yönetim sorunları - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
yönetim sorunları - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı yönetim sorunları - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
daha da önemli bir ana birimi anlatmaktadır. Böyle bir ad değişikliğinin taslağıoluşturanlarca mesleğin önemiyle saygınlığını yükseltici bir önlem olarak düşünüldüğüsezilmektedir. Birim adlarının kurulacak birimlerin görevli sayısıylaiçeriğini de etkileyeceği bilinen bir gerçek olduğundan, böyle bir adın kuruluşamacı olan yönetimde ussallık düşüncesine ters düşecek birtakım örgüt birimlerininkurulmasına yol açmasından kaygı duyarım. Tasanda yer alan çeşitli görevlikümeleriyle ilgili hükümler de böyle bir olasılığın oldukça güçlü olduğunu göstermektedir.Alanın uzmanlarınca hazırlanıp ilgili kamu kuruluşlannın bilgisiyleyararlanmasına sunulacak böyle bir metnin, konuyu pek iyi bilmeyen üst düzeyyöneticilerince yanlış yorumlanıp gereksinmeye uygun düşmeyecek birimler (daireler)kurulmasına yol açması olasılığı vardır. Burada asıl üzerinde durulup açıkçabelirtilmesi gereken önemli düşünce, bu birimlerin ilgili kuruluşun başındakiyöneticiye bağlı olarak kurulması gerektiğidir.5. Tasanda "Daire Başkanlığı" olarak kurulması öngörülen bu birimlerin içyapısında, özellikle çalıştıracağı görevlilerin sanlannda da eleştiriye açık yönlervardır:(a) Kendisi bir danışma görevi yapacak olan, kadrosunda da "baş uzman,uzman, uzman yardımcısı" sanlarını taşıyan görevliler bulunan bir birimde ayrıca"müşavir'ier çalıştırılmasını ahlamak güçtür. Üstelik, bu "müşavir"lere eylemliyöneticilik görevlerinin de verilmekte olması (madde 10), "Daire Başkam" ile birrol çatışmasına yol açabilecek bir girişim olarak görünmektedir. (Madde 17'de BaşUzman'ın Müşavir'e karşı sorumlu kılınması örgütlendirme ilkelerine de ters düşmektedir.)(b) Bu birimlerin kadrosunda aynca "tercüman"lar da kullanılmasının genelbir kural olarak öngörülmüş bulunması, özellikle nerdeyse bütün görevlilerde yabancıdil bilgisinin aranmakta olması karşısında, gereksinmelerle, ussal düşünceylegüç bağdaşan bir düşünce izlenimini uyandırmaktadır.(c) Taslakta sözü edilen "Daire Başkanı," "Daire Başkan Yardımcısı" (madde16/8), "müşavir," "başuzman," "uzman," "uzman yardımcısı," "teknik ressam,""tercüman," "büro memuru," "sekreter," "daktilo"lar gibi görevlileri çalıştıracakkimi bakanlık ya da kurumlar bulunabilir. Ancak böyle bir yapıyla görev dağılımınınkurumlann çoğuna uygun düşmemesi, önerilen kadro kurulduğunda ussallıkdüşüncesiyle bağdaşmayacak bürokratik bir yapının ortaya çıkması çekincesi vardır.Gerçek gereksinmeler göz önünde bulundurulmadan bu gibi "astarı yüzündenpahalı" kuruluşlara gitme çekincesine karşı uyanık bulunmak gerekir.6. Tasarının biçim yönünden de hukuk tekniğine uygun düşmeyen yönleri bulunmaktadır.Bu arada Madde 15-25'te "A" harfi altında "Bağlı olduğu makam" ile"Kendisine bağlı olanlar" başlığının kullanılıp bunlardan ikincisinin yönetim görevibulunmayan "tercüman," "daktilo" ib gibi görevliler için boş bırakılmış olması, bir O ve M uzmanının bakışım kaygısını karşılasa bile metni inceleyenleriyadırgatmaktadır.7. Tasan dil yönünden de iyileştirilmelidir. Bu arada "ünite, müşavir, sevkve idare, organize etmek, koordinasyon, pozisyon" gibi yabancı kökenli sözcükleryerine Türkçeleri kullanılmalıdır.Danışman'ın aşağıdaki 20 Eylül 1974 günlü görüş bildirme yazısı iseTürkiye Barolar Birliğinden gelen bir istekle ilgiliydi:190
