04.12.2012 Views

--KAPAK ARAÞTIRMA kopya - Kültür ve Turizm Bakanlığı

--KAPAK ARAÞTIRMA kopya - Kültür ve Turizm Bakanlığı

--KAPAK ARAÞTIRMA kopya - Kültür ve Turizm Bakanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Su, genellikle tüm toplumlarda pozitif bir anlam taşır, yaşamın devamlılığının<br />

göstergesidir. Eski Ahit’te su, inananları kurtaran, günahlarından arındıran, temiz olmalarını<br />

sağlayan bir unsur olarak yansıtılır. Musa <strong>ve</strong> İsrailoğulları’nı Mısırlılar’dan kurtarmak<br />

için "Rab" denizi kara etmiş, suları yararak onların kurtulmasını sağlamıştır 15.<br />

"Rab" Musa’ya İsrailoğulları’ndan Levililer’i alıp günahlarından arındırmak için onların<br />

üzerine su serpmesi gerektiğini söylemektedir 16.<br />

Hıristiyan yazılı kaynaklarında, 4. yüzyılın ikinci yarısında Thmuis Piskoposu Serapion’un<br />

su üzerine okunan bir duayı bildiği aktarılır. Kilise düzeni hakkında bilgi <strong>ve</strong>ren<br />

Suriye’de yazılmış (4. yüzyıl sonu) "Apostolischen Konstitution" içinde bu duanın,<br />

havari Matta’ya ait olduğu ifade edilir.<br />

Kiliseye girmeden önce, bu kutsanmış su içine elin daldırılıp haç çıkartılması, kiliseye<br />

temizlenmiş, günahlarından arınmış olarak girmeyi sembolize eder. Su burada<br />

"lustrasyon" yani tanrıya sunulan temiz <strong>ve</strong> günahsız kurban olarak kullanılmıştır 17. Kutsanmış<br />

su, inananlar tarafından evlerine götürülebilmiş ya da hastalara şifa olsun diye<br />

açılıp kapanabilen kaplar içine konmuştur 18. Bu tür nişler "kolymbion" olarak adlandırılmıştır<br />

19. Bunlar Suriye’deki özellikle Hauran bölgesindeki bazı Erken Hıristiyan Dönemine<br />

tarihlenen kiliselerde de görülür 20.<br />

Naosun güney duvarının batıya yakın bölümünde de bir kapı açıklığı bulunmaktadır.<br />

Naosta dağınık durumdaki sütun gövde, kaide <strong>ve</strong> başlıkları, bu bölümün orijinal görünümü<br />

hakkında fikir <strong>ve</strong>rmektedir. Farklı ölçü <strong>ve</strong> biçimlere sahip, ancak Korinth düzeni<br />

özelliklerini yansıtan kaidelerin hangilerinin arkad dizisi için kullanıldığı kesin değildir.<br />

Naostaki sütun gövdeleri, sütunlardan oluşan bir arkad dizisinin olduğunu gösterir.<br />

Naosun batı duvarındaki Korinth başlıklı plasterler <strong>ve</strong> doğudaki bemaya ait iki paye<br />

arasında, doğu-batı doğrultusunda 3,01 m.lik aralarla yerleştirilmiş üç sütun <strong>ve</strong> dört<br />

kemerle arkad dizileri oluşturulmuş, böylece naos diğer bölge kiliselerinde de olduğu<br />

gibi orta nef, kuzey <strong>ve</strong> güney yan nef olmak üzere üç bölüme ayrılmıştır. Sütunlar ile<br />

kemerler arasındaki başlıklardan biri kırık olmak üzere ikisi güney yan oda da, bir başlık<br />

ise kilise dışında, ancak yakınında yer almaktadır. Sütun gövdelerinin çapı 40 cm.<br />

ile 50 cm. arasında değişmekte olup Korinth başlıklar ise 60 cm. çapındadır. Kilisenin<br />

güneybatısındaki yapı kalıntısı önünde yer alan sütunun çapı da 60 cm.dir. Kilise çevresinde<br />

aynı ölçüyü <strong>ve</strong>ren başka bir sütun yoktur. Bu sütun <strong>ve</strong> başlıkların kiliseden önce<br />

aynı yapıda kullanıldığı kesindir. Şu andaki duruma göre in situ şeklindeki sütunlar<br />

kilise için yapılmış, ancak başlıklar devşirme olarak kullanılmıştır. Buradaki Korinth<br />

başlıkların bölgedeki benzerleri özellikle Elaiussa-Sebaste <strong>ve</strong> Kanlıdivane’deki tapınak<br />

mezarlarda yer alır. Bunlar 2. yüzyıl ile 3. yüzyıl başına tarihlendirilmektedir 21. Erken<br />

Hıristiyan Döneminde bu tarz başlıklar sadece Emirzeli, 2 Numaralı Kilise’de apsiste<br />

kullanılmış görülmektedir 22.<br />

Naostaki, boyutlarıyla diğerlerinden farklı kaidenin bir yüzü oluklu olup alt kısmı<br />

iki sıra silmeli, üzeri ise paye olarak devam etmektedir. Bölgede yer alan Çatıören Ki-<br />

Adrassos için bkz. Hild-Hellenkemper 1990, age., 159; E. Alföldi-Rosenbaum, The Necropolis of Adrassus (Balabolu)<br />

in Rough Cilicia (Isauria), 1980, 53 vd. Fig. 7-8 Pl. LIV, 2; Yanıkhan için bkz. Hild-Hellenkemper 1990, 459, Işıkkale<br />

için bkz. S. Eyice, "Richerche e Scoperte Nella Regione di Silifke Nella Turchia Meridionale", Milion I, 1988, 21<br />

vd. Tav. VII, 2.<br />

15 Çıkış, Bap 14.<br />

16 Sayılar, Bap 8:7<br />

17 K. Onasch, "Weihwasser", Liturgie und Kunst der Ostkirche in Stichworten, 1981, 375.<br />

18 B. Brenk, "Ein frühchristliches Weihwasserbecken in Leiden", Studien zur spätantiken und byzantinischen Kunst.<br />

F.W. Deichmann gewidmet (Hrsg. O. Feld-U. Peschlow), I, 1986, 77-78; E.M. Ruprechtsberger (Red.), Syrien, Von<br />

den Aposteln zu den Kalifen, 1993, 224.<br />

19 H. C. Butler, Early Churches in Syria 4 th -7 th Centuries, 1929, 216.<br />

20 Ruprechtsberger 1993, a.g.e., 224 Abb. 16; Butler 1929, a.g.e., 216 vd. Fig. 218-220.<br />

21 A. Machatschek, Die Nekropolen und Grabmäler im Gebiet von Elaiussa Sebaste und Korykos im Rauhen Kilikien,<br />

1967, 108 vd. Taf. 38. 41-42. 44. 46. 48-51.<br />

22 A. Aydın, Emirzeli. Eine hellenistische bis spätantike Siedlung im Rauhen Kilikien, 1999, 66 vd. Taf. 11,1-2.<br />

88

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!