13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Cadde de sessiz, uyku içindeydi. Arada bir,uykusunu alamamış bir halle bir pencere aralanıyor, hemen sonra oracığa çöküverecekmişçesineuykulu, boş, karanlık, duruyordu öylece...Fakat aralarından geçmeğe başladığımdabir çoğu uykuyu unuttu. Kadın başları öncelerikararsız, sallandı perde ardlarmda. Sonra başlarlabirlikte gövdeler de eğilir, dışarı sarkargibi oldu. Önlerinden geçerken içeri çekildiğinigördüğüm başların arkamdan birden uzandığını,bakışlarını, dudaklarının kıvrılışını duyuyordum.Bu kadınların hiç biri beni tanıyamamıştı.Hiç birini benzetememiştim tanıdıklarıma.Sarıkuma, biz gittikten sonra, yerleşmiş olacaklardı.Asfalttan çayıra saptığımda kadınlarıunutmağa çalıştım. Sarıkum, kendine benzetiyorduinsanları, böyleydi bu.Çayırın karşı kıyısında evimiz, apak, duruyordu.Hepsini çiğneye çiğneye geçtim çayırıniçinden : Karasarı ot kuruları, Süreyya öğretmenindaha o zamanlar bana kıraç yer bitkisidiye tanıttığı, etli yeşil yaprakları yıldız yıldızkümelenmiş, dikenli, dikensiz, düz, yamrı yumru,değişik bir takım bitkiler; boş bir içliliklebitivermiş sıska sapların ucundaki mor, pembe,mavi, irili ufaklı çiçekler... Hepsini, büyük14Sarıkuma Giriş

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!