13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yeşillik akıyordu üzerlerine, adamın bacaklarıuzadı sonra, uzadı, uzadı, uzadı...".bağırıyordu müşfik dalganın içinde, avucundakiçakılları saçtı. ıslandık, fenerindibinde"... Kısıldı sonra..."koca bir gürültü söndü. Dalga çekiliyordu.Müşfik yere çöktü. Çakılların küçüklerisürükleniyordu denizle birlikte. Uzakta birgemi, eski mahallenin, Arifin evinin önündendönüyordu burnu; ışıltının içinde eridi. Işıltıkoyulaşmadı bile. Fenerin kayalığından sulardamlıyordu denize herhalde.Paralanan büyük dalganın ardından dahaküçükleri geldi. Fenerin aklığı kirlenmeğe başlıyordukamaşmış gözlerimde. Dönelim mi, dediğimisanıyorum. Müşfiğin anlattıklarından,pek bir şey anlamadım ama, sorulmayacağınısezdim. Sonra gene Müşfiğin kulağına fısıldadım,"Annen ne biliyor Meryemin kötü bir insanolduğunu?" "Bilmez olur mu? Bilir elbet.""Peki neden saçını okşamasından sıkıldın?"dedim. "Onu sevmediğimi söylerim hep.Beni sevivor, fakat çok kırıyor. Onun için sevmem.""Öpmez misin hiç?" "Tabiî öperim.Her sabah, her gece. Sonra azarlar beni, küserim,barışırız gene. Ama kırar beni. Sevmem.Ondan, sizin önünüzde okşaymca..." Fikret,92 Kavruk

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!