baþlayacak olan Ulus Paneli'ne katýlýmýnýz olacaktýr.5KENTÝMÝZE, BARINDIRDIÐI DEÐERLERE, CUMHURÝYET KÜLTÜRÜNE,ULUS'A, GÜVENPARK'A SAHÝP ÇIKALIM!KÜLTÜR VE SANATIN BAÞKENTÝ ANKARAANADOLU MEDENÝYETLERÝ MÜZESÝ VE ÇEVRESÝDÜZENLENÝYORAðustos 2004'de dönemin Kültür <strong>ve</strong> Turizm Bakaný Erkan Mumcu'nun açýklamalarýyla gündeme gelenAnadolu Medeniyetleri Müzesi <strong>ve</strong> Çevre Düzenlemesi Projesi için protokol imzalandý.Daha önce, <strong>Ankara</strong> Kalesi <strong>ve</strong> çevresi için düþünülen kapsamlý projenin bir parçasý olarak açýklanan AnadoluMedeniyetleri Müzesi <strong>ve</strong> Çevre Düzenlemesi Projesi, Kale için hazýrlanacaðý söylenen Koruma Amaçlý ÝmarPlaný beklenmeksizin baþlatýlýyor. Kalenin de içinde olduðu, Ulus tarafýndaki odeondan baþlayýp Ulucanlar'akadar olan bölgenin, özel giriþimcilerin ihtiyaçlarý da dikkate alýnarak planlanacaðý söyleniyordu. EskiBakan Mumcu, projenin asýl amacýnýn “'Ýnsansýzlaþtýrýlan' kültürel mirasý, insanlarýn normal yaþamýnýsürdürdüðü yerler haline getirme anlayýþýnýn bir parçasý olarak <strong>Ankara</strong>'nýn yine Angora olabilmesininsaðlanmasý” olduðunu açýklamýþtý.Müze <strong>ve</strong> çevresinde yeni düzenlemeyi öngören protokol, Kültür <strong>ve</strong> Turizm Bakaný Atilla Koç ile MelihGökçek tarafýndan imzalandý. Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne yeni bir çehre kazandýracak olan projeyebüyük önem <strong>ve</strong>rdiklerini, bu projeyle <strong>Ankara</strong>'nýn, kültür <strong>ve</strong> sanatýn merkezi haline geleceðini söyleyen Koç,kültürel mirasýn korunmasý <strong>ve</strong> geliþtirilmesinin, yerel yönetimlerin desteðiyle mümkün olabileceðini ifadeetti. Protokol töreninde Büyükþehir Belediye Baþkaný Melih Gökçek, tarihi <strong>Ankara</strong>'nýn birkaç seneiçerisinde bütün olumsuz görüntülerden arýndýrýlarak yeni yüzüyle ortaya çýkarýlacaðýný açýkladý.Proje kapsamýnda alanda bulunan Hazineye, Vakýflar Genel Müdürlüðüne <strong>ve</strong> Büyükþehir Belediyesine aityapýlarýn tahsisleri yapýlýrken, özel mülkiyete ait yapýlar <strong>Ankara</strong> Büyükþehir Belediyesi tarafýndankamulaþtýrýlacak. Bakanlýða tahsis edilecek tescilli yapýlarýn restorasyonu <strong>ve</strong> müzenin çevre düzeninikapsayan proje, belediye tarafýndan yaptýrýlacak <strong>ve</strong> <strong>Ankara</strong> Kültür <strong>ve</strong> Tabiat Varlýklarýný Koruma Kurulundaonaylanacak.


6bilinmeyen ankara ...7Bilinmeyen <strong>Ankara</strong> baþlýðý altýnda heray bu sayfalarda bir yapý tanýtýyoruz.Bu yapýlarýn ortak özelliði birçok kiþitarafýndan bilinmiyor, tanýnmýyorolmalarý, yaþadýðýmýz þehrin sahipolduðu, ama varlýðýnýn bile farkýndaolmadýðýmýz, iþlevleri <strong>ve</strong>ya konumlarýyüzünden içlerine girip çýkamadýðýmýz,yayýnlarda rastlamadýðýmýz, mimarlýkderslerinde okutulmayan, ama mimariaçýdan bilinmeyi hakeden yapýlarbunlar...ADI: Baraj GazinosuYAPIM YIL(LAR)I: 1937 -1938YERÝ: Çubuk 1, <strong>Ankara</strong>MÝMARI: Theo Le<strong>ve</strong>au-Nafia Vekâleti Yapý ÝþleriU.M. Projeler BürosuBaraj GazinosuÝnci AslanoðluLokanta <strong>ve</strong> gazinonun birlikte olduðu yapý,vadinin on beþ hektarlýk alaný üzerindegerçekleþtirilen <strong>ve</strong> ayný mimarýn tasarýmý olanpark alaný içinde yeralmaktadýr. Barajýnönündeki havuzun geniþ olduðu kýyýda kuzeye<strong>ve</strong> dolayýsýyla manzaraya yönlendirilmiþtir.Yapýnýn yatay geliþen geniþ cam yüzeyleri <strong>ve</strong> beyazaboyalý cepheleri modern akýmýn sade hatlarýnýsergilemektedir. Betonarme iskeletin uygulandýðýbinada malzeme olarak <strong>Ankara</strong> taþý, mermer sýva <strong>ve</strong>yapay taþ kullanýlmýþtýr. Havuza bakan cephesininpencere çerçe<strong>ve</strong>leri demirdendir <strong>ve</strong> baþtanbaþaaçýlabilir olarak detaylandýrýlmýþtýr.Yapýnýn bir eðlence yeri olmak üzere geçirmiþ olduðudeðiþiklikler arasýnda yeni dekore ediliþ biçimi,geçmiþteki modern görüntüsü ilebaðdaþmamaktadýr.Yapýnýn alt katýnda mutfak <strong>ve</strong> servis alanlarý,birinci katýnda ise su üzerine taþan <strong>ve</strong> sütunlarüzerinde duran daire biçimli gazino (dansing),ona bitiþen dikdörtgen biçimli lokanta <strong>ve</strong> herikisinin servisleri bulunmaktadýr. Öncelerikayýklar, altý boþaltýlan gazinoya bitiþik,dairesel formu izleyen merdi<strong>ve</strong>ne yanaþýyordu.Bu kat düzeyindeki çembersel formuylapergolalý teras-rýhtým, barajýn önünde havuzunher iki yakasýný birleþtiren köprüye dek uzananyapýyý çevresiyle bütünleþtirmiþtir. Üst kat,üstü örtülü betonarme bir pergolasý olan yarýaçýk bir terastýr. Buraya hem dýþarýdan, hemiçeriden merdi<strong>ve</strong>nlerle ulaþýlmaktadýr.Gazinonun dans pistinin üstü terasta bahçeolarak düþünülmüþtür.


1021Editörler: Bilge Ýmamoðlu, Nuray Bayraktar2005 Ýstanbul Dünya Mimarlýk Kongresi öncesinde düzenlenenTürkiye Kongreleri'nin Mayýs sonundaki <strong>Ankara</strong> buluþmasý temasý“Modernleþme <strong>Sürecinde</strong> <strong>Ankara</strong> <strong>ve</strong> <strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Kentleri</strong>” olarakbelirlendi. Bülten'in bu sayýsýndaki dosya temasý da paralel olarakgeliþti. <strong>Ankara</strong>'nýn kent tarihine <strong>ve</strong> kimliðine 'modernleþme' üstbaþlýðýndan bakmaya çalýþtýk.Modernleþme, þüphesiz baþka bir gerçekliðe sahip tarihsel birdöneme ait <strong>ve</strong> dolayýsýyla güncel olanýn toplumsal, politik <strong>ve</strong>gündelik yaþam alanlarýna yabancý bir tartýþma baþlýðý deðil. Buyüzden <strong>Cumhuriyet</strong> kentlerinin, belki özellikle de <strong>Ankara</strong>'nýntarihinin modernleþme süreçleri üzerinden okunmasý, yaþanmýþolanýn nitelik <strong>ve</strong> içeriðinin yaþanmakta olanýn yönüne referanslatanýmlanmasýný doðal olarak içeriyor. Böylesi bir okumayý tarihyazýmý üzerinden zenginleþtirebilmek adýna izlenebilecek bir yol,bozkýrýn ortasýna dikilmiþ bütüncül bir “muasýr medeniyetlerseviyesi” anýtý olarak <strong>Ankara</strong> fotoðrafýnýn yanýna, deneyimlenen birsüreç olarak <strong>Ankara</strong>'yý <strong>ve</strong> onun kentselliðinin çeþitlenen biçimlerinikoymak olacaktýr. Zaten <strong>Ankara</strong>'nýn kent tarihini, <strong>Cumhuriyet</strong>'inmodernleþme programýnýn indirgeyici <strong>ve</strong> donmuþ bir <strong>ve</strong>rsiyonununbeton, tuðla <strong>ve</strong> taþtan yansýmasý olarak görmek, en azýndan buprogramýn kendisinin sahip olduðu katman <strong>ve</strong> bileþenlerin kaynak<strong>ve</strong> biçim çeþitliliðine haksýzlýk etmek olurdu. Bunun yerine<strong>Ankara</strong>'yý var eden, <strong>ve</strong> <strong>Ankara</strong>'nýn var ettiði süreçleri, zaman zamançatýþan ya da çeliþebilen dinamiklerin ucu kapanmamýþ bir örgüsüolarak görmek, ayný zamanda bu ülkenin modernliði <strong>ve</strong>modernleþme biçimlerine <strong>ve</strong> bunun ürettiði kentsel mekana dairkavrayýþýmýzý da geniþletmek adýna önemlidir. Bu dosyada da farklýalt baþlýklarý bir araya getirirken böylesi bir çok katmanlýlýðý, sýnýrlýbir ölçekte de olsa, vurgulamaya çalýþtýk.YeniþehirMODERNLEÞME SÜRECÝNDE ANKARA VE CUMHURÝYET KENTLERÝdosya


12 13Kamusal bir Gösteren <strong>ve</strong> Mekansal bir Temsil Olarak“Erken <strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong>sý”Bülent BatumanAtatürk Bulvarý, 1940larYitik fakat ideal bir toplumsal çevre olmak ile (isterdevrimci ister otoriter olarak anlaþýlsýn) modernistbir ulus-devletin mekansal merkezi olmak arasýndasýkýþýp kalan Erken <strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong>sý, bir temsilolarak daima ideolojik niteliðini açýkça üzerindetaþýdý. Bu dar çerçe<strong>ve</strong> ayný zamanda cumhuriyetçikamusallýðýn, daha doðrusu (özgül tarihsel bir olguolarak) <strong>Cumhuriyet</strong>'in kamusallýðýnýn da kavramsalsýnýrlarýný tarifleyegeldi. Bu anlamda denilebilir ki, birtoplumsal iliþkinin olmazsa olmaz koþulu olarakmekansallýðýnýn, sezgisel olarak da olsa en çokhissedildiði tarihsel kesitlerden biri “baþkent”<strong>Ankara</strong>'nýn kuruluþ sürecidir. Zira Erken <strong>Cumhuriyet</strong>Dönemi diye tanýmladýðýmýz bu kurucu süreç ulusdevletinkendisini var etmek için kurduðu bir mekanolarak <strong>Ankara</strong> ile, yine ulus-devletin yurttaþlarý ilekurduðu/kuracaðý iliþkinin mekaný olarak <strong>Ankara</strong>arasýndaki gerilimin de ortaya çýkýþýna sahneolmuþtur.Erken <strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong>sý’nýn hem modernyurttaþlar üretecek yeni bir kamusallýðý, hem de bukamusallýðýn varolacaðý mekansal biçimleri nasýlürettiðine dair son dönemde hatýrý sayýlýr birkülliyatýn oluþtuðunu söylemek yanlýþ olmaz. Biryandan deneyimlenen mekanlar <strong>ve</strong> barýndýrdýklarýözgül pratikler, öte yandan bu mekanlarý kurgulayan<strong>ve</strong> yeniden üreten mekansal temsiller, böylesiçalýþmalarda çeþitli boyutlarýyla incelendi <strong>ve</strong>incelenmeye de devam ediyor. Bu kýsa deneme ise“Erken <strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong>sý”na mekansal bir temsil<strong>ve</strong> kamusal bir gösteren olarak bakmaya çalýþacak.Amaçlanan, kamusallýðýn inþasýnda mekanlarýn salt“ortamlar” deðil ayný zamanda “temsil nesneleri”olarak da rol aldýðýný göstermek.Kamusal alan, bireysel deneyimlerintoplumsallaþtýðý, gündelik yaþam ile politik söylemleralanýnýn kesiþtiði yerdir <strong>ve</strong> ancak bunlarýngerçekleþmesine uygun bir mekansal aðýörgütleyerek varolabilir. Öte yandan, kamusallýk ilemekansallýk arasýndaki iliþki bununla sýnýrlý deðildir.Tanýmý gereði toplumsal tahayyüllerin siyasalanlamlara dönüþtüðü söylem alanýný tarifleyen“kamusal alan”, böylesi anlamlarýn göstereni olarakmekanlarý <strong>ve</strong> mekan temsillerini barýndýrýr. Bir baþkadeyiþle mekan, soyut bir düzlem olarak kamusalalanýn somutlaþmasýnda rol oynadýðý kadar, bu alaniçerisinde yüzen göstergelerin de maddesi halinegelir.Mekansal temsillerin tümü gibi “Erken <strong>Cumhuriyet</strong><strong>Ankara</strong>sý” da aslýnda söylemsel bir çatýþmanýnnesnesidir; her tarihsel baðlam için barýndýrdýðý <strong>ve</strong>ürettiði (çoklu) anlam(lar) o baðlamý belirleyeniktidar iliþkilerinin üretiminde rol oynar. Bu genelduruma bir de sýk kullandýðýmýz düzdeðiþmecegöstereni olarak “<strong>Ankara</strong>”yý eklediðimizde -Atina'nýn,Brüksel'in yahut Ýstanbul'un karþýsýnda <strong>Ankara</strong>- bukentin tahayyül <strong>ve</strong> temsil biçimlerinin “kamusal”niteliði açýk olmalýdýr.Vurgulamak gerekir ki, cumhuriyet ile kamusallýkarasýndaki iliþkiye mekanlar/mekansallýk üzerindenbakmak kamusal yaþantýyý <strong>ve</strong>rili bir andaki gösteriolarak deðil de üretken bir dinamik olarakkavramaya olanak <strong>ve</strong>rir. Bu anlamda cumhuriyetinkamusal alan inþasýndaki baþarýsý öncedentariflenmiþ davranýþ <strong>ve</strong> iliþki kalýplarýný yenidenüreten (yahut taklit eden) özneler üretebilmesindedeðil, aksine önceden kestirilemeyen pratiklerüretebilecek öznelerin olasýlýðýný kurma becerisindearanmalýdýr. Bir baþka ifadeyle kamusal alan ulusdevletinçaðýrdýðý öznelerin deðil aksine onu (yurttaþolmanýn tanýmý gereði) yadsýyabilen bireylerinsahnesidir. Bu tanýmdan yola çýkarsak ulus-devletinkamusal alandaki baþat aktör olarak kabuledilemeyeceði açýktýr; <strong>ve</strong> ayný þekilde bir kamusalgösteren olarak <strong>Ankara</strong> (yahut Erken <strong>Cumhuriyet</strong><strong>Ankara</strong>sý) da ulus-devlete referanslatanýmlanmaktan kurtarýlmalýdýr. Böyle bir görevtanýmý, bir yandan <strong>Ankara</strong>'yý, onu rehin tutan donuktemsilden geri çalýp yaþanan bir kent olarakalgýlamak <strong>ve</strong> deneylemek (yani <strong>Ankara</strong>'nýn hemkendisini hem imgesini ele geçirmek) yönündebugüne dair politik bir çaðrýdýr. Ama ayný zamandageriye doðru düþünme biçimi -tarihyazýmý- açýsýndanda “Erken <strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong>sý”nýn ürettiðikamusallýðýn, o zaman dilimine hapsolmuþ toplumsaliliþkilerle deðil, tam da “erken”likten çýkýþýnýn- yokoluþunun- iþareti olarak anlaþýlan bozulmasürecinin dinamikleriyle tanýmlanmasýna dairmetodolojik-ideolojik bir önermedir. Önerilen,kamusallýðý bir durum olarak deðil bir dinamik olarak-üstelik <strong>ve</strong>rili durumu yadsýma potansiyeliniyaratabilen bir dinamik olarak- kavramaktýr. Ancak ozaman “Erken <strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong>sý”, Meclis binasýönündeki fraklý baylarý yahut <strong>Ankara</strong> Palas'ta danseden hanýmlarý gösteren tarih dýþý donmuþ bir tabloyerine, tarihsel süreklilik içinde faillerinineylemliliðiyle vücuda gelen kentsel bir oluþma olarakanlaþýlabilir. Unutmamalýyýz ki, “Erken <strong>Cumhuriyet</strong><strong>Ankara</strong>sý”nýn tarihi halen kentlinin perspektifindenyazýlmayý bekliyor.Orduevi, 1933


16 17Erken <strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong>sý’ndaCinsiyet Rollerinin Kurguladýðý MekanlarMimarlýðýn Beden-Politikasý 1Kývanç Kýlýnç*Bir kentte,gündelik hayatýn ritmini ya da ritimlerini2oluþturan, kamusal <strong>ve</strong> kiþisel zamanýn kullanýmýnýregüle eden;kentlinin alýþkanlýklarýný <strong>ve</strong> bualýþkanlýklarýn düzenliliklerini belirleyen mekansal“takvimleri” nasýl irdeleyebiliriz sorusunu, <strong>Ankara</strong>özelinde düþünmeyi deneyecek bu yazý. Böylelikle,kentin “saatinin”, yapýlý çevreye kodlanmýþ cinsiyetrolleri üzerinden nasýl farklý biçimlerde yeniden“ayarlandýðýný”<strong>ve</strong> üretildiðini görmeye çalýþacak.1930larýn <strong>Ankara</strong>sý'nda modern kentin ritminioluþturan öznel zamaný, kendini kentin, kentlinin3bedeni üzerine imleyen “saklý ritimleri” ifþa edecekbir çerçe<strong>ve</strong> oluþturmayý deneyecek.<strong>Ankara</strong>'da, tren garýndan baþlayarak, Ýstasyoncaddesi yoluyla Ulus'a (bir anlamda hem eski hem deyeni kentin ilk merkezine) ulaþan, oradan, AtatürkCaddesi üzerinden Kýzýlay'a <strong>ve</strong> Çankaya sýrtlarýnailerleyen kentsel “aks”, yukarýda bahsedilen ritmin ensarih haliyle görülebileceði, gözlenebileceði kentsel4omurgayý oluþturuyor. Thrift <strong>ve</strong> Amin, kentin ritminin,içinde yaþayanlarýn ya da ziyaretçilerin kentseldeneyimi tasarlayýp düzenlemek için kullandýklarý5koordinatlar olduðunu söylüyor. Bu anlamda,caddelerin kamu binalarýyla iliþkileri, lokantalarýn,okullarýn, parklarýn açýlýþ <strong>ve</strong> kapanýþ saatleri, trafiðinakýþý, çalýþma düzeni, resmi geçitlerin, dernektoplantýlarýnýn, balolarýn olduðu mekanlarýn seçimi,kimi binalarýn ya da alanlarýn gece <strong>ve</strong> gündüz farklýkullanýlmalarý, konut mimarisindeki deðiþimler, sokak6lambalarýnýn yerleri <strong>ve</strong> yoðunluðu gibi kriterler,kolektif öznelerin taþýdýðý ya da taþýdýðýna inandýðýkimlikleri belirleyen programlara dönüþüyorlar. Bukimlikler, dile, giyime, özel hayata <strong>ve</strong> iþ yaþamýna dairkodlarla, dolayýsýyla da kamusal <strong>ve</strong> özel alanlardakimekansal karþýlaþmalar, ayrýþmalar <strong>ve</strong> çatýþmalarlagörünür oluyorlar.Kýz Enstitüleri örneðinde olduðu gibi, sadece kýzöðrencilerin eðitimine yönelik bir kurumda,programlamimarlýðýn çakýþma alanlarýný, mekansal analizleryoluyla izlemek mümkün olabilir. Burada, hem modernmimarlýðýn ideolojisinden, hem de teknik eðitimin<strong>Ankara</strong> GarýHýfzýssýha Enstitüsüsadece belirli bir “cinsiyet” için tanýmlanmasýndanbahsedebiliriz. Ernst Egli tarafýndan tasarlanan ÝsmetPaþa Kýz Enstitüsü (1930), sadece yalýn <strong>ve</strong> modernçizgisiyle deðil, arkasýndaki bahçe <strong>ve</strong> önündekibulvarla iliþkisi yüzünden de,bu tür bir araþtýrmaya7en uygun binalardan olsa gerektir.Öte yandan, özellikle kadýnlarýn ya da erkeklerineðitimine yönelik tasarlanmamýþ bir yapýda da benzerbir tartýþma yürütülebilir. Örneðin,kamu binalarý gençcumhuriyetin örgütlendiði, mekansallaþtýðýkurumlardýr <strong>ve</strong> dolayýsýyla da politiktirler. Kamubinalarýnda, mekaný kullanýmlarý ya da algýlayýþlarýaçýsýndan kadýnlara daha uygun görülen, ya daerkeklerinkine nazaran daha geçerli sayýlan(bedensel) bir “politikadan” bahsedebilir miyiz ohalde? Kýzýlay binasýnda çalýþan kadýnlarla, DýþiþleriBakanlýðý binasýnda ya da Maarif Vekaletinde çalýþankadýnlar ayný davranýþ kalýplarýna, “görgü kurallarýna”8göre mi hareket etmiþlerdi? Bu noktada tartýþmanýnmerkezi mimarlýðýn (daha çok da modern mimarlýðýn)ideolojisinden <strong>ve</strong>ya binalarýn mekansal niteliðindenuzaklaþarak, kurumsal kimlik yoluyla kodlanan bedenpolitikasýnadoðru kayar.Yeniden, yazýnýn baþýnda oluþturmaya çalýþtýðýmýzçerçe<strong>ve</strong>ye dönelim. Tren garýndan, elinde valiziyleyola çýkan bir iþ kadýný hayal edelim. <strong>Ankara</strong> Palasotelinde konaklayacak bir avukattýr o. Ertesi gün,yanýnda bir kadýn arkadaþý olduðu halde Karpiçlokantasýna gidip oturmasý önce bir gerginlik nedeniolacak, kamusaldaki bu “kadýn baþýna” görünürlük,ancak Atatürk'ün araya girip onlarý lokantadakidiðerleriyle tanýþtýrmasýyla giderilecek, <strong>ve</strong> sonrasýndasýklýkla görülecek bir “sýradan”lýða dönüþerek,9normalleþecektir. Bu yazý aslýnda benzer “olaylarýn”günyüzüne çýkardýðý bir beden politikasýnýn izinisürmektedir. Birbirini karþýlýklý olarak üreten,mekanlarla özdeþleþtirilen “politikalarý”, <strong>ve</strong> bupolitikalarýn mimarlýkla iliþkisini arayýp bulmayýamaçlamaktadýr. Ulus'ta,Karpiç lokantasýnda yemekyiyen kadýnlar da, <strong>Cumhuriyet</strong>in onuncu yýlkutlamalarý için Taþhan'daki odalarýnda bütün gün giysi10prova eden erkekler de , yeni cumhuriyetin “bedenpolitikalarýnýn”öznesi, ulusun kolektif bedenleridir. Bukolektivite, baþkentin büyüdüðü <strong>ve</strong> kurulduðu her yerdeolduðu gibi, baþta tanýmladýðýmýz kentsel “aks” üzerindede, kimisi gündelik, kimisi aylýk, kimisi anlýk sýklýktatekrarlanan “olaylar”, “yönlenmeler, “kullanýmlar” <strong>ve</strong>“hareketlilikler” yoluyla mekansallaþýp mekanlara iþlenir.Foucault'a göre, cinsellikle ilgili söylem,hem kiþiselbeden hem de beden-politik bir düzlemde etkilidir.Beden-politik olarak tariflediði alanda güç (Foucaultbunu biyo-iktidar olarak adlandýrýr), nüfus planlamasý,kamu saðlýðý <strong>ve</strong> genetik yoluyla etkin hale gelir. Kiþiselbedenler düzeyinde gücün etkinliði, beden üzerinesosyo-kültürel normlarýn yazýlmasýyla, <strong>ve</strong> dolayýsýyla da11bedenin politikleþtirilmesiyle mümkün olmaktadýr.1930larda <strong>Ankara</strong>'nýn mimari topoðrafyasý, mekanýbilinebilir mekan yapan, düzenleyen, bir biçime sokan,12 13adlandýran... saat kuleleri , anýtlar, caddeler, yapýlar <strong>ve</strong>görsel malzemelerle örülüdür. Bu mimari topoðrafya,bedeni politikleþtiren bir zamansal düzenlilik (temporal14patterning) öngörmüþtür. Hýfzýssýhha Enstitüsünde,giriþ kapýsýnýn üzerindeki yerinden Atatürk Bulvarýnadoðru,kýsýk gözlerle bakmakta olan “Hygiea” heykeli,bu yeni “zamansal düzenliliðin” idealize edilmiþ15bedeninden baþkasý deðildir. O, herhangi bir kadýnbedeninden çok, kolektif bir bedenin temsilidir. Peki bukolektif beden, cinsiyet rollerinden muaf bir bedenmidir? Böyle olmadýðý açýkça görülüyor. Onun niteliðinimekanlarýn “modernliðinden” çok, mekanlarýnkullanýmýnda belirginleþen politikalarýn “modernliði”belirlemiþtir.*Sanat Tarihi Bölümü, New York Eyalet Üni<strong>ve</strong>rsitesi, Binghamton1Ýçten yorumlarý <strong>ve</strong> eleþtirileriyle bu yazýnýn ortaya çýkmasýný saðlayanSanem Gü<strong>ve</strong>nç <strong>ve</strong> Bülent Batuman'a, çokca yararlandýðým okumaönerileri için Prof. Anthony D. King'e teþekkürlerimle.2“Private time and public time” için bkz. Eviatar Zeruba<strong>ve</strong>l, HiddenRhythms, Schedules and Calendars in Social Life, Chicago andLondon: The Uni<strong>ve</strong>rsity of Chicago Press, 1981, s. 143-144.3A.g.e, kitabýn ismine atýfla.4Atatürk Bulvarýyla ilgili bir okuma için bkz. Göksun Akyürek,“Modernization and Its Spatial Practice in the Early Republican<strong>Ankara</strong> in Two Cases: The Gazi Farm and the Atatürk Boulevard”,yayýmlanmamýþ yüksek lisans tezi, ODTÜ, <strong>Ankara</strong>, Subat 2000.5Ash Amin <strong>ve</strong> Nigel Thrift, Cities, Reimagining the Urban,Cambridge: Polity Press, 2002, s. 176Henri Lefebvre <strong>ve</strong> Joachim Schlör'e atýfla, a.g.e., s. 16, 17.7Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü ile ilgili bir okuma için bkz. Pelin Gürol,“Building for Women's Education during the Early Republican Periodin Turkey, Ismet Pasa Girls' Institute in <strong>Ankara</strong> in the 1930s”,yayýmlanmamýþ yüksek lisans tezi, ODTÜ, Haziran 2003.8Soruyu gündeme getiren Bülent Batuman'a teþekkürlerimle.9Bkz. Ýnci Yalým “Ulus Devletin Kamusal Alanda Meþruiyet Aracý:Toplumsal Belleðin Ulus Meydaný Üzerinden Kurgulanma çabasý”,Gü<strong>ve</strong>n Arif Sargýn (der.), Baþkent üzerine Mekan-Politik Tezler,<strong>Ankara</strong>'nýn Kamusal Yüzleri, Iletiþim Yayýnlarý, 2002, (Nilüfer Göle'yeatýfla), s. 19110A.g.e. (B, Evren'e atýfla), s. 19111Margaret A. McLaren, Feminism, Foucault, and EmbodiedSubjectivity, Albany: State Uni<strong>ve</strong>rsity of New York Press, 2002, s. 9112Ash Amin <strong>ve</strong> Nigel Thrift, s. 2313Bkz. Ali Cengizkan, “Saat Kuleleri <strong>ve</strong> Kamusal Mekan”, ModerninSaati, Boyut Yayýnlarý, Mimarlar Der. 1927, 2002, s. 15-2714Eviatar Zeruba<strong>ve</strong>l, s. ix.15Hýfzýssýhha Enstitüsüyle <strong>ve</strong> Hijyen Heykeliyle ilgili bir okuma içinbkz. Kývanç Kýlýnç, “öncü Halk Saðlýðý Projelerinin Kamusal MekanýOlarak Sýhhýye”, Gü<strong>ve</strong>n Arif Sargýn (der.), s. 119-156


18Res. 4 Ýzmir <strong>Cumhuriyet</strong> Kýz Enstitüsü (Eski Bina)(Kýz Enstitüleri <strong>ve</strong> Sanat Okullarý <strong>Ankara</strong> Sergisi. 1938, Devlet Matbaasý, <strong>Ankara</strong>, 1938:14)30'LAR ANKARASI'NDAÝSMET PAÞA KIZ ENSTÝTÜSÜ*Pelin GürolRes. 5 - Ýzmir <strong>Cumhuriyet</strong> Kýz Enstitüsü (Yeni Bina, 1938)(Bayýndýrlýk Ýþleri Dergisi 1942. No.5-6)1getirmiþlerdir” <strong>ve</strong> bu baðlamda, Türkiye'de detoplumsal cinsiyet kavramý, Kemalizm ideolojisi altýnda2þekillenmiþtir.Bu süreçte “eðitimin” de çaðdaþ bir milli-devlet olmadoðrultusunda, yeni kurumlarýn <strong>ve</strong> deðer sistemlerininkurulmasýnda güçlü bir dönüþtürücü olduðu3söylenebilir. Kadýnlarýn eðitilmesi ise “milleti eðiten”4kiþiler olmasý itibariyle önem kazanmýþtý. Bu anlamdaKýz Enstitüleri kadýnýn eðitimini arttýran, çalýþmasýnaolanak saðlayan <strong>ve</strong> toplumdaki imajýný deðiþtiren eðitimkurumlarý olarak öne çýkmýþtýr.45Asýl amacý, ev iþlerinin daha <strong>ve</strong>rimli yapýlmasýnýsaðlamak <strong>ve</strong> böylece sosyal hayatý bireylerden5baþlayarak modernleþtirmek olan Kýz Enstitüleri,1920'lerin sonlarýnda açýlmaya baþlamýþ, 1934'te kabuledilen <strong>ve</strong> her þehirde bir Kýz Enstitüsü açýlmasýný6öngören kanunla birlikte sayýlarý hýzla artmýþ <strong>ve</strong> sayýlarý71930'larýn sonunda 11'e ulaþmýþtý (Res. 1-3).1Sirman, Nükhet. 2002, Kadýnlarýn Milliyeti, ModernTürkiye'de Siyasi Düþünce:Milliyetçilik, (ed.Tanýl Bora),Ýletiþim Yayýnlarý, Ýstanbul, 231.Kýz Enstitüleri, yeni milli-devlet için, yeni bir kadýnkimliðinin oluþmasýný saðlayan kurumlar olaraksosyal anlamda yeni eðitim sistemini, mimarianlamda da yeni <strong>ve</strong> modern binalarý ifadeetmekteydi. Bu çalýþmanýn amacý da ilk Kýz Enstitüsüolan <strong>Ankara</strong> Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü'nü, yeni millidevletinmodernleþme çabasýyla denk bir þekilde,çaðdaþ eðitim kurumlarý <strong>ve</strong> çaðdaþ mimarlýðýnTürkiye'deki örneði olarak deðerlendirmektir.Kadýný geleneksel kimliðinden arýndýrmak <strong>ve</strong> onamodern bir kadýn imajý yaratmak, <strong>Cumhuriyet</strong>rejiminin modernist <strong>ve</strong> nasyonalist söylemlerininhedefleri arasýndadýr. “Tüm milliyetçiliklerberaberlerinde yeni kadýn <strong>ve</strong> yeni aile modelleriÝsmet Paþa Kýz Enstitüsü (<strong>Ankara</strong> 1930), (<strong>Ankara</strong>, 28 Resim, Türk Tarih Kurumu)* Bu konuyla ilgili daha fazla bilgi için bkz. Gürol, Pelin.2003, Building for Women's Education during the EarlyRepublican Period in Turkey: Ýsmet Paþa Girls' Institute in<strong>Ankara</strong> in the 1930s. <strong>Ankara</strong>, (ODTÜ Sosyal BilimlerEnstitüsü, yayýmlanmamýþ Yüksek Lisans Tezi).Res. 2- Manisa Kýz Enstitüsü (Manisa 1937-1938)(La Turquie Kemaliste 1943:52).Res.3- Ýsmet Ýnönü Kýz Enstitüsü (Adana1936-1937)(Palazoðlu, Ahmet Bekir. 1999. Atatürk'ün Okul Gezileri, <strong>Ankara</strong>: Milli Eðitim Bakanlýðý, 1999:410)Bu okullardan pek çoðu için yeni binalar inþa edilirken,bu binalar sade biçimleriyle mimari anlamda modern8tarzýn özelliklerini taþýyor <strong>ve</strong> eðitimde modernleþmeninmimari bakýmdan da desteklendiðini iþaret ediyordu9(Res. 4-5) . Yalýnlýk, güzellik, <strong>ve</strong>rimlilik, saðlýk <strong>ve</strong> hijyengibi modern kadýna <strong>ve</strong> modern binalara atfedilen10özellikler Kýz Enstitüleriyle <strong>ve</strong> genel moderniteanlayýþýyla eþleþiyordu. Çünkü, modern kadýn imgesi <strong>ve</strong>modern mimarlýk <strong>Cumhuriyet</strong> Dönemindeki dönüþümünetkili birer sembolü <strong>ve</strong> Osmanlý kimliðinden arýnmanýn11somut <strong>ve</strong> görünür kanýtlarý olmuþtu . <strong>Cumhuriyet</strong>inilanýyla birlikte; kadýn özgürlüðünü kazanmaya <strong>ve</strong>12kamusal alana daha çok katýlmaya baþladý <strong>ve</strong> bu açýlýmmimariye de yansýdý, kadýn artýk daha dýþa dönük planlý,büyük camlý, çaðdaþ malzeme <strong>ve</strong> mobilyalarla232Tüm dünyada, kadýnýn statüsündeki deðiþiklikler,sanayileþme, kentselleþme, eðitim gibi makro seviyedekideðiþikliklerin, sosyal hareket <strong>ve</strong> devrim gibi kollektivhareketlerle birleþmesi sonucu ortaya çýkmýþtýr. Sosyoekonomi<strong>ve</strong> politika baðlamýnda, yasal devrimler, kadýnýnailedeki <strong>ve</strong> toplumdaki statüsünü arttýrma amacýyladesteklenmiþtir (Moghadam, Valentine M. 1993,Modernizing Women, Gender and Social Change in theMiddle East, Boulder, CO: L. Rienner, 69). Bu anlamdaTürkiye'de de elit <strong>ve</strong> aydýn kesimler, sadece “akýlcýlýðý,bürokratikleþmeyi <strong>ve</strong> örgütsel etkinliði arttýrmayý” deðil,bireysel anlamda laiklik, özerklik <strong>ve</strong> kadýn-erkek eþitliðinide saðlayabilmek için toplumsal bir dönüþümü gerekligörüyordu. (Keyder, Çaðlar. 1999, Türkiye'deModernleþme <strong>ve</strong> Ulusal Kimlik, [ed. Sibel Bozdoðan <strong>ve</strong>Reþat Kasaba], Tarih Vakfý Yurt Yayýnlarý, Ýstanbul, 29).3Soydan, Aynur. 2002, Kadýn Kimliðinin OluþmasýÇerçe<strong>ve</strong>sinde Mesleki Teknik Eðitim (<strong>Cumhuriyet</strong>Ýdeolojisinin Kuruluþ <strong>Sürecinde</strong> Kýz Enstitüleri 1923-1940), Yakýn Dönem Türkiye Araþtýrmalarý, T.C. ÝstanbulÜni<strong>ve</strong>rsitesi Atatürk Ýlke <strong>ve</strong> Ýnkýlaplarý Tarihi EnstitüsüDergisi, 1, 269.Seers'a göre, “el<strong>ve</strong>riþli eðitim düzeyleri” bir ülkeningeliþme düzeyini gösteren üç öðeden birisidir. (Seers,Dudley. 1979, The Meaning of De<strong>ve</strong>lopment, with aPostcript, De<strong>ve</strong>lopment Theory Four Criticial Studies,[ed. D. Lehmann], Londra, 12). Bu doðrultuda,Kemalistpolitikanýn eðitime önem <strong>ve</strong>rme gerekçesi daha danetleþir. Ancak þu nokta çok dikkat çekicidir; Kemalistmilli devlet anlayýþýnýn Rousseaucu bir anlayýþtaolduðundan yola çýkýlarak, Aydýnlanma Çaðýna damgasýnývurmuþ Rousseau gibi bir devrimci <strong>ve</strong> avant-garde bile,kadýna <strong>ve</strong> onun eðitimine karþý geleneksel bir tavýrla,kadýnýn temel görevinin kocasýna hizmet etmek <strong>ve</strong> onunmemnuniyetini saðlamak olduðunu düþünüyordu. Eðitimleilgili bilgi için bkz. Kaplan, Ýsmail. 1999, Türkiye'de MilliEðitim Ýdeolojisi, Ýstanbul, Ýletiþim Yayýnlarý, 78-79.Kemalizm ile ilgili bilgi için bkz. Köker, Le<strong>ve</strong>nt. 2002,Modernleþme, Kemalizm <strong>ve</strong> Demokrasi, Ýstanbul, ÝletiþimYayýnlarý, 156.


