13.07.2015 Views

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

Cilt 1 Pdf - Batıya Yön Veren Metinler

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

YAHUDİ-HIRİSTİYAN GELENEĞİ İLE YUNAN-ROMA GELENEĞİNİN ÇATIŞMASIşekilde insanı günah işlemek zorunda bırakmayacaktı. Tanrı’nın amacı, melekveya insan, tüm rasyonel mahlûkata nedenlerin doğurabileceği sonuçlarile Tanrı’nın himayesi altında olmanın farkını, kendi yaşam tecrübelerininışığında göstermekti. Tabii, hiç kimse meleklerin veya insanların düşüşünü/çöküşünü önlemeye Tanrı’nın gücünün yetmeyeceğini söylemeye veya bunainanmaya cesaret edemezdi. Ama Tanrı kendi gücünü kullanmamayı seçtive başarıyı da başarısızlığı da yarattığı mahlûkatın seçimine bıraktı. Böylelikle,kibrin ne büyük kötülüklere gebe olduğunu, oysa Tanrı’nın inayetindeniyilik doğacağını göstermiş olacaktı.Anlaşıldığı gibi, iki ayrı sevgiden, iki ayrı toplum neşet etti. Dünyevi toplum,Tanrı’dan bile nefret etmeye cüret eden, bencil bir sevgiyle gelişirken,azizlerin benliği ayaklar altına almaya hazır cemaatinde, Tanrı sevgisi kökleşti.Kısacası, ilk toplum kendi kendine yetmekle övünürken, ikincisi Tanrı’yainanıyor ve güveniyor. Dünyevi Şehir’in insanları, insanlara sena ederken,diğeri için en büyük mutluluk (zafer) Tanrı’nın sesini vicdanın tanıklığındaduymak. Biri başını kendisiyle övünerek kaldırıyor; diğeri Tanrı’ya “ya Rab,çevremde kalkansın, onurum, başımı yukarı kaldıran sensin,” 32 diyor.Dünyevi Şehir’de hem hükümdarlara hem de hükmettikleri insanlara,hükmetmeye duyulan ihtiras hükmeder; oysa Tanrı’nın Şehri’nde insanlar,görev sorumluluğu veya emre itaat saikiyle hizmet ediyor olsalar da bunuhayırseverlik duygusuyla yapar. Şehirlerden biri liderini kendi gücününsembolü olarak sever; diğeri Tanrı’sına, “Seni seviyorum, gücüm sensin, yaRab, benim kayam, sığınağım, kurtarıcımsın,” 33 der. Bunun sonucu olarak,Dünyevi Şehir’deki en akıllı insan bile insana göre yaşar ve bütün amacıbedenin iyiliği veya aklın iyiliği veya ikisinin de iyiliğidir. Burada yaşayanlarınbazıları Tanrı bilgisine sahip olsalar da “onu Tanrı olarak ululamamışya da O’na şükran sunmamış, akılcı olmakla boşuna övünüp şuursuz akıllarınıkarartmışlardır. Çünkü akıllı olduklarını iddia ederlerken -yani, kibrintahakkümünde kendi ferasetleriyle övünürken- “düşüncelerinde budalalığadüştüler; anlayışsız yüreklerini karanlık bürüdü. Akıllı olduklarını ileri sürerkenakılsız olup çıktılar. Ölümsüz Tanrı’nın yüceliği yerine ölümlü insana,kuşlara, dört ayaklılara, sürüngenlere benzeyen putları yeğlediler, yanikendi halklarını ya böylesi putlara tapınarak yönettiler ya da onları taklitettiler. Tanrı’yla ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaradan’ın yerine yaratığatapıp ona kulluk ettiler. Oysa Tanrı sonsuza dek övülmeye layıktır.” 34Buna karşın Tanrı’nın Şehri’nde sadece insani akıl değil, sahici Tanrı’ya32 Kutsal Kitap, Mezmurlar 3:3.33 Kutsal Kitap, Mezmurlar 18:1.34 Kitab-ı Mukaddes, Yeni Ahit, Pavlus’tan Romalılar’a Mektup I:21-25.197

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!