13.07.2015 Views

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ORTA ÇAĞ HIRİSTİYANLIĞININ DÜNYA GÖRÜŞÜyanılabilirler; ama ilahiyat, kesinliğini yanılmaz ilahi bilginin ışığından ve konusununsaygınlığından alır.”Orta Çağın sanatını ve tarihini neredeyse tamamen ilahiyat dayatmıştır. Felsefe,teolojinin kölesi olmamakla birlikte çoğunlukla onunla kaynaşmış olup “ikincikeman” olmakla yetinmek zorundadır. Öte yandan, ilahiyatın ilk sırada olmasınınnedeni “ilk ve son olan”la, yani Tanrı, yaratılışın amacı, insanın kaderi gibi normalaklın haklarında asla yeterli bilgiye sahip olamayacağı konularla ilgilenmesiydi. İlahiyatodaklılık, insan ve doğaya olan diğer konuları da asla ihmal etmiyordu. Orta Çağdüşüncesi, insanı evrenin merkezine yerleştirmişti, tüm yaratılış sürecini insanın kurtuluşmücadelesiyle ilişkilendirmeye çalışıyordu. Doğa bilimlerinin gelişmesini engellemekşöyle dursun, Hıristiyan Aristocular akla uygun olan şeylere ilişkin bilgiyi, felsefisentezin ön şartı olarak gördü. On İki ve On Üçüncü yüzyıldan itibaren, süslemesanatı da dahil olmak üzere, doğadaki nesnelere bariz bir ilgi gösterilir oldu. Bununlaberaber, Orta Çağ hümanizminde insan, ancak Tanrı’yla olan ilişkisi sayesinde saygınlıkkazanıyordu. Çok az sayıda örneğin haricinde, asıl bilimsel ilginin “ikincil” değil“nihai” olana odaklandığı muhakkaktır. Doğanın “nasıl” değil, “neden” böyle olduğuinceleniyordu. Hal böyle olunca, bilimin modern kavramlarına giden yol uzadı.Orta Çağ düşüncesindeki güçlü “gerçekçilik” izi, ilahiyat odaklılığı daha da belirginbiçimde gösterir. Burada “gerçekçilik” ile kastedilen modern değil, Eflâtuncu (veaynı zamanda Aristocu) doktrindir: Duyu algılarının nesneleri, daha yüce gerçekliklerdebulunurlar. Skolastikler, bilinen dünyamızın ardında (nominalistler hariç) idealardanve biçimlerden oluşan bir duyu-ötesi dünya algılıyordu – bu dünya sadecenesnelerde potansiyel olarak mevcut olanlara anlam veriyor ve onlara mevcudiyetkazandırıyordu. Bu görüşe göre, duyularla algılanabilen nesneler sadece göründüklerişeyler değildi; bu nesneler, ilk örneğini Tanrı’dan alan idealar ve biçimlerdenoluşan çok daha gerçek bir dünyanın sembolleriydi. Bu nedenle, “Kutsal Kitap’takisözler Aziz Jerome’a göre lâfzî anlamlarından fazlasını ifade ediyordu,” diyor WilliamDurandus, “Kutsal Kitap’ı üç biçimde incelemeliyiz: öncelikle açık anlamına göre;ikinci olarak mecazi yani ruhani anlamına göre; üçüncü olarak geleceğin kutluluğunagöre.” Benzer biçimde, 1215 tarihli “gerçekliğin aktarılması” (transubstantiation)yani şarap ve ekmeği oluşturan maddelerin Hz. İsa’nın kanına ve etine dönüşmesidoktrini ile ekmeği Hz. İsa’nın kutsal bedeni, şarabı ise kanı olarak tüketmek suretiyleTanrı ile irtibat kurulduğu Aşai Rabbani ayinindeki besinlerin “ilinek”lerden ibaretolmadıkları, Hz. İsa’nın gerçek bedenini ve kanını insan duyularının algılayamayacağıbiçimde içerdiği söylenmiştir.Orta Çağ insanları baktıkları her yerde görünmez bir düzenin aşikâr işaretlerinigörmüştür. Papalık ve imparatorluk dünyadaki kutsal birliği temsil eder. Şövalyelikgeleneğinde şövalyenin kılıcı, haçı, mızrağı gerçeği simgeler ve buna benzersembolik ilişkilendirmeler sürer gider. William Durandus’un Rationale Divinorum209

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!