20 Plan 2 Musiki Muallim Mektebi (1927-1929)21(Aslanoðlu, Ýnci. 2001, Erken <strong>Cumhuriyet</strong> Dönemi Mimarlýðý (1923-1938),<strong>Ankara</strong>, ODTU Mimarlýk Fakültesi Yayýnlarý, 167.)4Sirman, Nükhet. 1989, Feminism in Turkey: A ShortHistory, New Perspecti<strong>ve</strong>s on Turkey, Sonbahar 1989,3(1), 1.Ýdeolojisinin Kuruluþ <strong>Sürecinde</strong> Kýz Enstitüleri1923-1940], Yakýn Dönem Türkiye Araþtýrmalarý, T.C. ÝstanbulÜni<strong>ve</strong>rsitesi Atatürk Ýlke <strong>ve</strong> Ýnkýlaplarý Tarihi EnstitüsüDergisi, 1, 287).Res. 6 - Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü (<strong>Ankara</strong> 1930)donatýlmýþ, modern <strong>ve</strong> akýlcý tasarlanmýþ binalara13kavuþtu . Kýz Enstitüleri de bu doðrultudatasarlanmýþ <strong>Cumhuriyet</strong>in devrimsel niteliðiniyansýtan binalar olmuþtur.<strong>Ankara</strong>'daki Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü Binasý (1930),Erken <strong>Cumhuriyet</strong> Döneminde bakanlýk <strong>ve</strong> bankagibi en önemli kamu binalarýnýn olduðu ana arterinüzerinde yer alan <strong>ve</strong> uluslararasý mimarlýðýn<strong>Cumhuriyet</strong> Dönemi <strong>Ankara</strong>sý'ndaki baþarýlýörneklerinden birisi olarak kabul edilen ilk Kýz14Enstitüsüdür . Enstitünün, yurt dýþýndan da<strong>ve</strong>t15edilen yabancý mimar Ernst Egli tarafýndan,modernist prensiplere uygun, akýlcý <strong>ve</strong> fonksiyonelbir yaklaþýmla tasarlanan bina, dönemin genelanlamdaki modernite anlayýþý ile de baðdaþmaktadýr(Res. 6).Düz çatýlý kübik kütlelerin simetri aksýna göredüzenlenmiþ olduðu yapý, yatay çizgilerin egemenolduðu <strong>ve</strong> yuvarlatýlmýþ köþelerin balkon <strong>ve</strong> giriþlerdekullanýldýðý dört katlý ana kütle <strong>ve</strong> bu kütlenin her ikitarafýnda yer alan <strong>ve</strong> sirkülasyonu saðlayan bir katyükseltilmiþ dikey bloklardan <strong>ve</strong> 1934'de yapýyaeklenen toplantý <strong>ve</strong> yemek salonlarýnýn yer aldýðý16 17köþe kütlelerden oluþmuþtur (Plan 1).65Kýz Enstitülerinin dersleri iki ayrý gruptan oluþmaktaydý,birinci grup Türkçe, Matematik, Fizik, Tarih gibi geneldersler (Umumi Malumat Dersleri). Ýkinci grup ise,ortaokullarda <strong>ve</strong> liselerde okutulmayan Ev Ýdaresi, Yemekpiþirme, Nakýþ, Çocuk bakýmý gibi mesleki derslerdi(Umumi Mesleki Dersleri). Ýkinci gruba ek olarak ileriseviyede Dikiþ <strong>ve</strong> Moda Ýhtisasý adý altýnda dersler de<strong>ve</strong>rilmekteydi. (Kýz Enstitüleri <strong>ve</strong> Sanat Okullarý <strong>Ankara</strong>Sergisi Kýz Enstitüleri <strong>ve</strong> Sanat Okullarý <strong>Ankara</strong> Sergisi.1938, Devlet Matbaasý, <strong>Ankara</strong>, 34).Modern teknolojinin kullanýldýðý, bulaþýk yýkama, temizlik<strong>ve</strong> çocuk bakýmý, 1930 <strong>ve</strong> 40'larda modernleþmeyidestekleyenlerin fazlasýyla ilgisini çekiyordu. Avrupa'dada ayný þekilde, ev <strong>ve</strong> mutfak 19. yüzyýlýn sonunda <strong>ve</strong> 20.yüzyýlýn baþýnda modernleþmenin araçlarý durumundaydý.Bkz. Yaþýn, Yael Navaro. Bahar 2000, Evde Taylorizm:Türkiye <strong>Cumhuriyet</strong>i'nin Ýlk Yýllarýnda EviþininRasyonelleþmesi (1928-1940), Toplum <strong>ve</strong> Bilim, 84, 51-74.6Bu kanunun kabul edildiði tarih ile ilgili kesin bilgiyeulaþýlamamýþtýr, 1936 yýlý olmasý da o yýlda meslek okullarýile ilgili yasanýn kabul edilmesi itibariyle olasýdýr. (KýzEnstitüleri <strong>ve</strong> Sanat Okullarý <strong>Ankara</strong> Sergisi 1938: 11)7Kýz Enstitüleri, ilk olarak <strong>Ankara</strong>, Ýstanbul, Ýzmir, Manisa,Bursa, Afyon, Elazýð <strong>ve</strong> Trabzon gibi büyük <strong>ve</strong> geliþmiþþehirlerde açýlmaya baþlamýþtýr. Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü(<strong>Ankara</strong>) 1928'de açýldý <strong>ve</strong> yeni binaya 1930'da taþýnýldý.Necatibey Kýz Enstitüsü'nde (Bursa) eðitime 1929-1930yýllarýnda baþlandý. <strong>Cumhuriyet</strong> Kýz Enstitüsü (Ýzmir)1932-1933 yýllarýnda eðitime açýldý <strong>ve</strong> yeni binasý 1938'detamamlandý. Kadýköy Kýz Enstitüsü (Ýstanbul) 1936-1937'de eðitime açýldý. Selçuk (Ýstanbul-1886) <strong>ve</strong> MithatPaþa (Ýstanbul-1878) Kýz Sanat Okullarý, 1928'de çýkankanunla birlikte Kýz Enstitüsü'ne dönüþtürüldü. ÝsmetÝnönü Kýz Enstitüsü (Adana) 1936-1937'de yapýldý.Trabzon Kýz Enstitüsü, 1937-1938'de eðitime açýldý. ElazýðKýz Enstitüsü, 1937-1938'de eðitime açýldý. Afyon AliÇetinkaya Kýz Enstitüsü, 1939-40 yýllarýnda inþa edildi.Manisa Kýz Enstitüsü, 1937-1938 yýllarýnda yapýldý.Edirne, Kayseri <strong>ve</strong> Sivas Kýz Enstitüleri'nde eðitimesýrasýyla 1938-1939, 1939-1940, 1939-1940 yýllarýndabaþlandý, ancak binalarýn resimlerine ulaþýlamadýðýndan,bu binalarýn tarihlendirilmesi mümkün olmamýþtýr. (KýzEnstitüleri <strong>ve</strong> Sanat Okullarý <strong>Ankara</strong> Sergisi 1938: 11)(Soydan, Aynur. 2002, Kadýn Kimliðinin OluþmasýÇerçe<strong>ve</strong>sinde Mesleki Teknik Eðitim [<strong>Cumhuriyet</strong>Ýlk Kýz Enstitüsünün <strong>Ankara</strong>'da inþa edilmiþ olmasýrastlantý deðil, <strong>Cumhuriyet</strong> Türkiyesi'nin yeni baþkentiolarak modernizmin simgesi olmasýndan18kaynaklanmaktaydý . Ancak, <strong>Ankara</strong>'da mimarianlamda ciddi bir ikilem yaþandýðý,Ýsmet Paþa KýzEnstitüsü diðer okul binalarý ile karþýlaþtýrýldýðýndaortaya çýkar. Musiki Muallim Mektebi (1927-1929),Ýsmet Paþa ile ayný tarihlerde <strong>ve</strong> ayný mimar tarafýndanyapýlmasýna karþýn, medrese tarzý planý, avlusu <strong>ve</strong>avlunun ortasýndaki havuz ile Osmanlý mimarisini19anýmsatmakta (Plan 2) . Birinci Ulusal Mimarlýkakýmýnýn önde gelen isimlerinden Kemalettin Bey'inyine ayný tarihlerde yapmýþ olduðu Gazi Ýlk ÖðretmenOkulu (1927-1930) da, Neo-Klasik bir stille ÝsmetPaþa Kýz Enstitüsünden oldukça farklýlaþmaktadýr(Res. 7). Bu anlamda, Kýz Enstitüleri eðitim, mimari <strong>ve</strong>kadýnýn sosyal rolü itibariyle modernleþmeyisimgeliyordu.Res. 7 Gazi Ýlk Öðretmen Okulu (1927-1930)(Sözen, Metin. 1984. <strong>Cumhuriyet</strong> Dönemi Türk Mimarlýðý, <strong>Ankara</strong>:Türkiye Ýþ Bankasý Kültür Yayýnlarý).78Yeni yapýlan Enstitü binalarý, biçim-iþlev uyumu, yalýn <strong>ve</strong>gösteriþsiz kübik kütlelerin simetrik <strong>ve</strong>ya asimetrik olarakbir araya gelmesiyle oluþan, yatay þerit pencereli, geniþcam yüzeyli <strong>ve</strong> teraslý, köþe <strong>ve</strong> yuvarlak pencereli,süslemeden arýnmýþ serpme sýva yüzeyli betonarmeiskelet sisteminin kullanýldýðý binalardý. Bu yapýlar oldukçasade, ekonomik <strong>ve</strong> teknolojiyle donatýlmýþtý <strong>ve</strong> saðlýk,rahatlýk <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rim ön plandaydý. Bu yeni tarzda inþa edilenKýz Enstitüsü binalarýyla, baþka bir amaç için inþaa edilen<strong>ve</strong> daha sonra Kýz Enstitüsü olarak kullanýlmaya baþlayanyapýlar arasýnda, stil anlamýnda büyük farklýlýklar vardý.9Okul binalarýný batý tekniðiyle çaðdaþ bir anlayýþlayapma konusunda, özellikle Mesleki <strong>ve</strong> Teknik ÖðretimGenel Müdürü Rüþtü Uzel zamanýnda ciddi atýlýmlaryapýlmýþtý. Stüdyo <strong>ve</strong> sýnýflarýn ilkel <strong>ve</strong> yeterince uygunolmadýðýný düþünüp harekete geçen Uzel, batýlýtekniklerle donatýlmýþ yeni binalarýn yapýlmasý gerekliliðinivurgulamýþ <strong>ve</strong> bu doðrultuda kararlar alýnmasýnýsaðlamýþtý (Lalik, Sýtký. 1965, “Rüþtü Uzel'in Arkasýndan”,Mesleki <strong>ve</strong> Teknik Öðretim Dergisi, no.145, 58-59).1942'de çýkan 4304'lu sayýlý kanunla teknik <strong>ve</strong> meslekokullarýn batýlý tarzda yapýlmasýna karar <strong>ve</strong>rildi. Bu amaçla1943 yýlýnda Paul Bonatz, plan <strong>ve</strong> projelendirme göreviyleTürkiye'ye da<strong>ve</strong>t edilmiþti. (Mesleki <strong>ve</strong> Teknik ÖðretimOkullarý Ýnþaatýna Dair, Mesleki <strong>ve</strong> Teknik ÖðretimDergisi, no.149, 55). Bunun yanýsýra yurt dýþýnda okulbinalarýný, bahçelerini, oyun alanlarýný <strong>ve</strong> teknikdonanýmlarýný incelemek üzere bir komisyon toplandý(Dewey, John. 1962, Özgürlük <strong>ve</strong> Kültür, Ýstanbul, RemziKitabevi, 148).10Bozdoðan, Sibel. 1994, Architecture, Modernism andNation-Building in Kemalist Turkey, New Perspecti<strong>ve</strong>s onTurkey, 10, 47-48.11Bozdoðan, Sibel. 2001, Modernism and NationBuilding, Uni<strong>ve</strong>rsity of Washington Press, Singapore, 82.121923 yýlýnda tramvayda kadýn <strong>ve</strong> erkek arasýndaki perdekalktý, karý-kocalarýn birlikte oturmasýna izin <strong>ve</strong>rildi, 1924yýlýnda danslý gösteriler baþladý <strong>ve</strong> 1928 yýlýndaki 19Mayýs gösterilerinde kýzlar þortlu gösteri yaptýlar. 1929yýlýnda Ýþbankasý'nda çalýþan 556 personelin 86'sý kadýndý(Koloðlu, Orhan. 2002, <strong>Cumhuriyet</strong>'in Ýlk On Beþ Yýlý(1923-1938), Ýstanbul, Boyut Kitaplarý, 330-331.13Yeni ev tipi, kadýný daha görünür kýlarken, gelenekselyaþam tarzýna tezat oluþturacak özellikler gösteriyordu.14Teknik <strong>ve</strong> Mesleki Eðitim üzerine bir rapor hazýrlayan <strong>ve</strong>Kýz Enstitüleri'nin kurulmasýný öneren Ömer Buyse, ÝsmetÝnönü'nün eþi Mevhibe Haným'a ithafen Ýsmet Paþa KýzEnstitüsünün bu adla kurulmasýný teklif etmiþtir (MaarifVekaleti Mecmuasý, S.13, 44; O. Buyse, 1939:67) .Okulun bugünkü ismi Zübeyde Haným Kýz MeslekLisesi'dir.15Ernst Egli ile ilgili daha fazla bilgi için bkz. Gürol, P.2003, Chapter 4.2.2.Plan 1 Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü Birinci Kat Planý (<strong>Ankara</strong> 1930)(Sözen, Metin. 1984. <strong>Cumhuriyet</strong> Dönemi Türk Mimarlýðý, <strong>Ankara</strong>: Türkiye Ýþ Bankasý Kültür Yayýnlarý)


22 23Harita 1- Atatürk Bulvarý Ana Arteri(Mimarlýk 1985:8)Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü üzerine odaklanýp, yenikurulmuþ devletin sosyal, ekonomik <strong>ve</strong> politikmodernleþme sürecinin bir parçasý olarak incelemeyeçalýþtýðýmýzda karþýmýza çýkan, modern bir bina inþasýisteðidir <strong>ve</strong> Türkiye'de modern bir yapýlý çevreyaratýlmasýnýn çaðdaþ örneði olarak yerini almýþtýr.Ancak modernleþme sürecinde çeliþkilerin <strong>ve</strong>kararsýzlýklarýn da yaþandýðý, kadýn <strong>ve</strong> yapýlý çevrearasýndaki iliþki incelendiðinde ortaya çýkar. Binanýn,çok katý bir modernist olmayan, bölgesel <strong>ve</strong>geleneksel özellikleri göz önünde bulunduran Eglitarafýndan yapýlmasýna <strong>ve</strong> <strong>Ankara</strong>'nýn en göze çarpannoktalarýn birinde yer almasýna karþýn, kýzlarý kamusalalandan uzak tutan, okul bahçesini yüksek <strong>ve</strong> kalýnduvarlarla kuþatan <strong>ve</strong> görsel temasa izin <strong>ve</strong>rmeyenbir okul planlamak, <strong>Cumhuriyet</strong>in modern kadýn <strong>ve</strong>20modern bina imgesiyle çeliþmekte (Harita 1) (Res.8-9) <strong>ve</strong> Erken <strong>Cumhuriyet</strong> Dönemindeki Kemalistanlayýþýn kararsýzlýðýný <strong>ve</strong> kaldýðý ikilemigöstermektedir. Bu konuyu da, Erken <strong>Cumhuriyet</strong>Döneminde hakim olan modern ile gelenekselarasýndaki ikilemin <strong>ve</strong> kimlik probleminin bir örneðiolarak deðerlendirmek yanlýþ olmaz.“MODERN”ANKARA'DA YAÞAMA <strong>ve</strong> MEKANA DAÝR*....Res. 8- Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü, Arka Bahçe DuvarýRes. 9- Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü, Arka Bahçe89161933'de, binaya I. Ulusal Mimarlýk Akýmýnýnuygulayýcýlarýndan Tahsin Sermet tarafýndan yapýlaneklemelerde, binanýn modernist karekterininbozulmamasýna özen gösterilmiþ <strong>ve</strong> Sermet'den öncekiplan <strong>ve</strong> projelere (Egli'nin hazýrladýðý) uyulmasý istenmiþtir.Bu kriterlere uyulmamasý durumunda ise inþaatabaþlanamayacaðý belirtilmiþtir. Böylece eklenenbölümlerin binanýn ne stil ne de teknik açýdan asýlbinadan farklý olmamasý hedeflenmiþtir. (Ýsmet Paþa KýzEnstitüsü için hazýrlanan kontrat. 7021 sayýlý <strong>ve</strong>10.7.1933 tarihli resmi evrak. 1,2, Baþbakanlýk Arþivi).17Modern teknik <strong>ve</strong> malzemelerle donatýlmýþ yapýnýnstüdyo <strong>ve</strong> atelyelerin de son derece mükemmel birþekilde tasarlanmýþ olduðu ifade ediliyordu (Türkiye<strong>Cumhuriyet</strong>i Maarif Vekaleti Ýsmet Paþa Kýz Enstitüsü,<strong>Ankara</strong>:Hakimiyet-i Milliye Matbaasý, 8-9).18Batur, Afife. 1983. “<strong>Ankara</strong>'nýn Baþkent Oluþu <strong>ve</strong>Kentsel Kuruluþu”, <strong>Cumhuriyet</strong> Dönemi TürkiyeAnsiklopedisi, Vol.5, Ýstanbul: Ýletiþim Yayýnlarý, p.1384.19Ancak, bina yine de Baþkent'te, modern anlayýþlayapýlmýþ ilk yapýlardan birisiydi <strong>ve</strong> o dönem de <strong>Ankara</strong>'nýnen güzel binalarýndan birisi olarak tarif edilmekteydi(Aslanoðlu, Ýnci. 1985, Musiki Muallim Mektebi,Mimarlýk, Vol.1, 31-32).20Erkekler için yapýlmýþ okullar dýþa dönük bir plana <strong>ve</strong>binayý saran, caddeye bakan bahçeye sahip olmasýnakarþýn, kýzlarýn boþ zamanlarýný geçirdikleri oyunalanlarýnýn, okulun arkasýnda <strong>ve</strong> daha az görünür birkonumda olmasý, kadýna karþý geleneksel tavrýn halasürdüðünün <strong>ve</strong> bunun da planlamaya yansýdýðýnýngöstergesiydi. Benzer bir tavýr da, karma eðitim yapanokullarda, oyun yerlerinin kýzlar <strong>ve</strong> erkekler için ayrý ayrýolmasýnda görülmekteydi (Maarif VekaletiMecmuasý,1930).Nuray BayraktarBaþkent ilan edilmesinin ardýndan büyük birmekansal deðiþim geçiren <strong>Ankara</strong>'da yaratýlan dekorbir üst kültüre yöneliktir. Bu üst kültür, gelenekselyaþam normlarýndan farklý olarak, modern yaþamnormlarýný esas almýþtýr.<strong>Ankara</strong>'da <strong>Cumhuriyet</strong> ile birlikte merkez, TaþhanMeydaný yani Ulus oldu. Meydan eski <strong>Ankara</strong>lýlar ileyeni <strong>Ankara</strong>lýlarýn buluþma yeridir. Her iki grup da1940'lý yýllara dek gündelik uðraþlarýný buradasürdürmüþlerdir (1).Meydana adýný <strong>ve</strong>ren Taþhan, dönemde <strong>Ankara</strong>'nýnyaþamýnda önemle rol almýþ (2) modern bir yapýdýr.19.yy.'a tarihlenen (3) yapýnýn avlusunda ilk modernlokanta, Þehir Lokantasý yer almaktaydý. Bir diðermodern lokanta,“ Karpiç Lokantasý” ise 1928 yýlýndaAtatürk'ün isteði ile bir Rus göçmeni olan “Baba”lakaplý Karpiç'e açtýrýlmýþtý. Böylece <strong>Ankara</strong> ilk kezörtüleri, peçeteleri <strong>ve</strong> çatal-býçaðý her servistedeðiþen bir lokantaya sahip olmuþtu (2).<strong>Ankara</strong>'nýn baþkent oluþu ile birlikte kentteki otelsayýsýnýn arttýðý görülmektedir. Bu otellerin enönemlilerinden birisi gerek müdavimleri açýsýndan,gerekse hizmet üstünlüðü <strong>ve</strong> mimari yapýsý açýsýndanfarklý olan “ <strong>Ankara</strong> Palas”týr.Yatak sayýsý 120 olanotelde her zaman sýcak <strong>ve</strong> soðuk su vardýr.Restoranýnda Avrupa mutfaðýnýn bütün yemeklerinibulmak mümkündür. Otelde klasik müzikdinletilerinin yaný sýra özel programlar, toplantýlar,da<strong>ve</strong>tler, balolar da olabilmektedir. Belle Vue Palas<strong>ve</strong> Lozan Palas ise 30 <strong>ve</strong> 60 yatak kapasiteleri <strong>ve</strong>sunduklarý Avrupa mutfaðý ile yabancý konuklara dahizmet <strong>ve</strong>ren otel <strong>ve</strong> lokantalardan diðer ikisidir (1).Bu lokantalarýn aksine Karaoðlan Mahallesi'nde yeralan Zevk, Smyrna, Lezzet, Yýldýz, Gümüþkepçelokantalarý ise Türk mutfaðýnýn yemeklerini sunan <strong>ve</strong>ortalama ekonomik güce sahip her <strong>Ankara</strong>lýnýnyemek yiyebileceði lokantalardýr (1). PostaCaddesi'ndeki lokantalar <strong>ve</strong> meyhaneler ise sanatçý,þair <strong>ve</strong> yazarlarýn yemek yedikleri mekanlardýr.Özellikle Þükran Lokantasý <strong>ve</strong> Acem'in Meyhanesibu grup açýsýndan vazgeçilmezdir (4).<strong>Ankara</strong>lýlarýn yoðun kullandýklarý mekanlarýn birdiðeri pastahanelerdi. Zincirli Camiine çýkarkensaðda yer alan “ Ýstanbul Pastahanesi” uzun süreaydýnlarýn <strong>ve</strong> mebuslarýn buluþma yeri olmuþtu (5).Mekanda, kalabalýðýn çoðunluðunu genç<strong>Cumhuriyet</strong>in yeni tutumuna aykýrý davranýþlarýsaptamakta görevli gizli ajanlar <strong>ve</strong> sivil polisleroluþturmaktaydý (3).Uçar Sokak'ýn giriþinde saðlý-sollu yer alan Özen <strong>ve</strong>Kutlu pastahaneleri de kentin yaþamýnda önemlimekanlardýr. Özen'in salt pastahane iþlevindeMusiki Muallim Mektebi


2425Tiyatro açýsýndan en önemli olay ise, “ Türk Ocaðý”binasýnýn yapýmýdýr. 1930 yýlýnda açýlan bina, <strong>Ankara</strong>'nýnilk tiyatro binasý olarak en son olanaklarla donatýlmýþancak bir milyon liraya mal olduðu için fazla lüksbulunarak eleþtirilmiþtir.<strong>Ankara</strong>'da yeni bir tiyatro binasýna olan ihtiyaç ise ancak1947 yýlýnda karþýlanabilmiþtir. O yýla dek <strong>Ankara</strong>Tatbikat Sahnesi'nin deposu olarak kullanýlan <strong>ve</strong> “evkaf”için Mimar Kemalettin tarafýndan yapýlan tiyatro salonuonarýlarak Küçük Tiyatro adýyla kullanýma sunulmuþtur.olmasýna karþýn, “ Kutlu Pastahanesi” daha iddialýdýr.Oldukça þýk döþenmiþ pastahanede akþamlarý küçükbir orkestra hafif batý müziði çalmaktadýr (6).<strong>Ankara</strong>'da1930'lu yýllarda otomobilin yaþamagirmesiyle geniþ bulvarlar açýlmýþ, gezmek <strong>ve</strong>eðlenmek amacýyla yapýlan yolculuklar da artmýþtý.Dönemde Bentderesi'ndeki <strong>Cumhuriyet</strong> Bahçesiözellikle yeni <strong>Ankara</strong>lýlarýn, Hamamönü'ndeki bayramyeri ise eski <strong>Ankara</strong>lýlarýn mesire <strong>ve</strong> eðlence ihtiyacýnýkarþýlamaktaydý. Buralardaki kah<strong>ve</strong>ler erkekler içindi.Kadýnlar için ise en önemli aktivite, Cuma <strong>ve</strong> bayramgünlerinde koca <strong>ve</strong> çocuklarý ile Hatip Çayý <strong>ve</strong> ÝncesuDeresi kenarýnda “piknik” yapmaktý (1).Çoðunlukla eski <strong>Ankara</strong>lýlarýn özellikle yaz aylarýndagöçüp, kýþýn döndükleri bað evleri ise farklý biryaþamýn göstergesiydi. Dikmen, Etlik, Keçiören hattaÇankaya <strong>ve</strong> Büyükesat gibi semtlerde yer alan buevlerde (7) yüksek gelir gruplarý çevreden oldukçayalýtýlmýþ biçimde yaþarlardý. Bað evlerinde çaypartileri dýþýnda balolar <strong>ve</strong> resmi da<strong>ve</strong>tler dedüzenlenmekteydi (5).Kentte cumhuriyetin ilk yýllarýndan baþlayarakyeþillendirilmeye çalýþýlan kentsel alanlar, parklar,resmi yapýlarýn bahçeleri v.b. çeþitli aktiviteler içinkullanýlmaktaydý. Bu parklarýn en önemlisi farklýplatformlardan oluþan“ Millet Bahçesi” idi. <strong>Ankara</strong>Palas, Ulus Meydaný, Merkez Bankasý üçgeniarasýnda kalan bahçede özel günlerde ufak birorkestra hafif müzik çalar gençler dans eder, yaþlýlarda saz heyetleri eþliðinde Türk Müziði konserleriizlerlerdi (1). T.B.M.M.'nin bahçesinde bulunan yarýaçýk sahnede ise <strong>Ankara</strong>lýlarýn büyük ilgigösterdikleri CSO konserleri düzenlenirdi (8).Kýzýlay Meydaný da, <strong>Ankara</strong>lýlar açýsýndan oldukçaönemli bir mekandý. Kýzýlay Genel Müdürlüðü yapýsýyapýlmadan önce meydanýn adý “ Havuzbaþý Meydaný”idi. Meydana adýný <strong>ve</strong>ren, ortasýnda Barok bir heykelgrubunun taþýdýðý çanaktan sular dökülen birhavuzdu. Havuz baþýnda gezilir, oturulur <strong>ve</strong> yineCSO'nun konserleri izlenirdi (2).Gençlik Parký1925 yýlýnda A.O.Ç.'nin kurulmasýyla <strong>Ankara</strong>lýlarmesire <strong>ve</strong> eðlence ihtiyaçlarýný artýk çiftlikteKaradeniz <strong>ve</strong> Marmara havuzlarýnýn baþýndagidermeye baþlamýþlardý. Çiftliðe arabalarla,kaptýkaçtý denilen ilkel minibüslerle <strong>ve</strong> daha çok trenlegidiliyordu (1).1930'lu yýllarda sinema, tiyatro <strong>ve</strong> radyonunyaygýnlaþmasý yaþamý oldukça renklendirmiþti. Radyoen etkin ev içi eðlencesi idi. <strong>Cumhuriyet</strong>in ilk yýllarýndagünde sadece birkaç saat yayýný olan <strong>Ankara</strong>Radyosu'nun programý klasik müzik, ajans <strong>ve</strong>fasýllardan oluþuyordu (1). <strong>Ankara</strong> Radyosu 1927yýlýnda Postahanenin bodrum katýnda gürültülü birstüdyoda yayýna baþlamýþtý. Radyo birkaç yerdeðiþtirdikten sonra 1938 yýlýndan itibaren yeniyapýsýnda yayýnýna devam etmiþtir (2).<strong>Ankara</strong>'da ilk sinema gösterimi kente elektriðingeliþinden kýsa bir süre sonra Ticaret Lisesi'ninbodrum katýnda gerçekleþtirilmiþti (9). UlusMeydaný'nda bulunan “ Yeni Sinema”, II.Dünya Savaþýyýllarýnýn en lüks sinemasýydý. Mavi kumaþ kaplýkoltuklarý olan sinemada yaþlý bir madam yergöstermekteydi. Her hafta farklý film gösterilen (6)Yeni Sinema, tiyatro temsillerine de sahne olmuþtu.Ýstanbul Þehir Tiyatrosu, Darülbedayi büyüksanatçýlarý ile <strong>Ankara</strong>'ya turneye geldiðinde bu sinemakullanýlýrdý (10).1950'li yýllarda kentin yaþamýnda önemli yeri olan“ Büyük Sinema” ise, sahne üzerindeki HalayÇekenler Panosu <strong>ve</strong> fuayesinin asma kat konsollarýnýçepeçevre dolaþan yaðlý boya resim dizisi ile yýllarboyu <strong>Ankara</strong> seyircisini, Turgut Zaim'in büyülüdünyasýnda yaþatmýþtý (11).1924 yýlý <strong>Ankara</strong>'da tiyatro ile ilgili geliþmelerinyaþandýðý yýldýr. Türk Tiyatrosunu Himaye Cemiyeti'nindesteklediði “ Milli Sahne”, repertuarýný telif eserler<strong>ve</strong> uyarlamalarla zenginleþtirmiþ, oyunlarýný TürkOcaðýnýn ilk binasýndaki sahnede sergilemeyebaþlamýþtýr.Türk Ocaðý Binasý<strong>Ankara</strong> PalasAOÇ Karadeniz Havuzu1949 yýlý konunun yasal platformda ele alýndýðý yýldýr.Devlet Tiyatrosu <strong>ve</strong> Operasý Kanunu yürürlüðe girmiþ <strong>ve</strong><strong>Ankara</strong> Sergievi, Büyük Tiyatro'ya dönüþtürülmüþtür.Genel müdürlüðüne Muhsin Ertuðrul'un atandýðý <strong>Ankara</strong>Devlet Tiyatrosu ayný yýl bu binada perdelerini AhmetKutsi Tecer'in “Köroðlu Destaný” adlý yapýtýyla açmýþtýr(10).<strong>Ankara</strong>'nýn yaþamýnda Halkevinin ayrý bir önemi vardýr.Dokuz ayrý kolda çalýþmalarýný sürdüren Halkevi,düzenlediði konser, balo, tiyatro, çeþitli ders <strong>ve</strong> kurslarlayeni <strong>ve</strong> eski <strong>Ankara</strong>lýlarýn bir ölçüde kaynaþtýðý birmekan haline gelmiþtir ( T1).Halkevinde her Cumartesigünü edebiyat <strong>ve</strong> þiir toplantýlarý yapýlýr, þiirler döneminen güçlü þairlerinin <strong>ve</strong> edebiyat adamlarýnýn önündeokunur <strong>ve</strong> deðerlendirilir, beðenilenler bilim <strong>ve</strong> sanatdergisi Ülkü'de yayýnlanýrdý (4). Türkiye'de ilk operatemsili de Halkevi binasýnda <strong>ve</strong>rilmiþti. Halkevinde ilkolarak Tosca'nýn II.perdesi, onu takiben MadamButterfly'ýn II.perdesi sahneye konulmuþtur (6).Atatürk'ün daha 1921 yýlýnda açýlmasýndan söz ettiðiMusiki Muallim Mektebi 1924 yýlýnda Cebeci'de birkaçeski <strong>Ankara</strong> evinde eðitime baþlamýþtý. Bu evlerinelektriði <strong>ve</strong> suyu yoktu. Böylesine ilkel koþullardaeðitim yapan okul daha sonra taþýndýðý modernbinasýnda <strong>Cumhuriyet</strong>in müzik <strong>ve</strong> dramatik sanatlardakien önemli kurumu olan Devlet Konservatuarý'nýn ilkadýmý olmuþtur.<strong>Ankara</strong>'da toplanan Musiki Kongresi sonrasýnda besteciPaul Hindemith, konservatuar kurulmasýndayararlanýlmak üzere Türkiye'ye çaðrýlmýþtýr. Hindemith'insunduðu raporun (12) ardýndan 1940 yýlýnda DevletKonservatuarý kurulmuþ, Konservatuar Temsil <strong>ve</strong> Müzikbölümleri olarak ikiye; temsil bölümü de Tiyatro, Opera<strong>ve</strong> Bale olarak üçe ayrýlmýþtýr.Konservatuar <strong>Cumhuriyet</strong> Türkiyesi’nin önemli sanatalanlarýndaki umudu olarak düþünülmüþ <strong>ve</strong>algýlanmýþtýr. Geleceðin tiyatro, opera <strong>ve</strong> bale yaþamý<strong>Ankara</strong> Devlet Konservatuarý'nda temellendirilmiþtir(11).Konservatuar öðrencileri eðitimleri gereði her yýl deðiþikoyunlar hazýrlamakla yükümlüdürler. 1941 yýlýnda buoyunlar, Tatbikat Sahnesi adýyla profesyonel bir tiyatrokimliði kazanmýþtýr


