13.07.2015 Views

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ORTA ÇAĞ HIRİSTİYANLIĞININ DÜNYA GÖRÜŞÜadalar gibiydiler ve malikânelere bağlı mevcudiyetin günlük rutini dikkate değer birdeğişime uğramamıştı. Çok az şehirde kapitalist anlamdaki üretim ve mübadele,lonca sisteminin yerini alabilmişti. Ortalama yaşam süresi kısaydı ve bilim açlıkla vesalgın hastalıklarla nasıl baş edeceğini bilmiyordu. Bu koşulların Hıristiyan Kilisesinino günlerdeki gücüne sebebiyet verdiğini görmek için hayal gücünü fazla zorlamayagerek yoktur. Bir zamanlar Francis Bacon “sorunlar ve sıkıntılar insanların zihninidine karşı daha itaatkâr hale getirdiği için; ateizmin insanların daha bilgili olduğuzamanlarda, özellikle barış ve refahın var olduğu dönemlerde geliştiğini” 5 gözlemlemişti.Bunlara Kilisenin kültürel açıdan hâkim konuma yükselişinin, kısmen On İkive On Üçüncü yüzyıllardaki olumsuz yaşam şartlarına; siyasi ademimerkeziyet, ekonomikçöküş ve nüfus azalmasına sahne olan “Karanlık Çağlar”a rastladığını daekleyebilirdi.Yüksek Orta Çağ düşüncesi, hem henüz olgunlaşmamış sosyal devrim fikirlerini,hem de tarımsal-dini medeniyeti yansıtıyordu. Aristo felsefesinin, Yunan-Arap bilimininve Roma hukukunun canlanışını; skolastik tartışmalar sonucunda oluşmuş yenimerakları ve entelektüel inceliği temsil eden “On İkinci yüzyıl Rönesansı” kırsal alandacanlanma gerçekleşmeden düşünülemezdi. Diğer yandan, Hildebrand Kilisesi’ninve Papa III. Innocent’in entelektüel ve ruhani itibarı sayesinde, düşüncenin çoğunlukladini bir çerçevede kalması ve tüm bilgileri dini bir sentezle açıklamak için ciddibir çaba gösterilmesi (bkz. Aziz Thomas Aquinas ve Dante) sağlanıyordu. Şehirlerve saraylar, ruhban sınıfının eğitimdeki tekelini yeni yeni tehdit etmeye başlamıştıve manastırlar entelektüel güçlerinin bir kısmından vazgeçmeye başlasalar bile bunlarınyerini öncelikle katedral okulları ve üniversiteler (en azından Paris örneğindeüniversite, ruhban sınıfı tarafından kontrol edilen bir kurumdu) dolduruyordu. Çokaz kişinin okuma yazma bildiği bir dönemde hiç de kalabalık olmayan entelektüel sınıfçoğunlukla rahiplerden oluşuyordu, ancak rahiplerin hepsi de aynı düzeyde zihinyapısına sahip değildi. Bu nedenle Ernst Troeltsch sanat ve bilimin uzun bir zamanboyunca “Kilise ile bağlantılı” olduğunu söylerken çok da fazla abartmıyordu: “AslındaKilise’den ve ideallerinden bağımsız olarak tanrısal bir hakka sahip olunduğunuhissedecek ve iddia edecek bağımsız seküler medeniyetin değerleri mevcut değildi.Varolan tek bağımsızlık, Kilise’nin bağımsızlığıydı; ne devlet, ne iktisadi üretim, nebilim, ne de sanat bağımsızdı.” 6Bundan yola çıkarak, Orta Çağ düşüncesinin gövdesinin, öncesinde ve sonrasındaneredeyse benzeri olmayan şekilde otoriter, ilahiyat merkezli ve teokratik olduğusöylenebilir. Kullanılabilecek diğer tanımlayıcı terimler ise mutlaka “dini”, “düalist”(Kartezyen anlamda değil, Eflâtun’un kullandığı anlamda), “organik” ve “hiyerarşik”olurdu. Bu kelimelerin anlamlarını ayrıntılı olarak inceleyelim.5 Denemeler, “Ateizm Hakkında.”6 Hıristiyan Kiliselerinin Sosyal Öğretileri (Londra, 1931), I. cilt, s. 252.207

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!