KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

13.07.2015 Views

Sandığın içinde düzene ortak olmak var!Devrimci alternatif, devrimciçözüm, sandığın dışındadır!Sayı: 272Yürüyüş12 Haziran2011Oligarşi halkı aldatarak seçimoyununu sürdürüyor. Düzen partileri,seçim kampanyasını kitleler içindaha çekici ve etkileyici hale getirmekiçin her türlü yöntemi deniyorlar.Meydanlara kalabalıkları toplamakiçin büyük reklam kampanyaları yürütülüyor.Bununla da yetinilmeyipbelediyeler, valilikler, devlet kurumlarıseferber ediliyor. Halkı meydanlaraçekmek devletin ve tüm düzenpartilerinin adeta “kutsal” görevi.Düzenin basını, TV’leri adeta“tam kapasite” seçim oyunu için kullanılıyor.Tabii en fazla da iktidar partisiAKP kullanıyor. Ama her şartaltında çözüm olarak halkın karşısınasandık çıkarılıyor. Halk, sandıktanbaşka bir çözüm düşünmesin,düzen partilerinden başkasını görmesinistiyorlar.Halkın, kendi sorunlarını ancakdevrimin ve devrimci kadroların çözeceğigerçeği ile yüzleşmemesi içinher yola başvuruyorlar. Yalanları,vaatleri, şehir şehir dolaşıp mitingleryapmaları, halkı düzene daha çok bağlamayayöneliktir.Sandığın içindekiler vesandığın dışındakilerSandık, belki tek başına bir isim,bir semboldür ama bir tercihtir deaynı zamanda. Özellikle sandık karşısındatutum belirlemek, siyasal birtercihe denk düşmektedir.Onun için şu soruyu soracağız;Sandık karşısında hangi tavrı alıyorsunuz?Sandığın içinde mi, sandığındışında mısınız?Eğer, sandığı bir çözüm olarak görüyorsanız,sandığın içinde olmayı kabulediyorsanız, sandığın içindekilerebakmalıyız. Sandığın içindekilerasıl olarak tercihin ne olduğunu dagösteriyor.Sandığın içini tercih etmek, oligarşininseçim oyununa katılmak,faşizmin saldırılarını meşrulaştırmaktır.Sandığın içini tercih etmek, faşizminsaldırılarını, gözaltı terörünü,işkence ve katliam politikalarını görmezdengelmektir. Saldırılarının üstünü“demokrasicilik oyunu” ile kapatmasınıteşhir etmemek, boşa çıkarmamaktır.Sandığın içini tercih etmek, oligarşininişkence, işbirlikçilik, açlık,yoksulluk saldırıları karşısında tavırsızkalmaktır. En önemlisi de bu koşullardaseçim oyununda yer almak,halkın aldatılmasına ortak olmaktır.Halkın düzene dair beklentilerinigüçlendirmektir. Halkın gerçek çözümündevrim ve devrimci kadrolardaolduğu gerçeğini öğrenmesini, bunubilince çıkarmasını istememektir.Bu politika, halka, devrime, devrimcikadrolara değil, düzene, düzeninkadrolarına güvenin demektir.Kendini inkardır.Bu düzeni güçlendirmek, düzenekan taşımaktır. Mevcut koşullar altındasandığın içi, tek kelime ile düzendir.Halkımız ve tüm ilerici, devrimcigüçler, emekçiler, emekten yanatüm kesimler, burjuvazinin seçimoyununun bir parçası olmamalıdırlar.Sandığın içinde değil, dışında yer almalıdırlar.Türkiye halklarının ulusal,sosyal, sınıfsal tüm sorunlarını devrimçözer, devrimci kadrolar çözer.Türkiye halklarının sorunlarınıomuzlayacak, o yükü karşılıksız üstlenecekve onları çözüme götürecekyalnızca devrimin kadrolarıdır.Devrimcilerin, halkın çözümüsandığın dışındadır. O nedenle doğrututum, sandığın dışında kalmaktır.Sandığın çözüm olmadığını halkabıkmadan, usanmadan yeniden, tekrartekrar anlatmaktır.Halkın sorunları dağdeğil, çözülmez değildir!Oligarşinin, “çok partili sistem”diyerek, sömürge tipi faşizmi gizlediğidönemin ilk seçimlerinden,1946’dan günümüze kadar 65 yılgeçti. 