26Konservatuarda süren opera eðitimine alt yapý oluþturacakTürk Operasý’nýn kurulmasý yönünde ilk adým 1934 yýlýndaAtatürk'ün talimatýyla “Bay Önder”, “Taþ Bebek” <strong>ve</strong>“Özsoy” oyunlarýnýn operalaþtýrýlmasý ile atýlmýþtýr.1947 yýlýnda Konservatuarýn o güne dek kurulmamýþ olanBale Bölümünün kurulabilmesi için Dame Vi<strong>ve</strong>tte de ValaisTürkiye'ye da<strong>ve</strong>t edilmiþtir. Valais Yeþilköy'de bir baleokulu kurarak Türk Balesi'nin temelini atmýþ, 1950 yýlýndabu bale okulu <strong>Ankara</strong>'ya taþýnarak konservatuar eðitiminedahil olmuþtur (10).Gar Gazinosu<strong>Ankara</strong>'da ilk yýllar yaþamý renklendiren diðer mekanlargenellikle Çankýrý Caddesi yöresinde yoðunlaþmýþ olanbarlardýr. Daha çok <strong>Ankara</strong>lý eþrafýn <strong>ve</strong> sadece erkekleringittikleri bu barlarda içki içilir <strong>ve</strong> düzenlenen programizlenirdi (1). Bankalar Caddesi'nin Ulus'la birleþtiði yerdebulunan Fresko Bar çok meþhurdu <strong>ve</strong> dönemde <strong>Ankara</strong>'nýntek gece kulübüydü (3). Batý usulü bir eðlence yeri olanFresko Bar'da yabancý konsomatrisler çalýþmaktaydý.Çankýrý kapýsýndan devamla biraz ileride yer alan ElhamraBar ise 1926 yýlýnda açýlmýþ yine yabancý konsomatrislereev sahipliði yapmýþtýr (13).1940'lý yýllarda <strong>Ankara</strong>'nýn yüksek gelir grubu içinvazgeçilmez iki gece kulübü daha vardý. Bunlardan birisiKýzýlay'da Süreyya, diðeri Ulus'ta <strong>Ankara</strong> Palas'ýn gecekulübü idi (4). Daha sonra açýlan Bomonti <strong>ve</strong> Kulüp 47 gibimekanlar ise yine bu grup için yeni eðlence mekanlarýydý.“ Gar Gazinosu” ise halk kesiminin de yararlandýðý bireðlence yeriydi. Gazino Avrupa'da bile eþine zorrastlanabilecek özellikteydi. Yemekler <strong>ve</strong> servismükemmeldi. Gazinonun müdürü her gece bir köþedekimasasýnda ailesiyle birlikte oturur <strong>ve</strong> servisi kontrol ederdi(6).<strong>Ankara</strong>'da benzer bir yaklaþýmdan söz etmekmümkündür. <strong>Ankara</strong> gerek yaþam etkinlikleri gereksede bu etkinliklerin gerçekleþtirildikleri mekanlaraçýsýndan belirli bir ideolojinin yeniden üretilmesineyönelik olarak kurgulanmaktadýr. Ancak bu kez<strong>Ankara</strong>'yý biçimlendiren farklý bir ideolojidir.*Deniz Tanrýkulu'nun “<strong>Ankara</strong>'da Eðlence Yaþamý, 1928-38” baþlýklýyazýsýndaki kurgu esas alýnmýþtýr.1) Tanrýkulu, Deniz; “<strong>Ankara</strong>'da Eðlence Yaþamý, 1928-38”, Mimarlýk,Sayý2-3, 1985.2) Baydar, Leyla; “<strong>Ankara</strong> Atatürk Bulvarý”, <strong>Ankara</strong> Dergisi, Sayý 4.3) Çaðlayangil, Ý.Sabri; “Geçmiþ Yýllarda <strong>Ankara</strong>”, BaþkentSöyleþileri, Kent-Koop Yayýný.4) Özdenoðlu, Þinasi; “Yaþadýðým <strong>Ankara</strong>”, Baþkent Söyleþileri, Kent-Koop Yayýný.BentderesiMarmara Havuzu<strong>Ankara</strong>'nýn tanýnmýþ aileleri ile yüksek bürokratlarýn üyeolduklarý Atlý Spor Kulübü, Avcýlar Kulübü, Tenis Kulübü,Galatasaray Kulübü v.b.’de kent açýsýndan önemlimekanlardý. Özellikle Atlý Spor Kulübünün düzenlediðiyarýþlara ilgi büyüktü. Avcýlar Kulübünün çok az üyesivardý. Tenis Kulübü ise daha çok elçiliklerin bahçelerindefaaliyet göstermekteydi (1). Galatasaray Kulübü ise<strong>Ankara</strong>'nýn yaþamýnda oldukça belirleyiciydi. Kulübünlokalinde akþamlarý toplanýlýr <strong>ve</strong> briç oynanýrdý (6).19 Mayýs Stadyumu’nun açýlýþý <strong>Ankara</strong>'ya yeni bir hava,yeni bir heyecan getirmiþti. <strong>Ankara</strong> Hipodromu ise hergruptan insanýn hafta sonlarý uðradýðý, kadýnlarýn þýklýkyarýþý içinde olduklarý bir mekandý. Kravatsýz tek kiþiningörülmediði alan bir milli park gibiydi (6).5) Nalbantoðlu, Ünal; “<strong>Cumhuriyet</strong> dönemi <strong>Ankara</strong>sýnda Orta Sýnýf”,Tarih Ýçinde <strong>Ankara</strong>, Eylül 1981, Seminer Bildirileri.6) Gün<strong>ve</strong>r, Semih; “”2.Dünya Savaþý Yýllarýnda <strong>Ankara</strong>'da Diplomasi”,Baþkent Söyleþileri, Kent-Koop Yayýný.7) Ortaylý, Ýlber; “<strong>Ankara</strong>'nýn Eski Baðevleri”, <strong>Ankara</strong> Dergisi, Sayý1Bayramoðlu, Fuat; “Bir Eski <strong>Ankara</strong> Vardý”, Baþkent Söyleþileri,Kent-Koop Yayýný.8) Saygun, Adnan; “Yaþamýmdan Bir Kesit <strong>ve</strong> <strong>Ankara</strong>”, <strong>Ankara</strong>Dergisi,Sayý 1.9) Bayramoðlu, Fuat; “Bir Eski <strong>Ankara</strong> Vardý”, Baþkent Söyleþileri,Kent-Koop Yayýný.10) Canlý, Gülsen; “Baþkent <strong>Ankara</strong> <strong>ve</strong> Tiyatro”, 1923-1950, <strong>Ankara</strong>Dergisi, Sayý 3Bentderesi19 Mayýs StadyumuGörüldüðü üzere <strong>Ankara</strong> belirli bir tarihe dek oldukça renklibir yaþama sahne olmuþtur <strong>ve</strong> tam da bu anlamdacumhuriyetin “modern” baþkentidir. Bu süreçte <strong>Ankara</strong>'dayaþam <strong>ve</strong> mekan aslýnda resmi ideolojinin yenidenüretilmesine yönelik olarak kurgulanmýþtýr. Bugün de,11) Katoðlu, Murat; “<strong>Ankara</strong> <strong>ve</strong> Turgut Zaim”, <strong>Ankara</strong> Dergisi, Sayý 3.12) Kayalý, Kurtuluþ; “ 1930'lar Sonrasýnda <strong>Ankara</strong>'nýn KültürelGörünümü”, <strong>Ankara</strong> Dergisi,Sayý 213) Güldemir, Ufuk; “Son Yüzyýl <strong>Ankara</strong>sýnda Ýlginç Olaylar”, BaþkentSöyleþileri, Kent-Koop Yayýný.


2829ANKARA 'BANKALAR CADDESÝ' VE ÖTESÝAtatürk Bulvarý, Bankalar Caddesi (1940lar)Ulus’tan Bankalar Caddesi Giriþi Bakýþ (1948)Elvan Altan Ergut*Türkiye <strong>Cumhuriyet</strong>i'nin ilk yýllarýndan itibarengerçekleþtirilen inþa faaliyetlerini siyasal sistemininþasýndan ayrý düþünmek mümkün deðildir. Busüreçte yapýlý çevrenin toplumsal dönüþümle iliþkisisadece biçimsel deðil, daha önemlisi, mekânsal <strong>ve</strong>iþlevsel olmuþtur. Dönemin mimarlýk ürünleri<strong>Cumhuriyet</strong>i temsil etmekle kalmamýþ, bizzat buoluþumun parçasý olarak, yeni sistemin kurumlarýný <strong>ve</strong>yeni kurulan yaþam tarzýný barýndýran mekâný dayaratmýþlardýr.Baþkent olarak inþa edilmeye baþlanan <strong>Ankara</strong>'nýnmerkezinde, siyasi yönetimin yerleþtiði meclis <strong>ve</strong>bakanlýk binalarýyla birlikte,Erken <strong>Cumhuriyet</strong>1yýllarýndan itibaren banka binalarý da yer almýþtýr. Budurumu, <strong>Cumhuriyet</strong>in ilanýyla gerçekleþen siyasidönüþümün, iktisadi dönüþümden baðýmsýzolmadýðýnýn bir göstergesi olarak okumak mümkündür.Tam baðýmsýzlýk için “ekonomik baðýmsýzlýk” þarttý.Osmanlý döneminde kurulmaya baþlanan bankacýlýksektörü genellikle yabancý sermaye ya da yabancýþirket iþtiraki ile geliþmiþti. Ekonomik baðýmsýzlýk içinekonomik hayatýn denetiminin 'milli' unsurlarageçmesini amaçlayan yeni yönetimin bankacýlýkalanýnda da benzer þekilde millileþmeyi hedeflemesisonucu, 1920'lerde devlet desteðinde bankalarkurulmaya baþlandý. 1930'lardan itibaren de, 1929dünya ekonomik krizinin de etkisiyle, devletbankacýlýk alanýnda düzenleyici <strong>ve</strong> denetleyici rolünütam olarak üstlenmiþ <strong>ve</strong> çýkardýðý kanunlarla alaný2kontrol altýna almaya çalýþmýþtýr.Cumhuriye'in ekonomik geliþmesinde böylece önemlibir rol oynayan bankalar, genel müdürlüklerini inþaetmek için yeni baþkent <strong>Ankara</strong>'nýn merkezini, yaniUlus semtini seçtiler. Ulus Meydaný, Meþrutiyet'inilanýndan sonra (1876) <strong>Ankara</strong> Valisi Dr. Reþit Beytarafýndan açýlmýþ; 1880'lerin sonunda burada inþaedilen Taþhan binasý nedeniyle de Taþhan Meydanýdiye anýlmaya baþlanmýþtý. Krippel'in tasarladýðýAtatürk Heykeli 1927 yýlýnda meydana yerleþtirilmiþ<strong>ve</strong> buranýn sembolü haline gelmiþtir. 1920'lerdeHakimiyet-i Milliye, sonra da Ulus Meydaný diyeadlandýrýlan bu meydanda <strong>ve</strong> buradan kaleye doðruçýkan Karacaoðlan Çarþýsý'nda dükkanlar, lokantalar<strong>ve</strong> pastaneler <strong>ve</strong> hatta Yeni Sinema isimli bir desinema bulunmakta; günün kýsýtlý koþullarýnýn el<strong>ve</strong>rdiðiölçüde hareketli bir merkez oluþturmaktaydý. UlusMeydaný'ný þehrin ana giriþi olan <strong>Ankara</strong> Garý'nabaðlayan cadde üzerinde ise meclis binasý yeralmakta <strong>ve</strong> ilk yýllarda törenler, resmi geçitler bucaddede yapýlmaktaydý. Meclis binasýnýn karþýsýndada þehrin ilk konforlu oteli olan <strong>Ankara</strong> Palas inþaedilmiþ <strong>ve</strong> þehre gelen önemli misafirler kadar oradayaþayan yönetici, bürokrat <strong>ve</strong> aydýnlar için devazgeçilmez bir sosyal mekân oluþturmuþtu.<strong>Ankara</strong>'ya alýþmaya çalýþan bu kiþilerin günlükhayatýnýn geçtiði Ulus Meydaný <strong>ve</strong> çevresinde oluþanþehir merkezinin önemli bir parçasý BankalarCaddesi'ydi. Bankalar Caddesi, <strong>Ankara</strong>'yý kuzeygüneyyönünde boydan boya geçen <strong>ve</strong> Jansenplanýnýn da ana aksýný oluþturan Atatürk Bulvarý'nýn,Ulus Meydaný (1946-47)Ulus Meydaný'ndan baþlayýp Çankaya (güney) yönünedoðru uzanan ilk kýsmýna erken <strong>Cumhuriyet</strong> döneminde<strong>ve</strong>rilen isimdi. Üzerinde yer alan Kýzýlbey Camii <strong>ve</strong>Türbesi nedeniyle daha önceleri Kýzýlbey yolu denilen buyol, <strong>Cumhuriyet</strong> döneminde birçok banka binasýnýn inþaedilmesiyle Bankalar Caddesi diye adlandýrýlmaya3baþlandý.Bankalar Caddesi'nin doðu tarafýnda sýralanan eskiÖðretmen Okulu binasýndaki Maarif Vekaleti, LozanOteli, Postahane, Meslek Lisesi <strong>ve</strong> Tekel Binasýný da,yeni baþkentin hareketlenen kamu yaþantýsýnýn önemliparçalarý olarak düþünmek gerekir. Meydana bakanköþelerde yer alan dükkanlar þehrin alýþ<strong>ve</strong>riþ merkezininparçasýydý. Caddenin batý tarafý boyunca sýralanandükkanlarýn sýnýrladýðý Þehir Bahçesi diye anýlan parkise, dönemin ender açýk kamusal alanlarýndandý. JansenPlaný yeni yönetim merkezini Yeniþehir'e taþýrken, þehriniþ <strong>ve</strong> ticaret merkezini Ulus'ta býrakmýþ; böylece baþkenthalkýnýn Ulus Meydaný çevresinde geçen hareketliyaþantýsý 1920'lerden günümüze kadar devam etmiþtir.Bu caddede erken <strong>Cumhuriyet</strong> yýllarýnda inþa edilen ilkbankalar, G. Mongeri'nin 1926'da tasarladýðý OsmanlýBankasý <strong>ve</strong> Ziraat Bankasý, ardýndan da 1929'datasarladýðý Ýþ Bankasý yapýlarýdýr. Bu üç banka binasý da,dönemin 'Birinci Ulusal Mimarlýk' diye adlandýrýlanüslûbunda tasarlanmýþtýr. C. Holzmeister'in 1931'detasarladýðý Merkez Bankasý da Ziraat Bankasý binasýnýnyanýna, eskiden Kýzýlbey Türbesi'nin <strong>ve</strong> Düyun-uUmumiye binasýnýn bulunduðu araziye inþa edilir.Ardýndan 1933 yýlýnda tasarlanan Emlak Bankasý binasýkarþý sýradaki yerini alýr. Böylece, 1930'larýn ortalarýnagelindiðinde cadde artýk Bankalar Caddesi kimliðineiyice kavuþmuþ durumdadýr. 1930'larýn ikinci yarýsýndada bu süreç devam eder <strong>ve</strong> 1935'te Ziraat Bankasý'nýnyanýna Sami Arsev tarafýndan tasarlanan Etibank binasý,yine 1935'te karþý sýraya bulvarýn biraz daha güneykýsmýna Seyfi Arkan'ýn tasarladýðý Ýller Bankasý binasýinþa edilir. Martin Elsaesser'in tasarýmý olan Sümerbankbinasýnýn 1937 yýlýnda inþasý için seçilen yer de UlusMeydaný olur. 1930'larýn modern <strong>ve</strong> uluslararasýüslûbunda tasarlanmýþ bu binalarla birlikte, erken<strong>Cumhuriyet</strong> döneminin deðiþik mimari yaklaþýmlarýnýsergileyen Bankalar Caddesi'nin, yeni baþkentin finansalmerkezi olma kimliði giderek güçlenmektedir.Bu dönemin bankalarý yeni ekonomik sistemingüçlenmesi adýna çalýþýrken, banka yapýlarý da<strong>Ankara</strong>'da kurulan yeni toplumsal <strong>ve</strong> siyasal oluþumamekânsal <strong>ve</strong> görsel anlam <strong>ve</strong>ren yapýlý çevrenin parçasýolmuþtur. 1950'lerden itibaren dönüþen ekonomikyapýnýn özel sektörü ön plana çýkartmasýyla, bankacýlýkalanýnda da devlet bankalarýnýn yanýnda birçok özelbanka açýlmýþ <strong>ve</strong> sistem içinde etkinlikleri hýzla artmýþtýr.Bu bankalarýn genel müdürlükleri uzun zaman <strong>Ankara</strong>'dayer almaya devam etmiþtir; ancak yeni banka yapýlarýnýninþa edildiði bölge, kentin deðiþen yapýsýyla uyumsaðlayarak, artýk Ulus bölgesi ile sýnýrlý kalmamýþtýr. Budönemde artan göç sonucu hýzlanan kentleþmeylekentin sýnýrlarý büyümüþ, iþ <strong>ve</strong> ticaret hayatý da artýksadece Ulus'ta deðil Kýzýlay'da da geliþmiþtir. <strong>Ankara</strong>'nýnÇankaya'ya doðru büyümesini en iyi temsil edengeliþmelerden biri, Ýþ Bankasý'nýn Ulus'taki merkezinden,kentin güneyinde Atatürk Bulvarý üzerinde yer alan <strong>ve</strong>yapýldýðýnda Türkiye'deki en yüksek yapý olan AyhanBöke <strong>ve</strong> Yýlmaz Sargýn'ýn tasarladýðý yeni binasýna 19764yýlýnda taþýnmasýdýr. Benzer þekilde, 1980'lerdenitibaren kentin batý yönünde Eskiþehir Yolu boyuncageliþmesini de, bu bölgede inþa edilen Doðan Tekeli-Sami Sisa tasarýmý olan Halkbank genel müdürlük binasýörneðinde takip edebiliyoruz.<strong>Cumhuriyet</strong> sonrasý kurulan ilk banka olan Ýþ Bankasý'nýn(Kuruluþ: 1924) yönetim merkezini 2001 yýlýndaÝstanbul'a yine bir Doðan Tekeli-Sami Sisa yapýsý olangenel müdürlük kompleksine taþýmasý ise, erken<strong>Cumhuriyet</strong> yýllarýnda Bankalar Caddesi'nin oluþmasýylabaþlayan <strong>ve</strong> yirminci yüzyýl boyunca devam eden sosyoekonomik<strong>ve</strong> kentsel/mimari dönüþüm sürecinde<strong>Ankara</strong>'nýn özgün deneyiminin yeni aþamasýnýsimgelemektedir. Bu örneðin habercisi olduðuküreselleþme döneminde, <strong>Ankara</strong>'daki banka yapýlarýartýk daha az dikkat çekiyorlar; buna raðmen <strong>ve</strong> belkide bu yüzden sadece mimarlýðýn deðil bizzat<strong>Cumhuriyet</strong>in tarihini daha iyi anlamak <strong>ve</strong> yorumlamakadýna daha fazla çalýþýlmayý hak ediyorlar.* Yrd. Doç. Dr., ODTÜ Mimarlýk Bölümü1Yeni baþkent <strong>Ankara</strong>'da banka yapýlarýnýn inþasý ile ilgili buradaanlatýlanlarýn bir kýsmý daha önce uluslararasý bir konferanstasunulmuþtur. Bkz. E. Altan Ergut. (2003) “Emlak Bankasý <strong>ve</strong> MerkezBankasý Binalarý”, Clemens Holzmeister: Gelenekler <strong>ve</strong> ModernizmArasýnda Bir Mimar, Uluslararasý Konferans. ÝTÜ <strong>ve</strong> Avusturya KültürOfisi, Ýstanbul.2Türkiye'de bankacýlýðýn geliþimi için, bkz. K. Boratav (1990) ÝktisatTarihi (1908-1980). Türkiye Tarihi 4. Çaðdaþ Türkiye 1908-1980.(ss.265-356). Cem Yayýnevi; Y. Kepenek (1987) Geliþimi, ÜretimYapýsý <strong>ve</strong> Sorunlarýyla Türkiye Ekonomisi. Teori Yayýnlarý <strong>ve</strong> M.Sönmez (ed.) (1998) 75 Yýlda Paranýn Serü<strong>ve</strong>ni. Tarih Vakfý Yayýnlarý.3Bu cadde ile ilgili ulaþabildiðim tek çalýþma: M. Sarýoðlu. “BankalarCaddesinin Öyküsü”. Uzman Gözüyle Bankacýlýk, 27: 49-54.4Ýþ Bankasý Gökdeleni ile ilgili bir çalýþma için, bkz. E. Altan Ergut(2004) “The Ýþbank Skyscraper: The Modern Office Block in Turkey”,Import-Export: Postwar Modernism in an Expanding World, 1945-th1975, VIII International DOCOMOMO Conference, New York.


3031GEÇEN MODERN ZAMANLARIN ARDINDANKAYBOLAN ANLAMLARZeynep Uludað*Yedigün Dergisi’nin30 Mayýs 1939 tarihli sayýsýndan<strong>Cumhuriyet</strong> tarihini <strong>ve</strong> modernleþme sürecinin<strong>Ankara</strong>sýný okumak her geçen gün bizler için daha dazor olmakta. Tüketilen zaman <strong>ve</strong> mekan bizi onunkendi baðlamýndan kopartýp daha uzaklaragötürüyor. Özellikle kamusal mekanlarýn<strong>Cumhuriyet</strong>in ilk yýllarýnda sahip olduklarý biricikanlam <strong>ve</strong> misyonunu bugün okumamýz, geçen <strong>ve</strong>dönüþen iliþkiler sistemi içerisinde imkansýz halegelmekte.Baþkent <strong>Ankara</strong> modern Türkiye'nin <strong>ve</strong> modern Türkþehrinin örneðini oluþturuyordu. Modern Türkiye'nin<strong>ve</strong> rejimin ideallerinin bir sembolüydü. <strong>Ankara</strong>'nýnörnek kent olmasý yalnýzca kentsel-mekansal deðil,tüm sosyal <strong>ve</strong> kültürel boyutlardaydý. Baþkentinmodern kent peyzajýnýn oluþmasý da rejiminuygulamaya çalýþtýðý modernite projesinin birparçasýydý. Dolayýsýyla <strong>Ankara</strong> yalnýzca yapýlanörnekler açýsýndan deðil, sembolize ettiði deðerleraçýsýndan da cumhuriyet tarihi <strong>ve</strong> kültürü için çokönemli oldu.Modern Zamanlarýn <strong>Ankara</strong>sý<strong>Cumhuriyet</strong> ideolojisinin simgesi geliþen modernkent hayatý olmakta <strong>ve</strong> gündelik hayatta bumodernite hedefleri doðrultusunda oluþmaktaydý. Oyýllarda bugün bildiðimiz anlamda boþ zamantoplumu <strong>ve</strong> tüketim toplumu yoktu. (bkz. Lefebvre,1998) Televizyonun <strong>ve</strong> radyonun onlarca kanalolduðu, sinemalarýn, alýþ<strong>ve</strong>riþ merkezlerinintoplumsal iliþkilerin merkezinde durduðu bir kentdeðildi <strong>Ankara</strong>. O dönemlerde kente dýþarýdangelenlere canlý, hareketli <strong>ve</strong> hoþ vakit geçirtecek birgece hayatý yoktu. Halkýn çoðunun evinde radyo bileyoktu. 25 Ocak 1935 tarihli Ulus gazetesinde<strong>Ankara</strong> Garý“<strong>Ankara</strong>'da Kah<strong>ve</strong>cilik” baþlýklý köþe yazýsýndakah<strong>ve</strong>lerin sosyal yaþantýda büyük bir yeri olduðu <strong>ve</strong>kah<strong>ve</strong> iþini de ulusal bir dava olarak ele almakgerektiði yazýyordu. Modernleþme projesinin bu ilkbüyük kentinin kamusal alanýný oluþturmak bir ulusaldavaydý aslýnda.Otuzlu yýllarda sosyalleþmenin yaþanabileceði,geliþip büyüyebileceði, çaðdaþ Türk vatandaþýnýnyetiþtirileceði bir sosyal okul görevi üstlenmiþ birkaçkamusal mekandan ibaretti <strong>Ankara</strong>. Sakinpeyzajýnda adeta bir anýt gibi duran <strong>ve</strong> kentininoluþmasýný bekleyen bir gar binasý, <strong>Ankara</strong> Garý;trafiðini bekleyen bir bulvar, Atatürk Bulvarý <strong>ve</strong>kentlisini bekleyen bir park, Gençlik Parký vardý. Ýþtebu peyzajýn öyküsünü anlayabilmek için o günlerin<strong>Ankara</strong>'sýna gitmek <strong>ve</strong> 30'larýn gündelik hayatýnýbilmek gerekir.Garýn ilk yýllarýnda toplumsal hayatta yarattýðýizlenimler gerçekten de ideallerin gerçekleþtiðinikanýtlýyordu. Ertuðrul Þevket “<strong>Ankara</strong>'nýn EnModern Ýstasyonu <strong>Ankara</strong> Garý” baþlýðýný <strong>ve</strong>rdiðiyazýsýnda garý þu sözlerle anlatýr;Türkiye'nin kalbi güzel <strong>Ankara</strong>'nýn yeni garý, bukalbin atýþýný tanzim eden, kanlarýný etrafadaðýtan canlý bir uzuv gibidir. <strong>Ankara</strong>'ya ayakbasanýn karþýsýna yapýsýnýn saðlamlýðý,güzelliði <strong>ve</strong> temizliði ile yeni Türkiye'nin timsaligibi çýkan gar, yolcunun gözlerini dinlendiren,muhayyelesini þehirde göreceði harikalarahazýrlayan bir manzara teþkil eder...Senelerden beri yüzünü görmediðim bir dostukarþýlayacaktým. Türk zekasýnýn, Türkmimarýnýn, Türk mühendisi <strong>ve</strong> müteahhidininBozkýra muazzam bir bronz heykel haþmetiylediktiði <strong>Ankara</strong> garýna koþtum. Lüks hususiotomobillerin, taksilerin arasýndan süzülerekiçeri daldým. Ýnsana aðdalý bir serinlik hissi<strong>ve</strong>ren tertemiz mermer taþlara bastýkçaheyecaným artýyordu. Giþelerin önümahþerallah...(Yedigün Dergisi, 30.5.1939).Brüksel'de çýkan Le Soir gazetesinin muhabiri B.Henri Liebrecht, 1937 yýlýnda Türkiye'ye bir gözlemseyahati yapar. Liebrecht yol boyunca birkaç çobanköpeði, birkaç kulübe <strong>ve</strong> nadiren istasyon göreviyapan birkaç küçük idare binasý görür. <strong>Ankara</strong>'yageldiðinde ise etkilendiði manzarayý þöyle dile getirir,Genç aðaçlarýn yeþillikleri arasýnda, modernbir þehrin yeni evleri peyzajýn çýplaklýðýylagülümseyen bir tezat teþkil ediyorlar. BurasýAtatürk tarafýndan kurulan Numune çiftliðininbulunduðu Gazi istasyonudur... Ve iþte<strong>Ankara</strong>. Eskiden üzerinde küçük bir Türkköyüyle, yýkýlmak üzere olan eski bir kaledenbaþka bir þeyin bulunmadýðý bu çýplaktopraklar üzerinde, bir tek adamýn azmiyle,yeni Türkiye'nin yeni hükümet merkezi 12seneden daha az bir zamanda kurulmuþtur...Birkaç dakika önce çölün ortasýnda idik;gardan çýkar çýkmaz kendimizi, Ýstanbul'undar, eðri büðrü arnavut kaldýrýmlý sokaklarýylatezat teþkil eden geniþ asfalt caddeli, modern<strong>ve</strong> büyük bir þehrin hareketi <strong>ve</strong> canlýlýðý içindebulduk... (Ulus, 25.8.1937:1,4)Gar binasýnýn hemen karþýsýnda yapýlan GençlikParký da dünyaya açýlan bu kapýnýn önünde ideal birpeyzaj sergiliyor, kente gelen tüm misafirlerikarþýlayan, kentin modern <strong>ve</strong> cazip atmosferiniyansýtan <strong>ve</strong> ayný zamanda rejimin ideallerini temsileden bir 'Kent Parký' olma görevini üstleniyordu.Parkýn ortasýnda bulunan büyük göl pek çok sosyalaktivitenin de duraðý oluyordu. Yazýn yelken <strong>ve</strong> kürekyarýþlarýnýn düzenlendiði havuz, bazen de kulvar