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının 13/9/1974 günlü, 2083 sayılı yazısı ile onailişik TBB Yönetim Kurulu Raporu'nu 17/9/1974 günlü yollama notunuz uyarıncainceledim.Barolar Birliği'nin yazısında Birlik'in bir "Ekonomi-Hukuk Şûrası" düzenlemeyidüşündüğü belirtilmekte, MPM'nin de bu toplantıya bir ya da daha çok bildiriylekatılması istenmektedir. Bir ön çalışma niteliği taşıdığı belirtilen toplam 24daktilo sayfası uzunluğundaki TBB Yönetim Kurulu Raporu'nda ise toplantınınamacıyla kapsamı üzerinde bilgi verilmektedir.Yazıda, önerilen konuları seçmenin zorunlu olmadığı, o konular dışında kalankonuların da seçilebileceği belirtilmektedir. Gerek mektup gerek eki, mumlukâğıda yazılarak çoğaltılıp kurumlar yanında ekonomi ile hukuk konularıyla ilgilenençok sayıda bilim adamına da gönderilmiştir.Yazanağın başlığındaki "Ekonomik Demokratik Kamu Düzeni," düzenlenmesidüşünülen toplantının da konusunu oluşturmaktadır. Yazıyla yazanaktan anlaşıldığınagöre, asıl amaç, bu çalışmayı tasarlayanların sonradan yapılan değişikliklerleyozlaştırıldığını belirttikleri 1961 Anayasa'sına göre Türkiye'de nasıl bir "demokratik"ekonomik düzenin gerçekleştirilmesi gerektiğini tartışmaktır.,Yazanakta "ekonomik kamu düzeni, hukuk devleti, sosyal devlet, güdümlüekonomi, özel sektör, halk sektörü, plan, halkçılık, ekonomik devleşmeyi önlemek,millileştirme, antikartel-antitröst önlemler, azgelişmişlik" gibi konular üzerinde durulmaktadır.Yazanağın bir özelliği, uzunluğundan da anlaşıldığı üzere, iç örgüsünündağımk olmasıdır. Toplumun çeşitli kesimleriyle siyasal kuruluşlar arasındasert tartışmalara yol açan birçok önemli konu, daha önce yapılmış kimi toplantılardasunulan bildirilerle başka birtakım yayınlardan alınan parçalar çoğu keztırnak içinde art arda sıralanarak açıklanmaya çalışılmaktadır.Yazanağın ikinci bir özelliği, bilimsel bir belge olmaktan çok, coşku yüklüsözcüklerle deyimlerin de sık sık yer aldığı bir polemik havasında kaleme alınmışbulunmasıdır. Yazanağı kaleme alanların genel tutumuyla anlatımına bakılırsa,tasarlanan toplantı düşüngüsel tartışmaların ağırlık kazanacağı bir forumniteliği taşıyacak, konuları daha çok bu açıdan kamuoyuna sunmak isteyeceklereçekici gelecektir. Anlaşıldığına göre, tartışmaların ağırlığı 1961 Anayasasında yeralan "sosyal hukuk devleti" kavramının uygulamada nasıl gerçekleştirilebileceğikonusu üzerinde toplanacaktır.Barolar Birliği'nin yazısıyla ona ekli yazanakta MPM'nin ana ilgi alam olan"verimlilik" konusuna doğrudan doğruya değinilmemekle birlikte, Merkez'in böylebir toplantıda temsil edilmesi uygun görülürse, "yönetime katılma" ile "verimlilikartışından doğan kazançların işverenlerle işçiler arasında paylaşılması" konularınaağırlık verecek bir bildiri hazırlanmasının düşünülebileceği kanısındayım.Danışman'ın bunlar dışında üzerinde görüş bildirdiği yazılar, İdariReform, Türkiye Elektronik Sanayii A.O. yasa tasarısı gibi konulara ilişkindi.Danışman buraya değin anlatılanlar dışında çeşitli konularda beş gürüş bildirme yazısı daha kaleme almıştı. Bunlar, "Demografik Özelliklerimizve Prodüktivite" konulu tasarıda danışmanlık yapabilecek öğretimüyesi, MPM binası için öngörülen tesis, salon, dersane, oda ile benzeri191
- Page 152 and 153: 2. "Bilgiyayım"dan neyin amaçland
- Page 154 and 155: YAYIN7.BölümKurumda Danışman'ı
- Page 156 and 157: (c) Dergiye dışardan değerli yaz
- Page 158 and 159: Konuşmacı bir yerde de (s. 37) ş
- Page 160 and 161: denetim sırasında, kimi MPM göre
- Page 162 and 163: mayıp yayımlayan kurumlar bu devi
- Page 164 and 165: elirgin bir gerileme görülmüşt
- Page 166 and 167: Metnini yazarından bir rastlantı
- Page 168 and 169: Danışman'ın yaptığı "yayımla
- Page 170 and 171: çok daha açık, anlamlı olurdu.
