13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ayaklarımın altındaki illet, katılaşmış çamurutemizlemeğe uğraşıyordum. Tren sesi yaklaşırken,yolun, evlerin, evleri çevreleyen bahçelerinarasına girdiği yere geldim. Trenin soluğunauymağa çalışmak boştu, yetişemezdim.Dumanlı gürültü, ötelerde, istasyonun oradasoludu, sayıkladı, sonra gene aktı. Uzaktaydışimdi. Bulunduğum yerde sessiz dumanlar dağılıyor,ufalanıyordu havada. Ses uzaklardakesildi. Yürüdüm gene.Asmalar vardı sağımda; kanca parmaklı,kıvranan, ilenen asmalar. Bu günlerde bile üçdörtay öncesinin yapraksız, koruksuz yoksulluğunda.Sabah sisi, parça parça, tel tel ötelerineberilerine takılmış kalmıştı. Durdum.Yıllardır, yollarım boyunca, tren pencerelerindensarkar, bunu görmeğe çalışırım, sabahları.Asmalar yalnızdı. Ölüm içindeydiler, kötüydüler.Bir zamanlar buralarda, bir kulübedeoturan cüce kurşuncu kadına benziyorlardı.Safiye Hanım da kötüydü, çok kötülük etmiştihayatında. "Ölmüştür şimdi..." diye düşündüm.Evlerin sessizliği içinden geçtim. Toprağıkömür tozu, taşları kömür parçası olan yerdeydimşimdi, istasyonda. Sessizdi ortalık.Caddeye çıktım sonra.Sarıkuma Giriş 13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!