13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

gibi, bulut bulut bir sıcakla mavi göğe doğruyükseldiği için, kayıtsız, ilgisiz, sanıyordumherkesi. Arada bir, yüzlerle ellerde bir durgunlukseziyor, yanıldığımı anlıyordum sonra. Pişenetler her günkü gbi çevriliyor, sahanlara,tabaklara aktarılıyordu.Ekmek kucağımda, dönerken, Dilâver Hanımınkapısının önünden büyük bir meraklageçmiştim o gün. Her günkü gibi penceredenbakıyordu. Bense her günkünden büyük birparça ekmek koparıp attım ağzıma. DilâvjrHanım, o gün de hiç duraksamadan,sesinin hergünkü tazeliğiyle, her gün söylediği sözü hergün söylediği gibi, tadına ilk olarak varıyormuşçasmasöyledi : "Ekmeği bitiriyorsunayol... Gelip ninene söyleyeceğim, bak gör..."Evinden hiç çıkmazdı Dilâver Hanım. Çıkışsözü etmek doyuruyordu onu anlaşılan.Dilâver Hanım her günkü gibiydi. Bizlerisık sık penceresinin önüne çağırıp koca kocaaçılan ağızlarımıza bakmadan, bir şey anlamadığımızıdüşünmeden, korkunç, kanlı, karmakarışıksavaş hikâyeleri anlatan kadın daöyle olduktan sonra Sarıkum, savaşı düşünüpdurgunlaşmış olamazdı ki...Eve gidince nineme her günkü küçük yalanımısavurdum: "Saraylı Hanımın selâmı varŞarkısız Gecelerin İlki 29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!