13.07.2015 Views

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ORTA ÇAĞ DÜŞÜNCE VE PRATİĞİbaşlarken, yönetimde adil olmayı görev bildiklerini resmen ilan ederler. On İkinciyüzyıl Avrupa medeniyetini şekillendirecek olan kurum ve değerleri yaratan büyükgelişimlere sahne oldu.Hıristiyan Avrupanın, On Birinci yüzyılın son çeyreğine kadar siyaset teorisi ürettiğisöylenemez. Buna karşın, Kutsal Roma İmparatoru IV. Henry ile Papa VII. Gregoriusçekişmelerinin 16 yüze yakın törel risale (tract), tez ve çözümleme doğurmaksuretiyle, siyasal düşüncede bir büyük geleneğin yolunu açtığı da doğrudur. Ne varki, daha en başından itibaren Orta Çağın birey ve topluma ilişkin kuramlarının, doğruyuararken yanlışa düşen kişinin külliyen ve sonsuza dek lânetlenme tehlikesiylekarşı karşıya olduğu şeklinde, klasik düşüncede rastlanmayan bir telmihi vardı. Halböyle olunca, Orta Çağda siyasi tartışmalar eninde sonunda dini tartışmalara dönüşmekteydi.Aynı durum, iktisat teorisi için de söz konusuydu.Atama yetkisinin kimde olduğu meselesi Orta Çağ süresince çözümlenemezken,Kilise ile Devlet, Papa ile İmparator arasındaki ilişkilerin nasıl tanzim edilmelerigerektiği, siyasi otoritenin kaynağı, bu otoritenin kilise ya da krallık içindeki yapılanmabiçimi tartışılmaya devam edildi. On İkinci yüzyılda, Roma kanunlarının yenidengündeme alınmasıyla başlayan süreç, insanları hukuk ve adalet konularında dahabütünlüklü ve tutarlı bir çerçevede düşünmeye yöneltti. Nitekim, izleyen yıllardayapılan araştırmalar daha teknik ve ayrıntılıydı, ancak tartışmaların sonu gelmiyor,bildik konular üzerinde tekrar ve tekrar konuşuluyordu. Buna karşın, yüzlerce yılönce söylenen sözlerin bambaşka ortamlarda tekrarlanmaları durumunda, yarattıklarıalgı ve etkinin farklılaştığı da görülmekteydi.Orta Çağ hukuk anlayışının dönemin adli müesseseleri üzerindeki belirleyici etkisi,teori-kurum ilişkisinde dünyanın en iyi örneğini teşkil eder. Doğru olanı yapmayaverilen önem siyasal olduğu kadar dinsel bir görev addedildiğinden, önderler ogüne dek rastlanmayan bilinçli bir tutumla, ayrıntılı hukuk sistemleri geliştirmeyeyönelmiştir. Bu yöneliş, kral, baron veya şehir baronları kadar papalar ve piskoposlariçin de geçerlidir. Nitekim, Avrupa’nın gelişmesinin temelini gerek Kilise’nin gerekseseküler devlet yönetimi ve meclis/parlamento 17 aygıtının “anayasacılık” olaraktanımlanabilecek hukukun üstünlüğü kavramına, bireyin ve topluluğun haklarınaduyulan ilgi oluşturur. İtalyan şehirlerinin yurttaş meclislerini saymazsak, genellikllekral ya da prensin adamlarından oluşan Orta Çağ meclis/parlamentoları demokratikdeğillerdir, ama yine de anlaşmazlıkları “parlamento” sözcüğünün ruhu uyarıncakonuşup tartışmak suretiyle gidermeye çalışırlardı.16 İngilizce investiture controversy olarak tabir edilen bu ihtilaf, 1070’den 1122’ye kadar piskoposlarınatanmasından ruhban sınıfın yapılanmasına kadar pek çok konuda kilise ile seküler yönetiminarasını açtı. Söz konusu ihtilaf İmparator ile Papa arasında kalmayıp Kilise’nin reformukonusunda Papalığın sonunda Fransa ve İngiltere krallarıyla anlaşmasına kadar uzandı.17 İngilizce parliament (parlamento, meclis) sözcüğü, Fransızca parler, yani konuşmak anlamınagelen sözcükten türetilmiştir.313

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!