13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

di yanımıza, çöktük. "Annen biliyor mu buraya geldiğini" dedi. "Bilir ya" dedim. "Okulagitmiyor musun" "Az kaldıydı bitmesine, bizzaten buraya geldik, karnemi yollarlar, pek iyiile geçeceğim" "Üç gün kaldı tatile. Onun içinkaçtım. Anneme söyleme. Isırtırım yoksa. Barut!"Kırçılı başını kaldırdı. Uzun otların içindenyemyeşil, geldi, sonra başını Müşfiğin dizinedayayıp gözlerini bana dikti, kırpıştırdı,yalandı uzun, kupkuru diliyle. "Anneni bilmemki" dedim. "Bilince söylemeğe kalkarsında belki" Barut'a bakıyordu. İkisinin debaşı ayaklarının arasında duruyordu. Sarısınıotların arasından şöyle bir görebiliyordum.Müşfikle gözgöze "Bebekçi kim" dedim.Kalktı,kalktım, onlar da dikildi uzun otların içinde,yemyeşil. Otların bodurlaşıp kuruduğu, çiğnenmişbir yere yürüdük. Bir köprünün dahageçtik altından. Köyden de görmemiştim burasını,şimdiye dek iki kez uzanmış olduğumköprüden de. Bir ağaç vardı. Çınara benzer.Dibinde çukur bir patika. Birden denizi gördümkarşımda. Koca koca, cilâlı, mor, sarı,tek tük yeşil, tozlu, damarlı çakıllarınüzerindenyürüdük yürüdükbaktımbir kayalığın dibine bitiştiği yerde bayağı bü-Beşinci Gün 35

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!