65 yıl boyunca, onlarca düzenpartisi kuruldu.İktidarlar el değiştirerek, bir düzenpartisinden başka bir düzen partisinegeçti. Düzen partilerinin isimleri, liderlerideğişti. Başbakanlar, bakanlar,isim olarak değişmekle birlikte, işbirlikçilikleri,halk düşmanlıklarıaynı kaldı. Halkın deyimiyle, “eskitas, eski hamam” dı. Değişen bir şeyyoktu.Genellikle de bu yıllar boyunca iktidarlar,düzenin sağında yer alananti-komünist, gerici ve faşist çevrelerinelindeydi.Aradan 65 yıl geçmesine karşın,halkın hiçbir sorununu çözmemişlerdir.Halkın sorunlarını çözmek biryana halka zulüm uygulamakta adetabirbirleriyle yarıştılar.Defalarca görüldüğü ve kanıtlandığıgibi ne oligarşinin düzen partilerine de oligarşinin kadroları halkınhiçbir sorununu çözemez, çözmemiştir.O zaman halk, on yıllarca, yüzyıllarcabu köhne düzenin esareti al-28HAKLARIMIZI DİRENEREK SAVUNACAK

tında yaşamaya mahkum mu olacaktır?Ya da halkın yoksulluğu bir zorunlulukmudur?Kuşkusuz böyle bir zorunlulukyoktur. Halkın yoksulluğu bir kaderdeğildir. Ve halkın sorunları da ilelebetçözümsüz kalmayacaktır. Bunusöyleten, elbette devrimci hareketinvarlığı, mücadelesi ve programıdır.Kadrolarıdır. Zira oligarşinin çözemediği,çözmek istemediği her sorununçözümü, devrimde vardır. Devrimsorunları çözecek güçtedir.Oligarşinin, işbirlikçi tekellerinucuz iş takipçisi olan, emperyalist tekellerinne kadar pis işi varsa onlarıçözmek için uğraşan, halka düşmankadroları, halkın sorunlarını çözmeyeaday olamazlar.Halka hizmet etmek, halkın acılarınaortak olmak, yaralarına pansumanolmak için parti kurup, meclisetaşınmıyor düzen partileri vekadroları. Halk için değil, kendileriniseçtiren işbirlikçi tekeller, kendilerinedestek veren emperyalistleriçin enerjilerini ortaya koydular.Oligarşinin partileri ve kadroları,seçim dönemlerinde halkın sorunlarınıçözmek için değil, kullanmak içinseferber olurlar. Karşılıksız, çıkarsız,çıkarları olmadan tek bir adım atmazlar.Yine öyle olmuştur.Sorunu biz çözeriz!“Halkın katılımını, halkın yönetiminiesas alan;Emeğe ve emekçiye değer veren,halkın çıkarlarını, bağımsızlığını,özgürlüğünü asıl varlık nedeni olarakgören;Kaynağını halktan, halkın taleplerive çıkarlarından, tarihsel haklılığındanve halkın, Osmanlı’dan buyana yüzyıllardır sürdürdüğü mücadeledenalan bir anayasadır.” (HalkAnayasası Taslağı, Halk Cephesi, 5.Baskı)Halk Anayasası Taslağı, bizimsorunlara yaklaşımımızın temeliniortaya koymaktadır. Halkın sorunlarınıhem de Osmanlı’dan bu yanakang-ren haline getirilmiş tüm sorunlarınıbiz çözeriz.Bu sadece bir iddiadeğildir. Bu aynı zamandahem bir iddiahem de ötesinde yerinegetirilecek olan bir ilkedir.Yapma, değiştirme,yeniden kurmaktır.Söylediklerimiz tekbaşına bir iddia değildir.Zira iktidarımızın,“halkın iktidarını, halkınyönetimini” temelalması bu söylediklerimizingarantisidir. Bir kere temel vebelirleyici fark buradadır.Oligarşinin iktidarında işbirlikçi tekellerinsorunları çözülürken, halkıniktidarında halkın sorunları çözülecek,halkın iktidarı halk içinplanlamalar yapacaktır.Oligarşinin iktidarında halkın değeriyoktur. Halkın taleplerini özgürcedile getirmesi, kendini ifade edebilmesininönünde engeller vardır. Enhaklı talepler bile saldırıya uğramakta,halkın kanı dökülmektedir.Halkın iktidarında, emeğe veemekçiye değer verilir. Halkın