3233COMMON CULTURAL HERITAGE (ORTAK KÜLTÜR MÝRASIMIZ)KÜLTÜREL VE DOÐAL DEÐERLERÝN KORUNMASI<strong>Ankara</strong> Garýçekilerek yüzme yarýþlarýnýn yapýldýðý þenlikleremekan oluyordu. Küçük çocuklar için yüzme dersleri<strong>ve</strong>rilen minik plajý ayný zamanda stadyumdaki sporsahalarýnda eðitim gören genç sporculara saðlýklý birdinlenme ortamý yaratýyordu. Gençlik Parkýnýnhemen karþýsýnda yer alan <strong>Ankara</strong> Stadyumu da millitörenlerde güçlenen 'milli birliðin' paylaþýldýðý,saðlýklý, sporcu bir gençliðin yetiþtirileceði bir yerolarak bu kentsel peyzajýn tamamlanmasýna yardýmcýoluyordu. (Uludað, 1999) Bu kentsel oluþumun birdiðer öðesi olan Gar gazinosu da o günler için<strong>Ankara</strong>'nýn en prestijli, en popüler üç önemligazinosundan birisiydi. Diðer ikisi GençlikParký'ndaki <strong>ve</strong> Çubuk Barajý'ndaki gazinolardýr. (bkz.Aslanoðlu, 2001) Özellikle Gar Gazinosu<strong>Cumhuriyet</strong>in ilk yýllarýnda <strong>Ankara</strong> sosyetesinin <strong>ve</strong>bürokratlarýn en önemli buluþma yeriydi. Batýstandartlarýnda hizmet <strong>ve</strong>ren, seçkin bir eðlencekültürü sunan bu gazino ayný zamanda <strong>Ankara</strong>lýlarýnnadide toplanma mekanlarýndan biriydi. Kent içindeise rekreasyon olanaðý birkaç semt parký,Yeniþehir'deki Gü<strong>ve</strong>npark <strong>ve</strong> Kýzýlay Bahçesi, birkaçkah<strong>ve</strong>, bir iki restoran <strong>ve</strong> sinema ile sýnýrlýydý.Özellikle Yeniþehir'de bulvarýn etrafýndaki kah<strong>ve</strong>lerdeoturup limonata içmek, parklarda oturmak,çocuklarýn oynamasýný seyretmek <strong>Ankara</strong>'nýn yenioluþan sosyetesinin en modern zevklerinden biriydi.(Uludað, 1998:68)Bir zincirin halkalarý gibi birbirine takýlan, bu yapýlarait olduklarý dönemde iz býrakan, Modern Türkiye<strong>Cumhuriyet</strong>ini <strong>ve</strong> onun ideallerini en iyi þekildebizlere yansýtan kentsel peyzaj öðeleridir.Dolayýsýyla, bu yapýlarla birlikte deðiþen <strong>ve</strong> dönüþenkentsel peyzaj, cumhuriyetin ideallerinin mekansalalanda bir ifadesi <strong>ve</strong> yaratýlmak istenen sosyaldeðiþimin bir metaforu oluyordu. <strong>Cumhuriyet</strong>in ilkyýllarýnda devrimlerle birlikte yapýlmak istenendeðiþim normatif <strong>ve</strong> teorik olarak siyasal alandagerçekleþmiþti. Ancak bu deðiþimin sosyal alanda,yani pratik hayatta uygulama alaný henüzyaratýlmamýþtý. Bu sosyal deðiþimin gündelikhayattaki yansýmalarý için bunun sosyal mekanýnýnhazýrlanmasý gerekiyordu. Aksi takdirde devrimlerhukuk alanýna sýkýþacak, sosyal süreçler <strong>ve</strong> gündelikhayatla buluþamayacak, kendini yeniden üretemeyiþinedeniyle de baþarýlý olamayacaktý (Uludað, 1999)Kaybolan Anlamlarýn ArdýndanGeçen modern zamanlarda yaþanan gündelik hayatbugün bize inanýlmaz gibi gelebilir. Günümüzün<strong>Ankara</strong>'sýnda bu mekanlarýn fiziksel muhtevasý hala varolsa bile deðiþen sosyal pratikler mekanlarýnanlamlarýný da deðiþtirmiþtir. Yapýlarýn <strong>ve</strong> mekansalbaðlamlarýn korunmasý, zaman içerisindeki deðiþmeyeraðmen geçmiþ dönemlerdeki anlamlarýn yenidenkeþfedilmesi <strong>ve</strong> kentin geçmiþteki sosyal yapýsýnýnalgýlanmasý açýsýndan önemlidir. Dolayýsýyla, özlenenkentsel bilinç, yapýlarý tek tek koruyarak deðil, onlarýniçinde bulunduðu iliþki sisteminin korunmasý <strong>ve</strong>zihinlerde yeniden kurulmasýyla gerçekleþebilir.Barthes'ýn peyzaj okumalarý konusunda vurguladýðýgibi biliþsel anlam iþareti boþalmakta, peyzaj okumasýbedenin hafýzasý ile yapýlmaktadýr. (bkz. Barthes, 1993<strong>ve</strong> Duncan, 1992) Bu baðlamda kuþaklarý kentselöðenin anlamýný yeniden yaratabilmek þansýndan <strong>ve</strong>serü<strong>ve</strong>ninden mahrum etmemek onlarabýrakabileceðimiz en iyi mirastýr.* Yrd. Doç. Dr. GÜMMF, Mimarlýk BölümüAslanoðlu, Ý., “1930-50 Yýllarý <strong>Ankara</strong>sýnýn Eðlence Yaþamý ÝçindeGazino Binalarý”, Tarih Ýçinde <strong>Ankara</strong> II, Y. Yavuz (der), ODTÜMimarlýk Fakültesi Yayýný, 2001: 327-340.Barthes, R. Göstergebilimsel Serü<strong>ve</strong>n, M. Rýfat, S. Rýfat (çev.),Yapý Kredi Yayýnlarý, Ýstanbul, 1993.Duncan, J.S., and Duncan N.G. “Ideology and the Bliss, RolandBarthes and the Secret Histories of Landscape”, Writing Worlds,T.J. Barnes and J.S. Duncan (der.), Routledge, London, 1992:18-37.Lefebvre, H. Modern Dünyada Gündelik Hayat, Iþýn Gürbüz (çev.),Metis Yayýnlarý, Ýstanbul, 1998.Uludað, Z., “<strong>Cumhuriyet</strong> Döneminde Rekreasyon <strong>ve</strong> Gençlik ParkýÖrneði”, 75 Yýlda Deðiþen Kent <strong>ve</strong> Mimarlýk, Yýldýz Sey (Der.),Türkiye Ekonomik Ve Toplumsal Tarih Vakfý Yayýnlarý, Ýstanbul, 1998,s.65-74.Uludað, Z., “<strong>Ankara</strong>'da <strong>Cumhuriyet</strong>in Modern Kent PeyzajýnýnSembolik Deðerleri: <strong>Ankara</strong> Garý <strong>ve</strong> Çevresi”, BirinciGöstergebilim Kongresi, Gazi Üni<strong>ve</strong>rsitesi Mühendislik MimarlýkFakültesi, <strong>Ankara</strong>, 20-23 Ekim 1999, s.165-176.Ulus Gazetesi, 25. 01. 1935Ulus Gazetesi, 25. 08. 1937:1,4Yedigün Dergisi, 30. 05. 19392005 Þubat ayýnda, Lozan Mübadilleri tarafýndanyayýnlanan 'Common Cultural Heritage' ('OrtakKültür Mirasýmýz') kitabý, Avrupa KomisyonuTürkiye Delegasyonu tarafýndan da desteklenenTürk Yunan Sivil Diyaloðu çerçe<strong>ve</strong>sindegerçekleþtirilen 'Türkiye <strong>ve</strong> Yunanistan'da NüfusMübadelesinden Kalan Mimari Mirasýn Korunmasýile Ýlgili Yerel Bilincin Geliþtirilmesi', kýsa adý ile'Ortak Kültür Mirasýmýz' projesinin sonuçlarýnýaktarmaktadýr.Lozan Mübadilleri Vakfýnýn öncülüðünde <strong>ve</strong>Türkiye'den Mustafapaþa belediyesi, TMMOBMimarlar Odasý, Koruma <strong>ve</strong> RestorasyonUzmanlarý Derneði (KORDER), Yunanistan'danICOMOS Yunanistan Milli Komisyonu ortaklýðýndagerçekleþen proje kapsamýnda, Nevþehir /Kapadokya Mustafapaþa (Sinasos) <strong>ve</strong> GiritResmo (Rethymno) yerleþimlerinde birer haftasüren konferanslar, sergiler <strong>ve</strong> atölye çalýþmalarýaracýlýðýyla, her iki ülkeden konu ile ilgiliuzmanlarýn, yerel yönetim <strong>ve</strong> sivil toplum örgütleritemsilcilerinin <strong>ve</strong> yerel halkýn bilgi <strong>ve</strong> fikiralýþ<strong>ve</strong>riþinde bulunabileceði bir ortam saðlanmasýamaçlanmýþtýr. Bu çalýþmalar sonucunda,katýlýmcýlar, ortaklaþa hazýrladýklarý açýklama ileher iki ülkenin devlet kurumlarýný, ilgili kuruluþlarýný<strong>ve</strong> göre<strong>ve</strong> çaðýrmýþlardýr.Kitabýn içeriðini, proje ortaklarýnýn temsilcileri ilekonferanslara katýlan çeþitli üni<strong>ve</strong>rsitelerden <strong>ve</strong>kuruluþlardan Türk <strong>ve</strong> Yunan uzmanlarýn bildirileri<strong>ve</strong> deðerlendirmeleri, ortak açýklama, sergikataloðu, etkinliklerden izlenimler <strong>ve</strong> fotoðraflaroluþturmaktadýr. Proje kitabý, Lozan MübadilleriVakfý Sekreteri Sefer Gü<strong>ve</strong>nç editörlüðündeÝngilizce olarak yayýna hazýrlanmýþ,Mustafapaþa'da düzenlenen serginin kataloðu iseTürkçe <strong>ve</strong> Ýngilizce olarak sunulmuþtur.Ege YýldýrýmY. Þehir Plancýsý, Koruma UzmanýÞubat 2005 tarihinde TMMOB Mimarlar Odasýtarafýndan yayýnlanan Koruma <strong>ve</strong> RestorasyonUzmanlarý Derneði kurucu üyeleri, Orta DoðuTeknik Üni<strong>ve</strong>rsitesi Restorasyon Bölümü öðretimüyeleri Doç. Dr. Emre Madran <strong>ve</strong> Dr. NimetÖzgönül'ün hazýrladýklarý bu kitap, 'kültür mirasý'olarak adlandýrýlan arkeolojik <strong>ve</strong> mimari kültürdeðerleri ile doðal deðerlerin korunmasýna yönelikdoðru uygulamalarýn gerçekleþtirilmesi içinkoruma ile ilgili konularý <strong>ve</strong> temel bilgileri topluolarak <strong>ve</strong>ren pratik <strong>ve</strong> anlaþýlýr bir kýlavuzniteliðindedir.Ele alýnan konu baþlýklarý arasýnda kültürel <strong>ve</strong>doðal varlýklarýn tanýmlarý, türleri <strong>ve</strong> karþý karþýyakaldýklarý sorunlar; koruma nedenleri; korunmanýnfinansmaný; korumayla ilgili ulusal <strong>ve</strong> uluslararasýkuruluþlar <strong>ve</strong> sorumluluk alanlarý ile korumayla ilgiliulusal <strong>ve</strong> uluslararasý düzenlemeler; korumauygulamalarýndaki süreç; kültür varlýklarýnýnçaðdaþ yaþamda deðerlendirilmesi/yenidenkullanýmý <strong>ve</strong> koruma/planlama iliþkileribulunmaktadýr.Bu konuda <strong>ve</strong>rilen yurtiçi <strong>ve</strong> yurtdýþý örneklerinyaný sýra Doç. Dr. Emre Madran <strong>ve</strong> Dr. NimetÖzgönül akademik <strong>ve</strong> pratik deneyimlerini bizimlepaylaþarak kültürel <strong>ve</strong> doðal mirasýn korunmasýkonusunda önemli katký <strong>ve</strong> yarar saðlamýþlardýr.Ayrýca koruma alanýnda baþvurulacak temelkaynaklar <strong>ve</strong> ülkemizde yürürlükte bulunan yasaldüzenlemeler dizinin sonunda ek olarak yeralmaktadýr.Dr. Müge BahçeciY. Mimar Restorasyon Uzmaný


Haluk Necip Alatan34MESLEK <strong>ve</strong> BÝR ÖMÜRMeslek YýlýnaSaygý TöreniTMMOB Mimarlar Odasý <strong>Ankara</strong> Þubesi'nin her yýl 30, 40, 50 <strong>ve</strong> 60 yýlýnýdolduran meslektaþlarýmýza yönelik düzenlediði Meslek Yýlýna Saygý Töreni,bu yýl 10 Nisan 2005 tarihinde Devlet Resim Heykel Müzesinde gerçekleþti.Yýllarýn deneyimiyle birleþen kucaklaþmalarla, karþýlaþmalarla, anýlarla doluduygulu anlarýn yaþandýðý tören, <strong>Ankara</strong> Þube Baþkaný Ali Ulusoy'un açýlýþkonuþmasý ile baþladý. 50 <strong>ve</strong> 60 yýlýný dolduran meslektaþlarýmýz, kendileriiçin hazýrlanan belgeselin izlenmesinin ardýndan aný cet<strong>ve</strong>llerini en gençüyelerimizin ellerinden aldýlar. Ödül alan melektaþlarýmýzýn sahnedeyaptýklarý konuþmalar geçmiþten bugüne emekle yoðrulmuþ sevgiylebüyütülmüþ bir sürecin ifadeleri idi. 40 yýlýný dolduran meslektaþlarýmýzýnödüllerinin daðýtýlmasýndan sonra, sýrada Devlet Opera <strong>ve</strong> Balesisanatçýlarýnýn hazýrladýðý repertuar <strong>ve</strong> 30 yýlýný dolduran meslektaþlarýmýzýnödüllerinin <strong>ve</strong>rilmesi vardý. Tören, Devlet Resim Heykel Müzesi’ninbahçesinde <strong>ve</strong>rilen kokteyl ile sona erdi.1932 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'da doðdu. ÝTÜ MimarlýkFakültesinden Þubat 1955'te mezun oldu.1954-57 yýllarýnda Azot Sanayi ÝnþaatMüdürlüðü Mimari Þubesinde çalýþtý. 1957-59arasýnda askerlik görevini yaptý. 1959 yýlýndagirdiði Ýmar <strong>ve</strong> Ýskan Bakanlýðý Planlama <strong>ve</strong> ÝmarGenel Müdürlüðünde 1984 yýlýna kadar çalýþtý.Bu arada 1961-65 yýllarý arasýnda RomaÜni<strong>ve</strong>rsitesi Mimarlýk Fakültesi ÞehircilikEnstitüsünde Prof. Marconi ile ihtisas yaptý <strong>ve</strong>bu süre boyunca Prof. Luigi Piccinato'nunbürosunda çalýþtý. Bu sýrada 23 adet Ýtalyanþehrinde çalýþma yaptý. 1968-84 yýllarý arasýnda<strong>Ankara</strong> Metropolitan Alan Nazým Plan BürosuBaþuzmanlýðýný yürüttü. Bu dönemde, ekibi ile<strong>Ankara</strong> Þehri Nazým Planý'ný hazýrladý. 1982yýlýnda Ýmar <strong>ve</strong> Ýskan Bakanlýðýnýn kapatýlmasýonu en çok üzen olaylardan biridir.1984-86 yýllarý arasýnda Birleþmiþ MilletlerÖrgütünde Human Settlement Officer olarakBaðdat'ta (ESCWA) görev yaptý. Türkiye'yedöndüðü 1986 yýlýndan bu yana ODTÜMimarlýk Fakültesi Þehir <strong>ve</strong> Bölge PlanlamaBölümünde halen öðretim görevlisi olarakçalýþmaktadýr. 1993 Þubat'ýnda Bayýndýrlýk <strong>ve</strong>Ýskan Bakanlýðý Müsteþar Yardýmcýlýðýna atananAlatan, 1995 yýlýnda buradan emekli olmuþtur.(ISOCARP) Uluslararasý Þehir <strong>ve</strong> BölgePlancýlarý Birliði'ne 1972'de üye olmuþ, 1983-86yýllarýnda baþkan yardýmcýlýðýný yürütmüþtür.Çeþitli ulusal <strong>ve</strong> uluslararasý yarýþmalarda ödül<strong>ve</strong> mansiyonlarý bulunan, ayrýca jüri üyelikleride yapmýþ olan Haluk Necip Alatan Ýngilizce,Fransýzca <strong>ve</strong> Ýtalyanca bilmektedir. Evli <strong>ve</strong> birçocuk babasýdýr.


40Leyla Baydar1923 Eskiþehir doðumluyum. 1940 yýlýnda Erenköy Kýzlisesini bitirdim. 1940 41 öðrenim yýlýnda Güzel SanatlarAkademisine girdim. Akademiyi bitirdiðim yýl TeknikÜni<strong>ve</strong>rsite Mimarlýk Bölümü Sanat Tarihi asistanlýðý içinaçýlan sýnava girdim <strong>ve</strong> Hilmi Ziya Ülgen' in asistaný oldum.Çok se<strong>ve</strong>rek yaptýðým bu iþten, 1948 de Ferzan Baydar' labirlikte büro açmaya karar <strong>ve</strong>rdiðimizde ayrýldým. Önce Ýst.Tünel Ýpek Han ( Markiz Pastahanesi yaný) , 1960 sonrasý<strong>Ankara</strong> Çelik kale sokaktaki büromuzda Ýller bankasý içinÞehircilik projeleri üretildi, yarýþmalara girildi, konut tasarým<strong>ve</strong> uygulamalarý yapýldý. Ödül aldýðým Proje yarýþmalarý(1947 67 arasý) Sivas Anýtý (3.cü ödül), Ank. FidanlýkYerleþmesi (3.cü ödül), Bursa Süleyman Çelebi Anýtý (4.ödül), Ýst. Samatya Ýþçi Hastanesi (3 eþit ödülden biri),Eskiþehir Garý (1.ci ödül), Ziraat Bankasý Tip Þubeleri (bir1.ci, iki 2.ci, bir 3.cü ödül). Uygulanan tasarýmlar: <strong>Ankara</strong>Bahçelievler 3.cü Caddede villa, Ýstanbul FeneryoluSargýnlar Villasý, Ýstanbul Arnavutköy Arif Yurcu Apartmaný,Ýstanbul Çifte Havuzlar Süreyya Apartmaný, ÝstanbulEdirnekapý Öztürk Apartmaný, Ýstanbul Moda BirgiApartmaný.Özel Zafer Yüksek Okulu’nda (1967'de) Sanat <strong>ve</strong> MimarlýkTarihi dersleri <strong>ve</strong>rmem önerildiðinde sevinerek kabul ettim.Zafer' in ardýndan Özel Yükseliþ Yüksek Okulunda dersleregirdim. Sonra bilindiði gibi bu okullar birleþtirildi, devletleþti<strong>ve</strong> bugünki Gazi Üni<strong>ve</strong>rsitesi Mühendislik Mimarlýk Fakültesioluþtu. Otuz bir yýl boyunca (1967 1998) gittiðim GaziÜni<strong>ve</strong>rsitesinin Maltepe'de ki Mühendislik MimarlýkFakültesi binasý benim ikinci evim, 3 üncü kattaki 314 (þimdi 316) numaralý derslik ikinci oturma odam oldu... Ýþimise<strong>ve</strong>rek yaptým. Her derse hazýrlanýþta yenilenen birheyecan yaþadým. Elimden gelen en iyisini yapmaya,öðrencilere yararlý olmaya çalýþtým. Bugün beni arkadaþçevrelerinin içine alan eski öðrencilerimin gösterdikleriyakýnlýk <strong>ve</strong> sevgilerini duyma mutluluðunu yaþýyorum.1919 yýlýnda Ýstanbul'da doðdu. 1945 yýlýndaÝstanbul Teknik Üni<strong>ve</strong>rsitesi Mimarlýk FakültesindenYüksek Mühendis Mimar olarak mezun oldu. 1945-53 yýllarý arasýnda çeþitli kuruluþlarda mimarlýkyaptý. 1953 yýlýnda <strong>Ankara</strong>'da Bayýndýrlýk BakanlýðýYapý Ýþleri Genel Müdürlüðünde görev alarak çeþitlidairelerinde çalýþtý. 1959 yýlýnda De - Gaulle bursualarak 8 ay süreyle Paris'te mimari etüt <strong>ve</strong>araþtýrmalarda bulundu.1985 yýlýnda bir grup meslekdaþý ile birlikte "YapýMalzemeleri" kitabýný yayýnladý.1985 yýlýnda Araþtýrma <strong>ve</strong> Geliþtirme Daire BaþkanVekilliðinden emekli oldu.1985-2003 yýllarý arasýndahobileri olan Felsefe Tarihi, Sanat Tarihi, Kozmoloji,Arkeoloji <strong>ve</strong> Paleoantropoloji konularýnda çalýþmalaryaptý. <strong>Ankara</strong> Gazi Üni<strong>ve</strong>rsitesi Mimarlýk Fakültesi,Gazi Eðitim Fakültesi <strong>ve</strong> Yüksek ÖðretimFakültesinde Sanat Tarihi üzerinde konferanslar<strong>ve</strong>rdi. Ýlk Antropoloji yazýsý 1973 yýlýnda yayýnlandý.Çeþitli sanat dergilerinde Sanat Tarihi <strong>ve</strong> resimsergileri üzerine yazdýðý 20 den fazla makaleyayýnlandý.Halen ilgi alanlarý üzerinde devamlý çalýþmalarýnýsürdürmektedir.Vedat DemirkolNaim BekitOrhan Dinç28 Aðustos 1932'de Samsun'da doðdu. 1955 yýlýnda ÝTÜMimarlýk Fakültesinden mezun oldu. Ayný yýl Türkiye ÞekerFabrikalarý AÞ.'de, yeni fabrikalar büro þefi olarak çalýþmahayatýna baþladý.1958 yýlýnda kurucusu olduðu Ýna Proje <strong>ve</strong> Araþtýrma Þirketiile bir çok projeye imza attý. Bunlar arasýnda konutlar, eðitimyapýlarý, oteller <strong>ve</strong> tatil köyleri, saðlýk tesisleri, ticari <strong>ve</strong> idaribinalar, tüm Türkiyede çok sayýda banka þubesi <strong>ve</strong> lojmanlarýile çeþitli fabrilalar <strong>ve</strong> endüstri tesisleri sayýlabilir.1983 yýlýndan itibaren kadrosunu geniþleten kuruluþ, yurtdýþýnda, özellikle Suudi Arabistan <strong>ve</strong> Nijerya'da projeleryapmaya baþladý.Katýldýðý mimari proje yarýþmalarýndan; <strong>Ankara</strong> Erkek TeknikÖðretmen Okulu Projesiyle 1. Mansiyon, Etimesgut Spor <strong>ve</strong>Eðlence Tesisleri Yarýþmasýnda 1. Ödülü kazandý. TC BüyükMillet Meclisi Atatürk Anýtý yarýþmasýnda ise ödül <strong>ve</strong>rilen 10projeden birini kazandý.1934 yýlýnda Elazýð'da doðdu. 1950'de <strong>Ankara</strong> AtatürkLisesini bitirdi. 1955 Haziran döneminde ÝTÜ MimarlýkFakültesinden mezun oldu.1955-1961yýllarý arasýnda Bayýndýrlýk Bakanlýðý, HavaKuv<strong>ve</strong>tleri Komutanlýðý, Emekli Sandýðý Genel Müdürlüðünde<strong>ve</strong> Paris'de özel büroda mimar, 1962-1967'de Ýmar ÝskanBakanlýðýnda Fen Heyeti Müdürü, Uzman, Devlet PlanlamaTeþkilatýnda Uzman, 1967-1982 arasý <strong>Ankara</strong> Erkek TeknikYüksek Öðretmen Okulunda <strong>ve</strong> Gazi Üni<strong>ve</strong>rsitesi MimarlýkFakültesinde Öðretim Görevlisi <strong>ve</strong> ayrýca serbest büro sahibiolarak mesleki çalýþmalar yaptý. 1982-1985 arasý Bayýndýrlýk<strong>ve</strong> Ýskan Bakanlýðýnda Yapý Ýþleri Genel Müdür Yardýmcýsý <strong>ve</strong>Genel Müdür Vekili olarak görev yaptý <strong>ve</strong> emekli oldu.Emeklilik sonrasýnda; 1985-1987 Kutlutaþ'da mimar, 1987-1988 ODTÜ Mimarlýk Fakültesinde Öðretim Görevlisi olarakçalýþtý. 1996 yýlýndan beri Eskiþehir'de önce Anadolu,sonrasýnda Osman Gazi Üni<strong>ve</strong>rsitesinde sömestr sonuöðrenci projesi jürilerine katýlýyor. 2003-2004 dönemindeEskiþehir Anadolu Üni<strong>ve</strong>rsitesi'nde Öðretim Görevlisi olarakçalýþtý.1955 yýlýndan itibaren çeþitli kuruluþlarýn açtýðý yarýþmalarda12 birincilik, 5 ikincilik, 10 üçüncülük, 19 mansiyon, 3 satýnalma kazandý. Ayrýca 28 yarýþmada asli jüri üyesi, ikiyarýþmada yedek üye, bir yarýþmada da danýþman üye olarakgörev aldý.1981 <strong>ve</strong> 1990 yýllarýnda Mimarlýk Odasý <strong>Ankara</strong> ÞubesiBaþkanlýðý yaptý <strong>ve</strong> deðiþik tarihlerde Mimarlar Odasý OnurKurulunda, Yarýþmalar Komitesinde, Yayýn Komitesinde <strong>ve</strong>çeþitli komisyonlarda çalýþtý.


Güngör Gönendik1932 yýlýnda Kýrþehir'de doðdu. Ýlkokulu Nazilli'de,Kabataþ Erkek Lisesini bitirdi. ÝTÜ MimarlýkFakültesinden 1995 Þubat döneminde mezun oldu.1955-56 Nafia Vekaleti Þehircilik Fen Heyetinde <strong>ve</strong> T.C.Ziraat Bankasý Ýnþaat Müdürlüðünde görev yaptý.Askerlik hizmetinden sonra 1957-1959 NATO ElektroEnfratruktur bürosunda <strong>ve</strong> Ýller Bankasý Ýller ÝmarPlanlama Müdürlüðünde, 1959 baþý 1960 HamburgBaubehöde Hochbauemt-HautabreikinaVerwaltgsbauten'de; 1961-62 Ýller Ýmar PlanlamaMüdürlüðü'nde; 1962-64 Emek Ýnþaat Anonim Þirketi<strong>Ankara</strong> Oteli inþaatýnda; 1964-68 Ýmar <strong>ve</strong> ÝskanBakanlýðý Planlama <strong>ve</strong> Ýmar Genel Müdürlüðü ÞehircilikDairesi Baþkanlýðýnda; 1968-71 <strong>Ankara</strong> Yükseliþ Müh.Ve Mim. Özel Yüksek Okulunda <strong>ve</strong> 1971-77 <strong>Ankara</strong>Mim. Müh. Yüksek Okulunda öðretim görevlisi; 1976-79 T.C. Turizm Bankasý A.Þ. Genel Müdürlüðü FizikselPlanlama Grubunda; 1979-81 Ýzmir Nazým PlanBürosunda; 14.10.1981-28.02.1982 Ýmar <strong>ve</strong> ÝskanBakanlýðý Planlama <strong>ve</strong> Ýmar Müdürlüðünde görevlerdebulundu.1982'de erken emeklilik yasasýndan yararlanarakbaþmühendis kadrosuyla emekli oldu. Bütün kamuhizmetlerinde yalnýzca mimarlýk <strong>ve</strong> þehirciliðe dönükprojeler üretti. Prensip olarak idari görev almayý hiçdüþünmedi. 01.01.1969-17.10.1977 <strong>ve</strong> 06.09.1989-20.04.1994 aralarý serbest mimar olarak da bürosundaçalýþtý. Mimari proje yarýþmalarýnda bir çok ödül <strong>ve</strong>mansiyonlar kazandý. Ayla Gönendik ile evlidir.Öðretmen bir kýzý, bilgisayar uzmaný bir oðlu vardýr.Ahmet Faruk Soylu1931 yýlýnda Zonguldak'ta doðdu. Ýlk orta<strong>ve</strong> lise tahsilini Zonguldak'ta tamamlayýp1950 yýlýnda ÝTÜ Mimarlýk Fakültesinegirerek 1955 yýlýnda mezunoldu.Mezuniyetini takiben kýsa bir süreZonguldak Bayýndýrlýk Müdürlüðündeçalýþarak askere gitti. Askerlikte yedeksubay olarak Erzurum Askeri ÝnþaatMüdürlüðünde subay lojmanlarý inþaatýþantiye þefliði yaptý. Askerlik dönüþü1957-58 arasýnda bir yýl kadar ZonguldakBayýndýrlýk Müdürü olarak çalýþtý. 1958-63 arasýnda beþ yýl Zonguldak BelediyesiFen Ýþleri Müdürü olarak görev yaptý.1963 yýlýný müteakip iki yýl serbestçalýþtýktan sonra, 1965-69 yýllarý arasýndaEreðli Kömür Ýþletmesinde baþ mühendisolarak çalýþtý.1969 yýlýnda Özdemir ÝnþaatKoll. Þti.'ne girerek önce uzun bir süreZonguldak'ta, sonra yurdun bir çokyerindeki þirket taahhüdündeki yapýmiþlerinde þantiye þefi, teknik müdür <strong>ve</strong>yönetici kadrolarýnda görev yaptý.Bu arada Zonguldak'ta sonradanKaraelmas Üni<strong>ve</strong>rsitesi olan ZonguldakTeknik Okulu inþaatýný, TTK GenelMüdürlük Binasý inþaatýný, yineyapýmýndan sonra Muðla Üni<strong>ve</strong>rsitesi'nedevreden GELÝ Müessese Müdürlüðü,Sosyal Tesisleri <strong>ve</strong> Lojmanlarý inþaatlarýile, birçok okul, konut kooperatifleri <strong>ve</strong>lojman binalarý inþaatlarýný þirket adýnakoordine ederek çalýþtý.Halen Özdemir Ýnþaat A.Þ.'nde yönetimkurulu üyesi olarak çalýþmaktadýr.Evli olup yüksek tahsilini tamamlamýþ ikikýzý vardýr.Macit Melek1931 tarihinde Antakya'da doðdum. ÝTÜMimarlýk Fakültesinden mezun olduktan sonra1955-1956 yýllarýnda Erzurum Ýnþaat EmlakMüdürlüðü'nde askerlik görevimi askeriinþaatlarda yaptým. 1957-1959'da TürkiyeÇimento Sanayiinde yeni kurulmakta olançimento fabrikalarýnýn merkez seksiyonþefliðini yaptým.1959-1960 yýllarýnda Paris'te prefabrik inþaatkonusunda incelemeler yaptým <strong>ve</strong> Paris'te birmimarlýk bürosunda çalýþtým.1961-1969 yýllarýnda <strong>Ankara</strong>'da özelinþaatlarda çalýþtým. Ayný zamanda bu yýllardamüteahhit olarak <strong>Ankara</strong> Týp FakültesiFizyoloji <strong>ve</strong> Psikiyatri Klinikleri 1. Kýsým <strong>ve</strong>Milli Piyango Ýdaresi 2. Kýsým inþaatlarýný <strong>ve</strong>özel bina inþaatlarý yaptým.1969-1974yýllarýnda Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi BeytepeKampusu inþaatlarýný, temelinden kampusunaçýlýþýna kadar Petek Ýnþaat A:Þ.'nin TeknikMüdürü olarak gerçekleþtirdim.1974'den beri SÝMAÞ Sanayi ÝnþaatMümessillik A.Þ.'nin kurucu ortaðý <strong>ve</strong>Murahhas üyesi olarak, <strong>Ankara</strong>'da MANMotor <strong>ve</strong> Kamyon Fabrikalarý inþaatlarýný <strong>ve</strong>pek çok özel iþyerleri, konutlar, villalar yaptým.Avukat Sayra Melek ile evliyim, bir kýzým, ikioðlum <strong>ve</strong> üç torunum var.Þevki VanlýKonya'da doðdu. 1946-47'de ÝstanbulGalatasaray Lisesi'ni bitirdi. 1954'de mimarlýkeðitimini <strong>ve</strong> doktorasýný FloransaÜni<strong>ve</strong>rsitesinde tamamladý. <strong>Ankara</strong>'daserbest mimarlýk pratiðine <strong>ve</strong> mimarlýkdergilerine yazmaya baþladý.1957'de ilk jüri üyeliðinde bulundu (AydýnBelediye Sarayý) <strong>ve</strong> 2000'e kadar elliye yakýnjüri üyeliði üstlendi.1958-60 yýllarýnda Mimarlar Odasý GenelSekreterliði görevini yürüttü. 1960'da FrankLloyd Wright <strong>ve</strong> mimarlýk hakkýnda kitap yazdý.1970'lerde <strong>Ankara</strong>'da i!k özel yenikent OR-ANprojesini yaptý <strong>ve</strong> bir süre yönetti. 1974'deÝmar iskan Bakanlýðý Danýþmanlýðý yaptý.1980'lerde Kuzey Afrika için projeçalýþmalarýný yürüttü. 1988 yýlýnda, 60'lýyýllarda uygulanan "Bursa Merkez Bankasý"yapýsýna Ulusal Mimarlýk Sergisi Yapý Ödülü<strong>ve</strong>rildi.1989 yýlýnda Þevki Vanlý Mimarlýk Vakfýnýkurdu; gelir kaynaðý saðlamak amacýyla<strong>Ankara</strong> için bir sayfiye kenti giriþimindebulundu.1992 Ulusal Mimarlýk Sergisinde, "BüyükSinan Ödülü" <strong>ve</strong>rildi.“Mimarlýk Sevgilim" adlý aný kitabý yayýnlandý.Halen serbest mimarlýk pratiðinisürdürmektedir.


