13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Alna doğru taşan bir boya görüyordum, şakaklardanaşağı, kulak arkalarından enseyedoğru akmış bir boya... Kara bellediğimiz saçlarınüzerinde kızılımsı bir esmerlikle parlayanbir boya. Yağlı bir derinin, her bir gözeneğibir iğnenin yumuşak bir kumaşta açtığıçukurlara benzemiş yağlı bir derinin örttüğübir yüz uzuyordu. Burnu uzuyordu, yüz çeneyedoğru inceliyordu, kaşlar gözlerin dış uçlarıüzerine doğru iniyordu, yüz her zamanacılıymış, sancıîıymış gibi duruyordu, her zamandurduğu gibi, hele benim bir yanlışımıçıkardığında...Dikilip durma dedi bir daha babam - ReşitBey -, dikilip durma orada, git ananın yanma,beni her gece gözetlediğiniz yere git, bırak göğebakmayı, olmayan yıldızlara başka zamanbakarsın, ben öldükten sonra bakarsın yıldızlara,durma karşımda öyle...Kaçmıştım. Yüz, şişman bir gövdeye binmişgeliyordu bana doğru karanlığın içinde.Yanlışımı bulduğu zaman baktığı gibi, gözlerinidevirerek bakıyordu şimdi de, beğendinmi yaptığını der gibi bakıyordu...Yanından geçerken, anam, kolumdan tuttubeni, çekti yanına. Gel, kaçmanın sırası değil,ağzından baklayı çıkar, söyle bana ne olduğunu,bir şey var mutlak, yoksa sen öyle146 Anahtar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!