13.07.2015 Views

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

KAZANIMLARIMIZI CÜRETLE BÜYÜTECEĞİZ! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

suç saymamaktadır. Yasalara göredergi çıkarmak suç değildir. Dernekaçmak, anma yapmak, basın açıklamasıdüzenlemek suç değildir. Amabu yasaları değiştiremeyen iktidar, fiiliyattabu hakları kullandırtmamakiçin her türlü engellemeye, terörebaşvurmaktadır.Bu nedenledir ki, devrimci, ilericigüçler, eylemlerinde esas olarakmeşruluğu esas alırlar. Yasal hak varsakullanılır, ama keyfi bir tutumla ohak kullandırtılmıyorsa ona teslimolunamaz. O durumda, yasalara uymayanama meşru eylemini yapanlardeğil, haklar ve özgürlüklerin KUL-LANIMINI ENGELLEYENLERSUÇLUDUR.Biz meşruluğumuzdan aldığımızgüçle, sürdürdüğümüz mücadele ile,1 Mayıs’ta olduğu gibi, yasalarındeğiştirilmesini de sağladık. Eylemlerimizinmeşruluğunu fiilen kabulettirdik. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğümüzügenişlettik.Bugün bunları suç ilan etmek,gayri-meşrudur. Kendi yasalarındaolan hakları kullandırtmamaları, gayri-meşrudur.Hiçbir yasa gerçeklerden ve haklılıktandaha güçlü olamaz. Fiili olarakuygulamak istemese de yasalarınakoymak zorunda kaldığı demokratikhaklar, devrimcilerin ve halkınuzun yıllar süren mücadeleleri sonucuelde edilmiş, bedeli ödenmiş olanhaklardır. Bunları kullanmakta sonunakadar ısrarcı olacağız.Oligarşinin polisinin ve mahkemelerininbugün bunları suç ilan etmesibir şey ifade etmez. Onların hiçbirisuç değildir.Suç, bu meşru hak ve özgürlükleriSUÇ İLAN etmektir.Suçlu, yukarıda sayılanları SUÇİLAN EDENLERDİR.Suçlu, devrimcileri, ilericileri,vatanseverleri bu tür suçlarla yargılamayakalkışanlardır.Halk“Atılangaz vücuttayanma yapıyordu,nefesalıp vermektezorlanıyorduk.Gözlerde yanma vardı,vücudun açık olan yerlerindeyanma yapıyordu...”DüşmanıAKP“Hem yanıyorduk, hem de boğazımızı yakıyordu, nefesalamıyorduk”10 Mayıs’ta, AKP’nin polisinin Okmeydanı’nda devrimci-demokratikkurumlara saldırısında gaz bombasınamaruz kalan Gençlik Federasyonu üyesi öğrenciler, bombanınüzerlerindeki etkisini böyle anlatmışlardı.Gazın niteliği bilinmiyordu. Hala bilinmiyor.Diyebiliriz ki, 9 yıllık AKP iktidarında polis, hemenhemen her hak alma mücadelesine, 1 Mayıslar’a, hattafutboldaki taraftar gruplarına kadar, gördüğü her kalabalığa,her toplumsal olaya gaz sıkarak veya gaz bombalarıatarak müdahale etmeyi temel yöntemi haline getirdi.Polis, gaz maskeleri ile donatılmıştı nasıl olsa. İlk başlardaküçük sprey tüpleriyle sıkılan biber gazları, giderekbüyük tüplerle sıkılmaya başladı. Polis artık, yangınsöndürücü büyüklüğünde tüpler taşıyor. Yine tüfekle, elleatılan, çok çeşitli gaz bombaları da eklendi polisin “toplumsalolaylara müdahale araçları”na.Kendi halkına karşı bu kadar çok gaz kullanmak, halkdüşmanı olmanın dışında izah edilemez.Gaz bombası kullanmak öylesine “olağanlaştırıldı” ki,polis, mahkemede fazla sırada bekletildiler diye, mahkemekoridorlarını anında gaza boğabiliyordu.Daha çok... daha çok... ve daha etkili gaz bombalarıDaha çok, daha çok gaz bombasıhalk düşmanlığının nişanesidiristiyor AKP’nin polisi. Stoklar zamanından önce tükeniyor,boyuna yeni çeşitler ithal ediliyor... Bu, halka karşı, hakkınıarayanlara karşı nasıl bir düşmanlıktır, nasıl bir tahammülsüzlüktür?Polis, “kapalı yerlerde kullanılmaması gereken” bombaları,karşısındakinin kafasını tutup, gözünün, ağzının,burnunun içine sıkıyor.Düşmanlık, bundan daha açık nasıl ortaya konulur?AKP’nin polisinin hiçbir sınırı, kuralı yoktur bu konuda.1 Mayıs 2009’da Şişli Etfal Hastahanesi’ne, başkabir olayda bir ilköğretim okulunun bahçesine gaz bombalarıatmaları, dernek ve sendika binalarına atılan, sıkılangazlar, bu kuralsızlığın göstergeleridir. Burjuva basın bile,1 Mayıslar’da emekçilere sıkılan gazların yoğunluğundandolayı eski İstanbul Valisi Muammer Güler ve EmniyetMüdürü Celalettin Cerrah’a, “gazcı kardeşler”ismini takmıştı. Fakat asıl “gazcı” olan AKP iktidarıdır.Güler ve Cerrah gitmiştir ancak gaz bombaları tüm yoğunluğuylakullanılmaya devam edilmektedir.Polisin gaz bombası kullanması sonucunda, 1 Mayıs2007’de 75 yaşındaki İbrahim Sevindik, Ekim 2009’daİstanbul Taksim’deki IMF protestolarında İshak Kalvo,27 Nisan 2010’da Diyarbakır Bismil’de Kazım Şeker, veson olarak 31 Mayıs 2011’de Artvin Hopa’da Metin Lokumcukatledildi.Sayı: 272<strong>Yürüyüş</strong>12 Haziran2011<strong>KAZANIMLARIMIZI</strong> <strong>CÜRETLE</strong> <strong>BÜYÜTECEĞİZ</strong>!23

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!