4041“Mimar Sinan 9 Nisan 2005 tarihinde Mimarlar Odasý <strong>Ankara</strong> Þubesi, Koruma <strong>ve</strong> Restorasyon Uzmanlarý Derneði <strong>ve</strong>Mimarlar Derneði 1927 ile birlikte <strong>Ankara</strong> Üni<strong>ve</strong>rsitesi Dil Tarih <strong>ve</strong> Coðrafya Fakültesinde bulunan Mimar Sinan anýtýnýnönünde anýldý. Basýn açýklamasý aþaðýda sunulmaktadýr”MÝMAR SÝNAN'I ANMATEVFÝK GÜRSUMimarlar Derneði 1927Yönetim KuruluBaþkanýH. ALÝ ULUSOYTMMOB Mimarlar Odasý<strong>Ankara</strong> ÞubesiYönetim Kurulu BaþkanýA. FUAT TEKKoruma <strong>ve</strong> RestorasyonUzmanlarý DerneðiYönetim Kurulu BaþkanýMimar Sinan'ýn 417. ölüm yýldönümünde, yeni biranma töreninde birlikteyiz. Bu törenler, anýlan kiþiyikonuþmanýn ötesinde kendi sorunlarýmýzý,kaygýlarýmýzý ortaya koymanýn bir fýrsatý belki de.Sinan, Dünya Mimarlýk Tarihi içinde eþine çok azrastlanýr bir isim, bir simge; Onu konuþurken, onudüþünürken, Dünya Mimarlýk Mirasýna kazandýrdýðý,sayýsýz yapýyý incelerken, yaptýðý her yapýnýn, hereserin en ince detayýna kadar özenle, dikkatle <strong>ve</strong>sabýrla oluþturulduðunu görürüz.Sinan Mimar olarak, bir taraftan Camiler,Kervansaraylar, Külliyeler, Köprüler, Suyollarý,kemerler yapýyor, diðer taraftan da Þehremini olarakkentin yollarý, kanalizasyonu <strong>ve</strong> diðer alt yapýlarý ileilgilenerek bugün bile gýpta ile baktýðýmýz Tarihi<strong>Kentleri</strong>, Kültür Varlýklarýný Dünya Mimarlýk Mirasýnýnoluþturulmasýna katkýda bulunuyordu.Tarih içinde de iz býrakmýþ toplumlar her konudaetkinliklerini somut olarak ortaya koymak için büyükçabalar göstermiþlerdir. Bunlarýn en görkemlilerimimari yapýlar <strong>ve</strong> anýtlardýr. Bir Çin, Setsiz, MýsýrEhramsýz, Roma Panteonsuz, YunanistanAkropolissiz, Bizans Ayasofyasýz <strong>ve</strong> OsmanlýSelimiyesiz düþünülebilir mi?Asýrlarca öncesine giderek Sinan'ýn çocukluðunu <strong>ve</strong>gençliðini þöyle bir düþünün. Yaþadýðý Anadolutopraklarýný, köyünü, Erciyes daðýný, onun etrafýndakiyapýlarý! Kim bilir neler düþlemiþti! Daha sonraköyünden alýnýp yaya olarak Ýstanbul'a götürülürkenyolda gördüklerinden nasýl etkilendiðini, heleÝstanbul'u <strong>ve</strong> Ayasofya'yý ilk gördüðündekiduygularýný bir tahmin edin.Abidin Dino, Sinan adlý eserinde bu öyküyüduygusal olarak çok güzel aktarýyor.Mimarlýk kiþiyle içinde bulunduðu ortamýn etkileþtiðibir süreç. Sanatçýnýn yarattýðý özgün eserler,yaþadýðý ortamdan aldýðý birikimleri <strong>ve</strong> kültürü, kendiyeteneði <strong>ve</strong> kafasýndaki düþüncelerle birleþtirerekortaya koyduðu somut biçimlerdir.Türklerin Anadolu'ya girdikten sonragöçebeliklerinden tamamen sýyrýlmasalar da yerleþikbir düzene geçmelerinden sonra, kültürlerinin birparçasý olan yapýlar yavaþ yavaþ ortaya çýkmýþ <strong>ve</strong>giderek kalýcý eserler halini almýþtýr. O döneminbaþlýca yapý elemaný olan taþýn kullanýmý, bumalzemenin hem taþýyýcý hem örtücü hem desüsleyici bir eleman olarak yapýlarda kullanýlmasý,taþýn yoðunluk kazandýðý ülkemizde görkemli <strong>ve</strong>kalýcý anýtlar yapmanýn en önemli aracý olmuþtur.Tabiidir ki bu yapý malzemesinin yapýda kullanýlancinslerinin oluþtuðu bölgelerde bu malzeme ileuðraþan insanlar <strong>ve</strong> zanaatkarlar önemli bir toplulukmeydana getirmiþlerdir. Bu bölgelerin enönemlilerinden birisi de Erciyes daðýnýn etekleri <strong>ve</strong>havzasýdýr.Mimar Sinan bu yörenin çocuðudur. Taþlayoðrulmuþ, taþ ocaklarýný, bu malzemenin nasýlçýkarýldýðýný nasýl iþlendiðini görmüþtür. Belki deErciyes daðýnýn biçim <strong>ve</strong> azametini kendine hedefalmýþ <strong>ve</strong> bunu önce Süleymaniye'de daha sonra daSelimiye'de görkemli bir esere dönüþmüþtür.Þimdi yeniden Erciyes'in eteklerindeki Sinan'ýndoðduðu köye gitsek, ayný yöreden yola çýksak <strong>ve</strong>de Ýstanbul'a kadar uzansak. O günden bugüne butopraklar üzerinde ne gibi deðiþiklikler olmuþ,Sinan'ýn doðduðu köye neler eklenmiþ, yaptýðýcamilerin, köprülerin <strong>ve</strong> külliyelerin ötesinde onlarýgölgede býrakacak kaç mimari eser yapýlmýþ,kendimize sorsak?Sinan'ýn yapýtlarýnýn ötesine geçmek bir yana,bugün ülkemizde, Baþkent <strong>Ankara</strong> da dahil olmaküzere, onun çizdiði yüksek kültür düzeyinin çokaltýnda kalan, onun geleneðini adeta terketmiþ olanuygulamalarý sýk sýk görüyoruz.Bu gün, binlerce yýllýk Mimarlýk birikimini, Tarihi <strong>ve</strong>Kültürel deðeri içinde barýndýran <strong>Kentleri</strong>mizebaktýðýmýzda Sinan'ýn kemiklerinin sýzladýðýnýgörürüz. Ülkemizde uygulanan rant politikalarý,kaçak yapýlaþma, Ýmar Aflarý, Orman ArazilerininYapýlaþmaya açýlmasý, Kültür VarlýklarýmýzýnKorunmasý <strong>ve</strong> onarýlmasý için ayrýlan kaynaklarýnyetersizliði <strong>Kentleri</strong>mizi yaþanmaz hale getirmiþtir.Bu gün kentlerimizin %65'i kaçak yapýlaþmakta,yapýlan yapýlarýn büyük bir kýsmý Mimari Katký <strong>ve</strong>Mimarlýk Hizmeti almadan gerçekleþmektedir.Kentler özensiz <strong>ve</strong> kimliksiz yerler haline gelmekte,Mimarlýðýn bir kültür, bir kaynak olduðuunutulmaktadýr.<strong>Cumhuriyet</strong>'in baþkenti <strong>Ankara</strong>'da da durum farklýdeðildir. Son yýllarda kentte yaþananlar, kentigiderek yoksullaþtýrmakta <strong>ve</strong> kimliksiz bir kent halinegetirmektedir. <strong>Ankara</strong>'nýn Kültür Baþkenti olmasý içinhazýrlanan onlarca proje rafa kaldýrýlmýþ, kentin tarihialanlarý, parklarý, vadileri yok edilmek üzeredir.<strong>Cumhuriyet</strong>'le özdeþleþmiþ Ulus Tarihi KentMerkezi yýkýlýp yeniden “yapýlmak” istenmekte,Kýzýlay kent merkezinde bulunan <strong>ve</strong> <strong>Ankara</strong> Kültür<strong>ve</strong> Tabiat Varlýklarýný Koruma Kurulunca 1994 yýlýnda1. Derece Doðal Sit Alaný ilan edilen Gü<strong>ve</strong>n Park,Otopark uðruna ortadan kaldýrýlmak istenmektedir.Yine yarýþma yoluyla elde edilmiþ KültürProjelerinden; <strong>Ankara</strong> Kalesi Koruma VeGeliþtirme Ýmar Planý, <strong>Ankara</strong> Kongre Ve KültürMerkezi Projesi, AKM Cumhurbaþkanlýðý SenfoniOrkestrasý Konser Salonu Ve Koro ÇalýþmaBinalarý Projelerinin kente kazandýrýlmasý için hiçbirçaba harcanmamakta, Mimarlýk <strong>ve</strong> Kültür yoksayýlmaktadýr.Bizler Koca Sinan'ý yetiþtirmiþ CoðrafyanýnMimarlarý <strong>ve</strong> onlarýn Meslek Örgütleri olarak, BirKültür <strong>ve</strong> Tarihsel Birikim olan Mimarlýðý kaynakolarak almaya devam edeceðiz.<strong>Kentleri</strong>n daha yaþanýlýr, daha saðlýklý, daha gü<strong>ve</strong>nli,kentin olanaklarýndan herkesin eþit yararlandýðýyaþam alanlarý tasarlayabilmek için yapýlacak çokþeyin olduðunun bilinciyle;Kenti yönetenleri, Sinan'ýn kentlere kattýklarýna,mirasýna, mimarlýða, sanata, kültüre, <strong>Cumhuriyet</strong>indeðerlerine sahip çýkmaya da<strong>ve</strong>t ediyoruz.BAÞKA BÝR MÝMARLIÐIN MÜMKÜNOLDUÐUNU ifade ediyor <strong>ve</strong> Mimar Sinan'ýsaygýyla anýyoruz.


42 431Ökolojik Mimarlýk ne deðildir!Was ist Ökologische Architektur nicht!1Ökoloji, eskiYunanca oikos <strong>ve</strong>logos kelimelerindentüretilmiþ <strong>ve</strong> ilk defaXenophon(M.Ö 430-354) tarafýndan yazýlýolarak kullanýlmýþtýr.Her halde alfabesinde"ö" harfi olmayanÝngilizceden Türkçeyeaktarýldýðý için, yanlýþolarak "Ekoloji" diyeyazýlmakta.Ýhsan DuyguluBu yazý, Mimarlar Odasý <strong>Ankara</strong> Þubesi <strong>ve</strong> <strong>Ankara</strong>'daki Alman Kültür Derneði'nin düzenlediði "Ökolojik Mimarlýk" konulusergi <strong>ve</strong> sunumlar sebebi ile yazýlmýþtýr <strong>ve</strong> bu yüzden iki dilde yayýnlanmýþtýr.Çevre <strong>ve</strong> enerjiyi koruyan tekniklerin herhangi bir binaya uygulanmasý, henüz Ökolojik Mimarlýk deðildir.Die Anwendung von Umwelt und Energie schonenden Techniken an irgend ein Gebaeude, ist noch nichtÖkologische Architektur.Nasýl tasarlanýrsa tasarlansýn, büyük-burjuva <strong>ve</strong>ya neofeodal yaþam tarzýna hizmet edecek bir binanýn, hiçbirþekilde Ökolojik Mimarlýk olmayacaðý, baþtan kabul edilmeli.Es muss vorweg genommen werden, das ein Gebaeude, welches einer grossbürgerlichen oder neofeodalenLebensweise dienen soll, auf keinen Fall Ökologische Architektur ist . Egal wie es konzipiert wurde.Baþkalarýnýn çevresinin havasýný, ýþýðýný, güneþini, manzarasýný çalan hiç bir yüksek bina, bu sayýlan <strong>ve</strong>önlenemez nedenlerden ötürü Ökolojik Mimarlýk örneði olarak tanýtýlmamalý.Kein Hochhausbau, das anderen und seiner Umgebung die Luft, das Licht die Sonne, die Sicht stehlt, darf ausdiesen unumwendbaren Gründen, als Ökologische Architektur vorgestellt werden.Ancak motorlu araçlarla ulaþýlabilinen “seçkinler gettosu”nda kurulan bisiklet yollarý da, Ökolojik Mimarlýkdeðildir.Ökologische Architektur ist auch nicht, wenn Radfahrwege in nur durch Motorfahrzeuge zu erreichendeElitaergettos errichtet werden.Ökolojik Mimarlýk, aðýr basan toplumsal ögeleri olan bir bütündür <strong>ve</strong> cankurtaran kayýðýnda herkes için biryer saðlamaya hizmet etmelidir. Yoksa bu Ökolojik Mimarlýk deðildir, sadece bir baþlangýç <strong>ve</strong>ya iyi niyetliyanlýþ anlama, bu da deðilse kendini beðenmiþliktir.Ökologische Architektur ist eýn Ganzes mit grundlegenden sozialen Aspekten und sollte dazu dienen , alleneinen Platz im Rettungsboot zu sichern. Andererseits ist es nicht Ökologische Architektur, sondern nur einAnsatz davon, oder ein gutmütiges Miss<strong>ve</strong>rstaendniss, wenn auch das nicht, dann Angeberei.1Ökoloji, eski yunanca oikos <strong>ve</strong> logos kelimelerin türetilmiþ <strong>ve</strong> ilk defa Xenophon(m.ö 430-354) tarfýndan yazýlý olarak kullanýlmýþtýr. Herhalde alfabesinde "ö" harfi olmayan Ýngilizceden Türkceye aktarýldýðý için , yalnýþ olarak "Ekoloji" diye yazýlmakta."Medusa'nýn Salý"- "Le Radeau de la Méduse" (Théodore Géricault)1816 yýllýnýn 2 temmuzunda, Medusa adlý bir Fransýzhükümet gemisi Senegal sahilleri yakýnýnda karaya oturur<strong>ve</strong> batar. Subaylar, zenginler, din adamlarý, hükümetmemurlarý <strong>ve</strong> aileleri cankurtaran filikalarýna otururlar,diðer mürettebat, asker <strong>ve</strong> kadýn, çocuk, erkek fakiryolcular, derme çatma bir salla bindirilir <strong>ve</strong> okyanusunakýntý <strong>ve</strong> dalgalarýna terk edilirler. Cankurtaran filikalarýnabinenlerin hepsi karaya ulaþýrken, sal 17 Temmuz sabahýbaþka bir gemi tarafýndan bulunur, ancak saldaki büyükçoðunluk susuzluk, açlýk, yer kavgasý <strong>ve</strong> hastalýktanölmüþtür. Kurtarýlan iki kiþinin tutuðu günlüðe dayanarak,Paris'te 1817 yýlýnda, olayý anlatan bir broþür yayýnlanýr,ancak kýsa sürede hükümet tarafýndan yasaklanýr. O sýralar26 yaþýnda olan ressam Théodore Géricault, konudanderinden etkilenir. Günümüzde Louvre müzesinde durantablo, ilk sergilendiði 1819 yýlýnda fýrtýnalý siyasitartýþmalara neden olmuþtur.


4445«ORTAK KÜLTÜR MÝRASIMIZ: BÝRLÝKTE KORUYALIM»Türkiye <strong>ve</strong> Yunanistan'da Nüfus Mübadelesinden Kalan Mimari Miras ile Ýlgili Yerel Bilincin Geliþtirilmesi Projesiortak bildirgeYunanlýlarýn <strong>ve</strong> Türklerin Ortak Ýlgi Alanýna GirenMimari Mirasa Ýliþkin Varýlan SonuçlarKapadokya Girit, 20042004 yýlý Eylül ayýnda Kapadokya'da, 2004 yýlý Ekimayýnda Girit'te gerçekleþtirilen atölye çalýþmalarýnakatýlan biz Yunanlý <strong>ve</strong> Türk uzmanlar, aramýzdatartýþtýktan, tecrübe <strong>ve</strong> görüþ alýþ<strong>ve</strong>riþindebulunduktan sonra, iki ülkenin mimari mirasýnýnkorunmasý, ortaya konulmasý <strong>ve</strong> tanýtýlmasý ile ilgiliolarak, Kapadokya Ortak Açýklamasý'ndaki(Mustafapaþa Bildirgesi) noktalarý geliþtiren <strong>ve</strong>somutlayan aþaðýdaki sonuçlara ulaþtýk:1. Son asýrlarda Balkanlar'ýn <strong>ve</strong> Anadolu'nunkaderine damgasýný vuran geliþmeler, bugünküdevletlerin oluþmasýnýn yaný sýra, diðer ülkeninyurttaþlarý <strong>ve</strong> uzmanlarý için ilgi odaðý olan yapý <strong>ve</strong>anýtlarýn (Mübadele ile zorunlu göçe maruz kalankiþilerin býraktýklarý mirasýn), bugün Yunanistan'da <strong>ve</strong>Türkiye'de var olmasý sonucuna da yol açmýþtýr.2. Bu ilgi, kaynaðý bilimsel, kültürel <strong>ve</strong> ahlaki nitelikliolduðu için, elbette ki tamamen meþrudur. Ancak, builgi, her iki devletin de kendi topraklarýnda bulunanmimari miras üzerinde uyguladýðý egemenlikhaklarýndan kaynaklanan özen <strong>ve</strong> bakýma karþýþo<strong>ve</strong>n talepler için hiçbir biçimde gerekçe teþkiledemez.3. Bundan doðan bu karþýlýklý ilgi <strong>ve</strong> ahlakisorumluluk temelinde, <strong>ve</strong> mimari mirasýn korunmasý,ortaya konulmasý, tanýtýlmasý <strong>ve</strong> bilimsel bilgiylebaðlantýlý olarak, Kapadokya Ortak Açýklamasý'nda(Mustafapaþa Bildirgesi'nde) belirtilen tanýmlamadoðrultusunda bir “ortak kültürel miras”tan sözediyoruz: “farklý toplumlar, kültürel kimlikler <strong>ve</strong>yaþam biçimleri arasýnda ayýrýmcýlýk yapýlmadan,kurtarýlmasýndan, korunmasýndan <strong>ve</strong> bakýmýndanbugün sorumlu olduðumuz miras”.Bu mimari mirasýn tarihi kimliði, doðasý <strong>ve</strong> niteliði ileilgili olarak, ulusal, dini, manevi <strong>ve</strong> kültürel görüþaçýsýndan farklý deðerlendirme <strong>ve</strong> tezlerin varolmasýný <strong>ve</strong> ortaya konulmasýný doðal <strong>ve</strong> anlaþýlabilirgörüyoruz. Ïrtak mimari mirasýn gerek bilimsel olarakaraþtýrýlmasý, gerekse korunmasýna, ortayakonulmasýna <strong>ve</strong> tanýtýmýna yönelik giriþimler, teknikçözümlerin uygulanmasýyla, yapýlara yeni iþlevlerin<strong>ve</strong>rilmesiyle <strong>ve</strong> ekonomik idareyle ilgili olarak,tanýmlama, politika <strong>ve</strong> metodoloji konularýnda pekçok sorunu ortaya koymaktadýr. Bu meseleler, ilgiliyurttaþlar, uzmanlar <strong>ve</strong> kurumlar arasýnda açýkdiyaloðun konusu olmalýdýrlar.4. Bu ortak ilgiyi ifade etmek üzere, diðer ülkeninhem münferit yurttaþlarýnýn, hem de örgütlüuzmanlarýnýn, kültürel <strong>ve</strong> sosyal kurumlarýnýn(vakýflar, dernekler, sivil toplum örgütleri vb.),devletin yasalarýna tamamen uyarak,a.bu mimari mirasý bilimsel olarak araþtýrmaya <strong>ve</strong>incelemeye,b.koruma programlarý hakkýnda bilgi almaya, yetkilimakamlara projeleri <strong>ve</strong> eylemleri ile ilgili eleþtirilerdebulunmaya <strong>ve</strong> önerilerini sunmaya haklarý vardýr.Bu ilginin aktif olarak ortaya konulmasý, bir yandaniki ülke arasýndaki bilimsel bilgi birikiminin, karþýlýklýanlayýþýn, dostluðun <strong>ve</strong> iþbirliðinin geliþtirilmesi,diðer yandan bu mimarý mirasýn olabildiðince iyikorunmasý amacýyla olabilir. Her durumda, bueylemler yukarýdaki amaçlarý gerçekleþtirirken,devletin egemenlik haklarýný rencide etmeyecek <strong>ve</strong>bu haklara þüphe düþürmeyecek biçimde olmalýdýr.5. Bir ülkenin yurttaþlarýnýn, uzmanlarýnýn <strong>ve</strong>kurumlarýnýn, diðer ülkenin topraklarýnda bulunanortak mimari miras için ilgilerini aktif bir biçimdeortaya koymalarý olanaðý, her þeyden önce kültürelmirasýn tamamen evrensel niteliðinden <strong>ve</strong> tüminsanlýk için taþýdýðý özel deðerinden kaynaklanýr.Her iki ülkenin devletleri de, iki ülke arasýndakiiþbirliði koþullarýný oluþturan, UNESCO'nun DünyaKültür Mirasý Sözleþmesi'nin 4. <strong>ve</strong> 6. maddelerine <strong>ve</strong>Avrupa Mimari Mirasýnýn Korunmasý Sözleþmesi'nin17., 18. <strong>ve</strong> 19. maddelerine tamamen taraftýrlar. Buçerçe<strong>ve</strong>de, bir ülkenin kendi topraklarýnda bulunanmimari miras üzerindeki kurumsal egemenlikhaklarýnýn, bu mirasýn sahibi olmasý için ahlaki birtemel oluþturduðunu, ancak bu mirasý sadece kenditasarrufunda tutmasýna gerekçe olmayýp, bilakis bumirasýn bütün dünyanýn insanlarý adýna bakýmý <strong>ve</strong> buinsanlara sunulmasý için itina göstermesinin ahlakibir yükümlülük oluþturduðunu düþünüyoruz.6. Bunun da ötesinde, eklektik kültürel <strong>ve</strong> maneviyakýnlýk nedeniyle, bir ülkenin yurttaþlarýnýn,uzmanlarýnýn, sanatkarlarýnýn <strong>ve</strong> kurumlarýnýn diðerülkenin topraklarýnda bulunan ortak mimari mirashakkýnda sahip olabilecekleri özel bilgiler <strong>ve</strong>yetenekler, bu mimari miras hakkýndaki bilimselaraþtýrmalarýn <strong>ve</strong> bilgilerin, onun korunmasýný, ortayakonulmasýný <strong>ve</strong> tanýtýlmasýný en iyi biçimde ilerletmekiçin deðerli unsurlarý teþkil etmektedir.7. Ortak mimari mirasa duyulan ilginin aktif birþekilde gösterilmesinin özel bir biçimi olarak, bumirasýn korunmasý, ortaya konulmasý <strong>ve</strong> tanýtýlmasýiçin ortak programlarýn <strong>ve</strong> ortak bilimsel araþtýrmaprogramlarýnýn gerçekleþtirilmesi özellikle önemlidir.Bu ortak programlarda devlet kurumlarý, yerelmakamlar, kolektif kurumlar <strong>ve</strong> münferit yurttaþlaryer alabilirler. Ýki ülkeden sivil toplum kuruluþlarýnýn<strong>ve</strong> sponsorlarýn, bu amaç için birlikte hareketegeçmeleri özellikle önemlidir. Bu yönde Avrupafinansman programlarý en iyi biçimdedeðerlendirilebilir; devlet makamlarý da böylesi ortakprogramlarýn gerçekleþtirilmesi için, iki ülkeninkolektif bilimsel, kültürel <strong>ve</strong> sosyal kurumlarýnýnbirlikte hareket etmelerini kolaylaþtýrmaya <strong>ve</strong>cesaretlendirmeye çaðrýlmaktadýr.Ýmzalayan uzmanlar <strong>ve</strong> kurumlar olarak, bubildirgenin sonuçlarýný devlet makamlarý <strong>ve</strong>toplumlarý nezdinde öne çýkarma yükümlülüðünüüstleniyoruz. Ayrýca Yunanistan <strong>ve</strong> Türkiye olarakaramýzda, Balkan ülkeleriyle <strong>ve</strong> diðer komþuülkelerle yukarýda açýklanan noktalar temelindeortak iþbirliðini geliþtirmek için, Kapadokya <strong>ve</strong> Giritatölye çalýþmalarýnda sunulan bilgilerin, fikirlerin <strong>ve</strong>önerilerin deðerlendirilmesi olanaklarýný araþtýrmaniyetindeyiz.GiritEkim 2004


4647KONGRE VADÝSÝ PROJESÝ UYGULANMIYOR17 Mayýs 2004 tarihinde ilan edilen, UIA 2005 ÝSTANBULDünya Mimarlýk Kongresi Kongre Vadisi TasarýmYarýþmasý'nýn Soru-Cevap süreci ile programýn genelini <strong>ve</strong>strüktürünü eleþtiren sorular baþlamýþtý. Aðustos 2004'teprojeler teslim alýnýp, yarýþma sonuçlarý açýklandý. 10 Eylül2004'te Ýstanbul'da düzenlenen ödül töreni <strong>ve</strong> kolokyumda,birinci seçilen projenin belediye tarafýndan uygulanacaðýilan edilirken, ileri bir tarihte Oda bütçesinden ödenecekolan, Turizm Bakanlýðý'nca karþýlanacaðý bildirilen ödüllerinödenmesi yapýlmadý.14 Aralýk 2004'te Mimarlar Odasý Genel Baþkaný OktayEkinci'nin tüm þubelere, kurullara <strong>ve</strong> komitelere yolladýðý,UIA çalýþmalarýna iliþkin bilgilendirme <strong>ve</strong> deðerlendirmeyazýsýnda, Vadi Yarýþmasý'nda seçilen birinci projeninbeðenilmediði <strong>ve</strong> uygulanmayabileceði de ifade ediliyordu.MYK Baþkanýnýn konuya yaklaþýmýný <strong>ve</strong> üslubunu'muhtýra'ya benzeten <strong>Ankara</strong> Þube üyeleri, 'yarýþmakurumuna aðýr bir darbe' olarak nitelendirerek, tepkileriniözellikle internet ortamýnda yaygýnlaþtýrdýlar.UIA Organizasyon Komitesi'nin Ýdari <strong>ve</strong> Mali YöneticisiÞefik Onat'ýn 28 Aðustos'ta kaleme aldýðý, Jürininseçimine katýlmadýðýný <strong>ve</strong> projenin uygulama kabiliyetiolmadýðýný açýkladýðý yazýsý 19 Aralýkta Arkitera websitesinde yayýnlandý. Bunun ardýndan, Oktay Ekinci; birinciödüllün müellifi Mimar Fatih Erduman; MYK üyesi <strong>ve</strong> UIAOrganizasyon Komitesi Sekreteri Fatih Söyler; Þefik Onat;Türk Serbest Mimarlar Derneði, Yönetim Kurulu BaþkanýMurat Artu, kendi taraflarýndan katkýlarla tartýþmayýsürdürdüler.12 Ocak 2005'te, mimarlýk ortamýnýn tartýþma ihtiyacýnýnolduðu konularýn etraflýca tartýþýlabilmesini saðlamak <strong>ve</strong>bu yönde yayýn <strong>ve</strong> eylemlerde bulunmak amacýyla,<strong>Ankara</strong>'da, 'UIA 2005 Baðýmsýz Ýzleme Giriþimi' kuruldu.13 Ocakta Kongre Vadisi Yarýþmasý'nýn Jürisi bir açýklamayayýmladý.18 Ocakta da Oktay Ekinci, jüri üyelerinin yaptýðýaçýklamaya cevaben Jüri Baþkaný Ersen Gürsel'e yazdýðýmektubu MO birimlerine yolladý. Ersen Gürsel'e korumakurulu tarafýndan tescil edilmiþ binalarýný yýkmasý daönerilen mektupta, her þeye raðmen jüriden çözüm içinkatký beklendiði vurgulandý.BÜLTEN'in Ocak 2005 sayýsýnda, sürece dair hem OktayEkinci'nin, hem de Þube üyelerinin görüþleri aktarýlýrken,Þubat 2005 sayýsýnda da adým adým bütün Kongre VadisiYarýþmasý süreci, alýntýlar; Yarýþma Jürisinin açýklamasý;Oktay Ekinci'nin jüriye cevabý ile birlikte yayýmlandý.Bülten’in bu sayýsýnda TMMOB Mimarlar Odasý MerkezYönetim Kurulu <strong>ve</strong> UIA 2005 Ýstanbul KongresiOrganizasyon Komitesi tarafýndan yapýlan açýklamayýyayýmlýyoruz.UIA 2005 Ýstanbul 22. Dünya MimarlýkKongresi Kongre Vadisi TasarýmYarýþmasý Ýle Ýlgili Geliþmeler ÜzerineUIA 2005 Ýstanbul Dünya Mimarlýk Kongresi'ne hazýrlýkçalýþmalarýmýz <strong>ve</strong> bu çerçe<strong>ve</strong>de açýlmýþ olan Kongre VadisiTasarým Yarýþmasý'nýn sonuçlarý <strong>ve</strong> birinci seçilen projeninuygulanmasýnda ortaya çýkan sorunlar üzerine doðantartýþmalara bir açýklýk getirmek amacýyla aþaðýdakiaçýklamanýn yapýlmasý gerekli görülmüþtür:1) Kongre Vadisi Mimari Tasarým Yarýþmasýnýn açýlmasý, UIAile Mimarlar Odasý arasýndaki sözleþme gereðinceoluþturulan UIA 22. Dünya Mimarlýk Kongresi OrganizasyonKomitesi tarafýndan 10 Aðustos 2003 tarihindekararlaþtýrýlmýþtýr. Organizasyon Komitesi, daha önce KongreVadisi'nin mimarlýk ortamýmýza yaraþýr <strong>ve</strong> kongre temasý olan“mimarlýkLARýn pazaryeri - grandbazaar of architecture S”olanaðýný saðlayabilecek bir tasarýma kavuþmasý için,meslektaþlarýmýzdan oluþan bir ekibin öz<strong>ve</strong>rili çabalarýylasürdürdüðü çalýþmalarý bir “yarýþma” ile sonuçlandýrmayýuygun görmüþtür.Organizasyon Komitesi bu kararý, yarýþmanýn parasalödüllerinin Kültür <strong>ve</strong> Turizm Bakanlýðý'nca saðlanacaðý,uygulamasýnýn ise Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi tarafýndangerçekleþtirileceði “taahhütleri” üzerine uygulamayakoymuþtur. Bu yöndeki gü<strong>ve</strong>nceler üzerine yarýþma jürisininoluþturulmasý için Mimarlar Odasý'na baþvurulmuþ, Oda'nýnYarýþmalar Komitesi, daha önce tasarým çalýþmalarýnda emek<strong>ve</strong>ren meslektaþlardan oluþturduðu jüriyi OrganizasyonKomitesine bildirmiþtir. Kongre Vadisi Tasarým YarýþmasýJürisinin yarýþma þartnamesini <strong>ve</strong> eklerini tamamlamasýylaaçýlan yarýþma 26 Aðustos 2004 tarihinde sonuçlanmýþ <strong>ve</strong>Fatih Erduman'ýn müellifi olduðu proje birinci seçilmiþtir.2) Yarýþmanýn Ödülleri için Kültür <strong>ve</strong> Turizm BakanlýðýBakanlýðý, kendi web sitesi dahil, birçok destek açýklamalarýyapmasýna karþýn, ödül paralarý ödenememiþtir. Bu durumhem UIA 2005 Organizasyon Komitesini, hem de MimarlarOdasý'ný zor durumda býrakmýþ, yarýþmada ödül kazananmeslektaþlarýmýzýn haklý tepkileri ile karþýlaþýlmýþtýr. Yarýþmaödüllerinin ödenmesini bir onur sorunu yapan MerkezYönetim Kurulumuz, meslektaþlarýmýzýn maðduriyetine son<strong>ve</strong>rmek <strong>ve</strong> bu konudaki Oda saygýnlýðýný korumak üzere,Kongre Vadisi Tasarým Yarýþmasý ödüllerini MimarlarOdasý'nýn kendi kýsýtlý kaynaklarýndan <strong>ve</strong> Oda örgütü iledayanýþma içersinde saðlamýþtýr.3) Yarýþma sonucu elde edilen projenin uygulanmasý iþi iseÝstanbul Büyükþehir Belediyesi (ÝBB)ile 31 Ocak 2005tarihinde baðýtlanan sözleþme kapsamýnda kesinleþmiþtir.Birinci seçilen projenin uygulanmasý için ÝBB ile birliktegiriþimlerimiz henüz “fikir projesi” düzeyinde olan projeninmüellifi ile “uygulama projesi” için sözleþme yapýlmasýnýbeklemeden baþlatýlmýþtýr. Bu süreçte, jürinin de birinciseçilen proje için <strong>ve</strong>rdiði karardaki; “Projenin, Kongre'nin anaaçýk hava iþlevlerini karþýlamak konusunda zemin düzlemindegeliþtirilmesi gereken bir tasarým <strong>ve</strong> 'anti-tasarým' nesnesiolarak stratejik bir planlama <strong>ve</strong> alt ölçeklerde inceltilmegereði vardýr…” yönündeki tavsiyenin, müellif tarafýndanprojeye nasýl yansýtýlabileceði de açýklýk kazanamamýþtýr.4) Yarýþma birincisi seçilen projenin müellifi FatihErduman'dan uygulama projesinin oluþturulmasý için istenen“resmi” teklif, 24.1.2005 tarihinde Mimarlar Odasý'na<strong>ve</strong>rilmiþtir. Proje <strong>ve</strong> kontrollük bedeli olarak 764.000 YTL(764 milyar TL) isteyen müellifin teklifi, ÝBB ile sözleþmeninimzasýný takiben, Belediye'ye iletilmiþtir. Çünkü bu bedel dedahil, fikir projesinin uygulanmasý için gerekli tüm giderlerinÝBB tarafýndan karþýlanmasý koþulu vardýr.5) Belediye olanaklarý, müellifin talepleri <strong>ve</strong> Kongregereksinimleri çerçe<strong>ve</strong>sinde bir sözleþme imzalamak üzeremüellif ÝBB tarafindan da<strong>ve</strong>t edilmiþ, 16 Þubat 2005 günüyapýlan görüþmelerde <strong>ve</strong>rmiþ olduðu teklifin mali, hukuki <strong>ve</strong>kongre gereksinimleri açýsýndan uygun görülmediði ÝBByetkilileri tarafýndan müellife açýklanmýþtýr. Projeye uygulamaolanaðýnýn bulunabilmesi için, ÝBB'nin getirdiði çeþitliyaklaþýmlar müellif için ikna edici olmamýþtýr. ToplantýyaOrganizasyon Komitesi adýna katýlan temsilci, YarýþmaÞartnamesinin Vadide yer alacak “etkinlikler için ayrýlacakalanlarýn sayýsý, büyüklüðü, mekansal biçim <strong>ve</strong> kimliklerikoþullar göz önüne alýnarak yarýþmacý tarafýndan önerilir”koþulunu <strong>ve</strong> Yarýþma Jürisinin eksik bulduðu noktalarýmüellifin yerine getirmesi halinde uzlaþmaya varmak için biradým atýlabileceðini, yapýlacak iþin çerçe<strong>ve</strong>si belli oluncamüellifin haklarý korunarak proje bedelinin saptanabileceðinibelirtmiþ, ancak müellif bu öneriyi kabul etmemiþtir. ÝBByetkilileri müellifin uzlaþmaz tutumuna karþýn yine de buprojenin temini için her türlü desteði <strong>ve</strong>receklerinibelirtmiþler <strong>ve</strong> müelliften konuyu yeniden deðerlendirmesiniistemiþlerdir.6) Müellif 17 Þubat 2005 tarihinde ikinci bir teklif <strong>ve</strong>rmiþ, buteklifte de, Sultanahmet Meydaný ile Karaköy Meydanýnýntasarýmýný proje kapsamýndan çýkarmasýna raðmen, genelanlayýþýnda <strong>ve</strong> konuya yaklaþýmýnda esasta bir deðiþiklikönermediði, Jürinin de iþaret ettiði eksiklikleri gidermeyikabul etmediði görülmüþtür.7) Bu geliþme üzerine ÝBB, 12 Mart 2005 tarihinde KongreVadisi Tasarýmý uygulama projelerinin temininde müellif ilebirlikte çalýþma imkanýnýn kalmadýðýný resmi yazýlý olarakbildirmiþtir.8) Bu geliþme üzerine Mimarlar Odasý Merkez YönetimKurulu, 25 Mart 2005 tarihli toplantýsýnda konuyu tartýþmýþ<strong>ve</strong> bundan sonra atýlacak adýmýn Kongre OrganizasyonKomitesinin yetkisi dahilinde olduðu görüþü ile durumuntaraflara bildirilmesi kararýný almýþtýr.9) Bu bilginin alýnmasýndan sonra i<strong>ve</strong>di görüþen KongreOrganizasyon Komitesi “Kongreye çok az sure kalmýþolmasýný da dikkate alarak, Vadi için yeni bir tasarýmýn,uygulamayý üstlenen Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi ileeþgüdüm halinde UIA 2005 Ýstanbul Kongre Ofisibünyesinde yapýlmasýna” karar <strong>ve</strong>rmiþtir.SONUÇ: UIA 2005 Kongresine hazýrlanýrken, kendi içinekapalý, yalnýzca bir mesleki kongrenin asgari standartlarýnýkarþýlayan “bilimsel” bir yapýlanma yerine, süreçleri <strong>ve</strong>sonuçlarý paylaþan, katýlýmcý <strong>ve</strong> “mimarlýk” adýna toplumdakalýcý izler býrakacak bir kongre amaçlanmýþtýr.Çalýþmalarýmýzý olabildiðince toplumla paylaþmak, mimarlýkortamýnda yer alan <strong>ve</strong> mimarlýk ortamý ile ilgili tüm kiþi <strong>ve</strong>gruplarý iþin içine çekmek ilke edinilmiþtir. Ýþte bu nedenleKongrenin amblemi de bu alanda Türkiye'de <strong>ve</strong> belki deDünya'da ilk kez internet ortamýnda açýlan uluslararasý birLOGO YARIÞMASI ile elde edilmiþtir.Kongre Vadisi'nin tasarýmýna da bu nedenle önem <strong>ve</strong>rilmiþ,Kongrenin resmi, yalnýzca kayýtlý kiþilerin girebileceði toplantýsalonlarýnýn dýþýndaki mekanlarýný kent halkýna, Ýstanbul'a,topluma açmak, mimarlýk <strong>ve</strong> kentle ilgili her þeyin özgürcekonuþulup tartýþýlabileceði, mimarlýk ürünlerininsergilenebileceði, mimarlýk birikiminin <strong>ve</strong> mimarlarýnhayallerinin toplumla paylaþýlabileceði bir “pazaryeri” ortamýoluþturmak hedeflenmiþtir.UIA 2005 Kongresi Dünyanýn her yerinden binlerce mimar<strong>ve</strong> mimarlýk öðrencisinin katýlacaðý, tüm Dünyanýn gözününüstünde olacaðý bir büyük buluþma olacaktýr. Böylesi biretkinliðin mekanýnýn tasarýmýný yapmak, müellifi olmak, hermimarýn ömür boyu onur duyacaðý bir “mesleki deneyim”olmasýna karþýn, Fatih Erduman'ýn bu uzlaþmaz tutumunuanlamakta güçlük çekilmektedir.Konuyu, yukarda açýklanan tüm boyutlarýyladeðerlendirmeden, yarýþmanýn uygulanamaz durumagelmesini önemsemeden, sadece sonuca bakarak Odamýzý<strong>ve</strong> Organizasyon Komitesini eleþtiren meslektaþlarýmýzdanda saðduyu, anlayýþ <strong>ve</strong> destek bekliyoruz.Ýstanbul'u, Kongre Vadisi ile, tüm resmi <strong>ve</strong> özel galerileri,sergi salonlarý, meydanlarý, sokaklarý ile bu büyük Kongreyehazýrlýyoruz. Baþarýya inanýyoruz. Bu bir mimarlýk þenliði, birmimarlýk bayramý olacak.Meslektaþlarýmýza <strong>ve</strong> mimarlýk ortamýmýza saygýlarýmýzladuyururuz.TMMOB Mimarlar Odasý Merkez Yönetim KuruluUIA 2005 Ýstanbul Kongresi Organizasyon Komitesi