çıkarlarıtemel alınır. Ülkenin bağımsızlığınıkorumak tüm halkın varlıknedenidir.Halkın sorunlarını bizim çözeceğimizisöylemek saydığımız nedenlerdendolayı eşyanın tabiatına da uygundur.Nitekim, iktidarın niteliği halkın,tüm emekçilerin iktidarı olması busöylediklerimizin güvencesidir.Sorunu bizimkadrolarımız çözer!Sorunu sandıkta, düzen içinde,düzen kadroları ile değil, biz çözeriz,bizim kadrolarımız çözer. Halkın bugünekadar düzenin kadrolarına umutbağlamasının sonuçları bellidir.Düzenin kadroları, adı üstündesömürü düzeninin kadrolarıdır. Halkınsorunlarını, Tayyip Erdoğanlar,Bülent Arınçlar, Cemil Çiçekler,Kemal Kılıçdaroğlular, Gürsel Tekinler,Abdullah Güller, Devlet Bahçelilerçözemez. Onların çözeceğinibeklemek saflıktır.Dün nasıl Bülent Ecevitler, SüleymanDemireller, Necmettin Erbakanlar,Alparslan Türkeşler, TurgutÖzallar, Mesut Yılmazlar, TansuÇillerler çözmedilerse bugünkülerde çözemeyeceklerdir.Düzenin kadroları düzenin kirinepasına sonuna kadar batmış, orada kulaçatmaktadırlar. Onlardan halkafayda yoktur.Halkın sorunlarını hiçbir çıkarbeklemeden, karşılıksız çözebilecekolanlar sadece devrimin kadrolarıdır.Devrimin kadroları, ülkesinin bağımsızlığı,açlığın, yoksulluğun olmadığıbir ülke için ölmek dahil yaşamlarınıkarşılıksız ortaya koymuşlardır.Uğruna mücadele ettikleri düşünceleriiçin tek bir şey beklemeden, “sıradaki”olmuşlardır. Sırası geldiğindetereddütsüz, bir adım daha öne çıkmış,son nefesine kadar halkın mutluluğuiçin en değerli olanı, canını ortayakoymuşlardır.Halkın çıkarları için düzenin kadrolarıbırakın canını, karşılıksız tırnaklarınınucunu bile vermezler, veremezler.Ülkesinin bağımsızlığını temelalan, halkının mutluluğu için canınıortaya koymaktan çekinmeyen devriminkadroları ancak sorunları çözebilir.Sorunların çözümünün garantisidevrimin kadrolarının uğruna öldükleridüşünceleridir. Çözüm o nedenlesandıkta, düzen kadrolarında değildir.Çözüm, devrimci halk iktidarındave devrimci kadrolardadır.Sayı: 272Yürüyüş12 Haziran2011KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ!29

tında yaşamaya mahkum mu olacaktır?Ya da halkın yoksulluğu bir zorunlulukmudur?Kuşkusuz böyle bir zorunlulukyoktur. Halkın yoksulluğu bir kaderdeğildir. Ve halkın sorunları da ilelebetçözümsüz kalmayacaktır. Bunusöyleten, elbette devrimci hareketinvarlığı, mücadelesi ve programıdır.Kadrolarıdır. Zira oligarşinin çözemediği,çözmek istemediği her sorununçözümü, devrimde vardır. Devrimsorunları çözecek güçtedir.Oligarşinin, işbirlikçi tekellerinucuz iş takipçisi olan, emperyalist tekellerinne kadar pis işi varsa onlarıçözmek için uğraşan, halka düşmankadroları, halkın sorunlarını çözmeyeaday olamazlar.Halka hizmet etmek, halkın acılarınaortak olmak, yaralarına pansumanolmak için parti kurup, meclisetaşınmıyor düzen partileri vekadroları. Halk için değil, kendileriniseçtiren işbirlikçi tekeller, kendilerinedestek veren emperyalistleriçin enerjilerini ortaya koydular.Oligarşinin partileri ve kadroları,seçim dönemlerinde halkın sorunlarınıçözmek için değil, kullanmak içinseferber olurlar. Karşılıksız, çıkarsız,çıkarları olmadan tek bir adım atmazlar.Yine öyle olmuştur.Sorunu biz çözeriz!