13.07.2015 Views

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

asındaki köşe yazarlarına kadar, düzeniçi çeşitli kesimlere de saldırmaktadır.Düzen içi kesimler,AKP’yle şu veya bu noktada uzlaşıryine. Ama halk uzlaşamaz. Halktanyana olduğunu iddia edenler uzlaşamaz.İlerici, devrimci, yurtsever olduğunuiddia edenler uzlaşamaz.Ne var ki bu noktada olmaması gerekenuzlaşmalar sergilenmiştirsol adına. ÖDP’sinden Alevi örgütlenmelere,Kürt yurtseverlerindenESP’sine, işçi sendikalarına kadarbir çok kesim, “açılımlar”da uzlaştı,AB üyeliği destekçiliğinde uzlaştı,Ergenekon davalarında uzlaştı... Doğrudanveya dolaylı AKP’ye destekverdiler. Veya AKP politikalarında“desteklenecek” yanlar buldular. ABüyeliğinden demokrasi, “açılım”lardanKürt sorununa çözüm, Ergenekondavalarından “gerçeklerin açığa çıkmasını”beklediler. Solun çeşitli kesimlerinin,aydınların bütün bu olaylarkarşısında bu kadar vahim yanılgılaradüşmesi, Türkiye solundakiçarpıklıkların boyutlarını göstermesiaçısından öğreticidir.Demokrasi mücadelesinde, devrimmücadelesinde kendi özgücünegüveni esas almayan, ideolojik-politikanlamda burjuvaziden etkilenmeyeaçık, demokratik mücadele konusundafaşizm altında yaşadığımızıunutan legalist kafa yapıları, bu sonuçlarıdoğurmuştur.AKP tüm terörüyle yine herkesinkarşısındadır işte. “Açılım”lara,“AB’ye uyum” politikalarına, Ergenekon’a,Balyoz’a özel çok büyükönemler atfedenler, AKP’nin faşist yüzüylekarşı karşıyadırlar. Ve bu noktadada, halkın ve ilerici güçlerin uzlaşmaseçeneği yoktur. O zaman direnilecek.Peki nasıl? Nasıl sorusununcevabı, Halk Cephesi’nin pratiğindedir,Engin Çeber davasındadır,Güler Zere’ye Özgürlük kampanyasındadır,hasta tutsaklar eylemindedir,parasız eğitim çadırlarındadır,emniyet müdürlükleri önündeki direnişlerdedir...Abdi İpekçi direnişindedir,7 yıllık Büyük Direniş’tedir...Derneklerimizdeki, dergi bürolarımızdakibarikatlardadır... Semtlerimizdekibarikatlardadır...Türkiye solu, bu pratiği tartışmaktansürekli kaçıyor ama kaçmamalı.Derneğinde, dergi bürosunda,sendikasında polisin keyfi baskınve aramalarına direnmeyenler, KEN-Dİ MEŞRULUKLARINA İNAN-MAYANLARDIR. Böyle değil mi?Buna siyasi olarak itirazı olan var mı?O halde, sol, kendilerinin demokratikkurumlarını meşruluk temelinde niyesavunamadığını tartışmalı. Cephe’ninpratiğinin belirleyici yanlarından biri,sonuç almayı hedeflemektir. Tabiiçok büyük saldırılar karşısında 40-50örgüt bir araya gelip sadece bir iki basınaçıklaması yapmakla yetiniyorsa,bu pratik de sorgulanmalı, tartışılmalı.Solun sonuç alıcı bir demokratikmücadele anlayışına ihtiyacı var.Halka, emekçilere güven vermemizinen temel yollarından biri de budur.Halk Cephesi’ninsaldırılar karşısındakidireniş çizgisi ve demokratiktalepler doğrultusundasürdürdüğü kampanyalar veeylemler, demokratikmücadele açısından çarpıcıörnekler sunuyor. Bu çizgininözeti, haklarımızı direnereksavunmak, kazanımlarımızıcüretle büyütmektir. Buçizginin bir yanında haklılıkve meşruluğumuz, diğeryanında devrim iddiamız veiktidar perspektifimiz vardır.Oligarşi her alandaki mücadelemizive örgütlenmemizi etkisizleştirmekve tutuklamaları haklı göstermekiçin en klasik silahına, “terörizm”demagojisine başvuruyor yine. De -mokratik bir eyleme katıldıkları içinTAYAD’lılara, Gençlik Federasyonu’ndanöğrencilere, Haklar ve Özgürlüklerderneklerine yö ne len saldırılar,polis tarafından halka “Terörör gü tü ope ras yo nu” olarak yansıtılıyor.O za man her tür lü zu lüm, key -fi lik, ya sa dı şı lık, “meş ru” olu yor!Terör demagojisini kesinlikle boşa çıkartmalıyız.Kuş ku yok ki “te rördemagojisi ” ve “te rö ris te her şe yinmübah olduğu” anlayışı belli ölçülerdekabul ettirilmiştir kitlelere. Sı ra daninsanların polis tarafından coplandığında, gaz bombasına maruz kaldığında,“biz terörist miyiz?” demeleri,bu bilinç çarpıtmasının bir sonucudur.Ancak, bir yanıyla teşhir de olmakta dır bu de ma go ji. Halk,oligarşinin terör demagojisini, mücadeleeden her kesimi sindirmek içinkullandığına bizzat yaşayarak tanık olmaktadır. O noktada “biz de te rö ris -tiz” diyebilmektedirler örneğin. Bu ikita vır, yan ya na va ro la bil mek te dir.Mesela Te kel iş çi le ri sal dı rı ya uğ ra -dıklarında ortaya çıkan tablo bununsomut bir göstergesiydi; bazı Tekel işçileri“biz terörist miyiz” diyerek saldırıyıeleştirirken, bir kısmı da “biz deteröristiz işte, gerekirse de çatışırız”diyordu. Bu noktada devrimcilerin,solun tutumu belirleyicidir. Linçler, terördemagojileri karşısında, polis dayatmalarıkarşısında asla geri çekilmemekgerekir.AKP, muhalefet eden her kesimesaldırıyor. AKP’nin politikalarınınözü TEHDİT, KORKU, SİN-DİRMEKTİR! Bunun karşısında uzlaşmak,gerilemek, düzenin icazetineve yasallığına sığınmak, faşizmi güçlendirir.Bu noktada, fazla seçenekyoktur. Haklarımızı direnerek savunacak,kazanımlarımızı cüretlebüyüteceğiz. Sadece savunmada olmayacağız;yeni hakları, yeni kazanımları,yeni mevzileri de hedefleyeceğiz.Buna cüret edeceğiz.Denilebilir ki, bugün tüm halk kesimleri,tüm ilerici kesimler saldırıaltındadır. Kimse de seçim sonrası“balkon konuşmaları” beklentileriiçinde olmasın. AKP faşizmi,zulmü sürdürecektir. AKP baskısı altındakitüm halk kesimleri! HALKCEPHESİ’NİN MÜCADELE ÇİZ-GİSİNDE BİRLEŞELİM! Saldırılarıpüskürtecek, kazanımlar sağlayacaktek doğru çizgi budur.Sayı: 272<strong>Yürüyüş</strong>12 Haziran20115

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!