48 49Olaðanüstü Genel Kurul Yapýldý12 Mart 2005 tarihinde “TMMOB Mimarlar Odasý Mimarlýk Hizmetlerini Uygulama, Tescil <strong>ve</strong> Mesleki Denetim Yönetmeliði’nin 5. Madde abendindeki “mimari iç mekan düzenleme <strong>ve</strong> donanýmý tasarýmý hizmetleri, mimari çevre tasarýmý hizmetleri, kentsel tasarým, koruma amaçlý imarplanlarý <strong>ve</strong> imar planlama çalýþmalarý” ile b bendindeki “ inþaat yönetimi, yapý denetimi” ifadeleri çýkarýlarak TMMOB YK tarafýndan kabuledilmiþtir. Bu karar üzerine, Mimarlar Odasý Merkez Yönetim Kurulu, TMMOB Yönetimine, 30.03. 2005 tarihinde “TMMOB <strong>ve</strong> MÝMARLIK”hakkýnda “Açýk Mektup” yayýmladý. 16.04. 2005 tarihinde de, TMMOB örgütlülüðüne yönelik olarak TMMOB Mimarlar Odasý Yönetim Kurulunun“Açýk Mektubu”na cevaben TMMOB YÖNETÝM KURULU bir bildiri kaleme aldý. Süren tartýþmalarla ilgili yayýmlanmýþ bildirilerewww.mimarlarodasiankara.org adresinden ulaþmak mümkündür. Tartýþma ile ilgili olarak Yavuz Önen'in <strong>ve</strong> Arif Þentek'in deðerlendirme yazýlarýile birlikte 27 Nisan 2005 tarihindeki Mimarlar Odasý Merkez Yönetim Kurulu'nun TMMOB Mimarlar Odasý Birimlerine <strong>ve</strong> TMMOB Üyesi OdaBaþkanlýklarýna göndermiþ olduðu bildiriyi yayýmlýyoruz.TOZ DUMANA KARIÞTIYavuz Önen<strong>Ankara</strong> 02/05 /2005.Mimarlar Odasý 'Mimarlýk Hizmetlerini Uygulama, Tescil <strong>ve</strong> Mesleki Denetim Yönetmeliði'nin TMMOB Yönetim Kurulu'na,Resmi Gazete’de yayýnlanmasý için gönderilmesinden sonra ' mugalata cenk olundu', TMMOB YK'nýn yönetmeliðin5.maddesinden mimarlýk meslek alanýyla ilgili kýsmý çýkarma kararý, Mimarlar Odasý Merkez Yönetim Kurulu'nun bu kararakarþý savaþ ilaný niteliðindeki <strong>ve</strong> aðýr eleþtiri <strong>ve</strong> 12 mart darbesi benzetmesi gibi de bir suçlama içeren mektubu, TMMOBYK'nýn mektuptaki deðerlendirme <strong>ve</strong> suçlamalara karþý disiplin <strong>ve</strong> ceza soruþturmasý baþlatmasýna yol açtý.Tozdan dumandan fermanýn okunamadýðý bir ortamdayýz. Oysa TMMOB YK, yönetmeliði düzeltmek gibi bir müdahale yerine,düzeltilmesi gerektiðine kanaat getirdiði maddeleri iþaret edip, MO'na geri gönderebilir <strong>ve</strong>ya sorunun taraflarýný bir arayagetirebilirdi. Burada usul hatasýndan ziyade esasa dair yani YK üyelerinin mimarlýk meslek alanýný tanýmlama giriþimine dair birsorunun varlýðýný görmek <strong>ve</strong> tespit etmek gerekmektedir. MO YK da, sorun alanýný geniþleten <strong>ve</strong> konuyu en geneldeðerlendirmelerle saptýran bir tarz yerine, mektubunu konuyla sýnýrlý tutabilir, ayrýca yargý yoluna baþvurabilirdi. MO YK'nunikinci mektubuna TMMOB YK'nýn, tarihten bazý sayfalarla TMMOB kimliðini hatýrlatmasýna da gerek yoktu diyedüþünüyorum.Ýç Mimarlar Odasýnýn yangýna körükle gidercesine kaleme aldýðý mektup da üzerinde durulmaya deðer. Kuruluþ aþamasýndaemek <strong>ve</strong>rmiþ, kurulduktan sonra da yýllarca MO mekanýnda birlikte çalýþmýþ biri olarak, bu odamýzýn yöneticilerine Mimarlara<strong>ve</strong> MO'na <strong>ve</strong>ya yöneticilerine yönelik deðerlendirmelerde daha özenli olmalarýný öneriyorum.Mimarlar Odasý <strong>Ankara</strong> Þubesi Yönetim Kurulu'nun 3 asýl <strong>ve</strong> 5 yedek üyesinin istifasý üzerine,Oda Ana Yönetmeliði'nin 58. <strong>ve</strong> 59. maddeleri uyarýnca olaðanüstü genel kurula gidildi. 26-27Mart 2005 tarihleri arasýnda yapýlan kurulda seçilen yeni Yönetim Kurulu Asýl <strong>ve</strong> YedekÜyeleri þu isimlerden oluþuyor:ASIL ÜYELERAli Ulusoy (Baþkan), Nimet Özgönül ( 2. Baþkan), Yüksel Yeþim Uysal (Sekreter Üye),Mehmet Ali Özgün (Sayman Üye), Ebabekir Özmert (Üye), Kemal Nalbant (Üye),Tezcan Karakuþ Candan (Üye)YEDEK ÜYELERAyþen Bayazýt, Çaðatay Emre Doðan, Erdal Altun, Fatma Cebeci, Özdal Kutlu, Selma Sökmen, Songül ÜzgünBu yazýnýn amacý testi kýrýldýktan sonra yol göstermek <strong>ve</strong>ya akýl <strong>ve</strong>rmek deðildir. Ancak, gerilim ortamý <strong>ve</strong> olaðanüstü haliliþkileri dikkatlerimizi daðýtmakta, enerjimizin boþa harcanmasýna neden olmaktadýr. Yönetim kurullarýnýn birbirlerini suçlayýcýtarzlarýna son <strong>ve</strong>rmeleri gerekir.Tasarýmdan, planlamadan, uygulamadan saf dýþý edildiðimizi; rant ekonomisinin hükmünü sürdürdüðünü;güneþin yokedildiðini; havanýn suyun topraðýn kirletildiðini; özetle insanca yaþama hakkýnýn sürekli ihlal edildiðini;doðal çevreninyaðmalandýðýný <strong>ve</strong> tahrip edildiðini; ekonomik <strong>ve</strong> teknolojik olanaklarýn saðlýksýz yerleþim alanlarýný büyük bir hýzla ürettiðini;küresel piyasa ekonomisinin hegemonyasýný <strong>ve</strong> olumsuz etkilerini; iþsizliðimizi; giderek fakirleþmemizi; mesleki yozlaþmayý;eðitimdeki bozukluklarý sanki görmez olduk. Olan bitene seyirci olduk, duyarsýzlaþtýk sanki. Bizi tüketen parçalayangeliþmelere yol <strong>ve</strong>rmeyelim. Birikimimizi <strong>ve</strong> enerjimizi bir potada eritelim. Odalarýn <strong>ve</strong> Birliðimizin ortamýnda birlikteoluþturduðumuz Ýlerici aydýn <strong>ve</strong> devrimci kimliðimize yukarýda özetle deðindiðim süreçlere karþý mücadele ederek sahipçýkalým, etkin <strong>ve</strong> dayanýþma içinde olmayý baþaralým.Bu geliþmeler sürecinde <strong>Ankara</strong> Þubesi YK, mimarlýk mesleðinin tanýmýný <strong>ve</strong> meslek alanýnýn düzenlenmesini görüþmek üzerebir tartýþma ortamýnýn yeniden örgütlenmesi gerektiðini görüþtü. Toplantýda bu süreci örgütlemekle görevli bir komisyonoluþturuldu. Bu toplantý sonrasýnda Þube yönetim kurulu'nun isteði üzerine MO'nýn Kayseri'deki MYK toplantýsýna YK üyesiM. Ali Özgün <strong>ve</strong> Yavuz Önen katýldý. Soruna dair görüþ <strong>ve</strong> öneriler dile getirildi. Bu toplantýdan sonra da Þube Baþkanýmýz AliUlusoy'un da<strong>ve</strong>ti üzerine þube yönetim kurulunun oluþturduðu komisyon toplantýsý gerçekleþti. Ali Ulusoy, Sait Kozacýoðlu,Ýmran Karaman, Süalp Güreþçioðlu, M.Ali Özgün, Yavuz Önen'den oluþan komisyon, iki gün sürecek <strong>ve</strong> Meslek Tanýmý,Mimarlar Odasý, <strong>ve</strong> TMMOB baþlýklý üç atölye çalýþmasýnýn yapýlacaðý bir etkinlik önerdi. Mimarlar Odasý ortamýndaki birikimlebirlikte bu çalýþma sonuçlarý yeni açýlýmlara ýþýk tutacaktýr.Meslek tanýmlarý <strong>ve</strong> pratiklerine, adýnda mimarlýk olan ortak bir alana, <strong>ve</strong> de Birliðimiz ortamýna kalýcý <strong>ve</strong> doðru çözümlereulaþabilmenin etkili yolu bu tür bilimsel çalýþmalardýr. Krizi aþmanýn yolu, mimarlýk mesleðine iliþkin bilgi <strong>ve</strong> iletiþim eksikliðinigidermek ilgili odalarla <strong>ve</strong> TMMOB ortamýyla paylaþmaktýr. Bu görev daha ziyade mimarlara <strong>ve</strong> tüm þubeleriyle MO'sýnadüþmektedir.


5051MÝMARLAR ODASI TMMOB ÝLÝÞKÝLERÝ VEMESLEK ALANININ BELÝRLENMESÝ ÜZERÝNEArif ÞentekMimarlar Odasý ile TMMOB arasýnda son günlerde yaþanankarþýlýklý açýk mektuplaþma “kriz”i, ne yazýk ki bunca yýllýkdeneyime karþýn, içinde bulunduðumuz koþullarý, yaþanansorunlarý yorumlamakta <strong>ve</strong> çözüm üretmede yetersizkalýnabildiðini gösteriyor.Nedense öngördüðümüz projelerin gerçekleþmesi için sadecemevzuatta bir dayanak edinmenin yeteceði gibi “sosyolojik” bir yanýlgýiçinde olabiliyoruz. Hatta bu, yanýlgýdan da öte, kendi çapýnda bir“toplumsal histeri” halini alabiliyor.TMMOB MÝMARLAR ODASI'NDANzorunlu bir açýklama…Belki üslup tanýdýk olduðu <strong>ve</strong> bildiðim bir söylemi dillendirdiðiiçin, katýlmamakla birlikte, Mimarlar Odasý metni bana yabancýgelmedi. Ama TMMOB'nin yanýt metni, sanýrým örgüt tarihindebir ilki oluþturuyor.“Mektuplar”, yazýlmalarýndaki amacýn tam tersine, yeni, gereksiz<strong>ve</strong> yararsýz tartýþmalarý baþlatacak mahiyette. Özetle söylemekgerekirse, “maksadýný aþan ifade” tarzý, sanki özellikle seçilmiþ.Örgütlerin, kurullarýn, “öfkeye yenik düþme” <strong>ve</strong>ya “aðzýna gelenisöyleme” gibi bir lüksü olamaz. Örgütsel yazýþmalar, kim kimibastýrýr kabilinden, konuyla yakýndan <strong>ve</strong>ya uzaktan ilgili herbildiðinizi yazacaðýnýz metinler olmamalý. Hele bilgisayarda“kopyala-yapýþtýr” marifetiyle, uzun uzun alýntýlar yaparakyazýlacak metinler, kiþisel tatminin ötesine geçmeyebiliyor.Mimarlar Odasý (MYK) <strong>ve</strong> TMMOB Yönetim Kurulu adýnayazýlan metinler, uzun yýllara dayanan iliþkilerde bugün korunmasýgereken düzeyin maalesef gerisinde kalmaktadýr.TMMOB ile iliþkileri sürdürmekteki güçlüðü, TMMOB'ninbugünün pratiðine yanýt <strong>ve</strong>rmeyen yapýsýndan gelen sýkýntýlarýyakýndan yaþadým, biliyorum. Son kez, Kaya Gü<strong>ve</strong>nç'in baþkanlýðýdöneminde, her türlü sýkýntýya karþýn, zaman zaman kiþiseltahammülümüzün sýnýrlarýný zorlasa da Mimarlar Odasý ileTMMOB arasýndaki diyaloðu koruduk. Bu konuda Ali Ulusoy'unsabýrlý, yapýcý, olumlu katkýlarýný takdirle anýyorum.“Sol” yanýmýzdaki bütün politik <strong>ve</strong> örgütsel sýkýntýlar TMMOBdüzeyinde de kendini gösteriyor. Hepsi mühendis de olsa, farklýmeslek alanlarýndan, farklý örgütlerden, farklý tutumlarlagelenlerin karar oluþturmaktaki maddi güçlüðünü de ayrýcadikkate almak gerekiyor. Ama bunu “<strong>ve</strong>rili durum” olarak görme,çalýþmalarýnýzý bu gerçeklere uygun yöntemlerle sürdürmektenbaþka seçeneðiniz yok þu anda.TMMOB'siz bir Mimarlar Odasý düþüncesine saygým var. Böylebir farklý örgütlenme, herhalde artýk “vatan hainliði” ile eþtutulamaz. Ama bunu geliþtirmenin, gerçekleþtirmenin yolu genegeniþ bir diyalogtan <strong>ve</strong> sabýrlý iliþkilerden geçiyor. Böyle bir“köktenci” çözüm için de, bir zamanlarýn gözde terminolojisi ilesöylersek, “en geniþ mutabakatý” saðlamak gerekiyor.Eðer iþler, “ucundan kan damlayan kalemlerle” yazýlacakmektuplarla çözülebilseydi çok kolay olurdu. Toplumsal yaþam,gerçek tespitlere dayalý, uzun <strong>ve</strong> sabýrlý iliþkileri, canlý diyaloglarýgerektiriyor. Bu süreçler tükenmeden yazýlacak “ayrýlýk” <strong>ve</strong>ya“küskünlük” mektuplarý yerini bulmuyor.Özellikle 90 sonrasý Mimarlar Odasýnda, yaþadýðýmýz pek saðlýklýolmayan farklý bir “yasa”, “yönetmelik” düþkünlüðü var.Toplumsal dayanaðý saðlam olmasa da, <strong>ve</strong>ya “çaktýrmadankarambolden” de geçse, iki satýr bir yönetmelik <strong>ve</strong>ya bir yasa ileiþlerin düzelebileceðine koþullanýyor bazý meslektaþlarýmýz.Belki yeniden tartýþma açýlmasýnda fayda vardýr; “Mimarlýk Yasasý”nýntartýþýldýðý Ürgüp Genel Kurulunda yaklaþýk 800-900 kiþilik genelkuruldan 4 kiþi, olumsuz deðil de olumlu oy <strong>ve</strong>rseydi <strong>ve</strong> yasa taslaðýkabul edilseydi ne olacaktý? Daha sonra Uludað'da aþaðý yukarý aynýmetin kabul edildi, ne oldu?Ama anlaþýlan sonuçtan <strong>ve</strong> sonuca varmak için sürdürülecekçalýþmalardan çok, konuyu en hararetli bir þekilde tartýþmanýn, heleyasa <strong>ve</strong> yönetmelik önerisi haline getirdiðimiz metinleri tartýþmanýndayanýlmaz çekiciliðine kaptýrýyoruz kendimizi. “Kendi kanunumuzukendimiz yaparýz” demek kulaða hoþ geliyor, ama kanun öyle kanunolmuyor ki?Son TMMOB ile olan tartýþmalý, mektuplaþmalý durumuna, kendisýnýrlarý içinde tutarak konuya daha dar bir açýdan bakmaya çalýþýrsak:Uygulamada mimarlarýn yetkili olacaðý alanlarýn sýnýrlarýný belirleyecekbir mevzuat oluþturmak istiyoruz. Eðer bu sýnýr tespiti baþka meslekleride ilgilendiriyorsa, bu mesleklerin uygulama alanlarýný dasýnýrlandýrýyorsa, hele hele onlarýn alanlarýndan bize kaymalar varsa<strong>ve</strong>ya öyle yorumlanabiliyorsa, onlarla “mutabakat” saðlanmadangetirilecek mevzuat doðal olarak tepkiyle karþýlanacaktýr.Burada üzerinde durulacak olan ikinci önemli bir nokta da, yaþananpratiðin, yani “<strong>ve</strong>rili durum”un böyle bir yetki alaný belirlemesini haklýçýkarýp çýkarmadýðý olmalý. Eðer gerçekten mimarlardan baþka hiçkimse o alanlarda çalýþacak bilgi <strong>ve</strong> beceriye sahip deðilse iþimiz çokdaha kolay olurdu. Ama tersini düþündüðümüzde, yani o iþleri yapmakiçin illa da “mimar” olmak gerekmiyorsa, bunun tersini mevzuatlazorunlu duruma getirmenin faydadan çok zararý olacaktýr.Ayrýca kýsa vadede, “yaptýðýmýz iþ, ürküttüðümüz de<strong>ve</strong>ye deðiyor mu”diye bakmakta da yarar var. Örneðin, “þehir plancýlýðý” alanýnda yetki,yürürlükteki ayrý bir mevzuat gereði farklý bir ruhsata tâbi tutulmuþsa,bizim “bütün mimarlar þehir plancýlýðý da yapar” dememizin pratikte birgeçerliliði olamaz. Ayný þekilde, özellikle sýnýrlý sayýdaki resmi iþlerindýþýnda, bugün için yasal bir yetki sahipliðini dahi gerektirmeyen içmimarlýk hizmetlerinin mimarlar tarafýndan yapýlmasýný öngörmenin defazla bir yararý yok.Megalomani düzeyine varmadýkça, her mesleðin kendi etkinlik alanýnýgeniþletmek istemesini doðal karþýlamak gerekir. UIA belgelerindemimarlýk için yapýlan meslek alaný tanýmlarý da böyle geniþ birçerçe<strong>ve</strong>yi kapsýyor.Ama mimarlarýn bu geniþ alanlarda gerçekleþen üretim içindekibelirleyiciliklerini, bu alanlarýn gerçekten “yetkilisi” olduklarýný, yani“meþruiyet”lerini öncelikle hayatýn içinde kanýtlamýþ olmalarý gerekmezmi?Mevzuatýn ötesinde, hayatýn kendi gerçeklerinden kaynaklanan böylebir yetki geniþlemesi, eðitimden, meslek içi eðitimden de geçen,sabýrla <strong>ve</strong> özenle izlenecek bambaþka bir yol haritasýný gerektiriyor.“Mimarlar Odasý, bu süreçte TMMOB'ye karþý tarihsel sorumluluðunudaha etkin olarak yerine getirmek <strong>ve</strong> tüm Odalardan daha fazlaemeðimiz, katkýmýz <strong>ve</strong> ortak anýlarýmýz olan bu kuruluþun“mesleklere piyasa yaratma” <strong>ve</strong> “iþ ortamlarýný üleþme” örgütü deðil,ayrý mesleklerin birbirleriyle ülke <strong>ve</strong> toplum çýkarýnadayanýþma <strong>ve</strong> iþbirliðini güçlendirecekleri bir“ortak sorumluluklar kültürü”nün demokratik kurumu olmasýyönündeki çabalarýný artarak sürdürecektir...”Genel Kurul kararýmýzla Resmi Gazete'de yayýmlanmasý için TMMOB'ye sunduðumuz “ Mimarlýk HizmetleriniUygulama, Tescil <strong>ve</strong> Mesleki Denetim Yönetmeliði”mizdeki “ mimarlýk” tanýmýný “ daraltarak deðiþtiren” yönetimkurulu kararýna iliþkin 16 Nisan 2005 tarih <strong>ve</strong> 582 sayýlý TMMOB yazýsý; söz konusu deðiþtirme kararýný bilimsel,kültürel <strong>ve</strong> hukuksal “ gerekçeleri”yle deðil, “ TMMOB Yöneticilerinin Düþünsel Kimlikleri”yle savunmaktadýr.Oysa Mimarlar Odasý, ayný düþünceleri de gözeterek mimarlýk tanýmýný “ küresel dayatmalara uygun” þekle getirenTMMOB Yönetim Kurulu kararýna karþý çýkmaktadýr.Mimarlarýn, “ mimarlýðýn toplumsal, kentsel <strong>ve</strong> çevresel yükümlülüklerine baðlý sanatsal <strong>ve</strong> mesleki sorumlulukalanlarýný” yok sayan TMMOB Yönetim Kurulu üyelerine karþý uygarlýk, insanlýk <strong>ve</strong> evrensel mesleki deðerlerindenkaynaklanan tepkilerini “ dar meslekçi anlayýþ” olarak suçlayan bu yöneticiler, aldýklarý kararýn “ devrimcigelenekler”le üretildiðini kanýtlamak isterlerken de ideolojik açmazlara düþtüklerinin belli ki farkýnda bile deðiller…TEPKÝMÝZ TMMOB'YE DEÐÝL, “YÖNETÝCÝLERÝNE”DÝRYine Mimarlar Odasý'nýn “ mimarlýk tanýmýný daraltan” TMMOB Yönetim Kurulu kararýna karþý tepkisinde özenlealtýný çizdiði <strong>ve</strong> bu eleþtirinin TMMOB'nin kurumsal kimliðine deðil “ kararý alan yöneticilere” yönelik olduðunun daýsrarla “ gizlenmesi” ise esef <strong>ve</strong>ricidir.Bu konudaki hassasiyetimizi vurgulayan açýklamalarýmýza raðmen, Odamýzýn kuruluþundan bu yana gönül <strong>ve</strong> destek<strong>ve</strong>rdiði TMMOB'ye “ saldýrdýðý” þeklindeki ifadeler öncelikle “ içtensizliðin” kanýtý; alýnan kararýn “ savunulamaz”olduðunun göstergesi <strong>ve</strong> bu nedenle zor durumda kalýnan durumdan çýkýþ yolu aranýrken talihsiz bir þekilde yeðlenen“ dar söylemli taraftar siyasetinin” doruktaki örneðidir.Bu nedenle söz konusu yazýyý, “ TMMOB'nin düþünsel birikimleri, bilimsel <strong>ve</strong> kurumsal saygýnlýðý, mimarlýk <strong>ve</strong>mühendisliðin düþünsel zenginliði <strong>ve</strong> ülkemizin aydýn <strong>ve</strong> ilerici güçlerinin tarihsel sorumluluklarý” açýsýndankabul edilemez bir tutum <strong>ve</strong> anlayýþ olarak görmekteyiz.