- Page 172 and 173: 8. Konuşmacı X söze başlarken "
- Page 174 and 175: lirttiğine göre, kendisinden gere
- Page 176 and 177: len kesimlerin de daktilo edildikte
- Page 178 and 179: incelediğim bildirilerin başlıkl
- Page 180 and 181: ildirme yazısı böyle bir çalı
- Page 182 and 183: meler yaparak toplam on sekiz gör
- Page 184 and 185: (c) Yaymdüzencinin ilk işi yapıt
- Page 186 and 187: Danışman'ın o günün koşullar
- Page 188 and 189: Genel Sekreter'in konusunu da belir
- Page 190 and 191: yın Şubesi Müdürü, adı geçen
- Page 192 and 193: 2. Yazanağın kitaplığın görev
- Page 194 and 195: iyle ilgili olarak yayımlanmış e
- Page 196 and 197: BölümDANIŞIMIN ÖBÜR ÇALIŞMAL
- Page 198 and 199: durulabilir, daha eleştirici gör
- Page 200 and 201: ileticinin ana görevleri arasında
- Page 204 and 205: yerlere ilişkin dizelge, ITAP'ın
- Page 206 and 207: tek bir bakanlığa bağlanması, (
- Page 208 and 209: 9.BölümDANIŞMANIN (ALIŞMA ORTAM
- Page 210 and 211: çalışkan bir kişiydi. Almanya'd
- Page 212 and 213: arkadaşını arabasıyla görev ye
- Page 214 and 215: En yoğun çalışmalarını Yönet
- Page 216 and 217: kendi bildikleri gibi yürütmeye b
- Page 218 and 219: 3'ten gelmişti. Orada bulunan Dan
- Page 220 and 221: Başkan'ın kuruma sık sık gelip
- Page 222 and 223: ulunduğu parçalanma durumunu Dan
- Page 224 and 225: Genel KurulMadde 4 — Genel Kurul,
- Page 226 and 227: Maliye, Ticaret ve Sanayi Bakanlık
- Page 228 and 229: Ek ListeTemsilci üyelerA) GRUBU:1.
