13.07.2015 Views

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Av ru pa’daSayı: 272<strong>Yürüyüş</strong>12 Haziran2011Şadi Özbolat davasında bir işkenceci!Alman yargısında savunmabir hak olmaktan çıkarılmıştırAlmanya’da sürmekte olan Şadi Özbolat ve Ünal Düzyar’ın mahkemelerine31 Mayıs ve 1 Haziran’da görülen duruşmalarla devam edildi.Devrimci tutsak Şadi Özbolat’ın dosyasını hazırlayan Federal KriminalDairesinden bir tanık dinlendi.Tanık, Şadi Özbolat’ı nasıl aylarca takip ettiklerini, yaptıkları dinlemeleri,arabaya yerleştirilen dinleme cihazı ve ortam dinlemelerindenedindikleri bilgileri anlattı.Dinlemeler sonunda kırk tane tutanak tuttuklarını anlattı. Almanemperyalizminin yargısının duruşmaya ilişkin kimi işlemlerinden sonraduruşma 9 ve 10 Haziran’da tanığın dinlenmesine devam edilmek üzerebitirildi.Kuşkusuz burada mahkemenin bizi ilgilendiren yanı Alman yargısınınmantığıdır. Gerek Şadi Özbolat, Ünal Düzyar gerekse Faruk Ereren vedaha önce karar verilen Nurhan Erdem davalarında görülen ortak yan, Almanyargısında savunmanın bir hak olmaktan çıkarılmış olmasıdır.Savunma bir hak değil formalitedir!Alman emperyalizminin mahkemeleri özellikle siyasi davalarda, devrimcilerekarşı teslim alma, teslim alamazsa ağır cezalar vererek cezalandırmapolitakası izlemektedir.Devrimcilerin davaları ayrılmış, mahkemeleri hakim ve savcıları özel olarakseçilmiştir. Mahkemelerde devrimci tutsaklara karşı düşmanca davranılmakta,bir hak olan savunma hakkı bir formalite olarak görülmektedir.Savcılık her tür suçlamayı kolayca yöneltirken, bunu belgelemek gibibir sorumluluk taşımazken, tutsakların tanıkları da kolayca reddedilmektedir.Hakimler ve savcılar duruşmaya çıkarılan her tutsağa, suçlu gözüylebakmakta, o nedenle de tutsaktan “suçunu itiraf etmesi”, “suçunu kabuletmesi”, “mahkeme ile anlaşması” istenmektedir. Bunun için baskıyapılmakta, bunun için ağır cezalar şantaj olarak kullanılmaktadır.Şadi Özbolat’a daha ilk duruşmalarda Hakim, “istediğini söyleyebilirsinama şikayetlerini dikkate almayacağız. Bunu bilmelisini.Söyleyeceklerininbizim için bir anlamı yok” demiştir. Bu Alman yargısınınmantığıdır işte!Savunmayı formalite görme, tutsak konuştuğunda saygısızca müdahaleedip mikrofonu kapatmak, “savunma yapamazsın” demektir. Bu yakalaşım,hemen herkesi “potansiyel suçlu” gören bir mantığın sonucudur.Yine emperyalizmin yargısı kolayca avukatları aşağılayabilmekte, avukata“yalancı”, “mahkemeyi oyalıyorsun” diyerek avukatları baskı altınaalmaktadır. Siyasi davalara böylece katılacak avukat çıkmasın istiyorlar.Üç- beş ihale karşılığında oligarşinin hazırladığı dosyalar ile hukukularınısatanlar, komplo davaları açanların gücü devrimcileri yargılamayayetmez.Çürüyen bir düzeni zorla ayakta tutamazlar. Çürüyen bir düzeni cezalarla,tecrit ile ayakta tutamazlar.Devrimciler mücadeleleri ile tarihsel olarak haklıdırlar. O kürsüdenkonuşurlarken bu inançla konuşmaktadırlar. Mikrofonları kapatarak sesimizisusturamazlar.Kurulan stantlarlatutsakların sesinitaşıyoruz!Aylardır, Avrupa’nın çeşitli şehirlerindestantlar açıyoruz. Pankartlarımız, afişlerimiz,yaptığımız köşeler, sloganlarımız ileAvrupa’da halklara tecriti ve devrimci tutsaklarıanlatıyoruz.Belki “iğne ile kuyu kazıyoruz” amatecriti anlatmakta ısrar ediyoruz. Tutsaklarınsesini alanlara, meydanlara, halklarataşıyoruz. Israrla anlatmaya suyun kayayıdeldiği gibi tecriti teşhir etmeye devamedeceğiz.Dilimiz döndükçe, her zaman tecriti anlatacak,tutsakları sahipleneceğiz.“İmza atıncabırakacaklar mı ki”Almanya’nın Duisburg şehrinde 3 Haziran’daÖzgürlük Komitesi üyeleri Türkiyeligöçmen halkın yoğun yaşadığı König-Heinrichmeydanında imza standıaçtı. Ve üzerinde Almanca ve Türkçe“Tecrite Yüzbin Kere Hayır” yazılıpankartı astılar.Türkiyeli devrimcileri anlatan ve Almanemperyalizmi ile Türkiye faşizminiteşhir eden 150 bildiri dağıtılıp, imzatoplandı.4 Haziran’da ise bu kez ÖzgürlükKomitesi üyeleri Türkiyeli göçmen halkınyaşadığı Hamborn kentinin pazar meydanındadevrimci tutsaklar için imzastandı açtı.Halktan imza toplanırken, tutsaklarınmücadelesi ve tecrit anlatıldı. İmza istendiğinde,“imza atınca bırakacaklar mıki?” diye soranlara, Özgürlük Komitesiüyeleri, niye imza topladıklarını anlattılar.46HAKLARIMIZI DİRENEREK SAVUNACAK

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!