5253ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZÝYAPILARI YOK EDÝLEMEZ!25 NÝSAN 2005TARTIÞMAK ÝÇÝN “FÝKÝR”LER DE AÇIKLANMALITMMOB'yi yönetmek gibi bir görevi üstlenenlerden beklenen, TMMOB'nin her belgesinde “ fikir”sel zenginlik, heryazýsýnda “ düþünsel” derinlik <strong>ve</strong> her tavrýnda “ slogan” <strong>ve</strong> polemik yerine geniþ açýnýmlara olanak saðlayacak bir“ tartýþma kültürü”dür…Demokratikliðin, ülke çýkarlarýnýn <strong>ve</strong> toplum yararýnýn gözetildiði bir uzmanlýk anlayýþý ile insaný temel alan bilimselliðinsimgesi <strong>ve</strong> “ kalesi” olmasý gereken TMMOB'yi, günümüzdeki bu deðerleri engel gören “ dar” çýkar iliþkileriyleoluþturulmuþ “ piyasa meslekçiliði”ne alet eden bu tavrýn, “ devrimcilik, ilericilik” vb. söylemleriyle savunulmasý isetek kelimeyle “ hazin”dir…Çünkü, mimarlýðýn kamusal, kentsel <strong>ve</strong> çevresel sorumluluklarla uygulanmasýný “ çýkarlarý önünde engel gören”kesimlerin, bu konudaki beklentilerine uygun akademik <strong>ve</strong> yasal düzenlemeleri yapabilmek için 12 Eylül 1980döneminin “ karþý devrim” ortamýndan yararlanmalarý rastlantý deðildir.Hemen tüm mesleklerde toplumsal yükümlülükleri törpüleyen “ alan daraltmalarý”nýn üni<strong>ve</strong>rsitelerdeki müfredatlarda1980'lerdeki “ YÖK müdahalesi” ile baþlamýþ olduðunu en son anýmsatacaðýmýz kiþiler olmasý gereken TMMOByöneticilerinin, þimdi ayný düzenin “ koruyucusu” olmalarýný da devrimci söylemlerle üstlenmelerini kavramak mümkündeðildir...Eðer, TMMOB yazýsýnda böylesi bir çeliþki sergilenmesinin duygusal nedeni de Mimarlar Odasý eleþtirisindeki bu tür“ anýmsatmalar” ise; karara tepkimizi içeren 30.03.2005 tarih <strong>ve</strong> 03/698 sayýlý yazýmýzýn “ mesleklerin tanýmýndakamusal sorumluluklarla bütünleþmiþ uzmanlýklarýn temel alýnmasý” yönünde bir tartýþma <strong>ve</strong> sorgulamanýn dabaþlamasý amacýyla kaleme alýndýðýný yinelemek isteriz.KÜRESELLEÞMEYE “UYUMLU” MESLEK ÝÇÝN…Ne var ki TMMOB yönetiminin bu özlü <strong>ve</strong> olmasý gereken tartýþmayý içermeyen yazýsýyla da desteklemiþ olduðu;“ mimarlýðý kentten, toplumdan, çevreden, yaþama kültüründen <strong>ve</strong> hatta yapý üretiminden dýþlamaya çalýþan“ küresel” rant politikalarý”, yine söz konusu yazýda dile getirilen insani erdemleri de yozlaþtýrmak üzere, mesleklerinsorumluluk alanlarýný “ daraltarak” tek kutuplu yeni dünya düzeninin “ teknisyenliði”ne indirgemeyi hedeflemektedir.Yani; TMMOB yöneticilerinin kendilerini aklamak için sarýldýklarý “ dar meslekçi anlayýþ”, Mimarlar Odasý'nýn mimarlýðýen geniþ þekilde <strong>ve</strong> tarihten geleceðe akan evrensel sorumluluklarý ile tanýmlayan <strong>ve</strong> savunan görüþünde deðil,TMMOB Yönetim Kurulunun 12 Mart 2005 tarih <strong>ve</strong> 215 sayýlý kararý ile bu kararý savunma yazýsýna da yansýdýðýnýüzülerek gördüðümüz; “ meslekleri, ilgi <strong>ve</strong> uzmanlýk alanlarýný daraltma yöntemiyle toplumsal yükümlülüklerindeetkisiz kýlarak kullanmak” politikalarýnda egemendir.Bu gerçek günümüzün hemen tüm insaný <strong>ve</strong> haklarýný savunan uluslararasý forumlarýn belgelerinde, hatta TMMOB'nin<strong>ve</strong> Odalarýn da sayýsýz yayýnýnda vurgulanmasýna raðmen, mimarlýðý ayný teknisyenlik dayatmasýna <strong>ve</strong> “ ilgi alanýnýdaraltarak kullanma” niyetlerine karþý korumaya çalýþan Mimarlar Odasý'na, üstelik böylesine yersiz <strong>ve</strong> içeriksizhamasi bir söylemle yüklenmenin ne anlama geldiðini de saðduyulu <strong>ve</strong> aydýn TMMOB üyelerinin takdirine býrakýyoruz.Mimarlar Odasý, bu süreçte TMMOB'ye karþý tarihsel sorumluluðunu daha etkin olarak yerine getirmek <strong>ve</strong> tümOdalardan daha fazla emeðimiz, katkýmýz <strong>ve</strong> ortak anýlarýmýz olan bu kuruluþun “ mesleklere piyasa yaratma” <strong>ve</strong> “ iþortamlarýný üleþme” örgütü deðil, ayrý mesleklerin birbirleriyle ülke <strong>ve</strong> toplum çýkarýna dayanýþma <strong>ve</strong> iþbirliðinigüçlendirecekleri bir “ ortak sorumluluklar kültürü”nün demokratik kurumu olmasý yönündeki çabalarýný artaraksürdürecektir.Saygýlarýmýzla,27 Nisan 2005MÝMARLAR ODASIMerkez Yönetim KuruluTMMOB Mimarlar Odasý <strong>Ankara</strong> ÞubesiTMMOB Þehir Plancýlarý Odasý <strong>Ankara</strong> ÞubesiTÜRK Serbest Mimarlar Derneði09.12.2004 tarihli 17. Milli Komite toplantýsýnda “AKM Alaný'nýn beþ bölgesinin bütününü kapsayan genel bir projenin plan <strong>ve</strong>maketi ile birlikte Kültür <strong>ve</strong> Turizm Bakanlýðý ile <strong>Ankara</strong> Büyükþehir Belediyesi tarafýndan hazýrlanmasý” kararý alýnmýþtýr. AtatürkKültür Merkezi Alaný için 25 yýl süren, konunun uzmaný danýþmanlar ile birlikte yapýlan çalýþmalar sonucunda kararlar alýnmýþ, bualanda yapýlacak yapýlar belirlenmiþ, yarýþmalar açýlmýþ, uygulama projeleri yaptýrýlmýþ, nazým <strong>ve</strong> uygulama imar planlarý hazýrlanarakonaylanmýþtýr. Yeterli bir danýþman kadrosu ile görüþülmeden, konu tartýþýlmadan kamu oyunun benimsediði, özlemle beklediðimevcut planlamalar iptal edilerek yeni planlama yaptýrýlmasý, aþaðýda belirlenen nedenler ile, yasal olmadýðý gibi teknik <strong>ve</strong>mesleki yönlerden sakýncalýdýr.· Programý önceden belli olmadan proje hazýrlanmasý, bilimsel, mesleki <strong>ve</strong> teknik açýdan son derece yanlýþ sonuçlar doðurabilir <strong>ve</strong>sonuçsuz kalmaya mahkumdur.· Ulusal Yarýþmalar ile elde edilmiþ projelerin iptal edilerek 2km. uzunluðundaki AKM alanýnýn proje yarýþmasý olmaksýzýn bir<strong>ve</strong>ya bir grup mimar tarafýndan planlanmasý düþünülemez.· Milli Komite þu anda “yeni planlama” yý deðerlendirecek danýþman kadrosuna sahip deðildir. Bu durumda, Milli Komite Üyeleri,ihtisas alanlarý dýþýnda “MESLEKÝ, TEKNÝK JÜRÝ” görevini üstlenmek zorunda kalacaklardýr.· AKM Alanýnda Kültür <strong>ve</strong> Turizm Bakanlýðý ile Büyükþehir Belediyesinin planlama yapmasý yasal deðildir. Bu konuda 23 Mart 2005tarihinde TBMM'sine bir soru önergesi <strong>ve</strong>rilmiþtir. 2302 sayýlý kanuna göre AKM alanýndaki planlama <strong>ve</strong> yapý iþlerininBayýndýrlýk <strong>ve</strong> Ýskan Bakanlýðýnca yapýtýrýlmasý kanun hükmüdür.· 2450 sayýlý kanuna göre AKM alanýnda yapýlabilecek kültür yapýlarý belirlenmiþtir. Bu alanda 7500 kiþilik Kapalý Spor Salonu,Adliye Sarayý ek binasý gibi yapýlar yapýlamaz.· Yap-iþlet-devret modeli ile yaptýrýlacak ticari amaçlý Kültür Merkezi, AKM kanunun gerekçe <strong>ve</strong> amaçlarý ile çeliþmektedir.· Mevcut AKM binasýnýn býrakýn yýkýlmasýný, yýkýlmasýnýn tartýþýlmasý dahi yasal deðildir. Böyle bir yaklaþým MÝLLÝ SERVETÝN HEBAEDÝLMESÝ DEMEKTÝR.Sonuç olarak;Milli Komite'nin Baþkaný Cumhurbaþkanýmýz Sayýn AHMET NECDET SEZER'e aþaðýda belirlenen hususlarý arz etmeyi görev kabulediyoruz:Mesleki, teknik <strong>ve</strong> yasal açýlardan, 17. Milli Komite toplantýsýnda alýnan karara göre hazýrlanmýþ olan AKM alanýnýn beþbölgesinin bütününü kapsayan, Kültür <strong>ve</strong> Turizm Bakanlýðý ile <strong>Ankara</strong> Büyükþehir Belediyesi tarafýndan hazýrlanmýþ olanyasal, teknik <strong>ve</strong> mesleki sakýncalarý olan planýn, 18. Milli Komite toplantýsýnda görüþülmesi, yanlýþ kararlar <strong>ve</strong>rilmesisonucunu doðuracaktýr.“Ödenek Sorunu” mevcut projelerin iptaline neden olmamalýdýr. Türkiye <strong>Cumhuriyet</strong>inin bu sorunu zaman içindeçözeceðine inanýyoruz. Ayrýca ödenek saðlamanýn “bütçe” dýþýnda da yöntemleri olduðunu hatýrlatmak isteriz.BU ÖNEMLÝ KÜLTÜR PROJELERÝNÝN “HÝPODROM ALANININ VE DÝÐER ALANLARIN BAKIMSIZLIÐI” ÝLE“ÖDENEK SORUNU” BAHANE EDÝLEREK ÝPTAL EDÝLMELERÝNÝN, PLANLAMAYI ÝSTEDÝÐÝ GÝBÝ YAPMAKKOÞULU ÝLE “ÖDENEK” SAÐLAYACAÐINI ÝFADE EDEN ANKARA BÜYÜKÞEHÝR BELEDÝYESÝNÝNKULLLANIMINA VERÝLMELERÝNÝN GERÝ DÖNÜLEMEYECEK BÜYÜK BÝR TARÝHÝ YANLIÞ OLACAÐINI DATAKDÝRLERÝNÝZE ARZ EDERÝZ.T.B.M.M.'NÝN KURULUÞUNUN 85. YILDÖNÜMÜNÜ KUTLAYACAÐIMIZ ÞU GÜNLERDE, BÜYÜKATATÜRK'ÜN 1920'LERDEN BERÝ DÜÞLEDÝÐÝ, TÜRKÝYE CUMHURÝYETÝ'NE VE BAÞKENTÝ'NE YAKIÞIRKÜLTÜR YAPILARI ANKARA VE ANKARALILAR ÝÇÝN BÝR ÝSTEK DEÐÝL MECBURÝYETTÝR.


54 Okurdan . . .TOPLUMSAL UZLAÞMA, GECEKONDULAÞMAÖNLEME ÜZERÝNE KENT MODELÝDündar Gonca, Y. MimarTürkiye <strong>Cumhuriyet</strong>i’nde köyden kente göçle birlikte metropolkentlerin etrafýnda gecekondular türemiþtir. Bu sorun 1945'liyýllardan itibaren katlanarak devam etmektedir. Zaman zaman dasiyasal otoriteler tarafýndan siyasi kaygý nedeniyle söz konusugecekondulara tapu <strong>ve</strong>rilmektedir. Böylece ortaya alt yapýsýolmayan çarpýk bir yapýlaþma çýkmakta <strong>ve</strong> kültür çatýþmalarýna dayol açan bir sosyal yapýnýn tohumlarý ekilmektedir.Bu çarpýk yapýlaþmanýn üzerine kurulan düzen, bazen ilgilibelediye ekiplerinin buralarda yaþayan halkla karþý karþýya gelipyapýlarýn yýkýlmasýyla sonuçlanmaktadýr. Bu, evini barkýnýkaybeden, þehirde tutunmaya çalýþan insanlarý zor durumdabýrakmakta <strong>ve</strong> kapanmaz bir sosyal yarayý oluþturmaktadýr.Bunlar artýk günümüzde doðal sayýlan görüntülerdir. GüneydoðuAnadolu'dan gelen <strong>ve</strong> kapkaç için büyük þehirlere getirilendelikanlýlar: toplum bunlara iþ <strong>ve</strong>rmiþ midir? Eðitim imkanýsaðlamýþ mýdýr? Hayýr. Bu yapý bir gelecek vaat etmekte midir?Hayýr. Ýþte bu tablo suça teþvik edilen insanlarý tasvir etmektedir.Günümüzde nüfusun %60'ý büyük kentlerde yaþamaktadýr. Günlükyaþantýmýzda parklara, kafelere, sinemalara, alýþ<strong>ve</strong>riþmerkezlerine gidiyoruz. Peki bir çantamýz çalýnýnca neden bukadar feryat figan ediyoruz? Bu konuda hepimiz suçluyuz.Öyleyse ne yapmalý? Sosyal yaralar hiçbir zaman polisiyetedbirlerle önlenemez. Sosyal, siyasal, ekonomik yöntemlerleçözülebilir. Ýþte onun çözüm yolunu hep beraberce bulacaðýz. Sizibu konuda yönlendireceðim. Beraberce yeni bir kent tasarýmýüzerinde çalýþacaðýz. Kentimiz Ýç Anadolu'nun <strong>ve</strong>ya DoðuAnadolu'nun geliþmeye müsait bir yerinde yaklaþýk 25,000 <strong>ve</strong>ya50,000 kiþilik bir kent yerleþim tasarýmý olacak. Belirli kamuarazilerinin toplumsal yönlendirmeye açýlmasýyla iþe baþlayacaðýz.Öncelikle alt yapý yapýlacak, kent tasarlanacak, çift þeritli yollaryapýlacak, su-kanalizasyon-doðalgaz-elektrik getirilecek <strong>ve</strong>tasarlanan þekilde yerleþtirilecek.Yapý elemanlarý <strong>ve</strong> üretim fabrikalarý devletçe <strong>ve</strong>ya özel sektörcekurulacak. Bu fabrikalarda depreme dayanýklý yapý elemanlarý,duvar, mutfak, tuvalet, çatý elemanlarý vb. üretilecek. Yeni yapýlanyollarýn etrafýna temel betonlarý atýlacak <strong>ve</strong> bekletilecek?Türkiye'de ilk kez yerleþme gerçekleþmeden alt yapýsý bitirilmiþsöz konusu kent yapýlacak. Bu arada, orta ölçekli iþletmeler arazitahsisi <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rgi kolaylýklarý gibi teþviklerle özendirilerek buralaragetirilecek. Ayrýca, yeni kentler için okullar <strong>ve</strong> eðitim kurumlarýyapýlacak. Köyünde umudu kalmamýþ olanlar, daha yüksek hayatkalitesi bekleyenler buralara gelecekler, eðitilecekler <strong>ve</strong> iþbulacaklar. Bu kentlere cami, okul, hastane, alýþ<strong>ve</strong>riþ merkeziyapýlacak, kent merkezi tasarlanacaktýr. Köyünden gelen insanlarekipman desteði ile 2 katlý olmak üzere kendi evini yapacak,yaklaþýk 50,000 nüfuslu bir kent ortaya çýkarýlacaktýr. Kent dýþýnadoðru tarýma el<strong>ve</strong>riþli bölgelerde, köylü isterse ahýrlý ev yapacak.Az sayýda küçükbaþ hayvanýný getirebilecektir.Bu kent düz <strong>ve</strong>ya yüzde 10 eðimli bir arazi üzerine yapýlmalýdýr <strong>ve</strong>ancak bir ekip çalýþmasýyla baþarýya ulaþabilir. Kent plancýsý,sosyolog, psikolog, inþaat mühendisi, mimar, topograflarýn hepberaber çalýþmasýyla baþarýlabilir. Yüksek katlý yapýlar sadecekent merkezinde yapýlmalýdýr. Bu kent ilçe bazýnda olan biryerleþim yerinin yakýnýnda kurulmalýdýr. Örneðin Aksaray-Þereflikoçhisar arasýnda bir arazi olabilir.Böyle bir kent ilk defa mý tasarlanýyor? Hayýr. ABD'de 1990-2000yýllarý arasýnda yaklaþýk 15 tane “urban village” yöntemi þeklindekent inþa edilmiþtir. Bu kentler, metropol merkezinden uzaktatemiz havalý <strong>ve</strong> yoksul insanlara hitap eden kentler olarak ifadeedilmiþtir. Fakat biz burada kendi ülkemize göre bir modeldenbahsediyoruz.Bu tasarýmýn baþarýsýz olma þansý var mýdýr? Ýyi bir planlama,örgütleme <strong>ve</strong> eþgüdüm ile yoktur. Aksine çok baþarýlý olma þansývardýr. Bu baþarý kente aþýrý taleple olur. O zaman biz deAnadolu'nun baþka bir yerine bir baþka tane efendi daha yaparýz.Bu çalýþma tamamlanmýþ bir çalýþma mýdýr? Hayýr, henüz üzerindearaþtýrýlan bir çalýþmadýr. Bu yeni kentte çaðýmýzýn getirdiði sonteknolojiler kullanýlabilir. Türk halkýna sesleniyorum; geri kalmýþlýkkýskacýndan kurtulmak için bu modelin hepimizin desteðineihtiyacý vardýr. Çalýþmanýn tamamlanabilmesi için yeni kentleregöçün hangi boyutlarda olduðuna iliþkin yöneylem çalýþmasýyapýlmasý, KOBÝ'lerin hangi þartlarda efendilereyönlendirilebileceðine iliþkin karþýlýklý fikir uzlaþmasý, yeni kentintopografik yapýsýnýn <strong>ve</strong> yer belirlemesinin kesinleþmesi <strong>ve</strong>þehircilik planýnýn çýkarýlmasý gerekmektedir.Atatürk'ün þu sözü ile yazýmý bitiriyorum: “Yolunda yürüyen biryolcunun yalnýz ufku görmesi yeterli deðildir. Muhakkak ufkunBÜLTENÝ HAZIRLAYANLARAS. Meftun Sonakýn, Mimar 11934Odamýzýn yayýnladýðý tüm dergileri, öðrenciliðe baþladýðým 1973yýlýndan beri takip ederim. Hem ülke içindeki mimarlýk çalýþma <strong>ve</strong>eserlerinden haberim oluyor, hem de dünyadakilerden.Ama son iki yýlda yapýlan yenilikler bir baþka güzel. Hele 27. <strong>ve</strong>28. sayýlardaki <strong>Ankara</strong> ile ilgili yazýlar bence dorukta. <strong>Ankara</strong>'nýnnüfus bilgilerine sahip deðilim ama doðduðumdan beri<strong>Ankara</strong>lýyým. Büyüdüðüm, doyduðum, çocuklarýmý yetiþtirmeyeçalýþtýðým þehir! hatýralarým var.<strong>Ankara</strong>'nýn tarihi merkezi olan Ulus meydaný hakkýnda yapýlanmücadele, Kemal NALBANT arkadaþýmýn hazýrladýðý yazý (aslakendisini tanýmadým, o da beni tanýmaz) bilmediðimiz kapalýkapýlar arkasýnda olanlardan bizi bilgilendirmesi fevkalade, ancakbaþlýða aldanýp da okumamazlýk edenler olabilir, bir o olmamýþ.Gýrgýr geçtiðini ola ki anlamayan olur da sahi zanneder.Gönül Tankut’u kaybettikÜyemiz Gönül Tankut (1408)'i saygý ile anýyor,yakýnlarýna <strong>ve</strong> mimarlýk ortamýna baþsaðlýðý diliyoruz.Yalnýzca Þehir <strong>ve</strong> Bölge Planlama Bölümü deðil OrtaDoðu Teknik Üni<strong>ve</strong>rsitesi onlarla kuruldu, onlarlageliþti. Kendine gü<strong>ve</strong>nen, bir aydýn, bir düþün insaný.Yeni kurulmuþ cumhuriyetin özgür düþünceortamýnda yetiþmiþ bir kiþi. Yani bir <strong>Cumhuriyet</strong>Kadýný. O nedenle yeni kurulan cumhuriyetinbaþkentinin imarýný en iyi o yazardý. Kendisine YunusNadi Sosyal Bilim Ödülü'nü kazandýran "BirBaþkentin Ýmarý" çalýþmasý yeni kuþaklar içinvazgeçilmez <strong>ve</strong> çok þey öðrenilecek bir baþvurukaynaðýdýr. Mimarlýk, þehircilik <strong>ve</strong> siyaset bilimialanlarýndaki eðitimi kendisine bütünsel bir bakýþaçýsý kazandýrmýþtýr. Kendisini dar çalýþma alanlarýylasýnýrlamamýþtýr hiç bir zaman. O nedenle ufku çokgeniþtir. Akademik görevlerinin <strong>ve</strong> bilimseletkinliklerinin yanýsýra yýllarca koruma kurullarýndagörev almýþ, ülkemizin tarihsel kültür varlýklarýnýnkorunmasýna öncülük etmiþtir.Atatürk'ün þöyle bir deyiþi vardýr: “Köylü milletin efendisidir.”Planladýðýmýz kentin adýna da “EFENDÝ” diyelim. Bu “efendi”yapýlýrken finansmaný nasýl saðlanacaktýr? Bu konuda DünyaBankasý kaynaklarýndan faydalanýlabilinir. Ülkemizin her iþinekarýþan Avrupa Birliði'nden destek saðlanabilir. Hükümet siyasalotoritesini <strong>ve</strong> uygulanabilir kaynaðýný ortaya koyabilir. Bu kentinþa edilmeye baþlandýðýnda orta büyüklükte misafirhaneler(guesthouse) yapýlabilir. Bunlar ortak mutfaklý, tuvaletli, yaklaþýk40-50 ailenin kalabileceði büyüklükte, fazla maliyet istemeyenbinalar olacaktýr. Bu binalar daha sonra sosyal yaþammerkezlerine dönüþtürülebilecektir. Köylü vatandaþým evi yapýlanakadar burada misafir edilecektir.“Efendiler” sosyal gerekliliktir. Yýllarca hiçbir yatýrým yapýlmamýþ,ihmal edilmiþ, Anadolu insaný için yeni bir umut, yeni bir ýþýkolacaktýr.Bu kentlerin internet merkezleri, kafeleri kentin ihtiyacýnýkarþýlayacak olanaklarý olacaktýr. Genel olarak, kendi kendineyeterli kentten bahsediyoruz. Ayrýca kent insaný kendikültüründen kopmadan folklor öðretileri, cirit atma, konserler vs.ile sosyalleþtirilecek, anayol çevresine raylý sistem yapýlacaktýr.Ancak, Oda yöneticilerimizden bir þeyi öðrenmek istiyorum. Budergileri sadece üyelere <strong>ve</strong> öðrencilere mi iletiyorlar? Yoksa kamuyöneticilerine, Valiye, Belediye Baþkanýna, Adliye yöneticilerinevs. de gönderiyorlar mý? Gönderilmesinde fevkalade faydaumuyorum. Meþrutiyet üzerindeki köprülerle ilgili davalarýnkazanýlmýþ olduðunu hatýrlýyorum, ancak köprüler hala orada. Budergiden hakimlere de gitmeli ki vardýklarý kararýn peþinedüþebilsinler. Yoksa kararý bilenler gözünde, uygulanmamýþkararlarýn sahibi olurlar.Bir de þöyle bir düþüncemin olduðunun bilinmesini istiyorum.Metropol þehirlerin belediye baþkanlarý mutlaka o þehirli olmalý.Çocukluðu, öðrenciliði, diðer hayatý o ilde geçmemiþse, o ilinkültürüne sahip deðilse, o ilin kültür varlýklarýna da sahip çýkmasýmümkün olmamaktadýr. Bu <strong>Ankara</strong> <strong>ve</strong> Ýstanbul'da maalesef böyleolmuþtur. Hiçbir Ýstanbullu kalkýp Rize'de, Trabzon'da belediyebaþkaný olmaz ama Rizeli, Trabzonlu Ýstanbul'da belediye baþkanýolur. <strong>Ankara</strong>'da halen öyle. Böyle olunca ne Ulus kalýyor, nenostalji.Çocuklarým bile çocuklarýna <strong>Ankara</strong>'yý anlatamaz.Tekrar 27. <strong>ve</strong> 28. sayýlarda emeði geçenleri kutluyor, sevgiylekucaklýyorum.


56EDEBÝ MEKANLARNihat Yücel’i kaybettikÜyemiz Nihat Yücel (538)'i saygý ile anýyor,yakýnlarýna <strong>ve</strong> mimarlýk ortamýna baþsaðlýðý diliyoruz.GÜNEÞ ÜLKESÝ, Tomasso Campanella, Çeviri: Veysel Atayman,Bordo-Siyah Yayýnlarý, 2004Göz alabildiðine uzanan düzlüðün ortasýnda, kentin büyükbir bölümünün kat kat yerleþtiði ihtiþamlý bir tepeyükseliyor. Kenti oluþturan çok sayýdaki çember, daðýneteklerinden açýlarak uzak mesafelere yayýlýyor; öyle kikentin çapý iki mili buluyor. Ayrýca tepenin etrafýna yayýldýðýiçin, bu konumuyla, düzlükle kurulmuþ olsakaplayacaðýndan çok daha fazla yer kaplýyor.Kent, her biriadýný yedi ayrý gezegenden alan yedi büyük çemberebölünmüþ. Birinden ötekine, dört yöne bakan dört yoldan<strong>ve</strong> dört kapýdan ulaþýlýyor. Bu kent öyle inþa edilmiþ ki,birileri birinci çemberin içinde kalan alaný istila edecek olsa,ikincisini ele geçirmek için iki katý çaba; üçüncüyü elegeçirmek için ondan daha çok çaba sarf etmek zorundakalacaktýr; dolayýsýyla da (istilayý yaymak için) gittikçe dahaçok uðraþmak, çabalarý artýrmak gerekecektir; demek kikenti yedi kez ele geçirmeden bütün Güneþ Kent'e hâkimolmak mümkün deðildir. Ne var ki ben, daha ilk çemberbölümünün bile ele geçirilemeyeceði görüþündeyim; çünküburasý geniþ toprak duvarlarla çevrilmiþ, kuleler, hendekler<strong>ve</strong> mancýnýklar gibi her türlü savunma aracýyla desteklenipsaðlamlaþtýrýlmýþtýr.Demirle kaplanmýþ <strong>ve</strong> yukarýya çekilip tekrar indirilebilecekþekilde yapýlmýþ <strong>ve</strong> menteþeleri, güçlü çerçe<strong>ve</strong> kalaslarýnýnoluklarý içinde çok mükemmel hareket ettiði için tam birgü<strong>ve</strong>nilirlikle kapanabilen kuzey kapýsýndan girdiðimde,birinci duvarý ikincisinden ayýran yetmiþ adýmlýk düz bir alangözüme iliþti. Buradan insanýn gözüne, ikinci duvar boyuncauzanan, bitiþik <strong>ve</strong> tek bir heybetli yapý öbeði izlenimi <strong>ve</strong>renmuhteþem konaklar çarpýyordu. Konaklarýn yanyükseldiðinde, bütün bir çember boyunca, -sütunluavlulardaki ya da manastýrlardaki gibi bir alaný çevreleyenaltlaradoðru geniþleyen zarif sütunlarýn üstünde yer alan,üzerleri dolaþmaya el<strong>ve</strong>riþli kemerler uzanýp gitmektedir.Alttaki konaklarýn giriþleri sadece duvarlarýn içbükeykýsýmlarýndadýr; en alt kattaki odalar hemzemindir; onlaradoðrudan doðruya, merdi<strong>ve</strong>nsiz girilir; üstteki katlara,içerideki gezi çatýlarýna götüren mermer merdi<strong>ve</strong>nlerdençýkýlýr. Bu çatýlardan tekrar üstteki harika katlara ulaþýlýr. Bukatlar ýþýðý duvarlarýn hem iç hem de dýþ kýsýmlarýndabulunan süslerle zarifleþtirilmiþ pencerelerdenalmaktadýrlar. Dýþbükey ya da baþka bir ifadeyle kalýnlýðýdýþa dönük <strong>ve</strong>ya öne taþmýþ duvarlar 8 karýþ, iç taraftakalan içbükey bölümün kalýnlýðý ise sadece 3 karýþ; ikisiarasýndaki duvar ise sadece bir karýþtýr.Bu ilk düzlükten geçince birincisinden aþaðý yukarý üç adýmdaha dar olan ikinci çemberin düzlüðüne ulaþýlýr. Buradanikinci çemberin, altý <strong>ve</strong> üstü birbirinin ayný galerilerle süslübirinci duvarý göze çarpar <strong>ve</strong> daha içlere gidildiðindekarþýna oradaki konaklarý çevreleyen ikinci bir duvar dahaçýkar. Altta ise sütunlarýn taþýdýðý çýkýntýlar <strong>ve</strong> sütunlukoridorlar bulunmaktadýr. Ancak yukarýda, daha üsttekievlerin çýkýþlarýnýn bulunduðu yerlerdeyse birbirinden güzelyaðlýboya resimler göze çarpar.Böyle birbirine benzeyen dairesel galerilerden <strong>ve</strong> aralarýndakonaklarýn yer aldýðý <strong>ve</strong> üzerlerinde gezinilebilen damlarladýþa doðru süslenmiþ çifte duvarlardan hep düz ilerleyereken tepedeki son kent çemberine ulaþýlmaktadýr. Ama içe <strong>ve</strong>dýþa doðru kavis yapan duvarlarýn kapýlarýndan girerektepeye varmak isterseniz, bu durumda merdi<strong>ve</strong>nleritýrmanmak zorunda kalýrsýnýz; ne var ki merdi<strong>ve</strong>nleralabildiðine eðik <strong>ve</strong> basamaklar arasýndaki yükseklik dikkatçekmeyecek kadar az olduðundan merdi<strong>ve</strong>n çýktýðýnýzý bileanlamazsýnýz.Tepenin doruðundaysa, ortasýnda harika bir sanat eseri olanbir yapýnýn, daha doðrusu bir tapýnaðýn yer aldýðý geniþ birdüzlük bulunmaktadýr.*Tapýnaðýn biçimi yusyuvarlaktýr <strong>ve</strong> ayrýca duvarlarýn deðil de,tapýnaðý çepeçevre saran güçlü, zarif sütunlarýn üzerindedurur. Ayný zamanda tapýnaðýn merkezini oluþturan çatýnýnortasýndaki, büyükçe kubbenin üzerinde, ondan daha küçükolan ikinci bir kubbe bulunmaktadýr; gene bu kubbeninortasýnda, doðrudan -tapýnaðýn tam merkezinde yer alan <strong>ve</strong>çevresi üç yüz elli adýmý geçen- sunaða bakan bir gözetlemedeliði vardýr. Sütun baþlýklarýnýn dýþ taraflarýnda busütunlara binmiþ <strong>ve</strong> yaklaþýk sekiz adým öne çýkmýþ, altadoðru kalýnlaþan, üç adým yüksekliðinde bir duvara dayanankemerler uzanmaktadýr. Böylece hem tapýnaðýn sütunlarýhem de dýþ kemerleri taþýyan sütunlarýn arasýnda kalanalanlar, harika taþlarla kaplý alçak bir galeri oluþtururlar.Alçak duvarýn iç tarafý sayýsýz kapýyla kesintiye uðramýþtýr<strong>ve</strong> saðda solda, tapýnaðýn iç sütunlarýnýn arasýnda çoksayýda zarif, taþýnabilir sandalyelerin yaný sýra sabit oturmayerleri göze çarpar.Sunaðýn tepesinde iki küreden baþka bir þey görünmez; bukürelerden büyük olanýnýn yüzeyine gökyüzü resmedilmiþtir,küçüðünün üzerine ise yeryüzü. Birinci kubbenin içinde altýyýldýz (gezegen) birincisinden baþlayarak büyüklük sýrasýnagöre gösterilmiþ, adlarýyla belirtilmiþtir; ayrýca bunlarýndünya üzerindekilere etkisi de üç ayrý dizede anlatýlmýþtýr.Bunlarýn üzerinde ayrýca kutuplar <strong>ve</strong> irili ufaklý gök cisimleri,üç boyutlu, perspektifli resimler halinde, amatamamlanmamýþ olarak gösterilmiþtir, çünkü duvar aþaðýyadoðru birden biter; yani küre <strong>ve</strong> kubbe yarýmdýr. Ýnsan buküreleri inceleyerek bilimsel bilgiler edinebilir. Zemindedeðerli taþlar pýrýl pýrýl ýþýldar. Tavandan sarkan yedi altýnlamba sürekli yanmaktadýrlar. Bunlar yedi gezegenin adýnýtaþýrlar. Çatýnýn daha küçük kubbeleri, süslü küçükodacýklarla çevrilmiþtir <strong>ve</strong> iç <strong>ve</strong> dýþ sütunlarýn tepesindekikemerlerin üzerinde yer alan düzlük <strong>ve</strong> teraslarýn her birininarkasýnda, sayýlan 49'u bulan, rahiplerin <strong>ve</strong> papazlarýnoturduðu çok daha büyük <strong>ve</strong> zarif odacýk yer almaktadýr.Küçük kubbenin tepesinde her yana hareket eden bir rüzgâroku rüzgârlar gösterir; yirmi altý çeþit rüzgârý birbirindenayýrt etmektedirler bunlar. Oradakiler, yýl boyunca esen herrüzgârý, karada <strong>ve</strong> denizde yaþanan hava deðiþikliklerinibilmektedir, ama elbette sadece kendi bölgelerine girenleri.Bu rüzgâr okunun altýnda bir kitap bulundurulur; bu kitabameteorolojik <strong>ve</strong>riler altýn harflerle kaydedilmiþtir.1920 yýlýnda Ýstanbul'da doðan Nihat Yücel, ilk <strong>ve</strong> ortaöðrenimini Eskiþehir'de, liseyi Ýstanbul'da tamamladýktan sonragirdiði Ýstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nden 1945 yýlýndamezun oldu. <strong>Ankara</strong>'da Ýller Bankasý'nda baþladýðý meslekiçalýþmalarýna, <strong>Ankara</strong> Belediyesi Ýmar müþavirliði ile devametti. Hacettepe Üni<strong>ve</strong>rsitesi Beytepe Kampüsü <strong>ve</strong> Ereðli DemirÇelik Fabrikalar Yerleþim projeleri çalýþmalarýna katýldý. 1955-1968 yýllarý arasýnda, yarýþmasýnda 1. Ödülü kazandýðý <strong>Ankara</strong>Ýmar Planý'ný hazýrladý, bu esnada, Salihli, Esentepe, Buca,Ýskenderun, Merzifon imar planlarýný, Emlak Bankasý Ataköy 6-10. Mahallelerin imar planlarýný <strong>ve</strong> konut tip projelerinitasarladý.1948 yýlýndan baþlayarak1972 yýlýna kadar ÝstanbulAçýk Hava Tiyatrosu, Ereðli Demir Çelik Fabrikalarý GenelMüdürlüðü, Karadeniz Ereðli TED Koleji gibi yapýlarýnprojelerine imza attý.Bir çok proje yarýþmasýnda jüri <strong>ve</strong>danýþman jüri üyesi olarak yer aldý, katýldýðý yarýþmalardan çoksayýda ödüller kazandý. 1951 yýlýnda evlendiði Lülübar Yücel ileyaþamlarýný çok sevdikleri <strong>Ankara</strong>'da sürdürmekteydiler.Amerika Birleþik Devletleri'nde eðitimlerini gören <strong>ve</strong> oradayaþamaya devam eden bir oðul <strong>ve</strong> bir kýzlarý ile üç kýz torunlarývar.


