13.07.2015 Views

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

90819f1c3862fb4fbd80db6103a4a4aefc0ad1be

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kanmış bir yeşil, otelcininkinden başka bir;şildi ama Suatın gözlerini anlamak için otelningözlerini görmeliymişim... Horozlar ötü-)rdu. Suatın penceresi, çayırdan yola, yoldanzim bahçenin arka kapısına vardığımda bileıpkaranlık kalmıştı. Uyumuş olacağını düindüm;ışığını, bekleyeceğimi bildiği için yakamıştırdedim. Utandım sanıyorum sonra,ma gene de uyanamayacağmdan, gelemiyeceinden,gelmeyeceğinden korktuğumu biliyoım.Hatırlayamıyorum nasıl uyuduğumu dün;ce...Bir şarkı gibi geliyordu uzaktan...IÇarşafların arasında başını güç halle görim.Karmakarışık, darmadağınık bir gürbüzjek gibi yatıyordu. Kokuyordu oda. Çocukktankalma kapalılık, çarşaf, ne denli silkersesilinse tozun sinip kemirdiği kumaşlarınıkusuna, sabun kokusu karışıyordu. Yalnızıtün kokuları bastıran, ince, ekşimsi bir koıdaha vardı. Yatağa yaklaştıkça daha tanık,daha belirli bir hal alan bir koku; içkikuşu... Çarşaf büklümleri içinden beliriveabedenin bükük boynu doğruldu, başı birazilkti, sonra gene yığıldı. "Ben de Suat şanstım".Ses şimdi biraz daha canlı, gene densuz bir acının ağırlığı altında ezik çıkmıştı.Çatal

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!