Kitap Okuma ProjesiÖğrencilerimiz, Üni<strong>ve</strong>rsitemiz OnkolojiHastanesinde tedavi görmekte olan çocuklarlailgili bir proje geliştirmişlerdir. Bu kapsamdaçocuklar için çeşitli hediyeler üretilmekte, kitaplarseçilmekte, uygun görüldüğü takdirde bu çocuklarlapaylaşılmaktadır. Fransız <strong>Dil</strong>i Öğretmenliğiöğrencilerinden Ezgi Başçoban, Sevtap Yılmaz <strong>ve</strong>Gülden Çanakcı’nın sorumluluğunda yürütülen buprojede öğrencilerimiz çocuklara <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>lilere kısasüreli de olsa destek olmaya çalışmaktadırlar. Çocuklariçin seçtikleri kitaplarla onlara farklı dünyalarınkapılarını aralama amacı da taşımaktadırlar.Öğrenci ProjesiÖğrencilerimiz, “üretken” olabilmek adına Çocuk Esirgeme Kurumlarındaki çocuklar içinçeşitli eşyalar tasarladılar. Kıyafet, oyuncak, kitap, vb. tamamen kendi ürettikleri bu malzemeleriçocuklarla paylaştılar.Dr. Yasemin DİNÇ KURT14
H A C E T T E P E’ N İ N ‘A’ S IBiz <strong>Türkçe</strong>cilere göre <strong>Hacettepe</strong>lilerikiye ayrılır: <strong>Hacettepe</strong>’nina’sını kısa söyleyenler <strong>ve</strong><strong>Hacettepe</strong>’nin a’sını uzun söyleyenler.Şaka bir yana, gerçekten <strong>Hacettepe</strong> adınınsesletiminde iki farklı tercih söz konusu. İlkhecedeki a sesinin kısa <strong>ve</strong>ya uzun söyleyişiyönündeki bu tercihlerden acaba hangisidoğru? Bunu matematikte çok başvurulansağlama yöntemi ile cevaplamayaçalışalım. <strong>Hacettepe</strong> sözcüğüaslında Hacet Tepesi sözöbeğinin kısaltılmış biçimidir.Şimdi bir deneyelim bakalım,<strong>Hacettepe</strong> (kısa a ile)dediğimiz kadar kolaylıklaHacet Tepesi diyebiliyormuyuz, diyemiyor muyuz?Bu işin dilbilimsel boyutu.Bir de <strong>Hacettepe</strong> adınınefsane yönü var. Aşağıdaikisine kısaca değinelim:“<strong>Hacettepe</strong>, Ankara’nınortasında yüksekçe bir tepedir.Bir zamanlar, sevgililerinbuluştukları,kavuşmaları, evlenmeleriiçin el açıp dua ettikleri, hacettebulundukları bir yerdir.Ankaralıninelerinanlattıkları efsane şöyle:Bir zamanlar Ankara’nın çok tamahkâr,gözünü dünya malı bürümüş bir sultanıvarmış. Her sabah tepeye çıkar, Tanrı’yael açar, hacetini söyler: “Neyi tutsam altınolsun.” diye yalvarırmış… Bir sabah, tepedeHızır’ı karşısında bulu<strong>ve</strong>rmiş. Hızır:“Peki” demiş. “Git sarayına, neye dokunursanaltın olacak…” Sultan sevinerekgitmiş. Neye elini sürse altın oluyormuş.Sofraya oturmuş, ekmeğe el atmış, altınolmuş. Başlamış ağlamaya… Derken, Hızıryine görünmüş. “Niye ağlıyorsun?” demiş.Sultan: “Neye dokunsam altın oluyor.Açlıktan öleceğim... Beni kurtar.” diyeyalvarmış. Hızır: “Bu sana ders olsun. Git,hacette bulunduğun tepede yıkan, abdest al,iki rekât namaz kıl, eski haline dönersin.”der. Bunu yapar <strong>ve</strong> altın belâsından kurtulur.Tepeye de “ Hacet Tepesi” derler.“<strong>Hacettepe</strong>, hastalıklarına dermanarayan, dileklerinigerçekleştirmek isteyenAnkaralıların ziyaretettiği bir yermiş. ‘Hacetkapısı’ olarak anılantepenin adı zamanla‘<strong>Hacettepe</strong>’ olmuş.18’inci yüzyılın ikinciyarısından günümüzekadar gelen<strong>Hacettepe</strong>, o yıllardaAnkaralılar için hacetkapısıymış. Sıkıntıdaolan herkesinyardımına koşan YağlıDede adındaki birermiş, öldüğü zamanbu tepeye gömülmüş.Ankaralılar YağlıDede’yi bu tepedekimezarında sık sık ziyareteder, ondan yine yardımdilerlermiş. Dişi ağrıyandiş ağrısı için, karnı ağrıyankarın ağrısı için <strong>Hacettepe</strong>’ye gelir, sağlıkdilermiş. O zamandan bu zamana değişmeyentek şey, <strong>Hacettepe</strong>’nin hâlâ hastalara şifadağıtan bir hacet kapısı olduğu… Çünkü butepede artık <strong>Hacettepe</strong> Hastanesi bulunuyor.”Reşide GÜRSUEfsaneler Mehmet Önder <strong>ve</strong> Gözde Aloğlu’na aittir.15