5859Sabah Gazetesi 25. Mart 2005<strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong> 01. Nisan. 2005 Hürriyet Gazetesi 30. Mart 2005Gazete <strong>Ankara</strong> 25-31. Mart 2005basýnda geçen ayHürriyet Gazetesi 24. Mart. 2005Sabah Gazetesi 08. Nisan. 2005Büyükþehir <strong>Ankara</strong> Gazetesi 06-12. Nisan. 2005Hürriyet Gazetesi 12. Nisan. 2005Sabah Gazetesi 17. Nisan. 2005<strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong> 01. Nisan 2005Hürriyet Gazetesi 25. Nisan. 2005Sabah Gazetesi 19. Mart 2005Sabah Gazetesi 02.Nisan. 2005Sabah Gazetesi 12. Mart 2005Hürriyet Gazetesi 02. Nisan. 2005Yenimahallem Gazetesi 04.Mart 2005Hürriyet Gazetesi 28. Mart 2005<strong>Cumhuriyet</strong> <strong>Ankara</strong> Gazetesi 04. Mart 2005


60 61Kamu Hizmetinde Mimarlýða Tanýklýk 5“Gidemediðin Yer SeninDeðildir”TMMOB Mimarlar Odasý <strong>Ankara</strong> Þubesi ÝþyeriTemsilcileri Koordinasyon Komisyonu tarafýndankoordine edilen Kamu Hizmetinde MimarlýðaTanýklýk Projesi'nin beþincisi Karayollarý GenelMüdürlüðü Ýþyeri Temsilciliði tarafýndangerçekleþtirildi. Tarihi Köprüler Þubesi tarafýndangerçekleþtirilen etkinlikte Anadolu'da çeþitliuygarlýklardan kalan köprülerin tarihçesi hikayesi <strong>ve</strong>restorasyon süreçlerine iliþkin bilgiler Tarihi KöprülerÞube Müdürü Halide Sert tarafýndan sunuldu.Malabadi'den Mostar köprüsüne kadar 3 saatboyunca süren etkinliðe ilginin yoðun olmasý <strong>ve</strong> aynýzamanda bir Meslek Ýçi Eðitim olarak da sunulmasý,oldukça etkili idi. Üyelerimizden gelen yoðunistekler üzerine, önümüzdeki günlerde etkinlikyeniden tekrarlanmak üzere programa alýnmýþtýr.MÜZÝK ÞENLÝÐÝFransa’da, bundan yaklaþýk 25 yýl önce, KültürBakaný Jack Lang tarafýndan baþlatýlan MüzikÞenliði, gittikçe büyüyen <strong>ve</strong> önem kazanan bir þenlikolup, Fransa dýþýndaki ülkelerde de hýzla yayýlmýþtýr.15 yýldan daha kýsa bir sürede, 5 kýtada, 100’denfazla ülkede Müzik Þenliði yapýlmaya baþlanmýþtýr.Avrupa’da (Berlin, Budapeþte, Barselona, Ýstanbul,Li<strong>ve</strong>rpool, Lüksemburg, Roma, Napoli, Prag,Belçika’daki Fransýz Birliði, Santa Maria da Feria),Amerika kýtasýnda (San Fransisco, New York,Brezilya <strong>ve</strong> Kolombiya), Asya kýtasýnda (Manille,Hano, Ho Chi Minh ville) <strong>ve</strong> Afrika’nýn birçokülkesinde gerçekleþtirilen Müzik Þenliði’ne <strong>Ankara</strong>bu yýl 21 Haziran 2005 günü KAVAKLIDEREM’indesteði ile Yann Tiersen (Amelie film müziðibestecisi) eþliðinde katýlacaktýr. Çeþitli profesyonel<strong>ve</strong> amatör müzik gruplarý o gün KARUM önünde,Kuðulu Park’ta <strong>ve</strong> Ziya Gökalp Caddesi-“FransýzKültür Merkezi” binasýnda bu gönüllü þölenekatýlabileceklerdir. Katýlmak isteyen gruplarýnderneðimize e-posta, faks <strong>ve</strong>ya telefon yoluylaulaþmalarý gerekmektedir.Zeynep KöksalBaþkanMÝMARLAR ODASI ANKARAÞUBESÝ ÖÐRENCÝ KOMÝSYONUUIA 2005 ÝSTANBULÖÐRENCÝ HAZIRLIKLARIGÜNDEMLÝ TOPLANDIGazi <strong>ve</strong> ODTÜ Mimarlýk öðrencilerinin katýlýmýylagerçekleþen öðrenci komisyonu toplantýsý ODTÜMimarlýk bölümü öðrencileri Tuðçe Tosun, AslýÇaðlar <strong>ve</strong> Sibel Baþ'ýn sunuþlarýyla baþladý.Ýstanbul'da gerçekleþecek Uluslararasý ÖðrenciForumu ile ilgili hazýrlýklar <strong>ve</strong> <strong>Ankara</strong> ÞubeCoðrafyasýnda bulunan öðrencilerin katýlýmýnýnnasýl oluþacaðý üzerine görüþmelerin yapýldýðýtoplantýda UIA2005 Ýstanbul öðrenci çalýþmalarýkapsamýnda gerçekleþtirlecek 35 afiþ konuluçalýsmaya ürün gönderilmek üzere, Yozgat,Safranbolu, ODTÜ, Gazi Mimarlýk öðrencilerininkatýlýmýyla 1 günlük atölye çalýþmasý düzenlenmeyekarar <strong>ve</strong>rildi.TEMSÝLCÝLÝK YÖNETÝCÝLERÝ VEODA TEMSÝLCÝLERÝNEMESLEK ÝÇÝ EÐÝTÝM38. Dönem çalýþma akslarý kapsamýnda, MimarlarOdasý <strong>Ankara</strong> Þube Yönetim Kurulu, <strong>Ankara</strong> Þubecoðrafyasýnda yer alan birimler arasýndakieþitsizlikleri gidermek kapsamýnda,· Fiziksel olanaklarýn eþitlenmesi (Bilgisayar, fakstelefon v.b)· Mesleki bilgi birikimlerinin eþitlenmesi (meslek içieðitimler v.b)· Bölge toplantýlarý <strong>ve</strong> ortak etkinliklerçerçe<strong>ve</strong>sinde program oluþturdu.Bu program kapsamýnda 30 Nisan 2005 tarihindeTemsilcilik, baþkan, sekreter <strong>ve</strong> sayman üyeleri ile,oda temsilcilerinin katýlýmý ile ilk meslek içi eðitimsemineri <strong>Ankara</strong>'da gerçekleþtirildi.38 .Dönem Birimlerle eðitim seminerininilkine,Yönetim kurulu üyeleri,Þube DenetlemeKurulu Üyeleri ile birlikte, Kastamonu , Düzce,Karabük, Erzincan, Elazýð, Kýrýkkale, Kdz Ereðli,Çaycuma, Zonguldak, Sivas, Çorum, Nevþehir,Kýrþehir, Bartýn Temsilciliklerinden Yönetim KuruluÜyeleri, Tosya Oda Temsilciliði, Çankýrý OdaTemsilciliði, Yozgat Oda Temsilciliði, Sarýkaya OdaTemsilciliði, Devrek Oda Temsilciliði katýlmýþlardýr.Üç bölümden oluþan seminerdeBirinci bölümde, kurumsal kimlik ,kurumsalyazýþma teknikleri <strong>ve</strong> kurumsal arþivleme sistemlerihakkýnda, yönetim kurulu Üyesi Tezcan KarakuþCandan tarafýndan hazýrlanan teknik sunuþgerçekleþtirildi.Ýkinci bölümde Mali Ýþler Yönetmeliði <strong>ve</strong> Muhasebeuygulamalarý üzerine sunuþ, Sayman üye M. AliÖzgün <strong>ve</strong> muhasebe müdürü Ýsmail Kaçartarafýndan gerçekleþtirildi.Üçüncü bölümde ise SMM yönetmeliði <strong>ve</strong> Meslekidenetimde pratik uygulamalar üzerine sunuþ,Sekreter Üye Y. Yeþim Uysal <strong>ve</strong> Yönetim KuruluYedek Üyesi <strong>ve</strong> Mesleki Denetim Komisyonu ÜyesiFatma Cebeci tarafýndan gerçekleþtirildi. Seminerde<strong>ve</strong>rilen sunuþlar yazýlý hale getirilerek tümtemsilciliklere <strong>ve</strong> oda temsilcilerine iletilecektir.Ayrýca Seminerde, mesleki denetim uygulamalarýnýnstandart hale getirilmesi için, Kýrýkkale Temsilcilikbaþkaný Mehmet Gökdemir, Karabük temsilcilikbaþkaný Mehtap Baþaran <strong>ve</strong> Tosya Oda temsilcisiErdal Ýpoðlu'nun da katýlýmlarýyla bir çalýþma grubuoluþturulmuþtur.Temsilciliklerle ilgili gerçekleþtirilecekorganizasyonlar kapsamýnda Haziran <strong>ve</strong> Kasýmayýnda olmak üzere iki bölge toplantýsý yaz <strong>ve</strong> güzokullarý, Koruma <strong>ve</strong> yasal düzenlemeler <strong>ve</strong> kentinMimarlar Odasý olmak üzerine meslek içi eðitimseminerleri programlanmýþtýr.8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜETKÝNLÝÐÝ:HEYKEL ATÖLYESÝ8 Mart 2005 Dünya Kadýnlar Gününde, anatemamýzý Uluslararasý Af Örgütü ile birlikteyürüttükleri “Kadýna Yönelik Þiddete Son”kampanyasý olarak kurguladýk. Bu kampanyaçerçe<strong>ve</strong>sinde Orta Doðu Teknik Üni<strong>ve</strong>rsitesiMimarlýk Fakültesi, Gazi Üni<strong>ve</strong>rsitesi Mimarlýk <strong>ve</strong>Þehir Bölge Planlama Bölümleri <strong>ve</strong> HacettepeÜni<strong>ve</strong>rsitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümülisans öðrencileri ile birlikte bu kampanyayýsembolize edecek heykellerin tasarlandýðý bir atölyeçalýþmasý yürüttük. Bu atölye çalýþmasýnda ortayaçýkan ürünleri 8 Mart 2005 tarihinde sergi ile tanýttýk.Ayrýca bu çalýþmada atölye yürütücüleri olarak görevyapan heykeltraþlar Erdal Duman <strong>ve</strong> Mehmet AliUysal 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü etkinliðimizbünyesinde söz konusu kampanya için heykeltasarladýlar <strong>ve</strong> bu heykel Yenimahalle Belediyesi'ninde katkýlarý ile Çayyolu'nda bulunan <strong>Cumhuriyet</strong>Parký'na inþa edildi.Böylelikle 8 Mart-Dünya Kadýnlar Günüetkinliðimizde, mimarlýðýn yaný sýra kadýnlara yönelikgüncel sorunlarý da Oda ortamýna taþýmýþ olduk.Dünyada, binlerce kadýnýn savaþ zamanlarýndaolduðu kadar barýþ zamanlarýnda da þiddete,tecavüze, istismara maruz kalmasýný bir anýtadönüþtürerek kýnadýk.Þubemizin yürüttüðü kadýna yönelik çalýþmalarýnsadece mimarlýk disiplini ile sýnýrlý kalmayarakgüncele, halka dair sorunlarýn yine temel tasarýmilkeleri gözönüne alýnarak bir yapýta dönüþmesi,sadece kadýn sorunsalýnýn baþlýca konularýndan biriolan þiddet olgusuna deðinerek, sosyal, popüler olanýkonu edinmesi bakýmýndan deðil, ayný zamanda birbaþka tasarým disiplini ile birlikte ürün ortaya çýkmýþolmasý bakýmýndan <strong>ve</strong> dolayýsýyla tasarýmýnbütünlüðü ilkesini hayata geçirmesi bakýmýndanbüyük öneme sahiptir.ÜYELERE e-posta HÝZMETÝMimarlar Odasý Genel Merkezi Oda'ya kayýtlý tümüyelere e-posta <strong>ve</strong>rmeye baþlamýþtýr. E-postasunucusundan 10 MB'lýk alanýn kullanýmýna olanaksaðlayan adresler isimsoyad@mimarlarodasi.org.trþeklinde <strong>ve</strong>rilecektir. E-posta adresi alabilmek içinÞubemize baþvurmanýz <strong>ve</strong> talep formu ile eklisözleþmeyi doldurmanýz gerekmektedir.Dünya Kadýn Yürüyüþü8 Mayýs’ta Türkiye'deÜtopyalarýmýzý dokuyarak, baþka bir dünyatasarýmýmýzý imgeler yoluyla anlattýðýmýz küresel biryorgan oluþturuyoruz. Yorganýn oluþum süreci, yenibir dünyanýn nasýl yaratýlacaðýný tarif ediyor. Hergittiði ülkede eklenen, kadýnlarýn hayallerinidokuduðu motiflerin her biri, birleþince zenginliðimizolu<strong>ve</strong>ren, farklýlýklarýmýzý anlatýyor. Tek baþýna sadecegüzel olan bir desen, birleþince alternatif bir dünyaprojesine dönüþüyor.Çalýþma tarzýmýzdaki kolektif yana gelince; takdiredeðer! Dünya Yürüyüþünden bahsedilince, bir grupkadýn elinde çantayla dünya turuna çýkacak <strong>ve</strong> gittiðiülkelerde eylemler yapýlacak zannediliyor. OysaDünya Yürüyüþü bir bayrak yarýþý gibi elden elegeçiyor. Her ülke bir sonraki noktaya iletmeklesorumlu. Yani Brezilya'dan uðurlanan bir motifBurkina Faso'ya dev bir yorgan olarak ulaþacak.Yürüyüþ, komþu ülkelerin kadýnlarý arasýnda iletiþimköprüleri <strong>ve</strong> dostluklar kuruluyor. Yani düþmanülkelerin/halklarýn kadýnlarý, bir <strong>ve</strong> ayný davadakýzkardeþ/yoldaþ oluyor. Evlerini <strong>ve</strong> öykülerinipaylaþýrken, acýlarýndan yeni bir gelecek yaratýyorlar.Öyleyse ütopyalardan bir dünya yaratmak mümkün!Ve biz bunu yapacak güçteyiz!Kuþkunuz olmasýn, dünyayý kurtarma adýna yinekadýn önceliklerimizi feda etmeyeceðiz. Hayatýmýzýdeðiþtirmenin yolu dünyayý deðiþtirmekten geçer;ama feminizmin kýlavuzluðu <strong>ve</strong> kadýnlar olmadanbaþka bir dünya kurumak mümkün deðildir!Dünya Kadýn Yürüyüþü Türkiye TemsilciliðiAntalya Kent Merkezi DoðuGarajý <strong>ve</strong> Halk Pazarý AlanýDüzenlemesi Mimari ProjeYarýþmasýTeslim Tarihi : 17.06.2005ÖDÜLLER:Birinci ödül : 25.000,00 YTLÝkinci ödül : 15.000,00 YTLÜçüncü ödül : 10.000,00 YTLMansiyonlar : 5.000,00 YTL x 5Antalya Büyükþehir Belediyesi Yenikapý KaraalioðluParký içi, AntalyaTel: 0 242 243 06 27 Faks: 0 242 243 06 28Mimarlar Odasý Antalya ÞubesiTel: 0 242 237 86 92 Faks: 0 242 237 58 20Yapý Kanunu PaneliÝnþaat Mühendisleri Odasý'nýn düzenlediði “YapýKanunu Paneli” 19 Nisan 2005 tarihinde, KarayollarýGenel Müdürlüðü'nün Konferans Salonu'ndagerçekleþti. Ýnþaat Mühendisleri Odasý <strong>Ankara</strong>Þubesi Baþkaný Kemal Türkarslan'ýn Oturum Baþkanýolarak <strong>ve</strong> BÝB Yapý Ýþleri Genel Müdürlüðü'ndenSefer Akkaya'nýn, ODTÜ'den Hüseyin Aksu'nun, BÝBYüksek Fen Kurulu'ndan Feridun Duyguluer'in <strong>ve</strong>Ýnþaat Mühendisleri Odasýndan Necat Özgür'ünPanelist olarak katýldýðý Panel'e Mimarlar Odasý<strong>Ankara</strong> Þubesi'nin görüþlerini iletmek üzere BaþkanAli Ulusoy da katýldý. Yapý Kanunu Tasarýsý ile ilgiliolarak <strong>Ankara</strong> Þubesi'nin yaptýðý çalýþmalarneticesinde oluþturduðu görüþ <strong>ve</strong> kanun taslaðýnawww.mimarlarodasiankara.org adresindenulaþýlabilir.Kentsel Dönüþüm YasaTasarýsý Meclis'teGörüþüldüTürkiye Büyük Millet Meclisi'nde Bayýndýrlýk, Ýmar,Ulaþtýrma <strong>ve</strong> Turizm Komisyonu 12.04.2005 Salýgünü saat 13.00'da “Kentsel Dönüþüm YasaTasarýsý”ný görüþtü. Mimarlar Odasý Genel Merkezi<strong>ve</strong> <strong>Ankara</strong> Þubesi'nin de birer temsilci ile takip ettiðigörüþme neticesinde “Kentsel Dönüþüm YasaTasarýsý” baþlýðý ile geçen tasarýnýn ismi “EskiyenKent Dokularýnýn Yenilenmesi, Korunmasý <strong>ve</strong>Kullanýlmasý Hakkýnda Kanun Tasarýsý” olarakdeðiþtirilmiþtir. Koruma Amaçlý Ýmar Planlarýný <strong>ve</strong>kentsel sit alanlarý dýþýndaki alanlarý kapsam dýþýbýrakabilecek <strong>ve</strong> yerel yönetime geniþ imkanlarsunabilecek nitelikteki bu tasarý üzerine, Þube <strong>ve</strong>Merkez Yönetim Kurulu tarafýndan oluþturulangörüþlere <strong>ve</strong> tasarýlara ulaþabilmek içinwww.mimarlarodasiankara.org adresinikullanabilirsiniz. Kentsel Dönüþüm Yasa Tasarýsýileilgili olarak Mimarlar Odasý adýna Ahmet Uzel <strong>ve</strong>Emre Madran komisyon toplantýlarýna katýlmýþtýr.“ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIÞANMÝMARLAR KOMÝSYONU”OLUÞTURULUYOR38. Dönem Çalýþma Programýnda yer alan sektörlerarasý iliþkiler kapsamýnda özel sektörde çalýþanmeslektaþlarýmýzýn, çalýþma koþullarý, mimarlýkhizmetleri <strong>ve</strong> sorunlarýna yönelik <strong>Ankara</strong> Þubebünyesinde “ Özel Sektörde Çalýþan MimarlarKomisyonu” oluþturulacaktýr.Komisyonda çalýþmak isteyen meslektaþlarýmýzýn15 Mayýs 2005 tarihine kadar Þubemizle iletiþimegeçmesi gerekmektedir.Ýletiþim için : info@mimarlarodasiankara.orgTel: 417 86 65' ten Eylem Ekin


62 63ULUSLARARASI ÇALIÞTAY'Kaybolan/Özlenen KentselKültürel <strong>ve</strong> Doðal Deðerler:Atatürk Orman Çiftliði'Gazi Üni<strong>ve</strong>rsitesi Mühendislik-Mimarlýk FakültesiÞehir <strong>ve</strong> Bölge Planlama Bölümü tarafýndan 13-17Haziran 2005 tarihleri arasýnda 'Kaybolan/Özlenen'Kentsel Kültürel <strong>ve</strong> Doðal Deðerler: AtatürkOrman Çiftliði' konusunda uluslararasý bir çalýþtaydüzenlenecektir.Çalýþtayýn hedefleri;. Ulusal <strong>ve</strong> uluslararasý bakýþ açýlarýyla sürdürülebilirkentsel geliþme <strong>ve</strong> metropoliten alanlardaki kentseldoðal <strong>ve</strong> kültürel deðerlerin tartýþýlmasý,. Doðal <strong>ve</strong> kültürel deðerleri içeren açýk yeþilalanlarda planlama, yönetim politikalarýnýnmetropoliten düzeydeki sorunlarla iliþkili olaraktanýmlanmasý,. Konuyla baðlantýlý olarak ulusal <strong>ve</strong> uluslararasýdeneyimlerin paylaþýlmasý,. Teori <strong>ve</strong> uygulamanýn bir arada ele alýnmasý <strong>ve</strong>katýlýmcýlarýn bilgi <strong>ve</strong> yeteneklerinin geliþtirilmesi,. Çalýþtay konusu kapsamýnda analitik düþünmeyi <strong>ve</strong>politika üretme becerisinin geliþtirilmesi olarakbelirlenmiþtir.Çalýþtay programý süresince;. Da<strong>ve</strong>tli akademisyenler tarafýndan çalýþtay konusuile ilgili ulusal <strong>ve</strong> uluslararasý deneyimler sunularaktartýþýlacak,. Çalýþma alaný olan Atatürk Orman Çiftliði <strong>ve</strong> kentmerkezi ziyaret edilecek,. Çalýþma alanýna iliþkin yeni fikirler geliþtirilecek,uzmanlar <strong>ve</strong> diðer katýlýmcýlar arasýnda bilgialýþ<strong>ve</strong>riþi saðlanarak, yapýlan tartýþmalardoðrultusunda çok disiplinli meslek dallarýndanoluþan gruplar tarafýndan 4 farklý atölyede geliþmeprojeleri üretilecektir.Atölye konu baþlýklarý aþaðýdaki þekildebelirlenmiþtir.. Metropoliten bölgelerde doða koruma <strong>ve</strong> ekolojikplanlama yaklaþýmlarý (eco-metamorphosis). Doðal <strong>ve</strong> kültürel deðerlerin sürdürülebilirliðibaðlamýnda kentsel dönüþüm <strong>ve</strong> alternatif modeller(sürdürülebilir kentsel geliþme, arazi kullanýmý <strong>ve</strong>ulaþým, kamu mülkiyeti, özel mülkiyet, kamu-özeliþbirliði, tarýmsal <strong>ve</strong> açýk alanlarýn kentleþme baskýsýile kent içinde kalmasý <strong>ve</strong> dönüþümü). Metropoliten alanlarda büyük kentsel açýk <strong>ve</strong> yeþilalanlarýn arazi yönetimi <strong>ve</strong> politika üretimi (merkeziyönetim, yerel yönetim, sivil toplum örgütleriyaklaþýmlarý, yeni bir yönetim modeli önerisi,). Ekonomik kalkýnma amaçlý büyük kentsel açýkalanlar (tarýmsal üretim, sanayi alanlarý planlamasý,teknoloji tabanlý üretim)Atölyelere, þehir <strong>ve</strong> bölge planlama, mimarlýk,peyzaj mimarlýðý, ekonomi, kamu yönetimibölümleri lisans <strong>ve</strong> yüksek lisans öðrencilerininkatýlýmý beklenmektedir.Çalýþtayýn, Atatürk Orman Çiftliði'ne iliþkin uluslararasý bir platformda çok boyutlu önerilergeliþtirilmesi yönünde akademik ortama,kamuoyuna <strong>ve</strong> ilgili kurum <strong>ve</strong> kuruluþlara önemlikatkýlar saðlayacaðý düþünülmektedir.Konu ile ilgili detaylý bilgilere aþaðýdaki webadresinden ulaþýlabilir.http://www.mmf.gazi.edu.tr/~mmfsbp/aoc_web/summerschool.htmKÜLTÜREL VE TEKNÝKGEZÝLER PROGRAMITMMOB Mimarlar Odasý <strong>Ankara</strong> Þubesi Kültürel<strong>ve</strong> Teknik Gezi Komisyonu 38. Dönem süresinceÝstanbul Milli Saraylar Gezisi <strong>ve</strong> Tacýn Gizemli ÞehriAmasya Gezisini organize etmiþti. Yeni dönemdedekomisyon gezileri üç ana aksata ele almýþ <strong>Ankara</strong>kent içi gezileri keþif amaçlý, <strong>Ankara</strong> çevre civargezileri <strong>ve</strong> <strong>Ankara</strong> dýþý geziler olarak belirlemiþtir.Aþaðýda programý bulunan geziler ile ilgili detaylýbilgilere Þubemizden ulaþabilirsiniz. Komisyonakatýlmak isteyen <strong>ve</strong> organizasyon sürecinde yeralmak isteyen üyelerimizin bizimle iletiþimegeçmeleri yeterli olacaktýr.a) <strong>Ankara</strong> Kent içi gezileri(Hafta sonu programlarý)a.1 Kýbrýs Köyü Vadisi Keþif <strong>ve</strong> Trekkinga.2 Bademlidere <strong>ve</strong> Ýmrahor Vadisi Keþif <strong>ve</strong> Trekkinga.3 Eymir Gölü <strong>ve</strong> Çevresi (Brunch <strong>ve</strong> Trekking)b) <strong>Ankara</strong> Çevre Civar Gezileri(Hafta sonu günü birlik)b.1 Beypazarý Gezisi (8 Mayýs 2005)b.2 Gordion-Pesinus-Sivrihisar Gezisi (12 Haziran 2005)b.3 Ayaþ Gezisi (26 Haziran 2005)c) <strong>Ankara</strong> Dýþý Gezilerc.1 Kastamonu Daday Azdavay (19-20-21 Mayýs 2005)c.2 Doðu Karadeniz Gezisi ( 2005 - Aðustos 1 Hafta)Ýletiþim için: info@mimarlarodasiankara.orgTel: 417 86 65' ten Bilge Canan DumanÝÞYERÝ TEMSÝLCÝLÝKSEÇÝMLERÝ DEVAMEDÝYORKamu iþyerlerinde mimarlarla yapýlan toplantýlar <strong>ve</strong>toplantýlar sonucunda gerçekleþen iþyeri temsilcilikseçimleri devam ediyor. Ýþyeri temsilcilikleriKoordinasyon komisyonu organizasyonunda devameden seçimler 2 yýlda bir yenilenmekte <strong>ve</strong> kamudaçalýþan üyelerimizle iletiþimin güçlenmesini <strong>ve</strong>kamudaki mimarlýk birikiminin mimarlýk ortamýnakazandýrýlmasý hedeflenmektedir. Özel sektör <strong>ve</strong>üni<strong>ve</strong>rsitelerde de kurulan iþyeri temsilcilikleri en az3 üyenin olduðu birimlerde gerçekleþmektedir.Birimlerinde iþyeri temsilciliði oluþturmak isteyenüyelerimizin Þubemizle iletiþime geçmesi yeterliolacaktýr.Bugüne kadar yenilenen seçimler <strong>ve</strong> iþyeritemsilcileri þöyledir:Baþbakanlýk Vakýflar Genel Müdürlüðü ÝþyeriTemsilciliði: Serap Sevgi, Gamze Kuþse<strong>ve</strong>n, KeremTunca (yedek)Büyükþehir Belediyesi Ýmar Daire BaþkanlýðýÝþyeri Temsilciliði: Turan Aydoðan, Berna ÖncelÇevre Bakanlýðý Özel Çevre Koruma DaireBaþkanlýðý Ýþyeri Temsilciliði: Hatice Üncü,Mehmet ÇobanT.C.Devlet Demiryollarý Genel Müdürlüðü ÝþyeriTemsilciliði: Þule Sezginalp,Lale Sobutay, KubilayKaragül(yedek)Türkiye Kömür Ýþletmeleri Ýþyeri Temsilciliði:A.Taner GencelKalkýnma Bankasý Ýþyeri Temsilciliði: Müfit Turan,Mehmet AyvatSanayi Bakanlýðý Ýþyeri Temsilciliði: Ayhan Týrpan,Bülent Atay, Songül Özkök Ay(yedek)Yenimahalle Belediyesi Ýþyeri Temsilciliði: EmineKaplan, Kazým Özcan, Arzu ÖztürkTRT Genel Müdürlüðü Ýþyeri Temsilciliði: A.CemileOkyay, Günhan EvcimenT.C Kültür <strong>ve</strong> Turizm Bakanlýðý DÖSÝM ÝþyeriTemsilciliði: Erkan Çelik, Soner Toðanaþ(yedek)Karayollarý Genel Müdürlüðü Ýþyeri Temsilciliði:Selma Sökmen, Tuncay AkbulutMilli Savunma Bakanlýðý Ýþyeri Temsilciliði:M.Mithat Özgen,Diler Özdemir, Süheyla YýlmazBaþbakanlýk Hazine Müsteþarlýðý ÝþyeriTemsilciliði: Yunus TuralDoxa yeniden çýkýyorMermer Tasarým YarýþmasýTeslim Tarihi:14 Haziran 2005Mermertay <strong>ve</strong> Mimarlar Odasý Ýzmir Þubesi'niniþbirliði ile mermer kullanýmýný özendirmek, özgüntasarýmlar yaratmak amacý düzenlenen yarýþmayamimarlar, endüstri tasarýmcýlarý <strong>ve</strong> iç mimarlar ile bumesleklerin ilgili bölümlerinde öðrenim görenüni<strong>ve</strong>rsite öðrencileri katýlabilir.ÖDÜLLER1. ÖDÜL: 5.000 YTL2. ÖDÜL: 3.500 YTL3. ÖDÜL 2.000 YTL3 ADET MANSÝYON: 1.000'er YTLDANIÞMAN JÜRÝAhmet Atay, YöneticiTamer Baþbuð, MimarJÜRÝORCAN GÜNDÜZ, Prof Dr, MimarKORAY HEPER, MimarDERYA AKDURAK, MimarAYDIN ÖZAY, Y.MimarYANKI GÖKTEPE, Mimar / End. Ür. TasarýmcýsýProje Teslim Tarihi : 14 Haziran 2005 SalýKatýlýmcýlar yarýþma þartnamesini aþaðýdakiadreslerden temin edebilirler.Mimarlar Odasý Ýzmir Þubesi 1456 SokakNo:8/10 Alsancak-ÝzmirTel:0232 463 66 25 - www.izmimod.org.trwww.mermertay.com.trVan – Beþyol Meydaný,Hastane Caddesi, MilliEgemenlik Caddesi <strong>ve</strong>Çevresi Kentsel TasarýmProje YarýþmasýTeslim Tarihi :10.06.2005ÖDÜLLER1. ÖDÜL : 15.000,00 YTL2. ÖDÜL : 8.000,00 YTL3. ÖDÜL : 5.000,00 YTL1. MANSÝYON : 3.000,00 YTL2. MANSÝYON : 3.000,00 YTL3. MANSÝYON : 3.000,00 YTLSatýnalma için jüri emrine 3.000,00 YTL ayrýlmýþtýr.Yarýþma Raportörlüðü: Van Belediyesi <strong>Cumhuriyet</strong>Caddesi – VANTel: 0.432. 216 73 41Faks: 0.432. 216 20 08E-posta: vanbelediyesi@van.bel.trARCHIPRIX-Türkiye 2005Türkiye'de mimarlýk alanýnda eðitim <strong>ve</strong>ren tümüni<strong>ve</strong>rsitelerden en iyi diploma projelerini seçmeküzere düzenlenen “ ARCHIPRIX-Türkiye 2005”in buyýl 10. su düzenleniyor.Sponsorlar: Yapý-Endüstri Merkezi, Þevki VanlýMimarlýk Vakfý, Çimsa A.ÞSon Teslim Tarihi: 15 Aðustos 2005, saat 17.002004-2005 akademik yýlý, Þubat ya da Hazirandönemine ait bitirme ödevleri ile katýlýnan yarýþmaiçin baþvuru formlarý, Mimarlýk BölümBaþkanlýklarýndan <strong>ve</strong>ya www.archiprix-tr.comadresinden elde edilebilir.Jüri: Doðan Hasol, Þevki Vanlý, Danyal Çiper, ÝhsanDuygulu, Cumhur Keskinok, Semra Teber <strong>ve</strong> AffanYatmanYedek Jüri: Faruk Þahin <strong>ve</strong> Ýzzet FikirlierARCHIPRIX Türkiye 2005 ödül töreni, Aralýkayýnda, <strong>Ankara</strong>'da düzenlenecek. Ayrýca yarýþmayakatýlan mimarlarýn projelerini içeren yarýþmakataloðu da Aralýk ayýnda ortama sunulacak.Archiprix 2005 Ödülleri1. Ödül "Çimsa Beyaz Çimento Ödülü" 2.250.YTLÇimsa Özel Ödülü "Mimaride Beyaz ÇimentoUygulamalarý Ýspanya Gezisi"Nemetschek-FGA Mimarlýk Ödülü:"Allplan MimariCad Sistemi"2.Ödül 1.750.YTLÇimsa Özel Ödülü "Mimaride Beyaz ÇimentoUygulamalarý Ýspanya Gezisi"3.Ödül 1.500.YTLÇimsa Özel Ödülü "Mimaride Beyaz ÇimentoUygulamalarý Ýspanya Gezisi"Mansiyon 1.250YTL (Her Biri)1 MAYIS KUTLAMALARITüm Dünyada coþku ile kutlanan 1 Mayýs 2005 ÝþçiBayramý oldukça geniþ katýlýmla <strong>Ankara</strong>'da TandoðanMeydanýnda kutlandý. Meslek Örgütlerini çatýsýaltýnda birleþtiren T.M.M.O.B. <strong>Ankara</strong> ÝlKoordinasyon Komisyonu 1 Mayýs Ýþçi BayramýTertip Komitesinde yer alarak organizasyona katkýkoydu. T.M.M.O.B. <strong>Ankara</strong> Ýl KoordinasyonKomisyonu Sekreterliðini yürüten ÞubemizT.M.M.O.B. parkartý altýnda etkinliðe katýlarakMaltepe Nokta Duraðýndan yola çýkýp Tandoðan'ayürüyen diðer katýlýmcýlar ile birlikte coþkuyla1 Mayýs'ý kutladý.


64arkikatürUður PamukMimarlar Odasý DenizliÞubesi’nin düzenlediðiKarikatür Yarýþmasý2. Ödül

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!