- Page 230 and 231: 5., Ticaret Borsaları:a) Adana Tic
- Page 232 and 233: YAYIMLANACAK YAZILARDA UYULMASI GER
- Page 234 and 235: açık olarak anlatılmalıdır. Ya
- Page 236 and 237: miyeti haiz," "vasıfları haiz"dir
- Page 238 and 239: Yukarıda sözü edilen Türkçe S
- Page 240 and 241: ması durumunda olduğu gibi ses uy
- Page 242 and 243: Sayfa altlarındaki yollamalarda ya
- Page 244 and 245: YABANCI KÖKENLİ - TÜRKÇESÖZCÜ
- Page 246 and 247: fasit daire kısır döngüfayda ya
- Page 248 and 249: kalitatif nitelkalite (li) nitelik
- Page 250 and 251: müşteri alıcımütalaa düşünc
daha da önemli bir ana birimi anlatmaktadır. Böyle bir ad değişikliğinin taslağıoluşturanlarca mesleğin önemiyle saygınlığını yükseltici bir önlem olarak düşünüldüğüsezilmektedir. Birim adlarının kurulacak birimlerin görevli sayısıylaiçeriğini de etkileyeceği bilinen bir gerçek olduğundan, böyle bir adın kuruluşamacı olan <strong>yönetim</strong>de ussallık düşüncesine ters düşecek birtakım örgüt birimlerininkurulmasına yol açmasından kaygı duyarım. Tasanda yer alan çeşitli görevlikümeleriyle ilgili hükümler de böyle bir olasılığın oldukça güçlü olduğunu göstermektedir.Alanın uzmanlarınca hazırlanıp ilgili kamu kuruluşlannın bilgisiyleyararlanmasına sunulacak böyle bir metnin, konuyu pek iyi bilmeyen üst düzeyyöneticilerince yanlış yorumlanıp gereksinmeye uygun düşmeyecek birimler (daireler)kurulmasına yol açması olasılığı vardır. Burada asıl üzerinde durulup açıkçabelirtilmesi gereken önemli düşünce, bu birimlerin ilgili kuruluşun başındakiyöneticiye bağlı olarak kurulması gerektiğidir.5. Tasanda "Daire Başkanlığı" olarak kurulması öngörülen bu birimlerin içyapısında, özellikle çalıştıracağı görevlilerin sanlannda da eleştiriye açık yönlervardır:(a) Kendisi bir danışma görevi yapacak olan, kadrosunda da "baş uzman,uzman, uzman yardımcısı" sanlarını taşıyan görevliler bulunan bir birimde ayrıca"müşavir'ier çalıştırılmasını ahlamak güçtür. Üstelik, bu "müşavir"lere eylemliyöneticilik görevlerinin de verilmekte olması (madde 10), "Daire Başkam" ile birrol çatışmasına yol açabilecek bir girişim olarak görünmektedir. (Madde 17'de BaşUzman'ın Müşavir'e karşı sorumlu kılınması örgütlendirme ilkelerine de ters düşmektedir.)(b) Bu birimlerin kadrosunda aynca "tercüman"lar da kullanılmasının genelbir kural olarak öngörülmüş bulunması, özellikle nerdeyse bütün görevlilerde yabancıdil bilgisinin aranmakta olması karşısında, gereksinmelerle, ussal düşünceylegüç bağdaşan bir düşünce izlenimini uyandırmaktadır.(c) Taslakta sözü edilen "Daire Başkanı," "Daire Başkan Yardımcısı" (madde16/8), "müşavir," "başuzman," "uzman," "uzman yardımcısı," "teknik ressam,""tercüman," "büro memuru," "sekreter," "daktilo"lar gibi görevlileri çalıştıracakkimi bakanlık ya da kurumlar bulunabilir. Ancak böyle bir yapıyla görev dağılımınınkurumlann çoğuna uygun düşmemesi, önerilen kadro kurulduğunda ussallıkdüşüncesiyle bağdaşmayacak bürokratik bir yapının ortaya çıkması çekincesi vardır.Gerçek gereksinmeler göz önünde bulundurulmadan bu gibi "astarı yüzündenpahalı" kuruluşlara gitme çekincesine karşı uyanık bulunmak gerekir.6. Tasarının biçim yönünden de hukuk tekniğine uygun düşmeyen yönleri bulunmaktadır.Bu arada Madde 15-25'te "A" harfi altında "Bağlı olduğu makam" ile"Kendisine bağlı olanlar" başlığının kullanılıp bunlardan ikincisinin <strong>yönetim</strong> görevibulunmayan "tercüman," "daktilo" ib gibi görevliler için boş bırakılmış olması, bir O ve M uzmanının bakışım kaygısını karşılasa bile metni inceleyenleriyadırgatmaktadır.7. Tasan dil yönünden de iyileştirilmelidir. Bu arada "ünite, müşavir, sevkve idare, organize etmek, koordinasyon, pozisyon" gibi yabancı kökenli sözcükleryerine Türkçeleri kullanılmalıdır.Danışman'ın aşağıdaki 20 Eylül 1974 günlü görüş bildirme yazısı iseTürkiye Barolar Birliğinden gelen bir istekle ilgiliydi:190