13.07.2015 Views

1. Cilt - Kültür ve Turizm Bakanlığı

1. Cilt - Kültür ve Turizm Bakanlığı

1. Cilt - Kültür ve Turizm Bakanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

leden söz eder <strong>ve</strong> kalenin Çubukoğulları ile Artukoğulları dönemlerinde iskan edildiğinibelirtir 29 .Kalenin kurulu bulunduğu ana kayalıktaki taş malzeme ile oluşturulan sur duvarları,Osmanlı Dönemi onarımıarı dışında, bütünsel bir özellik göstermektedir ki, kale girişkapısı üzerinde yer alan <strong>ve</strong> kalenin bir bütün olarak yenilendiği ya da yeniden şekillendirildiğidönemi belirten kitabenin kimi bölümleri okunamaz ya da tamamen tahrip olmuşsada; "(...) Meliku'l- Alimu'l- Adil Muhiyyul- Adı fi'l- Alemin (...) hallede'lIahu mülkehu"şeklinde okunan <strong>ve</strong> "(...) Adil, alim, melik, dünyalardaki (ülkelerdeki) adaletin sağlayıcısı(...) Allah onun mülkünü daim kılsın (korusun)" olarak Türkçeleştirilen ancak,yaptıranın adının (şimdilik) tam olarak okunamadığı bölüm dışında <strong>ve</strong>rilen unvanlar,yapının Ortaçağ'da genel kimliğini kazandığını göstermektedir. Iç kalenin kurulu bulunduğukayalık platformun kuzey <strong>ve</strong> kısmen batısındaki alanda yer alan dış surlar, iç kaleninkuzeydoğu köşesinde yer alan burçtan itibaren kuzeybatıya doğru uzanarak öncegüneye ardından doğuya yönlenerek, güneybatı köşede yeniden iç kale surları ilebirleşir.Yer yer kesintiye uğrayan dış sur duvarları, önemli ölçüde kaba yonu taş arasıdolgu tekniğini gösterip, Osmanlı Dönemi XVi. yüzyıl izlerini <strong>ve</strong>rse de; kuzey surlarındoğuya doğru olan bölümündeki, bir dikdörtgen payandanın alt düzeyinde görülen yarımdaire kule/burç izi, dış surların daha çok Geç Roma/Erken Bizans Döneminde kurgulandığını,Ortaçağ'da önemini yitirmesine karşın, Osmanlı Döneminde (XVI. yüzyılya da hemen öncesinde) yeniden ele alınarak onarıldığını göstermektedir. Kale içi <strong>ve</strong>çevresinde görülen yoğun Ortaçağ seramiğinin yanı sıra, az yoğunluklu Roma/Bizans<strong>ve</strong> Osmanlı Dönemi seramiği, kalenin her üç dönemde de kullanıldığını gösterirken;Urartu ya da diğer dönemlere ait seramik buluntunun görülmemesini, geç dönem kullanımlarınıntahribatına <strong>ve</strong> kale eteklerinin baraj gölü altında kalmasına bağlamaktayız.Sur duvarlarının özensiz malzeme ile inşa edilmiş olması, kapsadığı alanın küçüklüğü<strong>ve</strong> duvar kalınlığının ince oluşu gibi özellikleri bir araya koyduğumuzda; dışsurları bir dış kale niteliğinden çok, iç kaleyi koruyan bir ön savunma ya da birinci kademesur duvarları olarak da kabul edebiliriz. Bu nedenledir ki, eski Pertek yerleşimindeyer alan yapıların bütünü, bu duvarların dışında kalmıştır. Bu durumda, Geç Roma/ErkenBizans Döneminde oluşturulan kale, iç kalesiz olarak doğuda <strong>ve</strong> güneydeana kayalıklar, kuzeyde <strong>ve</strong> batıda bugünkü dış sur duvarları ile sınırlanmış <strong>ve</strong> ana kayalıklarınçeşitli yerleri, zayıf da olsa çeşitli yerlerde duvarlarla desteklenmiş olmalıydı.Bu durum, ancak dış surlar çevresinde yapılacak bilimsel sondaj kazıları ile açığa Çıkabilir.Doğu-batı yönünde, doğu yönde daha geniş tutulan düzensiz dikdörtgen birplana sahip olan iç kalenin (Çizim: 6) girişi, kuzey surların doğuya yakın bölümünde yeralır. Kuzey yönde daha düşük seviyeli ana kayalıklar üzerine kurulu sur duvarları, diğeryönlerde daha yüksek seviyedeki kayalık üzerinde yer alır. Gerek bu neden ile, gereksekuzey cephenin savunma zayıflığı <strong>ve</strong> kale girişinin bu yönde olması nedeniyle,sur duvarları bu yönde daha yüksek tutularak, daha düzenli bir örgü <strong>ve</strong> çevredeki kayalıklardanelde edilen andezit malzeme ile tahkim edilmiştir.Basık tuğla kemerli <strong>ve</strong> oldukça yıpranmış olan giriş kapısı, kuzey duvarın güneyedoğru kırılmış yüzeyinde yer alırken; doğuya doğru gidildikçe, çeşitli kırılmalarla doğu-batıyönünde cephe <strong>ve</strong>ren surlar, üç cepheli bir burç ile güneye doğru yönlenir <strong>ve</strong>doğu cepheyi başlatır. Kuzey cepheye oranla daha çok yıpranmış olan doğu cephe surduvarları, güneye doğru gidildikçe malzeme <strong>ve</strong> işçilik kalitesi gibi, sur duvarlarını da büyükölçüde yitirmektedir ki, diğer cephelerde de görülen bu durumu, duvarların oturduğukayalıkların bu bölümlerde daha yüksek oluşuna <strong>ve</strong> doğal bir sur niteliği taşımasınabağlamaktayız. Doğu cephenin eksenine kadar kırılmalarla sağlam ulaşıp, buradabir burç yapısı oluşturan surlar güneye doğru kesintiye uğrasa da, güneydoğu köşede-29 Aşan 1992: 87. 88.146

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!