13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Rahmi beylerle istasyonda konuştuk. Yollarıaçık olsun..." Lokmalar dizildi araya. "Birşey değil, çocukların korktuğuna acırım. Onlaraçok yazık oldu. Sersem gibiydiler hâlâ;o cin gibi çocuklar..." Ben, sedirin köşesinetıkılmış bulduğum, Nerminin ayılı geyiklimendilinin sözünü etmedim. "... Hem neymiş,biliyor musun? Komserden öğrendim." Sesiniindirdi. Burnumu kaldırmadım. Dinlemeğeçalışıp, dinleyip, bir lokmayı lâf olsun diyeyutuyordum arada. "Hani Reşit efendinin anlattıklarıvar ya... Asıl iş, Meryem yalnız kaldıktansonra olmuş. Bunu Rahmi Bey anlattıistasyonda. Ona da Nazmiye hanım anlatmış.Bize söyleyememiş bunları kadıncağız. Meğer,o, geceleyin bir aralık uyanmış, arka penceredenbir ışık geldiğini görünce kalkıp bakmış;Meryem, tek mumun ışığında çırılçıplak,otların üzerinde..." "Yanında biri mi..." diyefısıldadığını sanıyorum annemin... Babamınsesi daha da silikleşti. "Hayır, canım, yalnız,yalnız; otların üzerinde kıvranıyor, çeşitli biçimleralıyormuş..." Dondum. Büsbütün silinen ses "...hasta... zehirlenmiş... düşünmüş...hasta... değilmiş... anlıyorsun..." dedi, söndü.Ellerinden, sesin bana baktığını anladım.Başımı kaldırmamağa çalıştım. Atıştırıyordum.Durmadan. "Sonra?" dedi' annem. OnaKavruk 87

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!