13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dikten sonra dizini sallamadı. Taş gibi durdubir hafta. Demirin yerinde, uzaktaydı bu gece.Pencerenin kenarı yumuşak bir ses çıkarıyor.Kar yığılmış olacak. Bakarım birazdanPendikte de eser şimdi, soğuk, acı. Anası üşür.Kendi üşüyor mu? 0 uzun soğuk masanın ikiucunda konuşmadan oturmuş yiyor susuyorsusarken yemeyi unutuyor bakıyor biribirimizebakıp gözgöze geldikçe başımızı gene tabağımızaindiriyor yemek yer gibi yapıp alttanbakıyorduk gene biribirimize. Kar adamakıllıbeslemiş pencerenin önünü, yuva yuva, yumuşak.Dökülüyor, çöp gibi, temiz, acelesiz, gömücü,kirli. Isınmışken gene üşüdüm; penceredenbakacakmışım ille. Bakıyorduk biribirimize.Sonra bakmadım bir daha. Yüzününuzaklığı yorucuydu. Demir Bilecik dolaylarındadırşimdi. Anası uyumuştur Pendikte. Kendi...Demiri kıskandı mı anlayamadım. Kardeşi.İlk geldiği gün görmedimdi zaten. Ertesigün tanıştık.Kumral, san kumral. Gözleri Rızanmkigibi soluk yeşil. Ama Rızanmkiler esmeryüzünde daha soluk, çok soluk durur. Gözlerinebakmadım artık yemekte. Karnımı doyurdum.İnatla, inadına. Mandalina yeyip yemeyeceğimisorduğunda bile bakmadım yüzünehayır derken. Sustu. Demir konuşkandı.Zanzalak Ağacı 69

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!