“Halkın katılımını, halkın yönetiminiesas alan;Emeğe ve emekçiye değer veren,halkın çıkarlarını, bağımsızlığını,özgürlüğünü asıl varlık nedeni olarakgören;Kaynağını halktan, halkın taleplerive çıkarlarından, tarihsel haklılığındanve halkın, Osmanlı’dan buyana yüzyıllardır sürdürdüğü mücadeledenalan bir anayasadır.” (HalkAnayasası Taslağı, Halk Cephesi, 5.Baskı)Halk Anayasası Taslağı, bizimsorunlara yaklaşımımızın temeliniortaya koymaktadır. Halkın sorunlarınıhem de Osmanlı’dan bu yanakang-ren haline getirilmiş tüm sorunlarınıbiz çözeriz.Bu sadece bir iddiadeğildir. Bu aynı zamandahem bir iddiahem de ötesinde yerinegetirilecek olan bir ilkedir.Yapma, değiştirme,yeniden kurmaktır.Söylediklerimiz tekbaşına bir iddia değildir.Zira iktidarımızın,“halkın iktidarını, halkınyönetimini” temelalması bu söylediklerimizingarantisidir. Bir kere temel vebelirleyici fark buradadır.Oligarşinin iktidarında işbirlikçi tekellerinsorunları çözülürken, halkıniktidarında halkın sorunları çözülecek,halkın iktidarı halk içinplanlamalar yapacaktır.Oligarşinin iktidarında halkın değeriyoktur. Halkın taleplerini özgürcedile getirmesi, kendini ifade edebilmesininönünde engeller vardır. Enhaklı talepler bile saldırıya uğramakta,halkın kanı dökülmektedir.Halkın iktidarında, emeğe veemekçiye değer verilir. Halkın çıkarlarıtemel alınır. Ülkenin bağımsızlığınıkorumak tüm halkın varlıknedenidir.Halkın sorunlarını bizim çözeceğimizisöylemek saydığımız nedenlerdendolayı eşyanın tabiatına da uygundur.Nitekim, iktidarın niteliği halkın,tüm emekçilerin iktidarı olması busöylediklerimizin güvencesidir.Sorunu bizimkadrolarımız çözer!Sorunu sandıkta, düzen içinde,düzen kadroları ile değil, biz çözeriz,bizim kadrolarımız çözer. Halkın bugünekadar düzenin kadrolarına umutbağlamasının sonuçları bellidir.Düzenin kadroları, adı üstündesömürü düzeninin kadrolarıdır. Halkınsorunlarını, Tayyip Erdoğanlar,Bülent Arınçlar, Cemil Çiçekler,Kemal Kılıçdaroğlular, Gürsel Tekinler,Abdullah Güller, Devlet Bahçelilerçözemez. Onların çözeceğinibeklemek saflıktır.Dün nasıl Bülent Ecevitler, SüleymanDemireller, Necmettin Erbakanlar,Alparslan Türkeşler, TurgutÖzallar, Mesut Yılmazlar, TansuÇillerler çözmedilerse bugünkülerde çözemeyeceklerdir.Düzenin kadroları düzenin kirinepasına sonuna kadar batmış, orada kulaçatmaktadırlar. Onlardan halkafayda yoktur.Halkın sorunlarını hiçbir çıkarbeklemeden, karşılıksız çözebilecekolanlar sadece devrimin kadrolarıdır.Devrimin kadroları, ülkesinin bağımsızlığı,açlığın, yoksulluğun olmadığıbir ülke için ölmek dahil yaşamlarınıkarşılıksız ortaya koymuşlardır.Uğruna mücadele ettikleri düşünceleriiçin tek bir şey beklemeden, “sıradaki”olmuşlardır. Sırası geldiğindetereddütsüz, bir adım daha öne çıkmış,son nefesine kadar halkın mutluluğuiçin en değerli olanı, canını ortayakoymuşlardır.Halkın çıkarları için düzenin kadrolarıbırakın canını, karşılıksız tırnaklarınınucunu bile vermezler, veremezler.Ülkesinin bağımsızlığını temelalan, halkının mutluluğu için canınıortaya koymaktan çekinmeyen devriminkadroları ancak sorunları çözebilir.Sorunların çözümünün garantisidevrimin kadrolarının uğruna öldükleridüşünceleridir. Çözüm o nedenlesandıkta, düzen kadrolarında değildir.Çözüm, devrimci halk iktidarındave devrimci kadrolardadır.Sayı: 272<strong>Yürüyüş</strong>12 Haziran2011<strong>KAZANIMLARIMIZI</strong> <strong>CÜRETLE</strong> <strong>BÜYÜTECEĞİZ</strong>!29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!