13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Bilemezsin sen benim kadar; babam anlattı."Fikret söndü. "Babam anlattı. Gece eski mahalledendönüyormuş. Arife gittiydi. Arifi bilirsin,burunda, mezarlığa yakın oturan balıkçı.Hani pazar sabahları, asfalttaki köşklereİstakoz satar. İşte ona gittiydi. Dönerken kestirmedengeleyim diye, Meryemin bostanınınarkasından dolaşmış, işte o zaman görmüş.Meryem, evlerin arkasındaki arsada, mısırlığıntam karşısında dört beş erkekle oturmuş,rakı içiyormuş. Yanlarında da şey Zehra varmış,o-o-orospu Zehra. Hepsi sarhoşmuş adamakıllı.Fazla ses çıkarmıyorlarmış ama kıs kısgülüşüyörlarmış.Öpüşmüşler sonra, sarılmışlar,yere yatmışlar, altalta, üstüste..." "Baban mıanlattı bunları?" dedi Fikret. "Uyduruyorsun.Ne biliyorsun?" Müşfik solundu. "Uydurdum.Babam anlatmadı. Biliyorum. Biliyorsun.""Anlat Müşfik" dedim galiba. "Sonra, babamındediği, gülüyorlarmış, fısıl fısıl konuşuyorlarmış.Yanlarında mumlar varmış. Babamsokağa, bostanla evlerin arasından çıkmış.Herkesler uyuyormuş. Kapılarını çalayım, habervereyim, diye düşünmüş, vazgeçmiş sonra.Bizim bahçeye, tabiî arka kapıdan girmiş.Erikliğin kapısından. Kilidi de asmış, kitlemiş.Sarhoşlar bizim bahçeye girmesin diye.O zaman heriflerin kalkıp, Zehrayı da araları-Kavruk 83

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!