13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

şeyler söylemezdin... Susuyordum. Öteki yoludenedi: Baktım da, babana bir tek söz söylemedin,bir tek karşılık vermedin, iyi ama seninhuyun değişmediğine göre, bütün söyledikleriniya işitmedin ya da umursamadın, aklındalgadaydı demektir. Hangisi, söyle, söylebana, hangisi, söyle, oğlum benim.Gene eski yola dönüyorduk. Parmaklarımomuzuna geçti, saçlarını kokladım, anneciğim,anacığım dedim. Sesini çıkarmadı, neden sonrayeter oğlum dedi, canımı acıttın ama sesçıkarmadım, yeter, söyle bana ne var, ne oldu?Ne geldi birden aklına? Seviniyordum canınınyandığını açıkça söylediğine, benim deistediğim oydu. Bütün kadınlar gibi canı yanmalıydı,sevilirken bile...Şey, anne, şey, diyordum; bir türlü ağzımvarmıyordu, emin değildim daha. Anne dedim,babamın cebinde, cıgara kutusunu alırken, altındabir şey bir anahtar buldum bir kapıanahtarı...Susuyordu, bana bakmıyordu bile. Kötüanne, çok kötü bir şey, sana belki de söylememeliydim- nasıl söylemezdim söyleyecektimsöylemem gerekiyordu - sarı, pirinç bir anahtaranne, uzun, bildiğim kapıların hiçbirineuymayan, ne evin ne de başka bir yerin, ancakevet, bir tek kapı var, bildiğim bir kapı,Anahtar 147

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!