13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

düm durmadığını yelkovanın sezdirmeden hepbir ötedeki çizgiye doğru süründüğünü yüzündeacılık görürdüm daha sonra zamanınhâlâ durmadığına üzülür kendi çağının hâlâkapanmamış olduğuna yanar gibi bir hal olurduyüzünde saati mineli renkli incecik saatinigene serçe parmaklarıyla önce kılıfına sonrakat kat çamaşırların arasından koynuna sokarken.Ah nasıl acımazdım nasıl kıyardımoncağıza.) Pencereden bahçenin tahtaperdesini,onun ardında Hasene hanımların pencerekafesinin üst kıyısını, onun üstünde ahşap duvarı,en üstte de yıldızlara boğulmuş sütsükoyu maviye bakardım. Anam sözünü sürdürürdü.(Ah o zamanlar geçti geçti bir yaz günüistasyona değin gelen ninemi kucaklayıpkaldırırken bizi almağa gelmiş olan babamannesini kucağına alıp arabasına bindirir arabacıçocuğa sürmesini söylerken ninem gözyaşlarıiçinde başını mendiline gömerken birdaha buralara dönmeyeceğimizi ninemin o kışöleceğini İstanbulu kıran savaş yıllarında Dereciğegitmenin artık düşünülemeyeceğini küçükhalamın her zaman içtiğinden bir yudumfazlasını içmeden saatini dikkatle sevgiyle taparcasınakurup kılıfına yerleştirip başucunabıraktığı herhangi bir gecenin sabahında artıkuyanmayacağını büyük halamın babama ha-164 Acı Kök Yağmurun Tadında

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!