13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

aşağı inmiyor ama gene de ayrılmıyorum buevden. Onun düzeni bozulmasın diye. Ona onlarbakıyor, ben bakamıyorum. Anlıyor musun?Ama anlayamazsın sen. Sen de onun arkadaşısın.Sen de onun gibisin." Başı kof birgürültüyle yastığı ezdi. "Kalk, şu gözden ilâçşişesini al." Başını duvara çevirmişti. "Çabukol, ver şu şişeyi." Kolumu bıraktığını gördüm,duymadım ama. "Ne duruyorsun. Konsolunüst çekmesinde. Çabuk ver." Çekmede bir hapşişesi vardı. "Hâlâ bulamadın mı?" Duvar sesiniboğuyordu. "Uzun şişe." Mendillerin, tülbentlerin,altından bir ucu gözüken kahverengiuzun şişeyi aldım, uzattım. Mantarını çekipağzına dayadı. Keskin kokuyla toparlandım.Şişeyi gene tıkamış, yastığının altına saklamıştı..."Ne yapıyorsun teyze!" Sesim boğulduktankurtulmadan sivrildi. "Karışma, karışmasen. Anlayamazsın. Anlayamazsın yalnızlığınne olduğunu. Gel yanıma." Yüzü hâlâ duvaraçevriliydi. Sesi düzgündü ama. Büyük birüzünçle ağır, nemli, düzgün bir ses. "Gel." Genekoluma yapıştı, oturttu yatağa. "Geceler boyuonu bekledim, biliyor musun? Geceler boyu.Seni sevdiği, seninle gezdiği için kıskançlıktanparmaklarımı dişledim durdum. Gecelerboyu, uykusunun içinde bile olsa, bana seslenmesini,beni yanma çağırmasını bekledim.Çatal 113

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!