13.07.2015 Views

yönetim sorunları - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

yönetim sorunları - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

yönetim sorunları - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Danışman'ın araştırma alanındaki eğitim gereksinmesiyle bağlantılıbir gözlemi de kurumca uygulanan sormacalarda kullanılan soru kâğıtlarınaalınan yanıt oranının çok düşük olmasıydı. Kendi yaptığı alan araştırmalarında%75'lik bir yanıtlanma oranım bile yeterince yüksek bulmayan,kimi araştırmalarında bu oranı %90'ın çok üstüne çıkaran Danışman,kurumdaki araştırmacıların %10'luk bir yanıtlanma oranım bile yeterlibulduklarını gördüğünde şaşırmıştı. Danışman, Genel Sekreterin incelenipgörüş bildirilmek üzere kendisine yolladığı ya da hazırlayıcılarının Danışman'lasözlü olarak görüşüp tartışmalarını öğütlediği soru kâğıtlarındanbirçoğunu gördükten sonra bu tür araştırma araçlarına %10 dolayında yanıtverilmiş olmasını bile başarı saymaya başlamıştı. İçlerinde hangi amacadönük olduğu belli olmayan ya da yamtlanamaz nitelikteki sorularınyer aldığı soru kâğıtlarını alan kişilerin ilk izlenimi onları oluşturanlarınne yapmak, nereye varmaik istediklerini bilmedikleri oluyor, bir sonucaulaştırmayacağı apaçık olan bu tür soru kâğıtları çoğu kez kendini çöp sepetindebuluyordu. Danışman, bir alan araştırmasıyla ilgili olarak geliştirdiğisoru kâğıdını kendisiyle görüşmeye gelen bir uzmana sorulardanbirçoğunun amacı, arkalarında yatan varsayımlar konusunda sorular yöneltmiş,bu sorulardan birçoğuna elde edilecek bilgilerin "ilginç" olacağıiçin yer verilmiş olduğunu görmüştü. Oysa araştırma yöntemleri konusundauyulması gereken ilk kurallardan biri, alınacak yanıtlar salt "ilginç"olacağı için soru sorulmamasıydı. Sorulardan birçoğunun da amaca uygunolmadığı açıkça görülüyordu. Bu uzman, elinde değişiklikler yapılmış birmetinle Danışman'la konu üzerinde ikinci kez görüşmeye gelmiş, durumdabelirgin bir iyileşme olmadığının ortaya çıkması üzerine "bu tür aksiliklerde hep beni buluyor" diyerek yazgısından içtenlikli bir biçimde yakmmıştı.Danışman, Şube Müdürlerinin yazı yazma becerilerinin geliştirilmesikonusundaki düşünceyi, yukarıda konuya dolaylı olarak değinen bir görüşbildirme yazısında da belirtildiği gibi, daha çok genel eğitim düzenindekiaksaklıklarla ilgili görmüş, ancak yine de bu konuda birtakım girişimlerdebulunmaktan geri kalmamıştı. Önce 14 Şubat 1972 günü kendisininde üyesi olduğu Türk Dil Kurumu'nun Genel Yazmanıyla bir telefongörüşmesi yaparak bu konuda görüş alışverişinde bulundu. Dahasonra böyle bir eğitim çalışmasında kurumun işbirliği edebileceği kişilerolarak onun önerdiği, <strong>Ankara</strong>'daki üniversitelerden birinde Türkçe okutmanlığıyapmakta olan Türk Dil Kurumu üyesi iki dilci-yazarm adını 21Şubat 1972 günü kurum <strong>yönetim</strong>ine bildirdi. Bu iki okutmanla 17 Mart1972 günü Genel Sekreter Yardımcısının odasında, Danışman'ın da hazırbulunduğu bir toplantı yapıldı. Danışman, bu iki uzmanın oluşturduklarıbir Yazma Teknikleri Kursu izlence önerisini inceleyip <strong>yönetim</strong>e olumlugörüş bildirdi.73

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!